Editörler : supporters.

12 Şubat 2017 21:13

Yök akademisyen ihraçlarını yeniden değerlendirmeli

İhraç işlemlerinde YÖK yetkisizim dese de yetkinin asıl kendisinde olduğu ortadadır. Üniversitelerden ihraç edilen Barış Bildirisini imzalayan akademisyenlerin MASUM diğer ihraç edilenlerin hepsinin SUÇLU olduğu algısı oluşmuştur.

Memurlar.netin haberini yaptığı bu olay YÖK ün bu işlerde sorumluluk alması gerektiğinin kanıtıdır.

http://www.memurlar.net/haber/645839

YÖK, 667 sayılı KHK ile kendisine verilen yetkiyi kullanmalıdır. YÖK, koordinasyon görevini yapmadığı sürece büyük hatalar yapılmaya, kişisel hesaplar görülmeye devam edilecektir.

--------------------

YÖK üniversitelerin ihraç işlemlerini denetleyerek ihraca konu olmuş tüm akademisyenlere İTİRAZ yolu kendi bünyesinde açmalıdır.

Sizlerde bu konu başlığı altında görüşlerinizi ve ilave maddeleri ekleyebilirsiniz.

YÖK ün itirazları yeniden değerlendirmesi için gerekçeler:

1. Üniversitelere ihraç işlemleri için kriter listesi gönderilmemiş,

Her üniversite kendi belirlediği kurallar çerçevesinde ihraçları gerçekleştirmiştir. Diğer kurumlardaki ihraçlar tek elden belirlenen kriterler ile yapıldığını yetkili kişilerin açıklamaları ile biliyoruz. Kurumlar arasındaki kriterlerin uygulanması bile sorunlu iken üniversitelere bu ihraçlara konu kriterlerin YÖK tarafından bildirilmemesi mağduruyetlerin oluşmasına sebep olmuştur.

2. Üniversitelerin adam kayırması/kollaması:

Gündeme konu olan barış bildirgesini imzalayan 1200 küsür akademisyen bulunmaktadır. Bu akademisyenlerin hepsinin ihraç edilmediğini, bazılarının kollandığını veya korkulduğu için işlem yapılmadığı ortadadır.

Bazı kişilerin FETÖ ile son ana kadar irtibatta olduğu bilinmesine rağmen işlem yapılmadığı bilinmektedir. Üniversite fetöcü belirlerken kendisine yakın olanları ihraç çuvalının dışında tutmuş referansı olanları kollamıştır.

Üniversitelerde rektöre oy vermediği için veya başkaca husumetlerle ihraç olan kişileri kim denetleyecek?

Kişi hakkında dedikodu ve başkaca sebeplerle oluşan şikayetleri baz alarak ihraç işlemini yapan üniversiteyi kim denetleyecek?

Bu durum, bazı üniversitelerde hassasiyetle yürütülürken, bazı üniversitelerde ise rektörlük seçimlerinden kalma hesapların görüldüğü, komisyonlardaki üyelerin kişisel husumetlerinin devreye girdiği ve üniversitelerde ihraç kriterlerinde standart bir uygulama olmadığından dolayı mağduriyetlerin giderek arttığı görülmektedir.

3. Üniversitelerde Kurulan İtiraz Komisyonları:

Üniversitelerde yapılan ihraçlara ilişkin itiraz komisyonları kurulmuştur. Elinde kriter olarak bir belge olmadan yaptığı işlemleri yine aynı gerekçe ile değerlendirmesi mümkün değildir. Eğer YÖK bu itiraz komisyonları yerine kendi bünyesinde bir komisyon kurup işlemleri incelerse mağdurların ortaya çıkmasına katkı sunacaktır.

Rektor onculugunde universitelerde kurulan ihrac komisyonlarinin karari rektorun onayindan gectikten sonra ihrac olanlarin, yine rektor onculugunde kurulan itiraz komisyonlarindan aklanmasi pek olasi gorunmemektedir. Zira itiraz komisyonundan aklanma rektorlerin ilk kararina aykiri duseceginden bu komisyon uyelerinde pisikolojik bir baski olusturacaktir. Ote yandan rektor ile yakin iliski icinde olan komisyon uyeleri ise ilk karara aykiri bir durumun ortaya cikmamasi icin ozellikle itirazi reddetmektedirler.

4. OHAL Komisyonun başvurulara yönelik cevap vermede süre sorunu:

İhraç işlemlerine yönelik OHAL komisyonu incelemelerini yaparak kişiler hakkında değerlendirmelerini yapacaktır. Ancak bu değerlendirmenin başlaması bile en geç 23 Temmuz 2017 tarihi olarak öngörülmüştür. O tarihe kadar masum insanların YÖK tarafından oluşturulacak bir komisyonda değerlendirilmesi masumların görevlerine iade sürecini hızlandıracaktır. Ayrıca YÖK ün böylesine bir işlemi OHAL komisyonunun iş yükünü de hafifletecektir.


ilterinal
Daire Başkanı
12 Şubat 2017 21:20

nıyeyenıden degerlendırsın ,vatan haınlerıne destek olsunlar ,ülkesının çıkarlarını deyıl tam tersını düşünsünlar hatta bır çoğu örgütçülerle bırlıkte resımler çekılıp normalmiş gıbı göstermeye çalışsınlar,bunların yetiştırdıyı ögrencıden vatana mıllete ne hayır gelcek bu konuda devletımın yanındayım....iyi yapmışlar geç bıle kalındı bu kişilere el atma konusunda....


okder
Kapalı
12 Şubat 2017 21:29

tamamdır hocam burdan da takip ederiz.:)Yorumlarınızı okudum gerçekten şu an için eklenecek pek birşey yok.Ama kişisel olarak bu konuyla ilgili yökün ihraç itirazlarına bakıp tekrar değerlendirmesi gerektiğini sosyal medyadan vekillere ve gazetecilere yazıyorum zaten..


Kinesyoloji
Kapalı
12 Şubat 2017 22:04

Bu işlemlerin içinde bir tane bile masum varsa bu ifadenizle onun vebaline giriyorsunuz.

Bir kişinin terör örgütü üyeliği/irtibatı/iltisakını idare belirleyemez. Kaldı ki ihraç edilen bir kişi listeye bakarak hangi suçlamaya maruz kaldığını bile bilmiyor.

Bu listelerde yer alan herkesin terör örgütü üyesi olduğu anlaşılıyor.

Şöyle denmeli Kimin suçlu kimin terörist kimin irtibatlı kimin iltisaklı olduğuna sadece YARGI karar verebilir.

Adalet eliyle verilmiş bir karar olsaydı bizler bile ihraç edilen hiçbir kimseyi savunamazdık.

İdare yetkisini aşarak cezalandırmanın ötesine geçmiştir. Sizlerde böyle yaparak idarenin bu suçuna ortak oluyorsunuz.

Devletimize asla küsmeyiz. Kim hainse devletten temizlenmelidir. Ancak bu sadece YARGI eli ile olmak zorundadır.

Hatalı idari işlemleri yapanları savunmayınız. Devlet sadece onlardan ibaret değildir. Hatalı işlem yapan hesabını adalet karşısında verecektir.

Daha hassas olmanızı bekliyoruz. Şimdi yargılamalar sonucunda bu hainlerle bir ilişkisi veya irtibatı olmayan veya benim gibi adli hiçbir soruşturma bile geçirmeyen akademisyenin hali nice olur.

ilterinal, 7 yıl önce

nıyeyenıden degerlendırsın ,vatan haınlerıne destek olsunlar ,ülkesının çıkarlarını deyıl tam tersını düşünsünlar hatta bır çoğu örgütçülerle bırlıkte resımler çekılıp normalmiş gıbı göstermeye çalışsınlar,bunların yetiştırdıyı ögrencıden vatana mıllete ne hayır gelcek bu konuda devletımın yanındayım....iyi yapmışlar geç bıle kalındı bu kişilere el atma konusunda....


Kinesyoloji
Kapalı
12 Şubat 2017 22:06

Bu yazdıklarımızı twitter da paylaşabiliriz, yazarlara vs kişilere gönderip kulak dolgunluğu yaratabiliriz.

okder, 7 yıl önce

tamamdır hocam burdan da takip ederiz.:)Yorumlarınızı okudum gerçekten şu an için eklenecek pek birşey yok.Ama kişisel olarak bu konuyla ilgili yökün ihraç itirazlarına bakıp tekrar değerlendirmesi gerektiğini sosyal medyadan vekillere ve gazetecilere yazıyorum zaten..


ilterinal
Daire Başkanı
12 Şubat 2017 22:11

kardeşim,suçu olmayan bır ınsanın zarar görmesını kımse ıstemez bende ıstemem ,devletımız bunu ayırmalı muhakkak lakın .herşeyı yargıya atmakda bu işin kaçış noktası.devletın içinde akdemısyen olmuş ve mılyarlarca maaş alıyorsun bu devletten ama bır çogu nerde devlete başkaldıran var onun safında bulunuyor ,onları destekleyen beyanlar verıyor vs sv benım ıstedıyım bu hakedenler için yoksa masum olan bırı inşallah zarar görmez.avrupaya kaçan bazı kişilerde oldu bılıyrosunuz devletını karalayan vs .bunlar elenmesı lazım.yoksa szıın bu durumunuz yoksa neden korkasınız....rahat olun sız devletımız suçluyla suçsuzu ayırıyoır ,yanlışilık olursada onu daha sonra ödüllendırıyor gördüğüm kadarıyla...


Kinesyoloji
Kapalı
12 Şubat 2017 22:24

Kardeşim, bir kişinin terör örgütü üyesi olduğuna idare karar veremez.

O zaman ADALETE ne gerek var? Bütün suçluları idare belirlesin gereğini yapsın. O zaman HUKUK a ne gerek var?

İdare tarafından yanlışlıkla TERÖR örgütü üyesi ilan edilen bir kişinin yerine kendinizi koyarak yorumda bulunun.

Masumlar için belirttiğiniz görüşlere katılıyorum.

Adaletin yerine kendini koyan idareyi eleştirmenizi de bekliyorum.

Adaletin işletilmesi çok mu zor. Şüphelendiğiniz insanları açığa alırdınız, yargılamalar sonrasında suçu sabit olanlar zaten devlet memuriyetine dönemeyeceği için diğer masum oldukları adaletce tespit edilenleri görevlerine iade ederdiniz.

ilterinal, 7 yıl önce

kardeşim,suçu olmayan bır ınsanın zarar görmesını kımse ıstemez bende ıstemem ,devletımız bunu ayırmalı muhakkak lakın .herşeyı yargıya atmakda bu işin kaçış noktası.devletın içinde akdemısyen olmuş ve mılyarlarca maaş alıyorsun bu devletten ama bır çogu nerde devlete başkaldıran var onun safında bulunuyor ,onları destekleyen beyanlar verıyor vs sv benım ıstedıyım bu hakedenler için yoksa masum olan bırı inşallah zarar görmez.avrupaya kaçan bazı kişilerde oldu bılıyrosunuz devletını karalayan vs .bunlar elenmesı lazım.yoksa szıın bu durumunuz yoksa neden korkasınız....rahat olun sız devletımız suçluyla suçsuzu ayırıyoır ,yanlışilık olursada onu daha sonra ödüllendırıyor gördüğüm kadarıyla...


FirstAid
Aday Memur
12 Şubat 2017 22:46

Öncelikle grubumuzun lokomotifi olup sesimizi duyurma adına gayretleriniz için teşekkür ederim.

Tespitlerinize katılmakla beraber altını çizerek vurgulamak istediğim noktaları paylaşmak

istiyorum.

Birincisi, YÖK ün kendi bünyesinde idare hukuku alanında uzman kişilerden oluşan tarafsız bir

komisyonun kurulmalıdır. OHAL Komisyonu gibi henüz isimleri kamuoyu ile paylaşılmadan dahi

tartışılır olması, ümitlerimize gölge düşürecektir.

İkinci nokta ise, mutlaka somut deliller üzerinden inceleme yapılmalıdır. Terör örgütü üyeliği ile

cezalandırılarak kamu görevinden ihraç edilen herkese hukuki bir dayanak sunulmalıdır.

Eğer sunulamıyor ve muğlak ifadelere yer veriliyorsa, ülkem adına oldukça kaygı verici bir durum olduğunu düşünüyorum.


Kinesyoloji
Kapalı
12 Şubat 2017 22:52

Umarım YÖK bu sorunlara el atarak bir işlem yapar. Her bakanlık kendi kurumuyla ilgili bir değerlendirme yapabiliyorken, YÖK yetkinin kendisinde olduğu halde topu üniversitelere atmaktadır.

FirstAid, 7 yıl önce

Öncelikle grubumuzun lokomotifi olup sesimizi duyurma adına gayretleriniz için teşekkür ederim.

Tespitlerinize katılmakla beraber altını çizerek vurgulamak istediğim noktaları paylaşmak

istiyorum.

Birincisi, YÖK ün kendi bünyesinde idare hukuku alanında uzman kişilerden oluşan tarafsız bir

komisyonun kurulmalıdır. OHAL Komisyonu gibi henüz isimleri kamuoyu ile paylaşılmadan dahi

tartışılır olması, ümitlerimize gölge düşürecektir.

İkinci nokta ise, mutlaka somut deliller üzerinden inceleme yapılmalıdır. Terör örgütü üyeliği ile

cezalandırılarak kamu görevinden ihraç edilen herkese hukuki bir dayanak sunulmalıdır.

Eğer sunulamıyor ve muğlak ifadelere yer veriliyorsa, ülkem adına oldukça kaygı verici bir durum olduğunu düşünüyorum.


FirstAid
Aday Memur
12 Şubat 2017 22:53

Nurettin Canikli'nin ihraçlara ilişkin son yorumları..

http://www.internethaber.com/canikliden-o-ihraclar-icin-aciklama-1753807h.htm

Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayında düzenlenen AK Parti Mersin İl Danışma Meclisi Toplantısında konuşan Nurettin Canikli

"İSTİSNASIZ İHRAÇ EDİLECEKLER"

Devletten çıkartılması, atılmaları, ihraçları için illa terör örgütü üyesi olmaları gerekmez.

Terör örgütleriyle bağlantıları varsa hukuki alt yapısı budur, ihraç edileceklerdir ve ihraç ediliyor.

Bütün ihraçları bu çerçevede düşünmek gerekir. Yani FETÖ terör örgütüyle bağlantısı olduğu

zaman ihraç edilmesi tamam ama PKK bölücü terör örgütüyle bağlantılı olanların ihraç

edilmesinde itiraz etmek çelişkili bir durumdur.

Hepsinde tavizsiz bir şekilde ister PKK terör örgütü mensubu olsun, ister diğer terör örgütü mensupları bir şekilde bağlantısı tespit edildiği anda kesinlikle ihraç edilecektir, edilmektedir, edilmeye

devam edilecektir. Hiç kimse itiraz etmesin, konuyu başka yere çekmesin.

En çok çıkan KHK ile 4 binden fazla terör örgütleriyle bağlantısı tespit edilen kamu görevlisinin

ihraç edildi. Daha önceki KHK'larda ağırlıklı olarak FETÖ ile mücadele çerçevesinde ve doğal

olarak FETÖ mensupları ağırlıklı olarak ihraç edilenlerin arasında vardı.

Bütün terör örgütleri artık mücadele alanımıza girdi ve girmesi gerekiyordu.

Son KHK'da ihraç edilen PKK ile bağlantılı PKK terör örgütüyle ilişkisi tespit edilenlerin sayısı

fazla. Son KHK ile ihraç edilenlere ilişkin gürültünün çıkmasının temel nedeni de bu.

Ne derseniz deyin. Bağırsanız da çağırsanız da biz bu mücadeleyi yürüteceğiz.

Millete sözümüz var bu mücadeleden kimse bizi alamaz Allah'ın izniyle."


Kinesyoloji
Kapalı
12 Şubat 2017 23:12

Bakan doğru konuya değinmiş ancak kendilerine geldiği gibi yontmuş.

İlgili KHK nin hükmünü yazıyorum:

Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan;

Bu ifadeden listede ihraç olan kişilerden hangisinin üyeliği/mensubiyeti/iltisakı/irtibatı olduğu anlaşılmamaktadır.

Listedeki herhangi birini üye veya irtibatlı veya iltisaklı görebileceğiniz gibi sadece terör örgütü üyesi de diyebilirsiniz.

İhraç olan kişi bunlardan hangisine girdiğini de bilememektedir. Bunun gerekçe ve delilleri de sunulmamıştır.

İdare iş ve işlemlerinde konusu ceza hukukunun alanına giren bir yetkiyi kullanamaz.

Masumiyet karinesi evrenseldir.

Bakan terör bağlantısı olanları devletten atacağız demiş. Bu bağlantının ilan edildiği KHK da bir kişi için bağlantıya gerekçe olan delil veya kanıt var mıdır?

Ben devlet olarak seni bağlantılı gördüm onun için atıyorum. Gerekçe veya delil sunmama da gerek yok.

Yazık çok yazık.

Darbeye kalkışan hainlerin bile mahkemeler savunmasını alıyor. Neden savunma alınıyor? Onlar bilmiyor mu direk karar vermeyi.

Bakana sormak lazım:

Terör örgütü bağlantısı sebebiyle ihraç ettiğiniz bir kişinin böyle bir bağlantısı olmadığına yönelik bir adli karar olsa ne olacak?

İhraç ettiğiniz bu kişi ile ilgili terör bağlantısı bulunmaktadır demeye devam mı edeceksiniz?

ADALET herkese lazım BAKAN bey demeliyiz.


reallaw
Şube Müdürü
13 Şubat 2017 00:36

Rektörlerin gönderdiği listelere bakmayıp ihraç eden devlete mi güvenelim? Yoksa herkesi aynı potaya sokup terörist ilan eden devlete mi? Yoksa daha kimin neden ihraç edildiğini bilmeyen ve sadece önüne gelen KHK'ları imzalayan bakanların bakan olduğu devlete mi?

Anlaşılan siz ya akademisyen değilsiniz ya da her şeyin süper olduğu ve sadece bilimin yapıldığı ütopya üniversitesinde çalışıyorsunuz. Bilmez misiniz üniversitelerin ne kadar çirkef olduğunu ve rektörlerin kendilerinden olmayanları ilk fırsatta harcadığını.

Evrensel hukuk kuralıdır. hiç kimse idari kararla suçlu ilan edilemez. Suçu mahkeme tarafından sabit kılınıncaya kadar herkes masumdur ki buna MASUMİYET KARİNESİ denir.

İlaveten, Anayasa ilgili madde de aynen şu ifade geçer "Üniversite yönetim ve denetim organları ile öğretim elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili organlarının dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden uzaklaştırılamazlar." Yani KHK ile bir akademisyen atılamaz. Bu Anayasaya aykırıdır. Keşke bir akademisyen olarak bunları da görseniz de bu kadar navicdan olmasanız. Daha anayasaya uymayan bir hükümet varken, komisyon üyelerinin falan hukuka uygun davranmasını beklemek açıkça zor.

ilterinal, 7 yıl önce

kardeşim,suçu olmayan bır ınsanın zarar görmesını kımse ıstemez bende ıstemem ,devletımız bunu ayırmalı muhakkak lakın .herşeyı yargıya atmakda bu işin kaçış noktası.devletın içinde akdemısyen olmuş ve mılyarlarca maaş alıyorsun bu devletten ama bır çogu nerde devlete başkaldıran var onun safında bulunuyor ,onları destekleyen beyanlar verıyor vs sv benım ıstedıyım bu hakedenler için yoksa masum olan bırı inşallah zarar görmez.avrupaya kaçan bazı kişilerde oldu bılıyrosunuz devletını karalayan vs .bunlar elenmesı lazım.yoksa szıın bu durumunuz yoksa neden korkasınız....rahat olun sız devletımız suçluyla suçsuzu ayırıyoır ,yanlışilık olursada onu daha sonra ödüllendırıyor gördüğüm kadarıyla...


reallaw
Şube Müdürü
13 Şubat 2017 00:44

Ayrıca o kadar bilgisizsiniz ki anlatamam. Devlet iade ettiği adamların tazminat açma haklarını elinden alıyor KHK ile. diyor ki bu ihraç işleminden dolayı tazminat açamazlar. Yönetici iken ihraç edilip sonra tekrar iade edilenleri yöneticilik dışında başka pozisyona atıyor. Yani bir okul müdür, döndükten sonra müdürlük dışında bir pozisyona atanıyor.

ilterinal, 7 yıl önce

kardeşim,suçu olmayan bır ınsanın zarar görmesını kımse ıstemez bende ıstemem ,devletımız bunu ayırmalı muhakkak lakın .herşeyı yargıya atmakda bu işin kaçış noktası.devletın içinde akdemısyen olmuş ve mılyarlarca maaş alıyorsun bu devletten ama bır çogu nerde devlete başkaldıran var onun safında bulunuyor ,onları destekleyen beyanlar verıyor vs sv benım ıstedıyım bu hakedenler için yoksa masum olan bırı inşallah zarar görmez.avrupaya kaçan bazı kişilerde oldu bılıyrosunuz devletını karalayan vs .bunlar elenmesı lazım.yoksa szıın bu durumunuz yoksa neden korkasınız....rahat olun sız devletımız suçluyla suçsuzu ayırıyoır ,yanlışilık olursada onu daha sonra ödüllendırıyor gördüğüm kadarıyla...


okder
Kapalı
13 Şubat 2017 01:07

Bu rektörler yüzünden o kadar büyük sosyal yaptırımlara maruz kalıyoruzki alnımıza sürdükleri iftira yüzünden maalesef dışlandık.Ama eğer yök kendi bünyesinde tamamen bağımsız bir itiraz iade komisyonu kurar ve mit,emniyet raporlarınıda baz alarak herkese aynı kriter ile değerlendirirse daha sağlam sonuçlar çıkar.Çünkü ben mesela okulun benden aldığı ifade sırasında okulla aramda olan husumetleri belgelendirdim. Belki saçma gelecek ama okulu daha önce cemaat kökenli kişileri kadroya alıyor diye bimere şikayet etmiştim.Sadece kendi üniversitemi değil kadro sınavlarında bu tür duyumları aldığım birkaç yeri daha.İfadede de bunlarla mücadelemi kanıtlamak adına verdim bu blegeleri ama anladığım kadarıyla komisyon sallamamış bile hatta sen beni bununla mı suçlarsın al bakalım diyip ihraç etmiş..Üstelik baştan beri komisyon üyeleri korku içinde birkaç kez sizi biz değil yök karar verecek biz ifadenizi alıp yöke göndericez diye suçu üzerinden attılar.Aslında kararları belli imişte husumet istememişler.neyse zaten aklanıp geri dönünce bu kişiler hakkında hukuki süreci başlatacak resmi yök yazıları çıktı .Komisyonların ihraçlardan sorumlu olduğuna dair.Üstelik ak partiya yakın gazetecilerden biri üniversitelerin hiç bir şekilde mit ve emniyet raporlarını bile baz alıp istemediklerini söylediler.Şimdi bizim tek sorunumuz bizi husumet içinde olmadığımız objektif komisyonlar değerlendirsin ve raporlar da baz alınsın.Bunun için Kinesyoloji hocam yazdığınız fadeleri kullanarak yökün sorumluluk almasını sağlayabiliriz bunun için sosyal medyayı kullanabiliriz.Sonuçta herkes araştırılmak ve objektif olarak soruşturulmak istiyor.Bu konuda memurlar net ekibinden de destek bekliyoruz...


Imany
Aday Memur
13 Şubat 2017 01:16

Sanırım sürecin Nasıl işlediği ile ilgili detaylı bilgiye sahip değilsiniz. Mesela Ben hiç savunmam dahi alınmadan ihraç oldum. Medyada bahsedilen o kriterlerin hiç biri ben de yok. bylock, bank Asya, sendika, vb...ihraç olmam kesinlikle üniversitem masumu ayırt eder diye düşünürken, bir de gördüm ki ihracım.

Üniversitelerde, kişisel veya meslektaş ilişkileri bile örgüt ilişkisi şeklinde ele alınabiliyor. Aynı bölümde olduğunuz A kişisi ile görüşmeniz, B kişisi ile ortak yayın yapmış olmanız sorgulanıyor. Ayrıca, kişisel husumetler sonucu iftiralar da cabası. ihraç olmuş olan bir insan dan bunu duymak inandırıcı gelmediyse, yenişafak yazarlarından Yusuf kaplanın birkaç gün önceki tweetlerini inceleyebilirsiniz. "Üniversitelerde 3 kişi dilekçe veriyor, rektör atıyor" şeklindeydi. Ayrıca Ögesen'in konu ile ilgili haberini aşağıdaki linkten inceleyebilirsiniz.

http://www.nigdeanadoluhaber.com/universiteler-feto-de-sinifta-kaldi/6623/

sadece tarafsız ve üniversiteden bağımsız bir şekilde değerlendirilmemiz gerektiğini düşünüyorum, çünkü o Zaman FETÖ ile ilişkimiz olmadığı anlaşılır.

Ayrıca, Konu başlığını açan hocam, teşekkürler. Bu konu başlığı çok iyi olmuş.

ilterinal, 7 yıl önce

kardeşim,suçu olmayan bır ınsanın zarar görmesını kımse ıstemez bende ıstemem ,devletımız bunu ayırmalı muhakkak lakın .herşeyı yargıya atmakda bu işin kaçış noktası.devletın içinde akdemısyen olmuş ve mılyarlarca maaş alıyorsun bu devletten ama bır çogu nerde devlete başkaldıran var onun safında bulunuyor ,onları destekleyen beyanlar verıyor vs sv benım ıstedıyım bu hakedenler için yoksa masum olan bırı inşallah zarar görmez.avrupaya kaçan bazı kişilerde oldu bılıyrosunuz devletını karalayan vs .bunlar elenmesı lazım.yoksa szıın bu durumunuz yoksa neden korkasınız....rahat olun sız devletımız suçluyla suçsuzu ayırıyoır ,yanlışilık olursada onu daha sonra ödüllendırıyor gördüğüm kadarıyla...


qwertyas
Daire Başkanı
13 Şubat 2017 08:57

öncelikle her şeye rağmen suçsuz kişiler İnşallah görevine döner. Ama üniversitelerde o kadar çok haksızlık oluyor ve o kadar çok kişinin ahını alıyor ki akademisyen olup siyasete girenlerin dışında kimseden destek bulacağınız zannetmiyorum. Keşke YÖK üniversiteye personel alımlarını da merkezi yapsa.


sixfeetunder
Şube Müdürü
13 Şubat 2017 14:56

Kesinlikle benim de tek hayalim: kamu üniversitelerine merkezi atama ile öğretim elemanı alımı. Türkiye gibi ahlak seviyesinin yerlerde olduğu bir ülkede insan eline hiçbir şey bırakılmamalı.

qwertyas, 7 yıl önce

öncelikle her şeye rağmen suçsuz kişiler İnşallah görevine döner. Ama üniversitelerde o kadar çok haksızlık oluyor ve o kadar çok kişinin ahını alıyor ki akademisyen olup siyasete girenlerin dışında kimseden destek bulacağınız zannetmiyorum. Keşke YÖK üniversiteye personel alımlarını da merkezi yapsa.


Kinesyoloji
Kapalı
13 Şubat 2017 14:59

Bugün YÖK e itiraz başvurusunda bulundum iadeli taahhütlü gönderdim ptt aracılığı ile.

YÖK e ihracımın hangi delile veya hangi gerekçeye veya hangi kanaate dayandırılarak yapıldığını üniversiteme sormasını ve benim yazdıklarımla karşılaştırmasını istedim.

Umut dünyası işte.


Kinesyoloji
Kapalı
13 Şubat 2017 15:01

Evet merkezi atama yaparlarsa yine Türk usulü bir sistemle yaparlar. Mülakat sınavını zorunlu kılarlar. Bilim memuru musun bilim adamı mısın sorgulamazlar.

Çivisini çıkardılar devletin.

sixfeetunder, 7 yıl önce

Kesinlikle benim de tek hayalim: kamu üniversitelerine merkezi atama ile öğretim elemanı alımı. Türkiye gibi ahlak seviyesinin yerlerde olduğu bir ülkede insan eline hiçbir şey bırakılmamalı.


Kinesyoloji
Kapalı
21 Şubat 2017 15:25

New York Üniversitesi'nden Prof. Selçuk Şirin, akademideki ihraçları ABD'de görev yapan bir meslektaş gözüyle değerlendirdi. Şirin, akademisyenlere yapılan muamelenin onları cezalandırmaktan çok kendi çocuklarımızı cezalandırmak anlamına geldiğini söyledi. "Amerika'da 'Tenure' adlı bir sistem var" diyen Selçuk, "Bu sisteme göre, eğer akademisyen olmaya doçent olarak kabul edilirseniz ki bu 5-6 yıl sürüyor, sizi hiçbir güç görevden alamıyor. Eğer yüz kızartıcı bir suç işlemediyseniz, ne devlet ne de özel şirket sizi görevden alamaz" ifadesini kullandı.

RS FM'de 'Yavuz Oğhan ile Bidebunudinle' programına konuk olan Prof. Şirin'in açıklamalarından satır başları şöyle:

"Yaklaşık 1-2 yıl öncesine kadar buradaki akademik çevreler, Türkiye'den bir haber çıkınca hemen gönderiyorlardı. New York Times'tan uzunca bir süre müziğimize, mutfak kültürümüze, turizme ilişkin pozitif haberler geliyordu. Ben de memleketim diye sevinerek okuyordum. 1-2 yıldır çok sık olarak üniversitelerden atılmalara ilişkin negatif haberler gelmeye başladı. Ardından korkunç olan belki de bu haberlerin kanıksanması oldu. Türkiye'den bu tür haberlerin gelmesinin bir haber değeri kalmadı. Herhangi bir akademisyen grubunun üniversiteden atılmış olmasının batıda bir haber değeri kalmadı."

"ABD'de hiçbir güç

akademisyeni görevden alamaz"

Şirin, "ABD, böyle bir durum karşısında kalsa ne yapardı?" sorusunun yanıtını da verdi:

"11 Eylül saldırısının ertesinde bir akademisyen çıktı ve 'Amerika'nın dünyaya yapıp ettiklerinin doğal bir sonucu, fazlasını da hak ediyoruz' diye bir paylaşımda bulundu. O akademisyeni görevden aldırmak için yıllarca uğraştılar ama görevinden attıramadılar. Amerika da işinizi yapmadığınızda görevinizden atılırsınız. Sosyal güvenlik de bizdeki gibi güçlü değil, işten atmak çok kolay. Fakat Amerika'da işten atılamayan, iş garantisi olan çok sayıda meslek var. Bunlardan bir tanesi polis, bir diğeri öğretmenler üçüncüsü de akademisyenler. Ben ilk geldiğimde akademisyenlere niçin böyle bir hak verildiğini merak etmiştim. Amerika'da 'Tenure' adlı bir sistem var. Bu sisteme göre, eğer akademisyen olmaya doçent olarak kabul edilirseniz ki bu 5-6 yıl sürüyor, sizi hiçbir güç görevden alamıyor. Eğer yüz kızartıcı bir suç işlemediyseniz, ne devlet ne de özel şirket sizi görevden alamaz."

"Akademi bağımsız ve özgür olacak. Bunun koşulu da iş güvencesi. Amerika'da akademisyen olmak çok zor. Yardımcı doçent olmak biraz kolay olsa da yarısı doçentliğe geçemediği için görevi bırakıyor. Ama o eşiği aştıktan sonra, eğer doçent olarak 'Tenure' aldıysanız, size görevinizden el çektirecek bir güç yoktur. Bunun da nedeni özgür akademinin alt yapısını kurmak. Özgürlük ve eleştirel düşünce olmadan gelişme olmuyor."

"MIT, aldığı fonlara rağmen

Pentagon'a meydan okuyor"

"Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), Savunma Bakanlığı'ndan en çok ödenek alan kuruluş, aldığı fonlara rağmen bakanlığa meydan okuyor. Bir taraftan para alıyor ama bir taraftan savaşa karşı meydan okuyor. Prof.Noam Chomsky oranın hocası. Önderliğinde birçok eylem yapılıyor, 1960'larda ödeneğin kesilmesi için uğraşıyorlar, onu bile başaramıyorlar. Bütün bunlar olduğu için inovasyonun çok önemli bir kısmı ABD'de yapılıyor, çünkü üniversiteler özgür. Tek bir akademisyenin düşüncesinden dolayı kılına bile dokunulamaz. Şu anda (ABD Başkanı Donald) Trump'a akademisyenler tarafından yapılan hakaretlerin haddi hesabı yok."

'KENDİNİ TOPLUMA VE BİLİME ADAMIŞ INSANLARDAN BAHSEDİYORUZ'

Türkiye ile ABD'yi kıyaslamanın doğru olmadığının farkında olduğunu söyleyen Prof. Selçuk Şirin akademisyenleri bunun dışında tutuyor:

"Türkiye'de akademiye girmeniz için doktoranızın olması gerekiyor. Ancak doktora sahibi insanların oranı binde 36 gibi çok düşük bir oran. O kadar çok düşük ki kim akademisyen olmak ister? Aldığınız maaş ortada, hiç kimsenin dert etmediği bir konuyu dert ediyorsunuz, tek başınıza çalışıyorsunuz ve bir doktora tezi ortaya koyuyorsunuz. Bu çok kolay bir şey değil. Bu tür bir yola giren insan zaten kendisini vakfetmiş bir insandır. O yüzden akademisyenleri değerlendirirken bazı şeyler hep göz ardı ediliyor. Dar gelirli olmasına rağmen kendisini topluma ve bilime adamış insanlardan bahsediyoruz."

Akademisyenlerin ihraç edilmesiyle Türkiye'nin kendi geleceğinden ödün verdiğini söyleyen Şirin, alınan kararların gelecek kuşakları olumsuz etkileneceğine dikkat çekti. Şirin, "Her bir doktora sahibi insanı hoşumuza gitmeyen bazı şeyler söyledi diye akademiden atıyoruz ama o insanlar eninde sonunda bir yolunu bulup yaşamaya devam edecekler. Asıl bedeli ödeyecek insanlar, akademisyenler atılırken sessiz kalan ve alkış tutanlar. Çünkü onların çocukları yeni kurulan dünyadaki ekonomiden nasiplenemeyecek" dedi.

Toplam 19 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi