Bu söylediklerinizle beni değil polis formundaki polisleri itham etmişsiniz. Sanki onlar suçları kesinleşmiş hükümlüler gibi konuşmuşsunuz. 14 Ekim 2016'da Bylock gerekçesiyle açığa alınan öğretmenlerden biriyim. Açığa alındığım gün ne ile suçlandığımı öğrenip savcılığa giderek tüm cihazlarını teslim edip "benim hiçbir bağlantım yok varsa suçum cezamı çekmeye razıyım" diyen öğretmenlerden biriyim. Kendi üzerime kayıtlı fakat başkasının kullandığı hattın cezasını çeken öğretmenlerden biriyim. Öncelikle bu bilgileri aklınızda tutun.
2009 yılında köyümüzde Hasan isminde bir öğrenci vardı. Çocuğun babası vefat etti, ailesi köyde yaşıyordu fakat çocuk il merkezinde lisede yatılı kalıyordu. Annesi, babasının ölümünden sonra psikolojik sorunlar yaşamaya başlamış. Her gün oğlunun okulunu arayıp görüşmem lazım deyip çocuğu dersten çağırıp oğlum iyi misin diye sorup iyiyim cevabını alınca rahatlayıp telefonu kapatıyormuş. Bu durum günde 2 3 kere tekrar etmeye başlayınca çocuk biriktirdiği parayla telefon almış fakat yaşı tutmadığı için hat vermemişler. Çarşıda karşılaştık Hasanla, halini hatırını sordum hocam böyle bir durum oldu bana hat alsanız dedi. Çocukla beraber gittik hattı aldık. Hasan'ı en son 2014 yılında gördüm.
21 Ekim 2016 tarihinde Bylock çıkan numara şu numara dediler. O numarayı unutmuşum bile. Açılış tarihine bakınca hatırladım. Savcılığa tekrar giderek numara buymuş bu numarayı falanca şahıs kullanıyordu dedim. Baz istasyonu kayıtlarını istediler. Kayıtlar gelince hattın tarafımca kullanılmadığı anlaşıldı. Tabi onunla kalmadı. Hakkımda Emniyet İstihbarat, Jandarma, Terörle Mücadele birimlerinden rapor istendi. En ufak bir bağlantımın olmadığı da bu şekilde anlaşıldı. Sendika, banka, dergi-gazete, bağış vb. hiçbirşeyim yok. Hatta fiilen kullandığım telefona FETÖ'ye müzahir kurumlardan gelen giden mesaj-arama kaydı bile yoktu. Hasan'ın ifadesi alınmış suçunu itiraf etmiş. Durum böyleyken böyle oldu demiş. Bu bilgileri de aklınızda tutun.
İlk görev yerim Şırnak, okulumda 13 öğretmen Eğitim Sen sendikasına üye, bir tek ben Eğitim Bir Sen üyesi olarak çalıştım. İlk ve tek sendikamdır.
Tüm birikimimin hepsi Ziraat Katılım bankasındadır. Bu zamana kadar hesabım olan 3 banka var biri Ziraat Bankası, biri Halk Bank diğeri Garanti Bankası.
Hiçbir dergiyi okumam, gazete okumam...
19 Kasım 2015 yılında çalıştığım okulda FETÖ'yü övmeye çalışan bir öğretmenle kavga ettim. Soruşturma açıldı, ikimizin de okulunu değiştirdiler.
Sosyal medya hesaplarımda FETÖ aleyhine yazılar 17-25 Aralık sonrasında başlamadı, 2005'den beri Dinler Arası Diyalog dinsizliğini elimden geldiğince duyurmaya çalıştım. O zaman hoca dedikleri şeytanın dini nasıl tahrif ettiğini anlatmaya çalıştım. Bu gönderiler halen sosyal medya hesaplarımda mevcuttur.
Hakkımda tüm belgeler toplandı en ufak bir bağlantım bulunamadı. 3 Ocakta Takipsizlik Kararı verildi ve dosyam kapandı. "FETÖ ile irtibatı ya da iltisakı tespit edilememiştir." yazıyor.
3 Ocakta bu belgeyi bakanlığa gönderdim, iade beklerken 7 Şubatta ihraç oldum.
Ben devletimin ferasetine olan güvenimi yitirmediğim için iade bekliyorum. O forumdaki polislerin de çoğunun farklı mağduriyetler yaşadığını düşündüğüm için orada yazıyorum, öğretmen formu umutsuz insanlarla dolu neden orada yazıp yeterince sıkılan canımı berbat edeyim.
İmam mısın demişsiniz, şuan bu yazdıklarımı cezaevinden ya da Amerika'dan yazmıyorum. İkamet adresimin bulunduğu evden yazıyorum sanırım bu cevap tatmin etmiştir.
FETÖ'cü müydün demişsin, ömrüm milleti sömüren tarikat ve cemaatlerle mücadele ile geçti. Dinler arası diyalog dinsizliği ile mücadele ile geçti. Ömrümde STV denen hain kanalı açıp 1 kere bile izlemedim. Benim bildiğim en güzel cemaat namaz vaktinde camide toplanıp namazdan sonra dağılan cemaattir. En sevdiğim tarih hocam Balyoz davasında sahte delillerle tutuklanıp 3 yıl hapis yattı ve ben bu kumpası hiç unutmadım, kimin yaptığını da unutmadım intikam alacağım günü bekledim hep. 15 Temmuzdan sonra hainler patır patır ihraç edilirken içimin yağları eridi. Açığa alındığımda bile bakanlık haklı hat benim üzerime soruştursunlar nasılsa bir bağlantım yok iade edilirim dedim. Mağdur olunca, mağdurlar olduğunu anladım.
Hocası, şeyhi, alimi, üstadı olan hiçbir gruba mensubiyetim olmadı.
Siz sorularınızın cevabını aldınız bende şuan size cevap vererek yanlış bir sayfaya yazmanın bedelini ödedim. İnsanları itham ederken, imam mısın fetöcü müsün bilmem ne misin demeyin. Benim FETÖ'cü olmadığıma dair savcılık kararım var. Sizin var mı? İmam mısınız? FETÖ'cü müsünüz? Bu soruların cevaplarını kanıtlayacak bir deliliniz var mı? Bu soruları size sormuyorum, sizin gibi düşünen insanların hepsine soruyorum. Ben aklandım, şuan beni bu şekilde itham eden kaç kişi ak???
Bu söylediklerinizle beni değil polis formundaki polisleri itham etmişsiniz. Sanki onlar suçları kesinleşmiş hükümlüler gibi konuşmuşsunuz. 14 Ekim 2016'da Bylock gerekçesiyle açığa alınan öğretmenlerden biriyim. Açığa alındığım gün ne ile suçlandığımı öğrenip savcılığa giderek tüm cihazlarını teslim edip "benim hiçbir bağlantım yok varsa suçum cezamı çekmeye razıyım" diyen öğretmenlerden biriyim. Kendi üzerime kayıtlı fakat başkasının kullandığı hattın cezasını çeken öğretmenlerden biriyim. Öncelikle bu bilgileri aklınızda tutun.
2009 yılında köyümüzde Hasan isminde bir öğrenci vardı. Çocuğun babası vefat etti, ailesi köyde yaşıyordu fakat çocuk il merkezinde lisede yatılı kalıyordu. Annesi, babasının ölümünden sonra psikolojik sorunlar yaşamaya başlamış. Her gün oğlunun okulunu arayıp görüşmem lazım deyip çocuğu dersten çağırıp oğlum iyi misin diye sorup iyiyim cevabını alınca rahatlayıp telefonu kapatıyormuş. Bu durum günde 2 3 kere tekrar etmeye başlayınca çocuk biriktirdiği parayla telefon almış fakat yaşı tutmadığı için hat vermemişler. Çarşıda karşılaştık Hasanla, halini hatırını sordum hocam böyle bir durum oldu bana hat alsanız dedi. Çocukla beraber gittik hattı aldık. Hasan'ı en son 2014 yılında gördüm.
21 Ekim 2016 tarihinde Bylock çıkan numara şu numara dediler. O numarayı unutmuşum bile. Açılış tarihine bakınca hatırladım. Savcılığa tekrar giderek numara buymuş bu numarayı falanca şahıs kullanıyordu dedim. Baz istasyonu kayıtlarını istediler. Kayıtlar gelince hattın tarafımca kullanılmadığı anlaşıldı. Tabi onunla kalmadı. Hakkımda Emniyet İstihbarat, Jandarma, Terörle Mücadele birimlerinden rapor istendi. En ufak bir bağlantımın olmadığı da bu şekilde anlaşıldı. Sendika, banka, dergi-gazete, bağış vb. hiçbirşeyim yok. Hatta fiilen kullandığım telefona FETÖ'ye müzahir kurumlardan gelen giden mesaj-arama kaydı bile yoktu. Hasan'ın ifadesi alınmış suçunu itiraf etmiş. Durum böyleyken böyle oldu demiş. Bu bilgileri de aklınızda tutun.
İlk görev yerim Şırnak, okulumda 13 öğretmen Eğitim Sen sendikasına üye, bir tek ben Eğitim Bir Sen üyesi olarak çalıştım. İlk ve tek sendikamdır.
Tüm birikimimin hepsi Ziraat Katılım bankasındadır. Bu zamana kadar hesabım olan 3 banka var biri Ziraat Bankası, biri Halk Bank diğeri Garanti Bankası.
Hiçbir dergiyi okumam, gazete okumam...
19 Kasım 2015 yılında çalıştığım okulda FETÖ'yü övmeye çalışan bir öğretmenle kavga ettim. Soruşturma açıldı, ikimizin de okulunu değiştirdiler.
Sosyal medya hesaplarımda FETÖ aleyhine yazılar 17-25 Aralık sonrasında başlamadı, 2005'den beri Dinler Arası Diyalog dinsizliğini elimden geldiğince duyurmaya çalıştım. O zaman hoca dedikleri şeytanın dini nasıl tahrif ettiğini anlatmaya çalıştım. Bu gönderiler halen sosyal medya hesaplarımda mevcuttur.
Hakkımda tüm belgeler toplandı en ufak bir bağlantım bulunamadı. 3 Ocakta Takipsizlik Kararı verildi ve dosyam kapandı. "FETÖ ile irtibatı ya da iltisakı tespit edilememiştir." yazıyor.
3 Ocakta bu belgeyi bakanlığa gönderdim, iade beklerken 7 Şubatta ihraç oldum.
Ben devletimin ferasetine olan güvenimi yitirmediğim için iade bekliyorum. O forumdaki polislerin de çoğunun farklı mağduriyetler yaşadığını düşündüğüm için orada yazıyorum, öğretmen formu umutsuz insanlarla dolu neden orada yazıp yeterince sıkılan canımı berbat edeyim.
İmam mısın demişsiniz, şuan bu yazdıklarımı cezaevinden ya da Amerika'dan yazmıyorum. İkamet adresimin bulunduğu evden yazıyorum sanırım bu cevap tatmin etmiştir.
FETÖ'cü müydün demişsin, ömrüm milleti sömüren tarikat ve cemaatlerle mücadele ile geçti. Dinler arası diyalog dinsizliği ile mücadele ile geçti. Ömrümde STV denen hain kanalı açıp 1 kere bile izlemedim. Benim bildiğim en güzel cemaat namaz vaktinde camide toplanıp namazdan sonra dağılan cemaattir. En sevdiğim tarih hocam Balyoz davasında sahte delillerle tutuklanıp 3 yıl hapis yattı ve ben bu kumpası hiç unutmadım, kimin yaptığını da unutmadım intikam alacağım günü bekledim hep. 15 Temmuzdan sonra hainler patır patır ihraç edilirken içimin yağları eridi. Açığa alındığımda bile bakanlık haklı hat benim üzerime soruştursunlar nasılsa bir bağlantım yok iade edilirim dedim. Mağdur olunca, mağdurlar olduğunu anladım.
Hocası, şeyhi, alimi, üstadı olan hiçbir gruba mensubiyetim olmadı.
Siz sorularınızın cevabını aldınız bende şuan size cevap vererek yanlış bir sayfaya yazmanın bedelini ödedim. İnsanları itham ederken, imam mısın fetöcü müsün bilmem ne misin demeyin. Benim FETÖ'cü olmadığıma dair savcılık kararım var. Sizin var mı? İmam mısınız? FETÖ'cü müsünüz? Bu soruların cevaplarını kanıtlayacak bir deliliniz var mı? Bu soruları size sormuyorum, sizin gibi düşünen insanların hepsine soruyorum. Ben aklandım, şuan beni bu şekilde itham eden kaç kişi ak???
crimeandpunismend
"Söyleyen değil, söylenen bir toplum olma" yolunda hiciv dolu sözlerinizi takdir ediyorum Hocam....
Hiciv etmek, toplumu uyandırma yolunda akıl sahibi insanlara verilecek en güzel mesajdIR. ..
Fazlası ile bu mesajı aldığımı düşünüyorum...
Düşünüyorum diyorum, çünkü mutlak gerçek zannımca bilinemez!
Fakat merak ettiğim sorular var olmakla birlikte cevap yazmak zorunda olmadığınızı da belirterek şunları söylemek isterim ;
Sahi, cemaatçi miydiniz Hocam?O Fetullah köpeğin e bir An olsun kadınız veya hizmet ettiniz mi?
Eğitim kökenli olup Polis sayfasında bunca yorumlar yapmanız;
imam olmanızdan mı kaynaklanıyor?
Yoksa biz polislerin ;
yeterince "edebi" veya "bilimsel" olmayan ama hayatın gerçeklerini yaşatan yorumlarından mütevellid kafanız daha mı çok sardı bu forma...
Safi yürekle devam ederek,
Polis formunu takip etmenizi bir türlü anlayamıyorum...
Cevabi paylasimlarınız olsa da olmasa da ;umarım bu yazdıklarımı tahrik edici bulmaz,
safi yürekle cevaplarınız
swat3410