Editörler : E.Kayı Han


Kapalı
21 Temmuz 2017 19:01

Nurculuk ve mevlevilik ileride ayrı bir din haline dönüşebilir

nurculuk ve mevlevilik ileride belki bundan 100 veya 200 yıl sonra ayrı bir din haline dönüşebilir, bunun islam tarihinde örnekleri vardır, bunlardan bir kaç tanesini örnek vereceğim,

1- Sihlik; hindistanda ola bu din aslında bir islam fırkasıydı ancak zamanla ayrı bir haline dönüştü, sihlik dinin temeli islam dinidir.

2-) Behalikik, günümüzde 5 milyon inananı olan bu din şiiliğin alt fırkalarından biri iken zamanla ayrı bir din haline dönüştü, ilk çıktığında islam fırkasıydı,

3-) Dürzülük; dürzülük şiiliğin alt fırkalarından bir fırka idi, bu gün tüm dünyada ayrbı bir din olarak kabul edilmektedir, eskiden dürzülük bir islam alt fırkası idi,

4-) yezidilik, temelinde islamın içiinden çıkan bir fırkadır, 1200 lü yıllarda ayrı bir din haline gelmiştir,

Şimdi gözlerimle gördüm adam Hiristiyan dininde ancak Mevlevi tarikatına bağlı bu gün hisitiyan olup mevlevi olan insanlar var, diğer yandan nurculuk da aynı şekilde mevlevilik gibi büyük alimler tarfafından bu iki fırkanın 200 sene içinde ayrı bir din haline gelebileceğini öngörüyorlar, Bu iki akkımda türkiye ve islam için çok tehlikeli fırkalardır, Özeliikle nurculuk çok tehlikelidir, Fetö gibi bir meyve veren bu akım daha beter tehlikeler açmaya gebedir


talebe5
Memur
21 Temmuz 2017 19:48

Risale-i Nur Cumhurbaşkanımızın emriyle devlet kararıyla diyanet eliyle 2014 ten itibaren resmen yayın ve basıma girdi.

5-6 kitabı çıktı ve yayınlandı. Tüm kitaplar basım aşamasında. Risale-i Nur diyanet eliyle devletin koruması altında.

Yakında Risale-i Nuru koruma kanunu çıktığında bu iftira ve hakaretleri yapamayacaksın. Şimdilik öt bakalım...


Ahmet3520
Kapalı
21 Temmuz 2017 20:01

senin hukuktan da haberin yok değil mi, 1- koruma kanunu telif hakları ve tahrif ile ilgilidir, 2- bunlar bu yazılanlar hakaret değil eleştiridir 3- her türlü kitab ve alim eleştirye açıktır, 4- korunan risalei nur değil onun tahrif edilmesi ve bir grubun eline geçmesinin engellenmesidir,

Bunun dışında risalei nur ve saidi nursi eleştiriden beri değildir, ya-süsel değildir, ilmi açıdan son noktasına kadar eleştiririm, eleştirilerime ilmi olarak yanıt verebiliyorsan ver, yoksa sus


Ahmet3520
Kapalı
21 Temmuz 2017 20:04

la-yüsel


Ahmet3520
Kapalı
21 Temmuz 2017 20:19

bazıları demiş ki vehhabi tehlikesi falan demiş; Türkiyede resmi kaynaklara göre 20 bin selefi /vehhabi vardır ve bunlar da tek bir fırka ve gurup değildir, vehhabiliğin türkiyede herhangi bir alt yapısı olmadığından tehlikesi falan yoktur, bu bir uydurmadır, bu ülkede en büyük tehlike nurculuk ve onun küçük yavrusu fetö terör örgütüdür, bir çok fetöcü nurculuk maskesi ile kendisini saklamaya çalışmaktadır, fetö nurculuğun yavrusu ve meyvesidir, vehhabi tehlikesi vb. yayımlarla dikkatlerin başka yere çekilmeye çalışıldığı açıktır.


talebe5
Memur
21 Temmuz 2017 20:42

Oku bunu da feto nun nurla nurculukla hicbir alakası olmadığını gör:

Abdülkadir Selvi, Fetullah Gülen'in 2000 yılında yargılandığı davada yaptığı savunmayı köşesine taşıdı.

Gazeteci - yazar Abdülkadir Selvi, Fetullah Gülen'i Said-i Nursi'nin eserlerini kullanıp kendi ismini öne çıkarmakla eleştirdi.

DGM eski savcısı Nuh Mete Yüksel'e kurulan kaset komplosunun yeniden gündeme gelmesiyle birlikte Gülen yine tepkilerin merkezinde.

Yeni Şafak yazarı Selvi, bugünkü yazısında Nuh Mete Yüksel'in hedefindeki Gülen'in yaptığı savunmayı böyle paylaştı:

"HİÇBİR AKIMA MENSUP DEĞİLİM"

"Nuh Mete Yüksel, 79 sayfalık iddianamede Gülen'i değil, İslami hizmetleri yargılamaya kalkıştığı için şiddetle karşı çıkmıştık.

Bugün olsa yine karşı çıkarım.

Ama Fetullah Gülen, orada İslam'ı savunmak yerine yine kendini kurtarmayı tercih etmişti.

Bu açıdan bakınca Fetullah Gülen'le, Nurculuk arasında çözülmesi gereken bir problem var.

1971 yılında İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde Bediüzzaman Said Nursi'nin Avukatı Bekir Berk'le birlikte yargılandıkları "Nurculuk" davasında Fetullah Gülen, diğer maznunların aksine, "Ben Nurcu değilim" demişti.

Gülen, Nuh Mete Yüksel'in açtığı dava üzerine Ankara 2 No'lu DGM'ye sunduğu 2000/124E dosya numarasını taşıyan 56 sayfalık savunmasında da, "Ben Nurcu değilim" diyor.

Gülen'in savunmasından, "Müslüman olmak dışında Nurculuk vs hiçbir akıma mensup değilim" başlığını taşıyan bölümü aynen aktarıyorum:

"İddianamede, güya Nurcu ve Said Nursi'nin devamı olduğum ileri sürülmektedir. Bu noktada iddianame, Nurculuk olarak anılan akımı, bana yöneltilen suçlamalar içinde mütalaa etmektedir. Diğer iddialar gibi, bunların da tutarlı hiçbir tarafı yoktur. Çünkü şimdiye kadar, 'ci.cu' gibi değerlendirmelerin dışında hiçbir akıma mensup bulunmadığımı ve dolayısıyla 'Nurcu' da olmadığımı defalarca ifade ettim. Mesela 6 Haziran 1998 tarihli haftalık Aksiyon dergisinin benimle yaptığı uzun röportajda bu hususu çok açık biçimde ortaya koydum ve bu ifadelerimi, Yeni Asya gazetesi 11 Haziran 1998 tarihli nüshasında, 'Fethullah hoca: Nurcu değilim' başlığı altında iktibas etti"


Ahmet3520
Kapalı
21 Temmuz 2017 20:52

türkiyede sayıları 20 bin olan, bu 20 binin de ayrı ayrı gruplar halinde olduğu ve türk sünniliğinde hiçbir karşılığı olmayan arap sünniliğini (yani vehhabililği) tehlike olarak göstermek en hafif tabiri ile bilgisizliktir, bu gün en büyük tehlike devleti 4 koldan sarmış olan nurculuk akımıdır, çünkü bunlar organize hareket etmektedir, her ne kadar siyasete girmezik deseler de, saidi nursi meyve risalesini yaazdığında bir adi adamın eline verip git bunu valinin makamında eline ver ondan sonra valinin surtına bir tokat vur diyebilen biridir, saidi nursinin siyaseti terk etmesinin sebebi bunda muvaffak olamayacağını düşündüğü içindir, bunu kendisi de itiraf eder, nurcular ve nurculuktan ilham alan ve bütün referenslarını saidi nursiye dayandıran FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ bu ülke için bunlardan daha büyük tehlike olamaz, 20 bin tane vehhabi selefiyi ülke için tehlike göstermek, kamufulaj yapmak ve ortamın rengini fulu hala getirip devlet aklını yanıltmya çalışmaktan başka bir şey değildir


