TSK sendikalaşmanın ve (SİME-SEN)'in tarihçesi:
Tsk'de görev yapan bir gurup sivil memur arkadaşımız yaklaşık üç yıl önce kurum içerisindeki sosyol ve ekonomik sıkıntıların artık çözüme ulaşması gerektiği ve bu durumun aciliyet ve elzem haline ulaştığından çözüm yollarını üretme adına bir araya gelmiş ve en tesirli çözüm yolunun sendikalaşmak olduğunu görmüşlerdir.
2010 yılında "sivil memurlar sendikalaşma platformu" adı altında gruplaşmaya ve çalışmalara başladık. Yaklaşık bir yıl boyunca mecliste 30 ila 50 kişilik guruplar halinde bilgilendirme ve kamuoyu çalışması yürüttük. Neredeyse TBMM'deki tüm milletvekili ve 15 kadar bakanla defalarca görüştük. Yürütülen çalışmalar neticesinde yeterli ve kısa süreli netice alınamayacağını üzülerek gördük. Süreci kısaltma ve kesin sonuca ulaşmak adına yapılması gereken "B" planının uygulanması gerekiyordu. Yasaklı olunmasına rağmen sendika kurulucak ve malum kapatılma çalışmasına karşı birleşerek dik durulacak, işten atılmalar ve uygulanacak yaptırımlara karşı mücadele edilecek ve sendika kapatılmayacaktı. Haliyle sendikanın kapatılamaması demek sendikal hakkın kabul edilmesi anlamına gelecekti.
Bu amaçla 2011 yılında Ankara'da yapılan toplantımızda sendika kurulması kararı verilmiş ve 21 Ekim 2011 tarihinde 51 kurucu üye sayısı ile Ankara valiliğine başvurarak SİME-SEN kurulmuştur. Akabinde 6 ay içinde yapılması gereken genel kurul yapılmış ve şu anki yönetim kurulu seçilmiştir.
Yapılan ilk genel kuruldan sonra kurum ve kuvvetler durumundan bilgi sahibi olmuşlar ve Ankara valiliği tarafından 8. işmahkemesine sime-seni' kapatılma davası açılmıştır. Yargı sürecinde, Dava mahkeme tarafından akedemik olarak incelenmiş ve sendikal yasak ve kapatma talebinin Anayasa ve uluslar arası sözleşmelere aykırı olduğundan davayı Anayasa mahkemesine göndermiştir. Nihayetinde Anayasa Mahkemesi 10.04.2013 Tarihinde ilgili kanuni dayanaklarımızı gözeterek sivil memurlara sendikal yasağın uygulandığı 4688 sayılı Kanun 15/g maddesini iptal etmiştir.
DEĞERLİ ARKADAŞLAR,
Mücadelede yaşanılan bu süreç ve sıkıntılar, sadece görünen dağın sıra dağlar arkasınaki slüetidir. Ne bağdereler yaşandığını, ne emekler verildiğini bilmek gereklidir. Buna göre
1- Şuanki sivil memurları temsil ettiğini söyleyen diğer oluşumlar tam üç yıl boyunca "yasak iş yapıyorsunuz" "yasal değilsiniz" "atılırsınız" gibi söylemlerle sindirmeye çalışmış, bizlere destek vermeye yeltenenleride bu söylemlerle uzaklaştırmaya çalışmışlardır. Halen bu söylemlerin benzerlerini uygulamaya devam etmektedirler.
2- Mevzu bahis bu oluşumlar çekinceleri ve endişelerinden dolayı Anayasa Mahkemesi kararını bile yeterli görmemiş, gerekçeli karar remi gazetede yayınlanana kadar kuruluş yapmaya cesaret edememişlerdir.
Bu vesile ile sendikacılığın cesaret ve saha işi olduğunu hatırlatmak isterim
3- SİME-SEN'in hiçbir konfederasyona bağlanmayacağını yenilemek isterim. siyasi fikir ve görüş, sivil memurlar camiasına vurulacak en büyük darbedir. Konfederasyona katılım sadece yurt genelinden oluşacak 200 delege ile yapılan genel kurul kararı ile olur. Buda demokrasinin getirisidir.
4- Tüzüğümüz 2010 yılında eldeki imkanlar ile yapılabilecek en güzel tüzüktür. Tabiki 2012 yılındaki çıkarılan torba yasadan sonra yeniden düzenlenmesi gereklidir.
Ayrıca tüzükte konulan, yöneticiler için her yıl için bir maaş ikramiye gayet asgari bir uygulamadır. Diğer sendika tüzükleri incelendiğinde bu en asgari bir meblağdır. Ayrıca zaruruidir. 3 yıl boyunca sürekli ceplerinden harcayan ve asla maddiyatı düşünmemiş kişiler için menfaat söz konusu değildir.
Huzur hakkı denilen ücret temsilcilere verilecek zaruri ücrettir. Temsilci arkadaşlarımızın sizleri temsil ederken sarfedeceği Tlf ve Yakıt tüketimleri gibi harcamalar göz önünde bulundurulmuş, ki bu tüm sendikalarca ödenen en müsbet ödemedir.
Sendika yöneticileri emsalleri sivil memurlardan %25 farklı almak zorundadır. Diğer sendikalarda ödenen sendika aidatları gibi 70-80 tl aidat ödemeyeceğinden, diğer sendikaların yönetici maaşları gibi maaş almak söz konusu değildir.
Tüm bu bilgiler ışığında 30 yıl sonra elde edilmiş ve sahip çıkılması gereken bu hakka sahip çıkılmalıdır. Sizleri temsil edeceğini söyleyen oluşumların söylem ve yaorumlarının gerçekliğini sorgulamalı, hangi amaca hizmet ettiğini ve ideolojik fikirleri mutlaka araştırılmalıdır.
Doğru bilgi ve güncel haberler için kurumsal adreslerimizi ziyaret ediniz. www.simesen.org.tr
Zafer İSLAMOĞLU
SİME-SEN
Gnl.Bşk.Yrd (Basın Yayın ve Halkla ilişkiler)
TSK sendikalaşmanın ve (SİME-SEN)'in tarihçesi:
Tsk'de görev yapan bir gurup sivil memur arkadaşımız yaklaşık üç yıl önce kurum içerisindeki sosyol ve ekonomik sıkıntıların artık çözüme ulaşması gerektiği ve bu durumun aciliyet ve elzem haline ulaştığından çözüm yollarını üretme adına bir araya gelmiş ve en tesirli çözüm yolunun sendikalaşmak olduğunu görmüşlerdir.
2010 yılında "sivil memurlar sendikalaşma platformu" adı altında gruplaşmaya ve çalışmalara başladık. Yaklaşık bir yıl boyunca mecliste 30 ila 50 kişilik guruplar halinde bilgilendirme ve kamuoyu çalışması yürüttük. Neredeyse TBMM'deki tüm milletvekili ve 15 kadar bakanla defalarca görüştük. Yürütülen çalışmalar neticesinde yeterli ve kısa süreli netice alınamayacağını üzülerek gördük. Süreci kısaltma ve kesin sonuca ulaşmak adına yapılması gereken "B" planının uygulanması gerekiyordu. Yasaklı olunmasına rağmen sendika kurulucak ve malum kapatılma çalışmasına karşı birleşerek dik durulacak, işten atılmalar ve uygulanacak yaptırımlara karşı mücadele edilecek ve sendika kapatılmayacaktı. Haliyle sendikanın kapatılamaması demek sendikal hakkın kabul edilmesi anlamına gelecekti.
Bu amaçla 2011 yılında Ankara'da yapılan toplantımızda sendika kurulması kararı verilmiş ve 21 Ekim 2011 tarihinde 51 kurucu üye sayısı ile Ankara valiliğine başvurarak SİME-SEN kurulmuştur. Akabinde 6 ay içinde yapılması gereken genel kurul yapılmış ve şu anki yönetim kurulu seçilmiştir.
Yapılan ilk genel kuruldan sonra kurum ve kuvvetler durumundan bilgi sahibi olmuşlar ve Ankara valiliği tarafından 8. işmahkemesine sime-seni' kapatılma davası açılmıştır. Yargı sürecinde, Dava mahkeme tarafından akedemik olarak incelenmiş ve sendikal yasak ve kapatma talebinin Anayasa ve uluslar arası sözleşmelere aykırı olduğundan davayı Anayasa mahkemesine göndermiştir. Nihayetinde Anayasa Mahkemesi 10.04.2013 Tarihinde ilgili kanuni dayanaklarımızı gözeterek sivil memurlara sendikal yasağın uygulandığı 4688 sayılı Kanun 15/g maddesini iptal etmiştir.
DEĞERLİ ARKADAŞLAR,
Mücadelede yaşanılan bu süreç ve sıkıntılar, sadece görünen dağın sıra dağlar arkasınaki slüetidir. Ne bağdereler yaşandığını, ne emekler verildiğini bilmek gereklidir. Buna göre
1- Şuanki sivil memurları temsil ettiğini söyleyen diğer oluşumlar tam üç yıl boyunca "yasak iş yapıyorsunuz" "yasal değilsiniz" "atılırsınız" gibi söylemlerle sindirmeye çalışmış, bizlere destek vermeye yeltenenleride bu söylemlerle uzaklaştırmaya çalışmışlardır. Halen bu söylemlerin benzerlerini uygulamaya devam etmektedirler.
2- Mevzu bahis bu oluşumlar çekinceleri ve endişelerinden dolayı Anayasa Mahkemesi kararını bile yeterli görmemiş, gerekçeli karar remi gazetede yayınlanana kadar kuruluş yapmaya cesaret edememişlerdir.
Bu vesile ile sendikacılığın cesaret ve saha işi olduğunu hatırlatmak isterim
3- SİME-SEN'in hiçbir konfederasyona bağlanmayacağını yenilemek isterim. siyasi fikir ve görüş, sivil memurlar camiasına vurulacak en büyük darbedir. Konfederasyona katılım sadece yurt genelinden oluşacak 200 delege ile yapılan genel kurul kararı ile olur. Buda demokrasinin getirisidir.
4- Tüzüğümüz 2010 yılında eldeki imkanlar ile yapılabilecek en güzel tüzüktür. Tabiki 2012 yılındaki çıkarılan torba yasadan sonra yeniden düzenlenmesi gereklidir.
Ayrıca tüzükte konulan, yöneticiler için her yıl için bir maaş ikramiye gayet asgari bir uygulamadır. Diğer sendika tüzükleri incelendiğinde bu en asgari bir meblağdır. Ayrıca zaruruidir. 3 yıl boyunca sürekli ceplerinden harcayan ve asla maddiyatı düşünmemiş kişiler için menfaat söz konusu değildir.
Huzur hakkı denilen ücret temsilcilere verilecek zaruri ücrettir. Temsilci arkadaşlarımızın sizleri temsil ederken sarfedeceği Tlf ve Yakıt tüketimleri gibi harcamalar göz önünde bulundurulmuş, ki bu tüm sendikalarca ödenen en müsbet ödemedir.
Sendika yöneticileri emsalleri sivil memurlardan %25 farklı almak zorundadır. Diğer sendikalarda ödenen sendika aidatları gibi 70-80 tl aidat ödemeyeceğinden, diğer sendikaların yönetici maaşları gibi maaş almak söz konusu değildir.
Tüm bu bilgiler ışığında 30 yıl sonra elde edilmiş ve sahip çıkılması gereken bu hakka sahip çıkılmalıdır. Sizleri temsil edeceğini söyleyen oluşumların söylem ve yaorumlarının gerçekliğini sorgulamalı, hangi amaca hizmet ettiğini ve ideolojik fikirleri mutlaka araştırılmalıdır.
Doğru bilgi ve güncel haberler için kurumsal adreslerimizi ziyaret ediniz. www.simesen.org.tr
Zafer İSLAMOĞLU
SİME-SEN
Gnl.Bşk.Yrd (Basın Yayın ve Halkla ilişkiler)