Enflasyon, "fiyatlar genel düzeyinin" sürekli artması sonucu ulusal para değerinin reel olarak (nominal olarak değil) düşmesidir. Nominal düşüş devalüasyonda görülürken, reel düşüş enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünün düşmesidir. Yani siz bin lira maaş alıyorsunuz diyelim ve o ay enflasyon %10 olsun. Bu durumda sizin paranız nominal olarak yine bin lira olmasına rağmen, paranızın satın alma değeri gerçekte %10 azalmış olacak ve 900 liraya düşecektir ki biz buna reel satın alma gücü diyoruz.
İşte parasal varlıklardaki düşüşleri tespit etmek için iki tür endeks kullanılır. Birisi Tüketici Fiyatları Endeksidir (TÜFE), diğeri ise eski adı Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) olan fakat 2005 yılında AB müktesabatı çerçevesinde yerini Üretici Fiyatları Endeksine (ÜFE) bırakan endekstir.
Enflasyon ise hem tüketici bazlı hem de üretici bazlı hesaplanır. Yani tüketici açısından paranın satın alma gücünün ne kadar değiştiğini hesaplamak için TÜFE kullanılırken, üretici açısından üreteceği malın kendisine olan maliyetinin ne olduğunun tespiti için ÜFE kullanılır. Aslında her ikisi de enflasyonu ölçer o nedenle kullanım alanları farklıdır. Siz tüketici konumundaysanız TÜFE, üretici konumundaysanız ÜFE'yi baz alırsınız fakat devlet her ikisi ile de ilgilenir. Dışarıdan ülkeye yatırım yapmak için gelenler ÜFE ile, dışarıdan tatil için ülkeye gelenler TÜFE ile ilgilenirler.
Sonuç olarak, TEFE ve ÜFE temel olarak aynı şeyi ölçmeye yönelik endekslerdir. Bunlar göreceli değerler oldukları için hangi rakamı baz almalıyım diye düşünmemek gerekir. TÜFE ve ÜFE arasında fark olmaması arzulanır.
SOn olarak 2010 yılının en hızlı büyüyen ülkelerinden söz etmemişsiniz. Bu baktığınız büyüme ile ilgili haberlerde, dikkat ederseniz ilk çeyrek, ikinci çeyrek vb ifadeler kullanılır. Genelde büyüme rakamları her 4 ayda bir açıklanır ve her 3 ay bir çeyreği ifade eder. Mesela Türkiye büyümede dünya rekoru kırdı ama 2011 yılının tamamı değil, ilk çeyreği içindir. Çin %11,9 büyüdü demişsiniz, evet fakat o rakamda yanılmıyorsam 2010 yılın ilk veya ikinci çeyreğiydi. O nedenle bu tür haberleri okurken bu ifadelere dikkat ediniz. Umarım anlamışsındır mühendis arkadaş:) Kolay gelsin.
Enflasyon, "fiyatlar genel düzeyinin" sürekli artması sonucu ulusal para değerinin reel olarak (nominal olarak değil) düşmesidir. Nominal düşüş devalüasyonda görülürken, reel düşüş enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünün düşmesidir. Yani siz bin lira maaş alıyorsunuz diyelim ve o ay enflasyon %10 olsun. Bu durumda sizin paranız nominal olarak yine bin lira olmasına rağmen, paranızın satın alma değeri gerçekte %10 azalmış olacak ve 900 liraya düşecektir ki biz buna reel satın alma gücü diyoruz.
İşte parasal varlıklardaki düşüşleri tespit etmek için iki tür endeks kullanılır. Birisi Tüketici Fiyatları Endeksidir (TÜFE), diğeri ise eski adı Toptan Eşya Fiyat Endeksi (TEFE) olan fakat 2005 yılında AB müktesabatı çerçevesinde yerini Üretici Fiyatları Endeksine (ÜFE) bırakan endekstir.
Enflasyon ise hem tüketici bazlı hem de üretici bazlı hesaplanır. Yani tüketici açısından paranın satın alma gücünün ne kadar değiştiğini hesaplamak için TÜFE kullanılırken, üretici açısından üreteceği malın kendisine olan maliyetinin ne olduğunun tespiti için ÜFE kullanılır. Aslında her ikisi de enflasyonu ölçer o nedenle kullanım alanları farklıdır. Siz tüketici konumundaysanız TÜFE, üretici konumundaysanız ÜFE'yi baz alırsınız fakat devlet her ikisi ile de ilgilenir. Dışarıdan ülkeye yatırım yapmak için gelenler ÜFE ile, dışarıdan tatil için ülkeye gelenler TÜFE ile ilgilenirler.
Sonuç olarak, TEFE ve ÜFE temel olarak aynı şeyi ölçmeye yönelik endekslerdir. Bunlar göreceli değerler oldukları için hangi rakamı baz almalıyım diye düşünmemek gerekir. TÜFE ve ÜFE arasında fark olmaması arzulanır.
SOn olarak 2010 yılının en hızlı büyüyen ülkelerinden söz etmemişsiniz. Bu baktığınız büyüme ile ilgili haberlerde, dikkat ederseniz ilk çeyrek, ikinci çeyrek vb ifadeler kullanılır. Genelde büyüme rakamları her 4 ayda bir açıklanır ve her 3 ay bir çeyreği ifade eder. Mesela Türkiye büyümede dünya rekoru kırdı ama 2011 yılının tamamı değil, ilk çeyreği içindir. Çin %11,9 büyüdü demişsiniz, evet fakat o rakamda yanılmıyorsam 2010 yılın ilk veya ikinci çeyreğiydi. O nedenle bu tür haberleri okurken bu ifadelere dikkat ediniz. Umarım anlamışsındır mühendis arkadaş:) Kolay gelsin.