Editörler : E.Kayı Han
«878889909192939495969798»

Bekir4736
Aday Memur
09 Eylül 2017 12:05

Hatırladığım kadarıyla haberlerde de böyle bir şey çıkmıştı. İş verilmemişti. Toplumun gözünde hain damgası vurulmuş kişiler olarak görünüyoruz. Herkes biliyor ki bu kişiler içinde masum insanlarda var. Zaten geç kalındığı kadar kalınmış bir an önce masumları görevlerine iade etmeleri lazım. Yazıktır günahtır..


mehmet4512
Aday Memur
09 Eylül 2017 16:42

Arkafaslar forumlarda ve haberlarde takipsizlik ve beraat alanlar bir hayli fazla bizim gurupta da takipsizlik alanlar var bu konuyla ilgili baska bir gurup kurup oradan bundan sonraki surecide tartisabiliriz Ben yeni gurup formu kuramiyorum ayrica Ben bizim jandarmada 7-8 kişi takipsizlik aldigini biliyorum toplamda Mac kisiyiz acaba


Analunalunal
Aday Memur
10 Eylül 2017 20:43

Sizlerin askerlik durum belgesi nde ne yazıyor

Benim statü de sözleşmeli subay yazıyor ama benden önce ihraç bazı devre ler de normal er yazıyor

Ben de er yazması için uğraştım ama olmuyor diye dediler

İhraç oldikdan bir ay sonra işe girdim altı aydır sıkıntı siz çalışıyor um

Burada sgk da bir sıkıntı olmadı ama bundan sonra ki yerler de olur mu


Cannnnn92
Aday Memur
10 Eylül 2017 22:12

Benim askerlik durum belgesinde "asagida kimlik bilgileri yazili yukumlu askerlik hizmetini yerine getirmistir. " yazmakta statu olarakta muvazzaf asb yazmakta. Jandarma da Istifa edenlerde bu sekilde yazmaktadir

Analunalunal, 7 yıl önce

Sizlerin askerlik durum belgesi nde ne yazıyor

Benim statü de sözleşmeli subay yazıyor ama benden önce ihraç bazı devre ler de normal er yazıyor

Ben de er yazması için uğraştım ama olmuyor diye dediler

İhraç oldikdan bir ay sonra işe girdim altı aydır sıkıntı siz çalışıyor um

Burada sgk da bir sıkıntı olmadı ama bundan sonra ki yerler de olur mu


Analunalunal
Aday Memur
10 Eylül 2017 22:58

Yani şu askerlik durum belg olmasa bir şekilde girilir ise

SGK dan çıkmıyor her halde yani çünkü ben demedim ihraç falan

Onlar da da problem olmadı yanı

Cannnnn92, 7 yıl önce

Benim askerlik durum belgesinde "asagida kimlik bilgileri yazili yukumlu askerlik hizmetini yerine getirmistir. " yazmakta statu olarakta muvazzaf asb yazmakta. Jandarma da Istifa edenlerde bu sekilde yazmaktadir

11 Eylül 2017 00:54

Bir kardeşim takipsizlik kim aldı demiş ben aldım ama kısa vadede jandarma döndüreceğine inanmıyorum. Tuhaf kısmı şu:devlet er yada geç beni mesleğe iade edecek 15 sene bile sürse.Sen beni takipsizlik almama rağmen ihraç etmişsin, jandarmada bende teşkilatta çalışan herkesde beraat yada takipsizlik alanların ülkeden şimdilik firar etmiş olan adalet geri geldiğinde bu karara istinaden mesleklerine geri döneceklerini biliyor.Bu geri dönme işi uzadıkça mesela adam 10 sene sonra döndü devlete olan maddi ve manevi külfeti 500.000 tl olacak şimdinin parasıyla.Ben ohal komisyonuna şaşırıyorum zannediyorlarki mağdur adamı döndürmeyince iyi iş yaptık.Halbuki devlet bugün bu mağduriyetleri gidermesse yarın mağdur ettiği hergünün tazminatını misliyle ödeyecek.Bizde diyoruzki ne lüzumu var? Bugün hukuka göre ve adil kararlar ver yarın milyarlarca tl tazminat ödeyip devleti çok daha büyük zarara sokma. kimsenin tazminat peşinde koştuğu falan yok yaptığımız devlet görevinin dökülen alın terinin karşılığına göre paramızı almak istiyoruz.Ama sen tutupta bizleri terörist deyip kapı önüne koyarsan bende 10 sene bile haklılığımı ispatlarsam kimsede kusura bakmasın 10 sene zarfında benim yaşadığım hergünkü mağduriyetin para karşılığı olan tek kuruşuna kadar talep ederim. Hukukta bir kural var hukuksuzluğu bile bile göre göre yapana merhamet edilmez..


buzmavisi176
Kapalı
11 Eylül 2017 00:59

Adli süreç ile idare hukuku farklıdır. Ger takipsizlik beraat alan iade olcak diye bir kural yok.

11 Eylül 2017 01:00

Her hafta adliyeyi arıyom dosya durumum nedirdiye hala açık diyor 11 ay oldu .

11 Eylül 2017 01:38

İdare hukuku ve adli hukuk birbirinden tamamen kopuk değil.Ergenekon sanıkları beraat ettikten sonra görevlerine döndüler.Hem 657de yazan hüküm şu:İdare kişini savunmasını almadan kınama cezası bile veremez diye yazıyor. Verdiği cezanın gerekçesinide açıklamak zorundadır.İkinci husus şu:İdare keyfi kararlar alamaz diye yazıyor.İdarenin yaptığı hukuksuz işlemleri idare mahkemesinin iptal etme ve yürütmeyi durdurma olarak yaptırım kararı uygulayabileceği bizim idari hukukumuzda var.Bir adam isterse idare suçlu bulmasın adli yönden 1 seneden fazla hapis yerse otomatik meslekten ihraç ediliyor.Tam tersi idare suçlu görsün adli olarak idareninde suçlu gördüğü hususlardan kişi beraat ederse üstünlüğü olan taraf adli karardır diye türk ceza kanununda yazıyor.idare suçlu görebilmesi için idarenin bana soruşturma açması gerekir ve beni sorgulamalıdır eğer ortada idari bir hata değil suç olduğunu anlarsa savcılığa suç duyurusunda bulunmalır buda türk idare hukukunda yazıyor.Madem memurluğun en ağır cezasını veriyorsun ihraç ediyorsun savcılığa neden suç duyurusunda bulunmadın?Bu yukarıda anlattığım olayların hiçbirini yaşamadım.İdare adliden tamamen kopuk bağımsız kararlar veremez bunun gibi belki bir 10 sayfa daha adli soruşturma ile idari soruşturmaların bağlantılarını yazabilirim.Seni adli ve idari birbirinden bağımsız dönemeyebilirsin demeye sevk eden şey 20 temmuzdan sonra güzel ülkemizden firar eden adaletimiz.bende zaten firar eden adalet geri geldiğinde dönebileceğimi söyledim

buzmavisi176, 7 yıl önce

Adli süreç ile idare hukuku farklıdır. Ger takipsizlik beraat alan iade olcak diye bir kural yok.


buzmavisi176
Kapalı
11 Eylül 2017 01:57

Ergenekon davaları ile yaşanalar farklıdır.Yaşananların tamamen kumpas olduğu ve aslı astarı olmadığı için beraat almışlardır. Devamında mahkeme kararlar, yasal düzenlemeler ve idarenin kararları ile yaşanan mağduriyeti gidermek amacıyla tazminatları ödenerek görevlerine iade edilmişlerdir.

İhraç işlemi idare tarafından yapılmış olmuş olsaydı, 657'de ki hükümler ve idari soruşturma yürütülmesi zorunluydu. İhraçlar KHK ile yasama yolu ile yapıldı.

Bir sene kuralı örgütlü suçlar da geçerli değildir. Bir gün dahi ceza alırsan, memuriyet hayatı biter.

İdarenin işlem yaptığı her husus da adli işlem görme zorunluluğu yoktur.

Ceza hukuku ile İdare hukuku birbirinden tamamen kopuktur demedim. 'Farklıdır' dedim. İltisak kavramı 6749 sayılı kanun ile idare hukukumuza giren yeni bir terimdir. TCK'da böyle bir terim yoktur.

İstersen 20 sayfa yaz. Hiç önemli değil!

Jandermeria, 7 yıl önce

İdare hukuku ve adli hukuk birbirinden tamamen kopuk değil.Ergenekon sanıkları beraat ettikten sonra görevlerine döndüler.Hem 657de yazan hüküm şu:İdare kişini savunmasını almadan kınama cezası bile veremez diye yazıyor. Verdiği cezanın gerekçesinide açıklamak zorundadır.İkinci husus şu:İdare keyfi kararlar alamaz diye yazıyor.İdarenin yaptığı hukuksuz işlemleri idare mahkemesinin iptal etme ve yürütmeyi durdurma olarak yaptırım kararı uygulayabileceği bizim idari hukukumuzda var.Bir adam isterse idare suçlu bulmasın adli yönden 1 seneden fazla hapis yerse otomatik meslekten ihraç ediliyor.Tam tersi idare suçlu görsün adli olarak idareninde suçlu gördüğü hususlardan kişi beraat ederse üstünlüğü olan taraf adli karardır diye türk ceza kanununda yazıyor.idare suçlu görebilmesi için idarenin bana soruşturma açması gerekir ve beni sorgulamalıdır eğer ortada idari bir hata değil suç olduğunu anlarsa savcılığa suç duyurusunda bulunmalır buda türk idare hukukunda yazıyor.Madem memurluğun en ağır cezasını veriyorsun ihraç ediyorsun savcılığa neden suç duyurusunda bulunmadın?Bu yukarıda anlattığım olayların hiçbirini yaşamadım.İdare adliden tamamen kopuk bağımsız kararlar veremez bunun gibi belki bir 10 sayfa daha adli soruşturma ile idari soruşturmaların bağlantılarını yazabilirim.Seni adli ve idari birbirinden bağımsız dönemeyebilirsin demeye sevk eden şey 20 temmuzdan sonra güzel ülkemizden firar eden adaletimiz.bende zaten firar eden adalet geri geldiğinde dönebileceğimi söyledim


d.s.m
Daire Başkanı
11 Eylül 2017 02:25

İdare şuan üyelik,mensubiyet,irtibat,iltisak şüphesiyle kamudan ihraç gerçekleştiriyor.Hakkında üyelik,mensubiyeti,irtibat ve iltisakı olmadığına dair Beraat yada Takipsizlik kararı alan kişinin ihraç gerekçeleri ortadan kalkar.Bu da idarenin Ohal gerekçesiyle şüphe iddiasıyla vermiş olduğu kararın hukuki dayanağını ortadan kaldırır.

Yapılan en büyük yanlışlık idarenin Alel acele KHK yoluyla ihraç işlemi uygulaması olmuştur.İdare şüphe duyduğu memuru yargılama sonucuna göre ihraç yada iade kararı yoluna gitseydi hem bu kadar fazla mağdurlar ordusu oluşmaz,hem de ulusal ve uluslararası arenada hukuka olan güvenilirlik zedelenmemiş olurdu.


buzmavisi176
Kapalı
11 Eylül 2017 02:30

'İltisak' kavramı TCK'da yoktur. Beraat veya Takipsizlik kararında 'iltisakı yoktur' yazmaz. Yazıyor olsa dahi herhangi bir anlam ifade etmez. Adli süreçlerde 'iltisak' gerekçesiyle herhangi bir ceza yaptırımı da uygulanmaz. Tck'da 'irtibat' kavramı var. İrtibatı da adli süreçte somut gerekçeler ile delillendirildiği takdirde mahkumiyete hükmedecektir.

d.s.m, 7 yıl önce

İdare şuan üyelik,mensubiyet,irtibat,iltisak şüphesiyle kamudan ihraç gerçekleştiriyor.Hakkında üyelik,mensubiyeti,irtibat ve iltisakı olmadığına dair Beraat yada Takipsizlik kararı alan kişinin ihraç gerekçeleri ortadan kalkar.Bu da idarenin Ohal gerekçesiyle şüphe iddiasıyla vermiş olduğu kararın hukuki dayanağını ortadan kaldırır.

Yapılan en büyük yanlışlık idarenin Alel acele KHK yoluyla ihraç işlemi uygulaması olmuştur.İdare şüphe duyduğu memuru yargılama sonucuna göre ihraç yada iade kararı yoluna gitseydi hem bu kadar fazla mağdurlar ordusu oluşmaz,hem de ulusal ve uluslararası arenada hukuka olan güvenilirlik zedelenmemiş olurdu.

11 Eylül 2017 02:42

Kardeş yazdığın yazının temelinde şu var yasama yoluyla ihraç etme ve iltisak kavramı.Evet yüzde yüz doğru yazdıkların zaten ihraçlar khk yoluyla yapılmasa idare bu hoyratlığı yapamazdı.Ancak şu haliyle bile hukuksuz ve adaletten uzak neden? İltisak maddesi ben mesleğe başlarken yoktu hukuktaki kural şudur: kurallar baştan belirlenir, sonradan konulan kurallarda kişinin aleyhine olacak hususlar geriye yürüyemez bu hem idari hukukununu hemde adli hukukun kuralı.Daha büyük sorun idare iltisaktan ihraç ediyorsa iltisak nedir bunu ilgili yönetmelikler ayrıntılı açıklamalıydı ve neyi kapsar neyi kapsamaz bunu ayrıntılı bir şekilde anlatmalıydı, seni ilgili yönetmeliğin iltisakla ilgili hangi maddesine göre işlem yapıpıp ihraç kararı verildiği olmalıydı, buna idare hukukunda suçta ve cezada kanunilik prensibidir ve temeldir khk olsada bu şekildedir khkyla yapılmasının tek avantajı devlet nezdinde hukuksuzluğu mahkemeye taşıyarak hakkını arayamamandır , khk gerekçesiz atma mazereti vermez devlete.Belki en önemlisi yasamanın her istediğini yapması ben yaptım oldu diye birşey khk olsa bile yok.Bugün biliyoruzki khklarda adalet namına birşey yok.Peki khklardaki bu ölçüsüz sınır tanımayan kararları kim denetleyecek? Anayasa mahkemesi.Ne yapabilir?Eğer anayasaya aykırılık iddiasıyla İptal davası açtığında iptal edebilir khk hükümlerini.Yapabilir mi? Asla..Senin yazdığın şeyler devletin resmi söylemi ve geçerliliği olan ve dahada olacak uzun süre.Ben esasında şunu anlatmak istiyorum:hakikaten ülkemizde tarafsız ve bağımsız bir yargı olsa bu hoyratça kararları almaya kimse cesaret edemez.

buzmavisi176, 7 yıl önce

Ergenekon davaları ile yaşanalar farklıdır.Yaşananların tamamen kumpas olduğu ve aslı astarı olmadığı için beraat almışlardır. Devamında mahkeme kararlar, yasal düzenlemeler ve idarenin kararları ile yaşanan mağduriyeti gidermek amacıyla tazminatları ödenerek görevlerine iade edilmişlerdir.

İhraç işlemi idare tarafından yapılmış olmuş olsaydı, 657'de ki hükümler ve idari soruşturma yürütülmesi zorunluydu. İhraçlar KHK ile yasama yolu ile yapıldı.

Bir sene kuralı örgütlü suçlar da geçerli değildir. Bir gün dahi ceza alırsan, memuriyet hayatı biter.

İdarenin işlem yaptığı her husus da adli işlem görme zorunluluğu yoktur.

Ceza hukuku ile İdare hukuku birbirinden tamamen kopuktur demedim. 'Farklıdır' dedim. İltisak kavramı 6749 sayılı kanun ile idare hukukumuza giren yeni bir terimdir. TCK'da böyle bir terim yoktur.

İstersen 20 sayfa yaz. Hiç önemli değil!


buzmavisi176
Kapalı
11 Eylül 2017 02:48

Yapılanlar, verilen kararlar anayasamıza ve ülkemiz de ki hukuk sistemine maalesef uygun. Fakat Anayasamız da da 'Hükümleri anayasamızdan da üstün olduğu kabul edilen' uluslararası hukuk kurallarına aykırı.

Bu arada içerisinde üstünlük ifadesi gizli 'kardeş' kelimesini kullanmazsan sevinirim. Kimsenin kardeşi değilim ben!


d.s.m
Daire Başkanı
11 Eylül 2017 02:52

İltisak kavramı TCK'da olmamasına rağmen soruşturma aşamasında savcılık makamının kolluk kuvvetlerine iltisak dahil araştırma talimatı vermesi üzerine gerek soruşturma sonucunda takipsizlik,gerek kovuşturma evresi sonucunda beraat kararlarında iltisak kavramına yer vermektedir.

Keza 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin ardından, 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu?nda yapılan bir değişiklik nedeniyle Sıkıyönetim Komutanlarının istemleri üzerine memuriyetine son verilen kişilerin, Sıkıyönetimin sona ermesinden sonra memuriyete geri dönebilmek için yaptıkları başvurular reddedilmesi üzerine konu yargıya taşınmıştır. En sonunda Danıştay Büyük Genel Kurulu 07.12.1989 tarihli ve E:1988/6 K:1989/4 sayılı içtihadı birleştirme kararıyla meseleyi çözerek aşağıdaki iki şartın birlikte oluşması halinde görevine son verilen kamu görevlilerinin görevlerine geri dönebileceklerine karar vermiştir:

1) Sıkıyönetimin kalkmış olması (Bugünkü anlamı: OHAL?in sona ermiş olması)

2) İlk kez kamu görevine girdikleri tarihte bu görev için yasa ve yönetmeliklerde öngörülen nitelikleri kaybetmemiş olmaları (Bugünkü anlamı: Darbe girişimi ve FETÖ üyeliği davaları sonucunda hapis cezası ile cezalandırılmamış olmaları)

buzmavisi176, 7 yıl önce

'İltisak' kavramı TCK'da yoktur. Beraat veya Takipsizlik kararında 'iltisakı yoktur' yazmaz. Yazıyor olsa dahi herhangi bir anlam ifade etmez. Adli süreçlerde 'iltisak' gerekçesiyle herhangi bir ceza yaptırımı da uygulanmaz. Tck'da 'irtibat' kavramı var. İrtibatı da adli süreçte somut gerekçeler ile delillendirildiği takdirde mahkumiyete hükmedecektir.


buzmavisi176
Kapalı
11 Eylül 2017 03:18

Yaşanan ihraçlar 80'li yıllarda ki ihraçlar ile karşılaştırılması pek de doğru değil. O yıllarda ki ihraçları 'milli güvenlik konseyi' kararları ile yapılmış, sıkı yönetimin kalkması ile ihraç olanlar sıkı yönetimin kalktığını gerekçe göstererek kurumlarından görevlerine iade edilmesini talep etmişler, kurumları olumsuz yanıt verince idare mahkemelerine başvurulmuş, oradan da ret gelince bölge idareye gidilmiş, orası da ret verince Danıştay adli süreçlerden beraat alanların iadelerine karar vermiş.

Bizim için ohal'in kalkmış olması hiç bir anlam ifade etmiyor. Çünkü Ohal KHK'larının geçerli olacağı süre ve şartlar konusunda Anayasamız da herhangi bir hüküm yok. TBMM iç tüzüğünde ohal khk ları 30 gün içerisinde meclis onayına sunulur diyor, fakat sunulmadığı takdirde KHK'ların durumunun nolacağı açıkça yazmıyor. Hukukçuların genel kanısı da Ohal KHK'ları yasalaşmadığı taktir de geçerliliğini koruyacağı. Biliyoruz ki bir çok khk 30 gün geçmesine rağmen meclis onayından geçmedi. Geçerliliğini de koruyor. Koruyacaktır da.

Bizim sürecimiz belli Komisyon- İdare - Bölge İdare - Danıştay - Aym - Aihm. Komisyon etkili bir iç hukuk yolu olduğunu kanıtlamak zorunda, aksi taktirde Aİhm müdahale edecektir. Bu durum da Aihm tarafından komisyon başvurusu yapılmadığı gerekçesiyle 'kabul edilemezlik' kararı verilen, Öğretmen Köksal'ın gerekçeli kararın da açıkça yazıyor.

d.s.m, 7 yıl önce

İltisak kavramı TCK'da olmamasına rağmen soruşturma aşamasında savcılık makamının kolluk kuvvetlerine iltisak dahil araştırma talimatı vermesi üzerine gerek soruşturma sonucunda takipsizlik,gerek kovuşturma evresi sonucunda beraat kararlarında iltisak kavramına yer vermektedir.

Keza 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin ardından, 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu?nda yapılan bir değişiklik nedeniyle Sıkıyönetim Komutanlarının istemleri üzerine memuriyetine son verilen kişilerin, Sıkıyönetimin sona ermesinden sonra memuriyete geri dönebilmek için yaptıkları başvurular reddedilmesi üzerine konu yargıya taşınmıştır. En sonunda Danıştay Büyük Genel Kurulu 07.12.1989 tarihli ve E:1988/6 K:1989/4 sayılı içtihadı birleştirme kararıyla meseleyi çözerek aşağıdaki iki şartın birlikte oluşması halinde görevine son verilen kamu görevlilerinin görevlerine geri dönebileceklerine karar vermiştir:

1) Sıkıyönetimin kalkmış olması (Bugünkü anlamı: OHAL?in sona ermiş olması)

2) İlk kez kamu görevine girdikleri tarihte bu görev için yasa ve yönetmeliklerde öngörülen nitelikleri kaybetmemiş olmaları (Bugünkü anlamı: Darbe girişimi ve FETÖ üyeliği davaları sonucunda hapis cezası ile cezalandırılmamış olmaları)


d.s.m
Daire Başkanı
11 Eylül 2017 04:02

Yazdıklarınıza katılmakla birlikte Ohal KHK'ların Ohal süresince yargı denetimine tabi tutulamayacağını fakat Ohal rejimi sona erdiği anda yargısal olarak inceleme,iptal imkanının olduğunu Ana Muhalefet Partisinin Anayasa Mahkemesi'ne açtığı iptal davasında vermiş olduğu 12.10.2016 tarihli kararın 25. maddesinde "Olağanüstü hâlin ilan edilmesi ve bu kararın TBMM tarafından onaylanmasından sonra Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu tarafından, yurdun tamamında geçerli olmak üzere 25.7.2016 tarihinde 668 sayılı KHK çıkarılmış, 27.7.2016 tarihli ve 29783 (2. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete?de yayımlanmış ve aynı gün TBMM?nin onayına sunulmuştur. Dolayısıyla dava konusu kuralları da içeren söz konusu KHK, Anayasa?nın 121. maddesine dayanılarak olağanüstü hâlin geçerli olduğu dönem içerisinde çıkarılmış olan bir olağanüstü hâl KHK?sıdır.

Anayasa Mahkemesi 12.10.2016 tarihli kararda bahsekonu KHK'ların olağanüstü hâl KHK?sı olduğunu yinelemiştir.

Fakat Aynı kararın 21.maddesinde ise "olağanüstü hâl KHK?sından söz edebilmek için yer, zaman ve konu ölçütlerini ortaya koymuştur. Anayasa Mahkemesi bu ölçütler çerçevesinde olağanüstü hâl ilanının gerekli kıldığı konuya ilişkin olmayan veya olağanüstü hâlin geçerli olduğu yer ya da dönem hâricinde yürürlükte olacak düzenlemeleri, olağanüstü hâl KHK?sı niteliğinde görmeyerek bunların olağan dönem KHK?sı olduğunu değerlendirip yargı denetimine konu yapmış bulunmaktadır.

Anayasa Mahkemesi'ne göre bahsekonu KHK'lar yasalaşmasa bile Ohal süreci sonunda incelemesi ve iptalinin sözkonusu olduğunu belirtmiştir.

buzmavisi176, 7 yıl önce

Yaşanan ihraçlar 80'li yıllarda ki ihraçlar ile karşılaştırılması pek de doğru değil. O yıllarda ki ihraçları 'milli güvenlik konseyi' kararları ile yapılmış, sıkı yönetimin kalkması ile ihraç olanlar sıkı yönetimin kalktığını gerekçe göstererek kurumlarından görevlerine iade edilmesini talep etmişler, kurumları olumsuz yanıt verince idare mahkemelerine başvurulmuş, oradan da ret gelince bölge idareye gidilmiş, orası da ret verince Danıştay adli süreçlerden beraat alanların iadelerine karar vermiş.

Bizim için ohal'in kalkmış olması hiç bir anlam ifade etmiyor. Çünkü Ohal KHK'larının geçerli olacağı süre ve şartlar konusunda Anayasamız da herhangi bir hüküm yok. TBMM iç tüzüğünde ohal khk ları 30 gün içerisinde meclis onayına sunulur diyor, fakat sunulmadığı takdirde KHK'ların durumunun nolacağı açıkça yazmıyor. Hukukçuların genel kanısı da Ohal KHK'ları yasalaşmadığı taktir de geçerliliğini koruyacağı. Biliyoruz ki bir çok khk 30 gün geçmesine rağmen meclis onayından geçmedi. Geçerliliğini de koruyor. Koruyacaktır da.

Bizim sürecimiz belli Komisyon- İdare - Bölge İdare - Danıştay - Aym - Aihm. Komisyon etkili bir iç hukuk yolu olduğunu kanıtlamak zorunda, aksi taktirde Aİhm müdahale edecektir. Bu durum da Aihm tarafından komisyon başvurusu yapılmadığı gerekçesiyle 'kabul edilemezlik' kararı verilen, Öğretmen Köksal'ın gerekçeli kararın da açıkça yazıyor.


mehmet4512
Aday Memur
11 Eylül 2017 07:28

Yani Ben seni heryonden arastirdim delil bulamadim sucsuz oldugunu belgeledim.Diyecek yargi ve idare sen sucsuzda olsan gorevine iade etmiyorum mu diyecek sizin yorumlardan bu sonucu mu cikaracagiz

11 Eylül 2017 21:14

Yani birçok kişidende duydum takipsizlik alsanda dönemeyebilirsin.Neden?İltisak var diye.Yalnız şu husus var adli soruşturmalar iltisakıda dava konusu yapıyor.Banka,dersane,dernek,sendika,kolej hatta hts kayıtları bile şuan adli soruşturmaların davası kapsamında.Yani şunu halen anlayamıyorum: tutuklu mesleğe dönemez,hükümlü dönemez,adli soruşturması olan adli soruşturmadan dönemez,takipsizlik alan dönemez,beraat eden dönemez, hiç adli işlem görmeden ihraç edilenede bu idari bir tasarruf suçlu olmasanda idare ihraç edebilir hakkıdır diyorlar.Soru şu: O zaman komisyon kimi iade edecek?Bir taraftanda bankada 40.000 tl parası olup masumiyeti!2 ayda anlaşılıp göreve iade edilen milletvekili kızları var, biz iltisaktan ihraç edildiysek bu iltisakın babası sayılır halbuki aynı durumda bırak iade edilmeyi 1 senedir hapis yatanlar mevcut.


buzmavisi176
Kapalı
11 Eylül 2017 21:17

Türkish Adalet Sistemi..:( Vekil kızı döner. Bizim konuştuklarımız referansı olmayan gariban tayfa. Yani bizler!

Jandermeria, 7 yıl önce

Yani birçok kişidende duydum takipsizlik alsanda dönemeyebilirsin.Neden?İltisak var diye.Yalnız şu husus var adli soruşturmalar iltisakıda dava konusu yapıyor.Banka,dersane,dernek,sendika,kolej hatta hts kayıtları bile şuan adli soruşturmaların davası kapsamında.Yani şunu halen anlayamıyorum: tutuklu mesleğe dönemez,hükümlü dönemez,adli soruşturması olan adli soruşturmadan dönemez,takipsizlik alan dönemez,beraat eden dönemez, hiç adli işlem görmeden ihraç edilenede bu idari bir tasarruf suçlu olmasanda idare ihraç edebilir hakkıdır diyorlar.Soru şu: O zaman komisyon kimi iade edecek?Bir taraftanda bankada 40.000 tl parası olup masumiyeti!2 ayda anlaşılıp göreve iade edilen milletvekili kızları var, biz iltisaktan ihraç edildiysek bu iltisakın babası sayılır halbuki aynı durumda bırak iade edilmeyi 1 senedir hapis yatanlar mevcut.

Toplam 9704 mesaj
«878889909192939495969798»

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi