Niyet okuyucu değilim ama bilinçli ya da bilinçsiz mesleğin itibarını zedeliyorsunuz. Mevcut sorunlara uluorta ağlayıp, sızlayarak hiçbir çözüm üretemezsiniz. Mesleğinize ve dolayısıyle kendi itibarınıza zarar verirsiniz. Değişmesini istediğiniz durumları, yapılan hataları, bilimsel ve istatistiksel delilleriyle gerekli yerlere sürekli bir biçimde, bıkmadan, usanmadan değişinceye kadar anlatmanız gerekiyor.
Apartmandan bozma üniversitelerden mezun olanlarla yüksek puanlı yerlerden mezun olanları bir kere ayrı ayrı değerlendirmeniz lazım. Bunlar asla aynı kategoriye konulup maaşları ve itibarları kıyaslanamaz.
Kendi çevremden örnek verecek olursam; kalburüstü üniversitelerden birinde elektronik okuyan, okulu bir veya iki dönem uzatmış, okurken diğer yandan da kendime bakabilmek, okul masraflarını karşılayabilmek için çeşitli işler peşinde koşturan vasat bir öğrenciyim. Ayda ortalama elime 4bin küsür TL net para geçiyor. Kendi masraflarımı karşılayıp üstüne bir araba aldım ve arada bir aileme para gönderebiliyorum. Birçok arkadaşım mezun olmadan çeşitli şirketlerde işe başladı, kimisi mezun olmadan hocaların ve devletin desteğiyle kendi şirketini kurdu, kimi kurduğu şirketi batırdı, mezun olanların da çoğu iş buldu. Kazandıkları paralar benden pek aşağı kalır sayılmaz.
Mühendisliğin en güzel tarafı özgür olmanızdır. Aldığınız eğitim, düşünme yeteneklerini geliştirir, size vizyon katar, ufkunuzu açar. Tıp Fakültesi'ndeki gibi ezberlediğiniz şeyler karşınıza direk olarak çıkmaz, mühendislik sizi belli kalıplar içerisine tıkmaz. Size tüm yeteneklerinizi ortaya döküp kullanma, tüm yaratıcılığınızı konuşturma fırsatı sunar.
Nihayetinde yetenekleriniz doğrultusunda başarılı olursunuz ya da başarısız. Başarısız olduktan sonra suçu aldığı eğitime ve ülke yönetimine atmak anlaşılabilir, haklılık payı da muhakkak vardır; ama asla ana unsurlar değildir. Demem o ki "İş, kişinin kendisinde biter." Yeteneklerinize güveniyorsanız, yaratmayı seviyorsanız, risk almaktan çekinmiyorsanız; bence mühendislikten daha güzel bir bölüm yoktur.
Niyet okuyucu değilim ama bilinçli ya da bilinçsiz mesleğin itibarını zedeliyorsunuz. Mevcut sorunlara uluorta ağlayıp, sızlayarak hiçbir çözüm üretemezsiniz. Mesleğinize ve dolayısıyle kendi itibarınıza zarar verirsiniz. Değişmesini istediğiniz durumları, yapılan hataları, bilimsel ve istatistiksel delilleriyle gerekli yerlere sürekli bir biçimde, bıkmadan, usanmadan değişinceye kadar anlatmanız gerekiyor.
Apartmandan bozma üniversitelerden mezun olanlarla yüksek puanlı yerlerden mezun olanları bir kere ayrı ayrı değerlendirmeniz lazım. Bunlar asla aynı kategoriye konulup maaşları ve itibarları kıyaslanamaz.
Kendi çevremden örnek verecek olursam; kalburüstü üniversitelerden birinde elektronik okuyan, okulu bir veya iki dönem uzatmış, okurken diğer yandan da kendime bakabilmek, okul masraflarını karşılayabilmek için çeşitli işler peşinde koşturan vasat bir öğrenciyim. Ayda ortalama elime 4bin küsür TL net para geçiyor. Kendi masraflarımı karşılayıp üstüne bir araba aldım ve arada bir aileme para gönderebiliyorum. Birçok arkadaşım mezun olmadan çeşitli şirketlerde işe başladı, kimisi mezun olmadan hocaların ve devletin desteğiyle kendi şirketini kurdu, kimi kurduğu şirketi batırdı, mezun olanların da çoğu iş buldu. Kazandıkları paralar benden pek aşağı kalır sayılmaz.
Mühendisliğin en güzel tarafı özgür olmanızdır. Aldığınız eğitim, düşünme yeteneklerini geliştirir, size vizyon katar, ufkunuzu açar. Tıp Fakültesi'ndeki gibi ezberlediğiniz şeyler karşınıza direk olarak çıkmaz, mühendislik sizi belli kalıplar içerisine tıkmaz. Size tüm yeteneklerinizi ortaya döküp kullanma, tüm yaratıcılığınızı konuşturma fırsatı sunar.
Nihayetinde yetenekleriniz doğrultusunda başarılı olursunuz ya da başarısız. Başarısız olduktan sonra suçu aldığı eğitime ve ülke yönetimine atmak anlaşılabilir, haklılık payı da muhakkak vardır; ama asla ana unsurlar değildir. Demem o ki "İş, kişinin kendisinde biter." Yeteneklerinize güveniyorsanız, yaratmayı seviyorsanız, risk almaktan çekinmiyorsanız; bence mühendislikten daha güzel bir bölüm yoktur.