Kitap ve Erbab-ı Kalem

../

Vecizeler Köşesi:

"Okumak, iki ruh arasında âşıkane bir mülâkattır. Her yabancı intiba vuslatın büyüsünü bozar.."

Cemil MERİÇ

Bismillahirrahmanirrahim

Kitap Ve Erbab-ı Kalem

Besmeleyle başladım ben de . Her hayırlı ve yararlı işe başlarken besmele ile başlamak adâbtandır. Ayrıca insan Allah'ın yardımını ve kolaylık verdiğini yüreğinde hisseder.

Konunuzun başlığı ve içeriği gerçekten etkileyici.

Erbab-ı kalem, kalem erbabı sözlük anlamı yazar olmasına karşılık Kalem Erbabı deyince insanın aklına kalemini iyiyi kötüyü farkedip hak ve hakikat ile,konusunda bu doğrultuda yazan aldığı edep ve usûl çerçevesinde kullanan insan gelir. Sorumluluğunun bilincinde, her söylediğinin azami dikkate alındığı düşüncesi ile seçtiği kelimelere ve bunları kullanış şekline büyük önem gösteren kişidir kalem erbabı.

Alak Sûresi: 1-5. Ayet

Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı ''alak'' dan yarattı. (1-2)

Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. (3)

O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir. (4-5)

Alak'ın anlamına gelirsek, genellikle ''kan pıhtısı'' diye açıklanan alakın, döllenmiş hücrenin ana rahminde tutunan, yani embriyon safhasından önceki halini (nidation) ifade ettiğini söylemek mümkündür denilmektedir.

Kalem Sûresi: 1-2. Ayet

Nûn. (Ey Muhammed) Andolsun kaleme ve satır satır yazdıklarına ki, sen Rabbinin nimeti sayesinde, bir deli değilsin. (1-2)

Kalem Süresi adını ilk ayetteki ''kalem'' kelimesinden alır. ''Nûn'' ve ''Nûn ve'l-kalem'' olarak da adlandırılır. Sürede ilk olarak kaleme ve yazıya yemin edilir. Sûrenin başındaki bu harfin ''hokka, mürekkep, balık'' gibi anlamlara geldiği ve Rahmân isminin son harfi, dolayısıyla bir ismin rumuzu olduğu ifade edilmektedir. Öte yandan kaleme ve yazıya yemin edilmesi Kur'an'ın okuma yazmaya verdiği öneme işaret eder.

Alak suresi ile başlamış ve okuma ile ilgili konunuza bu konu ile ilgili okuma tohumları atmışsınız. İnşallah bahar ayının geldiğini de düşünürsek, güzel bir şekilde büyür yeşerir ve faydalı olur. Tabi bu duruma gelmesi için bizim katkımız gerekecek. Evvelallah'ın izniyle elimizden geleni yaparız.

Konu başlığınız gerçekten inceliklerle dolu. Kitap; okumaya karşılık geliyorsa, kalem; yazmaya. Geniş zamanda düşünürsek okur yazar manası taşır.

Sonsöz; İyi okur yazar olmak ve iyi güzel konular, yorumlar paylaşmak dileğiyle...

Değerli Yapma Üye;

Yazdıklarınız konunun özüne muvafık olmuş. Her şeyin bir özü, temeli; vakti, olgunlaşma zamanı vardır; kuşkusuz seçtiğimiz tarihten kelimelere kadar her şey bir manayı haizdir, yorumunuz bu hususta açıklayıcı olmuş.

Ellerinize sağlık..

Sizinle üzerinde konuşmuş ve karar kıldığımız Mustafa ULUSOY'un "Giderken Bana Bir Şeyler Söyle" kitabını okumayı buradan yapabiliriz..

Doğrusu, beni heyecanlandıran ve şevke getiren bir kitap bu..

../

- Kopuş yoktur. Bir tohumun/çekirdeğin toprağa düşmesinden itibaren yaşam seyri bir döngü içerisinde devam eder; ta ki meyvesinin çekirdeğinde yeniden doğar; onlarca, yüzlerce tohum/çekirdek olur.. Hayat böyledir. Okuma konusunda ise bu devamlılığa, gelişmeye işaret etmekte ve her son gibi görünen bitiş, yeni bir eşiğe geçişe başlangıç olmakta; öz devam etmektedir. Neler olabileceğini hep beraber yaşayarak göreceğiz.. (Şüphesiz tüm kemal sıfatlar Allah'ındır; bizde emanet olanın sahibinin olduğu bilincindeyiz..)

../

Kitap Ve Erbab-ı Kalem.../

Bu konu başlığı hakkında daha çok yazacak, temas edilecek noktalar var. İleride belki bu konu ile ilgili düşüncelerimi tekrar yazarım. Sadece şunu da yazmak istiyorum. Erbab; kişi ise, Kitap; sultan ve kalem ise fetheden, gözü pek ve konu ile ilgili ayrıntıları yazan anlamı taşır ki, ben de İmparatorluğun en büyük sultanlarını çağrıştırmaktadır.

Gerçekten çok isabetli ve etkileyici bir konu başlığı...

*

Giderken Bana Bir Şeyler Söyle - Mustafa ULUSOY

Bu kitabı okuyacağız ve yorumlarımızı buradan paylaşacağız. Bu konu ile ilgili okuma ve yorum yazma sürelerini sizinle daha önce ''Günlüğüm '' konusunda paylaşmıştık. Dilerseniz buraya tarihleri de yazın.

Okumaya Mart ayının sekizinde başlayacağım.

Saygılar, Selamlar...

Merhabalar..

Konunun adına dair aklımda iki isim vardı; birincisi şu an kullandığım isim, ikincisi Sekizinci Gün Okumaları diye bir isimdi.. İki konu ismini de kalbime ve zihnime emanet ettim, konunun muhtevası tebellür etmeye başladıkça aklımın ve kalbimin tasdikiyle Kitap ve Erbâb-ı Kalem ismi öne çıktı.. İsabet te olmuş..

Ve başlık konusunda farklı bir çağrışımı daha ifade etmişsiniz.. Kendime nasihat babında söylediğim bir sözüm var; "baktıkların, şahit oldukların gördüğünle mukayyet, bağlı değil; her şeyin batını var, derinin derini var." Bir adam hayal edelim karşısında devasa bir okyanus, ucu bucağı yok, adam kıyıda okyanusun hemen dibindeki yüksekçe kayalıklar üzerinde yüzü okyanusa dönük: işte hayat, işte alem: kalp ve akıl.. Vesselam..

Okumaya başlama tarihi olarak 8 Mart benim için de uygun bir tarih, okuma plânımızı aşağıya çıkartırım..

../

Bir konudan daha bahsetmek istiyorum. Kitaplara dair yaptığım tahlil ve incemelerde yazarın veciz sözlerini kullanmayı tercih etmiyorum; şüphesiz bu sözlerin yorum içinde paylaşılması anlatıma güç katıyor; Ancak, naçizâne anlatımımın veciz olduğunu düşünüyorum. Bu sebepten Erbâb-ı Kalemin veciz sözlerini Vecizeler Köşesi adı altında paylaşmaya çalışacağım..

- Emanet olan er ya da geç sahibine döner; emanetin sahibi o gün geldiğinde bir şeylerin varlığıyla avunanlardan emanetini alacak..

Kitap: Giderken Bana Bir Şeyler Söyle

Yazar: Mustafa ULUSOY

Türü: Roman

Sayfa Sayısı: 279

Okuma Plânı

Okuma Süresi: 8 Mart - 15 Mart (7 Gün)

Tahlil/Yorum Süresi: 16 Mart - 22 Mart (7 Gün)

Kapak Arkası

Yazarın bu romanı İnsanın Temel Acıları Üçlemesinin ikinci kitabıdır. Birinci kitabında aşkı anlatan yazar, ikinci kitabına ölümü konuk ediyor. Yazarın, ölümün bir son olmayıp bir başlangıç olduğu hakikati ayrılıklar üzerine yaptığı değerlendirmlerde ifadesini buluyor..

Hülasa, konusu ölüm olan çok renkli bir roman okuyucusunu bekliyor.

../

Merhaba...

Değerli Suya Düşen Gölge;

Yazdıklarınızı büyük bir dikkatle okudum. Gerçekten bir kopuş yok. Her bitiş yeni bir başlangıçtır derler ya buna yürekten inanıyorum. Burada yeni bir başlangıç yapıyorum. Herkes gibi kitap okumayı seviyorum ama birlikte okuyup yorum yazmak ve sizin yorumlarınızı okumak ayrı...

.../

Okuma planını yazmışsınız. Teşekkür ederim. Bu plan doğrultusunda hareket edeceğim. Arada küçük notlar yazarım. Vecizeler Köşesini de ihmal etmemeyi düşünüyorum.

Görüşmek üzere, iyi geceler.

.../

Kopuşun olmaması demek değişim içerisinde İlahi kanunların devamlılığını görmek demektir; ebedi olanı sezip O'na bağlanmak demektir. Yoksa fani dünyanın, devamlı değişen, bozulan, yeniden yapılan geçici yüzüne bağlanmak kalbi yaralar..

Hem tanışıklığımız, aşinalığımız Ervah-ı Ezelden..

Vecizeler Köşesi

"Değerli olduğunu hissedemeyen insan, gerçekten sevemez. Daima sevilmek ister.."

Mustafa ULUSOY - Aynalar Koridorunda Aşk

"Okuma planını yazmışsınız. Teşekkür ederim. Bu plan doğrultusunda hareket edeceğim. Arada küçük notlar yazarım. Vecizeler Köşesini de ihmal etmemeyi düşünüyorum."

Değerli Yapma Üye;

İlginiz için ben teşekkür ederim.. Güzel bir okuma süreci olacak buna inanıyorum..

Tebessümle..

Suya Düşen Gölge;

Ben de yürekten inanıyorum çok keyifli bir okuma süreci olacak.

Vecizeler köşesini ben de ihmal etmeyeyim.

Vecizeler Köşesi

Bize sözlerimizden çok, yüreğimizden anlayan gerek.

Cahit Zarifoğlu

Zamanın başında beklemek de iyi, okumanın başlamasına doğru geri sayım devam ediyor..

*

Zarifoğlu deyince..

"Kalbinizi yumuşatın, ama iradeniz sert olsun. Kelimelerinizi yumuşatın ama nüfuzunuz kuvvetli ve derin olsun.."

Cahit Zarifoğlu

Merhabalar cinler, periler, ins oğlu insler;

"Evvelâ kelam vardı.."

Sonra varlık var oldu..

Daha sonra varlık aslına rücû etti, kelam kaldı..

Ne diyordu şair;

"Âvâzeyi bu âleme Dâvûd gibi sal,

Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş.."

../

Okuma Sırları

Elinize aldığınız kitabı seviniz.. Düşünelim ya da hayal edelim..

Yuvarlak bir masa kurulmuş, masanın etrafındaki yalnız bir sandalyenin dışındaki bütün sandalyeler dolu.. O boş sandalye okuyucunundur, usûl-u erkan ile masadaki yerinizi alıyorsunuz.. Masa dikkatinizi çekiyor, bembeyaz bir örtü ile örtülmüş, sadeliğinden büyüleniyorsunuz, sonra masadaki kişilerin önündeki tabakları fark ediyorsunuz, tabakların içinde harfler var, tabaklardaki renkli sıvıların ne olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz, evet bunlar mürekkepler: her konuğun önündeki tabaklarda farklı farklı renkler, kimisinin mavi, kimisinin kırmızı, kimisinin yeşil, kimisinin sarı, kimisinin ki de siyah.. Kendi önünüze bakıyorsunuz, diğer konukların önündeki her çeşit renkten ikramın sizin önünüze küçük kaselere konulmuş olduğunu görüyorsunuz.. Sonra başınızı kaldırıp masadaki kişilere bakıyorsunuz, tanıdık geliyorlar, bu okuduğunuz kitabın kahramanları.. Bir sesle irkiliyorsunuz, başınızı sesin geldiği yöne çeviryorsunuz, sesin geldiği yönde okuduğunuz kitabın kötü şahsının oturduğunu görüyorsunuz; kötü kahramanın önündeki tabaki rengin masaya damlamış olduğunu ve siyah mürekkebi eline yüzüne bulaştırdığını fark ediyorsunuz. Sonra iki kişinin kendi arasında yaptığı tatlı muhabbete kulak kabartıyorsunuz; önünüzdeki kaselerden birine uzanıp harfler ve mürekkepden oluşan ikramdan bir kaşık alıyorsunuz, dudaklarınız kırmızı oluyor; gülümsüyorsunuz. Sadece tebessüm edenin kendiniz olmadığını üzerinize yönelen bir çift bakıştan anlıyorsunuz, masada önünde hiçbir şey bulunmayan bu kişi size tebessüm ediyor, sanki bu yuvarlak masadaki siz de dahil herkesin onun bakış açısında kalıyor gibi, oysa sizin durduğunuz yere göre herkes sizin bakış açınız içerisinde kalıyor, hayret ediyorsunuz, hatırlamaya çalışıyorsunuz, siz mi onların hikayesini okuyordunuz; yoksa onlar size sizin hikayenizi mi anlatıyordu!?.

../

Bir kitabı okuduktan sonra kitaptaki kahramanlar adedincekitap tahlil edilebilir, yorumlanabilir; kitabın her bir kişisi farklı farklı renklerin tezahürüne hizmet eder.. İlla ki kitabından yazarı ya da kitabın birincil ve başat kahramanı üzerinden konunun tahlil edilmesine lüzum yoktur; kitabın kahramanları ile dost olabilirsiniz; ellerinden tutabilirsiniz, dostu olduğunuz, kendinize en yakın hissettiğiniz kişinin nazarından bir anlatım da yapılabilir; bu kişinin kitabın birincil kahramanı olması şart değildir. İyi bir okur ise kitapta kendisine yakın gördüğü kişinin nazarıyla, kitabın diğer kahramanlarıyla beraber kitabın yazarını, tarihi, sosyal olayları, toplumun değerlerini, insanın ruhunu hesaba katarak okumasını yapar; yazar..

Yazar.. Kitabın yazarının yeri tabii ki başkadır. O yüzden okumaya başlamadan önce kitabın yazarı hakkında bilgiler paylaşılmasının okumayı daha ileri bir seviyeye taşıyacağı açıktır..

../

Ve vecizeler köşesine dair, vecizeler köşesi kitap okunurken kitapta yazara ait veciz sözlerin okunduğu anda paylaşılması ve üzerinde düşünülmesi amacına matuftur. Bu okuyucuda okuduğu sözün manasının kitaptaki yerinin devamlı muhafaza edilmesi ve etkisinin kuvvetlenmesini sağlayacaktır..

../

Vecizeler Köşesi:

"Ayrılırken söylenen sözler, beraberken yaşananların bir özetidir."

Mustafa ULUSOY - Giderken Bana Bir Şeyler Söyle

../

Yazarın kitabın ön kapağında yer alan bu sözü ile -yazarın kitabın haricinde yer alan notunda geçen- Agnes Heller'in "Ahlak varlığa özen göstermektir." sözü arasındaki bütünlük insanı nasıl da derinden etkiliyor..

Vecizeler Köşesi:

"Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çokça anınız."

Hz. Muhammed (SAV)

Ölüm, insanoğlunun en çetin imtihanlarından birisidir, insanın ölüm karşısında bazı suallere cevap vermesi gerekir..

Sayılı gün çabuk geçermiş.. Yarın belirlemiş olduğumuz kitabı okumaya başlama günü..

Şimdiden benimle bu kitabı okuyacak olan değerli arkadaşım Yapma Üye'ye feyizli, keyifli ve iyi okumalar dilerim..

../

Yazara Dair:

Giderken Bana Bir Şeyler Söyle romanının yazarı Mustafa ULUSOY 1965 yılında dünyaya gelmiş.. Yazar psikiyatri uzmanıdır; çalışmalarında genellikle varoluş üzerinde yoğunlaşmaktadır.. Eserlerinde insanoğlunun ruh dünyasına dair meseleleri işlemekte ve insanın varlık alemiyle arasında doğru bir şekilde ilişki kurabileceği yolları, yöntemleri okurla beraber -ne ve nasıl soruları çerçevesinde- irdelemektedir..

Yazarın Başlıca Eserleri: Nietzsche ve Babaannem, Ay Terapisi, Aynalar Koridorunda Aşk, Yakınlık, Giderken Bana Bir Şeyler Söyle, Dünyanın Üç Yüzü, Evlilikler Yalnızlıklar Umutlar..

../

Okuma Sırları:

Bir eseri -genel manada bir şeyi- yüceltmek onun anlaşıldığını, ona değer verildiğini ifade etmez, ne aradığını iyi bilip, karşılığında bulunanlar insana kalan okuma değerlerindendir..

Merhabalar..

Sabah, romanın ilk sayfalarına biraz göz gezdirdim, roman "Anlatıcının" anlatımıyla okuyucuyu merkeze alıyor; bu ise yazar tarafından gözetilen amacın yanı sıra, okuyucunun kitaba zorlanmadan alışmasını da sağlıyor diyebilirim.. Tabii başlangıç olarak gözüken bu..

Merhaba...

Dediğiniz gibi sayılı gün çabuk geçti ve kitabı elimize alma vakti geldi. Tam zamanında elime alacağım kitabı. Diğer kitabı dün bitirip, hemen arkasından yeni bir kitaba geçiş yapıyorum.

Değerli Suya Düşen Gölge ben de size aynı temennilerle beraber güzel bir okuma süreci olmasını dilerim.

.../