Editörler : E.Kayı Han

ınşaatçı
Kapalı
20 Şubat 2017 23:02

Şey, var olandır; var olmayana şey denemez.Allah şöyle buyurmuştur:

Allah ın zatı dışında her şey yok olacaktır. ( Kasas 28/88 )

Bu ayete göre Allah da şey dir; onun farkı yok olmamasıdır. Onun dışında ne kadar şey varsa yok olacaktır.Olmayanın yok olmasından söz edilemeyeceği için var olandan başkasına şey denemez.

Allah , ezelde bizim cennetlik ve cehennemlik olduğumuzu biliyor diyorsun.şimdi sana soruyorum :

1 Haşa! Biz de ezeli varlık olmuyor muyuz

2 Musa Peygambere İman etmek zorunda olan Firavun cehenneme gideceğine mi etmek zorundaydı

Firavuna gidin; o haddini aştı. Ona yumuşak söz söyleyin. Belki aklını başına alır veya korkar. ( Ta Ha 20/44)

Not:

Allah ın bilgisi asla insan bilgisi gibi değildir. İnsanın öngörüsünün aksi gerçekleşmesi mümkündür fakat Yüce Allah ın bilgisi ve değişmezlik ifade etmektedir yani neyi nasıl biliyor ise o öyle gerçekleşir.

ilksosyalci, 7 yıl önce

Allahin ezeli ilimde herseyin bilgisi vardir. Buna bir engel olur mu hic? kisi kendisine verilen numune vasiflari düsünerek Allah'a bir sinir, had cizemez. Ayrica ezeli yazgi yani Allah herseyi belirlemis kullar bunu robot gibi yasiyor diye bir anlayis yoktur. Allah, kullara verdigi cüz'i irade geregi ne yapip ne yapmayacaklarini ezelde bildigi icin yazgilarini kullarin iradeleri neticesi olarak yazmistir..


Bilinmiyor
Şube Müdürü
20 Şubat 2017 23:04

arapça bilmediğini düşünüyorum kardeşim.

laele ifadesi kulların kullanımı ile ümit ve korku belki gibi manalara gelir.

ancak Allahın c.c. kullanımı ile kesinlik arz eder.

basit bir misal verelim:

bir asker daha önce komutanın dediklerinin zıddı işler yapmış, sonra : gidip izin isteyeyim belki verir. dediğinde bu izin verme kuvvet ve kudret ve makamının komutan olduğuna onun istediğine bağlı olduğuna , ve onun istek ve iradesinide bilmediği için zann mesabesinde belki der.birde işlediği suç yüzünden vermeyeceği kanaati pekişmiş.

ama :komutan askerine şöyle dese: şu işi yanlış yaptın bu yüzden şu an vermiyorum. ama sana bir görev daha vereceğim. onu düzenli yaparsan belki izin veririm.

bu şu demektir:hele o işi bir yap. verip vermeme benim elimde. yani istesem veririm istemezsem vermem demektir.yoksa burda muallaklık yok. burda askerin daha önce emre muhalif hareketleri yüzünden aslında bir iyi şey yaptırılıp izne uygun hale getirilmesidir.

yani komutan adeta belki veririm demek ile şunu kast eder: o iş benim elimde. sen istediğin için verme mecburiyetim yok.ama madem istiyorsan dediğim işi adam gibi yap ben olaya bir daha bakarım demektir.

daha sonra belki zamanım olursa örneklerle açıklarım.

ınşaatçı, 7 yıl önce

Belki vazgeçerler diye büyük azaptan önce onlara kesinlikle küçük azaptan da tattıracağız. ( Secde 32/21)

Allah , ezelden biliyorsa niçin BELKİ ifadesi kullanıyor.


Bilinmiyor
Şube Müdürü
20 Şubat 2017 23:18

Allahın sünnetinde mutlak korku veya ümit yok. ikisi arası hal vardır.buda en uygun belki ile umulur ki ile verilir.firavunun dahi umudu kırılmıyor.bazı azablar ile dönmesi için umut ve izin veriliyor.

gerçi firavun boğulma anında bu dönüşü yaptı ama artık geçti.

Cenabı Hak haşa şöyle demez: katiyen yandınız artık kurtuluşunuz yok ne yaparsanız yapınız geçti demez.umut verir mühlet verir fırsat verir hiç biri imtihan sırrınıd bozmaz.

haşa şöyle de demez: evet inanıyorsunuz artık cennet garanti. ne günah işleseniz bu değişmez zira benim rahmetim sonsuzda demez.tevbeye davet eder iyiliğe davet eder.bu iki halin uçları kesinliktir ortası lealledir yani umulur ki belki manasında dır.ama Allah için değil kul tarafı içindir.yoksa Allah onların ne yapacağın ezeli ebedi ilmi ile bilir.ancak söyleyip umutlarını kırmaz.

bir hoca ,tembel öğrencisinin her derste kaldığını bilse yine zayıf alacağını bilse dahi eğitim açısından şöyle demez: sen artık kaldın ne yaparsan yap boşa. hiç uğraşma git seneye gel demez.

ne der: çalış çabala elinde geleni yap umulur ki geçersin.bu ümittir.

.


ınşaatçı
Kapalı
20 Şubat 2017 23:41

Azap gelip çatmadan imana gelip de imanı kendine fayda vermiş bir tek kavim olsaydı keşke; Yunus kavmi başka, onlar iman ettiler; biz de kendilerinden dünya hayatındaki rüsvaylık azabını giderdik ve onları bir süre daha yaşattık. (Yunus 10/98)

Daha önce yunus Peygambere inanmayan kavmi inandı ve helaktan kurtuldu.

Kardeşim sayfa 1 de ecel ile ilgili yazım var onu okumanı tavsiye ediyorum. 3 sure 154. Ayette geçen ecel, belirlenmiş ecelin sonudur.mesela bir insanın belirlenmiş ecelinin sonu 80 yıl ama insan günah işleyerek bunu 50 yıla düşürebilir tabi Allah ın onayı ile. Ama günahlarından yöne ederek tekrar 80 yıla çıkar.

Mesela Nuh Peygamber kavmini İmana çağırarak belirlenmiş ecelin sonuna kadar yaşamaya çağırdı Allah ın izni ile.

O zaman Allah günahlarınızı bağışlar ve belirlenmiş ecelinizin sonuna kadar sizi yaşatır. Allah ın verdiği ömür bitince erteleme olmaz. Keşke bunu bilseniz! ( Nuh 71/4)

Sizi balçıktan yaratan O dur. Sonra bir ecel belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir ecel de O nun katındadır. Siz yine de tereddüt geçirirsiniz. (Enam 6/2)

Bilinmiyor, 7 yıl önce

3:154:""Bu işte bizim bir fikrimiz var mı?" diyorlardı; De ki: "Buyruğun hepsi Allah'ındır". Sana açmadıklarını içlerinde gizliyorlar. "Bu işte bizim fikrimiz alınsaydı, burada öldürülmezdik" diyorlar. De ki: Evlerinizde olsaydınız, haklarında ölüm yazılı olan kimseler, yine de devrilecekleri yere varırlardı. Bu, Allah'ın içinizde olanı denemesi, kalblerinizde olanı arıtması içindir. Allah gönüllerde olanı bilir."

3:156:"Ey İnananlar! Yolculuğa çıkan veya savaşa giden kardeşleri hakkında: "Onlar yanımızda olsalardı ölmezler ve öldürülmezlerdi" diyen inkarcılar gibi olmayın ki, Allah bunu onların kalblerinde bir hasret olarak bıraksın. Dirilten de öldüren de Allah'tır. Allah işlediklerinizi görür."

***

kader yok diyen kişinin arapçası varmı bilmiyorum.

ama ölme mevt öldürme katele ile verilir. ve ölüm sadece Allaha aittir.öldürme öldürülme yani katele sebebtir insan hastalık kaza v.s den olabilir.

yine başka ayette ecelin ömrün ne bir an ileri ne de geri gidemeyeceği vurgulanır.

Allahın ilmi mutlaktır.insan ise sınavdadır yaşayarak öğrenir zaman ve zemine bağlıdır.

mutlak demek külli demektir.misal:mutlak itaat dendiği zaman hangi emir verilirse yapar demektir. yani sürün yat kalk savaş ateş et öl öldür v.s askerdekinede mutlak itaat denir aslında sadece Allaha mutlak itaat edilir ve resulune.

mutlak ilim demek küçük büyük karanlıkta aydınlıkta dünde yarında gelecek geçmiş ezel ebed irili ufaklı ne aklınıza gelirse onu bilir görür haberdar demektir.

mutlak kader mutlak kudret ve ilme bağlıder. kader ilim planıdır. kaza kudrete bakar zamanı gelince gerçekleşmesidir.ancak gerçekleşmesi insanın irade ve kuvvetinede bağlıdır yanlız Allah kaderi ilmi ile bildiği iradesini kalbini bildiği için onun yapacağı şeyide bilir bu bilme iradeyi elinden almaz.

devlet yol yapar. kuralları koyar levhaları ışıkları takar. ama araba sahibleri isterlerse bu yasakları delerler isterse içki içer arabayı devirir kendide ölür başkasıda ölür kaza yapar.

kader bir nevi yoldur işarettir doğru yolu gösteren ışıktır. orda nasıl gideceğin sana bağlıdır. ancak yolları çizen sen değilsin. o halde yola bir nevi bağlısın.bu bağlılık senin işleyeceğin suça kazaya etki etmez.

çok uzun konudur uzunca yazmak gerekir bütün ayetler ışığında açıklamak gerekir.

öyle kafana göre bir iki ayeti alıp yoktur demek doğru değildir.


ınşaatçı
Kapalı
20 Şubat 2017 23:51

DÜZELTME

Ama günahlarından tevbe ederek tekrar 80 yıla çıkar.

ınşaatçı, 7 yıl önce

Azap gelip çatmadan imana gelip de imanı kendine fayda vermiş bir tek kavim olsaydı keşke; Yunus kavmi başka, onlar iman ettiler; biz de kendilerinden dünya hayatındaki rüsvaylık azabını giderdik ve onları bir süre daha yaşattık. (Yunus 10/98)

Daha önce yunus Peygambere inanmayan kavmi inandı ve helaktan kurtuldu.

Kardeşim sayfa 1 de ecel ile ilgili yazım var onu okumanı tavsiye ediyorum. 3 sure 154. Ayette geçen ecel, belirlenmiş ecelin sonudur.mesela bir insanın belirlenmiş ecelinin sonu 80 yıl ama insan günah işleyerek bunu 50 yıla düşürebilir tabi Allah ın onayı ile. Ama günahlarından yöne ederek tekrar 80 yıla çıkar.

Mesela Nuh Peygamber kavmini İmana çağırarak belirlenmiş ecelin sonuna kadar yaşamaya çağırdı Allah ın izni ile.

O zaman Allah günahlarınızı bağışlar ve belirlenmiş ecelinizin sonuna kadar sizi yaşatır. Allah ın verdiği ömür bitince erteleme olmaz. Keşke bunu bilseniz! ( Nuh 71/4)

Sizi balçıktan yaratan O dur. Sonra bir ecel belirlemiştir. Belirlenmiş başka bir ecel de O nun katındadır. Siz yine de tereddüt geçirirsiniz. (Enam 6/2)


ınşaatçı
Kapalı
21 Şubat 2017 00:05

İnsanlar ve toplumlar, yaptıkları yanlış davranışlarla ecellerinin kısaltılmasına, ecel-i müsemmalarının bir kısmının silinmesine sebep olurlar. Mesela bir kişinin veya toplumun ecel-i müsemması 100 yıl olsa, yaptığı yanlış davranışlarla bu eceli 80 yıla indirilmiş bulunsa 80 yıl dolduğu an ömür biter. Ama 80 yıl dolmadan yani ölüm çatmadan önce hatalarını anlayıp tövbe etse, ömrü 100 yıla çıkabilir.

3.154 ayetteki ecel, ecel-i müsemma dır.

Bilinmiyor, 7 yıl önce

3:154:""Bu işte bizim bir fikrimiz var mı?" diyorlardı; De ki: "Buyruğun hepsi Allah'ındır". Sana açmadıklarını içlerinde gizliyorlar. "Bu işte bizim fikrimiz alınsaydı, burada öldürülmezdik" diyorlar. De ki: Evlerinizde olsaydınız, haklarında ölüm yazılı olan kimseler, yine de devrilecekleri yere varırlardı. Bu, Allah'ın içinizde olanı denemesi, kalblerinizde olanı arıtması içindir. Allah gönüllerde olanı bilir."

3:156:"Ey İnananlar! Yolculuğa çıkan veya savaşa giden kardeşleri hakkında: "Onlar yanımızda olsalardı ölmezler ve öldürülmezlerdi" diyen inkarcılar gibi olmayın ki, Allah bunu onların kalblerinde bir hasret olarak bıraksın. Dirilten de öldüren de Allah'tır. Allah işlediklerinizi görür."

***

kader yok diyen kişinin arapçası varmı bilmiyorum.

ama ölme mevt öldürme katele ile verilir. ve ölüm sadece Allaha aittir.öldürme öldürülme yani katele sebebtir insan hastalık kaza v.s den olabilir.

yine başka ayette ecelin ömrün ne bir an ileri ne de geri gidemeyeceği vurgulanır.

Allahın ilmi mutlaktır.insan ise sınavdadır yaşayarak öğrenir zaman ve zemine bağlıdır.

mutlak demek külli demektir.misal:mutlak itaat dendiği zaman hangi emir verilirse yapar demektir. yani sürün yat kalk savaş ateş et öl öldür v.s askerdekinede mutlak itaat denir aslında sadece Allaha mutlak itaat edilir ve resulune.

mutlak ilim demek küçük büyük karanlıkta aydınlıkta dünde yarında gelecek geçmiş ezel ebed irili ufaklı ne aklınıza gelirse onu bilir görür haberdar demektir.

mutlak kader mutlak kudret ve ilme bağlıder. kader ilim planıdır. kaza kudrete bakar zamanı gelince gerçekleşmesidir.ancak gerçekleşmesi insanın irade ve kuvvetinede bağlıdır yanlız Allah kaderi ilmi ile bildiği iradesini kalbini bildiği için onun yapacağı şeyide bilir bu bilme iradeyi elinden almaz.

devlet yol yapar. kuralları koyar levhaları ışıkları takar. ama araba sahibleri isterlerse bu yasakları delerler isterse içki içer arabayı devirir kendide ölür başkasıda ölür kaza yapar.

kader bir nevi yoldur işarettir doğru yolu gösteren ışıktır. orda nasıl gideceğin sana bağlıdır. ancak yolları çizen sen değilsin. o halde yola bir nevi bağlısın.bu bağlılık senin işleyeceğin suça kazaya etki etmez.

çok uzun konudur uzunca yazmak gerekir bütün ayetler ışığında açıklamak gerekir.

öyle kafana göre bir iki ayeti alıp yoktur demek doğru değildir.


ınşaatçı
Kapalı
21 Şubat 2017 00:59

Kardeşim.

Allah, benim ezelde cennetlik ve cehennemlik olduğumu biliyorsa ben Allah ın bilgisi dışına çıkamam çünkü Allah ın bilgisi kesinlik ifade eder.sana şöyle örnek verim.

Mesela ebu lehebe, Kuran tebliğ ediliyor.Eğer Allah, ebu lehebin ezelde cehennemlik olduğunu biliyorsa ebu leheb ne yaparsa yapsın kesinlikle müslüman olamaz.Ama Allah, Kuran da tüm kullarının müslüman olmasını istiyor onun için elçi göndererek uyarıyor.Eğer Allah, ezel de ebu lehebin cehennemlik olacağını bilseydi elçi göndermesinin anlamı nedir haşa!

Ortaya çıkarmak için mi. Allah ın buna ihtiyacı mı var.Eğer Allah biliyorsaki ezel de ebu leheb cehennemlik (haşa) o kesin bilgidir değişmez. Allah, bizi imtihan ediyor kendini değil (haşa)

Zaten Allah, ebu lehebin ezelde cehennemlik olduğunu biliyorsa haşa ebu lehebinde ezelde var olması gerekir.Halbuki ezeli olan tek varlık Allah tır.

Bilinmiyor, 7 yıl önce

Allahın sünnetinde mutlak korku veya ümit yok. ikisi arası hal vardır.buda en uygun belki ile umulur ki ile verilir.firavunun dahi umudu kırılmıyor.bazı azablar ile dönmesi için umut ve izin veriliyor.

gerçi firavun boğulma anında bu dönüşü yaptı ama artık geçti.

Cenabı Hak haşa şöyle demez: katiyen yandınız artık kurtuluşunuz yok ne yaparsanız yapınız geçti demez.umut verir mühlet verir fırsat verir hiç biri imtihan sırrınıd bozmaz.

haşa şöyle de demez: evet inanıyorsunuz artık cennet garanti. ne günah işleseniz bu değişmez zira benim rahmetim sonsuzda demez.tevbeye davet eder iyiliğe davet eder.bu iki halin uçları kesinliktir ortası lealledir yani umulur ki belki manasında dır.ama Allah için değil kul tarafı içindir.yoksa Allah onların ne yapacağın ezeli ebedi ilmi ile bilir.ancak söyleyip umutlarını kırmaz.

bir hoca ,tembel öğrencisinin her derste kaldığını bilse yine zayıf alacağını bilse dahi eğitim açısından şöyle demez: sen artık kaldın ne yaparsan yap boşa. hiç uğraşma git seneye gel demez.

ne der: çalış çabala elinde geleni yap umulur ki geçersin.bu ümittir.

.

Toplam 67 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi