Arkadaşlara genel olarak katılmakla birlikte; şu an için eşit ağırlık öğrencisi için en makul bölüm hukuk fakültesidir.
PDR son 10 yılda oldukça revaçta bir bölüm olmasına rağmen mezun enflasyonundan etkilenmekte. Muhtemelen buraları okuyan arkadaşların üniversiteyi kazanmaları ve bitirmeleri arasında geçecek sürede(5 yıl) yani 2020 yılına vardığımızda PDR bölümünden devlete alımlar oldukça azalacaktır.
Hukuk alanında her ne kadar mezun sayısı artsa da esas problem hukuk sektöründe pastanın büyük çoğunluğunun eski avukatlarca kapılmış olmasıdır. Aslında dengeli bir dağılım olsa herkese yetecek kadar uyuşmazlık bulunmaktadır.
Bu dengesiz dağılımın sebebi ise uzmanlaşmanın bulunmamasıdır. Bugün tıpta 30-40'tan fazla klinik branş bulunmakta. Kulak için kbb doktoru, gözünüz için göz doktoruna gitmektesiniz. Bir genel cerraha gidip cildinizle ilgili tedavi alamazsınız. Ama avukatlıkta ne yazık ki herkes her davaya bakabilmektedir.
Bugün tıp alanında 150-200 bin civarında doktor bulunsa da, iş klinik branşlara gelince doktor sayısı 5-10binden fazla olamamaktadır.
Bu somut örnekten yola çıkarsak, Türkiye'de avukatlık alanında da branşlaşma kaçınılmazdır. 5 sene sonra değilse bile 10 sene sonra bu gerçekleştiği zaman, örneğin Türkiye genelinde sadece 10.000 boşanma-aile hukuku avukatı, 7.000 ceza avukatı vs. gibi sayılar oluştuğu zaman meslek hem hak ettiği değeri edinecek hem de meslektaşların maddi açıdan tatmin edici kazaçlar elde etmesi sağlanacaktır.
Arkadaşlara genel olarak katılmakla birlikte; şu an için eşit ağırlık öğrencisi için en makul bölüm hukuk fakültesidir.
PDR son 10 yılda oldukça revaçta bir bölüm olmasına rağmen mezun enflasyonundan etkilenmekte. Muhtemelen buraları okuyan arkadaşların üniversiteyi kazanmaları ve bitirmeleri arasında geçecek sürede(5 yıl) yani 2020 yılına vardığımızda PDR bölümünden devlete alımlar oldukça azalacaktır.
Hukuk alanında her ne kadar mezun sayısı artsa da esas problem hukuk sektöründe pastanın büyük çoğunluğunun eski avukatlarca kapılmış olmasıdır. Aslında dengeli bir dağılım olsa herkese yetecek kadar uyuşmazlık bulunmaktadır.
Bu dengesiz dağılımın sebebi ise uzmanlaşmanın bulunmamasıdır. Bugün tıpta 30-40'tan fazla klinik branş bulunmakta. Kulak için kbb doktoru, gözünüz için göz doktoruna gitmektesiniz. Bir genel cerraha gidip cildinizle ilgili tedavi alamazsınız. Ama avukatlıkta ne yazık ki herkes her davaya bakabilmektedir.
Bugün tıp alanında 150-200 bin civarında doktor bulunsa da, iş klinik branşlara gelince doktor sayısı 5-10binden fazla olamamaktadır.
Bu somut örnekten yola çıkarsak, Türkiye'de avukatlık alanında da branşlaşma kaçınılmazdır. 5 sene sonra değilse bile 10 sene sonra bu gerçekleştiği zaman, örneğin Türkiye genelinde sadece 10.000 boşanma-aile hukuku avukatı, 7.000 ceza avukatı vs. gibi sayılar oluştuğu zaman meslek hem hak ettiği değeri edinecek hem de meslektaşların maddi açıdan tatmin edici kazaçlar elde etmesi sağlanacaktır.