yazık çalışanlarının bile sayamadığı haysitet ve şereften, adalet bakanlığı işin adı yokuşa sürmekse saydırabiliyor.
gerçi bu konuyu kendi davam namına açmıştım ama sonra şunu fark ettim.
Adı adalet bakanlığı Yazılı beyan olmaksızın bir alo ile insanların fazla fazla mesailarde çalıştırıldığı bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı idari mahkemeleri bünyesinde tutup idari konularda herkese hakkını dağıtırken kendi personelinin haklarını vermeyen bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı anayasa yasa ve kanunların üstünlüğünü diğer kamu yapılanmalarına anlatıp uygularken kendisi sadece yönetmelikleri tanıyan bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı adaletin anlamının eşitlik hak olduğu bir bakanlık fakat tüm memurlarını mülakat ile işe başlatan bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı düzlüğün eşitlik ilkesi olmasına rağmen yokuşu hak gösteren bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı sırf adındaki adaletten yola çıkıp idaresindeki UYAP üzerinde kanunlarca korunan hakları bile hiçe sayıp yaptım oldu diye bilen bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı anayasal haklarınızı kullanmak için gittiğinizde karşınızdakinin size saldırgan davranmasının bir türlü önünün alınamadığı bakanlık.
Adı adalet bakanlığı bir sürü hakim savcı olmasına rağmen çaycısının bile sizi yargılamaya kalktığı bakanlık.
Adı adalet bakanlığı bakanlık bünyesinde çalışan hakimlerin her önüne geleni mahkeme salonunda yargılıyormuşcasına hüküm kestirdiği bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı çalışanını görevi ile ilgili ödüllendirmeler yapacağına kendi hatalarından ötürü ortaya çıkan iyi niyetli kusurlara karşı çalışanını ezip geçen bir bakanlık.
Adalet bakanlığında çalışmıyorum fakat adalet bakanlığı ile yaşadığım kişisel sürecin bir özeti daha bissürü özet yazmakta mümkün.
Bu arada çalışanlar içinde özet yazılabilir mi elbette yazılabilir. Misal
Memurları telefona cevap vermek istemiyor cevap verince de çalışma ortamlarındaki baskıyı hemen hissettiriyorlar.
Geçen 19. kez arayıp ulaştığım taşra pd telefonu açan beyfendi ne vaaaaaaaaaaaarrrrrrrrrrr diye telefonu açınca bende ne yok ki demek zorunda kaldım :)
yazık çalışanlarının bile sayamadığı haysitet ve şereften, adalet bakanlığı işin adı yokuşa sürmekse saydırabiliyor.
gerçi bu konuyu kendi davam namına açmıştım ama sonra şunu fark ettim.
Adı adalet bakanlığı Yazılı beyan olmaksızın bir alo ile insanların fazla fazla mesailarde çalıştırıldığı bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı idari mahkemeleri bünyesinde tutup idari konularda herkese hakkını dağıtırken kendi personelinin haklarını vermeyen bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı anayasa yasa ve kanunların üstünlüğünü diğer kamu yapılanmalarına anlatıp uygularken kendisi sadece yönetmelikleri tanıyan bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı adaletin anlamının eşitlik hak olduğu bir bakanlık fakat tüm memurlarını mülakat ile işe başlatan bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı düzlüğün eşitlik ilkesi olmasına rağmen yokuşu hak gösteren bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı sırf adındaki adaletten yola çıkıp idaresindeki UYAP üzerinde kanunlarca korunan hakları bile hiçe sayıp yaptım oldu diye bilen bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı anayasal haklarınızı kullanmak için gittiğinizde karşınızdakinin size saldırgan davranmasının bir türlü önünün alınamadığı bakanlık.
Adı adalet bakanlığı bir sürü hakim savcı olmasına rağmen çaycısının bile sizi yargılamaya kalktığı bakanlık.
Adı adalet bakanlığı bakanlık bünyesinde çalışan hakimlerin her önüne geleni mahkeme salonunda yargılıyormuşcasına hüküm kestirdiği bir bakanlık.
Adı adalet bakanlığı çalışanını görevi ile ilgili ödüllendirmeler yapacağına kendi hatalarından ötürü ortaya çıkan iyi niyetli kusurlara karşı çalışanını ezip geçen bir bakanlık.
Adalet bakanlığında çalışmıyorum fakat adalet bakanlığı ile yaşadığım kişisel sürecin bir özeti daha bissürü özet yazmakta mümkün.
Bu arada çalışanlar içinde özet yazılabilir mi elbette yazılabilir. Misal
Memurları telefona cevap vermek istemiyor cevap verince de çalışma ortamlarındaki baskıyı hemen hissettiriyorlar.
Geçen 19. kez arayıp ulaştığım taşra pd telefonu açan beyfendi ne vaaaaaaaaaaaarrrrrrrrrrr diye telefonu açınca bende ne yok ki demek zorunda kaldım :)