Editörler : E.Kayı Han
03 Nisan 2014 11:46

Osmanlı'da Tarikatlerin Yeri

Osmanlı tarikatların ve dergâhların, devletin politikası, asayiş ve cemiyet düzeninin devamı konusunda desteğini almıştır.

Şii Caferiliğin resmen din olarak ilan edilmesinden sonra İran kıtasında insanların tasavvufi düşünceyi, hele tarikatları izlemediği görülmüştür.

Osmanlı toplumunda dergâh, ulema ve şeyh bir üçgen teşkil eder. Şurası bir gerçektir, Bursa Osmanlı?nın merkezidir ve Bursa?da yoğun bir tasavvufi düşünce ve tarikat vardır. Bu tarikatların başında Buhara?dan gelen Emir Sultanı görürüz. Hala bugün bile ziyaret edilen ve Osmanlı Devleti?nin kuruluş aşamasında rolü olan din büyüklerindendir. Aslında Osmanlı ülkesinin adım adım fethinde bir nevi belgeleme tarikat büyüklerinin, evliyanın mezarları, dergâhlarıyla kendini göstermektedir.

Nitekim 16. asırda Çivizade Muhiddin tarikatlara olan düşmanlığıyla tanınır. Hatta o kadar ki, Kanuni Sultan Süleyman bile onun bu aşırı davranışından dolayı kendisini şeyhülislamlıktan azletmiştir.

Ne zaman ki Osmanlı ulemaya karşı siyasi bir tavır almış koca devlet duraklama ve ardından gerileme devrine girmiş ve yok olma kaderiyle karşı karşıya kalmıştır.

Prof.Dr. İlber Ortaylı'nın söyleşisinden alıntılar yapılmıştır.

03 Nisan 2014 11:54

Atalarımız yanlış yapmış olabilir.

Tarikatlerde Allah'ın dini konuşulsa,Kuran'ı Kerim anlaşılmaya çalışılsa tarikatler,toplum için çok faydalı olurlardı.

Tarikatlerde bir kişinin peşinden gidiliyorsa,bir kişinin kitabı anlaşılmaya çalışılıyorsa o tarikatin temeli sağlam değildir.


ottoman aga
Genel Müdür
04 Nisan 2014 10:59

Bu durumda bakılır:

Eğer kişi (şeyh-üstad-hoca) Kuran ve sünnet çizgisinden çıkmıyorsa problem yok.Zira nasıl ki Efendimiz (sav) in sünnetleri olmadan Kuran-ı kerimi anlamak imkansız ise bizim gibi avam tabakasından insanların okumasıyla da dini mübini islamın özünü anlamak kolay değildir.Bir hocaya müride ihtiyaç vardır.

Ayrıca nefis her zaman kötülüğü emreder ahirzaman gibi şeytani ve nefsani arzuların doruğa ulaştığı bir zamanda insanın günahlara karşı kendini tek başına muhafazası kolay değildir. Tarikatin kuran ve sünnete aykırı olmaması kaydıyla..

hakan karagöz 01, 10 yıl önce

Atalarımız yanlış yapmış olabilir.

Tarikatlerde Allah'ın dini konuşulsa,Kuran'ı Kerim anlaşılmaya çalışılsa tarikatler,toplum için çok faydalı olurlardı.

Tarikatlerde bir kişinin peşinden gidiliyorsa,bir kişinin kitabı anlaşılmaya çalışılıyorsa o tarikatin temeli sağlam değildir.

04 Nisan 2014 11:09

işin esası ;

tarikatlar hoca öğrenci ilişkisi sürecidir

hocanın öğrencisine öğreteceği konu kalmayınca

öğrenci zaten hocasının izniyle medreseden ayrılır !

ama şu an yaşatılan tarikat anlayışı hoca cemaat ilişkisi dir

yani ortada tarikat anlamıyla fazla bir şey kalmamıştır

şu an yavudiler nasıl menfaat birlikteliği içinde gidiyor ise

%90 küsürü müslüman olan bir ülkede bizler sanki azınlıkmış gibi tarikat adıyla cemaatleşme yapanlar ise aslında yabancı ülkede kültürü koruma açısından kapalılık değilde

kendine müslüman anlayışı ile çağ dışılık içinde

müslüman masonluğu yani sırf menfaat ve çıkar gruplaşmasından başka bir şey değildir

çünkü müslümanlık herkese eli açık olma sanatı ve toplum içinde güzel olan bir dine çağrı yapma kültürüdür, şu an ortada tarikat veya cemaat diye bir şey varsa

bunun bu yüz yılda gerçek anlamda dini bir karşılığı yok denecek kadar az dır !

yani bu saatten sonra bırakın bu işleri gidin bir fakiri doyurun veya yetimi sevindirin !


ottoman aga
Genel Müdür
04 Nisan 2014 11:19

Konu tarikatlerdi ama madem cemaate laf attın bana da cevap hakkı düşer.

Belli süredir bu işin içindeki biri olarak hiçbir maddi menfaat elde etmediğimi söyleyebilirim.menfaat değil hatta cebimizden çoğu zaman burs hayır vs. gibi paraları da harcamışızdır.Yeri geldi fakiri doyurduk yeri geldi öğrencimize burs verdik yeri geldi insanların kalbini islama ısındırmak için geziye götürdük.

Dolayısıyla buna bir menfaat ilişkisi demek çok da insaflı bir yaklaşım olmayacaktır.

SGK Emeklilik Uzmanı, 10 yıl önce

işin esası ;

tarikatlar hoca öğrenci ilişkisi sürecidir

hocanın öğrencisine öğreteceği konu kalmayınca

öğrenci zaten hocasının izniyle medreseden ayrılır !

ama şu an yaşatılan tarikat anlayışı hoca cemaat ilişkisi dir

yani ortada tarikat anlamıyla fazla bir şey kalmamıştır

şu an yavudiler nasıl menfaat birlikteliği içinde gidiyor ise

%90 küsürü müslüman olan bir ülkede bizler sanki azınlıkmış gibi tarikat adıyla cemaatleşme yapanlar ise aslında yabancı ülkede kültürü koruma açısından kapalılık değilde

kendine müslüman anlayışı ile çağ dışılık içinde

müslüman masonluğu yani sırf menfaat ve çıkar gruplaşmasından başka bir şey değildir

çünkü müslümanlık herkese eli açık olma sanatı ve toplum içinde güzel olan bir dine çağrı yapma kültürüdür, şu an ortada tarikat veya cemaat diye bir şey varsa

bunun bu yüz yılda gerçek anlamda dini bir karşılığı yok denecek kadar az dır !

yani bu saatten sonra bırakın bu işleri gidin bir fakiri doyurun veya yetimi sevindirin !


dede ali 15
Şube Müdürü
04 Nisan 2014 11:57

Medyanızdan görüyoruz neler yaptığınızı..

ottoman aga, 10 yıl önce

Konu tarikatlerdi ama madem cemaate laf attın bana da cevap hakkı düşer.

Belli süredir bu işin içindeki biri olarak hiçbir maddi menfaat elde etmediğimi söyleyebilirim.menfaat değil hatta cebimizden çoğu zaman burs hayır vs. gibi paraları da harcamışızdır.Yeri geldi fakiri doyurduk yeri geldi öğrencimize burs verdik yeri geldi insanların kalbini islama ısındırmak için geziye götürdük.

Dolayısıyla buna bir menfaat ilişkisi demek çok da insaflı bir yaklaşım olmayacaktır.


ottoman aga
Genel Müdür
04 Nisan 2014 13:58

Hiç tv ye çıkmadıydım ama nerenizden gördünüz anlayamadım!

dede ali 15, 10 yıl önce

Medyanızdan görüyoruz neler yaptığınızı..


kalıntılar
Yasaklı
04 Nisan 2014 14:20

Osmanlı'yı 1600 yılından sonra tarikat ve cemaatler ile tekke ve zaviye anlayışı ile Arap adet ve gelenekleri batırdı. Muskalar ve üfürükler devri başladı.

1500 yılından başlayarak Avrupa'da REFORM ve RÖNESANS, OKULLAŞMA dönemine girilirken, bizde ise Bilim ve Teknik, Teknoloji unutuldu, yadırgandı. Avrupalılar KEŞİF ve İCADLAR peşindeyken, biz yayan ve yavan kaldık.

Ulema ve medrese mensupları "okuyanlar kafir olur.." demeye başladılar.

Ulemamız; "Dünya sarı öküzün boynuzları üzerinde duran tepsi şeklindedir. Ol sarı öküz huysuzlanınca da depremler olur.." demeye başladılar. Fesuphanallah!.. Ne akıl?

Okullaşma ve eğitim-öğretim yerine, Koca Osmanlı'da 1600 yılından başlayarak koyu dini taassup hakim olunca olanlar oldu ve DURAKLAMA 1579-1699, GERİLEME 1699-1878 ve BATIŞ DÖNEMLERİ 1878-1918 yaşandı.

Sonuç: Mondros Mütarekesi 30 Ekim 1918 ve Sevr Anlaşması 10 Ağustos 1920... Haçlılara teslim olup, işgallere uğradık!.. 1919-1922 yıllarında da Atatürk önderliğinde Kurtuluş Savaşı yaptık..

Doğru olan şuydu: "Hayatta en hakiki mürşid (yol gösteren); ilimdir, fendir." ATATÜRK


kalıntılar
Yasaklı
04 Nisan 2014 14:27

Matematik ve Fen, Bilim ve Teknik, Teknoloji denen şeyler uygarlıkları yaratır..

İslam aleminde 1400 sene boyunca tek bir teknolojik ürün İCAD edemedik ve KEŞİF de yapamadık.. Bir toplu iğne veya cımbız bile icad edemedik. Adamlar Amerika Kıt'ası ile Kutupları buldu, keşfetti. Biz ise, Allah'ın verdiği zamanı hay-huy ile geçirdik ve bu konuda çok cahil, geri ve ilkel kaldık.

Şeriat uygulayan İslam ülkeleri ya İŞGAL altında, ya da İSYAN deryasındalar..


kalıntılar
Yasaklı
04 Nisan 2014 14:54

Şeriat uygulayan İslam ülkelerinde üniversite mezunlarının oranı % 1 dir.. Bizde bu oran % 12' dir.. Oysa ki, Avrupa ülkelerinde bu oran % 50-90 arasındadır..


kalıntılar
Yasaklı
04 Nisan 2014 15:02

İslamiyet doğarken mezhep veya tarikat mı vardı?.. Çalıya çaput bağlamak mı vardı?..

İlk emir ne idi?.. OKU!.. Peki, biz okuduk mu?.. Ne gezer? En az kitap okuyan uluslar islam ülkeleridir. En az yayın da yine bizde!..

Allah okuyan ve çalışanları sever, oysaki iblis denen şeytan okuyanlardan zerre kadar hoşlanmaz!..

Şu anda Türkiye' de 20.000.000 genç okullara, dershanelere ve kurslara gidiyor. Bu insanlardan 9,700.000 kadarı da kızlardan oluşuyor. Aferin onlara!..


kalıntılar
Yasaklı
04 Nisan 2014 15:09

Günümizdeki iş ortamlarında, şirket ve fabrikalarda üniversite mezunu olmak da yetmiyor.. İlle de YÜKSEK LİSANS ve DOKTORA, YABANCI DİL/DİLLER aranıyor. Bunlara İŞ DENEYİMİ de ekleniyor. Bunlar bizde var mı? Yoksa yazık!

Elin gavuru yollarda, parklarda, otobüs veya trenlerde, plajlarda bile kitap okuyor. Ya biz?.. Ne kadar okuyoruz?..

Okumak, çalışmak, gezip görmek, tanımak ol civan kişiyi cehaletten kurtarır.


dede ali 15
Şube Müdürü
04 Nisan 2014 15:12

http://www.dailymotion.com/video/x6chi7_erkan-ogur-zulfu-kakullerin-amber-m_music


kalıntılar
Yasaklı
04 Nisan 2014 15:15

Yozgatlı bizim sülale, Osmanlı döneminde ulema ve medrese hocaları yetiştirdi. Ama bizim dedeler kızlarını okutmadılar. Kızların okuma ve yazmaları da yoktu.

"Saçı uzun olanın aklı da kısa olur, okumalarına gerek yok!.." dediler. Oysaki, aklılları kısa olanlar gerçekte kimlerdi?..

Bizim dedeler, Yozgat'taki Nakıpzade Camii avlusunda yatıyorlar. Eğer oraya giderseniz, onların ruhuna bir fatiha da benim adıma okuyunuz. Berhudar olursunuz..


Farsakefe
Memur
10 Nisan 2014 09:56

Kafirin gelişmesi kafirliğinden olmADIĞI GİBİ MÜSLÜMANIN GERİ KALMASI DA İSLAMİYETTEN DEĞİLDİR.

BELKİ KAFİRDE çalışma -dürüstlük- planlılık- doğruluk-birlik beraberlik gibi müslüman sıfatları olduğundan, müslümanda da tembellik -hile- yalan- israf vs. gibi kafir sıfatları olduğundandır.


kalıntılar
Yasaklı
16 Nisan 2014 08:42

"Türkiye; şeyhler, dervişler, müridler, meczuplar ülkesi olamaz!.." ATATÜRK

Yer ve Tarih: 1922 Ekim.. Bursa


Farsakefe
Memur
16 Nisan 2014 09:34

Çok güzel.Şehy derviş ülkesi olmasın tamam da acaba geride kalan 90 yılda kimlerin ülkesi olduk hiç düşündük mü?

kalıntılar, 10 yıl önce

"Türkiye; şeyhler, dervişler, müridler, meczuplar ülkesi olamaz!.." ATATÜRK

Yer ve Tarih: 1922 Ekim.. Bursa


az-çok
Müsteşar
16 Nisan 2014 18:12

Selam.

Eski din eğitimi yerini okullaşma almış,bir düşünen adam yerine farklı kişilerinde çabaları eğitim almak isteyene ulaşır olmuştur.Kuran'ı elinden geldiğnce bize meal olarak çevirenlerden Allah razı olsun.Tarikatlar bugünün eğimcisi değildirler.Geride kalmışlardır.


kalıntılar
Yasaklı
18 Nisan 2014 14:54

Araplar çok dindardırlar, Afganlar da!.. Gidenler bilir ki, ol müslümanlar gece-gündüz dua okuyor ve ibadet ediyorlar.

Şimdiki hallerine gelince, okulsuzluk ve eğitimsizlikten, milli bilinçten yoksun olmalarından kaynaklanmıştır.. O yüzden de halleri çok acıklıdır. Ya İŞGAL altındalar, ya da İSYAN yaşıyorlar. Canları böylesini istiyor, karışılmaz.

Tarikat veya cemaatçilikle işim olmaz. Kendi akıl ve zekama uyar, güvenirim.


kalıntılar
Yasaklı
19 Nisan 2014 09:57

Osmanlı'da tekke ve zaviyeler ile tarikatlar ve medreseler yerine, çağdaş eğitimi benimseyen, akıl ve zekayı, bilim ve tekniği özümseyen kaliteli üniversitelerimiz olsaydı, Osmanlı olarak; DURAKLAMA (1579-1699) ve GERİLEME (1699-1878) ile BATIŞ DÖNEMLERİ (1878-1918) yaşanmamış olurdu. Cehalete ve karanlıklara gömülmemizin nedeni, okulsuzluk ve eğitimsizlik olmuştur.

Toplam 19 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi