aktrol nasıl olurun yaşayan örneği emre14019
türkiye cumhuriyeti anayasası madde2:
Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
sosyal devletlerde sağlık bir hak olarak tanınır. bu hakkın kullanılması önünde oluşan engellerin kaldırılması ise sosyal devlet olmanın getirdiği bir ödevdir. sağlık hakkı nedeni ile ortaya çıkan durumun çözümünde çeşitli yollar uygulanır. bunların örnekleri dünya üzerinde mevcuttur. genelde sigorta denilen bir olay ile bu sorun çözülür. türkiyede çalışan insana şirketlerin sigorta yapması zorunludur. abd de sağlık sigortası isteğe bağlıdır ve bazı şirketler bunu sağlamakla beraber çoğu insan bu sigortayı kendi cebinden yaptırmaktadır. herhangi bir zorunluluk yoktur. ancak sigortasız hastaneye gittiğinizde oldukça yüksek rakamlarla karşı karşıya kalırsınız. ingiltere kanada gibi ülkelerde ise sağlık tamamen ücretsizdir. her ülke bu hakkın kullanımını sosyal devlet sınırlarını zorlayarak yada sosyal devlet kurallarına uyarak vermektedir. peki bu durumda akp hükümetinin getirdiği bu gss sosyal devlet sınırlarını zorlamışmıdır yada sosyal devlet sınırları içerisindeki bir uygulamamıdır sorusu ile karşılaşıyoruz. ikiside değil malesef. bu durumun sosyal devlet ilkesine karşı olduğu ve anayasaya aykırı olduğunu açıkça söyleyebilirim. çünkü çalışmayan insanın çalışma hakkı bir şekilde sağlanamamış aynı zamanda sağlık hakkındanda bu nedenle yararlanması kısıtlanmış bir durumda bana para ver hastalanırsan bakarım para vermezsen sağlık hakkından faydalandırmam (asıl can alıcı nokta burasıdır) durumu oluştuğu anda sosyal devlet ilkesini çiğnemiş olursun ki burada anayasa ihlali yapıyorsun sonucu doğal bir sonuçtur. sosyal devlet sağlık hakkını sağlamakla yükümlüdür bu bir devlet ödevidir. bunu çeşitli yollarla sağlar ama para verilmediği için bu haktan mahrumiyet doğurduğu anda sosyal devlet ilkesini çiğnemiş olur.
gelelim kaçaksaray konusuna
yapımı gazete haberlerine göre 5 milyarı geçen bir binadan bahsediyoruz. altın varaklı onbinlerce liralık klozetlerle süslenmiş 1150 odası olduğu rivayet edilen atatürk orman çiftliğindeki ağaçlık arazinin katledilmesi ile bir ailenin sefa sürmesi amaçlı yapılmış bir kaçak yapıdan bahsediyoruz. bu durum mahkeme kararları ile ortaya çıkmıştır.
http://www.diken.com.tr/ak-saray-artik-katlamali-kacak-mahkeme-nazim-imar-planini-oy-birligiyle-iptal-etti/
bu kaçak yapının zaten fakir olan halkın paraları ile yapılması bir tarafa belirli günler dışında halk oraya giremiyor. bu bağlamda bu yer halkın malı değil bir ailenin saltanat makamıdır. ayrıca kaçaksarayın 1 yıllık maliyeti ile bayburt ilinin 1 yıllık ısınma sorunu da çok rahat giderilebilecekken sadece erdoğan ailesinin hizmetinde olan ve halkın yararlanamadığı bir yeri halkın malı gibi anlatmakta bambaşka bir saçmalık. madem halk için birşey yapacaksın bu maliyet oranında doğalgaz fiyatlarını düşürür halkın ucuz ısınmasına yardımcı olursun. yok ben altın varaklı bardaklarda çay içeceğim 1150 odalı sarayımda saltanatımı pekiştireceğim dersen sen halkı değil sadece kendini düşünüyorsun demektir bu.
bunu savunan belirli bir ücrete çalışana da (bu savunmadan çıkarı yoksa) allah akıl versin demek gerekir. (yok eğer çıkarı varsa allah ahlak versin demek gerekir.)
o nedenle savunmaya çalıştığın saçmalıklara burdaki üyeler tiksinerek bakıyor.
aktrol nasıl olurun yaşayan örneği emre14019
türkiye cumhuriyeti anayasası madde2:
Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
sosyal devletlerde sağlık bir hak olarak tanınır. bu hakkın kullanılması önünde oluşan engellerin kaldırılması ise sosyal devlet olmanın getirdiği bir ödevdir. sağlık hakkı nedeni ile ortaya çıkan durumun çözümünde çeşitli yollar uygulanır. bunların örnekleri dünya üzerinde mevcuttur. genelde sigorta denilen bir olay ile bu sorun çözülür. türkiyede çalışan insana şirketlerin sigorta yapması zorunludur. abd de sağlık sigortası isteğe bağlıdır ve bazı şirketler bunu sağlamakla beraber çoğu insan bu sigortayı kendi cebinden yaptırmaktadır. herhangi bir zorunluluk yoktur. ancak sigortasız hastaneye gittiğinizde oldukça yüksek rakamlarla karşı karşıya kalırsınız. ingiltere kanada gibi ülkelerde ise sağlık tamamen ücretsizdir. her ülke bu hakkın kullanımını sosyal devlet sınırlarını zorlayarak yada sosyal devlet kurallarına uyarak vermektedir. peki bu durumda akp hükümetinin getirdiği bu gss sosyal devlet sınırlarını zorlamışmıdır yada sosyal devlet sınırları içerisindeki bir uygulamamıdır sorusu ile karşılaşıyoruz. ikiside değil malesef. bu durumun sosyal devlet ilkesine karşı olduğu ve anayasaya aykırı olduğunu açıkça söyleyebilirim. çünkü çalışmayan insanın çalışma hakkı bir şekilde sağlanamamış aynı zamanda sağlık hakkındanda bu nedenle yararlanması kısıtlanmış bir durumda bana para ver hastalanırsan bakarım para vermezsen sağlık hakkından faydalandırmam (asıl can alıcı nokta burasıdır) durumu oluştuğu anda sosyal devlet ilkesini çiğnemiş olursun ki burada anayasa ihlali yapıyorsun sonucu doğal bir sonuçtur. sosyal devlet sağlık hakkını sağlamakla yükümlüdür bu bir devlet ödevidir. bunu çeşitli yollarla sağlar ama para verilmediği için bu haktan mahrumiyet doğurduğu anda sosyal devlet ilkesini çiğnemiş olur.
gelelim kaçaksaray konusuna
yapımı gazete haberlerine göre 5 milyarı geçen bir binadan bahsediyoruz. altın varaklı onbinlerce liralık klozetlerle süslenmiş 1150 odası olduğu rivayet edilen atatürk orman çiftliğindeki ağaçlık arazinin katledilmesi ile bir ailenin sefa sürmesi amaçlı yapılmış bir kaçak yapıdan bahsediyoruz. bu durum mahkeme kararları ile ortaya çıkmıştır.
http://www.diken.com.tr/ak-saray-artik-katlamali-kacak-mahkeme-nazim-imar-planini-oy-birligiyle-iptal-etti/
bu kaçak yapının zaten fakir olan halkın paraları ile yapılması bir tarafa belirli günler dışında halk oraya giremiyor. bu bağlamda bu yer halkın malı değil bir ailenin saltanat makamıdır. ayrıca kaçaksarayın 1 yıllık maliyeti ile bayburt ilinin 1 yıllık ısınma sorunu da çok rahat giderilebilecekken sadece erdoğan ailesinin hizmetinde olan ve halkın yararlanamadığı bir yeri halkın malı gibi anlatmakta bambaşka bir saçmalık. madem halk için birşey yapacaksın bu maliyet oranında doğalgaz fiyatlarını düşürür halkın ucuz ısınmasına yardımcı olursun. yok ben altın varaklı bardaklarda çay içeceğim 1150 odalı sarayımda saltanatımı pekiştireceğim dersen sen halkı değil sadece kendini düşünüyorsun demektir bu.
bunu savunan belirli bir ücrete çalışana da (bu savunmadan çıkarı yoksa) allah akıl versin demek gerekir. (yok eğer çıkarı varsa allah ahlak versin demek gerekir.)
o nedenle savunmaya çalıştığın saçmalıklara burdaki üyeler tiksinerek bakıyor.