Cumhurbaşkanı bugün "İslam Dünyası Yükseköğretim alanının Oluşturulması Toplantısı" sonrası Yardımcı doçentliğin kaldırılması gerektiğini, bunun ilmiye sınıfını oyalamak ve engellemek için uydurulmuş bir kavram olduğunu, konuyu uzun zamandır Yök başkanı ile görüştüğünü ve rektörlerle birlikte bunun kısa zamanda gerçekleşmesinin sağlanmasını istediğini belirtmiş.
Özetle Yardımcı Doçentlik kaldırılacak gibi görünüyor. Amaç belki İslam ülkeleri ile bir standart oluşturmak, belki boşalan üniversite kadrolarını "80 döneminde olduğu gibi" alttan beslemek, belki de üniversite homojenitesini değiştirmek, sebebini, düşünülen gerekçeyi anlamamız çok mümkün görünmüyor.
Ancak sürecin mağdurlar yaratmamasını temenni edebiliriz ancak. Yardımcı Doçentlik kalkınca süreç nasıl işleyecek? Aslında iki kesim için de durumu ayrı ayrı ele almalıyız. Öncelikle halen Yardımcı Doçent kadrosunda olanlar ve Yardımcı Doçent olmak için çaba harcayanlar.
Halen Yardımcı Doçent olanlar
1. Mevcut durum devam eder, var olan Yardımcı Doçentler için değişen bir şey olmaz (Zor görünüyor, malum bu kadroyu tamamen kaldırmak istediklerine göre bunu yapmazlar)
2. Yardımcı Doçentlere Doçent olmaları için süre verilir ve bu süre zarfında doçent olamayan yardımcı doçentler için öğretim görevliliği veya ilişik kesme uygulaması yapılır. (Türkiye'yi tanıyorsam bunu yaparak çoğu kişiyi mağdur ederler)
3. Yardımcı Doçentler otomatik olarak Doçent yapılır. (Dolaylı sıkıntılar barındırır. Şu an Yardımcı Doçent olanları mağdur etmez ancak kalite vs tartışılabilir)
4. Yardımcı Doçentler otomatikman öğretim görevlisi yapılır. (Ciddi hak kaybı)
5. Doçentlik sadece yayın puanına bağlanır ve yeteri kadar yayın yapan öğretim üyeleri jüri sübjektifliğine uğramadan doçentlik kadrosuna atanır. (Keşke bu olsa. Ancak Türkiye'de mantıklı adımlar atılmayalı uzun zaman oldu)
Yardımcı Doçentlik Bekleyenler için,
1. Mevcut durum sürer ancak hiç yardımcı doçentlik ilanı çıkmaz. (Akademiye girişin önünde en büyük engel bu olur. Umarım yapılmaz)
2. Öğretim görevliliği yaygınlaştırılır ya da yeni bir ara kadro çıkarılır. Doktoralı araştırmacılar bu kadrolarda doçent olana kadar durur. (Kısmi mağduriyet olsa da, en azından insanları önü tamamen kapatılmamış olur.)
3. Doktorada yayın yapma teşvik edilir ve doktorayı doçentlik kriterinde bitirenler doçent olarak istihdam edilir. (Farklı branşlarda ciddi mağduriyet yaratır ve bazı branşlarda şartları yerine getirenler çok olacağı için arasından kimin seçileceği gibi saçma bir süreç başlar.)
Bakalım neler göreceğiz...
Tek temennim yeni mağdurlar yaratan bir uygulama yapılmaması.
Cumhurbaşkanı bugün "İslam Dünyası Yükseköğretim alanının Oluşturulması Toplantısı" sonrası Yardımcı doçentliğin kaldırılması gerektiğini, bunun ilmiye sınıfını oyalamak ve engellemek için uydurulmuş bir kavram olduğunu, konuyu uzun zamandır Yök başkanı ile görüştüğünü ve rektörlerle birlikte bunun kısa zamanda gerçekleşmesinin sağlanmasını istediğini belirtmiş.
Özetle Yardımcı Doçentlik kaldırılacak gibi görünüyor. Amaç belki İslam ülkeleri ile bir standart oluşturmak, belki boşalan üniversite kadrolarını "80 döneminde olduğu gibi" alttan beslemek, belki de üniversite homojenitesini değiştirmek, sebebini, düşünülen gerekçeyi anlamamız çok mümkün görünmüyor.
Ancak sürecin mağdurlar yaratmamasını temenni edebiliriz ancak. Yardımcı Doçentlik kalkınca süreç nasıl işleyecek? Aslında iki kesim için de durumu ayrı ayrı ele almalıyız. Öncelikle halen Yardımcı Doçent kadrosunda olanlar ve Yardımcı Doçent olmak için çaba harcayanlar.
Halen Yardımcı Doçent olanlar
1. Mevcut durum devam eder, var olan Yardımcı Doçentler için değişen bir şey olmaz (Zor görünüyor, malum bu kadroyu tamamen kaldırmak istediklerine göre bunu yapmazlar)
2. Yardımcı Doçentlere Doçent olmaları için süre verilir ve bu süre zarfında doçent olamayan yardımcı doçentler için öğretim görevliliği veya ilişik kesme uygulaması yapılır. (Türkiye'yi tanıyorsam bunu yaparak çoğu kişiyi mağdur ederler)
3. Yardımcı Doçentler otomatik olarak Doçent yapılır. (Dolaylı sıkıntılar barındırır. Şu an Yardımcı Doçent olanları mağdur etmez ancak kalite vs tartışılabilir)
4. Yardımcı Doçentler otomatikman öğretim görevlisi yapılır. (Ciddi hak kaybı)
5. Doçentlik sadece yayın puanına bağlanır ve yeteri kadar yayın yapan öğretim üyeleri jüri sübjektifliğine uğramadan doçentlik kadrosuna atanır. (Keşke bu olsa. Ancak Türkiye'de mantıklı adımlar atılmayalı uzun zaman oldu)
Yardımcı Doçentlik Bekleyenler için,
1. Mevcut durum sürer ancak hiç yardımcı doçentlik ilanı çıkmaz. (Akademiye girişin önünde en büyük engel bu olur. Umarım yapılmaz)
2. Öğretim görevliliği yaygınlaştırılır ya da yeni bir ara kadro çıkarılır. Doktoralı araştırmacılar bu kadrolarda doçent olana kadar durur. (Kısmi mağduriyet olsa da, en azından insanları önü tamamen kapatılmamış olur.)
3. Doktorada yayın yapma teşvik edilir ve doktorayı doçentlik kriterinde bitirenler doçent olarak istihdam edilir. (Farklı branşlarda ciddi mağduriyet yaratır ve bazı branşlarda şartları yerine getirenler çok olacağı için arasından kimin seçileceği gibi saçma bir süreç başlar.)
Bakalım neler göreceğiz...
Tek temennim yeni mağdurlar yaratan bir uygulama yapılmaması.