Arapların Türklere Yaptığı Katliamlar ve İhanetler

çotuk 45

şimdiye kadar en az 50 link ile aynı şeyleri tekrarlayıp durdun.bence nefesini boşa harcama seni gram kayda almıyorum haberin olsun bundan sonra birşeylerde yazarsan cevap yazmaya tenezzül etmeyeceğimi bildiriyorum.

Yanlış hatırlıyorsun ,ben hiç dine tabi değilim yani hiç bir dinin tebası değilim ama ÖNCE İNSAN SONRA TÜRK olmakta bana yetiyor ben bu kadarı ile mutlu olmayı bilip BANA AİT olmayan değerlerin üstüne yapmayı sevmem:))))))

Araplara ve Filistinlilere hep beddua ettim.

Yozgatlı gazi dedem de hep beddua ederdi. "Allah belalarını versin!" derdi.

1916 yılında Ürdün'ün Kızıldeniz kenarında bulunan AKABE KALESİ içinde Osmanlı askeri olarak, Araplarla Filistinliler, İngilizlerle savaşmıştı.

Rahmetli gazi dedemin onlara bedduası tutmuş olmalı ki, Araplar ile Filistinliler hala sürüm sürüm sürünüyorlar. Ben de beddua ediyorum.

1-ben "yanlış hatırlamıyorsam sen müslüman değildin " dedim.Buna karşılık ise "Yanlış hatırlıyorsun ,ben hiç dine tabi değilim" dedin.ben doğru hatırlıyorumda sen yanlıuş yorumluyorsun .

2-"ÖNCE İNSAN SONRA TÜRK olmakta bana yetiyor ben bu kadarı ile mutlu olmayı bilip BANA AİT olmayan değerlerin üstüne yapmayı sevmem"

diyorsun.Türklerin değerleri hariç diğer değerlerin üstüne ediyorsun. hep çelişki çelişki ve yine çelişki.

birde not:biz sadece müslüman Türklerin değerlerine değil,Müslüman Arap,Kürt,Çerkez,Fransız,Ermeni.......Bunlarında değerlerine saygı duyarız.

Burada kimse İslam düşmanlığı yapmıyor. Arapların Türklere yaptığı katliamları ve ihanetleri göstermek İslam düşmanlığı değildir. Eğer Arapların Türklere yaptığı katliamları ve ihanetlerini dile getirmek size göre İslam düşmanlığı oluyorsa Barbaros Hayreddin Paşa'ya bile dil uzatmış oluyorsunuz. Ben burada mümkün olduğunca hiç yorum yapmadan belge ve bilgiyle konuşuyorum ama siz hep kuru sıkı atıyorsunuz. Sizin boş beleş iddialarınıza cevap vermek için kendimi yormayacağım. Siz haçlılarla birlik olup Türkleri katleden Arapları kuru kuruya savunmaya devam edin. Ben belge ve bilgiyle konuşmaya devam edeceğim.

8 Haziran 1916?da Storrs başkanlığında ilk İngiliz heyeti Cidde?ye gelerek, Şerif Hüseyin?in küçük oğlu Zeyid ile görüşmüş, bu görüşmelerden sonra Müslüman subaylar komutasında ilk İngiliz yardımı olan iki dağ bataryası, bir makineli tüfek bölüğü, 3000 tüfek, cephane ve yiyecek yüklü üç gemi, 28 Haziran 1916?da Cidde?ye ulaşmış ve Arapların eline geçmişti.

(Kaynak: Hicaz, Asir, Yemen Cephesi ve Libya Harekâtı (1914?1918), Birinci Dünya Harbinde Türk Tarihi VI nci Cilt Gnkur. ATASE Bşk.lığı Askeri Tarih Yayınları, Seri No: 3, Ankara, Gnkur. Basım Evi, 1978, s.151?152)

Bu yardımlarla birlikte daha sonra alınacak olan para, silah ve malzemeler, ayaklanmada kullanılacaktı. İngilizlerin yanında Fransızlardan da, Eylül 1916 ayı içerisinde Albay Bremen başkanlığında iki Fransız ve dört Müslüman subaydan ibaret bir askeri heyet Cidde?ye gelmiş, yapılan görüşmelerden sonra, dağ topçusu ve makineli tüfeklerle takviyeli bir müfreze Cidde?ye çıkarılmıştı.

Böylece İngilizlerden sonra Fransızlar da, Osmanlı egemenliğinde bulunan Arap topraklarındaki çıkarları için, Şerif Hüseyin ve oğullarına silah ve malzemelerin yanında 1.250.000. Frank para yardımında bulunmuştu.

(Kaynak: Hicaz, Asir, Yemen Cephesi ve Libya Harekâtı (1914?1918), Birinci Dünya Harbinde Türk Tarihi VI nci Cilt Gnkur. ATASE Bşk.lığı Askeri Tarih Yayınları, Seri No: 3, Ankara, Gnkur. Basım Evi, 1978, s.152)

Şerif Hüseyin?in oğlu Emir Faysal, Kızıldeniz?de önemli bir liman kenti olan Vech?i ele geçirmek, Hicaz demiryolunu daha etkili bir şekilde tehdit etmek amacı ile bir dağ bataryası takviyeli 10.000 kişilik bir kuvvetiyle 18 Ocak 1917 tarihinde Yanbu?dan kıyı yolu ile Vech?e doğru hareket etmiştir. Tasarlanan plan gereğince de Kızıldeniz?deki İngiliz filosundan dört harp gemisi de Vech?e yaklaşarak 23 Ocak 1917 tarihinden itibaren bu kenti bombalamaya başlamış, ayrıca iki İngiliz gemisinden de 1000 kadar Mısır ve Sudanlı asker Vech?in kuzeyindeki Zaim mevkiinde karaya çıkarılmıştır.

(Kaynak: Hicaz, Asir, Yemen Cephesi ve Libya Harekâtı (1914?1918), Birinci Dünya Harbinde Türk Tarihi VI nci Cilt Gnkur. ATASE Bşk.lığı Askeri Tarih Yayınları, Seri No: 3, Ankara, Gnkur. Basım Evi, 1978, s.270)

Vech?te bulunan Türk birlikleri; İngilizlerin bombardımanına ve Emir Faysal kuvvetlerinin saldırılarına daha fazla dayanamayarak geriye çekilmeye başlamış, sonuçta 26 Ocak 1917 tarihinde stratejik öneme haiz olan Vech kenti de düşmanın eline geçmiştir. Bu muharebede Türk birliklerinin ancak üçte biri kurtulabilmiş diğerleri esir edilmiştir. Ayrıca 63 Türk askeri de şehit olmuştur.

Vech?in düşmesi ile bu üssün elden çıkması, Medine?deki Türk savunmasını etkilemiş, düşmana askeri ve psikolojik yönden bir takım avantajlar sağlamış, Arap asilerinin Ürdün ve Filistin?e ilerlemelerine hız kazandırmıştı. Emir Faysalı hayal ettiği Suriye Krallığı?na biraz daha yaklaştırmış? Ayrıca Hicaz demiryolu ve istasyonlarının Arap-İngiliz işbirliği ile kolaylıkla tahrip olmasına, dolayısıyla ikmal akışının önemli derecede aksamasına neden olmuştur.

(Kaynak: Hicaz, Asir, Yemen Cephesi ve Libya Harekâtı (1914?1918), Birinci Dünya Harbinde Türk Tarihi VI nci Cilt Gnkur. ATASE Bşk.lığı Askeri Tarih Yayınları, Seri No: 3, Ankara, Gnkur. Basım Evi, 1978, s.346)

Medine?de bulunan Fahreddin Paşa komutasındaki Kuvvei Seferiye Komutanlığı, Medine ve civarında Haziran-Aralık 1916 tarihleri arasında cereyan eden muharebelerde başarılı olmuş ve Medine?nin Arapların eline geçmesine meydan vermemiştir.

Medine ve etrafında 1917 yılı içerisinde meydana gelen muharebelerin ilki, 6 Mart 1917 tarihinde Medine?nin batısında bulunan ve Bir-i Ali?den Bir-i Derviş?e gitmekte olan 58 nci Tümen?e ait bir Türk birliğine 600?den fazla Arap?ın saldırması ile yeniden başlamıştı. Bu saldırı sonucu başta bölük komutanı olmak üzere 32 Türk askeri şehit olmuştur.

17 Mart?11 Nisan 1917 tarihleri arasında Medine civarında İngiliz desteğindeki Arap saldırıları devam etmiştir. Bilhassa önemli stratejik mevkilide bulunan Bir-i Maşi bölgesindeki çarpışmalarda Türk askerleri, bu saldırılara karşı cesur ve yiğitçe karşı koymuş, sonuçta Medine?yi ikinci defa Arap asilerine teslim etmemişlerdir. Bu bölgede yapılan muharebelerde ise 2?si subay olmak üzere 92 Türk askeri şehit olmuştur.

Başkomutan vekili Enver Paşa, Medine ve Hicaz demiryolunun (Medine-Maan arası) korunmasında kullanılacak birlikler hariç Hicaz?daki Türk kuvvetlerinin İngilizlere karşı kullanılmak üzere Filistin cephesine çekilmesine karar verilmiştir. Çekilme hazırlıklarına başlandığı sırada İngilizler de Sina ve Filistin cephesinde taarruzlara başlamışlardır.

Araplar ve İngilizler; Hicaz?daki askeri birlikler ve Hicaz halkı için hayati önem taşıyan, tek ikmal ve ulaştırma yolu olan Hicaz demiryolu ve istasyonlarının tahrip edilerek buradaki Türk kuvvetleri ile istasyonlardaki Türk karakollarını etkisiz hale getirmeyi, ayrıca Medine?nin kuzey ile bağlantısını kesmeyi amaçlayan demiryolu saldırılarını, harekât planlarına dâhil etmişlerdir.

İngiliz Yüzbaşı Lawrence?ın bizzat idare ettiği iki top ve ağır makineli tüfekle takviyeli 230 kişilik Arap asileri, 30 Mart 1917 günü Medine?nin 160km kuzeyindeki Hicaz Kuvvei Seferiye Komutanlığı sorumluluğundaki Ebülnaim İstasyonu?nu kuşatarak tahrip etmiş, ayrıca istasyondan geçmekte olan bir Türk katarının lokomotifini de hasara uğratmışlardır.[

(Kaynak: Hicaz, Asir, Yemen Cephesi ve Libya Harekâtı (1914?1918), Birinci Dünya Harbinde Türk Tarihi VI nci Cilt Gnkur. ATASE Bşk.lığı Askeri Tarih Yayınları, Seri No: 3, Ankara, Gnkur. Basım Evi, 1978, s.346)

Ben Tarih Kitaplarının doğruluğuna inanmıyorum.Çoğu sağlam değil.Diyelim ki Araplar bizi arkamızdan vurdu.bende peygamberin hadsilerinden cevap vereyim:

*"Her kim bir müslüman kardeşinin ayıp ve kusurlarını, kimsenin görmediği ve görmesini istemediği şeylerini örterse, Allah'u Teâlâ da kıyamet gününde onun ayıplarını örter. Her kim müslüman kardeşinin meydana çıkmasını istemediği birşeyini ortaya çıkarır ve dile verirse; Allah da onun ayıplarını, kimsenin bilmesini istemediği hallerini meydana çıkarır. Bu suretle kendi evi içinde de olsa onu rezil eder. Müslüman kardeşinin ayıplarını örten, bir ölüyü diriltmiş gibidir. " (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58; Tirmizî, Birr ve Sıla, 85)

*Müslümanın ayıp araştırması değil, bilâkis gördüğü ayıp ve kusurları örtmesi gerekir. Diğer bir hadis-i şerifte: Kim bir müslümanın ayıbını dilerse Allah da kıyamet gününde onun ayıbını örter. " (Ebû Dâvud, Edeb, 39), Kim bir ayıp görür de örterse sanki kabrine diri gömülmüş bir yavruya can vermiş gibi olur. " (Ebû Dâvud, Edeb, 38) buyurulmuştur.

"Eğer Arapların Türklere yaptığı katliamları ve ihanetlerini dile getirmek size göre İslam düşmanlığı oluyorsa Barbaros Hayreddin Paşa'ya bile dil uzatmış oluyorsunuz." diyorsun.

sende Arapların varsa ayıplarını çıkartarak peygamberin hadislerini çiğnemiyor musun?

Peygamberin sözü varken diğer yaratılanların sözüne itibar etmem.Eğer müslüman değilsen söyle ben boşu boşuna peygamberden örnekler vermiyeyim.Eğer müslüman isende zaten Peygamberin sözüne itbar edeceğimden şüphem yok.

not:Eğer bu yazışmaların sonu seni küfretmeye sevk edecekse söyle bir daha yazmayayım.

Çeşitli zaman ve yerlerde Arap-İngiliz-Fransız işbirliği ile sürdürülen bu saldırılar, gittikçe artarak genişlemiş, Ağustos 1917 başından Aralık 1917 ayı sonuna kadar olan 5 aylık süre içerisinde Hicaz demiryollarına (Medine-Maan arası) girişilen kayda değer saldırı olayı 50?yi geçmiş? Bu saldırılarda 55 şehit, 63 yaralı ve 74 esir verilmiş, ayrıca 15 köprü, 3254 ray, 152 telgraf direği ile 10km?den fazla tel tahrip edilmiştir.

(Kaynak: Hicaz, Asir, Yemen Cephesi ve Libya Harekâtı (1914?1918), Birinci Dünya Harbinde Türk Tarihi VI nci Cilt Gnkur. ATASE Bşk.lığı Askeri Tarih Yayınları, Seri No: 3, Ankara, Gnkur. Basım Evi, 1978, s.354)

Neyin küfretmesinden bahsediyorsun. Kimseye küfür falan ettiğim yok. Ben sadece bilgi paylaşıyorum. Müslümanım. Burada yapılan şey kusur aramak değildir. Gerçekliği ortaya koymaktır, durum tespiti yapmaktır.

hırsızlık yapan bir kişiyi ele alırsak

bir kişinin hırsızlık yapması kusurdur mudur?

-evet kusurdur.

Peki bu kişinin hırsızlık yaptığı da bir gerçekmidir?

-evet gerçektir.

sonuç

kusuru ortaya çıkarmak gerçekleri ortaya çıkarmakla aynıdır!

(Burada yapılan şey kusur aramak değildir. Gerçekliği ortaya koymaktır.)

Müslüman olmamak ile hiç bir dine tabi olmamak farklı şeyler önce ikiis arasındaki AYIRIMI iyi farkediniz!!

Ben Türküm ama önce İNSANIN dedim ve devam ettim;başkalarının değerlerininin üzerine konmamak yani benim ırkıma benim coğrafyama gönderilmeyen ,arap halkına gönderilen onlar için kutsal olması gereken degerleri onlardan çok sahiplenmeye HAKKIM yok dedim!!

Ayrıca araplar dinlerini çok KUTSAL görse idiler bunu RANT halin egetirmezler hac vazifesini yapmaya giden müslümanlara çok büyük kolaylık sağlarlardı!!

1-hala yanlışını savunuyorsun neslihan.müslüman olmamak=hristiyan olmak veya yahudi olmak veya budist olmak veya ateist olmak veya HİÇ BİR DİNE TABİ OLMAMAK ....

2-İslam dininin sadece Araplara gönderildiğini nereden cıkarıyorsun.İslam dini bu dini kabul eden bu dini sahiplenen herkese gönderilmiştir.yunan,ermeni,fransız inanıyorsa onlarındırda bu din.

bak bizim Allahımız ne diyor ayetinde :Resulüm! Biz seni bütün insanlığa -rahmetimizin- müjdecisi ve -azabımızın- uyarıcısı olarak gönderdik. Lakin insanların ekserisi bunu bilmezler. ?(Sebe' Suresi, 34/28)

3-kaç kere hacca gittin? :)

Kusur başka birşeydir, yaşanılan hakikatları dile getirmek başka birşeydir. Ben kalkıp ''Araplar parayı çok sever, yemeği avuçlayarak yer'' vs. buna benzer şeyler söylesem söylediklerinizde haklı olurdunuz. Fakat ben Arapların kusurlarını değil, sadece yaşanılan haikatları dile getiriyorum. Ayrıca olayı kin ve nefret boyutuna getirmeden bu konuların tartışılmasında bir sakınca görmüyorum. Sadece Allah eleştirilemez. İnsanların yanlış bulduğum hareketlerini pek tabii eleştirebilirim.

bakış açısı farkı.başka birşey değil

burada masallar oyun oynuyor anlaşılan......

yaptı yapmadı, tuttu tutmadı....

hatalardan ders alınmazsa, Tür araba, arap Türke daha nice zulm yapar..