Günaydın arkadaşım hakkında hayırlısı olsun. Fikir almak istediğin başlığı görünce yorum yapmak istedim. Maliye Bakanlığında çalışan biri olarak çok rahatça Maliye Bakanlığını tercih ETMEMEN için oldukça sağlam gerekçeler sıralayabilirim. Öncelikle, eskiden Maliye Bakanlığı diyince insanların tepkisi "Oooo Maliye Bakanlığı" olurmuş fakat şu an koskoca Türkiye Cumhuriyetinin koskoca Maliye Bakanlığı hiç de prestijli bir duruşa sahip değil. En önemli anahtar Bakanlıklardan biri olan (olması gereken) Maliye Bakanlığını, ağır hiyerarşisinin, katı kurallarının, kurum içi iletişimsizlik ve koordinasyonsuzluğunun (çünkü her birim kendini başlı başına Bakanlık olarak görüyor, en çok işi o yapıyor, Bakanlığı o kurtarıyor kafasında) çok gerilere çektiğini söylemek isterim. Yukarıda da birkaç arkadaşın yazdığı gibi hangi birimde çalıştığın oldukça önem arz etmekte ve bunun tercihi sana ya da senin performansına kalmış durumda değil. Uzmanlığa geçişte süründüren, hayattan soğutan ve başarısızlıkla sonuçlanma ihtimali küçümsenmeyecek derecede olan yeterlilik mevzusuna hiç değinmeyeceğim bile. Diğer yandan, kariyerinde kendinden emin adımlarla yürümeyi kafaya koymuş olsan da, ne kadar başarılı bir profil çizerek diğerlerinden sıyrılmaya çalışsan da üstatlarının seni görmesi için ?sadece? bu çabalar yeterli olmayacaktır. Kısacası Maliye Bakanlığında ne uzar ne kısalırsın. ?Kariyer ve iş tatmini açısından Maliye daha olumlu geliyor? demişsin ama işte içinde olmadığından dolayı bu cümleyi kurduğunu bildiğimden çok üzülüyorum. Devlet Personel, bürokratları biz yetiştiriyoruz iddiasında olan bir kurumdur ve hali hazırda farklı birçok kurumdaki çoğu müsteşar/müsteşar yardımcısının geçmişine baktığımızda Devlet Personel kökenli olduğunu görmemiz bu iddiayı destekler niteliktedir. Dahası, yurt dışında eğitim fırsatı yakalamış bursunu da almış çalışanlarının ?uzman olmadan bir yere yollamam? diyerek önüne taş koyması Maliye Bakanlığı için çok vahim bir durum. Ayrıca Maliye Bakanlığının servisi YOK yani gerçekten şaka gibi bir durum tırı vırı birçok kurumun bile servisi varken koskoca Maliyenin servisi yok. Bu gerçek, merkeze uzakta oturan biri olarak her gün suratıma bir tokat gibi çarpıyor. İnsanların bir araya gelip de kendi gayretleri ile ayarladıkları -her semte falan değil- sadece bir iki semtin servisi var ve kullananlardan biliyorum ceplerinden her ay 200 lira çıkıyor bunun için. Her yerde uzman maaşları eşitlenmiş durumda fakat Maliye Bakanlığında çalışanların cebinden her ay 200 lira fazladan çıkmış oluyor ya da diğer ulaşım imkânlarına harcadıkları meblağ her ne ise o çıkmış oluyor. Sosyal imkânların yetersiz olduğundan da bahsedilmiş, kesinlikle katılıyorum. Ayrıca fiziksel imkânların yetersiz olması da cabası. Odası, masası, bilgisayarı, telefonu vs. olmayan işlerini halletmek için boş bilgisayar kovalayan uzman yardımcısı arkadaşlar var. Üstüne bir de bin yıldır süren inşaatın içinde çalışmaktan yıldım. Tozu dumanı ayrı gürültüsü ayrı mevzu. Bitecek bitecek, yakında bitecek (BİTMEDİ). Kısacası, personeline kendini asla değerli hissettirmeyen bir Bakanlık. Dürüst olmak gerekirse, elime geçen ilk fırsatta başka bir yere geçmek gibi bir planım var. Ben olumsuzlukları yazmak istedim çünkü zaten olumluları, olması gereken bu diye nitelendirdiği için insanın gözü görmüyor. Olumsuzluklar her ne kadar görmezden gelmeye çabalasa da çalışanın performansını çok etkiliyor. Karar senin, ben fikirlerimi paylaşmak istedim. Her şey hayırlısıyla gönlünce olsun.
Günaydın arkadaşım hakkında hayırlısı olsun. Fikir almak istediğin başlığı görünce yorum yapmak istedim. Maliye Bakanlığında çalışan biri olarak çok rahatça Maliye Bakanlığını tercih ETMEMEN için oldukça sağlam gerekçeler sıralayabilirim. Öncelikle, eskiden Maliye Bakanlığı diyince insanların tepkisi "Oooo Maliye Bakanlığı" olurmuş fakat şu an koskoca Türkiye Cumhuriyetinin koskoca Maliye Bakanlığı hiç de prestijli bir duruşa sahip değil. En önemli anahtar Bakanlıklardan biri olan (olması gereken) Maliye Bakanlığını, ağır hiyerarşisinin, katı kurallarının, kurum içi iletişimsizlik ve koordinasyonsuzluğunun (çünkü her birim kendini başlı başına Bakanlık olarak görüyor, en çok işi o yapıyor, Bakanlığı o kurtarıyor kafasında) çok gerilere çektiğini söylemek isterim. Yukarıda da birkaç arkadaşın yazdığı gibi hangi birimde çalıştığın oldukça önem arz etmekte ve bunun tercihi sana ya da senin performansına kalmış durumda değil. Uzmanlığa geçişte süründüren, hayattan soğutan ve başarısızlıkla sonuçlanma ihtimali küçümsenmeyecek derecede olan yeterlilik mevzusuna hiç değinmeyeceğim bile. Diğer yandan, kariyerinde kendinden emin adımlarla yürümeyi kafaya koymuş olsan da, ne kadar başarılı bir profil çizerek diğerlerinden sıyrılmaya çalışsan da üstatlarının seni görmesi için ?sadece? bu çabalar yeterli olmayacaktır. Kısacası Maliye Bakanlığında ne uzar ne kısalırsın. ?Kariyer ve iş tatmini açısından Maliye daha olumlu geliyor? demişsin ama işte içinde olmadığından dolayı bu cümleyi kurduğunu bildiğimden çok üzülüyorum. Devlet Personel, bürokratları biz yetiştiriyoruz iddiasında olan bir kurumdur ve hali hazırda farklı birçok kurumdaki çoğu müsteşar/müsteşar yardımcısının geçmişine baktığımızda Devlet Personel kökenli olduğunu görmemiz bu iddiayı destekler niteliktedir. Dahası, yurt dışında eğitim fırsatı yakalamış bursunu da almış çalışanlarının ?uzman olmadan bir yere yollamam? diyerek önüne taş koyması Maliye Bakanlığı için çok vahim bir durum. Ayrıca Maliye Bakanlığının servisi YOK yani gerçekten şaka gibi bir durum tırı vırı birçok kurumun bile servisi varken koskoca Maliyenin servisi yok. Bu gerçek, merkeze uzakta oturan biri olarak her gün suratıma bir tokat gibi çarpıyor. İnsanların bir araya gelip de kendi gayretleri ile ayarladıkları -her semte falan değil- sadece bir iki semtin servisi var ve kullananlardan biliyorum ceplerinden her ay 200 lira çıkıyor bunun için. Her yerde uzman maaşları eşitlenmiş durumda fakat Maliye Bakanlığında çalışanların cebinden her ay 200 lira fazladan çıkmış oluyor ya da diğer ulaşım imkânlarına harcadıkları meblağ her ne ise o çıkmış oluyor. Sosyal imkânların yetersiz olduğundan da bahsedilmiş, kesinlikle katılıyorum. Ayrıca fiziksel imkânların yetersiz olması da cabası. Odası, masası, bilgisayarı, telefonu vs. olmayan işlerini halletmek için boş bilgisayar kovalayan uzman yardımcısı arkadaşlar var. Üstüne bir de bin yıldır süren inşaatın içinde çalışmaktan yıldım. Tozu dumanı ayrı gürültüsü ayrı mevzu. Bitecek bitecek, yakında bitecek (BİTMEDİ). Kısacası, personeline kendini asla değerli hissettirmeyen bir Bakanlık. Dürüst olmak gerekirse, elime geçen ilk fırsatta başka bir yere geçmek gibi bir planım var. Ben olumsuzlukları yazmak istedim çünkü zaten olumluları, olması gereken bu diye nitelendirdiği için insanın gözü görmüyor. Olumsuzluklar her ne kadar görmezden gelmeye çabalasa da çalışanın performansını çok etkiliyor. Karar senin, ben fikirlerimi paylaşmak istedim. Her şey hayırlısıyla gönlünce olsun.
ceteritparibut , 8 yıl önce
Peki arkadaşım çok teşekkür ederim tekrar.