fındıkkurdu. Mesele kader meselesi. Allah'ın ilminde hiçbir şekilde hiçbir değişiklik olmaz.
Peki değişiklik nerede olur?
Şöyle başlayalım; Kader, Allah'ın, olup bitecek her şeyi ezelde ilmiyle bilip iradesiyle takdir buyurmasıdır. Ancak bu ezeliyet bir zaman kaydı ifade etmez. Çünkü Allah için öncelik sonralık yoktur. "Önceden biliyordu" ifadeleri mecazdır. Öncelik sonralık bizim içindir. Bunu baştan kavramak lazım.
2- Levh-i Mahv ve isbat başkadır, Levh-i Mahfuz başkadır. Zannedersem ikisi birbirine karıştırılmış.
Levh-i Mahv ve isbat; Kader'in Yazar-Bozar tahtasıdır. Burada olacak her şey sebepleriyle birlikte yazılır, sebebe bağlı yazılır. Sebep işlenmişse Levh-i Mahfuza aktarılır, işlenmemişse üzeri çizilir, başka şekilde yazılır ve o başka haliyle levh-i mahfuza aktarılır. Yani levh-i mahv ve isbat, içinde yaşadığımız değişken alemdir.
Levh-i Mahfuz; korunmuş levha... Burada hiçbir şey değişmez.
Gelelim asıl sorunuza; İnsanı ilgilendirip de, insanın cüzi iradenin mutlak manada etkisiz olduğu hiçbir şey yoktur. Buna evlilik de dahil. Rızık da dahil... Hatta bir yönüyle ecel de dahil. (Doğum tamamen ayrı bir konu) Sadaka verirsiniz, ömrünüz uzar (levh-i mahfuzda değil, levh-i mahv ve isbatta uzar, levh-i mahfuza o uzamış haliyle kaydedilir ve o haliyle kalır) Dua edersiniz, evleneciğiniz kişiyi seçersiniz, o da cüzi iradenize bağlıdır. Siz istersiniz, Allah yaratır.
Hem, "dua etsek de faydasız" diye bir şey yok. Çünkü dua, ibadetin özüdür, aslıdır. İlla ki istenilen şeyin aynıyla verilmesi şart değildir duada. O kulluktur, ihtiyaç zamanları, o kulluğun, yani dua ibadetinin vakitleridir. Mesela yağmursuzluk zamanları, yağmur duasının vaktidir, yağmur duası illa ki yağmur yağması için edilmez, bir ibadettir, vakti gelmiştir ve edilecektir. Yağmuru verip vermemek Allah'ın bileceği iş... Evliliği de, sair şeyleri de buna kıyas edin.
Esad Coşan hocaefendi'nin (rh.a) anlatmak istediği, evlilik, kader-i mutlaka yakın bir seviyededir. "Ne kadar dua ederseniz edin değişmez" demek istemiyor, duanızın etkisi evlilik dışındaki şeylere nisbeten daha azdır demek istemiş olabilir. Ya değilse, kişi hakkında hayırlı olup olmayacağı yine kişinin cüzi iradesine bağlanmış bir işte kişinin duasının hiçbir işe yaramayacağını hiçbir İslam alimi söylemez.
fındıkkurdu. Mesele kader meselesi. Allah'ın ilminde hiçbir şekilde hiçbir değişiklik olmaz.
Peki değişiklik nerede olur?
Şöyle başlayalım; Kader, Allah'ın, olup bitecek her şeyi ezelde ilmiyle bilip iradesiyle takdir buyurmasıdır. Ancak bu ezeliyet bir zaman kaydı ifade etmez. Çünkü Allah için öncelik sonralık yoktur. "Önceden biliyordu" ifadeleri mecazdır. Öncelik sonralık bizim içindir. Bunu baştan kavramak lazım.
2- Levh-i Mahv ve isbat başkadır, Levh-i Mahfuz başkadır. Zannedersem ikisi birbirine karıştırılmış.
Levh-i Mahv ve isbat; Kader'in Yazar-Bozar tahtasıdır. Burada olacak her şey sebepleriyle birlikte yazılır, sebebe bağlı yazılır. Sebep işlenmişse Levh-i Mahfuza aktarılır, işlenmemişse üzeri çizilir, başka şekilde yazılır ve o başka haliyle levh-i mahfuza aktarılır. Yani levh-i mahv ve isbat, içinde yaşadığımız değişken alemdir.
Levh-i Mahfuz; korunmuş levha... Burada hiçbir şey değişmez.
Gelelim asıl sorunuza; İnsanı ilgilendirip de, insanın cüzi iradenin mutlak manada etkisiz olduğu hiçbir şey yoktur. Buna evlilik de dahil. Rızık da dahil... Hatta bir yönüyle ecel de dahil. (Doğum tamamen ayrı bir konu) Sadaka verirsiniz, ömrünüz uzar (levh-i mahfuzda değil, levh-i mahv ve isbatta uzar, levh-i mahfuza o uzamış haliyle kaydedilir ve o haliyle kalır) Dua edersiniz, evleneciğiniz kişiyi seçersiniz, o da cüzi iradenize bağlıdır. Siz istersiniz, Allah yaratır.
Hem, "dua etsek de faydasız" diye bir şey yok. Çünkü dua, ibadetin özüdür, aslıdır. İlla ki istenilen şeyin aynıyla verilmesi şart değildir duada. O kulluktur, ihtiyaç zamanları, o kulluğun, yani dua ibadetinin vakitleridir. Mesela yağmursuzluk zamanları, yağmur duasının vaktidir, yağmur duası illa ki yağmur yağması için edilmez, bir ibadettir, vakti gelmiştir ve edilecektir. Yağmuru verip vermemek Allah'ın bileceği iş... Evliliği de, sair şeyleri de buna kıyas edin.
Esad Coşan hocaefendi'nin (rh.a) anlatmak istediği, evlilik, kader-i mutlaka yakın bir seviyededir. "Ne kadar dua ederseniz edin değişmez" demek istemiyor, duanızın etkisi evlilik dışındaki şeylere nisbeten daha azdır demek istemiş olabilir. Ya değilse, kişi hakkında hayırlı olup olmayacağı yine kişinin cüzi iradesine bağlanmış bir işte kişinin duasının hiçbir işe yaramayacağını hiçbir İslam alimi söylemez.