anlaşılan o ki, hayat her yerde hızla ve gırla. herşey olağandışı bir sıradanlık içerisinde.. herkes birbirini dinleme numarası yaparken aslında kendi cevabını hazırlıyor. böyle olunca da kimsenin kimseyi dinleme kaygısı olmuyor. sanal bir dünyada sanal isimlerle sanal tartışmalar.. iyi güzel de,neden kaçışlar yaşadığımız hayatın diğer mecralarına benzetiyoruz burayı da..neden diye merak ediyorum. insanlar ve sistemler kendi karşıtını boşa çıkarmak için neden daha yaratıcı taktikler geliştiremiyor ve eski klasik taktiklerle çoban matı peşinde koşuyor. bir şeyi ötekileştirmek için onu dışarı itmek gerekir. yapılabiliyorsa onu mevcut olanın tersine giden(öyle olmasa bile,muhafaza edilmesi toplum faydasına olan değerlerin (oysa gerçekten değerli olsa muhafazaya gerek kalmaz) baş düşmanı ilan edilir. eski bir sovyet taktiğidir bu. sovyet devrimi döneminde sayıları binlerle ifade edilen kişi (bunların çoğu anti-komünist olmamalarına rağmen sovyet nomenklaturası denen ayrıcalıklı, hazineden geçinmeli sınıfın sıkı muhalifiydiler ) ya kurşuna dizildi, ya sibirya'ya sürgüne gönderildi ve daha çok da HASTA,DELİ denerek ötekileştirildi ve akıl hastanelerinde ölüme terk edildi.şimdi bazı arkadaşların ne olduğu o kadar bağırıyor ki ne söyledikleri pek duyulmuyor ve arada kaynayıp gidiyor. şaşırmıyorum ama. hepimiz biraz asıldık kavak ağaçlarında ve hayırlı vakalar olarak geçtik tarih kitaplarına.
AÇIK MEKTUP:
1.Takıntılı olup olamadığım hak. kesin bir delil olmamakla beraber öyle olmadığımı sanıyorum. O yönde beyenatlar da zannımca düzmece ifadelerdir.
2.Tabi ki Sartre nickini kulanıp kullanmaman ile ilgili bir tasarrufum olamaz.Ama Sartre adının evrensel bir anlamının olduğunu ve Sartre'ın entellektüel tavrını sade ismini -izinsiz ve ne hakla- kullanarak değil tavrını da sürdürmeyi daha yakışır buluyorum.
3.bu tartışma ortamını ansiklopedik bir havaya sokmak bana anlamssız geliyor.herkes kendinde olanın bir miktarını paylaşacak. ve seviye korunduğu sürece hatalar makbul sayılacak. hata yapmayan hiçbirşey yapmamış denilecek. ve ben birşey yapan insanın makbul olduğu bir dünyayı özlüyorum açıkçası. bu bakımdan benim tespitim hakkında yakışıksız belirlemelerle ortamı provake etmeni ayıplıyorum.
4.sığınaklar aramayalım, boşuna. sığınaklar çoktan kundaklandı bende.
5.sartre arkadaş mesajı özelden göndermemi rica etmiş.(bu kibarlığı için bir kutlamayı hak ediyor bence)Ama ben ricasını yerine getirmedim.Neden?
Çünkü:Polemik her zaman iyidir.(seviyenin korunması için üstüme düşeni yapmaya çalışıyorum ve samimi eleştirileri dikkatle dinliyorum.)Ve arkadaşımız şunu da eklemiş:"arkadaşlara fikir ve doğru tavsiyeler lazım".
BENCE ARKADAŞLARIN ASIL BUNU KENDİLERİNE HAKARET SAYMALARI GEREKİR.Ne yani? Arkadaşlara lazım olanın ne olduğuna ancak bazı elitist,bilgili ve kültürlü arkadaşlar karar verebilir. Onların kendileri için neyin doğru olduğunu bilme becerisi yok.
Çok talihsiz bir beyanat. Neyse....
6.İnsanları belli konularda ikna etmek için otoritelere dayanmayı tercih etmiyorum. Bir şey kendi başına da doğru olabilir. İlla ki bir filozofun,yazarın vs. aynı doğrultuda düşünmesi gerekmez. Tabi bazılarına gereklidir...
SON OLARAK...
Gereksiz bir meşkale yarattığımı sanmıyorum. Aksine belki de kimilerine faydalı olabilecek bir tartışmayı tetiklemiş olmakla iyi bir şey yaptığımı sanıyorum.VE LÜTFEN SARTRE ARKADAŞ FAZLA KIZMASIN.tartışırken gözüm karadır ama tavrım dostçadır..dolayısıyla biraz daha hoşgörülü olalım.(bir de bazı arkadaşlar arka perdeden fazla teneke çalmasa ne güzel olurdu)
sartre'a ve arkadaşlara selamlar
zerdali
anlaşılan o ki, hayat her yerde hızla ve gırla. herşey olağandışı bir sıradanlık içerisinde.. herkes birbirini dinleme numarası yaparken aslında kendi cevabını hazırlıyor. böyle olunca da kimsenin kimseyi dinleme kaygısı olmuyor. sanal bir dünyada sanal isimlerle sanal tartışmalar.. iyi güzel de,neden kaçışlar yaşadığımız hayatın diğer mecralarına benzetiyoruz burayı da..neden diye merak ediyorum. insanlar ve sistemler kendi karşıtını boşa çıkarmak için neden daha yaratıcı taktikler geliştiremiyor ve eski klasik taktiklerle çoban matı peşinde koşuyor. bir şeyi ötekileştirmek için onu dışarı itmek gerekir. yapılabiliyorsa onu mevcut olanın tersine giden(öyle olmasa bile,muhafaza edilmesi toplum faydasına olan değerlerin (oysa gerçekten değerli olsa muhafazaya gerek kalmaz) baş düşmanı ilan edilir. eski bir sovyet taktiğidir bu. sovyet devrimi döneminde sayıları binlerle ifade edilen kişi (bunların çoğu anti-komünist olmamalarına rağmen sovyet nomenklaturası denen ayrıcalıklı, hazineden geçinmeli sınıfın sıkı muhalifiydiler ) ya kurşuna dizildi, ya sibirya'ya sürgüne gönderildi ve daha çok da HASTA,DELİ denerek ötekileştirildi ve akıl hastanelerinde ölüme terk edildi.şimdi bazı arkadaşların ne olduğu o kadar bağırıyor ki ne söyledikleri pek duyulmuyor ve arada kaynayıp gidiyor. şaşırmıyorum ama. hepimiz biraz asıldık kavak ağaçlarında ve hayırlı vakalar olarak geçtik tarih kitaplarına.
AÇIK MEKTUP:
1.Takıntılı olup olamadığım hak. kesin bir delil olmamakla beraber öyle olmadığımı sanıyorum. O yönde beyenatlar da zannımca düzmece ifadelerdir.
2.Tabi ki Sartre nickini kulanıp kullanmaman ile ilgili bir tasarrufum olamaz.Ama Sartre adının evrensel bir anlamının olduğunu ve Sartre'ın entellektüel tavrını sade ismini -izinsiz ve ne hakla- kullanarak değil tavrını da sürdürmeyi daha yakışır buluyorum.
3.bu tartışma ortamını ansiklopedik bir havaya sokmak bana anlamssız geliyor.herkes kendinde olanın bir miktarını paylaşacak. ve seviye korunduğu sürece hatalar makbul sayılacak. hata yapmayan hiçbirşey yapmamış denilecek. ve ben birşey yapan insanın makbul olduğu bir dünyayı özlüyorum açıkçası. bu bakımdan benim tespitim hakkında yakışıksız belirlemelerle ortamı provake etmeni ayıplıyorum.
4.sığınaklar aramayalım, boşuna. sığınaklar çoktan kundaklandı bende.
5.sartre arkadaş mesajı özelden göndermemi rica etmiş.(bu kibarlığı için bir kutlamayı hak ediyor bence)Ama ben ricasını yerine getirmedim.Neden?
Çünkü:Polemik her zaman iyidir.(seviyenin korunması için üstüme düşeni yapmaya çalışıyorum ve samimi eleştirileri dikkatle dinliyorum.)Ve arkadaşımız şunu da eklemiş:"arkadaşlara fikir ve doğru tavsiyeler lazım".
BENCE ARKADAŞLARIN ASIL BUNU KENDİLERİNE HAKARET SAYMALARI GEREKİR.Ne yani? Arkadaşlara lazım olanın ne olduğuna ancak bazı elitist,bilgili ve kültürlü arkadaşlar karar verebilir. Onların kendileri için neyin doğru olduğunu bilme becerisi yok.
Çok talihsiz bir beyanat. Neyse....
6.İnsanları belli konularda ikna etmek için otoritelere dayanmayı tercih etmiyorum. Bir şey kendi başına da doğru olabilir. İlla ki bir filozofun,yazarın vs. aynı doğrultuda düşünmesi gerekmez. Tabi bazılarına gereklidir...
SON OLARAK...
Gereksiz bir meşkale yarattığımı sanmıyorum. Aksine belki de kimilerine faydalı olabilecek bir tartışmayı tetiklemiş olmakla iyi bir şey yaptığımı sanıyorum.VE LÜTFEN SARTRE ARKADAŞ FAZLA KIZMASIN.tartışırken gözüm karadır ama tavrım dostçadır..dolayısıyla biraz daha hoşgörülü olalım.(bir de bazı arkadaşlar arka perdeden fazla teneke çalmasa ne güzel olurdu)
sartre'a ve arkadaşlara selamlar
zerdali