2017 Ağustos ayı içinde hükümetimiz ile memurlar adına sendikalar toplu görüşme masasına oturacaklar. Sendikalar taleplerini aktarmaya başlamışlar. Bu kapsamda benimde İstanbul ili sınırları içinde çalışan tüm kamu personeli için bir talebim var.
Memurlar açısından, ekonomik sebeplerle, nakil almak suretiyle en çok terk edilmek istenen il İstanbul olduğu malumunuzdur. Temel harcama kalemleri olan kira-elektrik-su-doğalgaz-eğitim gibi baş ekonomik
değerlerin ortalama birim fiyatlarının en yüksek olduğu il sıralamasında da İstanbul'un başı çekmekte olduğunu hepimiz kabul ederiz.
İstemeyen çalışmasın çeksin gitsin demekte bir yerde havada kalmakta, hem nakil taleplerine kurumlarca verilen olumsuz cevaplar, hemde sen çalışmazsan-ben çalışmazsam İstanbul'daki kamu hizmetini kim yürütecek sorusu karşımıza çıkmaktadır.
En kısa anlatımla İstanbul, memurlar açısından yaşaması en zor ve tercih edilmeyen bir şehirdir. Bir çok yerin kendine has zorlukları vardır, çok şükür artık bitme noktasına gelen terör, iklim şartları, sosyal
imkanların yetersizliği bu zorluklar arasındadır. Ama hiçbirisinin "ekonomik" temelli sebepler kadar hayati önem taşımamakta olduğu su götürmez bir gerçektir.
İşte bu sebeplerle İstanbul'da çalışan kamu personeline maaşlara doğrudan gelir kalemi olarak yansıyacak. " İSTANBUL YARDIMI " yapılmalıdır. Diğer illerimizdeki bir kamu çalışanına bu nasıl izah edilebilir bilmiyorum ama, hissettiğim, yaşadığım, gözlemlediğim gerçek aynen böyledir. Bazılarımız İstanbul'dan kurtulsakta, var olan realite değişmeyecektir.
Bir yanım, havanda su dövme boşuna uğraşma derken! Öbür yanım sen elinden geleni yap! Olmazsa olmasın demiş, bende bu cesaretle ilgili, tüm kişi, kurum ve kuruluşlara konuyu iletmiş olmanın iç huzurunu yaşamaktayım.
Amaç bellidir. Yöntem ise yakmadan-yıkmadan talebi iletebilmektir.
2017 Ağustos ayı içinde hükümetimiz ile memurlar adına sendikalar toplu görüşme masasına oturacaklar. Sendikalar taleplerini aktarmaya başlamışlar. Bu kapsamda benimde İstanbul ili sınırları içinde çalışan tüm kamu personeli için bir talebim var.
Memurlar açısından, ekonomik sebeplerle, nakil almak suretiyle en çok terk edilmek istenen il İstanbul olduğu malumunuzdur. Temel harcama kalemleri olan kira-elektrik-su-doğalgaz-eğitim gibi baş ekonomik
değerlerin ortalama birim fiyatlarının en yüksek olduğu il sıralamasında da İstanbul'un başı çekmekte olduğunu hepimiz kabul ederiz.
İstemeyen çalışmasın çeksin gitsin demekte bir yerde havada kalmakta, hem nakil taleplerine kurumlarca verilen olumsuz cevaplar, hemde sen çalışmazsan-ben çalışmazsam İstanbul'daki kamu hizmetini kim yürütecek sorusu karşımıza çıkmaktadır.
En kısa anlatımla İstanbul, memurlar açısından yaşaması en zor ve tercih edilmeyen bir şehirdir. Bir çok yerin kendine has zorlukları vardır, çok şükür artık bitme noktasına gelen terör, iklim şartları, sosyal
imkanların yetersizliği bu zorluklar arasındadır. Ama hiçbirisinin "ekonomik" temelli sebepler kadar hayati önem taşımamakta olduğu su götürmez bir gerçektir.
İşte bu sebeplerle İstanbul'da çalışan kamu personeline maaşlara doğrudan gelir kalemi olarak yansıyacak. " İSTANBUL YARDIMI " yapılmalıdır. Diğer illerimizdeki bir kamu çalışanına bu nasıl izah edilebilir bilmiyorum ama, hissettiğim, yaşadığım, gözlemlediğim gerçek aynen böyledir. Bazılarımız İstanbul'dan kurtulsakta, var olan realite değişmeyecektir.
Bir yanım, havanda su dövme boşuna uğraşma derken! Öbür yanım sen elinden geleni yap! Olmazsa olmasın demiş, bende bu cesaretle ilgili, tüm kişi, kurum ve kuruluşlara konuyu iletmiş olmanın iç huzurunu yaşamaktayım.
Amaç bellidir. Yöntem ise yakmadan-yıkmadan talebi iletebilmektir.