Polislerin Fazla Mesai Sorunu
Tokat İdare Mahkemesi bir polis memurunun 12/24 yani “12 saat görev, 24 saat istirahat” esasına göre çalıştığı 2007 yılından itibaren, büro hizmeti yapan bir Polis Memurundan daha fazla çalıştığı iddiası ile bu süreye ilişkin fazla çalışma bedelinin kendisine ödenmesi gerektiğini ileri sürerek dava açmış ve mahkeme, 2011/804 Esas sayısı ile incelediği davayı 2012/656 Karar sayısı ile sonuçlandırmış, aşağıdaki hükümlere varmıştır:
1. Kamu hizmeti gereği haftalık 40 saatten fazla çalışan kamu görevlilerinin fazla çalıştıkları sürelerin maaş karşılığı çalışılan süreden sayılabilmesi için ilgili kanun, tüzük veya yönetmelikte bu fazla çalışma sürelerine ilişkin açık bir düzenleme olması gerekir. “Emniyet hizmetleri sınıfı personelinin çalışma saatlerine ilişkin esaslar” dışında EHS Personelinin çalışma saat ve sürelerinin belirlendiği bir düzenleme bulunmamaktadır.
2. Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personelinin Çalışma Saatlerine İlişkin Esaslar, bir tüzük veya yönetmelik hükmünde olmadığından, buna göre haftalık 40 saatten fazla çalıştırılan personelin, fazla çalıştığı sürelerin tamamının fazla çalışma süresinden sayılması ve bu fazla çalışma süresine karşılık 657 sayılı Kanunun 178. Maddesi uyarınca işlem tesis edilmesi kanuni bir zorunluluktur. Ancak Kanunun 178/A. Maddesinde, yapılan fazla çalışmaların ücretle karşılanacağı haller tek tek sayılmak suretiyle açıklanmıştır. Sayılanların içinde emniyet hizmetlerine ilişkin bir ibare bulunmadığından, EHS Personelinin yaptığı fazla çalışmanın karşılığında ücret ödenmesi mümkün değildir. Bu konuya ilişkin olarak Kanunun 178/B. Maddesinde, personelini günlük çalışma saatleri dışında fazla çalıştıran kurumların, fazla çalışma ücreti vermeyeceği, ancak yaptırılacak fazla çalışmanın her 8 saati için 1 gün hesabı ile izin verileceği düzenlemesi yer almıştır. Buna göre ilgili kanun, tüzük ve yönetmelikte yer almadığı halde haftada 40 saatten fazla çalıştırılan personelin çalıştığı her 8 saat için 1 gün izin kullandırılması gerekir.
Diğer yandan;
Danıştay 11. Dairesinin 23.06.2009 tarih ve E:2006/6559, K:2009/6677 sayılı kararında da ifade edildiği üzere, Emniyet Teşkilatı personeline “fazla çalışma ücreti” adı altına ödenen meblağ, mesai dışında fazla çalışmanın karşılığı değil, görevin niteliği, yapılan işin zorluğu ve önemi doğrultusunda EHS kadrolarında bulunanlardan görev yapılan birime göre, salt bu görevi yerine getirmeleri nedeniyle her ay sabit olarak yapılan bir ödemedir. Bu ödeme, 657 sayılı Kanunun 178. Maddesinde düzenlenen ve günlük çalışma saatleri dışında yapılan çalışma ücretinden nitelik olarak farklıdır. Dolayısıyla maktu olarak belirlenen “fazla çalışma ücreti” bir “tazminat” niteliğindedir, yapılan fazla çalışmanın karşılığı değildir.
Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun K Cetvelinde yer alan “aylık maktu fazla çalışma ücreti alanlara, her ne ad altında olursa olsun ayrıca fazla çalışmaya yönelik olarak başkaca bir ödeme yapılmaz.” şeklindeki düzenleme özel bir düzenlemedir. Çevre ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü Orman Muhafaza Memurları ve Belediyelerde zabıta ve itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personel ve kadrolu olarak fiilen çalışan koruma ve güvenlik personeline uygulanacak bir düzenlemedir.
1995 yılında İçişleri bakanlığınca yayınlanan ‘Emniyet hizmetleri sınıfı personelinin çalışma saatlerine ilişkin esaslar’ isimli belgenin 4. maddesine göre; nöbet usulü ile çalışması zorunlu olan personelin çalışma saatleri, hizmetin gerekleri göz önünde bulundurularak olağan üstü durumlarda 12/12; diğer hallerde 12/24 veya 12/36 esaslarından herhangi birine göre düzenlenir ibaresi mevcuttur. Keza 5. madde de 4. maddedeki esaslara göre nöbet usulüyle çalışan personele ayrıca hafta izni de verilmez denmektedir.
Buna göre polisler olağan üstü hal olmayan normal zamanlarda 12/24 (haftalık 60 saat) veya 12/36 (haftalık 45 saat) mesai yapmaktadırlar. Bu iki sistemden, polis merkezleri, asayiş şubeleri, trafik şubeleri ve nöbet usulü ile çalışan diğer şubelerde genel kabul görüp uygulanan çalışma sistematik ve düzeni ‘12/24’ (haftalık 60 saat) ve çalışma saati olarak buna eş değer olan düzenler uygulanmaktadır.
Böylece bir memur sınıfı polisler her hafta, hiçbir olağan dışı durum olmayan zamanlarda bile gece gündüzlü 60 saat mesai yapmakta ve sanki bu bir kanunmuş gibi Emniyet teşkilatında genel kabul görmektedir. Hâlbuki 657 sayılı DMK’ da memurların haftalık çalışma saati 40 saat ile sınırlandırılmış ve bunun üzerindeki çalışmanın ek mesai olarak kabul edilerek ücret veya izinle karşılığının ödenmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir. Bir memur sınıfı olan polislere mevcut durumda hiçbir ‘fazla çalışma ücreti’ ve ‘ek izinde’ verilmeden her hafta 20 saat fazla mesai yaptırılmaktadır. Nöbet usulü ile çalışan polisler yukarıda sayılmış olan gerekçelerden dolayı her hafta rutin olarak 20 saat ek mesai yaptıkları yetmiyormuş gibi bütün resmi ve dini tatillerinden yoksun bulunmaktadır. Polislerin maaş bordrolarında ‘fazla çalışma ücreti’ diye yazılan, gerçekte ise; idare mahkemeleri ve Danıştay’ca ‘fazla çalışma ücreti’ olmadığı ortaya konmuş ve İçişleri bakanlığının 23/12/2011 tarihinde hazırlamış olduğu kanun tasarısı 2. maddesinde ‘güvenlik tazminatı’ olması gereken bir ibare yüzünden polislere haksız yere karşılığı da asla ödenmeksizin zorunlu fazla mesai yaptırılarak ruhi ve bedeni olarak aşırı derecede yıpratılıp bunalımlara sürüklenmektedirler. Yapılmış olan bilimsel araştırmalar sonucu; aşırı, belirsiz, düzensiz mesai saatlerinin bir sonucu olarak polislik Türkiye’de intihar oranının en fazla olduğu, saldırgan ve depresif eğilimlerin sıklıkla görüldüğü meslek olarak ortaya çıkmaktadır.
Diğer taraftan 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu ek-21’inci maddesi gereği polislere ‘fazla çalışma ücreti’ ödeniyormuş gibi gösterilerek; maaş bordrolarında ‘fazla çalışma ücreti’ ibaresi de konulmak suretiyle nöbet usulüyle çalışan polislere her hafta en az 20 saat ek mesai yaptırılmaktadır. Mevcut durumda şurası kesindir ki; polislerin nasıl bir düzen ile çalışması gerektiğini ortaya koyan kanun, tüzük ya da yönetmelik bulunmamaktadır hakeza polislere ‘fazla çalışma ücreti’ altında ödenen ve bordrolarda yazılı olan madde bir ‘güvenlik tazminatından’ ibaret olmakta ve bunun neticesinde polisler hiçbir karşılık alamadan mütemadiyen haftada 20 saatten az olmayan gece gündüzlü ek mesai yapmaktadır.
Hükümleri Türk yargısı tarafından açıkça belirtildiği üzere polislere hiçbir şekilde ‘fazla çalışma ücreti’ ödenmediği mahkeme ve Danıştay tarafından sabit görülmüştür. Polislerin maaş bordrolarında hala ‘fazla çalışma ücreti’ adı altında bir madde bulunmakta olup bu hatalı maddenin ‘güvenlik tazminatı’ olarak değiştirilmesi için; İçişleri bakanlığının hazırlamış olduğu 23/12/2011 tarih ve B.05.1.EGM.0.65.50241.(81114)-11184-249956-14988/11 sayılı kanun tasarısı 23/12/2011 tarih ve 249956 sayılı yazı ile Maliye bakanlığına iletilmiştir.
Lakin İçişleri bakanlığınca 2011 yılında hazırlanmış olan kanun tasarısı Maliye bakanlığınca geri çevrilerek ret edilmiştir. Polislerin maaş bordrolarında yazılmakta olan, idare mahkemesi ve Danıştay tarafından hatalı bulunan 'fazla çalışma ücreti' ibaresinin ‘güvenlik tazminatı’ olarak düzeltilerek ‘Emniyet hizmetleri sınıfı personelinin çalışma saatlerini tanzim eden tüzük veya yönetmeliğin’ ivedilikle hazırlanması gerekmektedir.
Bu makaleyi 12/24 usulüyle çalışan bir adam mahkemeye taşımış olsa zaten sorun çözüldü olay bitti demektir.
Hadi buyrun.
Polislerin Fazla Mesai Sorunu
Tokat İdare Mahkemesi bir polis memurunun 12/24 yani “12 saat görev, 24 saat istirahat” esasına göre çalıştığı 2007 yılından itibaren, büro hizmeti yapan bir Polis Memurundan daha fazla çalıştığı iddiası ile bu süreye ilişkin fazla çalışma bedelinin kendisine ödenmesi gerektiğini ileri sürerek dava açmış ve mahkeme, 2011/804 Esas sayısı ile incelediği davayı 2012/656 Karar sayısı ile sonuçlandırmış, aşağıdaki hükümlere varmıştır:
1. Kamu hizmeti gereği haftalık 40 saatten fazla çalışan kamu görevlilerinin fazla çalıştıkları sürelerin maaş karşılığı çalışılan süreden sayılabilmesi için ilgili kanun, tüzük veya yönetmelikte bu fazla çalışma sürelerine ilişkin açık bir düzenleme olması gerekir. “Emniyet hizmetleri sınıfı personelinin çalışma saatlerine ilişkin esaslar” dışında EHS Personelinin çalışma saat ve sürelerinin belirlendiği bir düzenleme bulunmamaktadır.
2. Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personelinin Çalışma Saatlerine İlişkin Esaslar, bir tüzük veya yönetmelik hükmünde olmadığından, buna göre haftalık 40 saatten fazla çalıştırılan personelin, fazla çalıştığı sürelerin tamamının fazla çalışma süresinden sayılması ve bu fazla çalışma süresine karşılık 657 sayılı Kanunun 178. Maddesi uyarınca işlem tesis edilmesi kanuni bir zorunluluktur. Ancak Kanunun 178/A. Maddesinde, yapılan fazla çalışmaların ücretle karşılanacağı haller tek tek sayılmak suretiyle açıklanmıştır. Sayılanların içinde emniyet hizmetlerine ilişkin bir ibare bulunmadığından, EHS Personelinin yaptığı fazla çalışmanın karşılığında ücret ödenmesi mümkün değildir. Bu konuya ilişkin olarak Kanunun 178/B. Maddesinde, personelini günlük çalışma saatleri dışında fazla çalıştıran kurumların, fazla çalışma ücreti vermeyeceği, ancak yaptırılacak fazla çalışmanın her 8 saati için 1 gün hesabı ile izin verileceği düzenlemesi yer almıştır. Buna göre ilgili kanun, tüzük ve yönetmelikte yer almadığı halde haftada 40 saatten fazla çalıştırılan personelin çalıştığı her 8 saat için 1 gün izin kullandırılması gerekir.
Diğer yandan;
Danıştay 11. Dairesinin 23.06.2009 tarih ve E:2006/6559, K:2009/6677 sayılı kararında da ifade edildiği üzere, Emniyet Teşkilatı personeline “fazla çalışma ücreti” adı altına ödenen meblağ, mesai dışında fazla çalışmanın karşılığı değil, görevin niteliği, yapılan işin zorluğu ve önemi doğrultusunda EHS kadrolarında bulunanlardan görev yapılan birime göre, salt bu görevi yerine getirmeleri nedeniyle her ay sabit olarak yapılan bir ödemedir. Bu ödeme, 657 sayılı Kanunun 178. Maddesinde düzenlenen ve günlük çalışma saatleri dışında yapılan çalışma ücretinden nitelik olarak farklıdır. Dolayısıyla maktu olarak belirlenen “fazla çalışma ücreti” bir “tazminat” niteliğindedir, yapılan fazla çalışmanın karşılığı değildir.
Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun K Cetvelinde yer alan “aylık maktu fazla çalışma ücreti alanlara, her ne ad altında olursa olsun ayrıca fazla çalışmaya yönelik olarak başkaca bir ödeme yapılmaz.” şeklindeki düzenleme özel bir düzenlemedir. Çevre ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü Orman Muhafaza Memurları ve Belediyelerde zabıta ve itfaiye hizmetlerinde fiilen çalışan personel ve kadrolu olarak fiilen çalışan koruma ve güvenlik personeline uygulanacak bir düzenlemedir.
1995 yılında İçişleri bakanlığınca yayınlanan ‘Emniyet hizmetleri sınıfı personelinin çalışma saatlerine ilişkin esaslar’ isimli belgenin 4. maddesine göre; nöbet usulü ile çalışması zorunlu olan personelin çalışma saatleri, hizmetin gerekleri göz önünde bulundurularak olağan üstü durumlarda 12/12; diğer hallerde 12/24 veya 12/36 esaslarından herhangi birine göre düzenlenir ibaresi mevcuttur. Keza 5. madde de 4. maddedeki esaslara göre nöbet usulüyle çalışan personele ayrıca hafta izni de verilmez denmektedir.
Buna göre polisler olağan üstü hal olmayan normal zamanlarda 12/24 (haftalık 60 saat) veya 12/36 (haftalık 45 saat) mesai yapmaktadırlar. Bu iki sistemden, polis merkezleri, asayiş şubeleri, trafik şubeleri ve nöbet usulü ile çalışan diğer şubelerde genel kabul görüp uygulanan çalışma sistematik ve düzeni ‘12/24’ (haftalık 60 saat) ve çalışma saati olarak buna eş değer olan düzenler uygulanmaktadır.
Böylece bir memur sınıfı polisler her hafta, hiçbir olağan dışı durum olmayan zamanlarda bile gece gündüzlü 60 saat mesai yapmakta ve sanki bu bir kanunmuş gibi Emniyet teşkilatında genel kabul görmektedir. Hâlbuki 657 sayılı DMK’ da memurların haftalık çalışma saati 40 saat ile sınırlandırılmış ve bunun üzerindeki çalışmanın ek mesai olarak kabul edilerek ücret veya izinle karşılığının ödenmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir. Bir memur sınıfı olan polislere mevcut durumda hiçbir ‘fazla çalışma ücreti’ ve ‘ek izinde’ verilmeden her hafta 20 saat fazla mesai yaptırılmaktadır. Nöbet usulü ile çalışan polisler yukarıda sayılmış olan gerekçelerden dolayı her hafta rutin olarak 20 saat ek mesai yaptıkları yetmiyormuş gibi bütün resmi ve dini tatillerinden yoksun bulunmaktadır. Polislerin maaş bordrolarında ‘fazla çalışma ücreti’ diye yazılan, gerçekte ise; idare mahkemeleri ve Danıştay’ca ‘fazla çalışma ücreti’ olmadığı ortaya konmuş ve İçişleri bakanlığının 23/12/2011 tarihinde hazırlamış olduğu kanun tasarısı 2. maddesinde ‘güvenlik tazminatı’ olması gereken bir ibare yüzünden polislere haksız yere karşılığı da asla ödenmeksizin zorunlu fazla mesai yaptırılarak ruhi ve bedeni olarak aşırı derecede yıpratılıp bunalımlara sürüklenmektedirler. Yapılmış olan bilimsel araştırmalar sonucu; aşırı, belirsiz, düzensiz mesai saatlerinin bir sonucu olarak polislik Türkiye’de intihar oranının en fazla olduğu, saldırgan ve depresif eğilimlerin sıklıkla görüldüğü meslek olarak ortaya çıkmaktadır.
Diğer taraftan 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu ek-21’inci maddesi gereği polislere ‘fazla çalışma ücreti’ ödeniyormuş gibi gösterilerek; maaş bordrolarında ‘fazla çalışma ücreti’ ibaresi de konulmak suretiyle nöbet usulüyle çalışan polislere her hafta en az 20 saat ek mesai yaptırılmaktadır. Mevcut durumda şurası kesindir ki; polislerin nasıl bir düzen ile çalışması gerektiğini ortaya koyan kanun, tüzük ya da yönetmelik bulunmamaktadır hakeza polislere ‘fazla çalışma ücreti’ altında ödenen ve bordrolarda yazılı olan madde bir ‘güvenlik tazminatından’ ibaret olmakta ve bunun neticesinde polisler hiçbir karşılık alamadan mütemadiyen haftada 20 saatten az olmayan gece gündüzlü ek mesai yapmaktadır.
Hükümleri Türk yargısı tarafından açıkça belirtildiği üzere polislere hiçbir şekilde ‘fazla çalışma ücreti’ ödenmediği mahkeme ve Danıştay tarafından sabit görülmüştür. Polislerin maaş bordrolarında hala ‘fazla çalışma ücreti’ adı altında bir madde bulunmakta olup bu hatalı maddenin ‘güvenlik tazminatı’ olarak değiştirilmesi için; İçişleri bakanlığının hazırlamış olduğu 23/12/2011 tarih ve B.05.1.EGM.0.65.50241.(81114)-11184-249956-14988/11 sayılı kanun tasarısı 23/12/2011 tarih ve 249956 sayılı yazı ile Maliye bakanlığına iletilmiştir.
Lakin İçişleri bakanlığınca 2011 yılında hazırlanmış olan kanun tasarısı Maliye bakanlığınca geri çevrilerek ret edilmiştir. Polislerin maaş bordrolarında yazılmakta olan, idare mahkemesi ve Danıştay tarafından hatalı bulunan 'fazla çalışma ücreti' ibaresinin ‘güvenlik tazminatı’ olarak düzeltilerek ‘Emniyet hizmetleri sınıfı personelinin çalışma saatlerini tanzim eden tüzük veya yönetmeliğin’ ivedilikle hazırlanması gerekmektedir.
Bu makaleyi 12/24 usulüyle çalışan bir adam mahkemeye taşımış olsa zaten sorun çözüldü olay bitti demektir.
Hadi buyrun.