Ankara' da yaygın bir laf vardır.. "ODTÜ' lü öğrencisi olan bir evin ışıkları sabaha kadar yanar!.."
Ders çalışmaktan dolayı, sabahlara kadar uzanan uykusuz geceler çoktur ama daha sonra bunun semeresi fazlasıyla alınır. Alınıyor da!..
ODTÜ' lülerin, sene içinde aldıkları notlar ve puanlar 85-90 aralığında ise, yaz aylarında da Yaz Okuluna giderek o derslerden aldıkları puanları, 90-100 seviyesine çıkartmaya çalışırlar. Yoksa, içleri rahat etmez!.. Mezuniyet not ortalaması 90' ın altında olanlar eziklik duyarlar.
Dünyaca da tanınan ve bilinen ODTÜ Hocaları, amanvermez sertlikleriyle öğrencilere göz açtırmaz. O sert hocalar yüzünden, öğrencilerden intihara kalkışanlar çok oldu.. Arkadaşımın Makina' da okuyan oğlu, yüksek lisans sonunda tek bir dersten 79 puan aldı diye iki yıllık yüksek lisans eğitimi boşa gitti ve ODTÜ' deki yüksek lisanstan atıldı.. O ne yaptı derseniz, Almanya'daki Münih Üniversitesine gidip, yüksek lisansını Münih Üniversitesi Makina'da birincilikle bitirdi.. Birincilikle.. Sonra da gelip, yüksek lisans diplomasını hocasına gösterdi.. Halen BMW'de üst düzey yöneticidir. Ayrıca, Almanya'da MBA eğitimi de aldı.
ODTÜ TEKNOKENT' inde işçi gibi bilfiil çalışan hızlı ve hırslı öğrenciler, burada da amele gibi çalışarak ve pratik deneyimler kazanarak, yarınlara hazırlanırlar. O öğrencilerden MUCİT olanlar var.
Mahallede sakız çiğneyip boş boş laklak edip yan gelip yatılırsa; mühendislik yavan ve yayan olur. Yüksek lisans yapılmazsa da aynı sonuç çıkar, ikinci-üçüncü yabancı dil edinilmemişse, boy biraz kısa kalır. Bunları akletmek lazımdır.
Mahalledeki Vakkas, Mazhar, Hulusi, Remzi, İdris gibi kalmamalıyız. Asla!
Okumak ve çok çalışmak gerek!..
Lafla peynir gemisinin yürümediğini Ali Gaffar da biliyor. Ona özenemeyiz.
Akıllı ve çok zeki, hızlı ve hırslı, çok kafalı, çalışkan olmak zorunda olduğumuzu unutmamak lazımdır.
Ankara' da yaygın bir laf vardır.. "ODTÜ' lü öğrencisi olan bir evin ışıkları sabaha kadar yanar!.."
Ders çalışmaktan dolayı, sabahlara kadar uzanan uykusuz geceler çoktur ama daha sonra bunun semeresi fazlasıyla alınır. Alınıyor da!..
ODTÜ' lülerin, sene içinde aldıkları notlar ve puanlar 85-90 aralığında ise, yaz aylarında da Yaz Okuluna giderek o derslerden aldıkları puanları, 90-100 seviyesine çıkartmaya çalışırlar. Yoksa, içleri rahat etmez!.. Mezuniyet not ortalaması 90' ın altında olanlar eziklik duyarlar.
Dünyaca da tanınan ve bilinen ODTÜ Hocaları, amanvermez sertlikleriyle öğrencilere göz açtırmaz. O sert hocalar yüzünden, öğrencilerden intihara kalkışanlar çok oldu.. Arkadaşımın Makina' da okuyan oğlu, yüksek lisans sonunda tek bir dersten 79 puan aldı diye iki yıllık yüksek lisans eğitimi boşa gitti ve ODTÜ' deki yüksek lisanstan atıldı.. O ne yaptı derseniz, Almanya'daki Münih Üniversitesine gidip, yüksek lisansını Münih Üniversitesi Makina'da birincilikle bitirdi.. Birincilikle.. Sonra da gelip, yüksek lisans diplomasını hocasına gösterdi.. Halen BMW'de üst düzey yöneticidir. Ayrıca, Almanya'da MBA eğitimi de aldı.
ODTÜ TEKNOKENT' inde işçi gibi bilfiil çalışan hızlı ve hırslı öğrenciler, burada da amele gibi çalışarak ve pratik deneyimler kazanarak, yarınlara hazırlanırlar. O öğrencilerden MUCİT olanlar var.
Mahallede sakız çiğneyip boş boş laklak edip yan gelip yatılırsa; mühendislik yavan ve yayan olur. Yüksek lisans yapılmazsa da aynı sonuç çıkar, ikinci-üçüncü yabancı dil edinilmemişse, boy biraz kısa kalır. Bunları akletmek lazımdır.
Mahalledeki Vakkas, Mazhar, Hulusi, Remzi, İdris gibi kalmamalıyız. Asla!
Okumak ve çok çalışmak gerek!..
Lafla peynir gemisinin yürümediğini Ali Gaffar da biliyor. Ona özenemeyiz.
Akıllı ve çok zeki, hızlı ve hırslı, çok kafalı, çalışkan olmak zorunda olduğumuzu unutmamak lazımdır.