Editörler : Lanet
14 Ekim 2011 21:37

Kıyı Olmak

Zaman zaman hepimiz yaşamın kıyısına yaklaştığımızı ifade etmişizdir... Hep merak ettiğim; yaşamın kıyısı neresi, ya da merkezi? Belki de kıyısına geldiğimizi sandığımız yerdir tam da merkezi...

Kıyıda gezinmek ayrıcalıktır, ayrıcalık ister; sürüden ayrılmak ister, münferit olmak ister. Kıyı olmak birey olmaktır, kendin olmaktır; tutunmadan ayakta kalmaktır. Bazen yalpalamak, dalgalara tutulmak, ama yine de özgür olmak, özgün olmaktır.

Seyduna olmaktır. Seyduna olup, Şahrut'u aramaktır.

Kıyı nehir için hayattır, varlık sebebidir. Peki ya insan için nedir?


_neden_
Müsteşar Yardımcısı
14 Ekim 2011 21:55

Yaşamın kıyısında yaşamış insanların eserlerini okuruz hâlâ ve zevkle... Örnek; Sokrates, Montaigne, Nietzsche... Onlar yaşamın kıyısı dediğimiz yeri merkezi olarak algılamışlar ve başyapıtlarının doğum sancılarını hep bu alanda gezinirken çekmişlerdir. "Toplumsal kabul" sıkıntıları olmamış ve kabul edilmeme ezikliğini de yaşamamışlar...

"Benim de kötü dönemlerim var, kimin yok ki? Ama beni ele geçirmiş değil. Onlar hastalığımın değil, benim varlığımın bir parçası. İsterseniz şöyle diyelim; onlarla beraber yaşama cesaretini gösterebiliyorum" diyor Nietzsche. Bu kötü anlarımız değildir bizi ayrıcalıklı özel yapan. Bu kötü anlarla başa çıkma ustalığını, sanatkârlığını gösterebilmemizdir. Ve böyle anlardan yara almadan ya da en az hasarla çıkmak değildir asıl olan. Asıl olan kazançlı çıkmaktır. O sancıların meyvelerini almaktır...


AgresifCerrah
Yasaklı
14 Ekim 2011 22:00

kıyıda gezinmek kıyıda sürtünmek ayrıcalık değildir. .

kıyıdan uzaklaşırsan ayrıcalıklı olursun. .

çünkü sadece kıyılardan uzaklaşırsanız yeni okyanuslar keşfedersiniz . .


!!EsMeR!!!SeKeRiM!!
Müsteşar Yardımcısı
14 Ekim 2011 23:09

Sayın neden,

yaşamın kıyısı, kimi zaman bir ömrümüzün o an ki dinginliğin ya da tam aksine çalkantısının olduğu günlerin tanımlamasıdır.

Yaşamın kıyısına kürek sallamak istediğinde dinginliğini korumak ister fert ya da o çalkantıların uzağında önünü görmek. Belkide bu nedenle hep kendini soyutlamaya gider, olandan bitenden, gelişenden.. kendi olma çabası vardır kendiyle verdiği o dinginlik savaşında dahi.

Yaşamın tamda ortasında bata çıka ilerlemek korkutur, enginler.. derinler ona göre değildir çünkü henüz hazır değildir belkide hiç hazır olamayacaktır bu nedenle yürür kıyılarda.. açılmaz yüzerkende hep görür denizin dibini.


_neden_
Müsteşar Yardımcısı
14 Ekim 2011 23:19

Kıyı bir algıdır. Baktığınız yere göre değişir. Hatta karşı kıyı diye bir şey yoktur diyordu üyenin biri. Çünkü karşıdan bakınca da bu taraf kıyıdır.

Yaşamın kıyısı da bir algılayış biçimidir. Ve o kıyıda gezinenler hep tetiktedir. Rahat ve rehavet içinde değillerdir. Onlar hep sorar ve sorgularlar. Kıyıda gezinmeleri okyanusa açılmaktan kokmalarıyla da lakalı değildir. Çünkü onlar okyanusun ta kendisidir. Kim diyebilir bir Sokrates?in bir Nietzsche?nin okyanus olmadığını...


obloom
Aday Memur
19 Ekim 2011 10:07

seyduna şahrutun gözlerinden kalan masalla yaşlanmakta...peki ya biz?


urakay
Aday Memur
19 Ekim 2011 20:54

kıyı olmalı insan engin denizlere belki birgün,

açarsın yüreğini bilmediğin o yorgun dalgalara,

insan olmaya niyet ya Rab, nereden gelirse gelsin,

Hain olsun, dost olsun yeterki insan olsun diyebilmeli.

yaşamın neresinde olduğumuzu yargılamdan,

kıyıysında köşesinde yaşamamın,

sevdiğinin hatta sevilmediğin,

yer, zaman ,mekan olsun isterse de

ama yaşarken değerini bilmeli...

urakay......


elif_gibi
Müsteşar Yardımcısı
13 Ocak 2012 17:19

yaşamın kıyısında olmak

belki de herşeyi tüketen insanın kaderidir kıyıda kalmak.

belki de bütün hayatın ona sunduğu imkanları elinin tersiyle itenlerin yeridir kıyıda kalmak...

kıyı kentlerin insanları...

yaşama göz ucuyla bakarlar.

bütün yıkıntılarıyla kendi başınadır onlar.

şimdi sadece izlemekle yetiniyorlar.

"kendi hayatının yabancısı olmak"bu çok acı bir şey!


urakay
Aday Memur
08 Mart 2012 02:22

kıyı olmak istiyorum ama olamıyorum.......


englshtchr
Genel Müdür
13 Mart 2012 17:26

Kıyıda olmakla kıyı olmak farklı şeylerdir, bu sebeple başlıkla ilgili olması için kıyı olmakla ilgili görüşlerimi yazacağım:

Kıyı olmak sorumlu olmaktır, sırtında yük taşımaktır. Bir yandan devrilmemeye çalışırken diğer yandan da kıyısı olduğunuz şeyin taşmaması için uğraşmaktır. Örneğin uçurumun başında duran bir çoban koyunları için kıyıdır ama aynı zamanda uçurumdan düşme tehlikesi ile de karşı karşıyadır. Kıyı olmak zordur, ama insanın olduğu kıyı sayısı zaman geçtikçe daha farklı düzlemlerde artarak gider.


mstf55
Şef
26 Temmuz 2012 20:54

neden(editör)...

sana cumh. üniv.de doç. ismet emre nin kıyıdakiler ini öneririm..

kitap cümle kurgusu olarak seni daraltıcana eminim ama ince bi kitap zaten bi oturuşta bitirisin.

neden bu kitap:çünkü kötürüm olan bi adamın elinden çıktığı söylenir.onun ruh halini yansıttığını düşündüm okurken .. birebir onun hayata bakış açısı kendi ağzından


mstf55
Şef
26 Temmuz 2012 21:10

neden(editör)..

bu arada üye profiline baktım, "neden"...alıntıların ve özellikle de ilk cümleni çok doğru buluyorum..

bikaç yazına da rastladım ..sen öyle tahmin ediyorum ki,çevrende farklı bakış açın ve kişiliğinle olgun bi karaktersin.iğreti olandan nefret eden ince fikirli duygusal bi tipsin ve bu nedenle kendinden sıklıkla uzaklaştığın anlam veremesen de kendine isyan ettiğin dönemlerin var..

yukarki cümleleri içimden geldi anlık yazdım ne cinsiyetini biliyorum ne de başka bi amacım var.lütfen yanlış anlama!!!


şenay_amida
Kapalı
26 Temmuz 2012 21:48

Kıyıda olmak direniş ister,cesaret ister.Çünkü tek başına var olabilmek,sorgulamak,düşünmek kolay değildir.


5.mvsm
Başbakan Müsteşarı
12 Ağustos 2012 22:05

sığınılan bir liman değil..benim denilen bir liman olmak isterdim

o nehrin kıyısında


_neden_
Müsteşar Yardımcısı
21 Ağustos 2012 23:04

Bir yanını denize vermese insan, dünyada iyiden iyiye sıkışıp kalacaktı...

Ruhum med cezilerle savaşırken, yeni falezler oluştu kıyılarımda... Kıyılarım boyunca... Boylu boyunca...

Bu bir yanını denize vermenin, kıyı olmanın bedeliydi... Ödenmesi gereken bir bedel... Kıyı olmak, aşınmalara, zararlı zararsız taşınmalara da namzet olmak demekti... Cesaretti... Esareti dahi göze alma cesareti...

...

Cesarete dizgin vurunca insan, denizden de, enginden de alıkoyuyor kendini, kıyılarını... Dingin bir göl; Gölcük oluyor tercihi...


_neden_
Müsteşar Yardımcısı
03 Temmuz 2013 17:13

Yüreğini tek başına taşıyacak kadar gücü olmayanların limanıdır şarkılar... Onlar, şarkılara yaslanırlar...
Şarkılar zayıflığın yol arkadaşıdırlar ve zayıflar, kendileri gibi zayıf olanların varlığından güç alırlar...
"Ayrılığı, gözünden öp"erek karşılıyorsan, katlanmanın kalıtımsal yanında, senin gibiler de olsun istersin...
Hayatına doğmasın dediğin bir çok şeye engel olamadığın gibi, aşkın tek yumurta ikizi acının doğmasına da engel olamazsın...
İşte o gün, Acıya Gülmek, gerçek sevenin her çağda köze döndüğünü bilmek ve közü küle, külü güle çevirmek için şarkıların yalancı baharında yönelirsin...
Kıyı olmak; acıya ve aşka...
İki kıyı... İki karşı kıyı...
Karşılıksız kıyı...

http://www.youtube.com/watch?v=x_9EuWugnYI


gri cizgi
Yasaklı
03 Temmuz 2013 22:29

Bir yanını denize vermese insan, dünyada iyiden iyiye sıkışıp kalacaktı

kıyıda olmak gündelik telaşlardan uzak gibi geliyor bana

yaşam oyununda seyirci koltuğunda oturmak gibi


_neden_
Müsteşar Yardımcısı
21 Kasım 2013 19:34

Zaman geçiyor, sular akıyor ve ırmaklar üzerinde ne varsa alıp götürüyor başka başka diyarlara...

Hangi kenarında durursam durayım, karşı kıyı oluyor diğer kıyı bana... Ait olmuyorum, olamıyorum hiç bir tarafa... Ayrık kalıyorum, aşinası olmadığım diyarlara...

Bir sahil bekliyorum belki, ömrümün sonbaharında... Karşı kıyısı olmayan bir sahil... Karşı karşıya olmadığım bir kıyı... Akışından, insana bakışından emin olduğun bir dulda...

Ve insan dulda istiyor, ömrünün sonbaharında...

Aynı yerden olmasa da aynı yöne baktığım bir kesit yaşamda...

Derin izler bırakmış bir ırmağın bütün kıyıları keskin bıçak gibidir... Kırılan her bir parçanın üzerinde şah damarıdır akıp giden hırçın sularda...

Ve insan yüzündeki derin çizgiler dahil, bütün derinliklerden korkar oluyor ömrünün sonbaharında...

İnsan bazı bazı sahil olmak istiyor, dulda bulunmayan yolda...


_neden_
Müsteşar Yardımcısı
29 Kasım 2015 17:48

Nasıl ruhsuz bir beden taşıdığını merak ediyorlar...

Oysa, bedensiz bir ruh taşıdı yıllarca, bilmiyorlar...

Bedeni yoktu, ya da onun değildi... Ve hiç acımıyordu, her gece uykunun en derin yerinde, derinden gelene darbelerlele...

Oysa ruhu çok acıyor ve sessizce ağlıyordu tanrının kendisine ol dediği o kalu, o belâ güne...

Ve yine sessizce sorguluyordu, her ruh o kalu belâ'da bir bedene girerken, kendisi neden sadece ruh olarak kaldı diye...

Ruhu çok acıyordu ve her gece ağlıyordu...

Bedeni acısa belki diner sanıyordu...

Ruhu çok acıyordu ve her gece ol emrine ağlıyordu...


Hariçten gazell
Genel Müdür
15 Aralık 2015 14:31

Bir bedeni o kıyısızlığa bırakma saati geldiğinde gitmek bir yalnızlıktır. .

bütün gitmeler bir yalnızlıktır kalmaya göre...


ateş v e buz
Kapalı
16 Aralık 2015 12:32

gönül nehri kıyısında olmak nefes almak bambaşka

"benim "

Toplam 30 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi