Editörler : E.Kayı Han
29 Ağustos 2010 08:27

Kürt Sorunu Aslında Ermeni Sorunudur

Ermeni terör örgütü ASALA?nın gerçekleştirdiği alçak eylemleri ve bu eylemler neticesinde şehit olan Türk diplomatları ve vatandaşları hepimiz hatırlarız. Asala; 1975 yılında Lübnan?ın başkenti Beyrut?ta; Filistin Kurtuluş Örgütünün yardımıyla Agop Agopyan ve Agop Tarakçıyan isimli Ermeniler tarafından kurulan ve siyasi amacı ?demokratik, sosyalist ve devrimci bir hükümetin önderliğinde birleşmiş bir Ermenistan kurulması? olarak ilan edilen terör örgütüdür.

Ermenistan?ın kurtuluşu için Ermeni gizli ordusu anlamına gelen ASALA (Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia) tamlamasının kısaltılmışıdır. Esas üsleri Yunanistan ve Fransa olan örgütün temelleri 1973?te atılmışsa da örgütsel varlığını 1975 yılında ilan etmiştir.

Kuruluşundan itibaren sosyalist zihniyeti benimseyen örgüt; Sovyetler Birliği, Fransa, Suriye, Ermenistan, Lübnan, Yunanistan ve Doğu Bloğu ülkeleri tarafından maliyeleştirilerek desteklenmiştir. Türk Milletini ve Devletini hedef alan örgüt 21 ülkenin 38 şehrinde 38?i silahlı, 70?i bombalı biriside işgal olmak üzere toplam 110 eylem gerçekleştirmiş ve bu eylemlerde 42 Türk Diplomatı şehit olmuştur. Terör örgütünün 7 AĞUSTOS 1982 tarihinde Ankara Esenboğa havalimanında gerçekleştirdiği eylemde ise 9 kişi hayatını kaybetmiş, 72 kişi ise yaralanmıştır. Ermeni terör örgütü ASALA?NIN kanlı eylemleri; merhum Abdullah ÇATLI ve arkadaşları tarafından düzenlenen karşı operasyonlar neticesinde durma noktasına gelmiş ve örgüt 1984?te kabuk değiştirmiştir.

Türk Milletine ve devletine düşmanlık çizgisinde kurulan bir diğer terör örgütü de PKK?dır. ASALA gibi Sosyalist ve Devrimci zihniyeti benimseyen ve Kürdistan İşçi Partisi anlamına gelen PKK?nın (Partiya Kalkeren Kurdistan) temelleri 1974 yılında Aptullah Öcalan tarafından atılmıştır. 27 EKİM 1978 tarihinde Diyarbakır?ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde ise kuruluşu ilan edilmiştir.

15 AĞUSTOS 1984 tarihinde Şemdinli ve Eruh baskınlarıyla silahlı eylemlere girişen örgüt Suriye?de üslenmiş ve bugüne kadar gerçekleştirdiği hain eylemlerle otuz bini aşkın insanımızın hayatına mal olmuştur. Suriye, Irak, Ermenistan, Yunanistan gibi komşularımızın ve birçok Avrupa ülkesinin desteklediği PKK terör örgütü halen varlığını ve faaliyetlerini devam ettirmektedir.

Her iki terör örgütünü (ASALA-PKK) mukayese ettiğimizde garip benzerliklerin olduğunu görmekteyiz. Genel anlamda benzerlikleri sıralayacak olursak örgütler arasındaki yakınlığı görürüz.

Her iki örgütte Türk Milletini ve Devletini hedef almıştır.

Her iki örgütte Sosyalist düşünce yapısını benimsemiştir.

Her iki örgütte silahlı eylem yolunu seçmiştir.

Her iki örgütte aynı ülkeler tarafından himaye edilmiştir.

Her iki örgütte aynı dönemlerde kurulmuştur.

Her iki örgütte fiili olarak birbirini desteklemiştir,

Her iki örgütünde Türkiye?yi bölüp parçalama emeli vardır.

Her iki örgütünde eylemlerindeki vahşet ölçüsü aynıdır.

Her iki örgütünde eğitim kampları Suriye ve Lübnan arazisindedir.

Her iki örgüt teröristlerinin de çoğunluğu Ermeni kökenlidir.

ASALA terör örgütünün silahlı eylemlerinin bittiği bir dönemde PKK terör örgütünün silahlı eylemlere başlaması ise iki örgütün ne kadar yakın olduğunun işaretlerinden başlıcasıdır. PKK terör örgütüyle güvenlik güçleri arasında gerçekleşen operasyonlarda ele geçirilen leşlerin çoğusunun boynunda Haç olması ve sünnetsiz olmaları bu örgütteki teröristlerin çoğunluğunun Ermeni kökenli olduğunu ispatlamıştır. Osmanlı nüfus kayıtlarına göre 1910?lu yıllarda Anadolu?daki Ermeni nüfusu 3 milyon civarındadır. Resmi kayıtlara göre 900 bin Ermeninin tehcir sırasında öldüğünü ve göç ettirildiğini düşünecek olursak yaklaşık 2 milyon gibi bir Ermeni nüfus Kürt kimliğine bürünerek Türkiye?de yaşamaya devam etmiştir. Bu gün Güney Doğu Anadolu bölgesinde milyonlarca Ermeni isim ve din değiştirmiş görünümde Kürt gibi yaşamaktadır. Kürt örgütü gibi gösterilmeye çalışılan PKK terör örgütü aslında Ermeni kökenli Kürtler tarafından kurulan bir örgüttür. Yöneticilerinin çoğunluğunu Ermeni asıllılar teşkil eder.

Terör örgütü PKK?nın asıl hedefi birilerinin dediği gibi ?Bağımsız Kürdistan? değil aksine ASALA terör örgütünün hedefi olan ?Birleşmiş Ermenistan? hedefidir. Hedefin saptırılması ve sürekli olarak Kürtçü söylemlerin tekrarlanmasının sebebi ise bölgedeki dengelerin korunup Ermeni ideali için Kürtlerin kullanılmak istenmesidir. Maalesef Ermeniler sinsi ve hunhar emellerine nail olup yıllardır kan akıtmaya ve Kürtleri kullanmaya devam ediyor.

Sözün kısası otuz yıldır ülkemizi kana bulayan, onbinlerce insanımızın ölümüne sebep olan, devleti yüz milyarlarca dolar zarara uğratan, toplumsal barışı ve refahı sekteye uğratan PKK terör örgütü ASALANIN kabuk değişmiş devam halidir. Alışkanlık halinde sürekli telaffuz ettiğimiz sorun ?Kürt sorunu? değil ?Ermeni sorunu? dur. Yıllardan beri dillerden düşmeyen ?Kürt açılımı? aslında ?Ermeni açılımı?dır. Bir zamanlar ?sadık tebaa? dediğimiz Ermeniler birinci Dünya savaşı sırasında yaptıkları zulmün ve ihanetin aynısını bugün Kürt maskesi takarak, kandırdıkları Kürtlerle birlikte yapıyorlar. Fakirlik ve geri kalmışlık edebiyatı yaparak ?Kürt açılımından? bahsedenlerin asıl maksadı isyan eden Ermeni ve Kürt teröristleri temize çıkarıp, kısa vadede Ermeni azınlığa statü kazandırmak, Türkiye?yi bölmek ve nihayetinde ?Birleşik Ermenistan? hayaline ulaşmaktır.

Tarihçi yazar Kadir Mısıroğlu elinde belgeler ile Abdullah Öcalan'ın Ermeni anne ve babadan geldiğini ifade etmektedir.

Küert sorunu ile Ermeni sorununa dair çözüm önerilerinin hükümet tarafından aynı zaman diliminde masaya gelmesi de düşündürücüdür.


anasır-ı erbaa
Müsteşar
29 Ağustos 2010 14:46

Öncelikle alıntı yazılarda bunu belirten bir not düşülmesi hoş olur.

Kürt sorunu ile PKK'yı birbirinden ayırmak gerekir. PKK Kürt sorununun sebebi değil sonucudur.

Kürt sorunu öncelikle bir haklar, özgürlükler ve kimlik (Kürt kimliği ) sorunudur. Cumhuriyetten sonra devletin uyguladığı Türkçülük politikası Ermeni, Rum, Yahudi dışındaki Müslüman ama Türk olmayan etnik grupları görmezden gelen, yok sayan ve onları asimilasyona uğratmaya çalışan bir politikadır. Bu politika sonucudur ki resmiyette Kürt, Arap, Çerkez, Boşnak, Arnavut yoktur, hepsine Türk denmiş ve en temel hakları bile görmezden gelinmiştir. Özellikle Kürtçe ve Kürtler söz konusu olunca yasaklamalar, cezalar hiçbir insaf ölçüsü gözetilmeden uygulanmıştır ( Bir Türk olmasına rağmen Kürt sorunu ile ilgili yazdıklarından dolayı İsmail Beşikçi?nin yaşamının 17 yılını cezaevinde geçirmek zorunda bırakılması, her şeyi anlatıyor sanıyorum.) 1983?te çıkarılan 2932 sayılı kanunda "Türk vatandaşlarının anadili Türkçedir. Türkçeden başka dillerin anadili olarak kullanılmasına ve yayılmasına yönelik her türlü faaliyette bulunulması, yasaktır." maddesi gereğince insanların sokakta Kürtçe konuşmasına bile müdahale edilmiş, buna uymayanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.

Yasaklayıcı, dışlayıcı, aşağılayıcı politikalarda amaç Kürtlerin asimile olmasıyken (kısmen başarılı da oldu), süreç Kürtlerin kimliklerinin farkına varmasıyla sonuçlandı. Bütün bu yasakçı ve haksız uygulamalara, ekonomik vb. sorunlar da eklenince Kürtler arasında mağduriyet, mahrumiyet, mazlumiyet, dışlanmışlık psikolojisinin tetiklediği genel bir memnuniyetsizlik ortamı oluştu. Bu ortamdan faydalanan PKK işin içine güvenlik boyutunu da ekledi. Bu yönüyle PKK Kürt sorununun bir sebebi değil, bu sorunun bıraktığı açıktan beslenen bir sonuçtur.


-gemici
Kapalı
29 Ağustos 2010 16:09

kürt sorunu ermeni sorunu olamaz !! .


***HaNeDaN***
Aday Memur
29 Ağustos 2010 16:45

Tarih bir bilimdir ve bilimler objektiftir, asla subjektif olamaz.

Kürt sorunu ile Ermeni sorunu arasındaki bağı açıkça ortaya koydum www.kadirmisiroglu.com a giriniz ve Kürt Meselesi videosunu izleyiniz belgeleri ile bu iş ortaya dökülüyor.

Hak, ögürlük, demokratikleşmekten bahsediyorsun bu ülkede hangi Kürt istediğini yapamıyor?

Kürt Başbakan, Bakan, Vali, Emniyet Müdürü, Polis, İş Adamı, Sanatçı, Yazar, Gazeteci yok mu? Var, öyle ise sahip olunmayan hak nedir?

Sadece sözde Kürt bayrağı olan ve uyruğu Kürt yazan bir kimlik mi aranan, savunulan hak!

Yazık yazık şu mübarek Ramazan ayında tuttuğun oruçla neler yazıyorsun bir de düşün bakalım Allah ne diyor bu konuda?

O kadar insanın katlinin vebali nasıl verilir?

Eşyanın asılları su, ateş, toprak, hava ise fitne ve fesadın asılları da bölücülük ve terördür.

Gemici arkadaşıma gelince bir satırlık cevapla belgesiz, bilgisiz bir tarih anlayışı olmaaz demekten başka birşey diyemiyorum.


anasır-ı erbaa
Müsteşar
29 Ağustos 2010 16:52

***HaNeDaN*** demişki:

Kürt Başbakan, Bakan, Vali, Emniyet Müdürü, Polis, İş Adamı, Sanatçı, Yazar, Gazeteci yok mu? Var, öyle ise sahip olunmayan hak nedir?

----------

Kürt sorununun ana gövdesini kimlik sorunu oluşturmaktadır. Bu çerçevede çoğu cumhuriyetin başında verilmesi gereken, ama verilmeyen aşağıdaki temel hakların artık tanınması gerekmektedir:

1- Resmi okullarda nasıl ki İngilizce, Almanca dersi varsa Kürtler için Kürtçe dersi de olmalıdır.

2- Türkçe dersi zorunlu olmak şartıyla Özel okullarda (ilköğretim, lise, üniversite) Kürtçe eğitim yapabilme hakkı tanınmalıdır.

3- Kürtçe yayın (TV, radyo, gazete) hiçbir sınırlamaya tabi tutulmadan serbest olmalıdır, bu konuda Türkçe yayınlar hangi kurallara tabi ise Kürtçe yayınlar da aynı kurallara tabi olmalıdır. Lozan anlaşmasının 39. maddesinde her kesim için yayınların serbest olacağı hükme bağlanmıştır.

4- Üniversitelerde Kürt Dili ve Edebiyatı bölümleri açılmalıdır.

5- X, W, Q harfleriyle başlayanlar da dahil olmak üzere Kürtler çocuklarına istediği Kürtçe isimleri koyabilmelidir.

6- 1900?lü yıllardan sonra değiştirilen tarihi yer isimleri Kürtçe olup olmadığına bakılmaksızın iade edilmelidir.

7- Seçim barajı düşürülmeli her kesimin kendisini mecliste temsil etmesi sağlanmalıdır. Siyasi partiler yasasındaki Türkçe dışındaki dillerle propaganda yapılamaz maddesi kaldırılmalıdır.

8- Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde Kürtçe hutbe ve vaaza izin verilmelidir.

9- İçinde Kürt kelimesi geçen dernek, birlik ve kuruluşlara izin verilmelidir.

10- Devlet vatandaşlarına etnik kimlik dayatma anlayışından vazgeçmelidir. Bu çerçevede anayasanın 66. maddesindeki ?Türk Devleti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür? ifadesi tamamen kaldırılmalı veya ülkedeki tüm etnik grupları içine alan bir tanımlama yapılmalıdır . Ör: Türkiyeli, Türkiye halkı, Türkiye vatandaşı, Anadolulu vb .

İlle de yazılacaksa dağlara taşlara daha kapsayıcı sözler yazılmalıdır.

Sabahları okulda okutulan ?Andımız? ya kaldırılmalı ya da -eğitsel değeri olduğu düşünülüyorsa- sözleri etnik anlayıştan arındırılarak yeniden düzenlenmelidir.

11-Dağdakileri (PKK) ovaya indirecek çözümler üretilmelidir

Yukarıda saydıklarımızın çoğu aynı zamanda her Türkün dünyanın diğer ülkelerinde yaşayan Türkler için isteyebileceği, istemekte de haklı olduğu, çoğu Avrupa ülkesinde zaten tanınan haklardır. Bu konuda (hak ve özgürlükler) çok da ağlayıp sızlamaya gerek yok, çünkü temel hak ve özgürlükler tartışma konusu yapılamaz. Demokratik bir Türkiye?de eşit vatandaşlar olarak yaşamak istiyoruz.

Not: Yukarıdaki haklardan bir kısmı geçmişte problemken şu anda, uygulama düzeyinde bir problem oluşturmuyor, ama bu hakların kişi ve iktidar insafına bırakılmayacak şekilde anayasal güvenceye kavuşturulması gerekir.


çocuuk
Müsteşar
08 Eylül 2010 05:06

güzel bir başlık diye tahmin ediyoruz...

ermeninin bir adım ötesi de siyonizmdir...

bu çıban böyle devam eder...


akademicus
Kapalı
08 Eylül 2010 09:58

hanedan sen tarihçi olduğunu sanırsın ancak...

08 Eylül 2010 23:58

YÜRÜ GİT BE !!! .

ERMENİ SORUNUYMUŞ !!! .

SEN VE DAR ÇERÇEVEN !! .


helbesttt
Memur
16 Eylül 2010 10:24

mantıklı bir savunmaları olmayınca yok ermeniymiş yo israilmiş yok abd destekliymiş.. falan filan..kendi ulus devletinin tanınması için şeytandan bile yardım istenir. zamanında türkler rüsyadan yardım almadımı, araplar ingilizlerden yardım almadımı? şuan bile amerikansız hareket etmeyen bir devlet yokmu ortada.. ama kürtlere gelince vay efendim kullanılmaktadırlar.. burda bir ulusun kimliği yok sayılmakta bir ulusun varlığı inkar edilmekte, tabiki bu ulus sorunu çözene kadar mücadelesini devam edecektir. ve bu da kürt sorunudur..


6 milyarda 1
Kapalı
16 Eylül 2010 11:58

gnc


uyur-gezer
Müsteşar Yardımcısı
08 Aralık 2016 13:12

kürt konusunda yazılmış kitaplar ; https://goo.gl/B62SAE

Toplam 10 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi