Seninle tartışmamak en doğrusu belki de,ünkü alakasız konuları bağdaştırmaya çalışıyorsun ve bu zamana dek sana verilen kalıp sözleri(yukarıda yazdıkların)aynen kabul etmişsin,hiç sorgulamamışsın.Dini inanca sahip olmakla ahlaklı olmak hatta insan olmak arasında birebir bir ilişki yoktur.Hele ki din denilen şey bizde olduğu gibi namaza,oruca,anlamını bilmediğimiz dualara indirgeniyorsa bu ilişki çok çok azdır.Günde 5 vakit namaz kılıp müşterisine kazık atan esnaf az mı mesela ülkemizde?Ya da dindar milletvekiliyim deyip bunun sayesinde milletin oyuyla milletvekili olup sonra milletin rızkına göz koyan,çalan çırpan,yolsuzluk eden kişi sayısı az mıdır?Öyleyse asıl meselenin dindar olmak değil vicdanlı,adil ve iyi insan olmak olduğunu söyleyebiliriz.
Gelelim sevgili hayatı yaşamanın topluma,millete,devlete zarar vereceği yönündeki düşüncene.O beğenmediğin Avrupa ülkelerinde sevgili hayatı yaşayan çok insan var ama devletleri de toplumları da sarsılmıyor çünkü bunlar alakasız konular.Sadece çocuk sahibi olmadıkları için nüfusları biraz yaşlanıyor olabilir ama bunu da zamanla kontrol edebilirler.Ben onlarınki gibi daha demokrat,daha gelir adaletinin ve insana verilen değerin fazla olduğu ülkelerin birinde yaşasam sevgili hayatı yaşayıp çocuk yapabilirdim hatta bu ülkede çok soğuk baktığım evliliği bile düşünebilirdim.Çünkü ordaki insanlar birbirlerini psikolojik anlamda boğmamak,daha rahat ve özgür bırakmak,kendi başlarının çaresine bakmak üzerine eğitiliyorlar küçük yaşlarda.
Ayrıca o beğenmediğin ülkelerde çok daha adil,sosyal adaletin,hoşgörünün olduğu bir düzen hakim.Bir onların kişi başına düşen gelirlerine bak bir bizimkine bak,insana verilen değeri gör.
Ayrıca oralarda senin gibi ahlak bekçiliği yapan egosu şişkin insanları da pek ciddiye almaz ve güler geçerler.
Seninle tartışmamak en doğrusu belki de,ünkü alakasız konuları bağdaştırmaya çalışıyorsun ve bu zamana dek sana verilen kalıp sözleri(yukarıda yazdıkların)aynen kabul etmişsin,hiç sorgulamamışsın.Dini inanca sahip olmakla ahlaklı olmak hatta insan olmak arasında birebir bir ilişki yoktur.Hele ki din denilen şey bizde olduğu gibi namaza,oruca,anlamını bilmediğimiz dualara indirgeniyorsa bu ilişki çok çok azdır.Günde 5 vakit namaz kılıp müşterisine kazık atan esnaf az mı mesela ülkemizde?Ya da dindar milletvekiliyim deyip bunun sayesinde milletin oyuyla milletvekili olup sonra milletin rızkına göz koyan,çalan çırpan,yolsuzluk eden kişi sayısı az mıdır?Öyleyse asıl meselenin dindar olmak değil vicdanlı,adil ve iyi insan olmak olduğunu söyleyebiliriz.
Gelelim sevgili hayatı yaşamanın topluma,millete,devlete zarar vereceği yönündeki düşüncene.O beğenmediğin Avrupa ülkelerinde sevgili hayatı yaşayan çok insan var ama devletleri de toplumları da sarsılmıyor çünkü bunlar alakasız konular.Sadece çocuk sahibi olmadıkları için nüfusları biraz yaşlanıyor olabilir ama bunu da zamanla kontrol edebilirler.Ben onlarınki gibi daha demokrat,daha gelir adaletinin ve insana verilen değerin fazla olduğu ülkelerin birinde yaşasam sevgili hayatı yaşayıp çocuk yapabilirdim hatta bu ülkede çok soğuk baktığım evliliği bile düşünebilirdim.Çünkü ordaki insanlar birbirlerini psikolojik anlamda boğmamak,daha rahat ve özgür bırakmak,kendi başlarının çaresine bakmak üzerine eğitiliyorlar küçük yaşlarda.
Ayrıca o beğenmediğin ülkelerde çok daha adil,sosyal adaletin,hoşgörünün olduğu bir düzen hakim.Bir onların kişi başına düşen gelirlerine bak bir bizimkine bak,insana verilen değeri gör.
Ayrıca oralarda senin gibi ahlak bekçiliği yapan egosu şişkin insanları da pek ciddiye almaz ve güler geçerler.
serdaruners , 7 yıl önce
Bu sapik fikirler
Devletede
Milletede
Toplumada
Aileyede
Dinede zarar verir.
Ve ben müdehale ederim.
Dinime göre yasayacağim elbette.
Batı özentisi yok.
Hollandada sevişiyorlarmiş
Norveçte öpüşüyorlarmiş
Avusturyada bilmem ne yapiyorlarmiş
Aaa ne kadar çağdaşlar aaaa ne kadar özgürler diyecek kadar angut değilim.
Sende dinine göre yaşa
Kaybetmezsin.