Memurlar.net forum da en çok okunan ve yorumlanan konulardan birisi de -Polis Eşi Olmak- başlıklı yazıdır. Yayına 10 Temmuz 2007 tarihinde girmiş ve bugüne kadar 47 bin kişi okumuş. Ayrıca konuya ilişkin 800 ün üzerinde kişi de görüş ve önerilerini bildirmiş. Göstergeler konunun bugün de halen güncelliğini koruduğunu gösteriyor. Çünkü geçen yedi yıl boyunca polisin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik herhangi bir yasanın çıkmadığı kamuoyunca bilinmektedir. Polisin görevinde katlanmak zorunda bırakıldığı sorunların çözümüne ilişkin hiç bir girişimde bulunulmamış ve polis eşleri de konuyla ilgili hak arayışlarını ilgili kurumlara yeterince duyuramamışlardır.
Bugün görüyoruz ki, polisin ve ailesinin hak kayıplarından dolayı sosyal hayatta yaşadığı bunaltılar ve ekonomik durumundaki sorunlar halen devam etmektedir. Türkiye nin sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik gelişimine ve onun toplumsal yapılanmasındaki dinamizmine baktığımızda ortaya çıkan yaşam şartlarının sadece polis eşi olmanın değil, kadın olmanın ne kadar zor bir gerçek olduğunu gösterir. Türk kadını sahip olduğu geleneksel karakteri, benimsediği ahlaki değerleri ve genetik özellikleri ile toplum içindeki saygınlığını korumasını her zaman bilmiştir. Geleneklerimizin ve göreneklerimizin insani, vicdani ve ahlaki değer yargılarına uyum çerçevesinde ailesinden aldığı terbiye ve eğitim, insan haklarına, hukuka ve demokrasiye olan saygısı, kalbinde yaşattığı vatan ve millet sevgisi ile üstün varlığını her zaman kanıtlamıştır.
Türk kadını ailesine, çocuklarına ve eşine inanılmaz derecede düşkün, korumacı ve birleştiricidir. Onlar, onun için yaşamın anlamı, mutluluğun değişmez kaynağı ve sevginin odağıdır. Onların geleceği, sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaşam sürmeleri çok önemlidir. Onları her şeyden, gözünden bile sakınır. Yaşadığı maddi, manevi, ailevi ve sosyal bütün sorunlara karşı sonuna kadar katlanır, direnir ve düzelmesi için canla başla yılmadan mücadele eder, Bu uğurda hiç bir güç onu saygı duyduğu ve inandığı değerlerden vazgeçirtemez.
Şartlar ne olursa olsun ailesini kesinlikle terk etmez, dostlarına ve yakınlarına karşı çok sevecen, iyi niyetli ve anlayışlıdır. Yaşamın getirdiği bütün olumsuzluklara karşı olabildiğince çok sabırlı ve azimlidir. Karakterinin önemli diğer bir özelliği ise inanılmaz boyutlardaki vefası ve sahip olduğu vicdan duygusudur. Bunun yanı sıra inanılmaz derecede vefalıdır, Onların varlığı, gelecekleri, huzuru ve mutlulukları kendi canından çok daha önemlidir.
Sahip olduğu bunca üstün vasıflar ve insani değerler ona evrensel boyutlarda çağdaş bir kadın kimliği kazandırmıştır. Mesleğinde de çalışkan, sağduyulu ve üretken olmakla birlikte bilim ve teknolojinin varlığını da özümsemiştir. Gerek sosyal ve gerekse de iş çevresinde son derece paylaşımcı, yapıcı ve sorumluluk sahibidir.
Çünkü her şeyden önce o bir Türk kadınıdır ve Türk kadını olabilmenin haklı gururunu tüm benliğinde onurla ve gururla doyasıya yaşamaktadır.
Siz de hem bir Türk kadını, hem de bir Türk polis'inin eşi olarak sahip olduğunuz o çok anlamlı ve adaletli hakkaniyet duygusu ile, zorlu çalışma koşulları altında ağır sorumluluklar yüklenerek görevini yerine getirmeye çalışan eşinize karşı fedakar, sabırlı ve anlayışlı olmak durumundasınız. Çünkü onun polislik mesleği çok stresli, yıpratıcı ve aşırı derecede yorucu niteliktedir. Çok güçlü ruhsal ve fiziksel yapı gerektiren bir iştir. Bu nedenle eşinizden önce onun mesleğini seveceksiniz, şartları kabullenecek ve saygı duyacaksınız. Önemli olan eşinizin yaşadığı zor günlerinde onun yanında olmanız, sorunlarını içtenlikle paylaşmanız ve her zaman onun arkasında olduğunuzu bütün samimiyetinizle hissettirmenizdir.
Özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda eşinizin uğraşılarına tam destek vermeli ve bu hak arayışında sonuna kadar onunla birlikte olacağınıza inandırmalısınız. Bu kararlı davranışınız onu gururlandıracaktır. Sizden gelen bu çok anlamlı destek ve güç ile hayata daha sıkı tutunacak, psikolojik kondisyonu yükselecek, sosyal yaşamındaki belirsizlikleri ortadan kalkarak düzene girecek ve görevindeki başarı grafiği yükselme kaydedecektir.
Eşlerinizin anayasaya, insan haklarına ve uluslar arası sözleşmelere aykırı çalıştırıldığını ve bu bağlamda fazla mesai ücretlerinin kendilerine ödenmediğini, 657 sayılı yasaya tabi oldukları halde haftada 40 saat çalışmaları gerekirken bu sürenin çoğu zaman 60 saati geçtiğini ve bu nedenle de eşlerinizin yeterince dinlenemediklerini, uyuyamadıklarını ve ailesine olması gereken zamanı ayıramadıklarını, taltiflerin verilmesinde, promosyonların dağılımında hakkaniyetin adil ölçülerde sağlanmasının ne kadar önemli olduğunun bilinmesini, onların da insan olduğu gerçeğinin asla unutulmaması gerektiğini, emeklilikte sefalete ve yoksulluğa sürüklenmemeleri için yasal hakları olan 3600 ek göstergenin kendilerine verilmesinin artık kaçınılmaz bir hak olduğunu ve bu gerçekler doğrultusunda ailelerin de çok büyük haksızlıklara uğradıklarını ve bunun sonucunda oluşan ruhsal travmalardan, gelişen sosyal hezeyanlardan ve ekonomik kayıplardan kendileri ile birlikte ailesinin de olumsuz etkilendiğini belirten yazılarınızı ilgili makamlara göndererek hak arayış mücadelesindeki yerinizi göstermiş olursunuz. Bu konu için medyanın da desteğini almanızın önemini sakın unutmayın.
Eğer sorunların üzerine gitmeyerek yılgınlığa düşer, bıkkınlık gösterir ve ilgisiz kalırsanız yaşam koşullarınızın zorluklarına da katlanmaktan başka bir seçeneğiniz olamaz. Hepimizin bildiği ve çok doğru olduğuna inandığım güzel bir ata sözümüz vardır. - AĞLAMAYAN ÇOCUĞA MEME VERMEZLER - Burada önemli olan polis eşleri olarak sizlerin haklar konusunda sergileyeceğiniz kararlılık ve dayanışmadır. Şu konudan çok eminim ki, sizlerin vereceği yasal mücadelenin özlük haklarının iyileştirilmesinde çok önemli katkısı olacaktır.
Polis eşi olarak bu tarihi görevde sizleri çok zor günler bekliyor olabilir. Ama yaşanan ve yaşanabilecek bütün olumsuzluklara karşı birlik ve beraberlik içinde göğüs germelisiniz. Bu onurlu hak arayışınızda adaletin vicdanı hep sizlerle birlikte olacaktır. Sonuçta hakkaniyet mutlaka sağlanacak, polis uzun yıllardır verilmesini beklediği haklarına kavuşacak ve adaletin ilk temsilcisi olan polise adalet, adalet dağıtacak ve polis huzura kavuşacaktır.
Şu gerçeği herkes çok iyi anlamalıdır.
HER HAK, KENDİSİNE SAYGI DUYULAN HAKKI YARATIR.
Ünal BENLİALPER
Editör
Memurlar.net forum da en çok okunan ve yorumlanan konulardan birisi de -Polis Eşi Olmak- başlıklı yazıdır. Yayına 10 Temmuz 2007 tarihinde girmiş ve bugüne kadar 47 bin kişi okumuş. Ayrıca konuya ilişkin 800 ün üzerinde kişi de görüş ve önerilerini bildirmiş. Göstergeler konunun bugün de halen güncelliğini koruduğunu gösteriyor. Çünkü geçen yedi yıl boyunca polisin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik herhangi bir yasanın çıkmadığı kamuoyunca bilinmektedir. Polisin görevinde katlanmak zorunda bırakıldığı sorunların çözümüne ilişkin hiç bir girişimde bulunulmamış ve polis eşleri de konuyla ilgili hak arayışlarını ilgili kurumlara yeterince duyuramamışlardır.
Bugün görüyoruz ki, polisin ve ailesinin hak kayıplarından dolayı sosyal hayatta yaşadığı bunaltılar ve ekonomik durumundaki sorunlar halen devam etmektedir. Türkiye nin sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik gelişimine ve onun toplumsal yapılanmasındaki dinamizmine baktığımızda ortaya çıkan yaşam şartlarının sadece polis eşi olmanın değil, kadın olmanın ne kadar zor bir gerçek olduğunu gösterir. Türk kadını sahip olduğu geleneksel karakteri, benimsediği ahlaki değerleri ve genetik özellikleri ile toplum içindeki saygınlığını korumasını her zaman bilmiştir. Geleneklerimizin ve göreneklerimizin insani, vicdani ve ahlaki değer yargılarına uyum çerçevesinde ailesinden aldığı terbiye ve eğitim, insan haklarına, hukuka ve demokrasiye olan saygısı, kalbinde yaşattığı vatan ve millet sevgisi ile üstün varlığını her zaman kanıtlamıştır.
Türk kadını ailesine, çocuklarına ve eşine inanılmaz derecede düşkün, korumacı ve birleştiricidir. Onlar, onun için yaşamın anlamı, mutluluğun değişmez kaynağı ve sevginin odağıdır. Onların geleceği, sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaşam sürmeleri çok önemlidir. Onları her şeyden, gözünden bile sakınır. Yaşadığı maddi, manevi, ailevi ve sosyal bütün sorunlara karşı sonuna kadar katlanır, direnir ve düzelmesi için canla başla yılmadan mücadele eder, Bu uğurda hiç bir güç onu saygı duyduğu ve inandığı değerlerden vazgeçirtemez.
Şartlar ne olursa olsun ailesini kesinlikle terk etmez, dostlarına ve yakınlarına karşı çok sevecen, iyi niyetli ve anlayışlıdır. Yaşamın getirdiği bütün olumsuzluklara karşı olabildiğince çok sabırlı ve azimlidir. Karakterinin önemli diğer bir özelliği ise inanılmaz boyutlardaki vefası ve sahip olduğu vicdan duygusudur. Bunun yanı sıra inanılmaz derecede vefalıdır, Onların varlığı, gelecekleri, huzuru ve mutlulukları kendi canından çok daha önemlidir.
Sahip olduğu bunca üstün vasıflar ve insani değerler ona evrensel boyutlarda çağdaş bir kadın kimliği kazandırmıştır. Mesleğinde de çalışkan, sağduyulu ve üretken olmakla birlikte bilim ve teknolojinin varlığını da özümsemiştir. Gerek sosyal ve gerekse de iş çevresinde son derece paylaşımcı, yapıcı ve sorumluluk sahibidir.
Çünkü her şeyden önce o bir Türk kadınıdır ve Türk kadını olabilmenin haklı gururunu tüm benliğinde onurla ve gururla doyasıya yaşamaktadır.
Siz de hem bir Türk kadını, hem de bir Türk polis'inin eşi olarak sahip olduğunuz o çok anlamlı ve adaletli hakkaniyet duygusu ile, zorlu çalışma koşulları altında ağır sorumluluklar yüklenerek görevini yerine getirmeye çalışan eşinize karşı fedakar, sabırlı ve anlayışlı olmak durumundasınız. Çünkü onun polislik mesleği çok stresli, yıpratıcı ve aşırı derecede yorucu niteliktedir. Çok güçlü ruhsal ve fiziksel yapı gerektiren bir iştir. Bu nedenle eşinizden önce onun mesleğini seveceksiniz, şartları kabullenecek ve saygı duyacaksınız. Önemli olan eşinizin yaşadığı zor günlerinde onun yanında olmanız, sorunlarını içtenlikle paylaşmanız ve her zaman onun arkasında olduğunuzu bütün samimiyetinizle hissettirmenizdir.
Özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda eşinizin uğraşılarına tam destek vermeli ve bu hak arayışında sonuna kadar onunla birlikte olacağınıza inandırmalısınız. Bu kararlı davranışınız onu gururlandıracaktır. Sizden gelen bu çok anlamlı destek ve güç ile hayata daha sıkı tutunacak, psikolojik kondisyonu yükselecek, sosyal yaşamındaki belirsizlikleri ortadan kalkarak düzene girecek ve görevindeki başarı grafiği yükselme kaydedecektir.
Eşlerinizin anayasaya, insan haklarına ve uluslar arası sözleşmelere aykırı çalıştırıldığını ve bu bağlamda fazla mesai ücretlerinin kendilerine ödenmediğini, 657 sayılı yasaya tabi oldukları halde haftada 40 saat çalışmaları gerekirken bu sürenin çoğu zaman 60 saati geçtiğini ve bu nedenle de eşlerinizin yeterince dinlenemediklerini, uyuyamadıklarını ve ailesine olması gereken zamanı ayıramadıklarını, taltiflerin verilmesinde, promosyonların dağılımında hakkaniyetin adil ölçülerde sağlanmasının ne kadar önemli olduğunun bilinmesini, onların da insan olduğu gerçeğinin asla unutulmaması gerektiğini, emeklilikte sefalete ve yoksulluğa sürüklenmemeleri için yasal hakları olan 3600 ek göstergenin kendilerine verilmesinin artık kaçınılmaz bir hak olduğunu ve bu gerçekler doğrultusunda ailelerin de çok büyük haksızlıklara uğradıklarını ve bunun sonucunda oluşan ruhsal travmalardan, gelişen sosyal hezeyanlardan ve ekonomik kayıplardan kendileri ile birlikte ailesinin de olumsuz etkilendiğini belirten yazılarınızı ilgili makamlara göndererek hak arayış mücadelesindeki yerinizi göstermiş olursunuz. Bu konu için medyanın da desteğini almanızın önemini sakın unutmayın.
Eğer sorunların üzerine gitmeyerek yılgınlığa düşer, bıkkınlık gösterir ve ilgisiz kalırsanız yaşam koşullarınızın zorluklarına da katlanmaktan başka bir seçeneğiniz olamaz. Hepimizin bildiği ve çok doğru olduğuna inandığım güzel bir ata sözümüz vardır. - AĞLAMAYAN ÇOCUĞA MEME VERMEZLER - Burada önemli olan polis eşleri olarak sizlerin haklar konusunda sergileyeceğiniz kararlılık ve dayanışmadır. Şu konudan çok eminim ki, sizlerin vereceği yasal mücadelenin özlük haklarının iyileştirilmesinde çok önemli katkısı olacaktır.
Polis eşi olarak bu tarihi görevde sizleri çok zor günler bekliyor olabilir. Ama yaşanan ve yaşanabilecek bütün olumsuzluklara karşı birlik ve beraberlik içinde göğüs germelisiniz. Bu onurlu hak arayışınızda adaletin vicdanı hep sizlerle birlikte olacaktır. Sonuçta hakkaniyet mutlaka sağlanacak, polis uzun yıllardır verilmesini beklediği haklarına kavuşacak ve adaletin ilk temsilcisi olan polise adalet, adalet dağıtacak ve polis huzura kavuşacaktır.
Şu gerçeği herkes çok iyi anlamalıdır.
HER HAK, KENDİSİNE SAYGI DUYULAN HAKKI YARATIR.
Ünal BENLİALPER
Editör
swat3410
