Editörler : Lanet

UMAY.Y
Kapalı
11 Nisan 2018 15:42

En güzel günlerimin üç mel'un adamı var: Ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını yer yer tırnaklarımla kazıdım hatıralarımın camını.. En güzel günlerimin üç mel'un adamı var: Biri sensin, biri o, biri ötekisi.. Düşmanımdır ikisi.. Sana gelince... Yazıyorsun.. Okuyorum.. Kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa, insanın bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum.. Ne yazık!.. Ne kadar beraber geçmiş günlerimiz var; senin ve benim en güzel günlerimiz.. Kalbimin kanıyla götüreceğim ebediyete ben o günleri.. Sana gelince, sen o günleri - kendi oğluyla yatan, kızlarının körpe etini satan bir ana gibi satıyorsun!. Satıyorsun: günde on kaat, bir çift rugan pabuç, sıcak bir döşek ve üç yüz papellik rahat için... En güzel günlerimin üç mel'un adamı var: Biri sensin, Biri o, biri ötekisi... Kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi... Sana gelince... Ne ben Sezarım, Ne de sen Brütüssün... Ne ben sana kızarım ne de zatın zahmet edip bana küssün.. Artık seninle biz, düşman bile değiliz..

UMAY.Y
Kapalı
11 Nisan 2018 15:46

Bugün çarşamba: - biliyorsun - Çankırı'nın pazarı. Demir kapımızdan geçip kamış sepetimizde bize kadar gelecek yumurtası, bulguru, yaldızlı, mor patlıcanları... Dün köylerden inenleri seyrettim: yorgundular, kurnaz ve şüpheli, ve kaşlarının altında keder. Erkekler eşeklerde, kadınlar çıplak ayaklarının üstünde geçtiler. Herhalde içlerinde senin bildiklerin vardır. Herhalde iki çarşambadır pazarda: kırmızı başörtülü 'kibirsiz' İstanbulluyu aramışlardır...

UMAY.Y
Kapalı
11 Nisan 2018 17:07

AN GELİR an gelir paldır küldür yıkılır bulutlar gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet o eski heyecan ölür an gelir biter muhabbet çalgılar susar heves kalmaz şataraban ölür şarabın gazabından kork çünkü fena kırmızıdır kan tutar / tutan ölür sokaklar kuşatılmış karakollar taranır yağmurda bir militan ölür an gelir ömrünün hırsızıdır her ölen pişman ölür hep yanlış anlaşılmıştır hayalleri yasaklanmış an gelir şimşek yalar masmavi dehşetiyle siyaset meydanını direkler çatırdar yalnızlıktan sehpada pir sultan ölür son umut kırılmıştır kaf dağı'nın ardındaki ne selam artık ne sabah kimseler bilmez nerdeler namlı masal sevdalıları evvel zaman içinde kalbur saman ölür kubbelerde uğuldar baki çeşmelerden akar sinan an gelir -la ilahe illallah- kanuni süleyman ölür görünmez bir mezarlıktır zaman şairler dolaşır saf saf tenhalarında şiir söyleyerek kim duysa / korkudan ölür -tahrip gücü yüksek- saatli bir bombadır patlar an gelir Attila ölür

UMAY.Y
Kapalı
11 Nisan 2018 17:11

Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur? Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun Sevmek kimi zaman rezilce korkudur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Birkaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun Belki Haziranda mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin Kötü rüzgar saçlarını götürüyor Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin..

UMAY.Y
Kapalı
11 Nisan 2018 17:17

görinen yıldız değil yir yir delinmişdür felek gün yüzünün hasretiyle tir-i ahımdan benüm necati 1. açılmış sarmaşık gülleri kokularıyla baygın en görkemli saatinde yıldız alacasının gizli bir yılan gibi yuvalanmış içimde keder uzak bir telefonda ağlayan yağmurlu genç kadın..

UMAY.Y
Kapalı
11 Nisan 2018 17:21

2. rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan onu çok arıyorum onu çok arıyorum heryerinde vücudumun ağır yanık sızıları bir yerlere yıldırım düşüyorum ayrılığımızı hissettiğim an demirler eriyor hırsımdan..

UMAY.Y
Kapalı
11 Nisan 2018 17:24

3. ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar yaseminler unutulmuş tedirgin gülümser çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili hiç bir anı tek başına yaşayamazlar her an ötekisiyle birlikte herşey onunla ilgili telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar gittikçe genişleyen yakılmış ot kokusu yıldızlar inanılmayacak bir irilikte yansımalar tutmuş bütün sahili çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil çünkü ayrılık da sevdaya dahil çünkü ayrılanlar hala sevgili..

UMAY.Y
Kapalı
11 Nisan 2018 17:27

4. yalnızlık hızla alçalan bulutlar karanlık bir ağırlık hava ağır toprak ağır yaprak ağır su tozları yağıyor üstümüze özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır eflatuna çalar puslu lacivert bir sis kuşattı ormanı karanlık çöktü denize yalnızlık çakmak taşı gibi sert elmas gibi keskin ne yanına dönsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin kapını bir çalan olmadı mı hele elini bir tutan bilekleri bembeyaz kuğu boynu parmakları uzun ve ince sımsıcak bakışları suç ortağı kaçamak gülüşleri gizlice yalnızların en büyük sorunu tek başına özgürlük ne işe yarayacak bir türlü çözemedikleri bu ölü bir gezegenin soğuk tenhalığına benzemesin diye özgürlük mutlaka paylaşılacak suç ortağı bir sevgiliyle

UMAY.Y
Kapalı
11 Nisan 2018 17:31

5. sanmıştık ki ikimiz yeryüzünde ancak birbirimiz için varız ikimiz sanmıştık ki tek kişilik bir yalnızlığa bile rahatça sığarız hiç yanılmamışız her an düşüp düşüp kristal bir bardak gibi tuz parça kırılsak da hala içimizde o yanardağ ağzı hala kıpkızıl gülümseyen -sanki ateşten bir tebessüm- zehir zemberek aşkımız..

UMAY.Y
Kapalı
11 Nisan 2018 17:34

Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım Bu gece dağ başları kadar yalnızım Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından Dudaklarımda eski bir mektep türküsü Karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim Gözlerim gözlerini arıyor durmadan Nerdesin?

UMAY.Y
Kapalı
11 Nisan 2018 17:37

Bütün kapılar kapandı, dışardayım Birden karşıma çıkmayın korkuyorum Uykusuzum fena halde, sokaktayım Karanlık bastırdı mı bozuluyorum Fena bir yerimden koptuğum doğru Kendimden çok fazla yaşamaktayım Nereye bağlanacak bu işin sonu Aslında ben kimim meraktayım Bütün kapılar kapandı, sokaktayım...

naci.abim
Aday Memur
10 Ağustos 2021 08:47

Uzaktan seviyorum seni

Kokunu alamadan

Boynuna sarılamadan

Yüzüne dokunamadan

Sosyal mesafe kurallarına uyarak seviyorum

Sadece seviyorum yavrum..


cemalettin.sureya
Aday Memur
17 Ağustos 2021 14:03

Ne güzel yazmışsın yavrum...

Ellerine, ağzına, yüreğine sağlık :)

naci.abim, 3 yıl önce

Uzaktan seviyorum seni

Kokunu alamadan

Boynuna sarılamadan

Yüzüne dokunamadan

Sosyal mesafe kurallarına uyarak seviyorum

Sadece seviyorum yavrum..


etopik
Aday Memur
18 Ağustos 2021 06:18

https://youtu.be/DVUiYE92ACk

Korkuların üzerine gitmek

etopik
Aday Memur
18 Ağustos 2021 06:20

etopik, 3 yıl önce
https://youtu.be/DVUiYE92ACk Korkuların üzerine gitmek
Toplam 135 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi