Editörler : supporters.
28 Ağustos 2007 21:45

Doktora Tezi Ormanı Yaktı

Doktora tezlerini tamamlamak isteyen 2 öğretim görevlisi, 30 hektarlık kızılçam ormanının yanmasına neden oldu.

Edirne'nin Meriç ilçesine bağlı Subaşı beldesindeki ormanlık alanda doktora tezlerini tamamlamak için anız yangını başlatan 2 öğretim görevlisi, 30 hektarlık kızılçam ormanının yanmasına neden oldu.

Jandarma tarafından gözaltına alınan öğretim görevlileri İsmail Baysal ve Bahar Dinç Durmaz, ifadelerinin ardından çıkartıldıkları savcılık tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Edinilen bilgiye göre, Edirne Valiliği'nden aldıkları izinle dün öğle saatlerinde yanlarındaki orman işçileri ile birlikte Subaşı beldesindeki ormanlık alanda doktora tezlerini tamamlamak için 'Kontrollü Yangına Müdahale' araştırması yapan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Araştırma Görevlisi Bahar Dinç Durmaz (30) ve Düzce Üniversitesi (DÜ) Orman Fakültesi Araştırma Görevlisi İsmail Baysal (30) anızları tutuşturdu. Bu sırada etkili olan rüzgar yangının büyümesine neden oldu ve kontrolden çıkarak çevredeki kızıl çam ağaçlarını tutuşturdu. Alevlere müdahalede yetersiz kalan orman işçileri ve 2 araştırma görevlisi ise hemen telsiz yardımı ile Keşan Orman İşletme Müdürlüğü'nden yardım istedi.

Alevlerin sardığı ormanlık alana müdahale etmek için gelen uçak ve helikopter ise gökyüzüne kadar yükselen duman ve alevler nedeniyle zor anlar yaşadı. Havadan müdahaleye karadan da 3 dozer ve 2 arazözle birlikte çok sayıda orman işçisi katıldı. Şiddetli rüzgarla yayılan yangın dün gece yarısında söndürülebildi. Doktora tezi için yakılan anız yangını sonrası ise 30 hektarlık ormanlık alan kül oldu.

Yangınla ilgili soruşturmanın sürdüğünü belirten Edirne Valisi Nusret Miroğlu, "Öğretim görevlileri doktora tezlerini tamamlamak için anızları tutuşturmuş. Bu sırada ise rüzgarın etkisi ile yangın büyüyerek 30 hektarlık alanı tamamen kül etti. Yangın ekiplerimizin karadan ve havadan müdahalesi ile tamamen söndürüldü. Yangında bir ihmalin olduğu gerekçesiyle güvenlik güçlerimize talimat verdim ve gerekli soruşturmayı başlattım" dedi.

Yangının ardından gözaltına alınan öğretim görevlileri Bahar Din Durmaz ve İsmail Baysal ise İlçe Jandarma Komutanlığı'nda verdiği ifadelerinin ardından akşam saatlerinde çıkartıldıkları savcılık tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Traji komik bir durum Allah kimsenin başına vermesin; öğretim görevlilerine ve yanan ormana üzülmemek elde değil....


mesaa
Genel Müdür
28 Ağustos 2007 21:47

Allah akıl fikir versin..

28 Ağustos 2007 22:07

DHA - EDİRNE - Orman yangınlarının olağan şüphelilerini herkes bir çırpıda sayar: Para hırsları doymak bilmeyen rantçılar, teröristler, sözüm ona kırı ve doğayı seven ama mangalına, sigarasına hakim olmayı bilmeyen vurdumduymaz kentli piknikçiler, hesapsız kitapsız dikilmiş elektrik nakil hatları, tarlalarını anızdan temizlemek için ateşe başvuran cahil köylüler... Yaz boyu her orman yangınında bu gruptakilerden biri suçlandı. Edirne'nin Meriç ilçesinde dün çıkan ve 30 hektar, yani yaklaşık 60 futbol sahası büyüklüğünde ormanı kül eden yangının sebebiyse ne çıkar, ne siyasi amaç, ne ihmal, ne de cehaletti. Sebep, masum ve saygındı: Akademik çalışma.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi araştırma görevlisi 30 yaşındaki Bahar Dinç Durmaz ve Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi araştırma görevlisi yaşıtı İsmail Baysal, tüm prosedürlere uyup gerekli izinleri alarak, Subaşı beldesinde, ormanın yanında duran tarlaların başına geldiler. Yanlarında orman işçileri de vardı. Amaçları, doktora tezlerini tamamlamak için 'Kontrollü Yangına Müdahale' uygulaması yapmaktı. Tarlalardaki ekin artıklarını, yani anızları tutuşturdular. Edirne Valiliği, ormanın ve köylünün iç içe bulunduğu bütün bölgelerde olduğu gibi anız yakma yasağını katı biçimde uyguluyordu elbette, ancak iş bilim olunca akan sular durmak zorundaydı.

Uçak ve helikopter destekli müdahale

Anızlar tutuşunca hesapta olmayan bir faktör ortaya çıktı: Rüzgâr. 'Kontrollü Yangına Müdahale'de ne kontrol kaldı, ne müdahale. İşçilerle iki akademisyenin çabaları, alevlerin kızılçam ormanına ulaşmasına engel olamadı. Hemen telsizden Keşan Orman İşletme Şefliği'ne ulaştılar. Havadan bir uçakla bir helikopter, karadan üç iş makinası ve arazözle birlikte çok sayıda orman işçisi imdada yetişti. Ne var ki yangın söndürüldüğünde 30 hektar kül olmuştu.

Edirne Valisi Nusret Miroğlu çok üzgündü: "Bir ihmal olabileceği ihtimaliyle güvenlik güçlerine soruşturma talimatı verdim."

Elbette hiçbir kötü niyetleri yoktu. Elbette emeklerinin berhava oluşundan ve ömürlerini adadıkları ormanlardan birinin yanmasına sebebiyet vermekten ötürü üzgündüler. Ama muhtemelen, anız yakma konusunda, anız yakmanın kötülüklerini öğrettikleri çiftçilerden bilgisizdiler. Anız yakmış bir köylü görseler, şöyle derlerdi: "Bu, topraktaki yararlı maddeleri yok eder. Verimi düşürür. Mecburen daha çok gübre kullanırsın, o zaman da suyun kirlenir. Toprak zamanla çoraklaşır, erozyona uğrar. Yaban hayatı mahveder. Evcil ve yabani hayvanları aç bırakır. Üstelik bir de orman yangınına yol açar." Haberi duyan Keşanlı bir vatandaşsa şu yorumu yapıyordu: "Onlar anız yakmayı bilmemiş. Yakılacak yerin etrafını traktörle dönersin, pullukla bir hendek açılır, hem o hendek hem de onun dışa çıkan toprağı, yanacak alanı ağaçlık alandan ayırır. Alevler sınıra yaklaştı mı kolayca söndürürsün."

İlçe Jandarma Komutanlığı, ifadelerini aldıktan sonra Durmaz ve Baysal'ı mahkemeye çıkardı. Olan biteni anlattılar, hâkim de onları tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı.


leeds
Aday Memur
30 Ağustos 2007 12:59

bunlara akademisyen değil güpegündüz kundakçı yaw.

Toplam 3 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi