Arkadaşlar on binlerce iletişim fakültesi mezunu var fakat tamamına yakını işsiz. Bunun en önemli nedeni belirli bir iş tanımımız olmaması. Özel sektörde bizlerin yapması gereken işleri herhangi bir bölüm mezunu rahatlıkla yapmakta. İşe giren arkadaşlarımız ise stajyer mantığı ile çalıştırılmakta ve bir iki ay sonra yine işsiz kalmakta. Kısacası özel sektör bizler için hayal kırıklığı.
Kamuya geldiğimiz zaman atama sayıları bir elin parmağını geçmiyor. Memur ve öğretmen alımlarından maalesef istediğimiz kontenjanları alamıyoruz. Düz memur alımları 90 üstü kapatmakta. O yüzden o konu da şimdi karanlık. TRT, RTÜK gibi kurumlar ise sene içerisinde iletişim fakültesi mezunlarından ya alım yapmamakta ya da bir elin parmağını geçmemekte.
Formasyon alan iletişim fakültesi mezunları ise az kontenjanlar yüzünden atanamıyor. Burada da görüyorum. Formasyon almak isteyen birçok arkadaşımız var. Fakat birlik olmadığımız için sadece 10 arkadaşımız öğretmen olarak atanıyor.
Peki Neler Yapmalıyız?
Diğer bölümlerin yaptığı gibi tek ses olup gazetecilik, halkla ilişkiler ve organizasyon hizmetleri ve radyo-televizyon öğretmenliği kontenjanlarının kabul edilebilir seviyeye gelmesi için gerek sosyal medya üzerinden gerek birebir görüşmeler ile destekçi toplamalıyız. Şu an için bizim yakın hedefimiz bu olmalı.
Medya okuryazarlığı konusuna gelecek olursak; yıllardır çalışma yürütülüyor fakat somut bir kazanım elde edemedik. Tabi ki medya okuryazarlığı dersinin zorunlu olması ve iletişim fakültesi mezunlarınca okutulması için çaba harcayacağız. Bu ders zorunlu olursa hiçbir iletişim fakültesi mezunu açıkta kalmayacak!
Sonuç olarak: Hepimiz iletişim fakültesi mezunuyuz ve bölümümüzden güç alarak hak ettiğimiz kontenjanları elde edesiye kadar güçlü bir PR çalışması sürdürmeliyiz. Lütfen bu konuyu güncel tutalım ve başaralım.
Arkadaşlar on binlerce iletişim fakültesi mezunu var fakat tamamına yakını işsiz. Bunun en önemli nedeni belirli bir iş tanımımız olmaması. Özel sektörde bizlerin yapması gereken işleri herhangi bir bölüm mezunu rahatlıkla yapmakta. İşe giren arkadaşlarımız ise stajyer mantığı ile çalıştırılmakta ve bir iki ay sonra yine işsiz kalmakta. Kısacası özel sektör bizler için hayal kırıklığı.
Kamuya geldiğimiz zaman atama sayıları bir elin parmağını geçmiyor. Memur ve öğretmen alımlarından maalesef istediğimiz kontenjanları alamıyoruz. Düz memur alımları 90 üstü kapatmakta. O yüzden o konu da şimdi karanlık. TRT, RTÜK gibi kurumlar ise sene içerisinde iletişim fakültesi mezunlarından ya alım yapmamakta ya da bir elin parmağını geçmemekte.
Formasyon alan iletişim fakültesi mezunları ise az kontenjanlar yüzünden atanamıyor. Burada da görüyorum. Formasyon almak isteyen birçok arkadaşımız var. Fakat birlik olmadığımız için sadece 10 arkadaşımız öğretmen olarak atanıyor.
Peki Neler Yapmalıyız?
Diğer bölümlerin yaptığı gibi tek ses olup gazetecilik, halkla ilişkiler ve organizasyon hizmetleri ve radyo-televizyon öğretmenliği kontenjanlarının kabul edilebilir seviyeye gelmesi için gerek sosyal medya üzerinden gerek birebir görüşmeler ile destekçi toplamalıyız. Şu an için bizim yakın hedefimiz bu olmalı.
Medya okuryazarlığı konusuna gelecek olursak; yıllardır çalışma yürütülüyor fakat somut bir kazanım elde edemedik. Tabi ki medya okuryazarlığı dersinin zorunlu olması ve iletişim fakültesi mezunlarınca okutulması için çaba harcayacağız. Bu ders zorunlu olursa hiçbir iletişim fakültesi mezunu açıkta kalmayacak!
Sonuç olarak: Hepimiz iletişim fakültesi mezunuyuz ve bölümümüzden güç alarak hak ettiğimiz kontenjanları elde edesiye kadar güçlü bir PR çalışması sürdürmeliyiz. Lütfen bu konuyu güncel tutalım ve başaralım.