evet Atatürk'ün liderliğinde ve inkılapları sayesinde, milletimizin de azmiyle yeni bir devlet kurarak, bugünlere kadar geldik, bu zaten tartışmasız bir mevzudur...
Atatürk gibi özgürlükçü ve demokratik bir insan, bugünkü bu yasakçı zihniyeti, insanların inançlarına müdahale edilerek, hayatlarının kısıtlanmasını görseydi, sözde Atatürkçüyüm diyerek kendisini kullanan yasakçı zihniyetin yüzüne tükürürdü !!!!!!
Devlet kurulduğunda insanların okuma bilmediği verilerini söylüyorsunuz; hatırlarsanız o yıllarda harf devrimiyle yeni bir alfabeye geçtik. bu yüzden o zamana kadar bildikleri, okuyup yazdıkları alfabe bir anda değişti. bu durumda belli bir yaşı geçmiş insanların, biranda yeni alfabeyi sular seller gibi öğrenmelerini bekleyemeyiz herhalde, bu süreç içerisinde gelişmiştir.
şimdi siz buna dayanark, eski Anadolu insanını cahil cühela gibi gösteremezsiniz. biz o fedakar Anadolu insanının emekleriyle ülkemizi geliştirerek bugünlere geldik.
onların hem kurtuluş savaşında hem de savaştan sonraki dönemlerde, mallarıyla, canlarıyla, evlatlarıyla yaptıkları fedekarlıklar olmasa; yeni nesiller için kendi rahatlarından vazgeçmişlikleri olmasa, bugünkü rahatlığımıza erişemezdik.
şimdi siz çıkıp da, nasıl o insanların yaşadığı fedakarlık dönemine, ilkel kağnı ve karabasan devri diyebilirsiniz. bu nasıl bir utanmazlık olur...
anadoluda fabrikamız yoktu! diyosunuz. yahu o zorluklarla geçen dönemde dahi bizi kendimize ait uçak fabrikamız vardı. tabi Türkiye'nin kendi uçağını üretmesinden birileri rahatsız olmuş olacak ki bu fabrika da bir şekilde kapatıldı.....
ve şunu da bilin ki hiçbir Atatürk devrimi insanlara yasakçı bir zihniyet getirmez, aksine onların özgürlük alanını genişletir. insanların dinlerini yaşamalarına kısıtlama yada müdahale getirmez, aksine onlara din ve ibadet özgürlüğü tanır.
bu durumda Atatürk inkılaplarını sizin bir daha okumanızı tavsiye ederim, çünkü görüyorum ki Atatürk'ün demokrasi anlayışını daha özümseyememişsiniz ne yazık...
evet Atatürk'ün liderliğinde ve inkılapları sayesinde, milletimizin de azmiyle yeni bir devlet kurarak, bugünlere kadar geldik, bu zaten tartışmasız bir mevzudur...
Atatürk gibi özgürlükçü ve demokratik bir insan, bugünkü bu yasakçı zihniyeti, insanların inançlarına müdahale edilerek, hayatlarının kısıtlanmasını görseydi, sözde Atatürkçüyüm diyerek kendisini kullanan yasakçı zihniyetin yüzüne tükürürdü !!!!!!
Devlet kurulduğunda insanların okuma bilmediği verilerini söylüyorsunuz; hatırlarsanız o yıllarda harf devrimiyle yeni bir alfabeye geçtik. bu yüzden o zamana kadar bildikleri, okuyup yazdıkları alfabe bir anda değişti. bu durumda belli bir yaşı geçmiş insanların, biranda yeni alfabeyi sular seller gibi öğrenmelerini bekleyemeyiz herhalde, bu süreç içerisinde gelişmiştir.
şimdi siz buna dayanark, eski Anadolu insanını cahil cühela gibi gösteremezsiniz. biz o fedakar Anadolu insanının emekleriyle ülkemizi geliştirerek bugünlere geldik.
onların hem kurtuluş savaşında hem de savaştan sonraki dönemlerde, mallarıyla, canlarıyla, evlatlarıyla yaptıkları fedekarlıklar olmasa; yeni nesiller için kendi rahatlarından vazgeçmişlikleri olmasa, bugünkü rahatlığımıza erişemezdik.
şimdi siz çıkıp da, nasıl o insanların yaşadığı fedakarlık dönemine, ilkel kağnı ve karabasan devri diyebilirsiniz. bu nasıl bir utanmazlık olur...
anadoluda fabrikamız yoktu! diyosunuz. yahu o zorluklarla geçen dönemde dahi bizi kendimize ait uçak fabrikamız vardı. tabi Türkiye'nin kendi uçağını üretmesinden birileri rahatsız olmuş olacak ki bu fabrika da bir şekilde kapatıldı.....
ve şunu da bilin ki hiçbir Atatürk devrimi insanlara yasakçı bir zihniyet getirmez, aksine onların özgürlük alanını genişletir. insanların dinlerini yaşamalarına kısıtlama yada müdahale getirmez, aksine onlara din ve ibadet özgürlüğü tanır.
bu durumda Atatürk inkılaplarını sizin bir daha okumanızı tavsiye ederim, çünkü görüyorum ki Atatürk'ün demokrasi anlayışını daha özümseyememişsiniz ne yazık...
Koşançay , 11 yıl önce
30 Ekim 1918 tarihli MONDROS MÜTAREKESİ ve 10 Ağustos 1920 tarihli SEVR ANDLAŞMASINDA da teyit edildiği üzere, bitmiş ve tükenmiş bir devlet iken, işgalcilerle işbirliği yapan saltanat ve hilafete, haçlılara karşı, ATATÜRK önderliğinde 1919-1922 yıllarında KURTULUŞ SAVAŞI vererek Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduk.
Bu devlet kurulduğunda, 1924 verilerine göre, Anadolu'daki okur-yazarlık oranı 3,3, İstanbul ve Trakya'daki oran % 11,2 oranında iken, bugünlerde % 98,2 oranına eriştik.
İlkel kağnı ve karasaban devrinden çıkıp, sanayileştik.
1923 yılında, koskoca Anadolu'da ilkokul yüzü görmüş tek bir kız, kadın yoktu.
Osmanlı döneminde; "Okuyanlar kafir olur, ha?.." deniliyordu.
Anadolu'da tek bir fabrikamz yoktu.. Şimdi onbinlerce fabrikamız var.
Atatürk bu cumhuriyeti kurunca, ilkel medrese eğitimimden çıkıp, çağdaş ve uygar eğitime yöneldik.
Medreselerdeki eğitim-öğretimde; "Dünyanın, sarı öküzün boynuzlarının üzerinde duran bir tepsi olduğu.." öğretiliyordu.
1919-1922 yılarında KURTULUŞ SAVAŞI vermiş olduğumuzu unutmayalım.
Atatürk Devrimlerini ve kanunları okumanızı dilerim. Saygılarımla..