Nisa: 88. Size ne oluyor da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Allah, onları yaptıkları işlerden dolayı baş aşağı ederek eski konumlarına (küfre) döndürmüştür. Allah?ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, sen onun için asla bir çıkış yolu bulamazsın. 89. Arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse, onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı. 90. Ancak sizinle aralarında anlaşma olan bir topluma sığınmış bulunanlar, yahut ne sizinle ne de kendi kavimleriyle savaşmayı içlerine sığdıramayıp (tarafsız olarak) size gelenler başka. Eğer Allah dileseydi, onları size musallat kılardı da sizinle savaşırlardı. Eğer onlar sizden uzak durur, sizinle savaşmayıp size barış teklif ederlerse; Allah, onlara saldırmak için size bir yol (yetki) vermemiştir.
Nisa/88-89-90 ayetleri bir bütündür, ayrı ayrı değerlendirilmez, bu ayetler önce müslüman olup sonra vazgeçenler hakkındadır, ilkönce bunların öldürülmeleri emrediliyor daha sonra da vazgeçiliyor.
Tevbe:
29. Kendilerine kitap verilenlerden Allah?a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah?ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslam?ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.
38. Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size ?Allah yolunda sefere çıkın? denilince, yere çakılıp kaldınız.Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.
39 .Eğer Allah yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise ona hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
29.Ayette bırakın putperestleri kitap verilenlerle bile yani hristiyan ve yahudilerle haraç verene kadar savaşılması emrediliyor, 38. ve 39. ayetlerde yine savaş kışkırtıcılığı ve savaşa teşvik var, üstelik savaşmak istemeyenleri de cehennemle ve azap etmekle tehdit ediyor.
Bakara/193'te ne diyor, "Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah?ın oluncaya kadar onlarla savaşın." Savaşan taraflar hep karşı tarafın baskı ve zulüm yaptığını kendilerinin masum olduklarını, zulüm gördüklerini iddia eder, onun için bu iddia dikkate almaya değmez, asıl çarpıcı kısım "Din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın." dediği kısımdır, yani adamlar İslam'ı kabul edene kadar savaş emri vardır, ancak İslam'ı kabul edince savaşmaya gerek kalmamış olur.
Nisa: 88. Size ne oluyor da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Allah, onları yaptıkları işlerden dolayı baş aşağı ederek eski konumlarına (küfre) döndürmüştür. Allah?ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, sen onun için asla bir çıkış yolu bulamazsın. 89. Arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse, onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı. 90. Ancak sizinle aralarında anlaşma olan bir topluma sığınmış bulunanlar, yahut ne sizinle ne de kendi kavimleriyle savaşmayı içlerine sığdıramayıp (tarafsız olarak) size gelenler başka. Eğer Allah dileseydi, onları size musallat kılardı da sizinle savaşırlardı. Eğer onlar sizden uzak durur, sizinle savaşmayıp size barış teklif ederlerse; Allah, onlara saldırmak için size bir yol (yetki) vermemiştir.
Nisa/88-89-90 ayetleri bir bütündür, ayrı ayrı değerlendirilmez, bu ayetler önce müslüman olup sonra vazgeçenler hakkındadır, ilkönce bunların öldürülmeleri emrediliyor daha sonra da vazgeçiliyor.
Tevbe:
29. Kendilerine kitap verilenlerden Allah?a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah?ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslam?ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.
38. Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size ?Allah yolunda sefere çıkın? denilince, yere çakılıp kaldınız.Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.
39 .Eğer Allah yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise ona hiçbir zarar veremezsiniz. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
29.Ayette bırakın putperestleri kitap verilenlerle bile yani hristiyan ve yahudilerle haraç verene kadar savaşılması emrediliyor, 38. ve 39. ayetlerde yine savaş kışkırtıcılığı ve savaşa teşvik var, üstelik savaşmak istemeyenleri de cehennemle ve azap etmekle tehdit ediyor.
Bakara/193'te ne diyor, "Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah?ın oluncaya kadar onlarla savaşın." Savaşan taraflar hep karşı tarafın baskı ve zulüm yaptığını kendilerinin masum olduklarını, zulüm gördüklerini iddia eder, onun için bu iddia dikkate almaya değmez, asıl çarpıcı kısım "Din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın." dediği kısımdır, yani adamlar İslam'ı kabul edene kadar savaş emri vardır, ancak İslam'ı kabul edince savaşmaya gerek kalmamış olur.
everytime , 11 yıl önce
konuyu amacından saptırmayalım diyorsunuz fakat ayetlerin başını sonunu göstermeden seçip koyarak; neyi kötü göstermeye çalışıyorsunuz anlamadım??? gayet art niyetli bir tavır görülüyor burda!!! konuyu nerden nereye götürdünüz. madem bu ayetleri yazdınız, ayetlerin iniş sebebini ve hangi durumda söylendiğini de biliyorsunuzdur. Ki burda sizin neyi ne kadar bildiğinizi tartışmıyoruz. İnsanları yanlış yönlendirmeye de çalışmayın.
Bakara suresinin 191. Ayetinin öncesindeki ayet de şu cümle geçer; ??Size savaş açanlarla Allah yolunda çarpışın. fakat haksız saldırıda bulunmayın. Çünkü Allah haksız saldırıda bulunanları sevmez .?? Yani 191. Ayet savaş durumunu anlatır, durduk yere birini öldürün demez. Savaş durumunda da ya ölürsünüz yada öldürürsünüz, başka seçenek yoktur zaten.
Hem Nisa 89. hem de Nisa 91. Ayetleri için önceki ve sonraki birkaç ayet okunarak yorumlanabilir ve tefsirciler şöyle açıklar; Bu âyetleri, Mümtehine sûresindeki: "Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve adil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah adaletli olanları sever. Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar." (Mümtehıne, 60/8-9) âyetleriyle ve Tevbe sûresindeki bazı âyetlerle beraber gözönünde bulundurmak gerekir. İşte buradaki öldürme emri de; din uğrunda Müslümanlara savaş açanlar ve onları yurtlarından çıkarmaya çalışanlara yöneliktir.
Tevbe suresinin 5. Ayeti şu olay üzerine inmiştir; Resulullah(sav) ile müşrikler arasında ?Kabeyi tavaftan kimsenin engellememesi ve Mekke şehrinde kimsenin tehdit edilmemesi ve korkutulmaması? üzere genel bir sözleşme yapılmıştı. Fakat Peygamber efendimiz Tebük seferine çıktığında müşrikler bu antlaşmayı bozdular. Bu olaydan sonra haram aylar bitene kadar müşriklerle savaşılmaması, haram aylar çıktıktan sonra ?artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün? yani antlaşmayı bozanlarla aranızda savaş durumu başlamıştır, saldırı beklemeden savaş açabilirsiniz denilmektedir.
(Kaynak: Elmalılı Hamdi Yazır - Hak Dini Kur'an Dili tefsir kitabı)