Sevgili kaderdaşlar, bir kurumun Halkla İlişkiler birimine atandım. 8 kişilik halkla ilişkiler biriminde "tek devlet memuru'' benim, aynı zamanda tek "halkla ilişkiler mezunu"da. Sistem nasıl işlemiş, dayısı olan gelmiş yerleşmiş zamanında. Ne belge ne diploma ne sınav sorulmuş. Ne mezunu olduğunun bile önemi yok. Lise mezunu adamın biri senin amirin olabilir ne yazık ki.
Ayrıca; en saçma işlerden biri de kuruma bir atama yapılması için buradaki o hakkıyla atanan(!) malum şahsın Dpb'den eleman talep edecek olması. Ya da bir tanıdığını getirebilir;) Anlayacağınız o ki; en büyük sıkıntı buradaki amire verilen yetki. Ya arkadaş benim binlerce iletişim mezunu arkadaşım atama beklerken sen ne diye elin adamını(gram hak etmemiş) getirip üstüne bir de en iyi pozisyona koyuyorsun? Suçlu kim diye düşünüyorum fakat hemen "Erdoğan" cevabını vermeyin lütfen! Şu şöyle yapsaydı bu böyle yapsaydı değil, biz bir şeyler yapacağız ve bu artık değişecek.
Ben sadece bu birimden bahsediyorum fakat siz bunu tüm Türkiye olarak nitelendirin çünkü pek fark olduğunu sanmıyorum. Nasıl ki Trt'de iletişimci bulamıyorsak diğer birimler de dahil çoğu yerde işin ehli görevin başına getirilmiyor malesef.
Bu bahsettiğim durum çok öncesinden beridir böyleymiş, 15 yıllık, 20 yıllık adamların çoğu bu şekilde yerleşmişler kurumlara. E tabi atamayla gelenler de var haklarını yemeyelim ama ben bu kadarını hiç beklemiyordum şahsen.
Kimse umudunu kaybetmesin lütfen, biz bir olursak, beraber olursak inşallah bu düzeni değiştirebiliriz.
Siyasi cevaplar verilmesin lütfen, her telden adam yerleşmiş şucu bucu diye bir şey yok yani.
Ayrıca; lütfen "kurum adı" ifşa edilmesin. Merak eden arkadaşlar özelden sorarsa öğrenebilir.
Sevgili kaderdaşlar, bir kurumun Halkla İlişkiler birimine atandım. 8 kişilik halkla ilişkiler biriminde "tek devlet memuru'' benim, aynı zamanda tek "halkla ilişkiler mezunu"da. Sistem nasıl işlemiş, dayısı olan gelmiş yerleşmiş zamanında. Ne belge ne diploma ne sınav sorulmuş. Ne mezunu olduğunun bile önemi yok. Lise mezunu adamın biri senin amirin olabilir ne yazık ki.
Ayrıca; en saçma işlerden biri de kuruma bir atama yapılması için buradaki o hakkıyla atanan(!) malum şahsın Dpb'den eleman talep edecek olması. Ya da bir tanıdığını getirebilir;) Anlayacağınız o ki; en büyük sıkıntı buradaki amire verilen yetki. Ya arkadaş benim binlerce iletişim mezunu arkadaşım atama beklerken sen ne diye elin adamını(gram hak etmemiş) getirip üstüne bir de en iyi pozisyona koyuyorsun? Suçlu kim diye düşünüyorum fakat hemen "Erdoğan" cevabını vermeyin lütfen! Şu şöyle yapsaydı bu böyle yapsaydı değil, biz bir şeyler yapacağız ve bu artık değişecek.
Ben sadece bu birimden bahsediyorum fakat siz bunu tüm Türkiye olarak nitelendirin çünkü pek fark olduğunu sanmıyorum. Nasıl ki Trt'de iletişimci bulamıyorsak diğer birimler de dahil çoğu yerde işin ehli görevin başına getirilmiyor malesef.
Bu bahsettiğim durum çok öncesinden beridir böyleymiş, 15 yıllık, 20 yıllık adamların çoğu bu şekilde yerleşmişler kurumlara. E tabi atamayla gelenler de var haklarını yemeyelim ama ben bu kadarını hiç beklemiyordum şahsen.
Kimse umudunu kaybetmesin lütfen, biz bir olursak, beraber olursak inşallah bu düzeni değiştirebiliriz.
Siyasi cevaplar verilmesin lütfen, her telden adam yerleşmiş şucu bucu diye bir şey yok yani.
Ayrıca; lütfen "kurum adı" ifşa edilmesin. Merak eden arkadaşlar özelden sorarsa öğrenebilir.