Tabiki mantıklı açıklaması illaki var, aynı zamanda bu sonuçun bi çok sebebi de var. Gelin sebepleri sayalım
1- Demokrasi kültürü yok: Halk kendi kendini seçip yönettiğine inandırılmış yıllardır halbuki birileri(dünyayı yöneten para lobileri) birilerini seçer ve o kişi veya kişileri sürekli haber yaparak popüler olması sağlanır. Yani ülkede medya destekli bir propaganda sistemi oluşturulur. Bunun bi çok örneği var Demirel gibi Özal,bi dönem Ecevit vb. Hatta bu ülkede kendi özel kanalı olan ve partisinin hiçbir tabanı olmamasına rağmen Cem uzan girdiği ilk seçimde kendi medya desteğiyle % 7 oy almıştır.Ülkede seçim barajı yüksek tutulup oyların bölünmemesi için elden gelen yapılır(Halk inandığı, oy vereceği partiden vazgeçip ''Oyumuz boşa gitmesin nasılsa barajı geçemez bizim parti bari bunlar yine kötünün iyisi'' der)
2-Eğer Ulusrararası güçler seçtirdiği iktidardan memnunsa onu popüler ve güçlü yapmak için tam gaz medya desteğini verdiği gibi ona muhalif olacak herkesi bi şekilde etkisizleştirilir(bazı kasetler ve tutuklamalar örnek olarak verilebilir). Siyasi kutuplaşma oluşturulur ideolojiler havalarda uçuşturulur, halkın geçim sıkıntısı, yoksulluk, eğitim ve sağlık sorunları, işsizlik ve adaletsizlik, temel ihtiyaçlara yapılan fahiş zamların yerine uydurma gündemler oluşturulur. Akşam evine gelen halk bireyleri bunları izler ve bi şekilde olayın tarafı olur. Kendi sıkıntısını unutmuştur çünkü suni gündemlerle kendi değerlerini ilgilendiren konular işlenmektedir.
3- Kutuplara ayrılmış halk kendi değerlerine yapılacak tecavuzden korkarak savunma mekanizması geliştirir. Bu durum öyledir ki halk, iktidarın sahiplerinden daha çok savunur iktidarı ya da muhalif partiden daha çok muhalefet eder. Çünkü artık kendisi dertlerini unutmuş bu işe bir savaş gözüyle bakmaktadır.
4- Ne zamanki işler uluslararası güçlerin istediği gibi yönetilmezse krizler çıkarılır. Bu krizler zaten patlamaya hazır bomba gibidir, neden mi? Açıklayayım; iktidarlara, liberal ekonomi adı altında kapitalizmin en baskıcı ekonomi modelini benimsetilir. Kamu teşebbüsü olmayacak herşey özel sektörün kontrolünde olacak. Ekonomi, ancak ülkenin kendi kaynaklarını uluslararası yabancı sermayenin eliyle yönetilerek güçleneceğine inandırılır.Devletin hantal yapısı olduğuna iyi yönetemeyeceğine inandırılır. Bu politikayla devlet üretmez herşey özel sektörün kontrolündedir. Özel ne üretir? teknolojimi? silahmı?uçakmı? arabamı? iilaçmı? hayır. Bunları büyük devletler yapar A.B.D, Almanya gibi hatta israil bu dediklerimin hepsini üretir. Türkiye ve benzeri ülkelerde özel sektör ne yapar? sadece fason üretim. Bir ülkenin kalkınmasını sağlayacak üretimi yapmak özel sektörün hiçbir zaman derdi olmamıştır çünkü bu büyük holding ve şirketler sadece kar mekanizmasını düşündüğü için halkın günlük tükettiği şeylere yoğunlaşır(bu arada ülkede işçilik ücretinin düşük tutulması için herşey yapılır.). Bu ekonomik modelle büyük paralar borsada dönerek şirket hisseleri al satla birileri zengin olur, borsacılık oynayan küçük yatırımcı herzaman batar. İş böyle olunca iktidar göbeğinden yani ekonomisinden bağlıdır dış güdüme, en ufak sortisinde borsadan paralar çekilir, bankaların içi boşaltılır mevduatlar buharlaşır sonra bize bunun bedeli ödetilir. netice ne olursa olsun halk eninde sonunda bu bedeli ödemeye mahkumdur bu bedelden kaçış asla yoktur. çünkü kendisi uyumuştur ve bu uykunun uyanmasında başına bina edilen dolapları uykulu uykulu farketmesi olanaksızdır ve uyandığında kafasını dolaplara vurması da haliyle kaçınılmazdır.
5- Mevcut iktidarın lideride çok iyi hatip ve politikadan anlayan bir adamsa halkı kandırmak çok basittir. Geçmiş hükümetleri örnek gösterip halkı aba altından sopayla tehdit eder ve bunu yumuşakça ve sinsice yapar.Ölüm gösterilip sıtmaya razı edilir. Halk evet yine en iyisi bunlar der. Bunlar giderse kötü oluruz der ve bi çok şeyden korkarak istemesede bu partiye oy verir.
6- Halkın genelde işine çok yaramayacak icraatlar ballandıra ballandıra anlatılır, sürekli hesaplarla oynanır. Realite farklı anlatılan farklıdır ve halk bu ikisi arasındaki ayrımı fark edemez. Ve bu halk bir insana inandımı artık onun kötülüğünü görmez görsede görmek istemez mazur görür tolere eder, gururludur derki ben bu adamı seçtim iyi adamdır bu bu yapıyosa bir bildiği vardır... Halbuki kandırılıyodur ancak uyanınca anlayacaktır.
Sebepleri ve sonuçları biraz kendimce anlatmaya çalıştım çözüm önerilerimde var ama şuan söylemeyeceğim. Lütfen biraz düşünün biz ne yapmalıyız bu durumda azıcık düşünün.
Tabiki mantıklı açıklaması illaki var, aynı zamanda bu sonuçun bi çok sebebi de var. Gelin sebepleri sayalım
1- Demokrasi kültürü yok: Halk kendi kendini seçip yönettiğine inandırılmış yıllardır halbuki birileri(dünyayı yöneten para lobileri) birilerini seçer ve o kişi veya kişileri sürekli haber yaparak popüler olması sağlanır. Yani ülkede medya destekli bir propaganda sistemi oluşturulur. Bunun bi çok örneği var Demirel gibi Özal,bi dönem Ecevit vb. Hatta bu ülkede kendi özel kanalı olan ve partisinin hiçbir tabanı olmamasına rağmen Cem uzan girdiği ilk seçimde kendi medya desteğiyle % 7 oy almıştır.Ülkede seçim barajı yüksek tutulup oyların bölünmemesi için elden gelen yapılır(Halk inandığı, oy vereceği partiden vazgeçip ''Oyumuz boşa gitmesin nasılsa barajı geçemez bizim parti bari bunlar yine kötünün iyisi'' der)
2-Eğer Ulusrararası güçler seçtirdiği iktidardan memnunsa onu popüler ve güçlü yapmak için tam gaz medya desteğini verdiği gibi ona muhalif olacak herkesi bi şekilde etkisizleştirilir(bazı kasetler ve tutuklamalar örnek olarak verilebilir). Siyasi kutuplaşma oluşturulur ideolojiler havalarda uçuşturulur, halkın geçim sıkıntısı, yoksulluk, eğitim ve sağlık sorunları, işsizlik ve adaletsizlik, temel ihtiyaçlara yapılan fahiş zamların yerine uydurma gündemler oluşturulur. Akşam evine gelen halk bireyleri bunları izler ve bi şekilde olayın tarafı olur. Kendi sıkıntısını unutmuştur çünkü suni gündemlerle kendi değerlerini ilgilendiren konular işlenmektedir.
3- Kutuplara ayrılmış halk kendi değerlerine yapılacak tecavuzden korkarak savunma mekanizması geliştirir. Bu durum öyledir ki halk, iktidarın sahiplerinden daha çok savunur iktidarı ya da muhalif partiden daha çok muhalefet eder. Çünkü artık kendisi dertlerini unutmuş bu işe bir savaş gözüyle bakmaktadır.
4- Ne zamanki işler uluslararası güçlerin istediği gibi yönetilmezse krizler çıkarılır. Bu krizler zaten patlamaya hazır bomba gibidir, neden mi? Açıklayayım; iktidarlara, liberal ekonomi adı altında kapitalizmin en baskıcı ekonomi modelini benimsetilir. Kamu teşebbüsü olmayacak herşey özel sektörün kontrolünde olacak. Ekonomi, ancak ülkenin kendi kaynaklarını uluslararası yabancı sermayenin eliyle yönetilerek güçleneceğine inandırılır.Devletin hantal yapısı olduğuna iyi yönetemeyeceğine inandırılır. Bu politikayla devlet üretmez herşey özel sektörün kontrolündedir. Özel ne üretir? teknolojimi? silahmı?uçakmı? arabamı? iilaçmı? hayır. Bunları büyük devletler yapar A.B.D, Almanya gibi hatta israil bu dediklerimin hepsini üretir. Türkiye ve benzeri ülkelerde özel sektör ne yapar? sadece fason üretim. Bir ülkenin kalkınmasını sağlayacak üretimi yapmak özel sektörün hiçbir zaman derdi olmamıştır çünkü bu büyük holding ve şirketler sadece kar mekanizmasını düşündüğü için halkın günlük tükettiği şeylere yoğunlaşır(bu arada ülkede işçilik ücretinin düşük tutulması için herşey yapılır.). Bu ekonomik modelle büyük paralar borsada dönerek şirket hisseleri al satla birileri zengin olur, borsacılık oynayan küçük yatırımcı herzaman batar. İş böyle olunca iktidar göbeğinden yani ekonomisinden bağlıdır dış güdüme, en ufak sortisinde borsadan paralar çekilir, bankaların içi boşaltılır mevduatlar buharlaşır sonra bize bunun bedeli ödetilir. netice ne olursa olsun halk eninde sonunda bu bedeli ödemeye mahkumdur bu bedelden kaçış asla yoktur. çünkü kendisi uyumuştur ve bu uykunun uyanmasında başına bina edilen dolapları uykulu uykulu farketmesi olanaksızdır ve uyandığında kafasını dolaplara vurması da haliyle kaçınılmazdır.
5- Mevcut iktidarın lideride çok iyi hatip ve politikadan anlayan bir adamsa halkı kandırmak çok basittir. Geçmiş hükümetleri örnek gösterip halkı aba altından sopayla tehdit eder ve bunu yumuşakça ve sinsice yapar.Ölüm gösterilip sıtmaya razı edilir. Halk evet yine en iyisi bunlar der. Bunlar giderse kötü oluruz der ve bi çok şeyden korkarak istemesede bu partiye oy verir.
6- Halkın genelde işine çok yaramayacak icraatlar ballandıra ballandıra anlatılır, sürekli hesaplarla oynanır. Realite farklı anlatılan farklıdır ve halk bu ikisi arasındaki ayrımı fark edemez. Ve bu halk bir insana inandımı artık onun kötülüğünü görmez görsede görmek istemez mazur görür tolere eder, gururludur derki ben bu adamı seçtim iyi adamdır bu bu yapıyosa bir bildiği vardır... Halbuki kandırılıyodur ancak uyanınca anlayacaktır.
Sebepleri ve sonuçları biraz kendimce anlatmaya çalıştım çözüm önerilerimde var ama şuan söylemeyeceğim. Lütfen biraz düşünün biz ne yapmalıyız bu durumda azıcık düşünün.