ALLAH BÜYÜKTÜR, ÖĞRETMEN LOBİSİNDEN DE!
Atanan öğretmen 30 bin başvuru 120 bin, her 4 kişiden biri atanıyor.
İşsiz iibfli sayısı kaç, DPT'de görünen açık kaç?
Vicdan bunun neresinde?
Bu kadar mı kalbimiz kurumuş bizim?
Siz değil misiniz "haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" diyen peygamberin ümmeti olan?
Ne oldu böyle bize? Emeklerimizin zayi edilmesi hobiniz oldu...
Kimimiz lise çağında başladı çalışarak okumaya, çoğumuz ise üniversiteyi çalışarak okudu. Kaç tane çocuk parası olmadığı için yürüyerek gitti yılın en soğuk günlerinde okula bileniniz var mı?
Neydi bizim suçumuz? Öğretmenlik okumamak mı? Allah aşkına biz her sene ortaya konan bütçeye de saygı duyduk ülkemizin refahı için atamaların azaltılmasına da. Ama bir şeye saygı duyamıyoruz, atamaların yüzde doksanının tek bir zümreye verilmesi bizim adalete olan inancımızı köreltiyor. Biz adalet istiyoruz. Atama paylarının vicdani olarak dağıtılmasını istiyoruz. Çok mu şey istiyoruz? Siyaseti karıştırmadan, ideolojik çukurlara girmeden biz sadece 85-90 arası puanlarla açıkta kalıp emeklerimiz zayi olmasın istiyoruz.
Bu yazı milyonlarca lisans mezununun, önlisans mezununun haykırışıdır, bu yazı yılların birikimidir, kimimiz çok sinirlenmiş çatacak yer arıyoruz, kimimiz sinirden gülüyor, kimimiz ise ağlıyor hıçkıra hıçkıra. Büyük çoğunluğumuz ise sessiz kalıp gözyaşlarımızı ve öfkemizi içimize akıtıyoruz. Çünkü hayallerimiz, geleceğimiz ve umutlarımız son yıllarda yapılan 540.000 öğretmen ataması içerisinde kaybolup gitti, gidiyor.
Kimimiz atandığımızda evlenecek, evli olanlarımız çocuk yapacak, çocuklu olanlarımız ise o çocuğa daha insancı ve rahat bir hayat kuracaktı. Hatta kimimiz yıllardır bizi sırtlamış yaşlı anamız ve babamızın yorulduğunu fark etmiş ve biraz da biz onları sırtımıza alacaktık.
Allah bizim emeklerimizin şahididir. Dersse çalıştık, soru ise çözdük, tekrar ise yaptık. Az uyuduk, hiç gezmedik, hiç televizyon izlemedik. "Biz sizin kaderinizi kendi çabanıza bağlı kıldık" ayetine sığınıp gecemizi gündüzümüze katıp ders çalıştık. Çoğumuz geçici işler yaparak yol parası ve kurs parasını ucu ucuna denkleştirdik, çoğu zaman öğle yemeği yemiyorduk yerine belki farklı bir yayının soru bankasını ya da deneme sınavını alırım diye, kantinden alışveriş yapmıyorduk mesela. Kalan parayla bir sonraki günü de kurtarıp ailemize daha az yük oluruz diye.
Bu yazı bir ideoloji veya siyasi görüş yazısı değildir. Ben ve biz sadece kamu personeli atamalarında dağılımın adaletini istiyoruz.
ALLAH BÜYÜKTÜR, ÖĞRETMEN LOBİSİNDEN DE!
Atanan öğretmen 30 bin başvuru 120 bin, her 4 kişiden biri atanıyor.
İşsiz iibfli sayısı kaç, DPT'de görünen açık kaç?
Vicdan bunun neresinde?
Bu kadar mı kalbimiz kurumuş bizim?
Siz değil misiniz "haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" diyen peygamberin ümmeti olan?
Ne oldu böyle bize? Emeklerimizin zayi edilmesi hobiniz oldu...
Kimimiz lise çağında başladı çalışarak okumaya, çoğumuz ise üniversiteyi çalışarak okudu. Kaç tane çocuk parası olmadığı için yürüyerek gitti yılın en soğuk günlerinde okula bileniniz var mı?
Neydi bizim suçumuz? Öğretmenlik okumamak mı? Allah aşkına biz her sene ortaya konan bütçeye de saygı duyduk ülkemizin refahı için atamaların azaltılmasına da. Ama bir şeye saygı duyamıyoruz, atamaların yüzde doksanının tek bir zümreye verilmesi bizim adalete olan inancımızı köreltiyor. Biz adalet istiyoruz. Atama paylarının vicdani olarak dağıtılmasını istiyoruz. Çok mu şey istiyoruz? Siyaseti karıştırmadan, ideolojik çukurlara girmeden biz sadece 85-90 arası puanlarla açıkta kalıp emeklerimiz zayi olmasın istiyoruz.
Bu yazı milyonlarca lisans mezununun, önlisans mezununun haykırışıdır, bu yazı yılların birikimidir, kimimiz çok sinirlenmiş çatacak yer arıyoruz, kimimiz sinirden gülüyor, kimimiz ise ağlıyor hıçkıra hıçkıra. Büyük çoğunluğumuz ise sessiz kalıp gözyaşlarımızı ve öfkemizi içimize akıtıyoruz. Çünkü hayallerimiz, geleceğimiz ve umutlarımız son yıllarda yapılan 540.000 öğretmen ataması içerisinde kaybolup gitti, gidiyor.
Kimimiz atandığımızda evlenecek, evli olanlarımız çocuk yapacak, çocuklu olanlarımız ise o çocuğa daha insancı ve rahat bir hayat kuracaktı. Hatta kimimiz yıllardır bizi sırtlamış yaşlı anamız ve babamızın yorulduğunu fark etmiş ve biraz da biz onları sırtımıza alacaktık.
Allah bizim emeklerimizin şahididir. Dersse çalıştık, soru ise çözdük, tekrar ise yaptık. Az uyuduk, hiç gezmedik, hiç televizyon izlemedik. "Biz sizin kaderinizi kendi çabanıza bağlı kıldık" ayetine sığınıp gecemizi gündüzümüze katıp ders çalıştık. Çoğumuz geçici işler yaparak yol parası ve kurs parasını ucu ucuna denkleştirdik, çoğu zaman öğle yemeği yemiyorduk yerine belki farklı bir yayının soru bankasını ya da deneme sınavını alırım diye, kantinden alışveriş yapmıyorduk mesela. Kalan parayla bir sonraki günü de kurtarıp ailemize daha az yük oluruz diye.
Bu yazı bir ideoloji veya siyasi görüş yazısı değildir. Ben ve biz sadece kamu personeli atamalarında dağılımın adaletini istiyoruz.