Allahin ve Resulunun Selam Bereketi Üzerinize Olsun !
Ne derdiniz ne sıkıntınız varsa hepsini unutun silin aklınızdan! Korku dolu bir dünyayı geride bıraktık artık!
Rabbimizin merhametini ve sevgisini en kolay Yaşatan ve hayata katan unutulmuş bu sünneti tadın ve bu güzelliği kaçırmayın! Huzurun nerden ve nasıl geldiğini kimin verdiğini anlıcak ve görüceksiniz www.Veyselkarane.com sitesinden de ziyaretçi defterini okuduğunuzda hiç görmediğiniz kardeşlerinizin neler yaşadıklarini gerçek mutlulugu nasıl yakaladiklarını öğreniceksiniz...
Zikirde Yaşatılanlar: Salih Gerçek Rüyalar, Kokuların Duyulması, Öğretmenin (Evliyanın) Verilmesi, Rabbimizin Sana Seslenişi, Tecelli Yakaza Ve Misal Alemi, Nefsini Ve Ruhunu Görmek, Kalp Zikri...
"Bu öyle bir yolculuktur ki, anlatmakla bilinmez, yaşamakla bilinir. Son olarak da şunu söyleyebilirim, dünyada yaşadığın bütün zevklerin bir sonu vardır ama, bu zevkin asla sonu yoktur."
Geçmişte Allah'a Ve Resulüne Sevgili Olmuş Evliyaların Sırlarını Ve Ne Güzellikler Yaşadıklarını Birinci Elden Görüp Yaşayıp Öğrenmek İstermisin?
Üveys Veysel Karane Zikri !
ZİKİRDE YAŞANANLAR
1-) SALİH-Gerçek Rüyalar Başlar
Bu rüyalar şimdiye kadar gördüklerinden daha nettir ve kalıcıdır. Günler geçse de unutmazsın. Rüyaların bazıları kader ve kazayı gösterir ve gerçekleşir. Böylece kader ve kazanın insan hayatındaki önemini anlar ve yaşarsın. İleriki günler veya yıllarında da göreceğin rüyalar sana verilen, verilecek olan müjdelerle dolu olur. Bilir ve anlarsın ki, hayatın tarifsiz huzur ve güven içinde devam etmektedir. Artık sevilmeye başlanmışsın ve kolaylıklar hayatında ardı ardına gelmeye başlar ve sen şaşarsın. Şaşma. Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim, ayetlerle rüyanın varlığından "kesinlikle" bahsetmektedir. Bu yaşadıkların gerçek rüyalardır ve iblisin vesvesesi yoktur. Bu gördüklerin sana, İlahi Armağandır, daha başlangıçtır. Bu arada "Rüyalarla amel edilmez dediğini duyuyorum" Doğrudur, sizlerin bugüne kadar gördüğünüz rüyalarla amel edilmez. O rüyalarda iblisin etkisi vardır. Bizim belirttiğimiz rüyalarda iblisin hiçbir katkısı yoktur. Tamamen Salih-gerçek rüyalardır ve meleklerin etkisi ile bizlere verilir.
2-) KOKULARIN DUYULMASI
Bu kokular da ilahi kokulardır. Sevgili Peygamberimizin (s.a.v) hadisinde bahsettiği ?Bana dünyada 3 şey sevdirildi; güzel koku, kadın ve gözümün nuru namaz.? İşte bahsedilen kokuları koklamaya başlarsın. Bu kokular şimdiye kadar kokladığın kokulardan farklıdır. Önceleri azar azar koku gelir ve gider. Önceleri farkına bile varmazsın. Daha sonraları kokular bazen çok şiddetli olur; camide namaz kıldığın mümin kardeşinden geliyor sanırsın. Hayır, bu sana verilmiş ilahi bir armağandır. Bu kokuyu senden başkası duymaz. Yalnız senin gibi Zikir Ehli, yani Allah yolunun yolcusu varsa o da kokuyu duyar-koklar. Başkaları bunu duyamaz. Kokuların en çok duyulduğu yer ve mekânlar camide ibadet ederken ve türbelerde Allah dostları Evliyaların yanında Salat-ı Şerifeleri söylerken olur. Türbedeki Allah dostunun sana verdiği ?Hoş geldin? kokusudur. Peygamberimizin kokusu Gül; Torunlarının reyhan; Hz. Ali?nin kırmızı karanfil; Horasan Evliyalarının (Ahmet Yesevi Hz.lerinin Anadolu?ya gönderdiği evliyalarının) ise dağ çiçekleri gibi değişik değişiktir. İşte, artık senin sevildiğinin bir başka gösteriş şeklini sana yaşatırlar. Daha sonraları ?tesbihin? kokmaya başlar. Eğer kimseye söylemezsen, evinin bütün odaları bu ilahi armağanlarla dolar, taşar. Ta ki, birine söyleyinceye kadar veya fark edilinceye kadar kokar durur. Onlarca yıl namaz kılıp, bu kokudan mahrum olan nice kullar var. Allah sizi böyle olmaktan muaf kılsın. Amin. Bu kokular cennetteki ?Misk Dağından? getirilir. Evliyaların makamlarında, Yasin okumayınız. Bunun yerine Salat-ı Şerif söyleyiniz. Görün, bakın; nasıl kokularla karşılanacaksınız.
3-) ÖĞRETMENİN (EVLİYANIN) VERİLMESİ
Burası çok önemli: Sana bir evliya öğretmen olarak verilir. Bizi diğer zikir ehillerinden ayıran en önemli özellik budur. Yaşayan nefs sahibi bir kul verilmez. Herkesin öğretmeni ayrı olabileceği gibi sana bu zikri öğretenin evliyası da olabilir. Bunlar senin bilmediklerini, ya da yanlış bildiklerinin doğrusunu sana öğretirler. Bu kalbine ilham olduğu gibi rüyada olur, perde kalkarak olur. Ne demek istediğimi yaşarken öğreneceksin. Daha fazla açamam, açsam da anlatamam. Sonuçta yaşamadan anlayamazsın. Çünkü aklın bu marifet dünyasında bilebilirliği yok. Ne öğretilirse onu kavrar, daha fazlasını değil. İşte o evliyanı sana sevdirirler ve seni de ona sevdirirler. Yanına varır varmaz ilahi kokuları sana koklatırlar. Yaşa ve gör!
4-) RABBİMİZİN SANA SESLENİŞİ
Bir gün Rabbimizin sana seslenişini ( perde arkasından ) ama namazda ama rüyada duyarsın. Sadece senin duyacağın bir Ayet veya bir sure verilir. Bu Rabbinin sana sır olarak verdiği ayettir. Artık en ufak bir sıkıntında, bu ayeti okuduğunda her şey anında düzelir. Namazlarında veya zikrinde iblis sana vesvese vermeye başladığında içinden bu ayeti okumaya başladığında; hemen huzurundan def olup gider. Geceleyin zikri gerçekleştirirken, yıldızlar o kadar sana yaklaşır ki şaşarsın. Şaşma. Sen Peygamberimize salat ve selam yollarken ashabına da dua ve salat-ı şerif yolladığın için ve Peygamberimiz (s.a.v): ? Ashabım gökteki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız yolunuzu kaybetmezsiniz.? sözünün sonucu yıldızların mânâ âlemindeki ashaplar olduğunu yine ilk elden vasıtasız öğrenmiş olursun. Peki, niçin yaklaştıklarına gelince; kendi soyumuzdan olmadığı halde bize her gün salat ve selam yollayan ve ayrıca ruhlarına her gün hatim (11 İhlas ve 1 Fatiha) yollayanlara sevgilerini göstermek içindir. Ne olur, hemen itiraz etmeyin. Hele hiç bilmediğiniz konularda? Yaşayın ve görün.Yaratılanlar içinde ilk defa itiraz eden ve yalan söyleyen lanetli iblistir. Rabbimiz olan Allah?ımız Kur?an-ı Kerim?de ne buyuruyor: ?İblisin adımlarına uymayın.? İtiraz ederek siz; eğer yalan söylüyorsak biz; o zaman lanetli iblisin yolundan gitmiş oluruz. Böyle olmaktan Allah?ıma sığınırım. Size düşen zikri uygulamak ve sonunda yaşamak, bize düşen doğruları; sadece doğruları yazmaktır.
5-) TECELLİ-YAKAZA VE MİSAL ALEMİ Rüyalardan sonra namazlarda ve zikirlerde perdeler kalkmaya başlar. Artık tecelli dediğimiz "anlık görüntüler" başlar. Bir anda görürsün ve hemen kaybolurlar. Ama ne güzeldirler. Bir anda görürsün ama aldığın haz unutulmaz. İşte Hal Ehlinin?Yaşama Ehlinin tarifi olmayan lezzetidir; tadıdır bunlar. Yıllar geçse de unutamazsın. Senden önce yaşayanların yaşadıklarını yaşamaya başlamışsındır artık. Mübarek olsun!..
6-) NEFSİNİ VE RUHUNU GÖRMEK
Bu arada ama rüyada, ama namazda, ama zikirde Nefsinin sembolü olan bir hayvan? görürsün. Senin nefsin bu hayvanla sıfatlanmış demektir. Eğer ölmüş görürsen, sen nefsine Allah?ın yardımıyla galip geleceksin demektir. Yok, bağlı olarak görürsen nefsin sana zarar veremeyecek demektir. Yok, başıboş görürsen nefsinle mücadele edeceksin demektir. Üzülme Allah?tan sana mutlaka yardım gelir. Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.v ) ne buyurmuş: ?Nefsini bilen Rabbini bilir.? Artık nefsinin ne olduğunu öğrenmişsin ve geriye kalan yıllarında ne ile mücadele etmen gerektiğini doğrudan öğrenmişsin demektir. Yani gördüğün, hayvanın kötü özellikleriyle mücadele ederek; sendeki kötü huy ve davranışlardan uzaklaşman gerekmektedir. İşte zikir ne ile mücadele etmen gerektiğini öğreten, temelini Kur?an ve Peygamberimizin (s.a.v) yaşamından alan ve O?nun öğretileri ile bilgilenmeni ve hayatını, bu iki temel dayanağının varlığına sımsıkı bağlı olman gerektiğini öğreten birinci elden öğretidir. Bu yolun yolcularına bilmedikleri öğretilir ve sevgili mutlaka korunur. Bu Allah?ın bir lütfudur. Artık hayatını baştan aşağıya (ister farkında ol; ister olma fark etmez) Kur?an ve Hadisler içinde yaşar gidersin.
7-) KALP ZİKRİ
Artık kalbinin konuşması, kalp zikrinin başlaması yakındır. Müslüman-mümin olmanın birinci şartı Kelime-i Şehadeti dille söylemek; kalp ile tasdik etmektir. Artık söylediğin zikirlerinin her birini kalbin de aynı anda söylemeye başlamıştır. Sadece zikirleri mi? Hiç bilmediğin, Kur?an Ayet ve Surelerini kalbinden imamla; eğer Kur?an-ı Kerim?i tvden dinliyorsan aynı anda saniye değil salise farkı olmadan kalbin söylemeye başlamıştır. Artık, gerçek müslüman-mümin olmuşsundur. Verilen bu ilahi armağan senden asla geri alınmaz. Yunus Emre?nin ?Bir ben vardır, Benden içeri?nin anlamını öğrenmiş ve yaşamaya başlamışsındır. Mübarek olsun. Senin içinde yaşayanı, farkında olmadan yaşayanı duymaya başlamışsındır.Mübarek olsun. Bir gün namazda veya zikir anında ağzından bir ?Dua? dökülür, sözler senin ağzından çıkmakta ama söyleyen sen değilsindir. İşte o, Ruhunun Niyazıdır. Dua değil, dua üstüdür; niyazdır o. Artık kalbindeki hapishanede esir olan, mahkum olan Ruhun özgür olmakta ?La İlahe İllallah? la nefse, vurula vurula; nefsinle ruhun yer değiştirmeye başlamış; eski gardiyan olan Nefs mhkum olmuş, mahkum olan ruhun da azat ? özgür olmuştur. İşte Marifet dediğimiz alemde yolculuğun sürmektedir. Bu niyaz senin ileride, bu dünyaya geliş amacının temelidir, sezdirmesidir. Kısacası, "Sırrının Habercisi"dir. Sırrını daha sonra öğreneceksin. Bu yazıları okuyan kardeşim şu an sana sorsalar bu dünyaya neden gönderildin? Niye geldin? Vereceğin cevap: ?Allah?a kulluk için, Peygamberimize ümmet olmak için geldim.? diyeceksin. Doğrudur. Aynı soru ikinci kez sorulsa ne diyeceksin? Aynı cevabı vermen doğru olmaz. Bu cevap herkesin ortak cevabıdır. Sen ey falan oğlu veya falan kızı bu dünyaya sen (sizler değil, sen) niye geldin sorusunun cevabını, ileride öğreneceğin sırrına vardığında, sana öğretildiğinde; öğreneceksin. Hem de vasıtasız-aracısız olarak birinci elden? Sen, zikrine devam et. Bir gün öğreteceklerdir. Ama mutlaka öğreteceklerdir. Sırrını öğrenince de, bir kapıyı daha geçmişsin demektir. Bitti mi? Hayır ileride sırrının da sırrını öğreneceksin. İşte gerçek saadet bu. Bu yazdıklarımda asla değil yalan; yanlış bile yok. Yaşayınca göreceksin. Söylenenlerin az bile olduğunu. Gözlerinden sevinç yaşları akacak başlayacaksın duaya: ?Allah?ım bu kadar az ibadete bu kadar çok nimet olur mu?? diye. Bu dünyada gerçekten Allah?ı ve Peygamberimizi seven, gerçek zikir ehli o kadar az ki, şaşarsın? Lafı uzattık. Biraz başa dönelim. Ne demiştik; ?Hayatını, Kur?an ve sünnetlerle dolu dolu yaşamaya; sevinçlerin taşmaya başladığında; tevhidin yani ? La İlahe İllallah ? zikrin; Kur?an-ı Kerim?deki Hz. Musa?nın (as) asası olur, taştan daha katı-sert olan kalbine vura vura kalbinden 12 göze çıkar. Bu 12 gözenin sana isabet edeni ile sen artık, kabul olan bir ?sır sahibi ? olursun. Hele sabret bundan ötesini yazmaya iznim yok. Sana, sabırla zikrine devam et deriz. Bırak zamanı gelince olan olur. Senin rızkını Rabbimiz kimseye vermez. Ezelde, ruhlar aleminde sana ne verilmişse, onu zamanı gelince alırsın. En zor olanı sabretmektir. Ama burada 1 saniyelik sabır sana ahirette binlerce yılı, bir anda; göz açıp-kapaman kadar kısa getirecektir. Bunu bil sana yeter. Sende artık ağırbaşlılık, yumuşak kalplilik, yalnız kalma ihtiyacı başlar. Kötü alışkanlıklar bir bir kalkar, bol bol ağlamalar başlar. Yine Allah dostu Yunus Emre?nin dediği gibi: ?Bir damla gözyaşı bin günahını yıkar, siler.? Bu günahlardan arınmanın belirtileridir. Ama üstüne öyle büyük bir huzur ve tarifi imkansız mutluluk çöker ki; şaşar kalırsın. Bir gün (rüyada veya zikir anında) kendini görürsün; gördüğün senin ruhundur. Kendini yeşillikler üzerinde uçarken veya suyun üstünde yürürken ? yüzerken görürsün. İşte ruhun azat olmuş; yıllardır süren mahkumiyeti bitmiş; gördüğün yeşillikler veya su senin geçmiş günahlarından kurtulduğunun bir habercisi ve müjdecisi olmuştur. Daha sonraları namazlarında; iki rekat arasında Allahümme salli ve barikleri söyleyemez, bunların yerine Salat ? ı Şerif okumaya başlarsın. Ayetler okumaya başlarsın. Şaşarsın, şaşma? Artık Kur?an?ı yaşamaya başlamışsındır. Ne diyor Yüce Rabbimiz Kur?an ?da ?Biz bir ayeti değiştirirsek, yerine daha iyisini koymaya muktediriz.? İşte hayatının içinde Kur?an-ı yaşamaya başlamışsın. Mübarek olsun. Artık hayatın Kur?an ve sünnetler içinde sürer gider. Sen farkında olsan da; olmasan da bu böyle devam eder. Ne mutluluk, ne mutluluk.
ÜVEYSLİK ZİKRİ NASIL YAPILIR?
Bismillâhirrahmânirrahîm.
HAZIRLIK :
Sessiz olmalıdır. (Yüksek sesle değil, kendi duyacağın kadar sesle olmalı.)
Yalnız olunmalı. (Müsaitseniz)
Kimin huzurunda olduğunu unutmadan, edepli-terbiyeli olunmalı.
Mutlaka abdestli olunmalı.
Gündüzün aydınlığında ve akşamın karanlığında olmak üzere (sabah ve akşam) günde 2 kere yapılmalıdır.
Mutlaka şu saatte yapılacak diye zaman belirtilmez. Kişi kendini hazır hissettiği zamanda gerçekleştirilir. Ama yatarken ve sabah namazının öncesi ve sonraları en uygun zamanlardır. Herkesin uykuda olduğu zamanda Rabbimiz; ?Kulum herkes gaflette iken Beni ve Resulümü andı.? der ve zikir sahibini çok sever.
UYGULANMASI :
EÛZU BİLLAHİ MİNEŞ-ŞEYTÂNİRRACîM. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHîM.
100 DEFA TEVBE ESTAĞFURULLAH (sadece arapçasını da söyleyebilirsiniz)
?Başında Besmele Olmadan? SALAT-I ŞERİFE (SALAVAT) okuyoruz. (Sayı sınırı yoktur dilediğiniz kadar istediğiniz kadar okuyabilirsiniz, illa bizden tavsiye isterseniz saygıdan dolayı EN AZ 100 deriz.)
Yaklaşık 2000 adet Salat-ı Şerife var. Hangisi kolayına gelirse o Salat-ı Şerifeyi söyle. İster uzun isterse kısa olsun hiç fark etmez. İlle de tavsiye dersen biz; ?Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed? deriz.
?Başlarında Besmeleyle? 11 İHLAS SURESİ (Kul Hüvallahu) ve 1 FATİHA SURESİ ( Elham )
Hediye : (Allah?ım senin rızan ve izninle okuduğum surelerin sevabını ve salât-ı şerifleri şanlı peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav)?e, ehlibeytine, yüceâlisine, ashabına, sevdiklerine, tüm meleklere ve peygamberlere, Hızır (as) ve sevdiği evliyalara, Veysel Karani hazretleri ve tüm üveyslere, sıddık, şehit, arif, salih kullara, himmet eden sultanlara, ders veren hocalarımıza ve onların hocalarına, tüm üveyslerinde hediye ettiği tüm sevgililere (istediğiniz evliya ve ölmüşlerinize ve sevdiklerinizi de hediye edebilirsiniz)
1 Kere EÛZU BİLLAHİ MİNEŞ-ŞEYTÂNİRRACîM. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHîM.
?LA İLAHE İLLALLAH? okuyoruz. (Sayı sınırı yoktur dilediğiniz kadar istediğiniz kadar okuyabilirsiniz, illa bizden tavsiye isterseniz saygıdan dolayı EN AZ 100 deriz.)
***Not: Zikri bitirdikten sonra 11 ihlas ve 1 Fatiha okunmayacaktır?***
Bu kadar mı? Evet bu kadar.
ÖNEMLİ: Zikre hemen başlayabilirsiniz, Allah?ı ve Şanlı Resulümüzü anmak için kimseden icazet almanıza gerek yoktur.
Üveysilik Nedir? Marifet Nedir? Neden bu zikri yapıyoruz? Allah?a ve Resule sevgili olmak nedir? Nasıl olabiliriz? Zikirde neler yaşanıyor ve yaşayacaksınız? (www.youtube.com/Veyselkaranetv safranbolu sohbeti)
Allahin ve Resulunun Selam Bereketi Üzerinize Olsun !
Ne derdiniz ne sıkıntınız varsa hepsini unutun silin aklınızdan! Korku dolu bir dünyayı geride bıraktık artık!
Rabbimizin merhametini ve sevgisini en kolay Yaşatan ve hayata katan unutulmuş bu sünneti tadın ve bu güzelliği kaçırmayın! Huzurun nerden ve nasıl geldiğini kimin verdiğini anlıcak ve görüceksiniz www.Veyselkarane.com sitesinden de ziyaretçi defterini okuduğunuzda hiç görmediğiniz kardeşlerinizin neler yaşadıklarini gerçek mutlulugu nasıl yakaladiklarını öğreniceksiniz...
Zikirde Yaşatılanlar: Salih Gerçek Rüyalar, Kokuların Duyulması, Öğretmenin (Evliyanın) Verilmesi, Rabbimizin Sana Seslenişi, Tecelli Yakaza Ve Misal Alemi, Nefsini Ve Ruhunu Görmek, Kalp Zikri...
"Bu öyle bir yolculuktur ki, anlatmakla bilinmez, yaşamakla bilinir. Son olarak da şunu söyleyebilirim, dünyada yaşadığın bütün zevklerin bir sonu vardır ama, bu zevkin asla sonu yoktur."
Geçmişte Allah'a Ve Resulüne Sevgili Olmuş Evliyaların Sırlarını Ve Ne Güzellikler Yaşadıklarını Birinci Elden Görüp Yaşayıp Öğrenmek İstermisin?
Üveys Veysel Karane Zikri !
ZİKİRDE YAŞANANLAR
1-) SALİH-Gerçek Rüyalar Başlar
Bu rüyalar şimdiye kadar gördüklerinden daha nettir ve kalıcıdır. Günler geçse de unutmazsın. Rüyaların bazıları kader ve kazayı gösterir ve gerçekleşir. Böylece kader ve kazanın insan hayatındaki önemini anlar ve yaşarsın. İleriki günler veya yıllarında da göreceğin rüyalar sana verilen, verilecek olan müjdelerle dolu olur. Bilir ve anlarsın ki, hayatın tarifsiz huzur ve güven içinde devam etmektedir. Artık sevilmeye başlanmışsın ve kolaylıklar hayatında ardı ardına gelmeye başlar ve sen şaşarsın. Şaşma. Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim, ayetlerle rüyanın varlığından "kesinlikle" bahsetmektedir. Bu yaşadıkların gerçek rüyalardır ve iblisin vesvesesi yoktur. Bu gördüklerin sana, İlahi Armağandır, daha başlangıçtır. Bu arada "Rüyalarla amel edilmez dediğini duyuyorum" Doğrudur, sizlerin bugüne kadar gördüğünüz rüyalarla amel edilmez. O rüyalarda iblisin etkisi vardır. Bizim belirttiğimiz rüyalarda iblisin hiçbir katkısı yoktur. Tamamen Salih-gerçek rüyalardır ve meleklerin etkisi ile bizlere verilir.
2-) KOKULARIN DUYULMASI
Bu kokular da ilahi kokulardır. Sevgili Peygamberimizin (s.a.v) hadisinde bahsettiği ?Bana dünyada 3 şey sevdirildi; güzel koku, kadın ve gözümün nuru namaz.? İşte bahsedilen kokuları koklamaya başlarsın. Bu kokular şimdiye kadar kokladığın kokulardan farklıdır. Önceleri azar azar koku gelir ve gider. Önceleri farkına bile varmazsın. Daha sonraları kokular bazen çok şiddetli olur; camide namaz kıldığın mümin kardeşinden geliyor sanırsın. Hayır, bu sana verilmiş ilahi bir armağandır. Bu kokuyu senden başkası duymaz. Yalnız senin gibi Zikir Ehli, yani Allah yolunun yolcusu varsa o da kokuyu duyar-koklar. Başkaları bunu duyamaz. Kokuların en çok duyulduğu yer ve mekânlar camide ibadet ederken ve türbelerde Allah dostları Evliyaların yanında Salat-ı Şerifeleri söylerken olur. Türbedeki Allah dostunun sana verdiği ?Hoş geldin? kokusudur. Peygamberimizin kokusu Gül; Torunlarının reyhan; Hz. Ali?nin kırmızı karanfil; Horasan Evliyalarının (Ahmet Yesevi Hz.lerinin Anadolu?ya gönderdiği evliyalarının) ise dağ çiçekleri gibi değişik değişiktir. İşte, artık senin sevildiğinin bir başka gösteriş şeklini sana yaşatırlar. Daha sonraları ?tesbihin? kokmaya başlar. Eğer kimseye söylemezsen, evinin bütün odaları bu ilahi armağanlarla dolar, taşar. Ta ki, birine söyleyinceye kadar veya fark edilinceye kadar kokar durur. Onlarca yıl namaz kılıp, bu kokudan mahrum olan nice kullar var. Allah sizi böyle olmaktan muaf kılsın. Amin. Bu kokular cennetteki ?Misk Dağından? getirilir. Evliyaların makamlarında, Yasin okumayınız. Bunun yerine Salat-ı Şerif söyleyiniz. Görün, bakın; nasıl kokularla karşılanacaksınız.
3-) ÖĞRETMENİN (EVLİYANIN) VERİLMESİ
Burası çok önemli: Sana bir evliya öğretmen olarak verilir. Bizi diğer zikir ehillerinden ayıran en önemli özellik budur. Yaşayan nefs sahibi bir kul verilmez. Herkesin öğretmeni ayrı olabileceği gibi sana bu zikri öğretenin evliyası da olabilir. Bunlar senin bilmediklerini, ya da yanlış bildiklerinin doğrusunu sana öğretirler. Bu kalbine ilham olduğu gibi rüyada olur, perde kalkarak olur. Ne demek istediğimi yaşarken öğreneceksin. Daha fazla açamam, açsam da anlatamam. Sonuçta yaşamadan anlayamazsın. Çünkü aklın bu marifet dünyasında bilebilirliği yok. Ne öğretilirse onu kavrar, daha fazlasını değil. İşte o evliyanı sana sevdirirler ve seni de ona sevdirirler. Yanına varır varmaz ilahi kokuları sana koklatırlar. Yaşa ve gör!
4-) RABBİMİZİN SANA SESLENİŞİ
Bir gün Rabbimizin sana seslenişini ( perde arkasından ) ama namazda ama rüyada duyarsın. Sadece senin duyacağın bir Ayet veya bir sure verilir. Bu Rabbinin sana sır olarak verdiği ayettir. Artık en ufak bir sıkıntında, bu ayeti okuduğunda her şey anında düzelir. Namazlarında veya zikrinde iblis sana vesvese vermeye başladığında içinden bu ayeti okumaya başladığında; hemen huzurundan def olup gider. Geceleyin zikri gerçekleştirirken, yıldızlar o kadar sana yaklaşır ki şaşarsın. Şaşma. Sen Peygamberimize salat ve selam yollarken ashabına da dua ve salat-ı şerif yolladığın için ve Peygamberimiz (s.a.v): ? Ashabım gökteki yıldızlar gibidir, hangisine uyarsanız yolunuzu kaybetmezsiniz.? sözünün sonucu yıldızların mânâ âlemindeki ashaplar olduğunu yine ilk elden vasıtasız öğrenmiş olursun. Peki, niçin yaklaştıklarına gelince; kendi soyumuzdan olmadığı halde bize her gün salat ve selam yollayan ve ayrıca ruhlarına her gün hatim (11 İhlas ve 1 Fatiha) yollayanlara sevgilerini göstermek içindir. Ne olur, hemen itiraz etmeyin. Hele hiç bilmediğiniz konularda? Yaşayın ve görün.Yaratılanlar içinde ilk defa itiraz eden ve yalan söyleyen lanetli iblistir. Rabbimiz olan Allah?ımız Kur?an-ı Kerim?de ne buyuruyor: ?İblisin adımlarına uymayın.? İtiraz ederek siz; eğer yalan söylüyorsak biz; o zaman lanetli iblisin yolundan gitmiş oluruz. Böyle olmaktan Allah?ıma sığınırım. Size düşen zikri uygulamak ve sonunda yaşamak, bize düşen doğruları; sadece doğruları yazmaktır.
5-) TECELLİ-YAKAZA VE MİSAL ALEMİ Rüyalardan sonra namazlarda ve zikirlerde perdeler kalkmaya başlar. Artık tecelli dediğimiz "anlık görüntüler" başlar. Bir anda görürsün ve hemen kaybolurlar. Ama ne güzeldirler. Bir anda görürsün ama aldığın haz unutulmaz. İşte Hal Ehlinin?Yaşama Ehlinin tarifi olmayan lezzetidir; tadıdır bunlar. Yıllar geçse de unutamazsın. Senden önce yaşayanların yaşadıklarını yaşamaya başlamışsındır artık. Mübarek olsun!..
6-) NEFSİNİ VE RUHUNU GÖRMEK
Bu arada ama rüyada, ama namazda, ama zikirde Nefsinin sembolü olan bir hayvan? görürsün. Senin nefsin bu hayvanla sıfatlanmış demektir. Eğer ölmüş görürsen, sen nefsine Allah?ın yardımıyla galip geleceksin demektir. Yok, bağlı olarak görürsen nefsin sana zarar veremeyecek demektir. Yok, başıboş görürsen nefsinle mücadele edeceksin demektir. Üzülme Allah?tan sana mutlaka yardım gelir. Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (s.a.v ) ne buyurmuş: ?Nefsini bilen Rabbini bilir.? Artık nefsinin ne olduğunu öğrenmişsin ve geriye kalan yıllarında ne ile mücadele etmen gerektiğini doğrudan öğrenmişsin demektir. Yani gördüğün, hayvanın kötü özellikleriyle mücadele ederek; sendeki kötü huy ve davranışlardan uzaklaşman gerekmektedir. İşte zikir ne ile mücadele etmen gerektiğini öğreten, temelini Kur?an ve Peygamberimizin (s.a.v) yaşamından alan ve O?nun öğretileri ile bilgilenmeni ve hayatını, bu iki temel dayanağının varlığına sımsıkı bağlı olman gerektiğini öğreten birinci elden öğretidir. Bu yolun yolcularına bilmedikleri öğretilir ve sevgili mutlaka korunur. Bu Allah?ın bir lütfudur. Artık hayatını baştan aşağıya (ister farkında ol; ister olma fark etmez) Kur?an ve Hadisler içinde yaşar gidersin.
7-) KALP ZİKRİ
Artık kalbinin konuşması, kalp zikrinin başlaması yakındır. Müslüman-mümin olmanın birinci şartı Kelime-i Şehadeti dille söylemek; kalp ile tasdik etmektir. Artık söylediğin zikirlerinin her birini kalbin de aynı anda söylemeye başlamıştır. Sadece zikirleri mi? Hiç bilmediğin, Kur?an Ayet ve Surelerini kalbinden imamla; eğer Kur?an-ı Kerim?i tvden dinliyorsan aynı anda saniye değil salise farkı olmadan kalbin söylemeye başlamıştır. Artık, gerçek müslüman-mümin olmuşsundur. Verilen bu ilahi armağan senden asla geri alınmaz. Yunus Emre?nin ?Bir ben vardır, Benden içeri?nin anlamını öğrenmiş ve yaşamaya başlamışsındır. Mübarek olsun. Senin içinde yaşayanı, farkında olmadan yaşayanı duymaya başlamışsındır.Mübarek olsun. Bir gün namazda veya zikir anında ağzından bir ?Dua? dökülür, sözler senin ağzından çıkmakta ama söyleyen sen değilsindir. İşte o, Ruhunun Niyazıdır. Dua değil, dua üstüdür; niyazdır o. Artık kalbindeki hapishanede esir olan, mahkum olan Ruhun özgür olmakta ?La İlahe İllallah? la nefse, vurula vurula; nefsinle ruhun yer değiştirmeye başlamış; eski gardiyan olan Nefs mhkum olmuş, mahkum olan ruhun da azat ? özgür olmuştur. İşte Marifet dediğimiz alemde yolculuğun sürmektedir. Bu niyaz senin ileride, bu dünyaya geliş amacının temelidir, sezdirmesidir. Kısacası, "Sırrının Habercisi"dir. Sırrını daha sonra öğreneceksin. Bu yazıları okuyan kardeşim şu an sana sorsalar bu dünyaya neden gönderildin? Niye geldin? Vereceğin cevap: ?Allah?a kulluk için, Peygamberimize ümmet olmak için geldim.? diyeceksin. Doğrudur. Aynı soru ikinci kez sorulsa ne diyeceksin? Aynı cevabı vermen doğru olmaz. Bu cevap herkesin ortak cevabıdır. Sen ey falan oğlu veya falan kızı bu dünyaya sen (sizler değil, sen) niye geldin sorusunun cevabını, ileride öğreneceğin sırrına vardığında, sana öğretildiğinde; öğreneceksin. Hem de vasıtasız-aracısız olarak birinci elden? Sen, zikrine devam et. Bir gün öğreteceklerdir. Ama mutlaka öğreteceklerdir. Sırrını öğrenince de, bir kapıyı daha geçmişsin demektir. Bitti mi? Hayır ileride sırrının da sırrını öğreneceksin. İşte gerçek saadet bu. Bu yazdıklarımda asla değil yalan; yanlış bile yok. Yaşayınca göreceksin. Söylenenlerin az bile olduğunu. Gözlerinden sevinç yaşları akacak başlayacaksın duaya: ?Allah?ım bu kadar az ibadete bu kadar çok nimet olur mu?? diye. Bu dünyada gerçekten Allah?ı ve Peygamberimizi seven, gerçek zikir ehli o kadar az ki, şaşarsın? Lafı uzattık. Biraz başa dönelim. Ne demiştik; ?Hayatını, Kur?an ve sünnetlerle dolu dolu yaşamaya; sevinçlerin taşmaya başladığında; tevhidin yani ? La İlahe İllallah ? zikrin; Kur?an-ı Kerim?deki Hz. Musa?nın (as) asası olur, taştan daha katı-sert olan kalbine vura vura kalbinden 12 göze çıkar. Bu 12 gözenin sana isabet edeni ile sen artık, kabul olan bir ?sır sahibi ? olursun. Hele sabret bundan ötesini yazmaya iznim yok. Sana, sabırla zikrine devam et deriz. Bırak zamanı gelince olan olur. Senin rızkını Rabbimiz kimseye vermez. Ezelde, ruhlar aleminde sana ne verilmişse, onu zamanı gelince alırsın. En zor olanı sabretmektir. Ama burada 1 saniyelik sabır sana ahirette binlerce yılı, bir anda; göz açıp-kapaman kadar kısa getirecektir. Bunu bil sana yeter. Sende artık ağırbaşlılık, yumuşak kalplilik, yalnız kalma ihtiyacı başlar. Kötü alışkanlıklar bir bir kalkar, bol bol ağlamalar başlar. Yine Allah dostu Yunus Emre?nin dediği gibi: ?Bir damla gözyaşı bin günahını yıkar, siler.? Bu günahlardan arınmanın belirtileridir. Ama üstüne öyle büyük bir huzur ve tarifi imkansız mutluluk çöker ki; şaşar kalırsın. Bir gün (rüyada veya zikir anında) kendini görürsün; gördüğün senin ruhundur. Kendini yeşillikler üzerinde uçarken veya suyun üstünde yürürken ? yüzerken görürsün. İşte ruhun azat olmuş; yıllardır süren mahkumiyeti bitmiş; gördüğün yeşillikler veya su senin geçmiş günahlarından kurtulduğunun bir habercisi ve müjdecisi olmuştur. Daha sonraları namazlarında; iki rekat arasında Allahümme salli ve barikleri söyleyemez, bunların yerine Salat ? ı Şerif okumaya başlarsın. Ayetler okumaya başlarsın. Şaşarsın, şaşma? Artık Kur?an?ı yaşamaya başlamışsındır. Ne diyor Yüce Rabbimiz Kur?an ?da ?Biz bir ayeti değiştirirsek, yerine daha iyisini koymaya muktediriz.? İşte hayatının içinde Kur?an-ı yaşamaya başlamışsın. Mübarek olsun. Artık hayatın Kur?an ve sünnetler içinde sürer gider. Sen farkında olsan da; olmasan da bu böyle devam eder. Ne mutluluk, ne mutluluk.
ÜVEYSLİK ZİKRİ NASIL YAPILIR?
Bismillâhirrahmânirrahîm.
HAZIRLIK :
Sessiz olmalıdır. (Yüksek sesle değil, kendi duyacağın kadar sesle olmalı.)
Yalnız olunmalı. (Müsaitseniz)
Kimin huzurunda olduğunu unutmadan, edepli-terbiyeli olunmalı.
Mutlaka abdestli olunmalı.
Gündüzün aydınlığında ve akşamın karanlığında olmak üzere (sabah ve akşam) günde 2 kere yapılmalıdır.
Mutlaka şu saatte yapılacak diye zaman belirtilmez. Kişi kendini hazır hissettiği zamanda gerçekleştirilir. Ama yatarken ve sabah namazının öncesi ve sonraları en uygun zamanlardır. Herkesin uykuda olduğu zamanda Rabbimiz; ?Kulum herkes gaflette iken Beni ve Resulümü andı.? der ve zikir sahibini çok sever.
UYGULANMASI :
EÛZU BİLLAHİ MİNEŞ-ŞEYTÂNİRRACîM. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHîM.
100 DEFA TEVBE ESTAĞFURULLAH (sadece arapçasını da söyleyebilirsiniz)
?Başında Besmele Olmadan? SALAT-I ŞERİFE (SALAVAT) okuyoruz. (Sayı sınırı yoktur dilediğiniz kadar istediğiniz kadar okuyabilirsiniz, illa bizden tavsiye isterseniz saygıdan dolayı EN AZ 100 deriz.)
Yaklaşık 2000 adet Salat-ı Şerife var. Hangisi kolayına gelirse o Salat-ı Şerifeyi söyle. İster uzun isterse kısa olsun hiç fark etmez. İlle de tavsiye dersen biz; ?Allahümme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed? deriz.
?Başlarında Besmeleyle? 11 İHLAS SURESİ (Kul Hüvallahu) ve 1 FATİHA SURESİ ( Elham )
Hediye : (Allah?ım senin rızan ve izninle okuduğum surelerin sevabını ve salât-ı şerifleri şanlı peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav)?e, ehlibeytine, yüceâlisine, ashabına, sevdiklerine, tüm meleklere ve peygamberlere, Hızır (as) ve sevdiği evliyalara, Veysel Karani hazretleri ve tüm üveyslere, sıddık, şehit, arif, salih kullara, himmet eden sultanlara, ders veren hocalarımıza ve onların hocalarına, tüm üveyslerinde hediye ettiği tüm sevgililere (istediğiniz evliya ve ölmüşlerinize ve sevdiklerinizi de hediye edebilirsiniz)
1 Kere EÛZU BİLLAHİ MİNEŞ-ŞEYTÂNİRRACîM. BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHîM.
?LA İLAHE İLLALLAH? okuyoruz. (Sayı sınırı yoktur dilediğiniz kadar istediğiniz kadar okuyabilirsiniz, illa bizden tavsiye isterseniz saygıdan dolayı EN AZ 100 deriz.)
***Not: Zikri bitirdikten sonra 11 ihlas ve 1 Fatiha okunmayacaktır?***
Bu kadar mı? Evet bu kadar.
ÖNEMLİ: Zikre hemen başlayabilirsiniz, Allah?ı ve Şanlı Resulümüzü anmak için kimseden icazet almanıza gerek yoktur.
Üveysilik Nedir? Marifet Nedir? Neden bu zikri yapıyoruz? Allah?a ve Resule sevgili olmak nedir? Nasıl olabiliriz? Zikirde neler yaşanıyor ve yaşayacaksınız? (www.youtube.com/Veyselkaranetv safranbolu sohbeti)