Herkese slmlar.
Arkadaşlar bilindiği gibi sayın hocamızın açtığı başlık olan ; "Prd çözüm önerisi" bir hayli konuşuldu, yine yer yer de eğitim sitelerince hak ettiği manşet değerine ulaştı. Öneri bilimsel bir platforma dönüştü. Lütfen bkz. link budur ; http://forum.memurlar.net/konu/1909828/1.sayfa
Görüldüğü üzere bu başlıkta yalnızca, öneriye duyulan lüzum ve görülen ihtiyaca yönelik bir yazışma sunulmuş, önerinin sonuç ve çıkarım bölümü bir özet halinde geçilmişti. Ancak sağolsun sayın hocamız, isteğimiz üzerine; kendisine olan tepkilerden rahatsız olmuş olacak ki, yine de bizi kırmamak için PDR ÇÖZÜM ÖNERSİ ne dair teferruatlı bir "sonuç ve öneri" bölümünün yer aldığı yazısını ortaya koyduğunu belirtti, bana iletti.
O nedenle ilk olarak kendisine teşekkür ederim. İşte sonuç ve öneri içeriği;
= PDR ÇÖZÜM ÖNERİSİ =
Önerinin amacı; gerek öğrenci (danışan), gerekse danışılan (danışman), her iki tarafın haklı yönde istifadesine sunulabilecek, ilaveten rehberlik için tüm öğrenci genelinin tanınmasını amaç edinirken, öte yanda öğrenci genelinin, danışmanlığa "Ulaşılabilirlik" ve "danışma süreci" problemlerini ortadan kaldıran bir rehberlik ve danışma uygulamalarının hakim olduğu Pdr kulvarıdır. Anlaşılacağı gibi, kronik ve temel sorun iki sahadadır. Bunlar, danışmanın; etkin bir rehberlik için öğrenci genelini tanıması, bireysel gözlem elde edebilmesi ve 'genele uygulanabilirliği' yönünde, öğrenci genelimizin ise, bireysel oda servis ve danışmanlığına olan 'ulaşılabilirliği' noktasında baş gösteren problemleridir. Kısaca değinmeye çalışayım.
Bölüm 1 : Öğrenci genelinin hedef alanına "uygulanabilirlik" ve "geneli tanımayı" sağlayan rehber etkinlikleri nasıl ve hangi yolla mümkündür, mümkün kılınabilir ?
Okul danışmanının öğrenci hedef kitlesini tanıyabilmesi yanında, rehberliklerde yaşanan 'takip ve gözlem' e dayalı bir takım eksik ve noksan uygulamaların giderilebilmesi; 'Pdr önerisi' nde yer alan, "Rehber Etkinlik Saati" ile mümkün bir gereksinim, aynı zamanda duyulan temel zorunluluk ve ihtiyaçtır. Adından da anlaşılacağı üzere, bir ders öğretisi değil, aksine; öğrenci ile rehber öğretmenin etkinlik saatidir. Rehberlik uygulamaları için bir takip ve gözlem niteliği taşıyan destek unsurudur. Bilimsel nitelikli bir rehberlik için de temel ihtiyaçtır. Öğrencinin bireysel ve sosyal veri yolunu sunabilecek bel kemiği noktasındaki bilimsel destektir. Öte yanda danışma için de ilave bir destek olabileceğini ayrıca belirtebilmek mümkündür.
Bunu sağlamak için etken bir katılım planı içeren, ki öneride 2 haftada 1 saat iledir, rehber etkinlik saati uygulamasına yer verilir. Rehber etkinlik saati; rehber öğretmen için bir nevi öğrenci atmosferini tanıma, öğrencinin bireysel ve toplumsal özelliklerini fark etme, ayrıca onu sınıf ve okul kültürü ile gözlem altına alabilme / bir izlem sahası oluşturabilme aşaması ve sahasıdır. Bu nedenle rehber öğretmenin; rehber etkinlik saatinde bir takım eğitsel sunuları, slaytları, eğitim hikayeleri yanı sıra, dersten öğrenci çağırma nedenlerini oluşturan dosya iş ve işlem yükünü de gerçekleştirebilmesi aracılığıyla öğrenciyi tanılamadaki haklı yetisi ortaya çıkabilecektir. Burada hedef alınan gözlem ve veri yolu, aynı zamanda etkin ve bilimsel nitelikli bir danışmanlık için de öğrenciye dair kişisel veri tabanı oluşturabilecek niteliktedir. Çünkü, öğrenci geneline dair takip ve gözlem (işlev) ortaya konulması yanında, öğrencinin kişi ve okul problemlerine dair ve bağlı çevresel donelerinin, ona yapılacak rehberlik yanı sıra, bireysel danışmada da haklı bir veri tabanı oluşturması beklenir ki, öğrenci kendisine yapılacak bu yönde bir bireysel danışma sonucunda yine en az rehberlik kadar çok daha iyi anlaşılabilir. Sorunlarının çözümüne etken ve nitelikli katkılar sunulabilir. Uygulanan rehberlik ve bireysel danışma amaca uygunluk yönünden, daha bilimsel nitelikli kazanımlar vaat eder, bu niteliğe kavuşabilir.
Bölüm 2 : Öğrenci (danışan) ve danışmanın (danışılanın) birbirine "ulaşılabilirlik" ve "süreç" noktasındaki danışmanlık sorunları;
Eğer danışmanlık görev saatleri; öğrenciyi dersten çağırma, teneffüsten alıkoyma, derse geç girme yahut ki yeterli zaman ve zemin tanınabilerek yerine getirilebilen danışma faaliyetinde görülüyorsa, ki yaygın ve ağırlıklı eğitim görüşü ve kanaati bu yöndedir, çözüm esasen oldukça açıktır Çünkü yapılması gereken aynen okul idare birimleri gibi danışmanlığın mesai bitimine değin sürdürülmesidir. Zira ders sonu sonlandırıldığı takdirde normal eğitimde bulunan öğrenciler dahil, haklı oranda bir istifade elde edilememektedir. Çünkü o esnada, bir takım etkinlik, egzersizler ve yetiştirme kursları devam etmekte ancak, hizmet sonlandırılmış gözükmektedir. Normal eğitim yapmayan okulların ayrıntısına değinelim.
Danışmanlığa ulaşılabilirlik sorununun tamamen giderilememesinin bir diğer temel nedeni; taşımalı ve servisli okul öğrencileri yanı sıra, ikili eğitimlerin de yapıldığı (sabahçı öğlenci) ve yer aldığı okul gruplarının bulunmasıdır denebilir. Bu noktada sorunun üstesinden gelinebilmesi adına, bu tür okullarda, yine iki haftaya ritüel "serbest etkinlik" saati konulması yoluyla bir yapısalcılık sağlanabilecektir. Bu düzenleme ile de, serbest etkinlik saatinde danışma almak isteyen bu okul gruplarındaki öğrenci ekseninin önü açılabileceği gibi, yine yer yerde danışmanca, o saat içerisinde çağrılabilerek öğrenciler hizmetin kapsamından etkin ve yeterli oranda fayda sağlayabileceklerdir. Zira normal eğitim yapan okullarda bu türden bir düzenlemeye gerek kalmayacaktır, çünkü bu okulların öğrencileri, anlaşılacağı üzere ders sonunda gerekli danışma hizmetini yeterli zaman ve süreç içerisinde alabileceklerdir. Burada her iki danışma uygulaması ve çerçevesi neticesinde, en başta öğrencilerin danışmanlık için dersten koparılmasının, rehber öğretmenlerin bazı bildirim ve bilgi demeçleri için dersleri bölmek zorunda kalmalarının önü alınacağı gibi, öğrencilerin ders kaybı önlenebilecek, eğitim ve motivasyon becerilerinin dağılmasının da önüne geçilebilecek, öte yanda branş öğretmenlerinin şikayetleri son bulabilecektir.
'Pdr Önerisi' ni destekliyorum. Çünkü;
Öğrenci geneli açısından 8/5 mesai düzeni ile danışmana 'Ulaşabilirlik' ve 'süreç' sorunlarının ortadan kaldırılması anlamına gelmekte, ayrıca rehberlik etkinliklerine dair hedef alanlarının bir müfredat ile imza altına alınarak, alan ve saha uzmanının önderliğinde yürütülmesini esas almaktadır. Bilindiği gibi büyük çoğunlukla dersin sonlarında; etkinlik, egzersiz ve bilumum yetiştirme kursları devam etmektedir. Bu yüzden, *Öğrencilerimiz dersin sonunda danışmanlığın kapısında 'kilit değil, aksine hizmet bulabilmelidirler.*
Ki böylece; derslerin bölünmesi, derse geç katılmalar, dersten çıkarma ve teneffüsle yetinme (ulaşabilirlik + süreç sorununa) gibi ciddi ve sitem getiren tüm bu problemler giderilerek genel anlamda, tüm danışmanlık sorunları da ortadan kalkacaktır. Nitekim bakıldığında A.b ülkelerinde uygulaması görülen danışmanlık mesai düzeni de aynen (Pdr taslağındaki) bu yürürlüktedir.
Rehberlikler noktasında ise: A.b ve özellikle Finlandiya modeli yine doğru olanıdır. Çünkü, senelerdir ülkemizde uygulaması devam eden ve tepki çeken Abd Marshall (tembel) kökenli Pdr modeli; okullarımızın eğitim ve uygulama sahasına / kriterlerine cevap verememekte, bilimsel nitelikli karşılanamamakta, yaygın eğitimci ve öğretmen kanaati ile de yine modelin; faydasız, pasif ve kör sistem niteliği taşıdığı netlik kazanmaktadır. Bu yüzden rehberliklerde, faydasız bulunan ve tepki gören Marshall (pasif) pdr uygulamaları ve rehberliklerinden ivedilik ile vazgeçilmesi gerekmektedir. Yerine, A.b ülkelerinde uygulamasına yer verilen ve baz alınan ölçütte; sahaya dönük uygulamalar adına daha nitelikli, rehberliklerde öğrenci genelinin tanınırlığı ve iletişim kanalı açısından daha verimli bir yapı ve kulvarda olduğu gözlenen, danışman ve rehberlikçinin kendi rehber etkinliği ve faaliyetlerini bir müfredat ile düzenli bir katılım planı içerisinde yürütebileceği ve gerçekleştirebileceği, fâal yapı ve saha uygulamalarına hakim bir rehberlik modeli olarak görülen
"Aktif Okul Rehberlikleri" arzu edilmektedir.
Not: Günümüzde hiç bir A.b devleti marshall pdr.sini (teorisi hariç reddetmiş) uygulamamaktadır. Bunun yerine devletlerce; eğitim sistemi ve okulun yapısına özgün, alan uzmanınca bir saha hakimiyeti içerisinde yürütülebilen "aktif okul rehberliği" uygulamaları benimsenmiş ve yer verilmektedir. O nedenle Pdr Önerisi; gayet sağlıklı bir sentezden yola çıkılarak hazırlanmış olup, eğitim sistemimize uygun, faydalı yapıda bir rehberlik proje çalışmasıdır. Öneri, her 2 haftada birer ders saati ile danışman ve rehberlikçinin, her bir şubeye aktif katılımı sayesinde öğrenci genelini tanıyabilen, saha hakimiyetini esas alabilen faydalı bir rehberlik sistemi öngörmektedir.
Herkese slmlar.
Arkadaşlar bilindiği gibi sayın hocamızın açtığı başlık olan ; "Prd çözüm önerisi" bir hayli konuşuldu, yine yer yer de eğitim sitelerince hak ettiği manşet değerine ulaştı. Öneri bilimsel bir platforma dönüştü. Lütfen bkz. link budur ; http://forum.memurlar.net/konu/1909828/1.sayfa
Görüldüğü üzere bu başlıkta yalnızca, öneriye duyulan lüzum ve görülen ihtiyaca yönelik bir yazışma sunulmuş, önerinin sonuç ve çıkarım bölümü bir özet halinde geçilmişti. Ancak sağolsun sayın hocamız, isteğimiz üzerine; kendisine olan tepkilerden rahatsız olmuş olacak ki, yine de bizi kırmamak için PDR ÇÖZÜM ÖNERSİ ne dair teferruatlı bir "sonuç ve öneri" bölümünün yer aldığı yazısını ortaya koyduğunu belirtti, bana iletti.
O nedenle ilk olarak kendisine teşekkür ederim. İşte sonuç ve öneri içeriği;
= PDR ÇÖZÜM ÖNERİSİ =
Önerinin amacı; gerek öğrenci (danışan), gerekse danışılan (danışman), her iki tarafın haklı yönde istifadesine sunulabilecek, ilaveten rehberlik için tüm öğrenci genelinin tanınmasını amaç edinirken, öte yanda öğrenci genelinin, danışmanlığa "Ulaşılabilirlik" ve "danışma süreci" problemlerini ortadan kaldıran bir rehberlik ve danışma uygulamalarının hakim olduğu Pdr kulvarıdır. Anlaşılacağı gibi, kronik ve temel sorun iki sahadadır. Bunlar, danışmanın; etkin bir rehberlik için öğrenci genelini tanıması, bireysel gözlem elde edebilmesi ve 'genele uygulanabilirliği' yönünde, öğrenci genelimizin ise, bireysel oda servis ve danışmanlığına olan 'ulaşılabilirliği' noktasında baş gösteren problemleridir. Kısaca değinmeye çalışayım.
Bölüm 1 : Öğrenci genelinin hedef alanına "uygulanabilirlik" ve "geneli tanımayı" sağlayan rehber etkinlikleri nasıl ve hangi yolla mümkündür, mümkün kılınabilir ?
Okul danışmanının öğrenci hedef kitlesini tanıyabilmesi yanında, rehberliklerde yaşanan 'takip ve gözlem' e dayalı bir takım eksik ve noksan uygulamaların giderilebilmesi; 'Pdr önerisi' nde yer alan, "Rehber Etkinlik Saati" ile mümkün bir gereksinim, aynı zamanda duyulan temel zorunluluk ve ihtiyaçtır. Adından da anlaşılacağı üzere, bir ders öğretisi değil, aksine; öğrenci ile rehber öğretmenin etkinlik saatidir. Rehberlik uygulamaları için bir takip ve gözlem niteliği taşıyan destek unsurudur. Bilimsel nitelikli bir rehberlik için de temel ihtiyaçtır. Öğrencinin bireysel ve sosyal veri yolunu sunabilecek bel kemiği noktasındaki bilimsel destektir. Öte yanda danışma için de ilave bir destek olabileceğini ayrıca belirtebilmek mümkündür.
Bunu sağlamak için etken bir katılım planı içeren, ki öneride 2 haftada 1 saat iledir, rehber etkinlik saati uygulamasına yer verilir. Rehber etkinlik saati; rehber öğretmen için bir nevi öğrenci atmosferini tanıma, öğrencinin bireysel ve toplumsal özelliklerini fark etme, ayrıca onu sınıf ve okul kültürü ile gözlem altına alabilme / bir izlem sahası oluşturabilme aşaması ve sahasıdır. Bu nedenle rehber öğretmenin; rehber etkinlik saatinde bir takım eğitsel sunuları, slaytları, eğitim hikayeleri yanı sıra, dersten öğrenci çağırma nedenlerini oluşturan dosya iş ve işlem yükünü de gerçekleştirebilmesi aracılığıyla öğrenciyi tanılamadaki haklı yetisi ortaya çıkabilecektir. Burada hedef alınan gözlem ve veri yolu, aynı zamanda etkin ve bilimsel nitelikli bir danışmanlık için de öğrenciye dair kişisel veri tabanı oluşturabilecek niteliktedir. Çünkü, öğrenci geneline dair takip ve gözlem (işlev) ortaya konulması yanında, öğrencinin kişi ve okul problemlerine dair ve bağlı çevresel donelerinin, ona yapılacak rehberlik yanı sıra, bireysel danışmada da haklı bir veri tabanı oluşturması beklenir ki, öğrenci kendisine yapılacak bu yönde bir bireysel danışma sonucunda yine en az rehberlik kadar çok daha iyi anlaşılabilir. Sorunlarının çözümüne etken ve nitelikli katkılar sunulabilir. Uygulanan rehberlik ve bireysel danışma amaca uygunluk yönünden, daha bilimsel nitelikli kazanımlar vaat eder, bu niteliğe kavuşabilir.
Bölüm 2 : Öğrenci (danışan) ve danışmanın (danışılanın) birbirine "ulaşılabilirlik" ve "süreç" noktasındaki danışmanlık sorunları;
Eğer danışmanlık görev saatleri; öğrenciyi dersten çağırma, teneffüsten alıkoyma, derse geç girme yahut ki yeterli zaman ve zemin tanınabilerek yerine getirilebilen danışma faaliyetinde görülüyorsa, ki yaygın ve ağırlıklı eğitim görüşü ve kanaati bu yöndedir, çözüm esasen oldukça açıktır Çünkü yapılması gereken aynen okul idare birimleri gibi danışmanlığın mesai bitimine değin sürdürülmesidir. Zira ders sonu sonlandırıldığı takdirde normal eğitimde bulunan öğrenciler dahil, haklı oranda bir istifade elde edilememektedir. Çünkü o esnada, bir takım etkinlik, egzersizler ve yetiştirme kursları devam etmekte ancak, hizmet sonlandırılmış gözükmektedir. Normal eğitim yapmayan okulların ayrıntısına değinelim.
Danışmanlığa ulaşılabilirlik sorununun tamamen giderilememesinin bir diğer temel nedeni; taşımalı ve servisli okul öğrencileri yanı sıra, ikili eğitimlerin de yapıldığı (sabahçı öğlenci) ve yer aldığı okul gruplarının bulunmasıdır denebilir. Bu noktada sorunun üstesinden gelinebilmesi adına, bu tür okullarda, yine iki haftaya ritüel "serbest etkinlik" saati konulması yoluyla bir yapısalcılık sağlanabilecektir. Bu düzenleme ile de, serbest etkinlik saatinde danışma almak isteyen bu okul gruplarındaki öğrenci ekseninin önü açılabileceği gibi, yine yer yerde danışmanca, o saat içerisinde çağrılabilerek öğrenciler hizmetin kapsamından etkin ve yeterli oranda fayda sağlayabileceklerdir. Zira normal eğitim yapan okullarda bu türden bir düzenlemeye gerek kalmayacaktır, çünkü bu okulların öğrencileri, anlaşılacağı üzere ders sonunda gerekli danışma hizmetini yeterli zaman ve süreç içerisinde alabileceklerdir. Burada her iki danışma uygulaması ve çerçevesi neticesinde, en başta öğrencilerin danışmanlık için dersten koparılmasının, rehber öğretmenlerin bazı bildirim ve bilgi demeçleri için dersleri bölmek zorunda kalmalarının önü alınacağı gibi, öğrencilerin ders kaybı önlenebilecek, eğitim ve motivasyon becerilerinin dağılmasının da önüne geçilebilecek, öte yanda branş öğretmenlerinin şikayetleri son bulabilecektir.
'Pdr Önerisi' ni destekliyorum. Çünkü;
Öğrenci geneli açısından 8/5 mesai düzeni ile danışmana 'Ulaşabilirlik' ve 'süreç' sorunlarının ortadan kaldırılması anlamına gelmekte, ayrıca rehberlik etkinliklerine dair hedef alanlarının bir müfredat ile imza altına alınarak, alan ve saha uzmanının önderliğinde yürütülmesini esas almaktadır. Bilindiği gibi büyük çoğunlukla dersin sonlarında; etkinlik, egzersiz ve bilumum yetiştirme kursları devam etmektedir. Bu yüzden, *Öğrencilerimiz dersin sonunda danışmanlığın kapısında 'kilit değil, aksine hizmet bulabilmelidirler.*
Ki böylece; derslerin bölünmesi, derse geç katılmalar, dersten çıkarma ve teneffüsle yetinme (ulaşabilirlik + süreç sorununa) gibi ciddi ve sitem getiren tüm bu problemler giderilerek genel anlamda, tüm danışmanlık sorunları da ortadan kalkacaktır. Nitekim bakıldığında A.b ülkelerinde uygulaması görülen danışmanlık mesai düzeni de aynen (Pdr taslağındaki) bu yürürlüktedir.
Rehberlikler noktasında ise: A.b ve özellikle Finlandiya modeli yine doğru olanıdır. Çünkü, senelerdir ülkemizde uygulaması devam eden ve tepki çeken Abd Marshall (tembel) kökenli Pdr modeli; okullarımızın eğitim ve uygulama sahasına / kriterlerine cevap verememekte, bilimsel nitelikli karşılanamamakta, yaygın eğitimci ve öğretmen kanaati ile de yine modelin; faydasız, pasif ve kör sistem niteliği taşıdığı netlik kazanmaktadır. Bu yüzden rehberliklerde, faydasız bulunan ve tepki gören Marshall (pasif) pdr uygulamaları ve rehberliklerinden ivedilik ile vazgeçilmesi gerekmektedir. Yerine, A.b ülkelerinde uygulamasına yer verilen ve baz alınan ölçütte; sahaya dönük uygulamalar adına daha nitelikli, rehberliklerde öğrenci genelinin tanınırlığı ve iletişim kanalı açısından daha verimli bir yapı ve kulvarda olduğu gözlenen, danışman ve rehberlikçinin kendi rehber etkinliği ve faaliyetlerini bir müfredat ile düzenli bir katılım planı içerisinde yürütebileceği ve gerçekleştirebileceği, fâal yapı ve saha uygulamalarına hakim bir rehberlik modeli olarak görülen
"Aktif Okul Rehberlikleri" arzu edilmektedir.
Not: Günümüzde hiç bir A.b devleti marshall pdr.sini (teorisi hariç reddetmiş) uygulamamaktadır. Bunun yerine devletlerce; eğitim sistemi ve okulun yapısına özgün, alan uzmanınca bir saha hakimiyeti içerisinde yürütülebilen "aktif okul rehberliği" uygulamaları benimsenmiş ve yer verilmektedir. O nedenle Pdr Önerisi; gayet sağlıklı bir sentezden yola çıkılarak hazırlanmış olup, eğitim sistemimize uygun, faydalı yapıda bir rehberlik proje çalışmasıdır. Öneri, her 2 haftada birer ders saati ile danışman ve rehberlikçinin, her bir şubeye aktif katılımı sayesinde öğrenci genelini tanıyabilen, saha hakimiyetini esas alabilen faydalı bir rehberlik sistemi öngörmektedir.