Editörler : crops35
«8990919293949596979899100»

Tarık DURAK
Kapalı
30 Temmuz 2012 11:53

Aynı haber bu günkü Star ve Sabah gazetelerinde de yayınlanmıştır arkadaşlar.

Kaynak:

http://www.sabah.com.tr/Egitim/2012/07/30/istedigi-bolumu-okuyamayan-ogrenci-ve-isadamina-tek-sinavla-2-universite

http://www.stargazete.com/politika/istedigi-bolumu-okuyamayan-ogrenci-ve-isadamina-tek-sinavla-2-universite/haber-650782


Tarık DURAK
Kapalı
31 Temmuz 2012 09:32

Üniversite harçları kalkıyor

Maliye Bakanı Şimşek, YÖK Başkanı ile görüştü

26 Temmuz 2012 Perşembe 21:05

ANKARA - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek,YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya ile bir araya geldi.

YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek?i makamında ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleşen görüşme 20 dakika sürdü.

YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı. Görüşmede, üniversite harçları konusunun da gündeme geldiği öğrenildi.

http://www.yuksekovahaber.com/haber/universite-harclar-kalkiyor-79853.htm


Tarık DURAK
Kapalı
31 Temmuz 2012 09:53

YÖK BAŞKANI PROF.DR. ÇETİNSAYA: 'NİHAİ KARARI YÜRÜTME VERECEK'

Rektörler, ise ?Bize bu konuyla ilgili bir açıklama gelmedi, fikrimiz de sorulmadı. Ancak, bu para öğrencilerin ihtiyaçları için harcanıyordu. Devletin bu ücreti ikame etmesi gerekir? dedi.

20 Temmuz 2012 Cuma 17:52

?Öğrenci katkı payı? ya da ?harç?ın kaldırılması ile ilgili çalışma yapılmasının AK Parti?nin son MYK?sında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan?ın gündeme getirmesinin ardından üniversitelere henüz bir yazı gitmedi. YÖK Başkanı Prof.Dr. Gökhan Çetinsaya bu konuda çalışmaları yürüttüklerini belirterek. ?Çeşitli konularda taleplerimiz oldu. Nihai kararı yürütme organı verecektir? dedi.

Rektörler, ise ?Bize bu konuyla ilgili bir açıklama gelmedi, fikrimiz de sorulmadı. Ancak, bu para öğrencilerin ihtiyaçları için harcanıyordu. Devletin bu ücreti ikame etmesi gerekir? dedi.

Prof.Dr. Çetinsaya Hürriyet?e şu açıklamayı yaptı:

?Yükseköğretim Kurulu olarak Maliye Bakanlığı ile bu yıl yaptığımız görüşmelerde harçlar meselesi bizim de sıkça dile getirdiğimiz bir konu oldu. Harçların minimize edilmesi yönünde görüşmeler yürüttük. Vakıf üniversitelerinden devlet üniversitelerine geçen öğrencilere uygulanan harçların indirilmesinden, İngilizce öğretim ile Türkçe öğretim arasındaki farkın giderilmesi ve harçlarının eşit olmasına, şehit çocuklarına harç kolaylığı sağlanmasından engelli öğrencilerimize harç indirimine kadar çeşitli konularda taleplerimiz oldu ve bunlar halen üzerinde çalıştığımız konular idi. Nitekim bu sene, birinci ve ikinci öğretim için yaz okulu harç ücretlerini eşitledik biliyorsunuz. Öğrencilerimize daha büyük imkanları sunabilmek açısından harçların kaldırılması yönündeki bir çalışma şüphesiz bizleri memnun eder. Öğrencilerimizin her fırsatta dile getirdiği bir meselenin sonuca kavuşmasını son derece önemsiyorum. Ancak nihai kararı yürütme organı verecektir.?

REKTÖRLER

Bu para çocuklara harcanıyordu, hükümetin bunun yerine formül bulması gerekir

Prof.Dr. Ethem Tolga (Galatasaray Üniversitesi Rektörü)

Bize henüz bir karar gelmedi. Alınan toplam para düşük gibi görünüyor. Bu para denildiği kadar küçükse almaya gerek yok. Ama, biz o harçlarla çocukların yemek ihtiyacını karşılıyorduk. Tamamı çocuklara gidiyordu. Harçlar üniversitelerin Spor, Sağlık, Kültür Dairesi?nde birikiyor. Onlar da genellikle yemek maliyetini düşürmede kullanılıyor. Spor ve birçok aktivite yaptırıyor, yurtdışına da gönderiyoruz. Harçlar kaldırılırsa artık tamamen devletin bu parayı bize vermesi gerekir. O paraları devletin ikame etmesi lazım. O paranın yerini doldurması lazım. Biz de hem öğrencilere ucuz yemek, hem öğrencilerin diğer aktivitelerini karşılayalım. Hükümet herhalde bu konuda bir önlem düşünüyordur.

Masraflar harçlardan karşılanıyor

Prof. Dr. Muhammed Şahin (İTÜ Rektörü)

Üniversite harçlarının kaldırılması yerinde bir karardır ancak öğrencilerin harçlardan daha öncelikli sorunu barınma, beslenme ve burstur. Özellikle büyük şehirlerde barınma ücretleri öğrencilerin bütçelerini zorlamaktadır. Kredi ve Yurtlar Kurumu?nun yurtları da yetersiz kaldığından öğrenciler bu konuda çok sıkıntı yaşamaktadır.

Öğrenci harçlarından elde edilen tüm gelir zaten öğrenciler için harcanmaktadır. Öğle ve akşam yemeklerinin sübvansiyonu, ring servisleri, asistan öğrenci maaşları, öğrencilerin yurtdışı sempozyum, yarışma harcamaları, teknik gezileri bu harçlardan karşılanmaktadır. Geçtiğimiz yıl harçlardan 11 milyon 120 bin TL gelir elde edildi. 2013 yılında ise 13 milyon 420 bin gelir hedeflenmektedir. Eğer harç gelirleri devlet bütçesinden karşılanacaksa kaldırılması uygundur. Bu hizmetlerin özelleştirilmesi ise uzun vadede öğrencilerin zararına olacaktır. Önemli olan üniversitelerin asıl sahipleri ve geleceğimizin teminatı öğrencileri mağdur etmeden kaliteli bir eğitim öğretim ortamı yaratmaktır.

Önümüzü açacak yeni finansman modelleri lazım

Prof. Dr. Davut Aydın (Eskişehir Üniversitesi)

Herhangi bir görüş alınmadı. Üniversitelerin finansmanı konusunda yeni yaklaşım üzerinde çalışmamız gerekiyor. Kredi, burs, cari harcamalarının finansmanı kısaca yeni anlayışla, rektör seçimleri, yönetim biçimlerinin yeniden yapılandırılması ve buna bağlı olarak finansman modellerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Bizim döner sermayeyi şirkete dönüştürmek istiyoruz. Maliye üniversitelere sembolik paralar veriyor. Oysa biz kendi öz gelirlerimizle yaşamımızı sürdürüyoruz. Ama ciddi boyutta mevzuata, harcamalarda sıkıntımız oluyor. Daha saydam, esnek daha hesap verilebilir finansman modellerine ihtiyaç var. Böyle olursa daha fazla kaynak yaratırız. Hem finansman kaynağı, insan gücünü daha verimli kullanırız. Teknik alt yapıyı, çok iyi kullanırız. İhtiyacımız olan yeni çağdaş finansman modelleridir. Bu modeller çerçevesinde işin yapılanması. Önümüzü açın çağdaş finansman modellerini yapalım.

Parasız üniversite nedir?

Öğrenci katkı paylarının kaldırılması daha önceki yıllarda da gündeme geldi, ancak son olarak Ak Parti MYK?sında Başbakan Erdoğan tarafından tekrar masaya konuldu. Öğrenci katkı payları en düşük Açıköğretim Fakültesi?nde 71 TL olarak alınıyor. En yüksek harçlardan biri de Tıp Fakülteleri. Burada harçlar 591 TL. İkinci öğretimde ücretler 5 bine yakın.

http://www.birlesikbasin.com/yok-baskani-prof.dr.-cetinsaya-nihai-karari-yurutme-verecek-9203h.htm


Tarık DURAK
Kapalı
31 Temmuz 2012 12:51

Üniversite mezunlarına sınavsız, koşulsuz ikinci üniversite imkanı

27 Temmuz 2012 16:14

Erzurum Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi(AÖF), ikinci eğitim öğretim yılında birçok yenilikle öğrencilerin karşısına çıkıyor. Bu yeniliklerden en önemlisi ise 'Eğitim Uzakta Değil' sloganıyla hazırlanan koşulsuz, sınavsız ikinci üniversite fırsatı. Herhangi bir üniversitenin lisans ya da ön lisans programlarından mezun olan kişiler, AÖF'de ikinci üniversite okuma şansı yakalıyor. İkinci üniversite uygulaması için kontenjan sınırlaması da yok.

AÖF, önceki yıl 6 olan program sayısını bu yıl 15'e çıkardı. İlk kez bir lisans veya ön lisans programına kayıt yaptıracak olanların Yükseköğretime Geçiş (YGS)'de herhangi bir puan türünde en az 140 puan alması gerekiyor. Fakülte, barajı aşan öğrencilerin YGS'deki puan türlerine bakmaksızın istedikleri programa yerleştiriyor. Meslek lisesi öğrencileri ise Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)'ne başvurarak bütün ön lisans programlarına doğrudan geçiş yapabilecek.

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Atatürk Üniversitesi AÖF Dekanı Prof. Dr. Üstün Özen, "İkinci üniversite için aranan koşullar lisans veya ön lisans mezunu olmak. Buna göre lisans mezunları lisans ya da ön lisans programlarına kayıt yaptırabiliyor. Ön lisans mezunları ise ön lisans programlarında eğitim alabilecek. Bu uygulamada kontenjan sınırlaması da yok. Bir yükseköğretim programından mezun olan veya halen bir örgün yükseköğretim programında okuyanlardan açıköğretimin bir programına kayıt yaptıranlar, askerlik işlemleri hariç açıköğretimdeki tüm öğrencilik hizmetlerinden yararlanabilecek." dedi. Konuyu bir örnekle açıklayan Özen, dini konulara ilgili olan bir doktorun sınava girmeden İlahiyat Programı'nda akademik bilgi sahibi olarak, ikinci üniversite diploması alabileceğini söyledi.

Özen, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi, 2012-2013 eğitim öğretim yılında 4 lisans, 11 önlisans ve bir lisans tamamlama programıyla eğitim hizmeti sunacağını ifade etti. Özen, "İşletme Lisans Programı'na 14 bin, Sosyoloji Lisans Programı'na 5 bin, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Lisans Programı'na 5 bin, Sosyal Hizmet Lisans Programı'na 2 bin, Adalet Ön lisans Programı'na 25 bin ve Güvenlik Bilimleri Lisans Tamamlama Programı'na 5 bin öğrenci alınacak. Çağrı Merkezi Hizmetleri, İlahiyat, Bankacılık ve Sigortacılık, Dış Ticaret, Halkla İlişkiler ve Tanıtım, Lojistik, Menkul Kıymetler ve Sermaye Piyasası, Sağlık Kurumları İşletmeciliği, Reklamcılık ve İşletme Yönetimi Ön Lisans programlarına ise kontenjan sınırlaması olmaksızın öğrenci alınacak." şeklinde konuştu.

AÖF'nin yeni iletişim teknolojilerinin sunduğu imkanlardan yararlanılarak eğitimler hazırladığını kaydeden Özen, alanında uzman akademik bir kadroyla çalıştıklarını belirtti. Programların tamamında ders müfredatları alanındaki gelişmeler göz önünde bulundurularak düzenlendiği bilgisini veren Özen, "Ders materyallerinin içerikleri Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden değerli akademisyenler tarafından hazırlanıyor. Öğretim Yönetim Sistemi aracılığıyla sistemli biçimde öğrenciye sunulan ders materyalleri, Açıköğretim Fakültesi bünyesinde yer alan stüdyolarda hazırlanan görsel ve işitsel unsurlarla destekleniyor. Haftalık olarak derslere ilişkin verilen ödevler, alan uzmanları tarafından titizlikle değerlendiriliyor." ifadelerini kullandı.

Özen, etkileşimli ortamlarda öğrencilere kendilerini sınamaları amacıyla her haftanın içeriğine yönelik değerlendirme soruları sorulduğunu aktararak, şunları ekledi: "Tartışma Forumu hem öğrenci-koordinatör ve öğrenci-öğretim üyesi hem de öğrenci-öğrenci etkileşimini mümkün kılıyor. Öğrencilerin, ders danışmanları, koordinatörler ve idari personelle görüşerek sorunlarını çözmeleri amacıyla çeşitli imkanlar sunuluyor."

Öğrencilerin fakülteyle ilgili sorularına daha rahat cevap bulmaları için çağrı merkezi kurduklarını söyleyen Özen, "Öğrencilerimiz her konudaki sorularının cevabını 444 92 82 numaralı telefondan ya da www.ikinciuniversite.atauni.edu.tr internet adresinden alabilecek." diye konuştu.

Özen, kayıt veya sınav için öğrencilerinin Erzurum'a gelmelerine gerek olmadığını belirterek, fakültede ara sınavların internet üzerinden online, final ve bütünleme sınavları ise illerdeki sınav merkezleri aracılığıyla yapılacağını kaydetti.

http://www.memurlar.net/haber/263721

Bize beleş diploma peşinde koşmayın diyenlere bu haber. Sevinebilirsiniz Teknikerlere hala lisans tamamlama yok içinde.


Tarık DURAK
Kapalı
31 Temmuz 2012 12:55

http://www.ikinciuniversite.atauni.edu.tr/


Tarık DURAK
Kapalı
02 Ağustos 2012 09:12

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Kaynak:

http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/08/20120802.htm&main=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/08/20120802.htm


Tarık DURAK
Kapalı
02 Ağustos 2012 09:36

Teknikerlere Bitki Koruma Ürünleri Bayii Açma İzni..

10/3/2011 tarihli ve 27870 sayılı Resmî Gazete?de yayımlanan Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin değiştirilmesine dair yönetmelik, 27.07.2012 tarih ve 28366 sayılı Resmî Gazete? de yayınlandı.

Önceki yönetmelikteki ?Bayi veya toptancı izin belgesi alabilecekler? sadece Ziraat Mühendisi ile sınırlandırılmışken yapılan değişiklik ile

?b) Ziraat mühendisi veya eczacı veya ziraat teknisyeni veya bitki sağlığı ile ilgili dersleri alarak mezun olmuş tekniker olmak,? şeklinde değiştirildi.

İşte değişiklik;

İKİNCİ BÖLÜM

Yetki, İzin Belgesi, Nakil ile Bayi veya Toptancılıktan Vazgeçme

Yetki

MADDE 5 ? (1) Bitki koruma ürünlerinin toptan ve perakende satışları, bitki koruma ürünleri bayi izin belgesi veya bitki koruma ürünleri toptancı izin belgesi sahibi gerçek kişiler tarafından yapılır.

Bayi veya toptancı izin belgesi alabilecekler

MADDE 6 ? (1) Bitki koruma ürünleri bayi veya toptancı izin belgesi verilecek kişilerde aranacak şartlar şunlardır:

a) Türk vatandaşı olmak,

b) Ziraat mühendisi olmak,

?b) Ziraat mühendisi veya eczacı veya ziraat teknisyeni veya bitki sağlığı ile ilgili dersleri alarak mezun olmuş tekniker olmak,? (Yeni hali)

c) Yılda bir kez Bakanlıkça yapılacak veya yaptırılacak olan sınavda 100 tam puan üzerinden 70 ve üzeri puan almak.

(2) Birinci fıkranın (b) bendinde belirtilen unvanı yurtdışında almış olanların, eşdeğerliliklerinin belgelendirilmesi ve yetkili idarelerce onaylanması zorunludur.

(3) Sınav tarihi, Bakanlık tarafından il müdürlüğü aracılığı ile en az üç ay önce ilan edilir.

(4) Sınav için müracaatlar, sınavın yapılacağı tarihten en az kırkbeş gün önce il müdürlüğüne yapılır. İl müdürlüğü bu müracaatları sınav tarihinden otuz gün önce Bakanlığa bildirir.

Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ? 27.07.2012 /28366 RG.

Bitki Koruma Ürünlerinin Toptan ve Perakende Satılması ile Depolanması Hakkında Yönetmelik ? 10.03.2011/27870

Kaynak:

http://www.tarimteknikerleri.gen.tr/teknikerlere-bitki-koruma-urunleri-bayii-acma-izni/

NOT: Eşeği önce kaybettik şimdi buluncada seviniyoruz...


Tarık DURAK
Kapalı
02 Ağustos 2012 09:53

EN BÜYÜK İNSAN HAKLARI İHLALİ TEKNİKERLERE YAPILIYOR

Merhaba Sn. Kamuoyu,

Canlıların en önemli organlarından birisi de kılcal damarlarıdır. Kılcal damarlarınız rahatsızlandığında, siz bu kılcal damarlarınızı önemsemez ve verdiği sinyale zamanında çare bulmaz iseniz vücudunuz yatağa bağlı bir hastalığa yenik düşer, bir süre sonrada doğal olarak hayatınızı kaybedersiniz.

Ülkeler için de mesleki ve teknik eğitim ile bu eğitim kurumlarından mezun edilen nitelikli teknik elemanlar kılcal damar görevi görmektedirler.

Mesleki ve teknik eğitim, düz eğitime nazaran 5 ? 7 kat daha pahalı bir eğitim sistemi. Bu sistem ile üretici iş gücü yetiştiriliyor, yapılan işler kazanılmış formasyon çerçevesinde gerçekleştiriliyor.

Gelişmiş dünya ülkeleri teknik elemanlarının mahareti ile ürettiği ürünleri, kendi ülkelerinin haricinde tüm dünyaya ihraç ederek refah seviyelerini yükseltiyor, her alanda söz sahibi oluyorlar.

Teknik elemanlarınıza gereken değer vermediğinizde, veren değil, alan el konumunda olursunuz ki bunun gerçek adı da köleliktir.

Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler ise, tüketim toplumu sendromundan kurtulup, üretici toplum olabilme yolunda çare arıyorlar.

Çare;

Mesleki ve teknik eğitimi destekleyip, mezunların çalışma hayatında kendilerini ifade edebileceği ve savunabileceği mesleki örgütlenmenin önünde yer alan tüm engellerin koşulsuz olarak kaldırılmasıdır.

Ülkemizde mimar-mühendis örgütlenmesinin haricinde, alaylı tabir edilen çekirdekten yetişme esnafın meslek örgütlenmeleri de Anayasal güvence altında.

Meslek yüksek okullarıile teknik ve endüstri meslek liselerinden yüzlerce farklı alanda yetişmiş, sayıları milyonlar ile ifade edilen tekniker ve teknisyenler mevcut.

Ancak, bu devasa kitlenin eğitimleri döneminde almış oldukları formasyon, ne gariptir ki yasalarla, tüzüklerle, yönetmeliklerle, genelgeler ile engellenmekte. Teknikerlerin meslek odası kurma taleplerine kayıtsız kalınmakta, iş alanları bir bir ortadan kaldırılmakta. Sadaka vari, iki ileri bir geri, ve dahi damla misali görev-yetki-sorumluluk verilmekte.

Diğer taraftan teknikerlere ortak olmak üzere, teknisyenler sınavsız olarak meslek yüksek okullarına yerleştiriliyor, teknikerlere Dikey Geçiş Sınav Yönetmeliği şart koşuluyor.

Bu hikayeden şöyle bir hesap ortaya çıkıyor;

Meslek yüksek okulları siyasiler için yatırım, yerel yönetimler için kazanç kapısı, Y.Ö.K. için akademik kadro, aileler için umut ve teknikerler için hüsran ifade ediyor.

Teknikerlere görev-yetki-sorumluluk verilmiyor, ellerindeki kırıntı haklarda her yeni günde yasalarla yok ediliyor.

Teknikerlerin meslek odası kurma talepleri T.B.M.M. tarafından dikkate alınmıyor.

Teknikerlerin lisans tamamlamaları için Dikey Geçiş Sınav Yönetmeliği şart koşuluyor, kontenjanlar bir elin parmaklarını geçmeyecek biçimde belirleniyor.

Teknikerler askerlik görevinin ifasında ilkokul mezunu ile aynı muameleye tabii tutuluyor.

Teknikerler alanı ve unvanı dışında ırgatlığa ve asgari ücrete mahkum ediliyor.

Hikayenin sonucunda da 1.700.000 mezun teknikerin, yetiştirilme realitesine aykırı biçimde kandırılmış olduğu ortaya çıkıyor.

ÇÖZÜM KISA VE NET;

Teknikerler kandırılırak hüsrana uğratılmasın, aileler ağlatılmasın,

MESLEK YÜKSEK OKULLARI DERHAL KAPATILSIN!!!

Ertan Kılıç

Genel Başkan

Kaynak:

http://www.tekniker.org.tr/?Syf=26&Syz=157883&/EN-BÜYÜK-İNSAN-HAKLARI-İHLALİ-TEKNİKERLERE-YAPILIYOR


Tarık DURAK
Kapalı
02 Ağustos 2012 10:17

Çetinsaya: Tweet bombardımanına devam

YÖK Başkanı Prof. Gökhan Çetinsaya, LYS'de baraj puanının neden değişmediğini NTV yayınında açıkladı. Fen-edebiyat fakültesi mezunlarına öğretmenlik hakkının kaldırılmayacağını belirten Çetinsaya, öğrencilere de çağrıda bulundu: "E-mail ve tweet bombardımanına devam edin."

ntvmsnbc

Güncelleme: 16:02 TSİ 01 Ağustos. 2012 Çarşamba

ANKARA - YÖK, üniversite giriş sınavlarındaki baraj puanı tartışmalarıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, ''Baraj puanının düşürülmesini gerektirecek bir durum olmadığı kanaatine varılmıştır'' denildi.

NTV?nin canlı yayınına katılan YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, başta baraj puanı tartışması olmak üzere gündemdeki birçok konuyla ilgili NTV Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç?ın sorularını yanıtladı.

YÖK Başkanı Çetinsaya, puan barajının indirilmesini gerektirecek bir durum olmadığını söyledi.

Prof. Dr. Çetinsaya, şöyle konuştu.

"Tercih dönemi yarın bitiyor. Bütün öğrenci arkadaşlarıma, adaylara iyi bir tercih diliyorum. ÖSYM?nin sonuçları açıklamasından sonra medyada birtakım rakamlar yayınlandı, bir beklenti oluştu. Konu ondan sonra gündeme geldi. Biz yaptığımız incelemede bu rakamların doğru olmadığını gördük. 2011 ve 2012 puanları kıyaslandığında çok ufak bir fark olduğunu gördük. Bu tartışmalar başladığında öğrencilerim tercihlerini yapmıştı. Geriye dönük değişiklik, mağduriyet yaratacaktı. Şu anda da bu kararı değiştirecek veri yoktur.

Baştan beri söylenen rakamlar spekülatif rakamlardı. Biz sonuçlara bakıp, verileri yeniden inceleyeceğiz. Bu sene barajın indirilmesini gerektirecek bir durum yoktur. Bazı devlet üniversiteleri, bazı vakıf üniversitelerinde kontenjan sorunu vardır. Ama bu konu barajla ilgili değildir.?

HARÇLARIN KALDIRILMASI

YÖK Başkanı, harçların kaldırılması konusuyla ilgili bir soru üzerine ?Harçların kaldırılması konusu tartışılan bir konuydu. Biz de bu konunun gündeme gelmesinden mutlu olduk. Maliye Bakanlığı bu konu üzerinde çalışma yapıyordur. Önümüzdeki yıla yetişip yetişmeyeceği konusunda bilgim yok? dedi.

?ÖĞRENCİ TÖRENDE HOCASININ YERİNE OTURABİLECEK?

Yapılan düzenlemelerle üniversitede verilen cezaları hafiflettiklerini ifade eden Çetinsaya, ?Demokratikleşme, yargı paketleri ışığında ağır cezaları hafiflettik. Törenlerde öğretim üyelerinin yerine oturmaya ceza vardı, bunu kaldırdık. Öğrenciler artık ceza almadan oturabilecek. Bildiri dağıtmak ceza olmaktan çıkarıldı. İdeali yakaladığımız tam olarak söylenemez. 12 Eylül ve 28 Şubat sonrası kurulan birimler kaldırıldı. Asıl değişiklik 2547 Nolu Yasa'nın kaldırılmasıyla olacak.?

KİMSE ÖĞRENCİLİKTEN ATILMAYACAK

Okuldan atılma cezasının artık olmadığını vurgulayan Çetinsaya, şöyle konuştu: ?Türkiye?de birçok öğrenci affı yaşandı. Okuldan, öğrencilikten çıkarılma cezası vardı. Çok ağır ceza olmadığı sürece okuldan çıkarılma cezası artık yok. Çok ağır ceza olduğunda ise kendi okulundan çıkarılabiliyor ama başka bir okulda devam edebiliyor.?

TUTUKLU ÖĞRENCİLER

Tutuklu öğrencilerin daha çok sınavlara girebilme konusunda kendilerine başvurduğunu söyleyen Prof. Dr. Çetinsaya, ?Biz de bu taleplere olumlu yaklaşıyoruz? dedi.

?FEN-EDEBİYAT MEZUNLARINA ÖĞRETMENLİK KALMAYACAK?

Fen-edebiyat mezunlarına formasyon hakkı konusundaki çalışmaların devam ettiğini hatırlatan Çetinsaya, şöyle konuştu: ?Bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor. Biz bu konuda ara bir karar aldık. Fen-edebiyat fakültesi mezunları mağdur olmayacak. Fen-edebiyat fakültesini tercih edecek adaylar varsa, bundan vazgeçmesinler. Öğretmenlik kalkmıyor.?

?TWEET BOMBARDIMANINA DEVAM ETSİNLER?

Sosyal medya üzerinde kendisine yazan öğrencilerin tümüne cevap verememekten yakınan Gökhan Çetinsaya, ?Öğrencilere daha önce 'Yumurta atmayın tweet atın' demiştim. Öğrenciler e-mail ve tweet bombardımanına devam etsinler? dedi.

?REKTÖRLÜK SEÇİMİ ZARAR VERİYOR?

Gökan Çetinsaya, rektör atamaları konusundaki bir soruyu şöyle cevapladı: ?Rektörlük seçimleri tartışılan konulardan biridir. Bunu çok yoğun bir şekilde tartışıyoruz. Düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Seçimin zarar verdiğini düşünüyoruz. Seçimin olmaması da tartışılıyor.?

ADAYLARA ÖNERİLER

Çetinsaya, tercih yapacak üniversite adayları için son tavsiyelerde bulundu: ?Adaylar, baraj düşecek mi düşmeyecek mi tartışmalarını düşünmeden tercihlerini yapsınlar. Ek yerleştirme düşünmeyip tercihlerini özgürce yapsınlar. Kendi istedikleri, gönüllerindeki bölümü tercih etsinler. Uzmanlar, kendi beklentilerinin üzerindeki yerleri de yazabileceklerini söylüyorlar."

Kaynak:

http://www.ntvmsnbc.com/id/25371010


Tarık DURAK
Kapalı
02 Ağustos 2012 17:20

'Baraj puanı gelecek yıl için tartışılabilir'

2 Ağustos 2012 Perşembe 16:20

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, baraj puanının düşürülmesi konusunun gelecek yıl için tartışılabileceğini söyledi

Gökhan Çetinsaya, üniversitelerin öğretim üyesi ihtiyacını karşılamak üzere uygulanan Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamında, 2 bin 272 kadroya gerçekleştirilen atamalarda gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı.

Çetinsaya, baraj puanının düşürülmesi tartışmaları ile ilgili, ?Şu an için böyle bir konu gündemimizde yok.Yaptığımız incelemeler kamuoyundaki bilgileri doğrulamıyor. Geçen sene ile kıyaslandığında ufak bir farklılık oluşuyor. O bakımdan şu anda böyle bir konu gündemimizde yok.? dedi.

Baraj puanının gelecek yıl düşürülmesinin söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine ise Çetinsaya, ?Genel Kurul kararı olduğu için önce Genel Kurul?un toplanması burada görüşülmesi lazım. Bu konuyu gelecek yıl için tabi ki tartışabiliriz.? diye konuştu.

?SONBAHARDA ÖĞRETİM ÜYELERİNE ÖZLÜK HAKLARI KONUSUNDA MÜJDE VERECEĞİZ?

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile gerçekleştirdikleri görüşmenin hatırlatılarak, harçlarla ilgili çalışmanın ne aşamaya geldiğinin sorulması üzerine Çetinsaya, ?Harçlar konusu bizim görüş bildirdiğimiz ama asıl olarak Maliye Bakanlığı ve hükümetimiz tarafından yürütülen bir konu. Ayrıntılarına vakıf değilim.? şeklinde konuştu.

Çetinsaya, Maliye Bakanı ile gerçekleştirdiği görüşmede önemli konulardan birisinin de öğretim üyelerinin özlük haklarının iyileştirilmesi olduğunu kaydetti. Çetinsaya, ?Bu konuda da önemli bir görüşme yaptık, zannederim öğretim üyesi arkadaşlarımıza bu sonbahar da ücretler konusunda güzel bir müjde vereceğiz.? diye konuştu.

?BELLİ ALANLARDA TEKELLEŞME YARATMAYACAK BİR SİSTEM ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ?

Formasyon konusunda bir soru üzerine Çetinsaya, şunları dile getirdi: ?Nisan ayında geçici bir karar almıştık. Alan fakülteleri için formasyonu bir süre durdurmuştuk fakat mevcut öğrenciler bundan etkilenmeyecekti. Şimdi yeni bir çalışma yapılıyor. Ama bu bizim tek başına yaptığımız bir çalışma değil. Nihai model oraya çıkınca ayrıntılarını daha güzel anlayacağız ama başta Fen Edebiyat Fakülteleri olmak üzere alan fakültelerinde mağdur etmeyecek, onları da sistemin içine katacak, belli alanlarda tekelleşme yaratmayacak bir sistem üzerinde çalışmalar bütün hızıyla devam ediyor.?

Yükseköğretimin yeniden yapılandırılması ile ilgili yasa çalışmaları hakkında da bilgi veren Çetinsaya, ?Şu anda yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Amacımız 1 Eylül?e kadar bu çalışmaları tamamlamak Ardından bütün paydaşlarımızla görüşlerimizi tartışmak, onların görüşlerini almak, sonbaharda da ilgili otoritelere sunmak? ifadelerini kullandı.

Kaynak:

http://haber10.com/haber/291224/


nemıkersöz
Aday Memur
04 Ağustos 2012 12:40

http://www.memurlar.net/haber/266738/

lisans tamamlama zaten varmış arkadaşlar. hayırlı olsun. dgs diye sınavla oluyormuş.


baymemur63
Memur
04 Ağustos 2012 17:11

dgs sınavına girin.alışmışsınız bedavaya, yok tarım lisans tamamlamamıymış devlettin ne faydası var bu işte,suç sizde değil bu idarecilerde çoğu bir şey bilmiyor.tarım bölümünü bitirenlerin bir çoğunun üst öğrenimi değil, aldıkları para helal değil


Tarık DURAK
Kapalı
06 Ağustos 2012 12:44

Saküstünde damsağan vur beline kazmayı..... Hemde ikitane


pusulasız
Şube Müdürü
08 Ağustos 2012 14:06

Beyni bedavaya dağıtsalarda su temiz sayfayı bari kirletmeseniz burda 2 milyon insanı ilgilendiren bir mücadele var adam 4-5 cümleyle herseyi cözüyor adamsın be senin aldığın para helal adamın dibisin be ...


Tarık DURAK
Kapalı
09 Ağustos 2012 18:29

Üniversite sistemi değişiyor

Sanayi Bakanı Nihat Ergün, 2014 sonuna kadar üniversiteye giriş sisteminin değişeceğini açıkladı...

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapılandırılacağını belirterek, ''Amacımız üniversiteye giriş sistemiyle öğrenci neyi biliyor bunu ölçmek değil, aslında lise düzeyinde almış olduğu temel yetkinlikleri ölçmeye ağırlık veren bir sistem'' dedi.

Ergün, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısıyla, dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında gerçekleştirilen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) kararlarını açıkladı.

Ergün, şunları kaydetti:

''Dün ki kararlardan en önemlisi, üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapılandırılmasıdır. Üniversiteye giriş sistemi yeniden yapılandırılacak. Eğitim alanındaki atılan diğer adımların daha iyi sonuç vermesi için mevcut üniversiteye giriş sisteminde köklü bazı değişiklikler yapılması gerekiyor. Çünkü üniversiteye giriş sistemi lise ve ilköğretimi şekillendiriyor. Orada doğru bir tespit, yeni bir yapılanma ile alttaki atılan adımların da etkili ve kalıcı olması sağlanmış olacak.

2014 yılı sonunda bu yeni sistemin devreye girmesi hedefleniyor. 2014 sonuna kadar TÜBİTAK, Talim Terbiye Kurulu, YÖK, ÖSYM, Milli Eğitim Bakanlığı, üniversiteler birçok bilimsel çalışma yapacak ama işin özü şudur. Belki bugün TOEFL sınavları gibi yapılan sınavlar var. Bunlar, senede bir kere yapılan sınavlar değil. Belli periyotlarda yapılan ve siz istediğiniz zaman bunlara giriyorsunuz ve hangisinden en yüksek puanı aldıysanız ona göre bir tercih yapıyorsunuz. Bu, insanı rahatlatan, strese sokmayan... Daha çok seçenek sunan yapılar var, dünyada uygulanan modeller var. İlla o model, bu model...

Ben örnek vermek için bunları söyledim. Bu örnekler de dikkate alınarak, amacımız, üniversiteye giriş sistemiyle öğrenci neyi biliyor bunu ölçmek değil, aslında lise düzeyinde almış olduğu temel yetkinlikleri ölçmeye ağırlık veren bir sistem. Daha çok bunu ölçen ve daha rahat bir sistem kurgulamaktır. Bu karar, başlı başına önemli bir karardır. Bu çalışma ile yeni sistem 2014 yılı sonuna kadar tamamlanmış olacaktır.''

Kişilerin temel birtakım yetkinliklere sahip olmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Ergün, şimdi eğitim sisteminde önceliğin bilgiden ziyade temel değerlere, temel yetkinliklere verildiğini, onun üzerine bilginin inşa edildiğini söyledi.

Bakan Ergün, dün gerçekleştirilen BTYK'da alınan birinci kararın, eğitim ve öğretim sisteminin niteliğini artırmak için mevcut durumun tespitine yönelik bilimsel çalışmalar yapmak olduğunu belirterek, ''Eğitim sisteminin tüm unsurlarıyla resmi çekilecek. Ortaya çıkan manzara, diğer ülkelerle ve ve bizim hedeflerimizle kıyaslanacak. Sonra eğitim sistemi temel değerleri veren, temel yetkinlikleri kazandıran ve o bilgileri bu temel değerler ve yetkinlikler çerçevesinde kullanma fırsatı sunan bir şekle dönüştürülecek'' diye konuştu.

''Dersler, video ortamında öğrencilere sunulacak''

Bakan Ergün, ikinci kararın ise TÜBİTAK'ın Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte gerçekleştireceği eğitim müfredatına uygun, dijital içerikler hazırlanması olduğunu bildirdi. Bu içeriklerde videolar, ses dosyaları ve interaktif ortamlarla desteklenmiş Z kitaplar (zenginleştirilmiş kitap) hazırlanacağını anlatan Ergün, bu kitaplara paralel, Türkiye'nin en iyi öğretmenleri tarafından verilen derslerin, video ortamında öğrencilere sunulacağını ifade etti.

''Bu yöntemlerle, Ağrı'daki bir çocukla Ankara'nın, İstanbul'un en iyi okulundaki çocuk, Van'daki bir çocuk, devlet okulundaki, köy okulundaki bir çocuk, bu bilgilere ulaşmak, Türkiye'nin en iyi öğretmenlerinden, en iyi içeriklerle ders alma imkanına sahip olacak. Bütün öğrenciler için tam bir fırsat eşitliği sunun bir altyapı oluşturuluyor'' diyen Ergün, TÜBİTAK'ın yayınlarının da dijital ortama taşınacağını, öğrencilere bu yayınlardan ücretsiz istifade etme olanağının getirildiğini söyledi.

''Üniversite öğrencileri için fırsat eşitliği sağlanmış olacak''

Üçüncü kararın ise üniversite öğrencilerine yönelik olduğunu belirten Ergün, şunları kaydetti:

''Aynı ders içerikleri, lisans düzeyinde üniversite öğrencileri için de hazırlanacak, YÖK'le işbirliği yaparak. Türkiye'nin en iyi hocalarından her ders, en etkili bir şekilde verilecek ve tüm öğrenciler, isterseniz Hakkari Üniversitesi'nde okuyun, isterseniz Boğaziçi Üniversitesi'nde okuyun, Bilkent Üniversitesi'nde okuyun. 'ODTÜ'deki şu hocadan şu dersi alabilseydim ne iyi olurdu' demeyecek öğrenci. O dersi, o hocadan alabilme imkanına sahip olacak. Üniversite öğrencilerimiz için de muhteşem bir fırsat eşitliği imkanı böylece doğmuş olacak.''

''Birçok öğrenci kendini ifade edebilme yeteneğine sahip değil''

Bakan Ergün, bireyin sahip olması gereken temel nitelikleri arasında kendini ifade edebilme, analitik düşünme, birlikte sorun çözme, yenilikçi projeler üretebilme gibi özellikler bulunduğunu belirterek, ''Çocuklarımızın bu temel nitelikleri etkin bir şekilde kazanmaları için eğitim programlarında revizyon yapılacak ve ders içerikleri buna göre hazırlanacak'' dedi.

Bazen, televizyonlardaki tartışma programlarındaki üniversite öğrencilerinin performanslarına dikkat ettiğini belirten Ergün, ''Kendini ifade edebilme yeteneğinin çok zayıf olduğunu görüyorum. Birçok öğrenci kendini ifade edebilme yeteneğine sahip değil'' diye konuştu.

''Türkiye'de dil eğitimin modeli değişecek''

Dil eğitimi konusunda da bir karar alındığını anlatan Ergün, Türkiye'nin bu konuda sıkıntılı bir ülke olduğunu söyledi.

Çocukların çok temel şeyleri bile konuşamadığına veya anlayamadığına dikkati çeken Ergün, ''Niye böyle oluyor, bunu araştırıyoruz ve cevabını da buluyoruz. Dil eğitimini gramer ve kelime ezberleme çizgisi dışına çıkarmamız, daha pratik, hayatın içinden, gerekirse animasyonlarla desteklenen bir dil eğitimi anlayışına dönüştürmemiz gerekiyor. Kararlardan birisi bu. Türkiye'de dil eğitimin modeli değişecek ve alternatif eğitim modelleri tasarlanacak'' dedi.

''Temel kıstas milli öncelikler ve sektörel ihtiyaçlar olacak''

Bakan Ergün, diğer bir kararın ise yurt dışında lisansüstü eğitim alan öğrencilerle ilgili olduğunu bildirdi.

Yurt dışında lisansüstü eğitim desteği alan öğrencilere yönelik programların yeniden yapılandırılacağını anlatan Ergün, bundan sonra milli öncelikler ve sektörel ihtiyaçların temel kıstas olarak ele alınacağını kaydetti.

''Her yıl bilim fuarları düzenlenecek''

Gençlerin bilime ve teknolojiye olan ilişkilerini canlı tutabilmek için geçen BTYK'da bilim merkezleri kurma kararının alındığını hatırlatan Ergün, o kararla ilgili adımların atılmaya başlandığını söyledi.

Ergün, şimdi ise ilk ve orta öğretim öğrencileri için her yıl bilim fuarlarının düzenlenmesi kararının alındığını, bu sayede öğrencilerin, gerçekleştirdikleri projeleri başkalarına sunma kabiliyeti kazanacaklarını ifade etti.

Kaynak:

http://gundem.bugun.com.tr/universite-sistemi-degisiyor-201431-haberi.aspx


Tarık DURAK
Kapalı
11 Ağustos 2012 09:15

Yabancı üniversiteler Türkleri 'Avrupalı' indirimiyle tavlıyor

21 Temmuz 2012 08:51

--------------------------------------------------------------------------------

Gelirleri azalan Avrupa'daki üniversiteler, başta Türkler olmak üzere yabancı öğrencilerin peşine düştü. Fiyat donduran, özel indirim ve promosyon yapan Avrupa'daki birçok üniversite, Türk öğrencileri kaçırmamak için onlara da AB üyesi ülkelerin öğrencilerine özel olarak yaptıkları yüzde 50'ye varan indirimi uyguluyor

Aylin LÖLE

Avrupa'daki kriz Türk öğrencilere yaradı. Yabancı öğrenci peşine düşen yurtdışındaki üniversiteler 'Avrupa Birliği' üyesi ülkelerin öğrencilerine yaptığı özel indirimi şimdi de Türk öğrencilere yapıyor. Sadece Türkiye'de değil yurtdışında da üniversiteler için hareketli günler başlarken, kimisi burslarla, kimisi indirimlerle öğrencilerin ilk tercihi olmak için yarışıyor. UNESCO verilerine göre dünya genelinde 3 milyon öğrencinin kendi ülkesi dışında başka bir ülkede eğitim gördüğünü hatırlatan Oxford House Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Genel Koordinatörü Deniz Akar, yurtdışında eğitim gören Türk öğrenci sayısının ise yılda 100 bin kişiyi bulduğunu belirtti. Akar, şöyle devam etti: Avrupa ülkeleri son yılların en derin ekonomik krizini yaşıyor. Özellikle İrlanda, Yunanistan, İspanya gibi ülkeler başta olmak üzere, krizden diğer Avrupa ülkeleri de nasibini aldı. Krizin etkisi eğitim sektöründe de kendini gösteriyor. Üniversiteler kendi öğrencisini de uluslararası öğrenci statüsünde değerlendirmeye başlarken, yabancı öğrenci programlarında ise indirimler uygulanıyor. İndirim uygulamayan okullar ise fiyat donduruyor. Krizle baş etmenin bir diğer çözümü ise yabancı öğrenci sayısını artırmak. Yaşanan krizin de etkisiyle Türk eğitim pazarının önemi daha çok artıyor. Okullar, Türkiye'den öğrenci almak için farklı kampanya ve promosyonlar uyguluyor.'

AVUSTURYA ALMANYA ÜCRETSİZ

ARMADA Grandee Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Eğitim Programları Koordinatörü Pelin Oğuz Erşan Almanya ve Avusturya'nın eğitim sistemlerinin, üniversite ve yaşam masraflarının birbiri ile benzerlik gösterdiğini söylüyor. Her iki ülkeye de LYS sonucuna göre öğrenci yerleştiriliyor. Bu 2 ülkede okumak için öğrencinin Türkiye'deki LYS sınavı sonunda 4 yıllık özel, vakıf veya devlet üniversitelerinden birine yerleşmiş olması gerekiyor. Türkiye'de herhangi bir özel, vakıf ya da devlet üniversitesinde 4 yıllık bir bölümde okumaya hak kazanmış öğrenciler kayıtlarını kolaylıkla Almanya'da veya Avusturya'da bir üniversiteye aldırabiliyor. Almanya ve Avusturya'da eğitim ücretsiz. Okulların sadece yıllık harçları var. Almanya'da harç ücretleri 100-500 euro arasında değişiyor. Avusturya'da ise yıllık harç ücreti 760 euro civarında. Bu yıl Avusturya üniversitelerine son başvuru tarihi 4 Eylül.

YÜZDE 50 DAHA UCUZA OKUYACAKLAR

Üniversite sınav sonuçlarının açıklanmasının yaklaştığı şu günlerde yurtdışındaki üniversitelerin Türkiye'de yapılan Yurtdışı Üniversite Tercih ve Kayıt Günleri'ne büyük ilgi gösterdiğini belirten Akar, 'Yurtdışındaki üniversitelerde öğrenciler genel olarak 3 kategoride değerlendirilir. O ülkenin kendi vatandaşları, AB öğrencileri ve uluslararası öğrenciler. Türk öğrenciler uluslararası öğrenci statüsünde değerlendirilir. Hem Türkiye'den öğrenci çekmek hem de ekonomik krizin etkisiyle bazı okullar ise Türk öğrencileri direkt olarak AB vatandaşı olarak değerlendiriyor. Bu öğrenciler uluslararası öğrencilere oranla yüzde 50 indirimli eğitim görüyor. Türk öğrencilerin de bu kategoride değerlendirilmesi onların yüzde 10- 50 arasında indirimlerden yararlanmasını sağlıyor. Örneğin Kensington College of Business özel bir anlaşma ile Türk öğrencileri AB vatandaşı statüsünde değerlendiriyor. London School of Business LLM ve MBA programlarındaki uygun fiyatlarıyla Türk öğrencilere özel promosyon uyguluyor' dedi.

Yıllık 3 bin 500 euroya sınavsız üniversite var!

Üniversite adayları Polonya ve Macaristan'da bir üniversiteye yerleşebilmek için sadece lise diploması ile istediği bölüme başvuru yapabiliyor. Armada Grandee Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı Eğitim Programları Koordinatörü Pelin Oğuz Erşan'ın verdiği bilgiye göre; Polonya Üniversitelerine son başvuru tarihi 10 Eylül 2012. Her iki ülkeye de sınavsız öğrenci yerleştiriliyor. Eğitim dili her 2 ülkede de İngilizce . Polonya'da 1 yıllık üniversite eğitim ücreti ortalama 3 bin 500 euro. Macaristan'da da lisans eğitiminin yıllık ortalama bedeli 3 bin 500 euro. Tıp, dişçilik, eczacılık gibi bölümlerde lisans eğitim ücreti ise yıllık ortalama 9 bin 550 euro'ya kadar çıkıyor.

Kaynak:

http://www.memurlar.net/haber/260639


hukbey
Şef
14 Ağustos 2012 10:52

herkese merhaba....

uzun zaman oldu yazmayalı. artık bu konu ile ilgili bir büyük beklentim olmayıp , küçük bir BELEŞ diploma HAYALİMDEN başka bişi kalmadı..:):):)

ha bu arada :söz o BELEŞ DİPLOMAYI aldığım gün gelip adımı ya ORABANJ YADA NEMİKERSÖZ yapcam ... :)

küçük şeyler bunlar takılmayın. sorsanız orabanjın ilacını bilmez :)

tekniker mühendis kavgasıda faydasız... yani hele piyasada bu kadar tip varken bence gereksiz..

tarıkcım formundasın yine. tebrik ediyorum...

arada mail atıp bilgi edinmeye sorular soruyorum ama gelen cevapların 1 yıl öncekinden hiçbir farkı yok...

değişen gelişen hiçbir şey yok... kafalar hala aynı, hala kısır çekişmeler hala kısırdöngü.. bindik bi alamete gidiyoruz kıyamete...

aranızda yüksek tekniker olarak :):):) ya dala geçmeyeyim ayıp olur, onlar kadar küçülmeyeyim diyorum ama inanın duramıyorum...

:):)

ilkokulu yüksek derece ile bitirdim.. ortaokulda o kadar iyidim ki bizim okulun adını ortadan iyi ye çevirdiler :) lisede yüksek diploma aldım. bana dedilerki sen teknisyen oldun hadi iş başı... bende YÜKSEK memur olarak göreve başladım. görev hayatım boyunca 6 tane MYO nun bahçesinde top oynamışlığım, iki üniversitede konsere katılmışlığımki biri YÜKSEK KONSERDİ... 8 tane yüksek lisans yapan arkadaşla halı saha maçım, 3 yar. doç la okey oynamışlığım, 2 dr la muhabbet edip hatta yüksek bir yerde çay içmişliğim birde bir profösöre dolmuşta kalkıp yer vermişliğim vardır. SIRF ONA YÜKSEKTEN BAKAYIM diye...

bir cvp yazan olsada biraz daha döktürsemm...

hepinize saygılarımı sunuyorum...


hukbey
Şef
14 Ağustos 2012 11:06

bu arada bunları yaparken yani bir myo için 2 yıl bir lisans eğitimi için 4 yıl olmak üzere insanın çalışırken bunları bitirmesi için en az bu kadar süre İŞE GİTMEDEN MAAŞ ALMASI LAZIM...

örneğin (gerçek kişiler ve kurumlarla uzaktan yakından ilgisi yoktur) mesleğe başladıktan sonra kurum amirinden izin alıp 2 yıllık MYO bitirsem ardından bir tane de başka bir MYO bitirsem ama öle BELEŞ açıköğretim değil , böyle okula her gün gidip gelsem.. sonra süper zekamla 4 matematik 4 fen 20 tane türkçe yapıp herhangi bir lise öğrencisinin elinin tersiyle ittiği ziraat fakültelerinden birini kazansam; gidip 4 yılda orda hafta içi mesai saatlerinde okulama gidip gelsem ve HAKKIMLA alsam diplomalarımı... ve bunlar için toplamda 8 yılın 8 ayını yani 64 ay işe gitmeden yada az giderek HHAKKIM OLAN diplomlara sahip olsam.

emin olun yapacağım ilk iş gelip burda size BELEŞ DİPLOMA PEŞİNDESİNİZ diye çatmak olacaktır... :)


Tarık DURAK
Kapalı
15 Ağustos 2012 22:39

Sınavsız üniversite dönemi başlıyor

15 Ağustos 2012 07:38

--------------------------------------------------------------------------------

İstanbul Üniversitesi, hayalini kurduğunuz, ancak çeşitli sebeplerle eğitimini alamadığınız bir bölümü sınavsız "ikinci üniversite" ile okuma imkânı başlatıyor

Halen dört yıllık bir yükseköğretim programında okumakta olan öğrenciler veya bu programlardan mezun olmuş kişiler, üniversite sınavına girme zorunluluğu olmadan ikinci üniversiteyi okuyabilecek. 2010 yılında kurulan İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, 2012 yılında 6 farklı lisans programında ikinci üniversite okuma fırsatı sunuyor. Bu hizmet için adaylardan yılda 370 TL ücret alınıyor. Yaşam boyu eğitimin önemine dikkat çeken İ.Ü. Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, üniversitede istediği bölümü okuyamayan ya da ikinci bir uzmanlık alanına sahip olmak isteyen kişilerin bu fırsatı değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Söylet, Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi bünyesinde bu yıl öğrenci alınacak olan 4 yıllık bölümlerin Coğrafya, Felsefe, İşletme, İktisat, Sosyoloji ve Tarih olduğunu kaydetti. Bu bölümlerde ikinci üniversite okuyacak kişiler için kontenjan sınırlaması olmadığını da söyleyen Söylet, bu sayede dileyen herkesin kolaylıkla kayıt yaptırabileceğinin altını çizdi. Türkiye'nin neresinde olunursa, olunsun İstanbul Üniversitesi standartlarında eğitim alma imkânına ve mezun olma şansına sahip olunabileceğinin altını çizen Pof. Dr. Söylet, "Öğrenciler geleceklerini ikinci üniversite olanaklarıyla şekillendirebilecekler, zaman ve mekândan bağımsız olarak eğitim almanın kolaylıklarını yaşayabilecekler" dedi.

İKİNCİ ÜNİVERSİTE NEDİR?

Halen herhangi bir yükseköğretim kurumunun lisans (4 yıllık) programlarında eğitimine devam etmekte olan öğrenciler ile bu programlardan mezun olan öğrenciler, açık öğretim sistemi ile yürütülmekte olan programlara, mevcut okudukları veya mezun oldukları programlardan farklı olmak kaydıyla, kayıt yaptırarak, öğrenimlerine devam edebilecek. Belirtilen şartları sağlayan öğrenci ve mezunlara ikinci bir yüksekokul okuma şansı veren bu sistem, ikinci üniversite olarak tanımlanıyor.

ÜNİVERSİTEYE KİMLER BAŞVURABİLİR?

İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Yusuf Özoğlu, başvuru yapılabilmesi için gerekli olan niteliklerden bazılarını şöyle sıraladı:

Örgün öğretimin herhangi bir programına ÖSYM tarafından yerleştirilenler ile bu programlardan mezun durumda olanlar.

ÖSYM'nin Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nda yer alan KKTC'deki üniversitelerde okuyan öğrenciler ya da mezun durumda olanlar.

Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarına yerleştirilen yabancı uyruklu öğrenciler.

Yurtdışı yükseköğretim kurumlarını bitirerek YÖK'ten denklik belgesi alanlar.

Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi ile Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi'nde halen öğrenim görmekte olanlar ile buradan mezun olan öğrenciler.

Kaynak:

http://www.memurlar.net/haber/271807/

Beleş diploma veriyorlarda daha teknikerlere değil canavarotu


Tarık DURAK
Kapalı
16 Ağustos 2012 12:51

Bölgemizin yükselen değeri Avrasya Üniversitesi Rektörlüğündeydik

Şube Başkanımız Orhan BAKİ, Yönetim Kurulu Üyelerimiz Ömer SÖYLEMEZ, Yakup SARI, Ayşe DEMİR ve Sadık Yılmaz BULUT?tan oluşan heyetimizi, makamında kabul eden Rektör Prof. Dr. Sami KARADENİZ?le durum değerlendirilmesi yapıldı.

Yapılan görüşmede teknikerlerin bugünü ve yarını masaya yatırıldı. Tekniker yetiştirme misyonunu üstlenen MYO?nın, endüstri ve sanayimizin temel ihtiyacı olana nitelikli işgücünü karşılamadaki önemi üzerinde duruldu. Üniversitelerin sadece öğrenci yetiştiren birimler olmaktan kurtularak, mezun ettikleri öğrencilerin iş dünyasındaki ederi, üstlenebilecekleri görev, yetki sorumlulukların düzenlenmesinde de paydaş olarak yer almaları konusunda görüş birliğine varıldı.

Şube Başkanımız Orhan BAKİ; ?Acil el atılması gereken sorun teknikerlerin eğitim yöntemi değil, görev yetki ve sorumluluklarının belli olmamasıdır. Bu durum devam ettiği sürece, mesleki eğitim istenen düzeye ulaşamayacaktır. Ulusal eğitim politikamızda öngörülen en kısa sürede %65 mesleki eğitim hedefi hayal olacaktır. İş dünyası, piyasa gerçekleri ve maalesef yasal düzenlemeler, Meslek Yüksek Okullarının kazandırdığı bilgi ve deneyimi yok saymaktadır. Teknikerlerin, eğitim aldıkları alanda bireysel iş yapma, işverenin yanında çalışma veya Kamu Kurumlarınca istihdam edilme şansları hemen-hemen hiç yoktur. Arkadaşlarımız, ilgisiz, alakasız işlerde komik ücretlerle yetinmek zorunda bırakılmaktadır.

Bu durum bizleri yeni arayışlara yöneltmekte, lisans tamamlama isteği ön plana çıkmaktadır. Gelişmiş ülkelerde kişinin eğitim isteği, devletin bütün kurumlarınca desteklenirken, biz de aynı yaklaşım söz konusu değildir. MYO mezunlarının lisans tamamla koşulları her geçen gün ağırlaştırılmakta bir nevi engellenmektedir.

Biz ayrıcalık istemiyoruz. İdari branşlara uygulanan lisans tamamlama yollarının, teknik branşlara da uygulanmasını istiyoruz.

Teknikerlerin lisans tamamlamaları için tek yol olan ve adet yerini bulsun diye uygulanan DKS kaldırılmalıdır. Ya da alternatif yollardan birisi olarak yapılmalı, ayrılan kontenjanlar en ez %25 olmalıdır.

İmzaladığımız Bologna Süreci, Lizbon Kriterleri gibi bağlayıcı anlaşmaların yanında, Avrupa Birliği Uyum Yasaları Çerçevesinde birçok düzenleyici sözleşme, kişilerin okuma isteğine yöneliktir. Ülke olarak bunları imzalamanın, katılıyoruz demenin, çözüm olmadığını görüyoruz. Bir an önce uygulanmasını talep ediyoruz.? Diyerek, Teknikerler Birliği Genel Merkezince hazırlanan dosyayı kendilerine takdim etti.

Yaptığı gerçekçi değerlendirmeler, sorunlara yaklaşımı ve çözüm önerileriyle heyetimizin de takdirini kazanan, Rektör Sami KARADENİZ; ?Bizim mezunlarımızın, iş dünyasında asgari ücretle çalışması değil, çalışma teklifiyle karşılaşması durumunda bile eğitim kurumu olarak kendimizi sorgulamamız gerekir? diyerek yaklaşımını ortaya koydu.

Bünyemizdeki MYO?nda Tekniker yetiştirme aşamasındayken, Teknikerler Birliği aracılığıyla 1.elden bilgilendirilmemiz bizim için çok önemlidir. Teknikerlerin gelecekte üstlenecekleri misyon, bugünkünden çok daha üst düzeyde olacaktır. Yasa ve yönetmeliklerle çözülecek sorunlarınızın çözümü sadece sizleri değil tüm paydaşları rahatlatacaktır. Ülkemizin etkin kesimlerinde ve kamuoyunda bilinirliliğinizin yeteri kadar olmadığı görüntüsü var. Çalışmalarınızı takdirle karşılıyorum.

Avrasya Üniversitesi olarak, statünüzün netleştirilmesi ve lisans tamamlama konularında ortak projeler hayata geçirebiliriz. Oluşturacağımız bir çalışma grubu ile ilk adımı atalım. Zaman içerisinde, Avrupa Birliği Ülkelerinde uygulanan tüm eğitim yöntemlerini uygulamalıyız. AET üyesi ülkelerde, teknikerlerin iş dünyasındaki yeri ve eğitim imkanları neyse, biz de birebir aynısını sağlamakla yükümlüyüz. Hareket noktamız, ölçümüz ve çalışmalarımız bu yaklaşım doğrultusunda olmalıdır.? diyerek sunduğumuz dosyadaki taleplerimizle birebir örtüşen açıklamalarda bulundu.

Sayın Rektörümüzün bakış açısı, bizleri son derece mutlu etti ve gelecek için umutlandırdı. Teknikerlerin AET Ülkelerindeki durumunu özetleyen bir raporu hazırlayarak kendilerine sunmak ve üzerinde çalışmak üzere sözleşerek ayrıldık.

Her aşamada kapılarının bizlere açık olduğunu, beraber çalışmak ve iş üretmekle ülkemizin geleceğine koyacağımız katkının artacağını vurgulayarak bizleri uğurladı.

Kaynak:

http://www.trabzontekniker.org.tr/Haberler.asp?haber=devam&id=35

Toplam 2912 mesaj
«8990919293949596979899100»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi