Son yıllarda Fen Edebiyat mezunlarının kronikleşmiş bir sorunu haline gelmiş olan formasyon meselesi, bu yıl geçmişte hiç olmadığı kadar canımızı yakmış ve ortada büyük bir adaletsizlik olduğu konusunda kafalarımızda en ufak bir şüphe bırakmamıştır. Farklı üniversitelerin kendi kişisel algılarına dayanarak oluşturmuş oldukları diploma ortalaması sistemleri tam anlamıyla büyük bir kaosa neden olup insanlarda büyük bir hayal kırıklığı oluşmasına sebep olmuştur. Farklı örneklerle durumu izah etmek mümkündür.
Özellikle 2,5 not ortalaması uygulaması, bu uygulamanın yürürlüğe girmediği dönemde mezun olanlar için felaket sayılabilecek sonuçlara yol açmıştır. Bu uygulama başlamadan önce mezun olanlarda bunun bir şart olmasının ortadan kaldırılması da etkin bir çözüm olmamıştır, zira bu uygulamadan önce öğrenim gören öğrencilerin öncelikli amaçları bir an önce okullarından mezun olmak ve maddi anlamda büyük yük oldukları ailelerini bu yükten kurtarmak amacıyla bir işe yerleşip kendi ayakları üzerinde durmaktı-zira çoğunluğumuz, boş zamanlarında ellerinde puroyla golf kulüplerinde golf oynayan babaların finanse ettiği ailelere mensup değiliz. Emekli olduğu halde, çalışmaya devam eden babalar aramızda çoğunluğu oluşturmakta. Kendine bunu amaç edinmiş öğrencilerin öncelikleri arasında diploma notunun yüksek tutulması hiçbir zaman olmamıştır. 2,5 ortalama uygulamasına geçildikten sonra öğrenciler mağdur olmasın düşüncesiyle birçok üniversitede notlar şişirilmiş ve çok yüksek ortalamalar tutturulmuştur. Bu mantık yüzünden bu ülkenin birçok güzide üniversitesinden mezun olan insanlar bu yarışa en arkadan başlamak zorunda kalmaktadırlar. Bu durumun varlığına defalarca şahit olmaktayız. Bu tarz not şişirmeler hak ve eşitlik ilkesinin genel ruhuyla uyuşmayan, kişiler arasında ?mutlak olanlar ve öteki olanlar durumu?nu yaratmıştır, bizler ötekileştirilmişler hissiyatından kurtulmak ve eşit bir ortamda formasyon hakkımızın verilmesini istiyoruz. Yoksa bu hissiyat bizlerde ??gözden çıkarılmışlar ve harcanmışlar?? algısını yaratmaktan başka bir sonuç doğurmamaktadır.
İstatiksel veriler incelenirse 2,5 ortalamasının zorunlu olmadığı dönem mezunlarının diploma notları ile bu uygulamadan sonraki mezunların diploma notları arasında büyük farklar vardır. Bu farklardan dolayı uygulama öncesi mezun olmuş kişilerin formasyon başvuruları anında liste dışı kalmaktadır. Üstüne üstlük bu mezunların formasyon alamadıkları her yıl, öğretmenlik için yaş sınırı olan 40 yaşına yaklaşmaya bir adım daha yaklaşmaları ve bu yaklaşmanın yaratmış olduğu depresyonu tüm ağırlığıyla hissetmelerine sebep olmaktadır. Bu tarif edilemez bir haksızlıktır. Bu haksızlığa uğrayan insanlar öğretmen olabilme haklarının da olduğu bilinciyle Fen Edebiyat Fakültelerini tercih etmişlerdir, bir nevi devlet ile öğrenci arasında bir sözleşme söz konusudur. Fen Edebiyat Fakültelerini tercih eden kişiler bu tercihleri yaptıkları an ??öğretmenlik yapabilirler?? ilkesinin birer öznesi olmuşlardır ama maalesef bu mezunlar yıllardır formasyon alamamaktadır. Ortada hukuksal boyutta bir hak gasbı vardır. Devlet ile öğrenci arasında hukuksal normlara dayalı olarak yapılmış bir sözleşme bulunmaktadır, bu sözleşmenin bir tarafı olan öğrenciler sözleşmenin şartlarını yerine getirip okudukları bölümlerden mezun olmuşlardır, bu noktadan itibaren kazanmış oldukları bir hak söz konusudur, bu hakkı yerine getirmek sözleşmenin diğer tarafı olan devletin üstlenmesi gereken bir zorunluluktur. Sizlerden istediğimiz bu konudaki hassasiyetimizi önemsemeniz ve bu mağduriyeti ortadan kaldırmanızdır.
?Taşı delen, suyun şiddeti değil; damlaların sürekliliğidir.? şiarında olduğu gibi hakkımızı almak için sonuna kadar çabalamak artık bizler için bir mecburiyet olmuş durumdadır, tüm formasyon mağdurları olarak bu sürekliliği göstereceğimiz konusunda kimsenin şüphesi olmasın. Kurumunuz bu haklı isteğimize kayıtsız kaldığı sürece, bizler sizleri lehimize bir tavır alana kadar sorgulamaya devam edeceğiz. Tek istediğimiz ,Fen Edebiyat Fakültelerini bitirerek hak etmiş olduğumuz formasyon haklarımızın verilmesidir, bunun ilk adımı olarak ilk beklentimiz 2.dönem için en az 15000 kontenjanlı hızlandırılmış bir formasyon sürecinin başlatılmasıdır, bu beklentimizin sizler tarafından önemsenmesi ve hayata geçirilmesi için çaba gösterilmesi gelecek için bir parça da olsa umutlanmamıza sebep olacaktır.
Ve biliyoruz ki umudu yaratan insandır.
Son yıllarda Fen Edebiyat mezunlarının kronikleşmiş bir sorunu haline gelmiş olan formasyon meselesi, bu yıl geçmişte hiç olmadığı kadar canımızı yakmış ve ortada büyük bir adaletsizlik olduğu konusunda kafalarımızda en ufak bir şüphe bırakmamıştır. Farklı üniversitelerin kendi kişisel algılarına dayanarak oluşturmuş oldukları diploma ortalaması sistemleri tam anlamıyla büyük bir kaosa neden olup insanlarda büyük bir hayal kırıklığı oluşmasına sebep olmuştur. Farklı örneklerle durumu izah etmek mümkündür.
Özellikle 2,5 not ortalaması uygulaması, bu uygulamanın yürürlüğe girmediği dönemde mezun olanlar için felaket sayılabilecek sonuçlara yol açmıştır. Bu uygulama başlamadan önce mezun olanlarda bunun bir şart olmasının ortadan kaldırılması da etkin bir çözüm olmamıştır, zira bu uygulamadan önce öğrenim gören öğrencilerin öncelikli amaçları bir an önce okullarından mezun olmak ve maddi anlamda büyük yük oldukları ailelerini bu yükten kurtarmak amacıyla bir işe yerleşip kendi ayakları üzerinde durmaktı-zira çoğunluğumuz, boş zamanlarında ellerinde puroyla golf kulüplerinde golf oynayan babaların finanse ettiği ailelere mensup değiliz. Emekli olduğu halde, çalışmaya devam eden babalar aramızda çoğunluğu oluşturmakta. Kendine bunu amaç edinmiş öğrencilerin öncelikleri arasında diploma notunun yüksek tutulması hiçbir zaman olmamıştır. 2,5 ortalama uygulamasına geçildikten sonra öğrenciler mağdur olmasın düşüncesiyle birçok üniversitede notlar şişirilmiş ve çok yüksek ortalamalar tutturulmuştur. Bu mantık yüzünden bu ülkenin birçok güzide üniversitesinden mezun olan insanlar bu yarışa en arkadan başlamak zorunda kalmaktadırlar. Bu durumun varlığına defalarca şahit olmaktayız. Bu tarz not şişirmeler hak ve eşitlik ilkesinin genel ruhuyla uyuşmayan, kişiler arasında ?mutlak olanlar ve öteki olanlar durumu?nu yaratmıştır, bizler ötekileştirilmişler hissiyatından kurtulmak ve eşit bir ortamda formasyon hakkımızın verilmesini istiyoruz. Yoksa bu hissiyat bizlerde ??gözden çıkarılmışlar ve harcanmışlar?? algısını yaratmaktan başka bir sonuç doğurmamaktadır.
İstatiksel veriler incelenirse 2,5 ortalamasının zorunlu olmadığı dönem mezunlarının diploma notları ile bu uygulamadan sonraki mezunların diploma notları arasında büyük farklar vardır. Bu farklardan dolayı uygulama öncesi mezun olmuş kişilerin formasyon başvuruları anında liste dışı kalmaktadır. Üstüne üstlük bu mezunların formasyon alamadıkları her yıl, öğretmenlik için yaş sınırı olan 40 yaşına yaklaşmaya bir adım daha yaklaşmaları ve bu yaklaşmanın yaratmış olduğu depresyonu tüm ağırlığıyla hissetmelerine sebep olmaktadır. Bu tarif edilemez bir haksızlıktır. Bu haksızlığa uğrayan insanlar öğretmen olabilme haklarının da olduğu bilinciyle Fen Edebiyat Fakültelerini tercih etmişlerdir, bir nevi devlet ile öğrenci arasında bir sözleşme söz konusudur. Fen Edebiyat Fakültelerini tercih eden kişiler bu tercihleri yaptıkları an ??öğretmenlik yapabilirler?? ilkesinin birer öznesi olmuşlardır ama maalesef bu mezunlar yıllardır formasyon alamamaktadır. Ortada hukuksal boyutta bir hak gasbı vardır. Devlet ile öğrenci arasında hukuksal normlara dayalı olarak yapılmış bir sözleşme bulunmaktadır, bu sözleşmenin bir tarafı olan öğrenciler sözleşmenin şartlarını yerine getirip okudukları bölümlerden mezun olmuşlardır, bu noktadan itibaren kazanmış oldukları bir hak söz konusudur, bu hakkı yerine getirmek sözleşmenin diğer tarafı olan devletin üstlenmesi gereken bir zorunluluktur. Sizlerden istediğimiz bu konudaki hassasiyetimizi önemsemeniz ve bu mağduriyeti ortadan kaldırmanızdır.
?Taşı delen, suyun şiddeti değil; damlaların sürekliliğidir.? şiarında olduğu gibi hakkımızı almak için sonuna kadar çabalamak artık bizler için bir mecburiyet olmuş durumdadır, tüm formasyon mağdurları olarak bu sürekliliği göstereceğimiz konusunda kimsenin şüphesi olmasın. Kurumunuz bu haklı isteğimize kayıtsız kaldığı sürece, bizler sizleri lehimize bir tavır alana kadar sorgulamaya devam edeceğiz. Tek istediğimiz ,Fen Edebiyat Fakültelerini bitirerek hak etmiş olduğumuz formasyon haklarımızın verilmesidir, bunun ilk adımı olarak ilk beklentimiz 2.dönem için en az 15000 kontenjanlı hızlandırılmış bir formasyon sürecinin başlatılmasıdır, bu beklentimizin sizler tarafından önemsenmesi ve hayata geçirilmesi için çaba gösterilmesi gelecek için bir parça da olsa umutlanmamıza sebep olacaktır.
Ve biliyoruz ki umudu yaratan insandır.