Arkadaşlar. CHP'li Milletvekili Veli Ağbaba'nın mail adresine göndermek üzere hazır metni düzenledim. Sizden ricam 2 dakikanızı ayırıp siz de bu metni atın kendisine. Ağbaba, özellikle gençlerin taleplerini geri çevirmeyen ve sesimizi duyurabilecek bir vekildir. Lütfen es geçmeyelim.
Sayın Milletvekili Veli AĞBABA,
Bilindiği üzere Devlet Personel Başkanlığının internet sitesinde yayınlanan ve 17 Kasım 2014 tarihinde ÖSYM başkanlığı tarafından açıklanmış olan devlet memurluğu kadroları, Milli Eğitim Bakanlığına ait öğretmen kadroları ve kariyer meslek memurları dışında kalan kadro ve pozisyon için ayrılan sayılar;
LİSANS MEZUNLARI için 3 bin 715 kişi, ÖNLİSANS MEZUNLARI için 770 kişi, ORTAÖĞRETİM MEZUNLARI için 582 kişi şeklinde ve toplamda ise 5 bin 67 kişidir. Kaynak : www.dpb.gov.tr
Sınava 1 milyon 128 bin 32 LİSANS mezunu, 779 bin 314 ÖNLİSANS mezunu ve 1 milyon 683 bin 696 ORTAÖĞRETİM mezunu girmiştir. Kaynak : www.osym.gov.tr
Küçük bir hesap yaparsak LİSANS MEZUNLARININ % 97’si ÖNLİSANS MEZUNLARININ % 99’u ve ORTAÖĞRETİM MEZUNLARININ %99.75’i açıklanan kadrolar çerçevesinde her hangi bir kadroya yerleşememektedir. Ayrıca kamuoyunun bildiği gibi birçok kurum merkezi atamadan çıkartılmıştır. Yani devreye torpil girmiştir. Yine kamuoyunun bildiği üzere Milli Eğitim Bakanlığına ait öğretmen kadroları ve kariyer meslek memurları kadroları bu sayıların üzerindedir.
Dağıtılan kalemlerinin üzerinde “emeğiniz emanetimizdir?” yazan, zorlu bir süreç olan KPSS maratonuna hazırlanırken;
Bin bir zorluk çeken HAMİLELER,
Küçük yaşta çocuğu olan ve çocuğuna ilgi göstermesi gereken zamanda ders çalışmaya mecbur olan ve bu durumdan dolayı kendi içinde derin bir pişmanlık duygusu taşıyan ANNELER,
Çalışma koşulları iyi olmadığı için işinden ayrılıp KPSS sınavına hazırlandığı dönemde evin yükünü eşi taşıyan, bunu sindiremediği halde mecbur kalmış olan, eşine ve çocuğuna karşı mahcup hisseden ancak bunu dile getiremeyen, eşinin kendisini motive etmek için kullandığı cümlelerin altında ezilen BABALAR,
Oğlunun/Kızının çektiği sıkıntıları bilip eksiklerini tamamlamaları adına dişinden tırnağından arttırarak son bir umutla dershanelere gönderen, yemeyen içmeyen AİLELER,
Evlilik hayallerini alacağı kadronun umuduna bağlayıp erteleyen, hatta bu yüzden ilişkileri bozulanlar ÇİFTLER,
Ailesinden yol parası isterken yüzü kızaran, normalde sigara parasını biriktirmek için yürünmeyecek mesafelere çoğu zaman yağmurda çamurda yürüyerek giden, öğlen yemeklerini sırf masraf etmemek için yemeyen GENÇ ERKEKLER,
Ailelerinin evlen artık baskılarına direnen, evliliğin tek taraflı olmadığını düşünen kurulacak ailenin yükünü bölüşmek isteyen ya da evleneceği erkeğin ekonomik tahakkümü altında kalmak istemediği için bir iş sahibi olmak isteyen GENÇ KIZLAR,
Ailesi tarafından “Bak filancanın oğlu/kızı nerelere geldi” gibi yarattığı ruhsal tahribatın farkında olmadan söylenen cümlelerle psikolojik uçuruma sürüklenen SINIRDAKİLER,
Çevresindeki insanların sürekli akıl vermeleri ama başka bir şey yapmamalarından bunalıp aslında avazı çıktığı kadar ?Yeter artık!? demek isteyip yalnızca karşısındaki üzülmesin diye susan İYİ NİYETLİLER,
Kimse ile paylaşamadığı sorunlar içerisinde bir çığ gibi büyürken gittikçe yalnızlaşan, sessizleşen, içine kapanan, aslında istediği şey küçük bir umut olan KİMSESİZ KALABALIKLAR,
Hatta ve hatta yukarıda yazılanlar veya aklımıza gelmeyen milyonlarca sebebin ağırlığını daha fazla taşıyamayıp CANINA KIYANLAR.
GERÇEKLERİ SURATIMIZA BİR TOKAT GİBİ PATLARKEN
SORUYORUZ;
1-) Yukarıdaki rakamlar göz önüne alındığında verilen kadrolar insanların umutlarını ellerinden almak değil midir?
2-) Yalnızca herkes gibi olmak isteyen, normal bir hayat isteyen insanların umutlarını ellerinden almak kime ne fayda sağlar?
3-)Neredeyse sonsuz sabırlı, vefalı, çalışkan ve insancıl olan bu toprakların insanlarından umudunu alırsanız geriye neleri kalır?
4-)Sizce umudunu kaybeden bu insanlar ne yapar?
YUKARIDA SAYDIĞIMIZ YA DA SAYAMADIĞIMIZ SIKINTILARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN SİZDEN TALEBİMİZ, TBMM’DE SESİMİZİ DUYURMANIZDIR. Taleplerimiz,
1-) Açıktan alımların kaldırılması
2-) Kadro sayılarının arttırılması
Şeklindedir.
Ailelerimizle birlikte milyonlarca kişiye ulaşan bizlerin sesine ses olacağınızı düşünüyor, saygılar sunuyoruz.
Arkadaşlar. CHP'li Milletvekili Veli Ağbaba'nın mail adresine göndermek üzere hazır metni düzenledim. Sizden ricam 2 dakikanızı ayırıp siz de bu metni atın kendisine. Ağbaba, özellikle gençlerin taleplerini geri çevirmeyen ve sesimizi duyurabilecek bir vekildir. Lütfen es geçmeyelim.
Sayın Milletvekili Veli AĞBABA,
Bilindiği üzere Devlet Personel Başkanlığının internet sitesinde yayınlanan ve 17 Kasım 2014 tarihinde ÖSYM başkanlığı tarafından açıklanmış olan devlet memurluğu kadroları, Milli Eğitim Bakanlığına ait öğretmen kadroları ve kariyer meslek memurları dışında kalan kadro ve pozisyon için ayrılan sayılar;
LİSANS MEZUNLARI için 3 bin 715 kişi, ÖNLİSANS MEZUNLARI için 770 kişi, ORTAÖĞRETİM MEZUNLARI için 582 kişi şeklinde ve toplamda ise 5 bin 67 kişidir. Kaynak : www.dpb.gov.tr
Sınava 1 milyon 128 bin 32 LİSANS mezunu, 779 bin 314 ÖNLİSANS mezunu ve 1 milyon 683 bin 696 ORTAÖĞRETİM mezunu girmiştir. Kaynak : www.osym.gov.tr
Küçük bir hesap yaparsak LİSANS MEZUNLARININ % 97’si ÖNLİSANS MEZUNLARININ % 99’u ve ORTAÖĞRETİM MEZUNLARININ %99.75’i açıklanan kadrolar çerçevesinde her hangi bir kadroya yerleşememektedir. Ayrıca kamuoyunun bildiği gibi birçok kurum merkezi atamadan çıkartılmıştır. Yani devreye torpil girmiştir. Yine kamuoyunun bildiği üzere Milli Eğitim Bakanlığına ait öğretmen kadroları ve kariyer meslek memurları kadroları bu sayıların üzerindedir.
Dağıtılan kalemlerinin üzerinde “emeğiniz emanetimizdir?” yazan, zorlu bir süreç olan KPSS maratonuna hazırlanırken;
Bin bir zorluk çeken HAMİLELER,
Küçük yaşta çocuğu olan ve çocuğuna ilgi göstermesi gereken zamanda ders çalışmaya mecbur olan ve bu durumdan dolayı kendi içinde derin bir pişmanlık duygusu taşıyan ANNELER,
Çalışma koşulları iyi olmadığı için işinden ayrılıp KPSS sınavına hazırlandığı dönemde evin yükünü eşi taşıyan, bunu sindiremediği halde mecbur kalmış olan, eşine ve çocuğuna karşı mahcup hisseden ancak bunu dile getiremeyen, eşinin kendisini motive etmek için kullandığı cümlelerin altında ezilen BABALAR,
Oğlunun/Kızının çektiği sıkıntıları bilip eksiklerini tamamlamaları adına dişinden tırnağından arttırarak son bir umutla dershanelere gönderen, yemeyen içmeyen AİLELER,
Evlilik hayallerini alacağı kadronun umuduna bağlayıp erteleyen, hatta bu yüzden ilişkileri bozulanlar ÇİFTLER,
Ailesinden yol parası isterken yüzü kızaran, normalde sigara parasını biriktirmek için yürünmeyecek mesafelere çoğu zaman yağmurda çamurda yürüyerek giden, öğlen yemeklerini sırf masraf etmemek için yemeyen GENÇ ERKEKLER,
Ailelerinin evlen artık baskılarına direnen, evliliğin tek taraflı olmadığını düşünen kurulacak ailenin yükünü bölüşmek isteyen ya da evleneceği erkeğin ekonomik tahakkümü altında kalmak istemediği için bir iş sahibi olmak isteyen GENÇ KIZLAR,
Ailesi tarafından “Bak filancanın oğlu/kızı nerelere geldi” gibi yarattığı ruhsal tahribatın farkında olmadan söylenen cümlelerle psikolojik uçuruma sürüklenen SINIRDAKİLER,
Çevresindeki insanların sürekli akıl vermeleri ama başka bir şey yapmamalarından bunalıp aslında avazı çıktığı kadar ?Yeter artık!? demek isteyip yalnızca karşısındaki üzülmesin diye susan İYİ NİYETLİLER,
Kimse ile paylaşamadığı sorunlar içerisinde bir çığ gibi büyürken gittikçe yalnızlaşan, sessizleşen, içine kapanan, aslında istediği şey küçük bir umut olan KİMSESİZ KALABALIKLAR,
Hatta ve hatta yukarıda yazılanlar veya aklımıza gelmeyen milyonlarca sebebin ağırlığını daha fazla taşıyamayıp CANINA KIYANLAR.
GERÇEKLERİ SURATIMIZA BİR TOKAT GİBİ PATLARKEN
SORUYORUZ;
1-) Yukarıdaki rakamlar göz önüne alındığında verilen kadrolar insanların umutlarını ellerinden almak değil midir?
2-) Yalnızca herkes gibi olmak isteyen, normal bir hayat isteyen insanların umutlarını ellerinden almak kime ne fayda sağlar?
3-)Neredeyse sonsuz sabırlı, vefalı, çalışkan ve insancıl olan bu toprakların insanlarından umudunu alırsanız geriye neleri kalır?
4-)Sizce umudunu kaybeden bu insanlar ne yapar?
YUKARIDA SAYDIĞIMIZ YA DA SAYAMADIĞIMIZ SIKINTILARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN SİZDEN TALEBİMİZ, TBMM’DE SESİMİZİ DUYURMANIZDIR. Taleplerimiz,
1-) Açıktan alımların kaldırılması
2-) Kadro sayılarının arttırılması
Şeklindedir.
Ailelerimizle birlikte milyonlarca kişiye ulaşan bizlerin sesine ses olacağınızı düşünüyor, saygılar sunuyoruz.