Kesinlikle bu görüşü katılmıyorum.Senin işin ne kardeşim dini hizmeti anlatmak ,öğretmek ,yaymak ve yaşanmasına sağlamak yani sen bu görevi bilerek isteyerek talip olmuşsun peki bu şikayet niye ..?. E devlet sana bi yazın çocuklara ulaşma fırsatı veriyor .dini anlamda öğretilecek o kadar çok bilgi var ki bana zaman yetmiyor .3 kur düzeni gayet yerinde bir uygulamadır.
Şimdi gelelim devamsızlık sorununa bu hakketen öğretici için büyük problemdir.Sen kafanda ki yaptığın plana göre ders işlersin çocuk o gün gelmez ,ne oldu o günkü dersten kaldı .ee ertesi gün çıkar gelir senin için rahat etmez çocuğun geride kalmasından , onun için yeniden geri dönüp dersi tekrar edersin,tabi bu da bi çok kez olmaya başladı mı işin ciddiyeti ortadan kaybolur cıvıklaşır senin de öğretme isteğin azalır.bunlar hepimizde olan şeyler sırf sen bunlar oluyor diye vaktinde günü gününe derse gelen öğrenciye 3 kurdan mahrum edemezsin.
Peki ne yapmalı..?
Bişeyleri kaldırarak dinimizi hizmet edemeyiz
O zaman işlevsel çözümler bulmalıyız
Hepimiz dilekçelerde çocukların velilerin numarasını alıyoruz,çocuk bir iki gün gelmemezlik mi yapdı hemen arıcz ailesine ...güzel bir uslupla çocuğunun kursa gelmediğini herhangi bir problem olup olmadığını sormalıyız. Ben aradığımda çoğu veli mahçubiyet duygusuyla hemen çocuklarını camiye göndereceklerini söylüyorlar ve çocuklarda 15 -20 dakka sonra çıkıp geliyorlar ve bunu çocukların önünde yapmalısınız ki yaz kur'an kursunun ciddi bir eğitim olduğunu anlasınlar.
İnanın sizin bu hareketiniz velilerin size bakış açılarını olumlu yönde değiştiriyor kendilerinin ve evlatlarına değer verildiğini hissediyorlar.
ve asla siz pes etmemeniz gerekiyor ;bazen 4-5 defa aradığım oldu bazı velilere
ama sonunda öğrenci kaybetmeden 3 kuru bitirdim
Öncelikle ne yapıp edip çocukları camiye sevdirmemiz gerekiyor.bunu yapamadın mı arasanda evine de gitsen de o çocuk camiye gelmez.
Öncelikle her çocuğu kendimiz gibi görmeliyiz,Çocukken bizi hangi davranışın hangi konuşmanın hangi tavrın canımızı sıktığımızı çok iyi biliyoruzdur hepimiz.Bizler öğreticiyiz, onların canlarının sıkılmasını psikolojilerinin bozulmasını sebep olmamız gerekiyor. Kısacası çocuklar camide kendilerine ruhen rahat hissetmeleri lazım .
ve erkek öğrencileri kesinlikle öğlen namazında müezzinlik yaptırın ,ezan duasını birine ,kameti birine ,Allahümme entesselamüyü birisine bu şekilde müezzinliği kısım kısım bölüp her bir öğrenciyi görevlendirin,İnanın görev vermediğiniz çocuklar size sinir oluyorlar ,birbirleriyle yarışıyorlar.sırf müezzinlik yapmak için ikindi ve akşama bile geliyorlar.Belli müddet sonra çoğu müezzinliği baştan sona ezberlemiş oluyorlar.
Kısacası öğrendikleri bilgiyi kullanmaları çocukları daha da eğlendiriyor.
Belli bir seviyeye geldiklerinde çocukları cemaatin önüne çıkartın ,3. kurda 12 kişiyi dönüşümlü olarak cuma günleri yasinin altı sayfasını 3 cuma çıkartıp okuttum,Çocukların kendilerine olan öz güvenleri arttı resmen ilk günler mikrofunu tutmaktan utanıp sıkılan çocuklar cemaatin önünde rahat rahat Kur'an okur hale geldiler.yine dönüşümlü olarak her cuma birine ezan duasını ve salavatı yaptırdım,İnanın çocuklar öyle yalvara yakara hocam ben yapıym diye yalvarıyorlar ki zor durumda kalıyorsunuz.
Yine geçen sene sıfırdan başlayıp da Kur'an'ı bir hafta içinde geçenlerin ismini köyün ortasını gidip ilan panosunu asacağımı söyledim ,hepsi daha gayretli daha bi azimli oldular ,ve hakkaten de gidip "10 gün içinde Kur'an okumaya geçen Altın çocuklarımız "diye yazıp astım .
aynı problemleri bizde yaşıyoruz köy yerlerinde mesele Dini öğretmekse azmimizi yitirmemiz gerekiyor.Bazen insanın burnuna kadar geliyo bazı sorunlar "şu işte Allah rızası olmasa vallahi de billahi de yapılmaz bu iş diyorum kendi kendime"ama sinirim geçtikten sonra kaldığım yerden devam ediyorum vazgeçmiyorum yani,nemalazımcılığı kendime yakıştıramıyorum bir türlü.
Bunlar iyi kötü kafamın çalıştığı kadar kendi kendime bulduğum çözümler ,hepimiz el birlik çözümlerimizi yazarsak birbirimizi yardımcı oluruz.
Bakın misyonerler ne şartlarda hak olmayan davaları için çırpınıyorlar bazıları iyi bazıları çok kötü şartlarda hem de
Türkiye de İslam karşıtı bi çok insan medya da nasıl bu dini karalayıp soğutmak için çalışıyorlar insanların gözünde.
Kısacası düşmanımız çalışıyo kardeşlerim
umursamamazlık bize yakışmaz...
Dedelerimiz İslam'ın adını bir adım öteye taşımak için ailelerine keyiflerini canlarını hiç düşünmeden akından akına koşmuşlar .Şimdi emaneti taşıma vakti bizde ..
Zaman savaş için değil bilgi için bilgilendirme için cihat vaktidir.
Kesinlikle bu görüşü katılmıyorum.Senin işin ne kardeşim dini hizmeti anlatmak ,öğretmek ,yaymak ve yaşanmasına sağlamak yani sen bu görevi bilerek isteyerek talip olmuşsun peki bu şikayet niye ..?. E devlet sana bi yazın çocuklara ulaşma fırsatı veriyor .dini anlamda öğretilecek o kadar çok bilgi var ki bana zaman yetmiyor .3 kur düzeni gayet yerinde bir uygulamadır.
Şimdi gelelim devamsızlık sorununa bu hakketen öğretici için büyük problemdir.Sen kafanda ki yaptığın plana göre ders işlersin çocuk o gün gelmez ,ne oldu o günkü dersten kaldı .ee ertesi gün çıkar gelir senin için rahat etmez çocuğun geride kalmasından , onun için yeniden geri dönüp dersi tekrar edersin,tabi bu da bi çok kez olmaya başladı mı işin ciddiyeti ortadan kaybolur cıvıklaşır senin de öğretme isteğin azalır.bunlar hepimizde olan şeyler sırf sen bunlar oluyor diye vaktinde günü gününe derse gelen öğrenciye 3 kurdan mahrum edemezsin.
Peki ne yapmalı..?
Bişeyleri kaldırarak dinimizi hizmet edemeyiz
O zaman işlevsel çözümler bulmalıyız
Hepimiz dilekçelerde çocukların velilerin numarasını alıyoruz,çocuk bir iki gün gelmemezlik mi yapdı hemen arıcz ailesine ...güzel bir uslupla çocuğunun kursa gelmediğini herhangi bir problem olup olmadığını sormalıyız. Ben aradığımda çoğu veli mahçubiyet duygusuyla hemen çocuklarını camiye göndereceklerini söylüyorlar ve çocuklarda 15 -20 dakka sonra çıkıp geliyorlar ve bunu çocukların önünde yapmalısınız ki yaz kur'an kursunun ciddi bir eğitim olduğunu anlasınlar.
İnanın sizin bu hareketiniz velilerin size bakış açılarını olumlu yönde değiştiriyor kendilerinin ve evlatlarına değer verildiğini hissediyorlar.
ve asla siz pes etmemeniz gerekiyor ;bazen 4-5 defa aradığım oldu bazı velilere
ama sonunda öğrenci kaybetmeden 3 kuru bitirdim
Öncelikle ne yapıp edip çocukları camiye sevdirmemiz gerekiyor.bunu yapamadın mı arasanda evine de gitsen de o çocuk camiye gelmez.
Öncelikle her çocuğu kendimiz gibi görmeliyiz,Çocukken bizi hangi davranışın hangi konuşmanın hangi tavrın canımızı sıktığımızı çok iyi biliyoruzdur hepimiz.Bizler öğreticiyiz, onların canlarının sıkılmasını psikolojilerinin bozulmasını sebep olmamız gerekiyor. Kısacası çocuklar camide kendilerine ruhen rahat hissetmeleri lazım .
ve erkek öğrencileri kesinlikle öğlen namazında müezzinlik yaptırın ,ezan duasını birine ,kameti birine ,Allahümme entesselamüyü birisine bu şekilde müezzinliği kısım kısım bölüp her bir öğrenciyi görevlendirin,İnanın görev vermediğiniz çocuklar size sinir oluyorlar ,birbirleriyle yarışıyorlar.sırf müezzinlik yapmak için ikindi ve akşama bile geliyorlar.Belli müddet sonra çoğu müezzinliği baştan sona ezberlemiş oluyorlar.
Kısacası öğrendikleri bilgiyi kullanmaları çocukları daha da eğlendiriyor.
Belli bir seviyeye geldiklerinde çocukları cemaatin önüne çıkartın ,3. kurda 12 kişiyi dönüşümlü olarak cuma günleri yasinin altı sayfasını 3 cuma çıkartıp okuttum,Çocukların kendilerine olan öz güvenleri arttı resmen ilk günler mikrofunu tutmaktan utanıp sıkılan çocuklar cemaatin önünde rahat rahat Kur'an okur hale geldiler.yine dönüşümlü olarak her cuma birine ezan duasını ve salavatı yaptırdım,İnanın çocuklar öyle yalvara yakara hocam ben yapıym diye yalvarıyorlar ki zor durumda kalıyorsunuz.
Yine geçen sene sıfırdan başlayıp da Kur'an'ı bir hafta içinde geçenlerin ismini köyün ortasını gidip ilan panosunu asacağımı söyledim ,hepsi daha gayretli daha bi azimli oldular ,ve hakkaten de gidip "10 gün içinde Kur'an okumaya geçen Altın çocuklarımız "diye yazıp astım .
aynı problemleri bizde yaşıyoruz köy yerlerinde mesele Dini öğretmekse azmimizi yitirmemiz gerekiyor.Bazen insanın burnuna kadar geliyo bazı sorunlar "şu işte Allah rızası olmasa vallahi de billahi de yapılmaz bu iş diyorum kendi kendime"ama sinirim geçtikten sonra kaldığım yerden devam ediyorum vazgeçmiyorum yani,nemalazımcılığı kendime yakıştıramıyorum bir türlü.
Bunlar iyi kötü kafamın çalıştığı kadar kendi kendime bulduğum çözümler ,hepimiz el birlik çözümlerimizi yazarsak birbirimizi yardımcı oluruz.
Bakın misyonerler ne şartlarda hak olmayan davaları için çırpınıyorlar bazıları iyi bazıları çok kötü şartlarda hem de
Türkiye de İslam karşıtı bi çok insan medya da nasıl bu dini karalayıp soğutmak için çalışıyorlar insanların gözünde.
Kısacası düşmanımız çalışıyo kardeşlerim
umursamamazlık bize yakışmaz...
Dedelerimiz İslam'ın adını bir adım öteye taşımak için ailelerine keyiflerini canlarını hiç düşünmeden akından akına koşmuşlar .Şimdi emaneti taşıma vakti bizde ..
Zaman savaş için değil bilgi için bilgilendirme için cihat vaktidir.