Mülakatlarda ilginç anlar yaşayanlar.

konuyu açtık bari bir anımızı da biz yazalım :D

vaktiyle bir telekom uzm yrd sınav mülakatına gideceğim başvuruda bulunmadan önce bir il telekom müdürüyle görüşeceğim biryerden tanıdık vesilesiyle. velhasılı görüştük sohbet muhabbet adam beni övüyor falan iyi hoş güzel tabi müdür bana sen kazanacaksın edasıyla konuşuyor bakıyor vs. neyse mülakat vakti geldi. salona girdim. önce 3 kişilerdi sonra 4 kişi oldular aralarında birde bayan var. neyse bir baktım görüştüğüm müdür komisyonda başkan. sorular geliyor cevaplıyorum falan o arada kız arkadaş meselesi açıldı bende ne ilginçtir anlatmaya başladım (salak gibi). komisyondaki bayan dikkatle dinliyor falan. kız arkadaşımla alakalı bir iki soru sordu hanımefendi bende (sende bayan değil misin bana öyle sorular sorma bak) dercesine cevapladım hanımefendi bişeyler yazdı çizdi. nihayetinde daha önce karşılaşmadığım türden bir mülakat olmuştu ve tabiki elendim :D

ilginç olmasa da normal bir mülakat anınızı paylaşın o da olumlu

Geçen yıl bi kurum mülakatına girdim daha içeri girip selam vermişken ayaktaydım ve ooo Kütahya dan geliyoruz söyle bakalım Kütahya nın pınarlarını kim derlerdi dedi başkan cevap verdim daha yerime bile oturmamıştım boşuna geldin buraya kadar keşke telefonda mülakat yapsaydık deyip gülüştüler doğru cevap vermiştim. Güzel bir mülakat olmuştu alım bir kişilikti sadece ve orada kalacağıma kaçmayacağıma inandıramamıştım bi türlü nitekim almadılar :D

çok ilginçmiş cidden

3 sene önce bir mülakata gitmiştim, kurum da yeni binasına taşınmış, 9.00 yerine 10.00 da bulup gidebildim mülakata, içeri girdim, senin mülakat için çoktan çağırmışlar dedi sorduğum birisi. Üst kata mülakatların olduğu yere gittim, neresi diye soracakken elinde liste olan görevli geldi benim adımı anons etti, nefes almadan mülakata girdim, ucu ucuna yetişmişim, çıktım. Kapının önüne geldim, beni bırakan akrabam bitti mi dedi? arabayı yeni park etmiş. Daha da güzeli mülakatı geçmiştim.

abi bana siyasimi görüşümü sordluar ya siyasi görüşümü! size ne lan

yok artık alenen sordular yani

Allah kimseyi platonik sevdiği kızla aynı gün mülakata sokmasın..Gerisi hallolur. Kafa kalır mı be.

İlk mülakatım olan sgk denetmenliğini anlatayım bende..yakın zamanda mülakatı oldu malum. Komisyonda beş kişi var birisi kadın diğer dört erkek. Mülakat başladı komisyon başkanı kurum personeliyim diye mevzuata bir daldı..Israrla soruyor çok tatmin edici cevaplar veremiyorum tabii.Sonra başladı rüçhanlı alacaklar nasıl alınır ne olur mevzuatı nedir vs vs bende bildiğim kadar cevap veriyorum köşeye sıkıştırıyor bende odaklanmışım inat ettim bozulmayacağım sesim titremeyecek diye içimden geçirip dışımdan sakin sakin cevaplar veriyorum. Tabi vurdukça vuruyor kırbacı :) Neyse o ara iyice köşeye sıkışmıştım ki bir anda yeterrrrr diye bir yüksek ses geldi..Önce ben kendimden geldi sandım ama değilmiş :):) komisyondaki kadın döndü komisyon başkanına yeterr diye yüksek sesle bağırdı ben şok oldum tabii. Sonra kadın başladı ne yapmaya çalışıyorsunuz siz kurumun mevzuatı sıkıntılı kurumu eleştireceğim falan diye..ben biraz mala bağladım kendi kendime ne oldu falan dedim hatta neredeyse durun kızmayın bir birinize falan diyecektim..Neyse mülakat bitti..Bunu arkadaşıma anlatınca bana tepkisi 'olum seni komisyon başkanı elemeye çalışmış lan' oldu..Hakaten sanırım o an elenmeye çalışıyordum malum referans falan yok bizde..muhtemelen de elendim.Ama ilginç bir anı olarak yerini aldı.

Size ÖZEL SEKTÖR içinde olan bir mülakatı bilginiz olsun diye anlatacağım.. Tamamen gerçektir.

Hem de güncel yanı var.

Efendim, bizim bir delikanlı ASELSAN' da çalışıyordu. ODTÜ Makina' da aralıksız-kesintisiz olarak 5 + 3 sene okuyarak Makine Yüksek Mühendisi olmuştu. ASELSAN da çalışırken yüksek lisans yapmıştı. Bu arada, ASELSAN onu AB ülkeleri ile ABD' de yaklaşık 15-20 kursa göndererek gerek yabancı dilinin ve gerekse mesleki bilgisinin artmasını sağlamıştı.. Bu arada bizimki FİZİK dalında çok önemli bir buluş da yapmıştı.. Yani, 5 yıllık çalışması sırasında çokca bilgi sahibi olmuştu. O anda iki yabancı dili vardı.. İngilizce ve Almanca...

2002 yılında KOÇ HOLDİNG' in açtığı YÖNETİCİ ADAYI Yüksek Mühendis seçimi için açılan ilk 3 elemeden geçip, 4 ncü son sınava katılıyordu. Bu sınava sadece ODTÜ ve BOĞAZİÇİ mezunu olan Makina Yüksek Mühendisleri ile Elektrik/Elektronik Yüksek Mühendisleri, Bilgisayar Yüksek Mühendisleri katılıyordu.

İlk 3 elemeden başarıyla geçen 16 kişi, son mülakata giriyordu. Mülakata gelen 16 kişiden sadece 3 kişi seçilecekti. Dördüncü elemeyi KOÇ' un 9 Genel Müdürü ve CEO yapacaktı. Rahmi KOÇ ve iki gün önce vefat eden Ali KOÇ ise sadece gözlemci olarak mülakat salonunda misafireten bulunuyordu. Genel Müdürlere ve CEO' ya müdahaleleri hiç olmadı.

Mülakat sohbet havasında ve soru-cevaplar şeklinde yapıldı. Soruların içinde "neden bizi seçtin" ve "bizde işe başlarsan hedefin ne olacak" gibi sorular da vardı.

CEO: Bizde işe başlarsan hedefin ne olacak? Yanıt: Oturduğunuz sandalye buradan çok cazip gözüküyor. Sizden onu kapmaya çalışacağım.

TOFAŞ Genel Müdürü: Tekdüzen Muhasebe'yi nerede öğrendin?.. Yanıt: Babamın bürosunda..

ARÇELİK Genel Müdürü: Basketbol ve tenis maçı yapalım..Yanıt: Kaybeden siz olursunuz!

CEO: 28 yaşına kadar neden sadece 2 yabancı dille yetindin?.. Yanıt: Zaman darlığından..

Kazanan 3 kişiden birisi bizim delikanlı olmuştu.

Eğer bu mülakat kamuda olsaydı, bizimkini kabul ederler miydi?

ÖZÜR: Yukarıda, misafireten salonda bulunan kişi olarak rahmetli Mustafa Koç yazılacağı yerde, Sayın Ali Koç yazılmıştır. Düzeltir, özür dilerim.

O mülakat, Rahmetli Mustafa Koç' un Holding Yönetim Kurulu Başkanı olarak katıldığı ilk oturum idi.. Genel Müdürler ve CEO salonun baş köşesinde otururlarken, rahmetli salon giriş kapısının yanındaki sandalyede oturuyordu. Nur içinde yatsın!.. Ender yetişen yönetilcierin başında geliyordu.

O zamanlar KoÇ camiasında 75.000 kişi çalışıyordu. Şimdi 102.000 kişi severek çalışıyor. 2002 de KOÇ' un ihracatı 2 Milyar Dolardı.. 2015 yılı ihracatı 9 Milyar Dolardır.

Yüksek dağlarda fırtınalar sert eser!..

Mülakat Kıyafeti...

ALARKO Holding' te Planlama Müdürü olarak çalışan ODTÜ mezunu İnşaat Yüksek MÜhendisi olan diğer gencimiz İstanbul' dan bana telefon etmişti. "Eskişehir'den İstanbul'a mülakat için geldim. Almanların ünlü çelik endüstrisi devi bir yönetici seçiyor. Ama buraya apar topar şantiyeden geldiğim için, kot pantolon ve kısa kol gömlekle geldim. Bilmem ki, beni seçerler mi?.." diyordu. Hemen kızdım.. "Mülakata kot pantolonla girilir mi ya?. Sana kaç defa söyledim!.. dedim. Kızdıkça, kızdım.

Tam 26 ülkede 210.000 kişi çalıştıran ünlü Holding, Türkiye'den bizim delikanlıyı seçti.. İyi mi?..

Sonradan öğrendik ki, üst başının tozlu ve yağlı olması Almanların hoşuna gitmiş!.. Bizimkini ALARKO İnşaat' tan alarak Almanya'ya götürdüler. Ona, İspanya Madrid' de 2 yıl süreli MBA İşletme (Uluslararası İş İdaresi) eğitimi aldırdılar. Eğitim sonrası Proje Müdürü oldu, daha sonra DİREKTÖR!

Halen Almanya'da.. Üç yabancı dili var.. Avrupa Proje Yarışmasında 2006, 2007, 2008 yıllarında 3 yıl üstüste Avrupa birincilik ödülleri aldı.

Kamuda, mülakata kot pantolon-kısa kol gömlekle girilse, bizimkiler o kişiyi hemen kovarlar. Ben de olsam, aynını yaparım.

1960'lı yıllarda Ankara'da İktisat-Hukuk-Maliye ağırlıklı eğitimleri almıştım. Burslu idim. Maliye'de 30 yıl yöneticilikler yapıp emekli olur olmaz, 18 sene de SMMM olarak çalıştım. Toplam 48 sene..

Kamudaki ve özeldeki mülakatlarda "seçicilerden" biriydim. Tecrübelerim var.

Size tavsiyem; pahalı olmayan koyu renk sade elbiseler giyinin! Şatafattan ve cafcaflı kıyafetlerden kaçının!.. Gösterişten kaçının!.. Kıyafetiniz tek ucuz olsun ama sade ve düzgün olsun!..

Kolay gelsin!..

Mülakatlara girdiğinizde kendinize güvenin!.. Abartıya kaçmadan iddialı olun!.. Ne de olsa, sınavlar kazanarak oraya geldiniz!.. Boş değilsiniz!..

Yanıtlar verirken heyecan yaşamayın!. Kekelemeyin. Kısa cümleler öz ve düzgün olsun!.. Güzel bir Türkçe tılsımı çözer!.. Düzgün duruş sergileyin!.. Öne arkaya, sağa sola yatık durmayın, düz durun!.. Saygılı olun!.. Soruları yanıtlarken, seçicilerin gözlerine bakın!.. Hatırıma gelenler bunlardır.

KOLİSAVRA;

Foruma hiç bir katkısı olmayan KOLİSAVRA nerede kaldı diye düşünüyordum.. "Bozuk TÜRKÇESİ ile KOLİSAVRA nerede kaldı,, şimdi bir yerden çıkar," diyordum.. Yanıltmadın çocuk, aferin sana!..

Otur sıkı çalış ve sen de mülakatlara girme hakkı kazan!..

Abartıya kaçmadan iddialı olun!.. demiş kendileri ;

sonra da iki delikanlıdan birinin verdiği cevabı yazmış:

CEO: Bizde işe başlarsan hedefin ne olacak? Yanıt: Oturduğunuz sandalye buradan çok cazip gözüküyor. Sizden onu kapmaya çalışacağım. ( lan dallama daha mülakat aşamasındasın nasıl adamın yerine göz diktin 2 dakikada abartı yok hiç aq)

ARÇELİK Genel Müdürü: Basketbol ve tenis maçı yapalım..Yanıt: Kaybeden siz olursunuz! ( yine lan dallama karşında arçelik genel müdürü var belli ki adam taşşaklı adam senin hayatında görmediğin ülkelerde tenis basketbol maçı oynamış potansiyeli var neyine güvenip kaybeden siz olursunuz diyorsun abartı hiç yok aq )

CEO: 28 yaşına kadar neden sadece 2 yabancı dille yetindin?.. Yanıt: Zaman darlığından.. ( yine ulan dallama madem kendine çok güveniyorsun zaten ingilizce eğitim veren okulda okumuşsun bu durumda sadece 1 dil öğrenmişsin 28 yaşındasın ve zaman darlığından bahsediyorsun)

keşke kendinle çelişki yaşamasaydın ihtiyar git biraz daha kitap oku bilgi seviyen artsın!

bi bitmeden be ihtiyar.