Editörler : E.Kayı Han

alikati
Daire Başkanı
27 Nisan 2015 11:25

işte formülasyonun kendisini düşünün. bir formul var. e bu formül nasıl var.


cvlstudnt.1
Müsteşar Yardımcısı
27 Nisan 2015 18:16

bahsettiğin bu mevzu hem felsefenin hem de agnostisizmin temel sorusu.. binlerce yıldır çözüm bulunamamış bir soru..

bazı agnostikler der ki, bizler tanrıyı hiçbir zaman ispat edemeyiz ve ayrıca hiçbir zaman bir "şeyin" GERÇEK tanrı olduğunu yahut olmadığını da bilemeyiz.

günün birinde bir varlık, evreni gözlerimizin önünde yok edip daha sonra bu evrenin ayınısını gözlerimizin önünde yeniden inşaa etse dahi bu durum o varlığın gerçek bir tanrı olduğu sonucunu doğurmaz.

yani bu düşünceye sahip agnostikle "bizler hiçbir zaman tanrıyı "mutlak" bir kesinlikte ispat edemeyiz" şeklinde düşünürler.

bu düşünce yabana atılmayacak kadar kuvvetli temellere sahiptir..

farz-ı muhal bu grupta yer alan agnostiklerin iddiası doğru bile olsa, yani tanrıyı yahut tanrının "izlerini" hiçbir zaman keşfedemeyecek/ispatlayamayacak bile olsak bizlerin BİLİM yapmak dışında ikinci bir seçeneği yok.

eğer bu konuda bir bilgi edinmek istiyorsak BİLİM yapmak zorundayız.. belki insanlık tüm ömrü boyunca zerre kadar bile bilgi edinemeyecek ama başka çıkar yol yok.

ayrıca,

tanrıya ilişkin bilgiyi bilimde değil de klasik din'lerde aramamızı gerektirecek hiçbir mantıksal sebep yok . en azından ben göremiyorum.

zira, bugüne kadar insanlığın oluşturduğu tüm din'ler iddia ettikleri hiçbir şeyi kanıtlayamadıkları gibi iddia ettikleri şeylerin güvenilmez olduğunu düşünmemizi sağlayacak bir çok sınanabilir bilgileri de bünyelerinde barındırmaktadırlar.

bana göre tüm dinlerin çıkış noktası, deizmin ilkel versiyonunun sanat ve felsefe ile yoğurulması sonucudur.

alikati, 9 yıl önce

bak kardeşim şöyle anlatmaya çalışayım bir de

bilim kanundur değil mi. mesela bıçak gibi düşün. şimdi zamanımız öyle bir zaman ki bu bıçakla görülmemiş şeyler yapıyorlar. mesela elmayı düşün. bir elmayı içini bilmeden tüm olarak yiyen insanlar düşün. şimdi adam çalışmış metal bulmuş. bıçak yapmış. sonra elmayı tümden yiyenler topluluğuna gelip .

bakın demiş şimdi sizin o farkına varmadan yediğiniz elmadan neler yapacam. elmayı kesmiş. çekirdekleri çıkmış. çekirdekleri de bilinmeyen hastalıklara faydalı. bunu görenler hayretler içerisinde

aralarına övgüler düzmeye başlamışlar. hey millet bakın bu bıçakla kim bilir daha neler yapabiliriz.

almışlar bıçağı başlamışlar araştırmalara. kimi bir ağacı kesmiş. kimi taşı. neyse kendilerini bu kesme işine öyle kaptırmışlar ki. asıl gerçeğin farkında bile değiller. bu düzen ni yapanı unutmuşlar.

bazıları o kadar ileri gitmiş ki bıçağı gökyüzüne tutarak gökyüzüne demiş ki şimdi seni kesebileceğim güne kadar seninle ilgim yok. benim için varsın yada yoksun farketmez diyorlar.gökyüzü nesne kesilebilir. delinebilir lakin. ben burada metafor olarak kullandım. cümle içinde düşün bıçakla gökyüzünü kesmeye çalışan adam.

şimdi masal tadında oldu. sizin gibi mantık düşünüşü kuvvetli birisine itici gelebilir. lakin olayı ancak böyle anlatabildim.


alikati
Daire Başkanı
05 Haziran 2015 14:48

size şu ilahiyi armağan ediyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=CAK9RD7yvls

inşallah iman edip mü'min bir kardeşimiz olursunuz. eğer iman etmiyorsanız en fazla biyolojik bir kardeş gibi olursunuz.

kim bilir belkide yazdıklarınızdan çıkardığım kadarıyla sizin iman hazneniz geniş.

yani çok malumatınız var.eğer bunlara iman ışığını NURU ile bakarsanız başınız secde ile buluşur.ve o zaman YÜCE ALLAH A MUTLAK YARATICIMIZA GİDEN BİR YOLU GÖREBİLİRSİNİZ.

ALLAH BİZİ İMANDAN AYIRMASIN. YOKSA HERŞEY O KADAR KARANLIK Kİ.

KENDİ AKLIMIZIN YAKTIĞI IŞIK GİBİ KARANLIKTAKİ ATEŞ BÖCEĞİ GİBİ OLURUZ. OYSA KİMİLERİ DE VAR Kİ BU IŞIKLA BAL ARISI GİBİ GEZİYOR GÜNEŞ ALTINDA. (burası risale i nurlardan alınmış bir ilham yanlış anlaşılmasın eserlerin hakkını vermek için yazdım)


seven sky
Kapalı
27 Eylül 2015 13:32

enbiya 22 de katiyen iki insanın kavgası geçmez.

fesad kelimesi geçer.

fesad lutiler gibi erkek evliliğini benimseyen topluluk içinde geçer

kadınları sağ bırakıp erkekleri öldüren firavun içinde geçer

ip atan firavun sihirbazları içinde kullanılır

yine Allah c.c. yeryüzünde halife insan yaratacağım dediğinde meleklerin yeryüzünde kan dökecek ve fesada verecek bir canlı mı yaratacaksın demesi ki sonra bundan vazgeçerler.

yine ipliğini ören bir kadının gerisin geriye ipliğini ters yönde açıp bozması tekrar yün yumağı haline getirmesi de fesada bozmaya benzetilmiştir.

fesade bozma çürüme düzensiz olup harabe olma çökme manalarına da gelir

tüm bunlardan şunu diyebiliriz: var olan bir düzene nizama göre saat gibi işleyen bir sistemi bozma ondan bir parça çıkarıp durdurma yok etme veya ters yönde işlemesine neden olma.

misal: yumurtanın bozulması

süzün bozulması

kuraklıktan toprağın ifsad olması bitkilerin bozulması

veya fazla yağmurdan ürünlerin çürümesi

yazmaya yazmaya yazım bozuldu da denir

demek bir şeyin aslının orjinalinin bozulmasıdır

yeryüzündeki fesat daha çok beşer için kullanılmıştır

yer ve göklerde fesad ise Allah için kullanılmıştır

zira beşerin eli semaya yetişmiyor ki onu bozsun.

ay ve güneşi yörüngesinden çıkaracak güç mü var?

o yüzden insanın daha çok kafirlerin ifsadları yer için söylenmiştir.

kafir lutiler Allah erkek ve dişi yarattığı halde bu düzeni bozuyorlar ifsadçı deniyor

kafir firavun erkekleri öldürüp kızları sağ bırakıyor oysa günahsız kimselerin nahak yere öldürtülmeleri ifsaddır

sihirbazların gözleri aldatıp ipleri yürür gibi göstermeleri yalandır normal düzeni bozmadır

yine düzenli bir şeyi bozmak ekin ve nesli bozmak ta fesad içind egeçer.

yer ve gök fesada uğrardı demesi Allah dışında yer de ve gökte ilahlar olması ile olur

zira biri dünyayı doğudan batıya diğeri batıdan doğuya çeviridi

diğeri dönsün istemez durdururdu diğeri güneşi yakın eder diğeri uzaklaştırıdı filan

demek ilahi düzen tek elden çıktığı için nizam vardır düzen vardır

zaten Allahın sünnetinde tek kök ve gövde üzerine yaratma vardır ve bunu yarattığı şeylerde görüyoruz.

tüm yıldızlar aynı kanunla ısı ışık verir

tüm gezegenler belli yörüngelerde döner

bütün insanlar tek nefisten yaratılmış

tek gece tek gündüz aynı kurallar her insan için geçerli

uyuması ölmesi beslenmesi canlılığı devam ettiren sistemler hepsi tektir aynıdır.

yağmurun oluşması bitkilerin aynı topraktan aynı kanunla beslenmesi meyve vermesi aynı güneşten ışık alması tektir.

Allahın kainatta cari kanunları tek elden çıktığı aşikardir bedihiyattandır

bedihiyyat hiç bir delile ve bilgiye htiyaç duymadan insanın vicdanen ve fıtri olarak kabul ettiği şeylerdir.

misal: bütün parçadan büyüktür ibaresi.

her bütün daima parçasondan büyüktür.en büyük parça dahi bütünden küçüktür .

ama bazı şeyler var ki delile ve akılda bazı işlemler yapıp sonra sonuca varma vardır:

misal: 4 çifttir demek için ek bilgi gerekir

önce çift nedir diye sormak gerekir

el cevab: çift 2 ye kalansız bölünendir.

4 te ikiye kalansız bölündüğüne göre 4 çifttir deriz.

oysa 4 ün rakam olması için ek bilgiye ihtiyaç yoktur.

zira çifti bilmeyen 4 çifttiri anlamaz

Allahın varlığı bedihattandır

zira hiç peygamber gelmese kitab gelmese akıl idrak ile bulur

zira eser kendinden çok sahibini gösterir.

bu şuna benzer: sağı gösteren ok işareti kendinden çok yönü gösterir.

yani kişi onu görür görmez ok olarak bakmaz onun gösterdiği yöne bakar

veya bir kişi parmağı ile bir şeye işaret etse biz parmağa bakmayız onun gösterdiğine bakarız

ancak zihinsel engelliler parmağa bakar.

buda ilmi vakadır.

demek sanatlı ilimli iradeli bir kudret ile yaratılmış şu kainat saat gibi işlerken kendinden çok yaratanının gösterir.zira biz biliriz ki bir oyuncak dünya küresi dahi ilim akıl ölçü nizam fail yani onu yapacak kişi olmadan meydana gelmez.

demek dünya ve diğer sistemler bir sistem olduğuna göre kendilğinden oluşmaz ve bu bedih şekilde 4 rakamdır bütün parçadan büyüktür gbi direk ilahi varlığı gösterir.

nasıl tüm saatlerde akreb yelkovan saniye vardır

ve hepsinde 12 rakam vardır

ve yelkovanların saniyelerin hepsinin hızı tüm saatlerde aynıdır

ve tüm ibreler hep aynı yönde döner

bu katiyen gösteri ki tüm saatlerin tabii olduğu kanun birdir aynıdır

işte tüm gezegenlerin dönme yönleri

ışık kaynağı olanların aynı kanunla ışımaları ısıtmaları

tüm gezgenlerin ve uyduların ışıksız olmaları ve bir yıldızdan ışık almaları

bütün insanların ve diğer türlerin hep aynı sayıda ayak göz el parmak sayılarına sahib olmaları

üremelerin her türde aynı olması beslenme büyüme ölme aynı kanuna tabii olması

görmenin aynı kanunla uyumanın aynı kanunla acıkmanın aynı kanunlaolması zaten kanunun tekliğine ve o kanunun sahibinin tekliğine delalet eder.

ne ise çok uzun şimdilik bu kadar.


seven sky
Kapalı
27 Eylül 2015 13:52

:)

mantıksızlığın ve saçmalığın bile yanında mantıklı durduğu düşüncelerine bakın:)

"tanrıları puzzle gibi düşünüp, tüm tanrılar güçlerini birleştirince islamın tanrısı gibi bir kudrete ulaşırken bu tanrılar ayrık oldukları vakitte de birbirleriyle hiçbir şekilde çatışma, sürtüşme, senkronizasyon problemi gibi şeyleri de pek ala yaşamıyor olabilirler."

****

bir kere Allah madde değil ki ayrışsın birleşsin.

en cahil kelam öğrencisi bile bunu ilk sınıfta öğrenir

Allah maddeden münezzehtir madde cüzlere bölünebilir cüzlerde yeniden birleşebilir

parçalanma bölünme ve birleşme naddi şeylerin özelliğidir

kaldı ki sonsuz büyüklük sonsuz güç derken sonsuz sayı değildir

ve sonsuz ile işlem yapılmaz zira kavramdır

yani iki sonsuzu toplayamaz çarpamaz bölemez çıkaramazsınız

zira dört işlemde kullanılan sayılı sayılardır yani bir miktarı bir büyüklüğü vardır

kaldı ki çok büyük ve sayılamayacak kadar olan ancak naticede sonu olan şeylerde bile hesaplama bölme parçalama yapamayız

misal: dünyadaki tüm kumları ikiye böl desek sayısı belli değil ki bölünme olsun

veya gökteki yıldızlar eşeğimin kılları kadardır inanmıyorsan say diyen nasreddin hoca gibi komik duruma düşersiniz.

bir elma ikiye bölüne bilir

ancak bir nevi soyut olan onun rengi tadını bıçakla bölemezsiniz

yani renk ve tad elmanın bir yerine has değil ki her tarafındadır.

o yüzden külli olanların bölünmesi sayılması gayri mümkündür.

ağacın her dalını toprağa ayrı ayrı gömüp ve köklendirip beslemek mi kolay

yoksa tek kök ve gövde den beslemek mi?

tevhid ve birleme zaten budur

Allah tekdir vahiddir ve tüm her şeyde bu kanunu kullanmış

tek güneş ile tüm bitkilere yetişiyor

tek su ile tüm meyveleri bitkileri suluyor

tek toprak ile tüm bitkileri besliyor

aynı kanun ile tüm bitkiler yere tutunup büyüyor kökler yere doğru giderken bitki göğe doğru ters yönde uzuyor..

tek insandan tüm insanlığı yaratmış.

çok tanrı maddeci eski yunan gibi olur

yer tanrısı ayrı gök ayrı

güzellik tanrısı ayrı yağmur tanrısı ayrı:)

putçu kafalar her dönem aynıdır hiç değişmez.

her şeyi madde ile ölçerler.

oysa altından bir kilo bir kefeye demirden bir ton diğer kefeye koysak bu maddeci kafaya göre demir ağırdır demekki kıymetli olan odur

diğer sarraf ise bilir ki altın değerli zira değer maddedde değil cevherindedir özündedir yani manasındadır.

çok olmak parçalanmışlığın acizliğin işaretidir

bir ülkede tek padişah olur

bir ordunun tek komutanı olur

bir ailenin tek reisi olur

bir sınıfın tek öğretmeni olur

bunlar fıtri kanunlardır ve zaten ilahi tevhid kanunun uzantılarıdır.


seven sky
Kapalı
27 Eylül 2015 14:08

"tanrıları puzzle gibi düşünüp, tüm tanrılar güçlerini birleştirince islamın tanrısı gibi bir kudrete ulaşırken bu tanrılar ayrık oldukları vakitte de birbirleriyle hiçbir şekilde çatışma, sürtüşme, senkronizasyon problemi gibi şeyleri de pek ala yaşamıyor olabilirler."

****

ömrümde bu kadar saçma bir şey görmedim:)

şimdi siz bir yere su taşıyacaksınız 20 litrelik tek kap var

birde 2 şer litrelik toplamı yine 20 lt eden 10 kap var.

hangisini seçeceksiniz.

tabii ki 20 lt tek büyük kabı

zira diğerleri her ne kadar hacimde eşit isede taşıması yüklenmesi gayri kabildir takattan ötedir

demek birlikte tevhidde güç vardır.

bir kere ayrılık ister istemez zıtlıkta getirir.

zaten bir araya gelme acizliğin işaretidir.

bir kaya olsa bir kuvvvetli adam adam ona ip bağlayıp tek başına sürüklese nerede

yoksa 20 adam olsa bir araya gelseler o halde aynı ipi tutup aynı yönde sürükleyecek ki kaya kıpırdasın

demek maddi imkan bilgi kuvvetleri bir araya getirip iş yapmak yaratılmışlara kuvvetsizlere nakısala hastır

yoksa o kayayı tek başına çeken adam kimseden yardım almaz

velev ki bir kişi ona yardım etse derler ki tek başına yapamadı

ve o kuvvvetli adam dahi kuvveti o işe yeterken başkasını çağırmaz kuvvetine şerk kabul etmez.

zira acizliği ortaya çıkar

Allah kafirlere der ki müşriklere hitaben Allah dışında inandığınız tüm ilahlarınızı putlarınızı çağırın bir sinek dahi halk edemezler

veya şeytanlarınızı cinlerinizi ilahlarınızıda çağırsanız Kur'an suresine nazır bir sure yazamazlar meydana getiremezler.

gökte ki bir uçak yerdeki binlerce dağınık askeri öldürür.

Allah alidir azimdir kebirdir yani hem yüce ve yüksek hem kadir ve alim ve basirdir.

o yüzden göklerin göklerde Allah dışında ilahlar olsa fesada uğrar

bu bir uçağı aynı anda uçurmak isteyen iki pilot gibi olur.uçak yere çakılır.

düzen intizam yönetim ikilik kaldırmaz.


Willem
Kapalı
27 Eylül 2015 15:31

ortada kısmi çelkişki felan yok..

ararat ve ırakın ur kentindeki krallar tanrısal güçlerle donatıldığını idda ederlerdi.

bu bzim karşımızıa mısırda firavunluk orta asyada kut inanışı, amerika kıtasında kutsal aztek liderleri ile karşımıza çıkardı..

tarihten beridir insanlık hükümranlık makamını kutsal tutmak zorunda kalmıştır..

çünkü erk ve kudret gücü, halkının ne kadar siyasi taht için savaşacağı motivasyona bağlıdır.

--

antik yunanistandaki tanrı tanrıça ya da yarı insan yarı tanrı gibi kutsallar görürsünüz..

aslında bunların hepsi insandı..

gidin medeniyetler müzelerine..

siyasi erki elinde bulunduran ya da üst düzey bi sınıfa dahil olan kişilerin eli yüzü burnu vardı..

yani insandı..

tarihten bu yana insanlık, tabiat olaylarını açıklamak istemiş ama elindeki bilimsel aygıtlar düşük olduğundan, bunlara kutsal değerlerle basitleştirirerek anlatmak istemiştir..

misal yıldırım çaprmasının zeusun gazabı olduğunu söylerlerdi..

misal ameriika kıtasındaki kadim aztek halkı, tanrılar verimli ürün versin diye insan kurban ederlerdi.. tanrı bir tayfun sel deprem yasrattığında, bu milletler demek ki bir yerde yanlış yapmışız derlerdi... ve kurban kesmeye ve ibadetlere daha fazla önem verirlerdi.

deprem mevzusu asırlardann beri tüm tüm milletlerin dilinde...

depremin aslında yer küredeki tektonik haraketler... yerkürenin kendisini tamir etmesi olarak bugün biliyoruz...

bilim kaç yüzyıldır var..

eskiden deprem tanrının bir gazabıydı...

dolayısıyla tanrılar ilahlar firavunlar nebiler resullar... sadece bir insandır..

siyasi erki elinde bulunduran halkın anlam atfettiği sıradan insanlardır..


Willem
Kapalı
27 Eylül 2015 15:36

agnostizmi islama indirgeyip sorumu soruyorum...

velev ki kainatta bu muazzam dengeyi (ki öyle bir denge yok) bir X varlığı yaratmış olsun..

ama bu bizi X varlığınının İslam Allahı olduğu, ya da Hristiyan Allahı olduğu ya da hindu, antik yunan, çin, türkler, kızılderilliler, vs vs vs gibi farklı kültürlerin tanrıların olduğu gerçeğine ulaştırmaz...

kaldı ki deprem başlı başına kuralsız bır tesadüf zinciridir..

Toplam 48 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi