Eşi yoksulluk nafakası ödeyen bir kadın,ikinci eş olarak
yazıyorum. Ben ve eşim çalışıyoruz.Kazancımızın önemli bir kısmı nafaka olarak
eski eşe gidiyor ve bu durum maddi manevi bizi çok zorluyor artık.Her ay maaş
verir gibi,sizin için bir yabancı olan kadına nafaka vermek öyle zor ki..
Eski eş üniversite mezunu,genç,sağlıklı ve ortak çocuk da
yok. Yabancı dil bilmesine ve mezun olduğu alanla ilgili bir çok sertifika
sahibi olmasına rağmen çalışmıyor. Evlilikleri boyunca da birkaç ay dışında
kendi isteği ile iş hayatı olmamış,çalışan taraf hep eşim olmuş zaten. Bu
vasıflara sahip genç bir kadın çalışmak yerine, aldığı nafaka ile gezip
eğlenmeyi tercih ediyor. Biz ise sırtımızdaki bu yük sebebiyle çocuk sahibi
olmaya bile korkuyoruz..
İşin bir de hapis boyutu var tabii..Erkek, eğer olur da sadece
bir kez bile nafakayı ödeyemezse,eski eşin şikayeti ile hapse atılıyor.Hapse
girdiği için borç silinmiyor,hapiste olduğu sürenin nafakası da üstüne
eklenerek artıyor. Bu hayat şekline kim, ne kadar dayanabilir ki?
Benim eşim kimseyi öldürmedi, herhangi bir canlıya zarar
vermedi. Mutsuz olduğu bir evliliği bitirdi sadece. Boşanmak suç mudur? Boşanma
sırasında eski eş ile mal paylaşımı yapmış, kendisine tazminat vermiş. Üç
yıldır da yoksulluk nafakası ödüyoruz. Bu cezanın ne zaman biteceğini
bilemeden..
Biz süresiz nafaka mağdurları, yoksulluk nafakasına süre
sınırı getirilmesini talep ediyoruz. Ömür boyu ödenen, hem de her sene artarak
devam eden bir borç olmaz! Yoksulluk nafakası süreli olsun, süre bitiminde
kadın hala mağdur ise devlet kadına sosyal yardım yapsın ya da iş imkanı
yaratsın. Böylece kadın da erkek de mağdur edilmesin. Bizler kadının ya da
erkeğin değil, insanın tarafını tutuyoruz! İnsan onuruna yakışan, hiç kimseyi
mağdur etmeyecek bir çözüm bekliyoruz...
Herkese mutlu günler diliyorum..
Eşi yoksulluk nafakası ödeyen bir kadın,ikinci eş olarak
yazıyorum. Ben ve eşim çalışıyoruz.Kazancımızın önemli bir kısmı nafaka olarak
eski eşe gidiyor ve bu durum maddi manevi bizi çok zorluyor artık.Her ay maaş
verir gibi,sizin için bir yabancı olan kadına nafaka vermek öyle zor ki..
Eski eş üniversite mezunu,genç,sağlıklı ve ortak çocuk da
yok. Yabancı dil bilmesine ve mezun olduğu alanla ilgili bir çok sertifika
sahibi olmasına rağmen çalışmıyor. Evlilikleri boyunca da birkaç ay dışında
kendi isteği ile iş hayatı olmamış,çalışan taraf hep eşim olmuş zaten. Bu
vasıflara sahip genç bir kadın çalışmak yerine, aldığı nafaka ile gezip
eğlenmeyi tercih ediyor. Biz ise sırtımızdaki bu yük sebebiyle çocuk sahibi
olmaya bile korkuyoruz..
İşin bir de hapis boyutu var tabii..Erkek, eğer olur da sadece
bir kez bile nafakayı ödeyemezse,eski eşin şikayeti ile hapse atılıyor.Hapse
girdiği için borç silinmiyor,hapiste olduğu sürenin nafakası da üstüne
eklenerek artıyor. Bu hayat şekline kim, ne kadar dayanabilir ki?
Benim eşim kimseyi öldürmedi, herhangi bir canlıya zarar
vermedi. Mutsuz olduğu bir evliliği bitirdi sadece. Boşanmak suç mudur? Boşanma
sırasında eski eş ile mal paylaşımı yapmış, kendisine tazminat vermiş. Üç
yıldır da yoksulluk nafakası ödüyoruz. Bu cezanın ne zaman biteceğini
bilemeden..
Biz süresiz nafaka mağdurları, yoksulluk nafakasına süre
sınırı getirilmesini talep ediyoruz. Ömür boyu ödenen, hem de her sene artarak
devam eden bir borç olmaz! Yoksulluk nafakası süreli olsun, süre bitiminde
kadın hala mağdur ise devlet kadına sosyal yardım yapsın ya da iş imkanı
yaratsın. Böylece kadın da erkek de mağdur edilmesin. Bizler kadının ya da
erkeğin değil, insanın tarafını tutuyoruz! İnsan onuruna yakışan, hiç kimseyi
mağdur etmeyecek bir çözüm bekliyoruz...
Herkese mutlu günler diliyorum..