Editörler : crops35
18 Ocak 2012 12:03

Başbakan Yardımcısı Bülent ARINÇ tan 4/C Açıklaması.

ARKADAŞLAR.

Ak.parti sözcüsü Bülent Arınç Az önve tv 8 Erkan Tanla başkentten programında belediye sözleşmelilerinin kadroya geçirilmesi meselesini yanıtlarken....!!! sadece belediyeler değil bizim özelleştirmeler sonucu kamuya aktardığımız 4C LİLERİNDE böyle talepleri sürekli geliyor,biz kamuda sözleşmeli ve geçici çalışma sistemini değiştireceğimiz bir kamu programı çalışmasının içerisindeyiz,biz kamuda (a-b-c) olarak bir sisten görmek istemiyoruz,kamu çalışanlarının adı artık (kamu çalışanı) olacak şeklinde bir yorumda bulundu.

.....Cümlesinin sonunda ise bu sorun çözülecek sadece birazdaha sabır diyerek tüm sözleşmeli ve geçici personele mesaj gönderdi.

..Aynı konudada çalışma bakanının Bülent arınçtan farksız yorumları ve böyle bir çalışma içerisinde olduklarını belirttiği beyanları olmuştu.Arkadaşlar okadar sabrettik birazdaha sabredeceğiz.

İnşallah bu sorun çok yakın bir zamanda neticeye ulaşacaktır.

.Söylenen sözler ortadadır.Kimse artık olmaz yapmaz yalan dolan falan.....gibi karamsar yorumlarda bulunupta arkadaşlarımızın beklentilerine çomak sokmasın.

Hadi hayırlısı.


4/C li
Aday Memur
18 Ocak 2012 13:57

memurlar net.ya hu sen bu haberi neden taşımıyosun anasayfana ?taşı bu haberi bülent arınç tv 8 de bu konyu gündeme getiriyor senden tık yok Allah Allah ...ayrıca tşk.baba 52


4cdenenillet
Aday Memur
18 Ocak 2012 14:54

sevgili 4/c mahkumu arkadaşlarım aklıma çok şey geliyo diyecek ama hiç bi şey diyemiyorum. allah büyüktür. elbet bu çekilen eziyetler boşuna değil. bir şey daha belirtmek istiyorum. bize kadro 4/b vb. verecekleri her neyse artık sadece ve sadece elimizden aldıkları haklarımızın iadesi olacaktır.


gokan
Aday Memur
18 Ocak 2012 15:00

UMARIM HERKESE BİRŞEYLER VERİP BİZ 4C Lİ VEYA OLACAK ARKADAŞLARIN AĞIZLARINA BİR PARMAK BAL ÇALIP ALIN SİZE İYİLEŞTİRME DEMEZLER .KAZANDIĞIMIZ MEVCUT HAKLARIMIZI İYADE EDERLER TEK DİLEĞİM BU....


erkanguven55
Aday Memur
18 Ocak 2012 16:35

sabrın sonu selamettir umarım bütün 4c lilerin istediği arzuladığı daha iyi bir yaşam için gönlümüzden geçenler olur...


erkanguven55
Aday Memur
18 Ocak 2012 16:37

Kimden imza sümeni

Ne zaman 5 Ocak 2012 09:09

Konu çıkışlar

Mesaj

erkanguven55

ne derseniz haklısınız bende her şeyin farkındayım fakat unuttuğunuz bişey var.Editörler de sizin gibi normal birer üyedirler ana sayfaya müdahale etme gibi bir yetkimiz yok.Sorumlu olduğumuz bölümlerle ilgili sorunları dile getiriyorum ben ana sayfadan sorumlu editlere fakat yayınlama kararını yine onlar veriyor.Gördüğüm kadarıyla onlar da aşağıda yazdığım adresteki şikayetlerin yoğunluğuna göre ana sayfa haberi yapıyor aynı konuda hangi şikayet daha baskın çıkıyorsa onu yayınlıyorlar isterseniz siz de herkesi buraya yönlendirin,

http://www.memurlar.net/sendnews.aspx

----------------------------------------------------------------

arkadaşım editörlüğünü üstlendiğin insanlar bu kış soğuğunda 1 ay ücretsiz çıkış aldı neden bunu ana sayfada haber yapmıyorsun insanların bizden haberi olsun...


sen_gs
Aday Memur
18 Ocak 2012 16:43

meclisteki 4c lerin kadroya geçirildiği söyleniyor. bu konu hakkında bilgisi olan varmı ? neden kimse tepki koymuyor..neden neden neden...


texas61
Aday Memur
19 Ocak 2012 13:39

bu saçmalığı çıkartan siz değilmisiniz akp rezilleri şimfdide sabır diyorsunuz hadi gidin ordan be kendiniz bizi bu rezilliğe mahkum ettiniz şimdide kurtardık sizi diyin ab.versin sizin


ozelturk
Aday Memur
30 Ocak 2012 14:55

...


hira 2012
Aday Memur
30 Ocak 2012 16:33

45.000 Adet 4-c li var.Bir o kadar daha olacak kişi daha var YETERLİ DEYİL Mİ? Daha ne kadar olması gerekiyor ANA SAYFAYA TAŞIYIN artık!kendin çal kendin söyle olmasın.Sesimizi duyun ve duyurun artık biz elimizden alınan haklarımızı istiyoruz.Sattım gitti var mı?ÖZELEŞTİRME (SATTIM GİTTİ)mağdurları İNSANLAR var EŞYA deyil İNSAN!!!!


desoto
Kapalı
30 Ocak 2012 18:30

4/C'li Personel İnsan Değil Mi?

HAKSEN Genel Başkanı Ayhan Çivi, 2012 yılında da 4/C'li personelin insan yerine konmadığını söyledi.

657 sayılı Yasanın 4/C maddesine göre çalışan 25 bin civarında personelin 2012 yılındaki ücret ve sosyal hakları ile çalışma şartlartını belirleyen Bakanlar Kurulu kararının geçen yılın bir kopyası olduğunu belirten HAKSEN Genel Başkanı Ayhan Çivi, 2012 yılı için mazaret izinlerindeki 4 günlük artışın dışında 4/C?li personelin haklarında hiçbir olumlu değişiklik olmamıştır, dedi.

Çivi açıklamasında şunları söyledi;

AİLE YARDIMI YİNE YOK.

Geçtiğimiz yıl Devlet Bakanı Hayati Yazıcı tarafından yapılan açıklamada 4/C?li personele aile yardımı ödeneceği ifade edilmesine rağmen 10 Ocak 2012 tarihli Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararında bu yünde bir düzenleme yapılmamıştır. 4/C?li personelin ailesine de geçici muamelesi yapılmaktadır. Eş ve çocuklarının günahı nedir. 6 ay önce yapılacak denen aile yardımı neden yapılmıyor . Bu ayrımcılığın hiçbir hukuki gerekçesi yoktur.

EK ÖDEME YASAK.

4/C?li personelin ek ödeme yapılması için kurumlarına yaptıkları başvurulara verilen cevaplarda , Bakanlar Kurulu kararında ücret dışında hiçbir ödeme yapılmaz ibaresi gerekçe gösterilmiştir. Ne yazık ki bu yıl da aynı ibare kararda yer almaktadır. 4/C?liler dışındaki tüm kamu görevlilerine denge tazminatı adı altında ek ödeme yapılırken 4/C?li personel neden kapsam dışında tutuluyor anlamak mümkün değildir.

4/C?LİLER KAMU GÖREVLİSİ DEĞİL Mİ?

2012 yılında kamuda görev yapan tüm çalışanların ücretleri yeniden belirlenirken , 4/C?li personel açısından hiçbir olumlu değişiklik yapılmıyor. Eğer 4/C?li personele bu sefalet reva görülüyorsa suçlarını da bilmek en doğal haklarıdır. Onlar da bu ülkenin vatandaşları değil mi ? Onlar da kamu görevlisi değil mi?

AİHM?E BAŞVURACAĞIZ.

Ülkemizde son 4 yılda geçici ve mevsimlik işçiler dahil 500 binden fazla kişi kadrolu görevlere atanırken, 25 bin 4/C?li personele köle muamelesi yapılmaktadır. Bu personelin kamu görevlisine yakışan bir hayat yaşaması ve hizmet etmesi için hukuki haklarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde arayacağız. Maalesef çözüm için bize başka bir yol gösterilmiyor


desoto
Kapalı
30 Ocak 2012 18:46

Ebe Hemşirelerin 4/B'ye Geçiş İşlemleri Tamamlansın

Vekil Ebe Hemşirelerin 4/B'ye Geçiş İşlemleri Tamamlansın

Sağlık Bakanlığı teşkilat yapısını değiştiren Kanun Hükmünde Kararname'de çalışanlar adına ender olan düzenlemelerden birisi de vekil ebe hemşirelerin 4//B'ye geçirilmesiydi. Söz konusu düzenlemeyi hayata geçiren kararname 2 Kasım 2011 tarihide yayınlanmıştı.

Yaklaşık 3 ay geçmesine rağmen henüz daha bu kadroların vekil ebe hemşirelere verilmemesi hem büyük bir haksızlık, Hem de mali ve sosyal haklarda kayıplar yaşanmasına neden olmaktadır.

Türk Sağlık-Sen 6 Ocak 2012 tarihinde Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'ne başvuru yapmış ve yaşanan gecikmeye dikkat çekmiştir. Başvuruda vekil ebe hemşirelerden kadroya geçiş için dilekçelerin alınmasına rağmen sözleşmeli statüye geçirilmemelerinin nedenleri sorulmuş ve bu konudaki çalışmalar hakkında bilgi verilmesi istenmişti.

Sağlık Bakanlığı başvuruya henüz cevap vermemiştir. Sözleşmeli statüye geçiş ile ilgili yeni gelişmeler hakkında bilgilendirmeler yapılacaktır. Konu yakından takip edilmektedir. Vekil ebe hemşirelerin bu konuda yaşadığı mağduriyetin bir an önce son bulmasını diliyoruz.


desoto
Kapalı
30 Ocak 2012 18:50

T.C.

SİVAS

İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2011/1387

KARAR NO : 2011/1956

DAVACI : FİRYAL YÜKSEK'İ TEMSİLEN TOÇ BİR-SEN TARIM ORMAN

ÇALIŞANLARI BİRLİĞİ SENDİKASI

VEKİLİ : AV. HAŞİM ÖZDAL

Çarşıbaşı Mah. Ziyabey Sok.Yuvam Apt Daire :5 / SİVAS

DAVALILAR : 1- GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAK. /ANKARA

2- SİVAS VALİLİĞİ /SİVAS

VEKİLİ : HUKUK MÜŞAVİRİ SÜLEYMAN OKCU

DAVANIN ÖZETİ : Sivas İli, Şarkışla İlçe Tarım Müdürlüğü emrinde 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli statüde veteriner hekim olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, 04.06.2011 tarih ve 27954 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 632 sayılı KHK hükümleri uyarınca 657 sayılı Kanunun 4/A maddesi kapsamında kadrolu memur statüsüne geçirilmek için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin; kendisinin de yer aldığı Bakanlıkça yapılan onay sonrası 04.06.2011 tarihinden önce sözleşme imzalayarak kadroya geçenlerin bulunduğu, kendisinin ise bu tarihten sonra sözleşme imzalaması nedeniyle kadroya geçme hakkının elinden alınmasının Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu, kaldı ki sözleşme imzalanması sürecinde işlemlerinin geç yapıldığı, süresinde göreve başlatılsa idi böyle bir hak kaybının oluşmayacağı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞININ

SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma dilekçesi süresinde verilmemiştir. 632 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımlanarak yürürlüğe girdiği 04.06.2011 tarihi itibariyle görevde bulunmayan davacının kadrolu memur olarak ataması yapılamayacağından idarece tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

SİVAS VALİLİĞİ SAVUNMASININ ÖZETİ:Savunma dilekçesi verilmemiştir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Sivas İdare Mahkemesi'nce, dava dosyası incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Dava, Sivas İli, Şarkışla İlçe Tarım Müdürlüğü emrinde 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli statüde veteriner hekim olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, 04.06.2011 tarih ve 27954 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 632 sayılı KHK hükümleri uyarınca 657 Sayılı Kanunun 4/A maddesi kapsamında kadrolu memur statüsüne geçirilmek için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

T.C Anayasanın 128/2 maddesinde; memurların ve diger kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ödenekleri ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği belirtilerek statü hukukunun geçerli olduğu bu alanda kanunilik esası benimsenmiş, 10. maddesinde de; herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düzünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu, hiçbir kişeye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınmayacağı, Devlet organları ve idare makamlarının bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.

Anayasa Mahkemesi kararlarında; eşitlik ilkesi ile eylemli değil hukuksal eşitliğin öngörüldüğü, eşitlik ilkesinin amacının, aynı durumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve kişilere yasalar karşısında ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemek olduğu, bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitlik ihlâlinin yasaklandığı şeklinde yorumlanmaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4. maddesinin (B) fıkrası ile 4924 sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli personel pozisyonlarında çalışanların memur kadrolarına atanması amacıyla Devlet Memurları Kanununda değişiklik yapılması;06/04/2011 tarihli ve 6223 sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak, Bakanlar Kurulunca 02/06/2011 tarihinde kararlaştırılmış olup, bu konudaki düzenleme 04.06.2011 gün ve 27954 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılmış ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa eklenen geçici 37. maddenin 1. fıkrası ile; "Kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, ayın veya haftanın bazı günleri ya da günün belirli saatleri gibi kısmi zamanlı çalışanlar ile yükseköğretim kurumlarının araştırma-geliştirme projelerinde proje süreleriyle sınırlı olarak çalışanlar hariç olmak üzere, 4. maddenin (B) fıkrası ve 10/7/2003 tarihli ve 4924 sayılı Eleman Temininde Güçlük Çekilen Yerlerde Sözleşmeli Sağlık Personeli Çalıştırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca vizelenmiş veya ihdas edilmiş sözleşmeli personel pozisyonlarında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte çalışmakta olan ve 48. maddede belirtilen genel şartları taşıyanlardan otuz gün içinde yazılı olarak başvuranlar, pozisyonlarının vizeli olduğu teşkilat ve birimde, bulunduğu pozisyon unvanıyla aynı unvanlı 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye ekli cetvellerde yer alan memur kadrolarına, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altmış gün içinde kurumlarınca atanırlar. "hükmü yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; ÖSYM Başkanlığınca yapılan ve sonuçları 25.05.2011 tarihinde ilan edilen 2011/7 Sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Sözleşmeli Pozisyonlarına Yerleştirme sonuçlarına göre davacının sözleşmeli veteriner hekim olarak yerleştirmesinin yapıldığı, 31.05.2011 tarih ve 15299 Sayılı Bakanlık Personel Genel Müdürlüğünce 81 İl Müdürlüğüne gönderilen yazıya göre söz konusu yerleştirmelerle taşra teşkilatına yerleştirilenlerin görevlendirme onaylarının yapıldığı, 01.06.2011 tarihinde bakanlığa ait resmi internet sitesinde görevlendirme onayı yapılan personelin 01.06.2011-17.06.2011 tarihleri arasında sözleşme imzalayarak göreve başlamaları gerektiğinin bildirildiği, bir kısım personelin 04.06.2011 tarihinden önce sözleşme imzalayarak göreve başladığı, davacının ise 07.06.2011 tarihinde sözleşme imzaladığı, 632 sayılı KHK ile getirilen düzenlemeden yararlanarak 657 sayılı Kanunun 4/A maddesi kapsamında kadroya geçirilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İşleme gerekçe olarak gösterilen 632 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede yer verilen ?sözleşmeli personel pozisyonlarında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte çalışmakta olan? atanırlar? şeklinde hükümle daha önceden sözleşmeli personel olarak görevi bulunup da herhangi bir sebeple kadrolu olarak kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapmayan personelin 632 sayılı KHK?nın yürürlüğe girdiği tarihte görevde olanların da bu KHK'den yararlanmaları öngörülerek KHK ile tanınan hakkın mümkün olduğu kadar genişletilmesi ve sözleşmeli personele 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 4. maddesinde yer alan kadrolu memurların sahip olduğu güvence ve hakların temin edilmesi amaçlanmıştır.

Davacının sözleşmeli personel olarak görevlendirilmesine ilişkin Bakanlık onayının 31.05.2011 tarihinden önce veya en geç bu tarihte yapıldığı, davacının fiilen görev başlama tarihinin ise 07.06.2011 olduğu görüldüğünden, davacının, 632 Sayılı KHK'nın yayımlandığı 04.06.2011 tarihinde çalışmakta olup olmadığının da değerlendirilmesi gerekmektedir.

Bilindiği üzere, idare hukuku bakımından atama işlemleri şart işlem niteliğindedir. Şart işlemlerle kişiler, önceden kuralları belirlenmiş bir statüye sokulmaktadır. Şart işlemler kurulurken, İdareler işlemin içeriğini düzenlemede yetkili değildir. Örneğin bir kamu görevine atamaya ilişkin işlemle ataması yapılan kişi önceden kuralları belirlenmiş olan kurallara tabi olmaktadır. Bu nedenle, idarenin tek taraflı irade açıklamasıyla kamu görevine başlatılmasına karar verilen ilgili kişi ile idare arasındaki ilişki bir statü ilişkisi olmaktadır. Buradan hareketle, atamanın, idarenin tek yanlı iradesi ile hukuki sonuçlar yaratan, yenilik doğurucu ve icrai nitelikte olan bir idari işlem olduğu, bu işlemin tesisiyle birlikte ilgili kişinin genel, nesnel ve kişisel olmayan bir statüye sokulduğu kabul edilmektedir.

Olayda da, davacının atanması işleminin en geç 31.05.2011 tarihinde gerekli onay alınarak tamamlanmış ve uygulamaya konulmaya hazır hale getirilmiş olması nedeniyle kesin ve yürütülebilir bir işlem niteliğini kazandığı, idarece işlemin uygulanması için alt birimlere bildirim yapılmasının, işlemin bu niteliğini ortadan kaldırmayacağı gibi kesin ve yürütülebilir nitelikte olması durumunu da değiştirmeyecektir.

Bu açıklamalara göre, davacının 31.05.2011 tarihinden önce veya en geç bu tarihte yapılan görevlendirme onayı ile kamu görevlisi statüsüne girmiş olduğu, ve bu işlemin ilgili hakkında hukuki sonuç doğuran kesin bir işlem olduğu, bu işlemin daha sonra ilgili komisyona tebliğ edilmesinin ve davacının daha sonra fiili olarak çalışmaya başlamasının bu durumu değiştirmeyeceği, bu nedenle, 632 Sayılı KHK'da yer alan " bu KHK'nın yayımlandığı tarihte çalışmakta olanlar" ifadesi kapsamına davacının da girdiği sonucuna varılmaktadır.

Bu durumda, gerek 2011/7 sayılı Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Sözleşmeli Pozisyonlarına Yerleştirme Sonuçlarına göre sözleşmeli veteriner hekim olarak yerleştirmesi yapılan ve davalı idarece sözleşmeli veteriner hekim olarak göreve başlatılması uygun görülen davacı ile aynı hukuki konumda olan kişilerden bazılarının 04.06.2011 tarihinden önce göreve başlatılması, davacı ile benzer konumda olan bazılarının ise kendilerine ithaf edilemeyecek sebeplerden dolayı bu tarihten sonra göreve başlatılmaları nedeniyle aralarında eşitsizlik oluşturulduğu, gerekse atama onayının 31.05.2011 tarihinden önce veya en geç bu tarihte bir başka anlatımla KHK'nın yayımlandığı 04.06.2011 tarihinden önce yapılarak kamu görevlisi statüsüne girmiş olduğu, görev daha sonra başlamasının ise bu durumunu değiştirmeyeceği, bu nedenle de davacının ilgili KHK'nın yayımlandığı tarih itibarıyla çalışmakta olduğu ve bu KHK kapsamında olduğu dikkate alındığında; davacının 657 sayılı Kanunun 4/A maddesi kapsamında kadrolu Devlet memurluğuna geçirilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda ayrıntılı dökümü yapılan 108,70-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 600,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, varsa artan posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 30/12/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye

YUSUF GÜNEY EDİB HÜSNÜ ÖZEN BİLAL ACAR

42975 97677 102675


desoto
Kapalı
30 Ocak 2012 19:27

Milletvekili Yurttaş: 4C-4B ayrımını ortadan kaldıracak yeni bir düzenleme için çalışıyoruz

30 Ocak 2012 19:11

AK Parti Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş, 4C ve 4B ayrımını ortadan kaldıracak yeni bir düzenleme için çalıştıklarını, böylece çalışma hayatının teke indirileceğini bildirdi.

Milletvekili Yurttaş, Memur-Sen Manisa İl Temsilciliği'ni ziyaret etti.

Yurttaş, burada yaptığı konuşmada, geçmiş dönemlerde yapılan özelleştirme hataları ile çalışanların hak ettikleri maaşları alamadıklarını, sokaklara, meydanlara sürüklendiklerini hatırlattı.

Çalışma hayatının ve çalışanların hakkının AK Parti iktidarı ile birlikte düze çıktığını, geçmiş dönemde yapılan hatalar sonucu yine 4C?li sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını aktaran Yurttaş, çalışma hayatını düzenleyen yeni bir çalışma içinde olduklarını, yapacakları düzenleme ile 4C, 4B ayrımını kaldırarak, tek düze bir çalışma hayatı sağlayacaklarını söyledi.

Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi Yüksel Ülker de 4C?li çalışanların sıkıntılarının acilen çözüm bekleyen bir sorun olarak karşılarında durduğunu söyledi.

Memur-Sen olarak, yeni anayasa paketi konusunda çok hassas olduklarını, seçimlerden önce söz verildiği gibi yeni bir anayasa yapılması çalışmalarının bir an önce tamamlanmasını beklediklerini dile getiren Ülker, Memur-Sen?in bu konuda da kolaylaştırıcı çalışmaları bulundugunu aktardı.


desoto
Kapalı
01 Şubat 2012 19:20

Danıştay'dan Sözleşmelilerle İlgili Karar

Danıştay 12. Dairesi, üniversitelerde uygulanan hizmet sözleşmelerinde idari keyfiyete son veren iki önemli karar verdi.

Sağlık-Sen'in Van 100. Yıl ve Diyarbakır Dicle Üniversitelerinde uygulanan hizmet sözleşmelerine yönelik olarak açtığı iptal davasında, Danıştay 12. Daire, hizmet sözleşmelerinin 8. Maddesinin a ve b bentlerini, Sözleşmeli Personel Çalıştırma Esaslarına aykırı düzenlemeler olduğu gerekçesiyle iptal etti.

Söz konusu maddenin a bendinde, sözleşmeli personel, hizmet sözleşmesine veya Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslara aykırı davranışı tespit edildiğinde yazılı tebligatla sözleşmenin sona erdirileceği, aynı maddenin b bendinde ise, tarafların önceden ihbar etmek suretiyle sebepsiz olarak sözleşmeyi feshedebileceği hükümleri yer alıyordu.

Danıştay 12. Dairesi dava konusu hizmet sözleşmelerinin ilgili hükümlerini, Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslara aykırı olduğu ve idareye keyfi fesih hakkı tanıdığı gerekçeleriyle iptal etti.

Danıştay 12. Dairesi, hastalık iznini 30 günle sınırlandıran hizmet sözleşmesi hükümlerinin de iptaline karar verdi. Sağlık-Sen'in geçmiş yıllarda açtığı davada Danıştay, Sözleşmeli Personel Çalıştırma Esaslarına İlişkin Esaslarda geçen ve hastalık iznini 30 günle sınırlandıran düzenlemenin yürürlüğünü durdurmuştu. Ancak Bazı üniversiteler hizmet sözleşmelerinde 30 günlük sınırlamayı devam ettiriyordu.


desoto
Kapalı
01 Şubat 2012 19:22

4924'lüler İçin Danıştay'da Dava Açıldı

Türk Sağlık-Sen kadroya geçmeyen 4924'lüleri 5 ve 6. bölgelere tayin edilmelerini düzenleyen genelgenin ilgili hükmünün iptali için Danıştay'a dava açtı.

Açılan davada söz konusu genelgede yer alan "4924 sayılı Kanuna tabi sözleşmeli personelden; 1, 2, 3 ve 4 üncü hizmet bölgelerinde çalışanların pozisyonları, 27/06/2011 tarihli ve 129287 sayılı yazımız uyarınca iptal edilerek 5 inci ve 6 ıncı hizmet bölgelerine aktarılacağından bu bölgelerde çalışan sözleşmeli personelin hizmet sözleşmeleri yenilenmeyecektir." hükmünün yürütmesinin durdurularak iptal edilmesi istendi.

Dilekçe'de söz konusu hükmün hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu belirtildi. Dava dilekçesinde 1,2,3 ve 4 üncü hizmet bölgelerinde yıllardır büyük bir özveriyle görev yapan 4924 sayılı Kanuna tabi tabip dışı sözleşmeli personellerin hizmet sözleşmeleri 5 ve 6 ıncı hizmet bölgelerinde görev yapmak istememeleri halinde yenilenmeyecek olmasının Anayasanın "Kanun Önünde Eşitlik" ilkesine aykırılık teşkil ettiği ifade edildi. Düzenlemenin kazanılmış bir hakkın geri alınması olduğu ifade edilerek bu durum hukuka aykırı olduğu vurgulandı.

Söz konusu düzenlemenin uygulanması ile telafisi güç veya imkansız zararların doğacağı belirtilerek söz konusu hükmün yürütmesinin durdurularak iptali talep edildi.


desoto
Kapalı
01 Şubat 2012 19:25

4/B'liler İçin Hukuk Zaferi

Toç Bir-Sen'in kadroya geçemeyen 4/B'lilerle ilgili açtığı ve devam eden davada yürütmeyi durdurma kararı verildi.

Toç Bir-Sen'in kadroya geçemeyen 4/B'lilerle ilgili açtığı ve devam eden davada yürütmeyi durdurma kararı verildi.

Bilindiği üzere 4 Haziran 2011 tarih ve 632 sayılı KHK ile 4/B statüsünde çalışan personeller kadroya geçmiş fakat her türlü atama işlemleri KHK'nın yayımından önce olmasına rağmen tamamen idari kusur sayılabilecek nedenlerden bu tarihten öncesinde göreve başlayamamış, dolayısıyla kadro hakkından bu durumdaki 4/B liler faydalanamamıştır. Bu konuda söz konusu personelin bir ihmali olmadığından dolayı Toç Bir-Sen bunu dava konusu yapmıştır. Söz konusu davalardan Edirne'de ki 4/B liler için açılan davadan ilk etapta yürütmeyi durdurma kararı verildi. Dava esastan görüşülmeye devam ediyor. Bu Kararın emsal teşkil etmesi için diğer davaların açıldığı mahkemelere de gönderilmekte


desoto
Kapalı
01 Şubat 2012 19:29

4-C'lilerin kadroya geçirilmesi için dava açıldı

Türk Sağlık-Sen, vekil ebe ve hemşireler ile 4-C'lilerin kadroya geçirilmesi için dava açtı.

Sendikadan yapılan yazılı açıklamada, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığına 4-C'liler ile vekil ebe ve hemşirelere kadro verilmesi için yapılan başvuruların reddedildiği, bunun üzerine Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesine dava açıldığı belirtildi.

Açıklamada, 4-C'liler ile vekil ebe ve hemşirelerin kadroya geçme hakkından mahrum bırakılmasının, ''Anayasa'nın kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı olduğu'' ifade edildi.

Dava dilekçesinde, devlet organları ve idarenin, statü hukuku çerçevesinde görev yapan kamu görevlileriyle ilgili düzenlemelerde de eşitlik ilkesine uygun davranması gerektiği belirtilerek, Anayasa Mahkemesi'nin de daha önce, ''aynı işi yapan ve aynı sorumlulukları taşıyan ve kamu hukuku ilişkisi içinde çalışan kişilerin aynı statü içinde bulunmaları gerektiği'' kararı verdiğine dikkat çekildi.

Söz konusu nedenlerle 4-C'liler ile vekil ebe ve hemşirelerin memur kadrosuna geçme hakkından faydalandırılmamasının her türlü hukuki-vicdani ve mantıki temelden uzak bir uygulama olduğu savunulan dilekçede, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının ''kadro başvurusunu ret etme işlemlerinin'' iptali istendi.

Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de kamuda görev yapan tüm çalışanların kadrolu olmasını istediklerini vurguladı.

Kanun Hükmünde Kararname ile sözleşmelilerin kadroya alınmasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Kahveci, vekil ebe ve hemşireler ile 4-C'lilerin kapsam dışı bırakılmasının bir eksiklik olduğunu kaydetti.

Türk Sağlık-Sen olarak 4-C'lilerin ile vekil ebe ve hemşirelerin kadroya geçirilmesi için Maliye Bakanlığına ve Devlet Personel Başkanlığına başvuru yaptıklarını hatırlatan Kahveci, ''Başvurularımıza olumlu bir cevap gelmemesi üzerine konuyu yargıya taşıdık. Kadro mücadelesini hukuki yollarda da sürdüreceğiz. Hedefimiz ve isteğimiz tüm kamu çalışanlarının kadrolu olmasıdır. Bunun içinde her zeminde mücadeleye devam edeceğiz'' ifadesini kullandı.


desoto
Kapalı
01 Şubat 2012 20:18

4/C'li olarak çalışan öğretmenin 4/B'ye geçirilmesi gerektiğine dair Kırıkkale İd. Mah. kararı

KIRIKKALE

İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO: 2007/6

KARAR NO : 2008/2

DAVACI:

VEKİLİ : AV. GÖKHAN COŞKUN

Cumhuriyet Cad. 12/1 - KIRIKKALE

DAVALILAR : 1- KIRIKKALE VALİLİĞİ - KIRIKKALE

2- MÎLLİ. EĞİTİM BAKANLIGT - ANKARA

DAVANIN ÖZETİ: Kısmi zamanlı bilgisayar öğreticisi olarak görev yapan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanumı'nun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel olarak veya 4/D maddesi kapsamında sürekli işçi kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 10.05.2007 tarih ve 8234 sayılı işlemin, ön lisans mezunu olmasının öğretmenlik yapmaya engel olmadığı, konuya ilişkin olarak Danıştay'da yürütmenin durdurulması kararı verildiği iddialarıyla iptali istenilmektedir.

KIRIKKALE VALİLİĞİNİN SAVUNMASININ ÖZETİ : Önlısans mezunu olan davacının, belirlenmiş objektif kriterler doğrultusunda en az lisans mezunu olanların atanabileceği bir kadroya atanmaması yönündeki işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞIMIN SAVUNMASININ ÖZETİ: Öğrenimi itibariyle öğretmen olarak atanmasına imkan bulunmayan davacının 657 sayih Kanun'un 4/D maddesi kapsamında sözleşmeli personel öğretmenliğe atanmasına imkan bulunmadığı gibi eğitim kurumlarında işçi statüsünde öğretmen istihdam edilmemesi nedeniyle herhangi bir kadroya atanmasının söz konusu olamayacağı nedenleriyle davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Kırıkkale İdare Mahkemesi'nce gereği görüşüldü;

Dava, kısmi zamanlı bilgisayar öğreticisi olarak görev yapan davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'mm 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel olarak veya 4/D maddesi kapsamında sürekli işçi kadrosuna atanması istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 10.05.2007 tarih ve 8234 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Türk milli eğitiminin düzenlenmesinde esas olan amaç ve ilkeleri, eğitim sisteminin genel yapısını, öğretmenlik mesleğini, okul bina ve tesisleri, eğitim araç ve gereçlerini ve Devletin eğitim ve öğretim alanındaki görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri bir sistem bütünlüğü içinde kapsayan 1739 sayılı Milli Eğilim Temel Kanunu'nun "Öğretmenlik" başlıklı 43. maddesinde; öğretmenliğin; Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği olduğu, öğretmenlik mesleğine hazırlığın; genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanacağı, bu niteliklerin kazanılabılmesi için, hangi öğretim kademesinde olursa olsun, öğretmen adaylarının yüksek öğrenim görmelerinin sağlanmasının esas olduğu, bu öğrenimin; lisans öncesi, lisans ve lisans üstü seviyelerde yatay ve dikey geçişlere de imkan verecek biçimde düzenleneceği öngörülmüş; "Öğretmenlerin nitelikleri ve seçimi" başlıklı 45. maddesinde; öğretmen adaylarında; genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon bakımından aranacak niteliklerin Milli Eğitim Bakanlığınca tespit olunacağı, öğretmenlerin, öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarından ve bunlara denkliği kabul edilen yurtdışı yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar arasından, Milli Eğitim Bakanlığı'nca seçileceği, yüksek öğrenimleri sırasında pedagojik formasyon kazanmamış olanlann ihtiyaç duyulan alanlarda, öğretmenliğe atanmaları halinde bu gibilerin adaylık dönemi içinde yetişmeleri için Milli Eğitim Bakanlığı'nca gerekli tedbirlerin alınacağı, hangi derece ve türdeki eğitim, öğretim, teftiş ve yönetim görevlerine, hangi seviye ve alanda Öğrenim görmüş olanların ne gibi şartlarla seçilebileceklerinin yönetmelikle düzenleneceği hükmü getirilmiştir.

04.03.2006 günlü ve 26098 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin l. bendinin (ç) alt bendinde; öğretmen adayları ve öğretmenlerin mezun oldukları lisans düzeyindeki yükseköğretim programına bağlı olarak atanabilecekleri öğretmenliklerin, "alan" olduğu belirtilmiş; söz konusu bendin (k) alt bendinde; yükseköğretim kurumlarında genel kültür, özel alan ve pedagojik formasyon eğitimi alarak yetişmiş olan ve her derece ve türdeki örgün ve yaygjn eğitim kurumları ile kurs ve seminerlerde eğitim-öğretim hizmetlerini yürütmek üzere atanan kişiler, "öğretmen" olarak tanımlanmış ve "Atama şartlan" başlıklı 6. maddesinin l. bendinin (a) alt bendinde yer alan; mezun olduğu yükseköğretim programının Talim ve Terbiye Kurulu'nun öğretmenliğe atanacakların tespitine ilişkin kararlarına göre atanacağı alana uygun olmak biçimindeki koşul, özel şart olarak getirilmiştir, Anılan hükümde atıf yapılan 12.7.2004 günlü, 119 sayılı Talim ve Terbiye Kurulu Kararının "Öğrenim durumu" başlıklı 6. maddesinde; öğretmenlerin, ek çizelgede belirtilen alanlar itibariyle ve bu alanların karşısında gösterilen yükseköğretim programlarından en az lisans mezunu olanlar arasından seçileceği hükmüne yer verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı eğitim kurumlarındaki İngilizce ve Bilgisayar öğretmeni ihtiyacının giderilmesine yönelik olarak

03.11.2006 tarih ve 2006/11314 sayılı Bakanlar kurulu kararı ile 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nun 4/C maddesi kapsamında geçici personel konumunda İngilizce Dil Öğreticisi ve Bilgisayar Öğreticisi istihdam edilmesine olanak sağlandığı ve 21.12.2006 tarih ve 2006/96 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Genelgesi ile bunun uygulamaya konulduğu, bu uygulamanın iptali istemiyle açılan davada Danıştay 12. Dairesinin 14.03.2007 tarih ve E:2007/101 sayılı karan ile söz konusu Bakanlar kurulu Kararının ve Genelgenin yürütülmesinin durdurulduğu; sonrasında Millli Eğitim Bakanlığı'na İl Vailikleri'nce gönderilen 07.05.2007 tarih ve 2007/40 sayılı Genelge ile bu kapsamda çalışan kısmi zamanlı öğreticilerin sözleşmelerinin feshedilmesi gerektiğinin bildirildiği, bu kapsamda davacının sözleşmesinin de feshedildiği, davacının

03.05.2007 tarihli dilekçesiyle 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi veya 4/D maddesi kapsamında atanmasının yapılması istemiyle yaptığı başvurunun davacının önlisans mezunu olduğu ve sürekli işçi kadrosuna atanma talebinin geçici çalışan işçi statüsündeki kişileri kapsadığı gerekçesiyle reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda bahsi geçen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nda yer alan düzenlemeye göre, öğretmen olabilmek için yüksek öğrenim görme yeterli sayılmış, lisans mezunu olma gibi koşula yer verilmemiş iken, bu koşul anılan Yönetmelik hükmü ve 119 sayılı Talım ve Terbiye Kurulu kararıyla getirilmiştir.

Bununla birlikte 04.03.2006 günlü ve 26098 sayılı Resmi Oazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin bazı maddeleri ile 4. maddesinin 1. bendinin (ç) alt bendinde yer alan "lisans düzeyindeki" ibaresinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay 2. Dairesi'nde E:2006/650 sayıyla kayıtlı açılan davada Yönetmeliğin 4. maddesinin I. bendinin (ç) alt bendinde yer alan "lisans düzeyindeki" ibaresi yönünden 02.10.2006 tarihinde yürütmenin durdurulması karan verilmiştir.

Olayda davacı yaptığı başvuruyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B veya 5620 sayılı Kanun uyarınca 4/D maddesi kapsamında atamasının yapılmasını istemekle birlikte 5620 sayılı Kanunun "kamuda geçici işçi pozisyonlarında çalışanların sürekli işçi kadrolarına" atanmalarına ilişkin olduğu görüldüğünden, öncesinde 657 sayılı Kanunun 4/C maddesi kapsamında görev yapan ve işçi sayılmayan davacının, 657 sayılı Kanunun 4/D maddesi uyarınca sürekli işçi kadrosuna atanması mümkün bulunmamaktadır.

Bunun yanında, davacının 657 sayılı Kanunun 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak atanma isteminin, Milli Eğitim Temel Kanununda lisans mezunu olma koşuluna yer verilmemesi, bu konuda alı hukuk normları olan Yönetmelik ve Kurul kararıyla çerçevenin daraltılmasının mümkün olamayacağı, kaldı ki Yönetmelik hükmünün de Danıştay kararıyla yürürlüğünün durdurulması karşısında önlisans mezunu olmanın söz konusu atamaya engel olamayacağı açık olduğundan, davacının diğer atama şartlarını değerlendirmek suretiyle atanıp atanamayacağı konusunda bir işlem tesis edilmesi gerekirken, yukarıda ortaya konulan gerekçeyle istemin reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 68,40 YTL yargılama giderlerinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 350 YTL vekalet ücretinin davalı idareler tarafından davacıya ödenmesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere 12/03/2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan

Hasan DEMİR

37791

Üye

Mustafa Yusuf ALPERTONGA

101764

üye

ERKAN CEYLAN

101835

Toplam 18 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi