Sabaha karşı exodusium da ayrıntılı şekilde yazmıştı. Bu işin olmayacağı çoktandır belliydi ama son bir ayda ayyuka çıktı. O kadar eminlerki kendilerinden; söz vermiş olmaları, devletin karlı çıkacak olması, iş barışının sağlanacak olması, haksızlık ve eşitsizliğin azalacak olması zerre umurlarında değil.
Sanki Türkiye'de köle gibi çalışmak, aynı işi yapıp farklı muameleye maruz kalmak, insan onuruna yakışır koşullarda yaşayamamak, günlük kaygılardan kurtulup kendini geliştirememek, mutlu olamamak siyasetçilerin sağlamaya çalıştığı şeymiş gibi. Sanki hak ettiğimiz buymuş da biz de bu devranın dönmesi için aynı kişileri başımızda tutuyormuş gibi.
Ama artık iş daha ciddi. Türkiye'nin kurulduğu zamandan beri yaşadığı savaşlarla, darbelerle, krizlerle, demokratik kazanımlarla, Kore'de, Kıbrıs'ta verilen canlarımızla ve bin bir zorlukla inşaa ettiğimiz ülkemiz, her şey ama her şeyimiz tek bir kişinin boyunduruğuna sokulmaya çalışılıyor. Kendini milletten ve koca tarihi olan Türkiye gibi eşsiz bir ülkeden yukarıda gören bir meczubun, ruh hastasının talebiyle yapılacak referandum ile Türkiye'nin yok oluşuna gidecek yolun ilk adımı atılıyor. Ülke gidiyor be ülke, Kanla, gözyaşıyla, emekle, yoklukla kurulan ve öyle yaşayan Türkiye gibi bir ülke harcanıyor. Kim uğraşsın bize verilen kadro sözüyle? Yalakalık ve dalkavukluk sırasına girmiş futbolcular, rektörler, şarkıcılar mı?
Twitter'ı açıp baktığımda yalakalığın artık meşru/normal, dik durmanın ayıp olduğunu görüyorum. Evetçilerin videolarını izledikçe onurlu olmayan kişilerin yalaka yüzlerinden başka hiç bir şey göremiyorum.
Ülkede dolar ve ekonomik kriz almış başını gidiyorken, onca müdahaleye rağmen durum düzeltilemiyorken, Türkiye'de cirit atmayan başka ülkelerin gizli servis ajanlı kalmamışken, fetö,pkk, ışid, dhkpc gibi teröristler her ay eylem yapıyorken, Türkiye'nin çevresindeki ülkeler alev alevken; koltuk derdinde, başkanlık derdinde, cukka derdinde bir muhterisin bitmek bilmeyen isteklerine meşruiyet kazandırmaya çalışılıyor bu ülkede. Ne istedilerse verdikleri kişiler meclisi bombalıyor, darbe diye diye kendi darbelerini indiriyor ve bu bahane ile ilan ettikleri OHAL aracılığı ile muhalifler susturuluyorken kimse bizim kadro talebimiz ile ilgilenmez. Sadece ve sadece biz ilgilenebiliriz.
Biliyorum bana kızacaklar olacak, saygı duyuyorum ve asla cevap vermeyeceğim. Başımıza tekrar deli ibrahimlerin musallat olmaması ve insanca yaşayabilmek için, kim olursa olsun ülkemin tek bir kişinin ağzından çıkacak lafa göre yönlendirilmemesi için bunları yazmak zorundayım. Kim küfür edecekse etsin, gün gelecek, değiştirmediğiniz her evetçi için kendinize küfredeceksiniz.
Sabaha karşı exodusium da ayrıntılı şekilde yazmıştı. Bu işin olmayacağı çoktandır belliydi ama son bir ayda ayyuka çıktı. O kadar eminlerki kendilerinden; söz vermiş olmaları, devletin karlı çıkacak olması, iş barışının sağlanacak olması, haksızlık ve eşitsizliğin azalacak olması zerre umurlarında değil.
Sanki Türkiye'de köle gibi çalışmak, aynı işi yapıp farklı muameleye maruz kalmak, insan onuruna yakışır koşullarda yaşayamamak, günlük kaygılardan kurtulup kendini geliştirememek, mutlu olamamak siyasetçilerin sağlamaya çalıştığı şeymiş gibi. Sanki hak ettiğimiz buymuş da biz de bu devranın dönmesi için aynı kişileri başımızda tutuyormuş gibi.
Ama artık iş daha ciddi. Türkiye'nin kurulduğu zamandan beri yaşadığı savaşlarla, darbelerle, krizlerle, demokratik kazanımlarla, Kore'de, Kıbrıs'ta verilen canlarımızla ve bin bir zorlukla inşaa ettiğimiz ülkemiz, her şey ama her şeyimiz tek bir kişinin boyunduruğuna sokulmaya çalışılıyor. Kendini milletten ve koca tarihi olan Türkiye gibi eşsiz bir ülkeden yukarıda gören bir meczubun, ruh hastasının talebiyle yapılacak referandum ile Türkiye'nin yok oluşuna gidecek yolun ilk adımı atılıyor. Ülke gidiyor be ülke, Kanla, gözyaşıyla, emekle, yoklukla kurulan ve öyle yaşayan Türkiye gibi bir ülke harcanıyor. Kim uğraşsın bize verilen kadro sözüyle? Yalakalık ve dalkavukluk sırasına girmiş futbolcular, rektörler, şarkıcılar mı?
Twitter'ı açıp baktığımda yalakalığın artık meşru/normal, dik durmanın ayıp olduğunu görüyorum. Evetçilerin videolarını izledikçe onurlu olmayan kişilerin yalaka yüzlerinden başka hiç bir şey göremiyorum.
Ülkede dolar ve ekonomik kriz almış başını gidiyorken, onca müdahaleye rağmen durum düzeltilemiyorken, Türkiye'de cirit atmayan başka ülkelerin gizli servis ajanlı kalmamışken, fetö,pkk, ışid, dhkpc gibi teröristler her ay eylem yapıyorken, Türkiye'nin çevresindeki ülkeler alev alevken; koltuk derdinde, başkanlık derdinde, cukka derdinde bir muhterisin bitmek bilmeyen isteklerine meşruiyet kazandırmaya çalışılıyor bu ülkede. Ne istedilerse verdikleri kişiler meclisi bombalıyor, darbe diye diye kendi darbelerini indiriyor ve bu bahane ile ilan ettikleri OHAL aracılığı ile muhalifler susturuluyorken kimse bizim kadro talebimiz ile ilgilenmez. Sadece ve sadece biz ilgilenebiliriz.
Biliyorum bana kızacaklar olacak, saygı duyuyorum ve asla cevap vermeyeceğim. Başımıza tekrar deli ibrahimlerin musallat olmaması ve insanca yaşayabilmek için, kim olursa olsun ülkemin tek bir kişinin ağzından çıkacak lafa göre yönlendirilmemesi için bunları yazmak zorundayım. Kim küfür edecekse etsin, gün gelecek, değiştirmediğiniz her evetçi için kendinize küfredeceksiniz.
crops35
