Mersin Üniversitesi Çeviri Anabilim Dalında 2014 yılında girmiş olduğum doktora sözlü sınavdan başarılı olduğum halde başarısız gösterildim. 5 kişilik kontenjana sadece 1 kişi alındı. Akabinde Araştırma Görevliliği kadrosu ile ilişiğim kesildi. 2014 yılında hemen dava açtım ve davayı 2016 yılında kazandım. Mahkeme açıkça doktora sınavında başarılı olduğumu ve kadroya iademi hükmetti. Ama maalesef karar uygulanmadı. Öncelikle Anayasanın kişi hak ve hürriyetleri bölümünde insanın yaşama hakkı, sosyal ve ekonomik hakları, bu haklara bilimsel araştırma yapma hakkı, eğitim ve öğrenim görme hakkı ve çalışma hürriyeti girer, yer alır. Hiç bir kurum veya şahıs hangi unvana sahip olursa olsun, herhangi bir yargı kararı olmadan bu haklardan hiç birini ihlal edemez. Benim kadrodan atılmam ile birlikte sosyal ve ekonomik tüm haklarım elimden alındı. Ki zaten bu kabul edilebilir bir durum değildir. Sosyal bir varlık olan insanın sosyal ve ekonomik hakları olmadan var olabilmesi söz konusu dahi değildir. Bu hakların ihlali, yaşama hakkının ihlal edilmesi ile kanımca aynıdır. Bilim ve sözlü sınavların yapılmasının bir diğer önemli amacı tüm fertlerin eşit koşullar altında ve anayasal çerçevede, nesnel olarak değerlendirmeye alınması, eşitsizlik ve keyfiliğin olmaması içindir. Sonuçta devlet üniversiteleri halkın cebinden çıkan vergilerle dönen kurumlardır. Bu gibi kurumlarda keyfi davranmaya kimsenin hakkı yoktur.
Karar uygulansa dahi işlenen suç, geçen sürede göz önünde bulundurulduğunda telafisi güç sonuçlar doğurmuş, suçun mahiyetini de arttırmıştır.Değil kararın uygulanmaması, temel haklarımın ortadan kaldırılmasına sebep veren ve bu suça iştirak etmiş kişilerin ciddi anlamda cezalandırılmaları gerekmektedir.
Akademik camiada maalesef unvana dayanarak uygulanan çok sayıda suç mevcuttur.Hiç kimse hiç kimseden üstün değildir. Bunun anlaşılması ve bu gibi suçların bir daha işlenmemesi için yaptırımların uygulanması ve en azından zarar görmemek adına bu gibi haberlerin kamuoyuyla paylaşılması gereklidir.
Saygılarımla
Mersin Üniversitesi Çeviri Anabilim Dalında 2014 yılında girmiş olduğum doktora sözlü sınavdan başarılı olduğum halde başarısız gösterildim. 5 kişilik kontenjana sadece 1 kişi alındı. Akabinde Araştırma Görevliliği kadrosu ile ilişiğim kesildi. 2014 yılında hemen dava açtım ve davayı 2016 yılında kazandım. Mahkeme açıkça doktora sınavında başarılı olduğumu ve kadroya iademi hükmetti. Ama maalesef karar uygulanmadı. Öncelikle Anayasanın kişi hak ve hürriyetleri bölümünde insanın yaşama hakkı, sosyal ve ekonomik hakları, bu haklara bilimsel araştırma yapma hakkı, eğitim ve öğrenim görme hakkı ve çalışma hürriyeti girer, yer alır. Hiç bir kurum veya şahıs hangi unvana sahip olursa olsun, herhangi bir yargı kararı olmadan bu haklardan hiç birini ihlal edemez. Benim kadrodan atılmam ile birlikte sosyal ve ekonomik tüm haklarım elimden alındı. Ki zaten bu kabul edilebilir bir durum değildir. Sosyal bir varlık olan insanın sosyal ve ekonomik hakları olmadan var olabilmesi söz konusu dahi değildir. Bu hakların ihlali, yaşama hakkının ihlal edilmesi ile kanımca aynıdır. Bilim ve sözlü sınavların yapılmasının bir diğer önemli amacı tüm fertlerin eşit koşullar altında ve anayasal çerçevede, nesnel olarak değerlendirmeye alınması, eşitsizlik ve keyfiliğin olmaması içindir. Sonuçta devlet üniversiteleri halkın cebinden çıkan vergilerle dönen kurumlardır. Bu gibi kurumlarda keyfi davranmaya kimsenin hakkı yoktur.
Karar uygulansa dahi işlenen suç, geçen sürede göz önünde bulundurulduğunda telafisi güç sonuçlar doğurmuş, suçun mahiyetini de arttırmıştır.Değil kararın uygulanmaması, temel haklarımın ortadan kaldırılmasına sebep veren ve bu suça iştirak etmiş kişilerin ciddi anlamda cezalandırılmaları gerekmektedir.
Akademik camiada maalesef unvana dayanarak uygulanan çok sayıda suç mevcuttur.Hiç kimse hiç kimseden üstün değildir. Bunun anlaşılması ve bu gibi suçların bir daha işlenmemesi için yaptırımların uygulanması ve en azından zarar görmemek adına bu gibi haberlerin kamuoyuyla paylaşılması gereklidir.
Saygılarımla
supporters.
