Bunu bir eğitimci söylüyorsa vay halimize. Bu mantıkla hiçbir dersi zorunlu yapamayız. Ne demek kafası basmıyorsa bu dersi görmesin. Üniversite sınavlarında fen derslerinin ortalaması neredeyse eksiye düşecek, o halde fen derslerini de mi zorunlu yapmayalım.
Hem senin işin ne hoca? Devlet sana bu çocuğa bu dersi öğret diye para veriyor zaten. Kaldı ki, İngilizce gibi dünyanın ortak dili olan bir dil, bu çocukların nasıl işine yaramazmış? Ne demek yani işine yaramayacak olana öğretmeyelim. Elbette ki bir gün karşılarına çıkacaktır İngilizce.
Okulların disiplinsizliği ayrı bir konu ve "kafaların basmadığı" derslerle alakası yok.
"Kafa basmaması" diye bir durum da yoktur ayrıca. Yetersiz öğretmen ve tembel öğrenci vardır. İlle de bütün çocuklarımız BBC spikeri gibi konuşacak demiyoruz, ama en azından iki kelimeyi bir araya getirip konuşabilsinler.
Öğretmenin elinin kolunun bağlı kalması derken neyi kastediyorsunuz? Çevremde çok duyuyorum, "Ya hocam dayak olmadığı için bunlar hep böyle" diyen. "Ah keşke dayak yasak olmasa" diyen. Dayak cennetten çıkmadır." diyen. vs. vs. Ve bu laflar sözde eğitimcilerden çıkıyor. Her şeyden önce çocuklarımızı güdülecek koyunlar gibi değil de birer insan olarak birey olarak görüp onlara saygı ve sevgiyle yaklaşmalıyız. Senin dayakla vereceğin "eğitimi", sokaktaki sıradan insan da verir. Ne farkın kaldı o zaman senin?
Her zaman savunmuşumdur, okullardaki disiplinsizliğin sebebi öğretmenler ve tabii ki milli eğitimin yanlış politikalarıdır. Öğretmenler olarak dönüp kendimize bakmadığımız sürece hiçbir zaman okullarımıza huzur gelmeyecek.
Bunu bir eğitimci söylüyorsa vay halimize. Bu mantıkla hiçbir dersi zorunlu yapamayız. Ne demek kafası basmıyorsa bu dersi görmesin. Üniversite sınavlarında fen derslerinin ortalaması neredeyse eksiye düşecek, o halde fen derslerini de mi zorunlu yapmayalım.
Hem senin işin ne hoca? Devlet sana bu çocuğa bu dersi öğret diye para veriyor zaten. Kaldı ki, İngilizce gibi dünyanın ortak dili olan bir dil, bu çocukların nasıl işine yaramazmış? Ne demek yani işine yaramayacak olana öğretmeyelim. Elbette ki bir gün karşılarına çıkacaktır İngilizce.
Okulların disiplinsizliği ayrı bir konu ve "kafaların basmadığı" derslerle alakası yok.
"Kafa basmaması" diye bir durum da yoktur ayrıca. Yetersiz öğretmen ve tembel öğrenci vardır. İlle de bütün çocuklarımız BBC spikeri gibi konuşacak demiyoruz, ama en azından iki kelimeyi bir araya getirip konuşabilsinler.
Öğretmenin elinin kolunun bağlı kalması derken neyi kastediyorsunuz? Çevremde çok duyuyorum, "Ya hocam dayak olmadığı için bunlar hep böyle" diyen. "Ah keşke dayak yasak olmasa" diyen. Dayak cennetten çıkmadır." diyen. vs. vs. Ve bu laflar sözde eğitimcilerden çıkıyor. Her şeyden önce çocuklarımızı güdülecek koyunlar gibi değil de birer insan olarak birey olarak görüp onlara saygı ve sevgiyle yaklaşmalıyız. Senin dayakla vereceğin "eğitimi", sokaktaki sıradan insan da verir. Ne farkın kaldı o zaman senin?
Her zaman savunmuşumdur, okullardaki disiplinsizliğin sebebi öğretmenler ve tabii ki milli eğitimin yanlış politikalarıdır. Öğretmenler olarak dönüp kendimize bakmadığımız sürece hiçbir zaman okullarımıza huzur gelmeyecek.