Milli Eğitim Bakanlığı , 12 Ocak 2016 tarihinde yayımladığı Eğitim Kurumları Müdür Başyardımcılığı ve Müdür Yardımcılığı Yazılı Sınav Başvuru Kılavuzu doğrultusunda 20 Mart 2016 günü bir yazılı sınav gerçekleştirdi ve nisan ayı içerisinde sınav sonuçları nı ilan etti. Kılavuzun 8.1 Sınavda uygulanacak testler başlığında sınavın hangi konuları içerdiği belirtildi. Sınav konuları arasında TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konusundan soru sorulmaması daha ilk günden tartışma nedeni oldu ve haziran ayı içerisinde mahkeme bir sendikanın başvurusu doğrultusunda sınav konularında TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konularının sorulmamış olmasından dolayı kılavuzun ilgili hükümlerini durdurdu. Hukukçular bu sınavın iptali olarak yorumlanamaz ancak daha sonra yapılacaksınavlar ı içermelidir şeklinde farklı görüşler beyan etseler de Milli Eğitim Bakanlığı yayımladığı yazıyla müdür yardımcılığı görevlendirmelerini bilinmeyen bir zamana erteledi.
Meseleyi iki açıdan irdelemek gerekir. Birincisi bu sonuç beklenirken neden sınav konularının tespiti esnasında böyle bir eksikliğe yer verilmiştir. İkincisi, emek veren ve sınavı kazanan öğretmenlerin hakları ne olacaktır. Birincisi için artık yapılacak bir şey yok. Zamanı geçmişe döndüremeyiz. İkincisi için yapılacak çok şey var. İlk yapılacak ilgili sendika inadından vazgeçmelidir. Gidilen yol sadece emek veren, sınavı kazanan öğretmenlerin mağduriyeti sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Kurumların geçici görevlendirmeyle yönetilmesi olumsuz sonucuna sebebiyet vermektedir. Hak talep edilerek yapılan icraat pek çok mağdur yaratmaktadır. Kuruluş amaçları üyelerinin menfaatlerini korumak olan sendikaların üyelerinin işlerini güçleştirici bir tavır takınması doğru değildir. Öğretmen merkezli sendikacılığın gereği yapılmalıdır.
Bakanlık sınav kazanan adayların görevlendirilmeleri için yeni yasal düzenlemeler yaparak da meseleye çözüm yolları geliştirebilir. Mahkemenin vereceği nihaî kararı beklemek insanların heveslerini kırıcı bir neticeyi hasıl edecektir. Okulların asli unsurlarla yönetilmesi elzemdir. Geçici görevlendirmelerle yapılan işler istenilen neticeyi vermeyecektir.
Kesin olan bir şey var, insanlar çalıştılar emek harcadılar. Hangi yol tercih edilirse edilsin nihayetinde sınavı kazanan öğretmenlerin müdür yardımcılığına görevlendirilmelerini yolu tesis edilmelidir. Türk Devlet ciddiyetine yakışan da budur.
İbrahim Hakkı CELİS
Milli Eğitim Bakanlığı , 12 Ocak 2016 tarihinde yayımladığı Eğitim Kurumları Müdür Başyardımcılığı ve Müdür Yardımcılığı Yazılı Sınav Başvuru Kılavuzu doğrultusunda 20 Mart 2016 günü bir yazılı sınav gerçekleştirdi ve nisan ayı içerisinde sınav sonuçları nı ilan etti. Kılavuzun 8.1 Sınavda uygulanacak testler başlığında sınavın hangi konuları içerdiği belirtildi. Sınav konuları arasında TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konusundan soru sorulmaması daha ilk günden tartışma nedeni oldu ve haziran ayı içerisinde mahkeme bir sendikanın başvurusu doğrultusunda sınav konularında TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konularının sorulmamış olmasından dolayı kılavuzun ilgili hükümlerini durdurdu. Hukukçular bu sınavın iptali olarak yorumlanamaz ancak daha sonra yapılacaksınavlar ı içermelidir şeklinde farklı görüşler beyan etseler de Milli Eğitim Bakanlığı yayımladığı yazıyla müdür yardımcılığı görevlendirmelerini bilinmeyen bir zamana erteledi.
Meseleyi iki açıdan irdelemek gerekir. Birincisi bu sonuç beklenirken neden sınav konularının tespiti esnasında böyle bir eksikliğe yer verilmiştir. İkincisi, emek veren ve sınavı kazanan öğretmenlerin hakları ne olacaktır. Birincisi için artık yapılacak bir şey yok. Zamanı geçmişe döndüremeyiz. İkincisi için yapılacak çok şey var. İlk yapılacak ilgili sendika inadından vazgeçmelidir. Gidilen yol sadece emek veren, sınavı kazanan öğretmenlerin mağduriyeti sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Kurumların geçici görevlendirmeyle yönetilmesi olumsuz sonucuna sebebiyet vermektedir. Hak talep edilerek yapılan icraat pek çok mağdur yaratmaktadır. Kuruluş amaçları üyelerinin menfaatlerini korumak olan sendikaların üyelerinin işlerini güçleştirici bir tavır takınması doğru değildir. Öğretmen merkezli sendikacılığın gereği yapılmalıdır.
Bakanlık sınav kazanan adayların görevlendirilmeleri için yeni yasal düzenlemeler yaparak da meseleye çözüm yolları geliştirebilir. Mahkemenin vereceği nihaî kararı beklemek insanların heveslerini kırıcı bir neticeyi hasıl edecektir. Okulların asli unsurlarla yönetilmesi elzemdir. Geçici görevlendirmelerle yapılan işler istenilen neticeyi vermeyecektir.
Kesin olan bir şey var, insanlar çalıştılar emek harcadılar. Hangi yol tercih edilirse edilsin nihayetinde sınavı kazanan öğretmenlerin müdür yardımcılığına görevlendirilmelerini yolu tesis edilmelidir. Türk Devlet ciddiyetine yakışan da budur.
İbrahim Hakkı CELİS
"eskiyara"