Ermeni terör örgütü ASALA?nın gerçekleştirdiği alçak eylemleri ve bu eylemler neticesinde şehit olan Türk diplomatları ve vatandaşları hepimiz hatırlarız. Asala; 1975 yılında Lübnan?ın başkenti Beyrut?ta; Filistin Kurtuluş Örgütünün yardımıyla Agop Agopyan ve Agop Tarakçıyan isimli Ermeniler tarafından kurulan ve siyasi amacı ?demokratik, sosyalist ve devrimci bir hükümetin önderliğinde birleşmiş bir Ermenistan kurulması? olarak ilan edilen terör örgütüdür.
Ermenistan?ın kurtuluşu için Ermeni gizli ordusu anlamına gelen ASALA (Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia) tamlamasının kısaltılmışıdır. Esas üsleri Yunanistan ve Fransa olan örgütün temelleri 1973?te atılmışsa da örgütsel varlığını 1975 yılında ilan etmiştir.
Kuruluşundan itibaren sosyalist zihniyeti benimseyen örgüt; Sovyetler Birliği, Fransa, Suriye, Ermenistan, Lübnan, Yunanistan ve Doğu Bloğu ülkeleri tarafından maliyeleştirilerek desteklenmiştir. Türk Milletini ve Devletini hedef alan örgüt 21 ülkenin 38 şehrinde 38?i silahlı, 70?i bombalı biriside işgal olmak üzere toplam 110 eylem gerçekleştirmiş ve bu eylemlerde 42 Türk Diplomatı şehit olmuştur. Terör örgütünün 7 AĞUSTOS 1982 tarihinde Ankara Esenboğa havalimanında gerçekleştirdiği eylemde ise 9 kişi hayatını kaybetmiş, 72 kişi ise yaralanmıştır. Ermeni terör örgütü ASALA?NIN kanlı eylemleri; merhum Abdullah ÇATLI ve arkadaşları tarafından düzenlenen karşı operasyonlar neticesinde durma noktasına gelmiş ve örgüt 1984?te kabuk değiştirmiştir.
Türk Milletine ve devletine düşmanlık çizgisinde kurulan bir diğer terör örgütü de PKK?dır. ASALA gibi Sosyalist ve Devrimci zihniyeti benimseyen ve Kürdistan İşçi Partisi anlamına gelen PKK?nın (Partiya Kalkeren Kurdistan) temelleri 1974 yılında Aptullah Öcalan tarafından atılmıştır. 27 EKİM 1978 tarihinde Diyarbakır?ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde ise kuruluşu ilan edilmiştir.
15 AĞUSTOS 1984 tarihinde Şemdinli ve Eruh baskınlarıyla silahlı eylemlere girişen örgüt Suriye?de üslenmiş ve bugüne kadar gerçekleştirdiği hain eylemlerle otuz bini aşkın insanımızın hayatına mal olmuştur. Suriye, Irak, Ermenistan, Yunanistan gibi komşularımızın ve birçok Avrupa ülkesinin desteklediği PKK terör örgütü halen varlığını ve faaliyetlerini devam ettirmektedir.
Her iki terör örgütünü (ASALA-PKK) mukayese ettiğimizde garip benzerliklerin olduğunu görmekteyiz. Genel anlamda benzerlikleri sıralayacak olursak örgütler arasındaki yakınlığı görürüz.
Her iki örgütte Türk Milletini ve Devletini hedef almıştır.
Her iki örgütte Sosyalist düşünce yapısını benimsemiştir.
Her iki örgütte silahlı eylem yolunu seçmiştir.
Her iki örgütte aynı ülkeler tarafından himaye edilmiştir.
Her iki örgütte aynı dönemlerde kurulmuştur.
Her iki örgütte fiili olarak birbirini desteklemiştir,
Her iki örgütünde Türkiye?yi bölüp parçalama emeli vardır.
Her iki örgütünde eylemlerindeki vahşet ölçüsü aynıdır.
Her iki örgütünde eğitim kampları Suriye ve Lübnan arazisindedir.
Her iki örgüt teröristlerinin de çoğunluğu Ermeni kökenlidir.
ASALA terör örgütünün silahlı eylemlerinin bittiği bir dönemde PKK terör örgütünün silahlı eylemlere başlaması ise iki örgütün ne kadar yakın olduğunun işaretlerinden başlıcasıdır. PKK terör örgütüyle güvenlik güçleri arasında gerçekleşen operasyonlarda ele geçirilen leşlerin çoğusunun boynunda Haç olması ve sünnetsiz olmaları bu örgütteki teröristlerin çoğunluğunun Ermeni kökenli olduğunu ispatlamıştır. Osmanlı nüfus kayıtlarına göre 1910?lu yıllarda Anadolu?daki Ermeni nüfusu 3 milyon civarındadır. Resmi kayıtlara göre 900 bin Ermeninin tehcir sırasında öldüğünü ve göç ettirildiğini düşünecek olursak yaklaşık 2 milyon gibi bir Ermeni nüfus Kürt kimliğine bürünerek Türkiye?de yaşamaya devam etmiştir. Bu gün Güney Doğu Anadolu bölgesinde milyonlarca Ermeni isim ve din değiştirmiş görünümde Kürt gibi yaşamaktadır. Kürt örgütü gibi gösterilmeye çalışılan PKK terör örgütü aslında Ermeni kökenli Kürtler tarafından kurulan bir örgüttür. Yöneticilerinin çoğunluğunu Ermeni asıllılar teşkil eder.
Terör örgütü PKK?nın asıl hedefi birilerinin dediği gibi ?Bağımsız Kürdistan? değil aksine ASALA terör örgütünün hedefi olan ?Birleşmiş Ermenistan? hedefidir. Hedefin saptırılması ve sürekli olarak Kürtçü söylemlerin tekrarlanmasının sebebi ise bölgedeki dengelerin korunup Ermeni ideali için Kürtlerin kullanılmak istenmesidir. Maalesef Ermeniler sinsi ve hunhar emellerine nail olup yıllardır kan akıtmaya ve Kürtleri kullanmaya devam ediyor.
Sözün kısası otuz yıldır ülkemizi kana bulayan, onbinlerce insanımızın ölümüne sebep olan, devleti yüz milyarlarca dolar zarara uğratan, toplumsal barışı ve refahı sekteye uğratan PKK terör örgütü ASALANIN kabuk değişmiş devam halidir. Alışkanlık halinde sürekli telaffuz ettiğimiz sorun ?Kürt sorunu? değil ?Ermeni sorunu? dur. Yıllardan beri dillerden düşmeyen ?Kürt açılımı? aslında ?Ermeni açılımı?dır. Bir zamanlar ?sadık tebaa? dediğimiz Ermeniler birinci Dünya savaşı sırasında yaptıkları zulmün ve ihanetin aynısını bugün Kürt maskesi takarak, kandırdıkları Kürtlerle birlikte yapıyorlar. Fakirlik ve geri kalmışlık edebiyatı yaparak ?Kürt açılımından? bahsedenlerin asıl maksadı isyan eden Ermeni ve Kürt teröristleri temize çıkarıp, kısa vadede Ermeni azınlığa statü kazandırmak, Türkiye?yi bölmek ve nihayetinde ?Birleşik Ermenistan? hayaline ulaşmaktır.
Tarihçi yazar Kadir Mısıroğlu elinde belgeler ile Abdullah Öcalan'ın Ermeni anne ve babadan geldiğini ifade etmektedir.
Küert sorunu ile Ermeni sorununa dair çözüm önerilerinin hükümet tarafından aynı zaman diliminde masaya gelmesi de düşündürücüdür.
Ermeni terör örgütü ASALA?nın gerçekleştirdiği alçak eylemleri ve bu eylemler neticesinde şehit olan Türk diplomatları ve vatandaşları hepimiz hatırlarız. Asala; 1975 yılında Lübnan?ın başkenti Beyrut?ta; Filistin Kurtuluş Örgütünün yardımıyla Agop Agopyan ve Agop Tarakçıyan isimli Ermeniler tarafından kurulan ve siyasi amacı ?demokratik, sosyalist ve devrimci bir hükümetin önderliğinde birleşmiş bir Ermenistan kurulması? olarak ilan edilen terör örgütüdür.
Ermenistan?ın kurtuluşu için Ermeni gizli ordusu anlamına gelen ASALA (Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia) tamlamasının kısaltılmışıdır. Esas üsleri Yunanistan ve Fransa olan örgütün temelleri 1973?te atılmışsa da örgütsel varlığını 1975 yılında ilan etmiştir.
Kuruluşundan itibaren sosyalist zihniyeti benimseyen örgüt; Sovyetler Birliği, Fransa, Suriye, Ermenistan, Lübnan, Yunanistan ve Doğu Bloğu ülkeleri tarafından maliyeleştirilerek desteklenmiştir. Türk Milletini ve Devletini hedef alan örgüt 21 ülkenin 38 şehrinde 38?i silahlı, 70?i bombalı biriside işgal olmak üzere toplam 110 eylem gerçekleştirmiş ve bu eylemlerde 42 Türk Diplomatı şehit olmuştur. Terör örgütünün 7 AĞUSTOS 1982 tarihinde Ankara Esenboğa havalimanında gerçekleştirdiği eylemde ise 9 kişi hayatını kaybetmiş, 72 kişi ise yaralanmıştır. Ermeni terör örgütü ASALA?NIN kanlı eylemleri; merhum Abdullah ÇATLI ve arkadaşları tarafından düzenlenen karşı operasyonlar neticesinde durma noktasına gelmiş ve örgüt 1984?te kabuk değiştirmiştir.
Türk Milletine ve devletine düşmanlık çizgisinde kurulan bir diğer terör örgütü de PKK?dır. ASALA gibi Sosyalist ve Devrimci zihniyeti benimseyen ve Kürdistan İşçi Partisi anlamına gelen PKK?nın (Partiya Kalkeren Kurdistan) temelleri 1974 yılında Aptullah Öcalan tarafından atılmıştır. 27 EKİM 1978 tarihinde Diyarbakır?ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde ise kuruluşu ilan edilmiştir.
15 AĞUSTOS 1984 tarihinde Şemdinli ve Eruh baskınlarıyla silahlı eylemlere girişen örgüt Suriye?de üslenmiş ve bugüne kadar gerçekleştirdiği hain eylemlerle otuz bini aşkın insanımızın hayatına mal olmuştur. Suriye, Irak, Ermenistan, Yunanistan gibi komşularımızın ve birçok Avrupa ülkesinin desteklediği PKK terör örgütü halen varlığını ve faaliyetlerini devam ettirmektedir.
Her iki terör örgütünü (ASALA-PKK) mukayese ettiğimizde garip benzerliklerin olduğunu görmekteyiz. Genel anlamda benzerlikleri sıralayacak olursak örgütler arasındaki yakınlığı görürüz.
Her iki örgütte Türk Milletini ve Devletini hedef almıştır.
Her iki örgütte Sosyalist düşünce yapısını benimsemiştir.
Her iki örgütte silahlı eylem yolunu seçmiştir.
Her iki örgütte aynı ülkeler tarafından himaye edilmiştir.
Her iki örgütte aynı dönemlerde kurulmuştur.
Her iki örgütte fiili olarak birbirini desteklemiştir,
Her iki örgütünde Türkiye?yi bölüp parçalama emeli vardır.
Her iki örgütünde eylemlerindeki vahşet ölçüsü aynıdır.
Her iki örgütünde eğitim kampları Suriye ve Lübnan arazisindedir.
Her iki örgüt teröristlerinin de çoğunluğu Ermeni kökenlidir.
ASALA terör örgütünün silahlı eylemlerinin bittiği bir dönemde PKK terör örgütünün silahlı eylemlere başlaması ise iki örgütün ne kadar yakın olduğunun işaretlerinden başlıcasıdır. PKK terör örgütüyle güvenlik güçleri arasında gerçekleşen operasyonlarda ele geçirilen leşlerin çoğusunun boynunda Haç olması ve sünnetsiz olmaları bu örgütteki teröristlerin çoğunluğunun Ermeni kökenli olduğunu ispatlamıştır. Osmanlı nüfus kayıtlarına göre 1910?lu yıllarda Anadolu?daki Ermeni nüfusu 3 milyon civarındadır. Resmi kayıtlara göre 900 bin Ermeninin tehcir sırasında öldüğünü ve göç ettirildiğini düşünecek olursak yaklaşık 2 milyon gibi bir Ermeni nüfus Kürt kimliğine bürünerek Türkiye?de yaşamaya devam etmiştir. Bu gün Güney Doğu Anadolu bölgesinde milyonlarca Ermeni isim ve din değiştirmiş görünümde Kürt gibi yaşamaktadır. Kürt örgütü gibi gösterilmeye çalışılan PKK terör örgütü aslında Ermeni kökenli Kürtler tarafından kurulan bir örgüttür. Yöneticilerinin çoğunluğunu Ermeni asıllılar teşkil eder.
Terör örgütü PKK?nın asıl hedefi birilerinin dediği gibi ?Bağımsız Kürdistan? değil aksine ASALA terör örgütünün hedefi olan ?Birleşmiş Ermenistan? hedefidir. Hedefin saptırılması ve sürekli olarak Kürtçü söylemlerin tekrarlanmasının sebebi ise bölgedeki dengelerin korunup Ermeni ideali için Kürtlerin kullanılmak istenmesidir. Maalesef Ermeniler sinsi ve hunhar emellerine nail olup yıllardır kan akıtmaya ve Kürtleri kullanmaya devam ediyor.
Sözün kısası otuz yıldır ülkemizi kana bulayan, onbinlerce insanımızın ölümüne sebep olan, devleti yüz milyarlarca dolar zarara uğratan, toplumsal barışı ve refahı sekteye uğratan PKK terör örgütü ASALANIN kabuk değişmiş devam halidir. Alışkanlık halinde sürekli telaffuz ettiğimiz sorun ?Kürt sorunu? değil ?Ermeni sorunu? dur. Yıllardan beri dillerden düşmeyen ?Kürt açılımı? aslında ?Ermeni açılımı?dır. Bir zamanlar ?sadık tebaa? dediğimiz Ermeniler birinci Dünya savaşı sırasında yaptıkları zulmün ve ihanetin aynısını bugün Kürt maskesi takarak, kandırdıkları Kürtlerle birlikte yapıyorlar. Fakirlik ve geri kalmışlık edebiyatı yaparak ?Kürt açılımından? bahsedenlerin asıl maksadı isyan eden Ermeni ve Kürt teröristleri temize çıkarıp, kısa vadede Ermeni azınlığa statü kazandırmak, Türkiye?yi bölmek ve nihayetinde ?Birleşik Ermenistan? hayaline ulaşmaktır.
Tarihçi yazar Kadir Mısıroğlu elinde belgeler ile Abdullah Öcalan'ın Ermeni anne ve babadan geldiğini ifade etmektedir.
Küert sorunu ile Ermeni sorununa dair çözüm önerilerinin hükümet tarafından aynı zaman diliminde masaya gelmesi de düşündürücüdür.