Semiyon İvanoviç ARALOV ( Sovyetler Birliği Türkiye Büyükelçisi )
**** Bir Sovyet Diplomatının Hatıraları***
Atatürk?le diplomatik sınırları aşan dostluk düzeyinde bir ilişki geliştiren Aralov anılarında* Lenin?in Atatürk ve Kurtuluş Savaşı hakkında kendisine söylediklerini şöyle anlatır:
?Türkler millî kurtuluşları için savaşıyorlar. Emperyalistler Türkiye'yi soyup soğana çevirdiler hâlâ da soyuyorlar. Köylüler ve işçiler buna katlanamadılar ve baş kaldırdılar. Sabır bardağı taştı gerek Doğu halkları gerek biz emperyalist kuvvetlere karşı savaşıyoruz. Sovyetler Birliği emperyalistlerle olan işini bilirdi. Onları bozguna uğrattı ve memleketten kovdu. Onların dişlerini söktük keskin tırnaklarını vücudumuza geçirmelerine izin vermedik.
Mustafa Kemal Paşa. tabii ki sosyalist değildir ama görülüyor ki iyi bir teşkilatçı... Kabiliyetli bir lider milli burjuva ihtilalini idare ediyor. İlerici akıllı bir devlet adamı. Bizim sosyalist inkılabımızın önemini anlamış olup Sovyet Rusya'ya karşı olumlu davranıyor. O istilacılara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Kapitalistlerin gururunu kıracağına padişahı da yardakçılarıyla birlikle silip süpüreceğine inanıyorum. Halkın ona inandığını söylüyorlar. Ona yani Türk halkına yardım etmemiz gerekiyor. İşte sizin işiniz budur. Türk hükümetine Türk halkına saygı gösteriniz. Büyüklük taslamayınız. Onların işlerine karışmayınız. İngiltere onların üzerine Yunanistan'ı saldırttı. İngiltere ile Amerika bizim üzerimize de sürü ile memleket saldırttı..
Kendimiz fakir olduğumuz halde Türkiye'ye maddi yardımda bulunabiliriz. Bunu yapmamız gereklidir. Moral yardımı yakınlık dostluk üç kat değeri olan bir yardımdır. Böylece Türk halkı yalnız olmadığını hissetmiş olacaktır. İngiliz işçileri ve öteki ülkelerin işçileri bize yakınlık gösterdikleri grev yaptıkları bizimle savaşan Polonya'ya gönderilmekte olan silahları gemilere yüklemedikleri zaman bu bizim için büyük bir yardımdı. Bu bize mücadelemizde büyük bir güç katmıştır. Bundan işçilerimiz moralce büyük bir güç kazanmışlardır.
Çarlık Rusyası yüz yıl boyunca Türkiye ile savaşmıştır. Bu tabii Rusya'nın Türkiye'nin amansız düşmanı olduğuna dair yapılan propagandalarla halkın hafızasında derin izler bırakmıştır. Bütün bunlar Türk köylüsünde küçük ve orta mal sahiplerinde tüccarlarda aydınlarda ve idareci çevrelerde Ruslara karşı dostça olmayan duygular ve güvensizlik uyandırmıştır. Bilirsiniz ki güvensizlik ağır geçer. Bunun için de sabırlı dikkatli sakıncalı bir çalışma gerekmektedir. Eski Çarlık Rusyası ile Sovyet Rusya arasındaki ayırımı sözle değil işle göstermek ve anlatmak gerekmekledir. Bu bizim ödevimizdir. Siz de bir elçi olarakSovyetler Birliği'nin Türkiye'nin işlerine karışmamak politikasının halklarımız arasında samimi bir dostluğun savunucusu olmak zorundasınız. Türkiye bir köylü bir küçük burjuva ülkesidir. Sanayii çok azdır. Olanı da Avrupa kapitalistlerinin elindedir isçisi çok azdır. Bunu dikkate almak gerekmektedir. Bir kez daha tekrar ediyorum dikkatli ve sabırlı olunuz!.. Hükümet temsilcileriyle halkla konuşmalarınızda her zaman nazik ve güleryüzlü olunuz!..
En önemlisi halka saygı göstermektir Emperyalistlerin yağmacı istilacı politikalarına karşılık bizim hiçbir çıkara dayanmayan dostluk ve memleketin iç yaşamına karışmama durumumuzu açıklayınız! İşte sizin ödeviniz!.. Ne gibi yardımlarda bulunacağımızı da bildirelim: en kuvvetli bir ihtimalle silah yardımında bulunacağız. Gerekirse başka şeyler de veririz.?
Semiyon İvanoviç ARALOV ( Sovyetler Birliği Türkiye Büyükelçisi )
**** Bir Sovyet Diplomatının Hatıraları***
Atatürk?le diplomatik sınırları aşan dostluk düzeyinde bir ilişki geliştiren Aralov anılarında* Lenin?in Atatürk ve Kurtuluş Savaşı hakkında kendisine söylediklerini şöyle anlatır:
?Türkler millî kurtuluşları için savaşıyorlar. Emperyalistler Türkiye'yi soyup soğana çevirdiler hâlâ da soyuyorlar. Köylüler ve işçiler buna katlanamadılar ve baş kaldırdılar. Sabır bardağı taştı gerek Doğu halkları gerek biz emperyalist kuvvetlere karşı savaşıyoruz. Sovyetler Birliği emperyalistlerle olan işini bilirdi. Onları bozguna uğrattı ve memleketten kovdu. Onların dişlerini söktük keskin tırnaklarını vücudumuza geçirmelerine izin vermedik.
Mustafa Kemal Paşa. tabii ki sosyalist değildir ama görülüyor ki iyi bir teşkilatçı... Kabiliyetli bir lider milli burjuva ihtilalini idare ediyor. İlerici akıllı bir devlet adamı. Bizim sosyalist inkılabımızın önemini anlamış olup Sovyet Rusya'ya karşı olumlu davranıyor. O istilacılara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Kapitalistlerin gururunu kıracağına padişahı da yardakçılarıyla birlikle silip süpüreceğine inanıyorum. Halkın ona inandığını söylüyorlar. Ona yani Türk halkına yardım etmemiz gerekiyor. İşte sizin işiniz budur. Türk hükümetine Türk halkına saygı gösteriniz. Büyüklük taslamayınız. Onların işlerine karışmayınız. İngiltere onların üzerine Yunanistan'ı saldırttı. İngiltere ile Amerika bizim üzerimize de sürü ile memleket saldırttı..
Kendimiz fakir olduğumuz halde Türkiye'ye maddi yardımda bulunabiliriz. Bunu yapmamız gereklidir. Moral yardımı yakınlık dostluk üç kat değeri olan bir yardımdır. Böylece Türk halkı yalnız olmadığını hissetmiş olacaktır. İngiliz işçileri ve öteki ülkelerin işçileri bize yakınlık gösterdikleri grev yaptıkları bizimle savaşan Polonya'ya gönderilmekte olan silahları gemilere yüklemedikleri zaman bu bizim için büyük bir yardımdı. Bu bize mücadelemizde büyük bir güç katmıştır. Bundan işçilerimiz moralce büyük bir güç kazanmışlardır.
Çarlık Rusyası yüz yıl boyunca Türkiye ile savaşmıştır. Bu tabii Rusya'nın Türkiye'nin amansız düşmanı olduğuna dair yapılan propagandalarla halkın hafızasında derin izler bırakmıştır. Bütün bunlar Türk köylüsünde küçük ve orta mal sahiplerinde tüccarlarda aydınlarda ve idareci çevrelerde Ruslara karşı dostça olmayan duygular ve güvensizlik uyandırmıştır. Bilirsiniz ki güvensizlik ağır geçer. Bunun için de sabırlı dikkatli sakıncalı bir çalışma gerekmektedir. Eski Çarlık Rusyası ile Sovyet Rusya arasındaki ayırımı sözle değil işle göstermek ve anlatmak gerekmekledir. Bu bizim ödevimizdir. Siz de bir elçi olarakSovyetler Birliği'nin Türkiye'nin işlerine karışmamak politikasının halklarımız arasında samimi bir dostluğun savunucusu olmak zorundasınız. Türkiye bir köylü bir küçük burjuva ülkesidir. Sanayii çok azdır. Olanı da Avrupa kapitalistlerinin elindedir isçisi çok azdır. Bunu dikkate almak gerekmektedir. Bir kez daha tekrar ediyorum dikkatli ve sabırlı olunuz!.. Hükümet temsilcileriyle halkla konuşmalarınızda her zaman nazik ve güleryüzlü olunuz!..
En önemlisi halka saygı göstermektir Emperyalistlerin yağmacı istilacı politikalarına karşılık bizim hiçbir çıkara dayanmayan dostluk ve memleketin iç yaşamına karışmama durumumuzu açıklayınız! İşte sizin ödeviniz!.. Ne gibi yardımlarda bulunacağımızı da bildirelim: en kuvvetli bir ihtimalle silah yardımında bulunacağız. Gerekirse başka şeyler de veririz.?