Ahmet3520
Kapalı
21 Temmuz 2017 21:17

he şunu da söyleyeyim, yukarıda vehhabilik hakkında bir yerlerden copy yaptığın bilgilerin de yüzde 90 yanlış ve yalan onu da bil, ben muhammed ibni abdülvehhabın nerede ise tüm kitaplarını okuyan biriyim ve ben anadan doğma hanefiyim, orada yazdıklarının yüzde 90'ı yalan, hayatında kaç tane kitabını okudun, hanbelilik üzerine bilgin nedir, hanbeli mezhebinde namazın bilerek terkinin cezası nedir bilirmisin, hanbeli mezhebinde bilerek namazı terk eden kafir olur, cezası da idamdır ve imam ahmed bin hanbele göre cezanın sebebi de mürted olduğu içindir, diğer yandan maliki ve şafide de bilerek namazı terk edenin cezası ölümdür, ancak oradaki sebeb mürted olmak değildir, başkadır, sadece hanefi mezhebinde önce hapis cezası ve dayak ardından namaza başlarsa af vardır, başlamaz ise hanefi mezhebinde de cezası ölümdür, siz hanbeli mezhebinin ne olduğunu bilmedikçe asla ve asla selefiliği ve vehhabiliği anlayamazsınız, selefilik ve vehhabilik hanbeli mezhebi içerisindeki varyantlar ve hareketlerdir, tıpkı hanefi mezhebi içindeki nurculuk, süleymancılık vb. hareketler gibi, bunun dışında hanbeli mezhebi bütün mezhepler içerisinde en sert olanıdır, en katı ve en arkaik yorumlamalara sahip mezhep hanbeli/selefi mezhebidir, bu noktadan vehhabilik bir mezhep değil, hanbeli mezhebi içerisinde bir hareket ve varyanttır, gidin de Ferhat Koaca'nın HANBELİ/SELEFİLİK kitabını okuyun belki bu mezhebi biraz olsun anlarsınız, diğer yandan hanbelileri sen tarih içinde azı hariç maturidi veya eşari olduklarını mı sanırsın, hanbeliler her zaman selefidir, diğer yadan ibni teymiyede hanbeli alimidir, git araştır görürsün, ama nerde sizde araştırmak veya okumak


qurmullah
Şef
27 Temmuz 2017 04:18

dönüşebiliri geçtik artık öyleler.


talebe5
Memur
27 Temmuz 2017 11:37

Her insan bir adam öldürebilir. Bu ihtimalle herkesi hapse atmak lazım.

hukuk da kaidedir. Suç isnad edilen kişi suçluluğu ispatlanıncaya kadar suçsuzdur.

Ihtimallerle yola çıkarsanız herkese zulüm edersiniz.

Halbuki darbe gecesi memleketi koruyan tankların önüne çıkan o hakiki dindarlardı.


qurmullah
Şef
27 Temmuz 2017 15:47

her birreyin kesinen hakiki dindar olduğunu nereden biliyorsun?

bi defa vatan ve millet derdi olduğunda bu memleketin inanmayanı bile göğsünü siper eder. insanları ayrıştırmaktan vazgeçin.

herkesin samimi mümin ve ya dindar olduğu ihtimalinden yola çıkıp, oradaki herkesi öyle belleyip bir kesime zulmediyorsun sorun burada.

talebe5, 7 yıl önce

Her insan bir adam öldürebilir. Bu ihtimalle herkesi hapse atmak lazım.

hukuk da kaidedir. Suç isnad edilen kişi suçluluğu ispatlanıncaya kadar suçsuzdur.

Ihtimallerle yola çıkarsanız herkese zulüm edersiniz.

Halbuki darbe gecesi memleketi koruyan tankların önüne çıkan o hakiki dindarlardı.


ytümakinacı
Daire Başkanı
17 Ekim 2017 11:54

Feto'nun hiçbir akıma bağlı değilim demesine mi inanacağız şimdi.

Neyi doğru ki..

talebe5, 7 yıl önce

Oku bunu da feto nun nurla nurculukla hicbir alakası olmadığını gör:

Abdülkadir Selvi, Fetullah Gülen'in 2000 yılında yargılandığı davada yaptığı savunmayı köşesine taşıdı.

Gazeteci - yazar Abdülkadir Selvi, Fetullah Gülen'i Said-i Nursi'nin eserlerini kullanıp kendi ismini öne çıkarmakla eleştirdi.

DGM eski savcısı Nuh Mete Yüksel'e kurulan kaset komplosunun yeniden gündeme gelmesiyle birlikte Gülen yine tepkilerin merkezinde.

Yeni Şafak yazarı Selvi, bugünkü yazısında Nuh Mete Yüksel'in hedefindeki Gülen'in yaptığı savunmayı böyle paylaştı:

"HİÇBİR AKIMA MENSUP DEĞİLİM"

"Nuh Mete Yüksel, 79 sayfalık iddianamede Gülen'i değil, İslami hizmetleri yargılamaya kalkıştığı için şiddetle karşı çıkmıştık.

Bugün olsa yine karşı çıkarım.

Ama Fetullah Gülen, orada İslam'ı savunmak yerine yine kendini kurtarmayı tercih etmişti.

Bu açıdan bakınca Fetullah Gülen'le, Nurculuk arasında çözülmesi gereken bir problem var.

1971 yılında İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde Bediüzzaman Said Nursi'nin Avukatı Bekir Berk'le birlikte yargılandıkları "Nurculuk" davasında Fetullah Gülen, diğer maznunların aksine, "Ben Nurcu değilim" demişti.

Gülen, Nuh Mete Yüksel'in açtığı dava üzerine Ankara 2 No'lu DGM'ye sunduğu 2000/124E dosya numarasını taşıyan 56 sayfalık savunmasında da, "Ben Nurcu değilim" diyor.

Gülen'in savunmasından, "Müslüman olmak dışında Nurculuk vs hiçbir akıma mensup değilim" başlığını taşıyan bölümü aynen aktarıyorum:

"İddianamede, güya Nurcu ve Said Nursi'nin devamı olduğum ileri sürülmektedir. Bu noktada iddianame, Nurculuk olarak anılan akımı, bana yöneltilen suçlamalar içinde mütalaa etmektedir. Diğer iddialar gibi, bunların da tutarlı hiçbir tarafı yoktur. Çünkü şimdiye kadar, 'ci.cu' gibi değerlendirmelerin dışında hiçbir akıma mensup bulunmadığımı ve dolayısıyla 'Nurcu' da olmadığımı defalarca ifade ettim. Mesela 6 Haziran 1998 tarihli haftalık Aksiyon dergisinin benimle yaptığı uzun röportajda bu hususu çok açık biçimde ortaya koydum ve bu ifadelerimi, Yeni Asya gazetesi 11 Haziran 1998 tarihli nüshasında, 'Fethullah hoca: Nurcu değilim' başlığı altında iktibas etti"


evet diyelim
Yasaklı
17 Ekim 2017 19:46

içinize birkaç kez girdim risale dinledim güzel tarafları var ancak saçma tarafları da çok ...risaleden başka da kitap okumuyorsunuz

talebe5, 7 yıl önce

Risale-i Nur Cumhurbaşkanımızın emriyle devlet kararıyla diyanet eliyle 2014 ten itibaren resmen yayın ve basıma girdi.

5-6 kitabı çıktı ve yayınlandı. Tüm kitaplar basım aşamasında. Risale-i Nur diyanet eliyle devletin koruması altında.

Yakında Risale-i Nuru koruma kanunu çıktığında bu iftira ve hakaretleri yapamayacaksın. Şimdilik öt bakalım...

Toplam 12 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi