TARİH
İSLAM ÖNCESİ TÜRK DEVLETLERİ MEDENİYETİ
*Og;anne-Kang;Baba
* Urug;Ailelerin birleşmesiyle,
Boy;urugların birleşmesiyle
Budun; boyların birleşmesiyle
İl(Devlet) budunların birleşmesiyle
* Yaylak;Yazın yaşadıkları yerler Kışlak;Kışın yaşadıkları yerler.
*Hükümdarın ünvanları; Kağan, hakan, han, şanyü, yabgu, tanhu, ilteber, idikut, erkin
* Hükümdarlık Sembolleri; Otağ ( hakan çadırı ), örgin (taht), kotuz ( sorguç ), tuğ ( sancak ), yay ve davul.
* Katun(hatun);hükümdar eşlerine verilen ad. Söz sahibidirler, gerekirse naip ( vekil ) olarak devlet başkanlığı yapar, elçileri kabul eder, devlet meclisine katılır.
* Kurultay ? toy - kengeş ;Devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı büyük meclis.
* Toy(Şölen);Baharda düzenlenen büyük şölenlerdir. Kurban kesilir, yarışlar yapılır, dans edilirdi.
*Kut inancı; Hükümdarlığın kaynağı ilahidir. Kutlu hanedan soyundan olanlar hükümdar olabilir.Göktanrı yetkiyi verir, buna kut denir. Kan yoluyla babadan oğla geçer.
* Töre ( türe ); ülke töreye göre yönetilir. Devlet ve topum yaşamını düzenleyen kurallardır.töreye uymamak en büyük suçtur.
* Taygun(milletvekili); meclise katılma hakkına sahip olanlara denir.
* Ayukı ( hükümet ): Siyasi örgütlenmenin kurumlarından biridir. Hakanın ve meclisin emirlerini uygulardı.
* Ayguci ( başbakan ): Hükümetin başında bulunur.
* Buyruk ( bakan ): Hükümet üyeleridir.
* Bitikçi ve tamgacı; Yazışmaları yapar ve dış politikayı yürütür.
* Tarkan, Apa; Saray görevlilerindendir. Askeri ve sivil yönetimden sorumludur.
* Tudun: Denetim ve vergi işleriyle ilgilenir. Vali.
* Ebi ( hükümet konağı )
* Bitigciler: Kâtip
* Agı (Agılıg) : Hazine
* Agıcı: Hazinedar
* Kenetçi: Danışman
* Subaşı: Ordu Komutanı
* Tigin: Hükümdar Çocukları (Tekin)
* Şad: Diğer Hanedan Mensupları
* Tamgacı: Dış siyaset işlerini yürüten görevliler
* Börk: Genellikle Hayvan Postundan Yapılan Başlık
* Kült: Tapma, Tapınma. Din.
* Umay tanrıça
* Yada taşı; yağmur yağdırmak ve rüzgar estirmek için sihrine başvurulan kutsal taştır.
İlkbaharda ve sonbaharda at ve koyun kurban edilir. İlkbaharda törenler yapılır ( Nevruz: Yenigün )
* Atalar Kültü: Ölen kişilere ve atalara ait hatıralar kutsaldır. Ataların ruhlarının kendilerini koruduğuna inanılır ve kurban kesilir. Mezarlara yapılan saldırı savaş nedeni olabilir.
* Gök Tanrı İnancı: Türklerin asıl dinidir. Bütün kâinatı yaratan Göktanrı?dır.
Bugünkü Tanrı sözcüğü, Orhun yazıtlarında Tengri veya Tengiri biçimindedir. Gök kutsaldır, gök ve yer yedi kattan yaratılmıştır.
* Yuğ;Ölenlerin ardından yas tutulur ve yuğ adı verilen törenler yapılır. Bu törenlerde ziyafet verilir, at yarışları yapılır.
*Kurgan;Türklerin mezarlarına verdiği isim.Ölümden sonraki hayata inanç vardır. Eşyalar da gömülür.Kazakistan?ın Almatı şehrine yakın Esik Kurganı en ünlüsüdür.Altın eşyalar, seramik küpeler, gümüş çanaklar bulunmuştur. Altın Adam adlı altından yapılmış bir zırh bulunmuştur.
*Balbal:mezarlara dikilen taşlar.
*Uçmağ; Cennet, Tamu; Cehennem olarak ifade edilmiştir,
*Kam;Din adamları
* Yazı: Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve Latin alfabeleri kullanılmıştır. Göktürk ve Uygur alfabeleri milli alfabelerdir.
*Sagu: Cenaze törenlerinde söylenen ağıt.
*Koşuk;şölenlerde saz eşliğinde söylenir.
*Sav;atasözleri
* Ir ( yır );Söyledikleri beste(şarkı sözü)
* Küg;sazlarla çalınan melodi.
* Aprın ? çur Tigin; Adı bilinen en eski Türk şairi
*Yargan; Mahkemelerin başında bulunan kişiler.
*Yargu;Kağanın başkanlık ettiği mahkemedir.Yüksek mahkemelerdir ve siyasi suçlara bakar.
*Tarıglag;Tarla Tarıgcı;çiftçi .Saban kelimesi Türkçe de bilinen eski kelimelerden biridir.
*ÖNEMLİ TÜRK DESTANLARI
*Oğuz Kağan Destanı : Hunlar
*Alper Tunga ve Şu destanı : İskitler ( Sakalar )
*Manas Destanı : Kırgızlar
*Bozkurt Destanı ve Ergenekon destanı : Göktürkler
*Türeyiş Destanı ve Göç Destanı ;Uygurlar
*TÜRK YAZITLARI(KİTABELERİ)
*Yenisey Yazıtları : Kırgızlar
*Karabalgasun( Ordubalık ) Yazıtları : Uygurlar
*Orhun ( Göktürk ) Yazıtları : Göktürkler
BAŞKENTLER
*Asya hunları-Göktürkler-Kutluklar(2.Göktürk);Ötüken
*Avrupa hunları-etzelburg(Macaristan),
*Uygurlar-karabalasagun(ordubalık)
ÖNEMLİ TİCARET YOLLARI
*İpek Yolu : Çin?den başlayıp Akdeniz ve Karadeniz?de sona eren ticaret yoludur.Türkler bu yol için Çinlilerle mücadele etmişlerdir.
*Kürk Yolu : Hazar ve Bulgar ülkelerinden başlar, Altay ve Sayan dağlarından İpek Yolu?na paralel olarak uzanarak Çin?e ulaşan yoldur.Hazar, Sabir, Ogur ve Bulgar Türkleri genellikle ön plana çıkmıştır.
* İlk Türk devletlerinde hükümdarın resmi mührü vurulmuş ipekli bez parçalar para olarak kullanılmıştır.
*İlk madeni para Türgişler ( Türgeşler ) döneminde kullanılmıştır.
* Dokumacılık gelişmiş olup dünyanın en eski halısı Pazırık kurganında ortaya çıkarılmıştır. Halı ilk kez Hunhar tarafından koyun yününden dokunmuş ve kullanılmıştır.
* Türklerde ilk devlet teşkilatı Mete Han tarafından kurulmuştur. Mete Han?ın başa geçtiği M.Ö.209 yılı Türk Kara Kuvvetleri?nin kuruluş tarihi olarak kutlanmaktadır.
Onlu sistem vardır. En küçük on, en büyük onbin kişilik birlikler vardır. Onbin kişilik birimlere tümen denir. Ordu 24 tümenden oluşur.
Avrupa bu sistemden etkilenmiştir. Romalılar, Ruslar, Moğollar, Çinliler vb. devletler taklit etmişlerdir.
* Ülke sağ ? sol ( doğu ? batı ) şeklinde ikiye ayrılarak yönetilir.
Doğu batıya göre üstündür. Güneşin doğduğu yer olduğu için. Hakan doğuda oturur, batıyı yabgu unvanıyla kardeşi yönetir. Yabgu iç işlerinde serbest, dış işlerde büyük hakana bağlıdır.
Tigin hükümdarın çocuklarıdır. Şad unvanıyla çeşitli yerlere tecrübe kazanmaları için gönderilir. Selçuklu ve Osmanlı?da da görülür.
* Kadın erkek her Türk savaşa hazırdır ( Ordu millet anlayışı )
*Genellikle hafif silahlar; ok, yay, kılıç, kalkan, kargı, mızrak, süngü ve hançer kullanılmıştır. Düşman ve araziye göre taktik vardır. Keşif, yıpratma, ani baskın ve Turan Taktiği ( kurt oyunu ) savaş taktikleridir. ( Malazgirt, Niğbolu, Mohaç)
* Türklerde şamanizm?den etkilenme vardır fakat din değildir, büyü ve gizli güçlere inanma vardır. Temsilcilerine şaman denir. Şifa vericilik esastır.
* Ural ? Altay dil grubunun Altay kolundandır.
* Hayvancılık yaygındır. Atı evcilleştirmişlerdir. Göçleri kolaylaştırmıştır.
* Türk devletlerinin en zayıf yönü tahta geçme konusunun belli kurala bağlanmamış olmasıdır.
Töreye göre hükümdar öldüğünde oğullarının hepsi tahta geçme hakkına sahiptir. Bu durum taht kavgalarına sebep olmuştur.
*ilk yetiştirilen tarımsal ürün hayvanlar için olan;yonca insanlar içinde darı(mısır) yetiştirilmiştir.İlk tarımsal gıda ürünü ise buğdaydır.
*Dokuma,madencilik(demircilik) yerleşik hayat için belirleyici değildir.
* Türklerin kullandığı ilk takvim; 12 hayvanlı Türk takvimi
UYGURLAR
* Yerleşik hayata geçen ilk Türk devletidir.
* Uygurlar evlerini tuğladan yaparlardı, şehirlerine balık demişlerdir. Ordu balık önemli ticaret merkezi olmuştur.
* İpek, pamuk, devetüyü ve yünden elbiseler giyilir, Turfan?da dokunan çiçekli Uygur kumaşları ünlüdür.
*Uygurlar arasında Budizm, Maniheizm, Hıristiyanlık ve İslamiyet yayılmıştır. Hazarlar da Museviliği kabul etmişlerdir. Macarlar, Kumanlar, Peçenekler, Tuna Bulgarları Hıristiyanlığı kabul etmiş, itil Bulgarları ise İslamiyet?i seçmişlerdi.
* Türk hukuku ilk kez Uygurlar tarafından yazılı hale getirilmiştir
* Uygur Alfabesi;.18 harfli olup, üçü sesli on beşi sessizdir. Sağdan sola yazılır. Moğolların resmi yazısı olmuştur.
GÖKTÜRKLER
*Göktürk alfabesi, en eski milli alfabemizdir.38 harf bulunur. Dördü sesli otuz dördü sessizdir. Sağdan sola yazılır, Orhun Alfabesi de denilmiştir. En güzel örneği Orhun Kitabeleridir.
*Orhun Kitabeleri-Yazıtları ( Göktürk Kitabeleri ) : Kutluk devleti döneminde ilki Vezir Tonyukuk adına 727?de, ikincisi Kültigin adına 732?de Bilge Kağan tarafından, üçüncüsü Bilge Kağan adına 735?de oğlu tarafından dikilmiştir.
TÜRK-İSLAM DEVLETLERİ
Karahanlılar ? ( 840 ? 1212 )-Başkent balasagun-İlk Müslüman Türk devleti.
Gazneliler ? ( 963 ? 1187 )-gazne
Büyük Selçuklular ? ( 1040 ? 1157 )-cend-rey,İsfahan,nişabur
Harzemşahlar ? ( 1097 ? 1231 )
MISIR?DA KURULANLAR
Tolunoğulları ? ( 868 ? 905 )-mısır
İhşidler ? ( 935 ? 969 )-mısır
Eyyübiler ? ( 1174 ? 1250 )
Memlükler ? ( 1250 ? 1517 )
* Türk ? Arap ilişkileri Talas Savaşı?ndan sonra olumlu gelişti.
*Abbasiler döneminde Türklerin yerleştirildiği sınır şehirlerine Avasım denir.Bağdat yakınlarındaki askeri şehre Samarra denilmiştir.
* ülke-eyalet-vilayet(il)-kaza-nahiye-köy(merkezi hakimiyet ve ülke yönetimi kolaylığı)
* Hutbe okutmak, sikke, tuğra, nevbet, sancak, taç, taht ve saltanat çadırı, hilat ( giysi ), asa, alem ve çetr ( saltanat şemsiyesi ) hükümdarlık sembolleridir.
*divan-ı saltanat;devlet işlerini yürütür.
*divan-ı mezalim;yüksek mahkeme.
*divan-ı pervane;tapu kadastro
*divan-ı istifa;mali işlere bakar
*divan-ı tuğra;iç ve dış yazışmalar
*divan-ı işraf;her türlü denetim işi.
*divan-ı arzül ceyş;ordunun ihtiyacını düzenler
* Hacip; Divan üyeleri ile sultan arasındaki yazışmaları ve görüşmeleri düzenleyen kişiye denmiştir.Başkanı Has Hacip?tir. Karahanlılar?da tayangu ( ulu hacip ) denir.
* Saray Görevlileri;
*kapucubaşı : günlük hizmetlerin görülmesinden
*Silahtar : Silah imalathanesinden
*Emir-i Candar : Sarayı korumaktan
*Alemdar : Devlete ait bayrakları taşımaktan,
*Cemedar : Elbise ve diğer resmi kıyafetlerin hazırlanmasından,
*Emir-i Ahur : Hayvanlardan sorumlu.
*Serhenk : Sulatana ait kuvvetlerin önündeki yol açıcıdır.
*Melik; Eyaletlerin ve vilayetlerin başındaki hükümdar soyundan olan askeri görevlilere denir.diğerlerine ise şıhne denir.
*Amid; Yönetimden sorumlu sivil görevliler
*Muhtesip;vilayetlerin vergisini toplayanlara amil, ticari hayatı düzenleyenler
*Reis; halk tarafından seçilen yöneticiler
*Ulak; posta teşkilatında çalışan görevliler
*Atabey;Küçük yaştaki hanedan üyelerinin yanındaki yetenekli ve bilgili devlet görevlileri
*Tuğraci ; hükümdarın nişan ve tuğrasını çeker, münşii de denilir.
*Emir-i Ariz ; ordu ile ilgili işlere bakar.
*Müstevfi ; gelir gider hesaplarına bakan görevlidir.
*Müşrif ; askeri ve adli işler dışındaki idari ve mali teşkilatın işleyişini kontrol eder.
*Pervaneci ; arazi defterlerinde tutulan has ve iktaların düzenlenmesini yapar.
*Emir-i Dad ; beylerbeyi ve atabeyler ile soruşturma ve tutuklamalardan sorumlu adalet bakanı.
*Subaşı ; merkeze bağlı vilayetleri idare eden kişi.Öenmli şehir merkezlerinde şıhne denilen askeri valiler vardır.
*Emir?ül Ümera ; ordu komutanıdır.
*Hacibülhüccap;sarayın genel sorumlusu.
*Taştdar;hükümdarın ellerini yıkamasına yardımcı olan kişi.
*Gulam ; değişik milletlerden küçük yaşta satın alınan ve toplanan çocuklardır.Hükümdara bağlıdırlar.
* Hazine-i Amire ? devlet hazinesi, Hazine-i Hassa ? Hükümdarın şahsına ait hazine.
KARAHANLILARDA KÜLTÜR
*Karahanlılar?da devlet dili, konuşma dili, edebiyat dili Türkçe?nin Hakaniye lehçesidir.Uygur alfabesi kullanılmıştır.
* Karahanlılarda ; Semerkant, Buhara, Kaşgar bilim ve kültür merkezidir.
*Kutadgu Bilig ( 1069 ? 1070 ) : Yusuf Has Hacip;İlk İslami Türkçe eserdir.Manzumdur, siyasetname özelliği var.
*Divan-ı Lügati?t ? Türk ( 1074 ) : Kaşgarlı Mahmut; ilk Türkçe ansiklopedik sözlük ve dilbilgisi kitabıdır.İçinde İlk Türk dünyası haritası vardır.Bağdat?taki Abbasi halifesine sunulmuştur.
*Atabetü?l Hakayık ( 12. YY ) : Yüknekli Edip Ahmet;Uygur alfabesi ile yazılmıştır.
Satuk Buğra Han Destanı : Karahanlıların ilk Müslüman hükümdarını konu almıştır.Türklerin İslamiyete geçişini anlatan ilk sözlü edebiyat örneklerindendir.
*Divan-ı Hikmet ( 12. YY ): Hoca Ahmet Yesevi; İlk Türk mutasavvufudur. Tasavvuf şiirlerini içerir.
ANADOLU SELÇUKLULARDA KÜLTÜR
* Anadolu Selçukluları ve beylikler armalarında ve paralarında arslan resmi kullanmışlardır.Selçukluların sembolü haline gelen çift başlı kartal ve diğer hayvan figürleri Konya surlarında kullanıldı.
* Asd de açılan ilk medrese 1193 tarihinde açılan kayseri hoca hasan medresesidir.
*A.S.D ye önce İznik sonra Konya başkentlik yapmıştır.
*Erzurum Çifte Minareli Medrese ? Anadolu?nun en büyük medresesidir.
* Karamanoğlu Mehmet bey Türkçeyi 1277 yılında Konya da resmi dil ilan etmiştir.
* İlk Selçuklu külliyesi;kayseri-hunat hatun külliyesi
* Battalname,Danışmenthane,Dede Korkut Hikayeleri
GAZNELİLERDE KÜLTÜR
*Gulam Sistemi : Savaş esirleri ve diğer küçük çocukların toplanması ile oluşur.Gulamhane denilen yerde yetiştirilir, çoğunluğu Türktür.Eyalet askerleri atlı askerler ve meliklerin askerlerinden oluşur.Gazne ordusunda filler vardır.
*Gaznelilerde; bilim dili Arapça, edebiyat dili Farsça, halk ve ordu arasında Türkçe konuşulurdu.
*Sultan ünvanını ilk kullanan hükümdar Gazneli Mahmut?tur.
*Şair Firdevsi Sultan Mahmut için Şehname?yi yazmıştır.
* Gaznelilerde Nisabur?da medreseler kurulmuştur.
*El Biruni Hindistan?ın tarihi ve coğrafyasını yazmıştır.
BÜYÜK SELÇUKLULUAR
*Büyük Selçuklularda ilk parayı Tuğrul Bey bastırdı.Tuğrul Bey, Alparslan, Melikşah, Çağrı Bey?in oğlu Kavurd altın para ( dinar ) bastırdı.
Altın para ? Dinar, gümüş para ? Dirhem
*Büyük Selçuklu Devleti?nde Tuğrul Bey döneminde ikta uygulanmaya başlandı.
*Büyük Selçuklu Dönemi camileri;İsfahan,haydariye,nahçivan,rey gibi orta asyaya yakın yerlerde görülür.anadolu Selçuklu devletine ait camiler ise genellikle Sivas,kayseri,Konya gibi Anadolu topraklarında görülür.
* Büyük Selçuklularda ilk medrese Tuğrul Bey zamanında Nişabur?da açıldı.
*Alparslan zamanında Nizamülmülk Bağdat?da Nizamiye Medresesi?ni kurdu (1066). Dünyanın ilk üniversitesi sayılır.
*Büyük Selçuklularda resmi dil Farsça, edebiyat dili Farsça, eğitim ve bilim dili Arapça, halk ve ordu arasında Türkçe konuşulmuştur
*Ömer Hayam Rubaileri ile Enveri kasideleri ile ünlüdür.
*Nizamülmülk Siyasetnameyi Farsça olarak yazmıştır.
* Türk mimarisine yeni usuller getirmişlerdir.çift kubbe,yivli minare, gibi?
*Büyük Selçuklu ordusu
Tuğrul Bey döneminde askeri ikta uygulaması başladı.Bu sistem ilk defa Hz. Ömer döneminde uygulandı.Buna göre ülke toprakları vergi gelirlerine göre ikta adı verilen bölümlere ayrılır, askeri ve sivil devlet görevlilerine hizmetleri karşılığında verilir.
* miri arazi : devlete ait arazilere denir.
* Has : Hükümdar ve ailesine aittir, gelirleri hazineye ait olup masrafları için ayrılır.
* ikta : Meliklere, devlet görevlilerine yaptıkları hizmetlerin karşılığı olarak tahsis edilen toprakladır.İkta verilenler maaş almazlar, atlı askerlerin masraflarını karşılarlar.İkta sistemi ilk defa Hz. Ömer döneminde uygulanmaya başladı.
* Haraci : Müslüman olmayan halkın elindeki arazilerdir.Toprakların işlenmesinden dolayı vergi alınır ve doğrudan hazineye gider.
*Mülk : Yönetim ve askerlikte başarılı olanlara mülk olarak toprak verilir.Sahibi alıp satabilir, miras bırakabilir ve devredebilir.
*Vakıf ; gelirleri ilmi ve sosyal kuruluşların masraflarına ayrılan topraklardır.Özel şartnamelerine vakfiye denir.
*Şer?i hukuka giren davalara kadılar, örfi hukuka girenlere ise emir-i dad ( adalet bakanı ) bakar.Devletin kadılar üzerinde baskı ve etkisi yoktur, kararları kesindir.İtiraz edenler kadılardan oluşan bir kurula başvurabilir.
TÜRK İSLAM SANAT DALLARI
*Tezhip(süsleme) : El yazması kitap ve levhaların altın tozu ve boya ile süslenmesi.
* Hat : Arap harflerinin süslü olarak yazılması.
* Fresk : Yaş alçı ve sıva üzerine yapılan resim.
* Minyatür : Türk ? İslam sanatında en çok kullanılandır.(islamda resim yasak olduğu için.)kitap sayfalarına yapılan resim süsleme sanatı.
* Müzik : Tasavvuf müziği gelişmiştir.
* Çini : Kökeni Orta Asya?ya kadar gider.Çiniye sırça da denir.Malzeme iyi cins kildir.Çeşitli işlemlerden sonra yüksek dereceli fırınlarda pişirilir.16. yy en parlak dönemidir.Bitkisel motifler ile sarı , yeşil , beyaz ve kırmızı renkler kullanılmıştır.İznik ve Kütahya merkezidir.
TÜRK İSLAM BİLİM ADAMLARI
*Harezmi ( 780 ? 850 ): Matematikçidir, cebirle ilgili çalışmaları ünlüdür.(Kitabül cebrevel mukabele)
*İbn-i Türk ( 9. YY ): Cebirle ilgilenmiştir.
*Farabi ( 870 ? 950 ) : Farab şehrinde doğmuştur. Aristo?nun düşüncelerinin İslam dünyasına yayılmasını sağlamıştır.Muallim-i Sani ( ikinci öğretmen ) denilir.Avrupa?da Alfarabyus olarak tanınır.pozitif bilimleri devam ettirmiştir.
*El Biruni ( 973 ? 1051 ) : Harezm?de doğmuştur.Serbest düşünceyi savunmuştur. Enlem-boylamı tespit etmiş, dünyanın güneş etrafındaki dönüşünün bir yılda gerçekleştiğini söylemiştir.
*İbn-i Sina ( 980 ? 1037 ) : Avrupa?da Avicenna olarak tanınır.Farabi?nin etkisinde kalmıştır.El Kanun Fi?t ? Tıp Avrupa?da ders kitabı olarak okutulmuştur.
*Gazali ( 1058 ? 1111 ) : Büyük Selçuklu döneminde yetişmiştir.Nizamiye medreselerinde çalışmıştır.İhyaü?l ? Ulumiddin ( Din ilimlerinin yeniden yapılanması ) en ünlü eserlerinden biridir.
*Ömer Hayam ( ? 1123 ) : Sultan Melikşah zamanında çalışmalar yaptı.Takvim-i Melikşah veya Takvim-i Celali denilen bir takvim düzenledi.
HAYIR KURUMLARI
*Kümbet ve türbeler ; mezar anıtlardır.
*Külliyeler ; Camiyle birlikte kurulan medrese, kütüphane, imaret, hastahane ve hamam gibi yapıların bütünüdür.Anadoluda ki ilk külliye;Divriği külliyesi-mengücekler.
*İmaret; öğrencilere, yolculara ve fakir halka yemek dağıtan yerdir.
*Kervansaray; konaklama yerleridir.
*Darüşşifa(Bimarhane); hastahaneler.
*Köprüler; Malabadi köprüsü-diyarbakır,Belkız köprüsü-antalya,Eri köprüsü-Sivas,Hıdırlık köprüsü-Tokat
OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ
OSMANLIDA DEVLET YÖNETİMİ
*I. Murat Döneminde ülke padişah ve çocuklarının ortak malıdır anlayışı geçerli olmaya başlamıştır.
* fatih döneminde,kardeş katli yasallaştı.(kanunname i Ali Osman).Fatih Sultan Mehmet zamanında, başa geçen şehzadeye karşı kardeşlerinin karşı çıkmasını engellemek amacıyla (Nizam-ı Âlem için) kardeşlerini öldürebilme yetkisi verilmiştir. Bunun nedeni taht kavgaları nedeniyle devletin tehlikeye düşmesini ve parçalanmasını önlemek ve en güçlü olanın padişah olmasını sağlamaktı.
*1.ahmet,en yaşlı kişiyi başa getirdi(ekber erşad)-tecrübesiz ve yaşlı padişahlar.17. yüzyılın başlarında I. Ahmet zamanında Osmanlı ailesinin en yaşlı ve tecrübeli üyesinin (Ekber ve Erşed) başa geçmesi kuralı getirildi. Bu değişiklik sonucunda şehzadelerin sancağa çıkma uygulaması kaldırılarak yerine? Kafes Usulü? getirildi. Bu uygulama şehzadelerin tecrübesiz ve bunalımlı yetişmesine neden olmuştur. Bu sistemle tahta kimin geçeceği belli olmuş ve ilk dönemlerdeki taht kavgaları görülmemiştir.(Bu sistem şehzadeler arasındaki rekabet duygusunu ortadan kaldırması bakımından olumsuz, taht kavgalarına son vermesi bakımından da olumlu sonuçlar doğurmuştur).
*2.selim den itibaren yönetim hakkı sadece büyük oğla tanındı.
*2.selim(sarı) ordunun başında sefere çıkmayan ilk padişah
*Osmanlı devleti,kuruluşundan meşrutiyete kadar mutlak monarşiyle yönetilmiştir.
*3.selim döneminde;meşveret meclisi açıldı.
* Osmanlı devlet yapısı;
tek elden yönetim-monarşi
dinsel kurallara dayanma ?teokrasi
merkezi otorite tek elde olduğundan-mutlakiyetçi
çok farklı dinsel ve etnik yapılanma içinde olduğundan-imparatorluk
yönetim ve denetim kesin olarak merkeze ait olduğundan-merkeziyetçi
*Osmanlı padişahları, Yavuz Sultan Selim?den itibaren halife unvanını alarak, İslam dünyasının da dini lideri konumuna gelmiştir(1517).
* Hükümdarların aldığı başlıca unvanlar; Han, Hakan, Hüdavendigar, Hünkâr ve genellikle Padişah?tır.
*Hükümdarlık sembolleri ise; hutbe, sikke, davul, sancak, tuğ ve kılıç kuşanmaktı.
*Şehzade-Çelebi; Padişah çocuklarına verilen isim.16. yüzyılın sonlarına kadar şehzadeler 14?15 yaşlarına gelince, Anadolu?daki sancaklara sancakbeyi olarak gönderilirlerdi. Şehzadeler, başlarında Lala denilen bilgili, tecrübeli devlet adamlarının gözetiminde sancaklara yönetici olarak gönderilirlerdi. III. Mehmet'ten sonra şehzadelerin sancağa çıkma usulü kaldırıldı. (Şehzadeler sarayda kafes hayatı yaşadılar).
* Osmanlılar, kuruluş döneminde devlet teşkilatını oluştururken Moğol İlhanlıları ve Anadolu Selçuklularını örnek aldılar.
*Osmanlı Devleti'ne sırasıyla Söğüt,Bilecik,karacahisar,Yenişehir,Bursa, İznik,Edirne ve İstanbul başkentlik yapmıştır.
* İskan Politikası; Osmanlı devletinin balkanlarda kalıcı olmak için uyguladığı bir politikadır.(Türk ailelerinin balkanlara,gayrimüslimlerinde anadoluya göçü şeklinde)
OSMANLIDA SARAY
1- Enderun (İç Saray) : Padişahın özel hayatını geçirdiği bölümdür. Enderun, padişahın güvenilir ve yetenekli elemanlarının yetiştiği, gerekli bilgi ve deneyim kazandıkları bir yerdi. Enderun yönetim örgütü içinde önemli görevlere getirilecek insanların seçiminin yapıldığı bir okul görevi yapmıştır.
2- Birun (Dış Saray) : Padişahın devlet işlerine baktığı bölümdür
*Osmanlılarda ilk saray Bursa da yapılmıştı. Başkent Edirne olunca burada daha büyük bir saray yapılmış, İstanbul'un fethiyle Fatih Beyazıt'taki mevcut sarayda oturmuş, buranın yeterli gelmemesi üzerine aynı yerde başka bir saray yaptırılmıştı. Eski Saray denilen bu sarayın da yeterli olmaması üzerine Topkapı Sarayı(yeni saray) yapılmıştır. Padişahlar 19. yüzyıla kadar burada oturmuşlar, 19. yüzyılda Dolmabahçe, Beylerbeyi, Çırağan ve Yıldız Sarayları yapılmıştır.
* Divanı hümayun Orhan Bey döneminde kurulmuştur.2.mahmut kaldırdı. Osmanlıların en üst yönetim organı, en üst mahkeme ve padişahların danışma meclisidir. Bugünkü ?Bakanlar Kurulu?na benzeyen bir teşkilattır. Üyeleri padişah tarafından atanır, her türlü kararda son sözü padişah söylerdi. Divanın aldığı kararlar Mühimme adı verilen defterlere kaydedilirdi.topkapı sarayındaki Kubbealtı denilen yerde toplanırdı.
*Divan-ı Hümayunda padişaha ait yetkileri kullanmak üzere görevlendirilmiş üç kolun temsilcileri vardı. Bu kollar Seyfiye, İlmiye ve Kalemiye kollarıydı.
*Divanın kesin üyeleri;padişah,sadrazam,Kubbealtı vezirleri, kazasker,defterdar,nişancı,kaptan-ı derya
1-Seyfiye (Ehl-i Örf, Ehl-i Seyf, Ümera)
Padişahın örfünü uygulayıcısı olan koldur. Diğer bir deyişle yürütme gücünü temsil eden koldur. Seyfiyeden olan her derecedeki görevliler, reayanın huzurlu yaşayabilmesi ve adaletle yönetilebilmesi için merkezde ve taşrada görev yaparlardı. Seyfiyenin iki temel görevi vardı: Yönetim ve Askerlik. Seyfiye Sınıfı,Osmanlı toplumunda yönetimde görev de olan askeri zümreyi ifade eder.Seyfiyenin divandaki temsilcileri ve görevleri şunlardır
.
a) Sadrazam (Vezir-i Azam): Günümüzde başbakan konumundaki sadrazam, padişahın mutlak vekili olup yönetimde padişahtan sonra en yetkili kişidir. Devletin en yüksek rütbeli memuru durumundadır. Fatih?ten itibaren Divan?ın da başkanı olan sadrazam çoğu zaman padişah adına devleti idare etmiştir. Padişah bulunmadığı zamanlarda orduya da Serdar-ı Ekrem unvanıyla sadrazam komuta ederdi.
b) Kubbealtı Vezirleri: Günümüzdeki devlet bakanları konumunda olan vezirler daha çok askeri ve siyasi işlerden sorumluydular. Zaman zaman değişik işlerde görevlendirilirlerdi.
c) Yeniçeri Ağası: Vezir olan Yeniçeri Ağaları Divan?ın daimi üyesiydiler. Ancak vezir olmayan Yeniçeri ağaları ise ihtiyaç duyulduğunda görüşmelere katılırlardı.
d) Kaptan-ı Derya: Osmanlı Devleti?ni ilgilendiren denizlerdeki bütün işlerin sorumlusu ve Donanmay-ı Hümayunun başkomutanıdır.
2-İlmiye (Ehl-i Şer)
Devletin temel ideolojisini savunan gruptur. İlmiye sınıfı, medreselerde yetişen bilgili kişilerden oluşuyordu.
a) Kazaskerler: I. Murat döneminde kurulmuş Fatih döneminde Anadolu ve Rumeli Kazaskerlikleri olmak üzere sayıları ikiye çıkarılmıştır. Kazaskerler Divan?da büyük davalara bakarlar, kendi bölgelerindeki kadı ve müderrisleri atama veya görevden alma işlerine karar verirlerdi.
b) Şeyhülislam (Müftü): İlmiye sınıfının başıdır. Yükselme dönemine kadar divan üyesi değildi ve gerektiğinde çağrılırdı. Kanuni?den itibaren divana üye olmuştur. Divan?da alınan kararların İslam Dini?ne uygun olup olmadığı konusunda fetva verirdi. Yükselme döneminde protokoldeki yeri hızla arttı ve sadrazamla eşit duruma geldi. Fetva verme yetkisi vardı. İlk şeyhülislam II. Murat döneminde görev yapan Molla Fenari?dir.
3-Kalemiye (Ehl-i Kalem)
Osmanlı idari ve mali bürokrasisini oluşturan gruptur. Kalemiyenin divandaki temsilcileri ve görevleri şunlardır:
a) Nişancı: Divanda çıkan belgelere, padişah adına yazılacak fermanlara, beratlara ve namelere hükümdarın imzası olan tuğrayı çekerlerdi.
b) Defterdar: Maliye işlerinden sorumlu bakanlar idi. İlk defterdar I. Murat döneminde atanmıştır.
c) Reisülküttap: Divandaki kâtiplerin şefi olan Reisülküttap nişancıya bağlıydı. 17. yüzyıldan sonra önemi artmış ve devletin dışişlerinin sorumluluğu Reisülküttaplara verilmiştir.
*18.yüzyılda,Avrupa ile diplomatik ilişkilerin yoğunlaşmasına paralel olarak ?Kalemiye? sınıfının önemi artmıştır. Artık sadrazamlar seyfiyeden değil kalemiyeden seçilmişlerdir.
Kadılar; Osmanlı Devletinde adalet işlerine Kadılar bakardı.Padişah, Şer?i konularda kadının kararlarına müdahale edemezdi. Kadıların verdiği kararı kabul etmeyenler bir üst mahkeme olan Divan-ı Hümayuna müracaat ederlerdi. Kadıların yardımcılarına Naip (Kadı Naibi) denirdi.
*Sefer Divanı: Vezir-i azam sefere çıkarken toplanan divan
*Ulufe Divanı: Yeniçeri maaşları için toplanan divan
*Galebe Divanı: Yabancı elçilerin kabulü sırasında toplanır
*Ayak Divanı: Olağanüstü durumlarda toplanan divan.
*At Divanı: Sefer sırasında at üzerinde yapılan toplantı.
*şehremini;İstanbul un belediye hizmetlerini yürütürdü.
18. Yüzyılda Meydana Gelen Değişiklikler:
*Tahta Osmanlı ailesinin en yaşlı üyesinin geçmesi, zamanla devlet işlerinin sadrazamlara bırakılması sonucun doğurdu. Sadrazamların güçlenmesi ile Divan Bab-ı Ali?de (Sadrazam kapısı = Yüksek Kapı) toplanmaya başlamıştır
*I. Mahmut ve II. Osman zamanlarında divan toplantıları kaldırıldı. Devlet işleri sadrazam konağında görülmeye başlandı.Bu durum sadrazamların gücünü arttırmıştır.
*18. yüzyılda Avrupa devletleriyle diplomatik ilişkilerin artması kalemiye sınıfının özellikle de Reisu?l Küttab'ın etkinliğini arttırmıştır
19. Yüzyılda Meydana Gelen Değişiklikler
*1826'dan itibaren Bab-ı Ali sadrazamın özel ikametgâhı olmaktan çıkmış, devletin hükümet binası haline gelmiştir.
* II. Mahmut, merkez teşkilatının temel kurumu olan Divan-ı Hümayun?u kaldırarak Avrupa tarzında bakanlıklar (Nazırlıklar) kurmuştur.
*Yönetim, adalet ve askerlik işlerinin planlanması ve yürütülmesi için Dar-ı Şuray-ı Babıâli, Meclis-i Valy-ı Ahkâm-ı Adliye ve Dar-ı Şuray-ı Askeri gibi meclisler kurulmuştur.
*Osmanlı Devleti ilk dönemlerinde tek merkezden yönetiliyordu. Bu dönemde devletin temel birimi, sancak beyleri tarafından yönetilen ?Sancak? idi.
Rumeli?de toprakların sürekli genişlemesi sonucu, idari yönden Osmanlı Devleti Rumeli ve Anadolu eyaletlerine ayrılmıştır. Eyaletleri ?Beylerbeyi? denilen kişi yönetiyordu.
*16. yüzyılda toprakların genişlemesinden sonra, Osmanlı eyalet teşkilatı daha düzenli hale gelmiştir. 16. yüzyılda taşra teşkilatı ?tımar? sistemine göre düzenlenmiştir.
Tımar: Devletin miri araziden belirli bir kısmının yıllık gelirinin tamamını veya bir kısmını, belli hizmetler karşılığında asker ve memur görevlilere bırakmasına denir.
OSMANLI DEVLETİNDE TAŞRA TEŞKİLATI
a) Merkeze Bağlı Eyaletler (Saliyanesiz Eyaletler) :
Tımar sisteminin uygulandığı eyaletlerdir. Bu eyaletler dirliklere ayrılır, maaş karşılığı asker ve görevlilere verilirdi. Rumeli, Erzurum, Budin, Karaman, Sivas, Dülkadr, Halep ve Şam saliyanesiz eyaletlerdendir.
b) Özel Yönetimi olan Eyaletler ( Saliyaneli Eyaletler):
Tımar sisteminin uygulanmadığı eyaletlerdir. Buralardan yıllık bir vergi alınıyordu. Vergiler iltizam usulü ile yıllık olarak alınırdı. Bu gelirlerden beylerbeyi, sancakbeyi ve asker maaşları ödenir, kalan kısmı ise hazineye girerdi. Mısır, Habeş, Yemen, Trablusgarp, Tunus ve Cezayir özel yönetimi (Saliyanesiz) olan eyaletlerdendi.
c) Bağlı Hükümet ve Beylikler (İmtiyazlı Eyaletler):
İçişlerinde serbest, dışişlerinde merkeze bağlı eyaletlerdir. Yöneticileri, halkın seçimi ve padişahın onayı ile belirlenirdi. Hicaz dışındakiler vergi ve asker göndermek zorundaydılar. Eflak, Boğdan, Erdel, Kırım ve Hicaz bu eyaletlerdendir.
OSMANLIDA ASKERİYE
1- KAPIKULU ASKERLERİ
I. Murat döneminde Yeniçeri Ocağı kurularak (1362?1363) bu ocağın asker ihtiyacını karşılamak için pençik sistemi uygulanmıştır.
*Pençik Sistemi: Savaş esirlerinin beşte birinin asker olarak yetiştirilmesi.
Daha sonra II. Murat döneminde uygulamaya başlanan ?Devşirme Sistemiyle? kapıkulu ocaklarının asker ihtiyacı karşılanmıştır.padişaha bağlı,aylıklı,sürekli askerlerdir.
*Kapıkulu askerleri devletten üç ayda bir ?Ulufe? denilen maaş alırlardı. Kapıkulu askerleri kendi aralarında ?Kapıkulu Piyadeleri? ve ?Kapıkulu Süvarileri? olarak ikiye ayrılırlardı.
a) KAPIKULU PİYADELERİ
*Acemioğlanlar Ocağı: Devşirme usulü ile toplanan gayrimüslim çocuklar, Türk-İslam kültürü alarak yetiştirildikten sonra Acemioğlanlar Ocağına, oradan da Yeniçeri Ocağına alınırdı.
*Yeniçeri Ocağı: Kapıkulu askerlerinin en önemli kısmı olan Yeniçeri Ocağı, savaşta ve barışta padişahı korumakla görevliydi. Evlenmeleri ve askerlikten başka işte çalışmaları yasak olan bu ocak II. Mahmut tarafından kaldırılmıştır(1826).
*Cebeci Ocağı: Ordunun silahlarını yapan, tamir ve temin işlerine bakardı.
*Topçu Ocağı: Top dökmek, top atmak ve top mermisi yapma işlerine bakarlardı. Osmanlılar topu ilk defa I.Kosova Savaşında kullandılar.
*Top Arabacıları Ocağı: Top arabalarının yapımı ve topların taşınması işlerine bakarlardı.
*Humbaracı Ocağı: Havan topu ve el bombası yapımı ile uğraşırlardı.
*Lağımcı Ocağı: Kuşatılan kalelerde tünel kazılması, top fitillerinin ateşlenmesi ve köprü inşası işlerine bakarlardı.
*Kapıkulu süvarileri Enderun Okulu ve yeniçeri ocağından terfi ile seçilirdi. Kapıkulu süvarilerine, altı bölümden oluştuğu için ?Altı Bölük Halkı? da denir.
*Sipahi ve Silahtar: Savaşta hükümdarın sağında ve solunda bulunur padişahın çadırını korurlardı.
* Sağ ve Sol Ulufeciler: Savaşta saltanat sancaklarını korurlardı.
*Sağ ve Sol Garipler: Savaşta ordunun ağırlıklarını ve hazineyi korurlardı.
Acemiler
Yeniçeriler
Cebeciler
Topçular
Top Arabacıları
Kapıkulu Süvarileri
*Yeniçeriler 17. yüzyılın başında sadrazamın görevden alınması için padişah III. Mehmet'i ayak divanına çağırmışlar, padişah istekleri kabul etmek zorunda kalmıştır.
*Padişah II. Osman Lehistan seferi sırasında yeniçerilerin isteksiz davranışını görünce, sefer dönüşü Anadolu, Mısır ve Suriye?den toplayacağı askerle yeniçerileri kaldırmayı düşünmüş, ancak bunu öğrenen yeniçeriler ayaklanarak II. Osman?ı şehit etmişlerdir.
*IV. Murat saltanatının ilk yıllarında yeniçerilerin isteklerini kabul etmek zorunda kalmış, fakat sonra sert tedbirlerle onları sindirmiştir.
* (Vakayı Vakvakiye= Çınar vakası); IV. Mehmet zamanında zorbalıkları devam eden yeniçeriler 1656'da devlet adamlarını öldürdüler
*1687'de IV. Mehmet?i tahttan indirerek yerine II. Süleyman?ı geçirdiler.
*Kabakçı Mustafa Ayaklanması;Nizam-ı Cedit?i kuran III. Selim'i tahttan indirdiler.
EYALET ASKERLERİ
1- Tımarlı Sipahiler: Tımarlı sipahilerden oluşan, dirlik sahiplerinin beslemek zorunda olduğu, çağrıldığında toplanıp orduya katılan, maaş almayan ve Osmanlı ordusunun büyük bölümünü oluşturan ordudur. Osmanlı toprak sisteminin doğal sonucu olarak oluşan bu ordu devlete ekonomik bakımdan yük olmazdı. Tımarlı sipahi aldığı dirlikle, hem kendi geçimini sağlar hem de tımar kanunnamesinde belirlenen miktarda atlı asker beslerdi. Tımarlı sipahilerin beslediği bu atlı askerlere cebellü denirdi.
2-Akıncılar: Bahar aylarında düşman ordularına akınlar düzenlemek, keşif hizmetlerinde bulunmak, ordunun güvenle ilerlemesini sağlamak ve savaş sırasında akınlar yaparak düşmanın moralini bozmak amacıyla sınır ve uc boylarında görev yapan atlı birliklerdir.
3-Azaplar: Savaşlarda yeniçerilerin önünde bulunup, savaşlarda yeniçerilerin önünü açmak göreviyle yükümlü olan Anadolu?daki bekâr erkeklerden oluşan askerlerdir.
4-Yaya ve Müsellemler: Ordunun geri hizmetinde bulunup, ordunun geçeceği yolları açmak, köprüleri tamir etmekle görevliydiler. Anadolu?daki müsellemlere Yörük denirdi.
5-Deliler: Sınır boylarını koruyan hafif süvari birlikleri.
6-Gönüllüler: Sınır boylarındaki halktan seçilip sınırdaki şehir ve kasabaların korunmasından sorumlu askerler.
7- Beşliler: Geri hizmet ocaklarından olup, sınır boylarında görev yaparak kaleleri korurlardı.
8-Sakalar: Ordunun su ihtiyacını karşılarlardı.
* kapıkulu askerleri maaşlı ve devşirme kökenlidir.tımarlı sipahilerse maaşsız ve Türk ve Müslümanlardır.
OSMANLIDA DENİZCİLİK
*Osmanlı Devleti?nin ilk deniz kuvvetleri Karesi Beyliği?nin alınması ile oluştu.
* İlk Osmanlı tersanesi (gemi inşa ve tamir etme yeri) Yıldırım beyazid devrinde Gelibolu?da açılmıştır.
*Donanmanın başında Kaptanıderya (Kaptan Paşa) bulunurdu. Kaptanıderya, Ege adalarını içine alan bir eyaletinde yöneticisi durumundaydı. Donanma askeri genellikle Batı Anadolu?dan seçilir ve bunlara ?Levent? denirdi. Osmanlı donanmasındaki gemilere ?karamürsel, kalite, kadırga ve mavna? gibi isimler verilirdi.
*Abdülaziz döneminde donanmaya ağırlık verilerek, dünyanın üçüncü büyük savaş filosu oluşturuldu.
* Abdülmecit döneminde ilan edilen Tanzimat Fermanı ile askerlik hizmeti bütün tebaaya yayıldı. Böylece gayrimüslim tebaanın askere alınması sağlandı. Askerlik ocak hizmeti olmaktan çıkıp herkes için vatan görevi sayıldı.
*II. Abdülhamit, ordunun düzenlenmesi için Almanya?dan subaylar getirterek, askeri subayların sayısını arttırdı. Harp Akademisi (Erkânı-ı Harbiye)?ni kurdu. Ayrıca Doğu Anadolu?daki aşiretlerden Ermeni isyanları ve Rus saldırılarına karşı koymak için ?Hamidiye Alaylarını? kurdu.
*Şer?i Hukuk?un esası, Kur?an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerdir. Şer?i Hukuk sadece Müslümanlara uygulanırdı. Müslüman olmayan halk kendi dini kurumlarınca yargılanırdı.
*Örfi Hukuk ise, Şer?i Hukuka ters düşmemek kaydıyla padişahın koyduğu kanun, kanunname ve ferman gibi kurallardır. Padişahın koyduğu bu kurallar örfe(töreye) uygun olurdu.
OSMANLIDA HALK
*Osmanlı Devleti?nde yönetilenlere ?reaya? denirdi. Reaya askerlerden farklı olarak vergi öderlerdi. Reayayı, çeşitli din, mezhep, ırk ve dilden topluluklar oluşturmuştur.
*Reaya içindeki Müslüman olmayanların devşirme yoluyla Müslümanlaştığını ve kapıkulu sistemi içinde eğitimlerini tamamlayarak devletin önemli kadrolarında görev aldıklarını görüyoruz. Mesela 1453?1566 yılları arasında görev yapan 24 veziri azamın 20'si devşirmedir.
*II. Mahmut döneminde, müsadere usulü (memurların mallarına el konulması) kaldırılmıştır.
OSMANLIDA TOPRAK İDARESİ ve TARIM
*Osmanlı Devleti, ekonomisinin en önemli kaynağı olan toprağı Miri Toprak olarak kendi mülkiyetinde tutmuştur. Devlet, toprakların işlenmesini reayaya bırakmış ve ekonomik hayatı düzenlerken her köylü ailesinin geçimini sağlayacak kadar toprağa sahip olmasına dikkat etmiştir. Osmanlı Devleti?nde ülke toprakları, mülkiyet hakkı bakımından ?Mülk, Miri ve Vakıf? olmak üzere üçe ayrılmıştır.
1- Mülk Arazi: Mülkiyeti kişilere ait olan topraklardır. Bu tür topraklar kendi aralarında iki kısma ayrılmıştır;
*Öşri Topraklar: Bu toprakları işleyenler Müslümanlardı. Toprağın mülkiyetine sahip olan Müslümanlar ürünlerinin bir kısmını devlete vergi olarak öderlerdi.
*Haraci Topraklar: Gayrimüslimlerden alınan topraklar olup, fetihten sonrada eski sahiplerinde bırakılmışlardır.
2- Vakıf Arazi: Gelirleri cami, medrese, hastane, imarethane, han ve hamam gibi topluma hizmet veren kuruluşların masrafları için ayrılmış olan arazilerdir.
3- Mirî Arazi: Mülkiyeti devlete ait olan topraklardır. Devlet bu toprakları çeşitli hizmetler ve görevler karşılığı kullanıma vermiştir. Miri arazi gelirlerine göre şu bölümlere ayrılırdı:
*Dirlik Araziler: Hizmet karşılığı olarak devlet adamlarına tahsis edilen arazilerdi. Bu sistemde toprağın mülkiyeti devlete, tasarruf hakkı köylüye, üreticinin devlete vermesi gereken vergi ise dirlik sahibine aitti. Böylece devlet hazinesinden memur ve sipahi maaşları için para çıkmamış oluyordu. Dirlikler gelirlerine göre üç bölüme ayrılıyordu:
*Has: Yıllık geliri 100.000 akçeden fazla olan dirliklerdir. Bunlar padişah, şehzade, beylerbeyi vb. üst düzet yöneticilere verilirdi.
*Zeamet: Yıllık geliri 20.000 akçe ile 100.000 akçe arasında olan dirliklerdir. Orta derecedeki devlet memurlarına (kadı, divan kâtipleri vb.) verilirdi.
*Tımar:Yıllık geliri 3.000 akçe ile 20.000 akçe arasında olan dirliklerdir.
*Dirlik sahipleri kendisine verilen toprakları köylüye 50?150 dönümlük topraklar halinde dağıtır Ve hasat zamanında köylünün yetiştirdiği ürünün vergisini alırlardı.
* Tımarlı Sipahi Şu Durumlarda Toprağı Köylüden Geri Alabilirdi
Toprağı sebepsiz yere terk edenlerden,
Sebepsiz yere 3 yıl üst üste ekmeyenlerden,
Sebepsiz yere vergisini vermeyenlerden.
* Tımarlı Sipahinin Köylüye Karşı Görevleri Şunlardır:
Köylünün güvenliğini sağlamak,
Köylünün tohum, gübre vb. ihtiyaçlarını temin etmek,
Köylünün vergisini en kolay şekilde ödemesini sağlamak
*Osmanlı devleti dirlik sistemini uygulamakla birçok kazançlar elde etmiştir. Bunlar:
Devlet, üretimi denetimi altına almış ve sürekliliğini sağlamıştır.
Eyalet askerleri bu sistem sayesinde yetiştirilmiş ve devamlı savaşa hazır bir ordu bulundurulmuştur.
Devlet, bazı görevlilerine maaş vermekten kurtulmuştur.
Ülkenin bayındır hale gelmesi, araziden daha iyi yararlanılması, askeri masrafların azalması ve gelirlerin arttırılması sağlanmıştır.
Devlet, dirlik sisteminin uygulandığı yerlerde vergi toplama yükünden kurtulmuştur.
Bu sistem sayesinde ülkenin her tarafına yayılan askerler sayesinde köylerde bile güvenlik sağlanmıştır.
*İltizam Sistemi: İltizam devlete ait bir gelirin ihale yoluyla şahıslara verilmesidir. 16. yüzyıldan sonra uygulamaya konulan bu sistemde devlete ait bir gelir genellikle 3 yıllık bir süre için açık artırmaya çıkarılır, en yüksek bedeli verene devredilirdi. Bu ihaleyi kazanan kişiye ?Mültezim? denirdi. Mültezimlere dirlik sahiplerine verilen haklar tanınmıştı.
*NOT: Bu sistemin en önemli yararı devletin acil para ihtiyacını karşılamasıdır.
*NOT: Mültezim denen iltizam sahipleri daha fazla vergi toplamak için halka baskı yapmışlardır. Bu durum "Celali İsyanlarına" veya vergisini ödeyemeyen köylünün toprağını terk ederek büyük şehirlere göç etmesine neden olmuştur.
*Paşmaklık Arazi: Vergi gelirleri padişahların eşlerine ve kızlarına bırakılan topraklardır.
*Malikâne arazi: Üstün hizmetleri nedeniyle bazı devlet görevlilerine verilen topraklardır.
*Mukataa Arazi: Gelirleri doğrudan devlet hazinesine ait olan topraklardır.
*Ocaklık Arazi: Gelirleri kale muhafızları ve tersane giderlerine ayrılan topraklardır.
*Yurtluk Arazi: Gelirleri sınır boylarındaki askerlere verilen topraklardır.
*Metruk Arazi: Otlak, yaylak, kışlak ve mera gibi tarıma kapalı olan ve halkın kullandığı topraklardır.
*Arpalık Arazi;yüksek rütbeli devlet görevlilerine ek gelir için ayrılan topraktır.
*Devletin artan masraflarının karşılanması için Mukataalar mültezimlere üç yıllık dönemler için değil, ömür boyu verilmeye başlandı. Bu sisteme malikâne usulü denilir. (1695'te)
"Malikâne usulüyle" sağlanan gelirlerde yetmeyince, bu defa Mukataaların yıllık kârları paylara ayrılarak satılmaya başladı. Bu usule de Esham Usulü denilmiştir (1775).
* 1854'te Arazi kanunnamesi ile mülkiyet sistemine geçilerek, uzun süre bir toprağı kullananlar o toprağın sahibi olmuşlardır.
*1858'de çıkarılan bir başka "arazi kanunu" ile tarım ürünlerinden alınan çeşitli vergiler kaldırılarak, tek vergi olarak aşar vergisi yürürlükte tutuldu.
OSMANLIDA KAMU EKONOMİSİ
Osmanlı en önemli gelir kaynağı vergilerdi. Vergiler ikiye ayrılır;
1- Şer?i Vergiler: İslami temellere dayanıyordu. Şer?i vergiler şunlardır:
Öşür: Müslüman halktan ürettiği ürünün onda biri oranında alınan vergidir.
Haraç: Gayrimüslimlerden alınan vergidir. İkiye ayrılıyordu:
Cizye: Müslüman olmayan halktan, askerlik hizmetinden muafiyeti karşılığı olarak alınan şahsi vergi idi. Kadın, çocuk, papaz ve düşkünlerden alınmazdı.
Zekat;zengin olan Müslümanlardan alınırdı.
2-Örfi Vergiler: Devletin sürekli veya olağanüstü ihtiyaçları için padişahın emriyle konan vergilerdir. Örfi Vergiler şunlardır:
*Çift Resmi: Tarım üreticisinin kullandığı toprağın büyüklüğüne ve üreticinin evli veya bekâr oluşuna göre alınan vergidir.
*Niyabet Rüsumu: Yöneticilerin yönetim sırasında reayadan aldıkları vergidir. Suçlulardan alınan cerimeler (Bad-ı Hava)?de bu grup içindedir.
*Bâclar ve Gümrük Vergileri: Tüccarlardan alınan vergilerdir.
*Çift bozan vergisi: Toprağını izinsiz olarak terk eden veya üç yıl üst üste ekmeyenlerden alınan vergi.
* Avarız; önceleri olağnüstü hallerde alınırdı sonraları sürekli hale geldi.(sel,savaş)
*Resmi asiyap;değirmenlerden alınır.
*Resmi aruz;tımarlarda yaşayan kadınların evlenmesi durumunda kocalarından alınırdı.
OSMANLILARDA PARA VE FİYAT HAREKETLERİ
* Osmanlı maliyesi-1.murat
* bakır para-osman bey,gümüş para-orhan bey,altın para-fatih
* ilk kağıt para?kaime?-abdülmecit
*Osmanlı para birimi-akçe
* Osmanlı Devleti'nde maliyenin başında Defterdar bulunurdu. Devlet hazinesine ?Hazine-i Amire? denirdi.
*Osmanlı parasının yanı sıra yabancı altın ve gümüş paralar da kullanılmıştır. Bunun nedeni Osmanlı ülkesinde altın ve gümüş madeninin az olmasıdır.
* Osmanlı Devleti ilk defa Abdülmecit zamanında 1854?te Kırım Savaşı sırasında İngiltere?den borç para almıştır.
* 1 Şubat 1936?da Osmanlı banknotları tedavülden kaldırıldı.
* ilk imtiyaz-venedik-fatih,ilk kapitülasyon-fransa-kanuni
*1.mahmut döneminde,kapitülasyonlar devamlı hale gelmiştir.
*2.mahmut döneminde İngiltere ile imzalanan balta limanı ant. İle Osmanlı bağımsız bir dış ekonomi politikası izleyebilme imkanını kaldırmıştır.
OSMANLILARDA EĞİTİM VE ÖĞRETİM
1- ENDERUN
Bu okul II. Murat Dönemi?nde Edirne Sarayı?nda açılmıştır. Endurun?un en önemli özelliği, saray üniversitesi olmasıdır. Osmanlı Devleti?ni yönetecek idareci, komutan, devlet memuru ve sanatkârlar burada yetişmiştir. Bu okul İstanbul?un fethinden sonra Topkapı Sarayı?nda faaliyetlerine devam etmiştir.
*İç oğlanı denilen Enderûn talebesi ortak bir kültürü özümseyerek, saray ve padişah hizmetlerinin yürütülmesini sağlarlar, böylece Osmanlı Devleti'nin sarayda, yönetimde, ordu ve bürokraside ihtiyaç duyulan kadrolarının bir kısmı bu şekilde yetiştirilmiş olurdu. Sarayda kademe kademe yükselerek sancakbeyi rütbesiyle taşrada görev alırlardı.
* Bugün ABD'de sadece "Enderun okulu" hakkında hazırlanan uzman eserlerin ve doktora tezlerinin sayısı 350-400 civarındadır.
2-MEDRESELER
* Osmanlı Devleti?nin dayandığı sistemlerin temel düşüncesini veren, eğitim ve öğretim sisteminin temel kurumu medreselerdir.
*Medrese, nakli ve akli bilimlerin öğretildiği eğitim kurumudur. İslam dinine ilişkin bilimler Nakli bilimleri oluşturur. Tefsir (Kur?an-ı Kerimin açıklaması), Fıkıh (İslam hukuku), Kelam (İslam felsefesi) nakli bilimlerdendir. Akli bilimler ise, bir yönüyle Allah?ın varlığını ve yüceliğini kanıtlayan, diğer yönüyle dünyanın düzenini ve özünü akıl yoluyla açıklayan bilim dallarıdır. Matematik, Cebir, Tarih, Fizik, astronomi akli bilimlerdendir.
* İlk medrese 1331 yılında Orhan Bey tarafından İznik?te açılmıştır. Buraya atanan ilk müderris ise Davud-ı Kayseri?dir.
* Medreselerde ders veren öğretmenlere Müderris, yardımcıklarına da Müid denirdi.
*Süleymaniye medresesindeki: Darül-Hadis kürsüsü Osmanlı medreselerinin en yüksek (11. derece) derecesini ifade ediyordu. 500 Akça yevmiye alan müderrislere ya da mevleviyet denilen büyük şehirlerin kadılarına "Molla" deniyordu ki bugün ordinaryus karşılığındadır.
*Osmanlılarda eğitimin ilk basamağı Sıbyan Mektebi idi. Bunlara ?Mahalle Mektebi? de denirdi. Hemen her mahallede, her caminin yanında bir Sıbyan Mektebi vardı. Sıbyan mekteplerinde eğitim karma ve ücretsizdi.
*Osmanlı Devleti?ndeki genel amaçlı orta öğretim kurumlarının belli başlıcaları ?İdadiler (Ortaokul), Sultaniler (Lise) ve Darulmaarif (Rüştiyeler ile Darülfünün arasında eğitim veren lise dengi okul)?tir?.
* Padişahların görevlendirdiği resmi tarih yazıcılarına Vakanüvist veya Şehnameci denirdi. Hoca Saadettin Efendi padişah tarafından görevlendirilen ilk resmi tarihçidir.
*Osmanlı Devleti?ndeki yüksek öğretim kurumları ise Darülfünündür. 1871 yılında kapatılan Darülfününlar zaman zaman açılmışsa da istenilen sonucun alınmaması üzerine 1933 yılında kapatılarak yerine üniversiteler açılmıştır.
*Medreseler,Tanzimat sonrasında gelişmeyi engelleyen kurum haline gelmiş ve 3 Mart 1924 yılında çıkarılan ?Tevhid-i Tedrisat Kanunu? ile kapatılmışlardır.
* NOT: Tanzimat dönemine kadar bütün eğitim kurumları Şeyhülislama bağlı idi.
* Fatih döneminde açılan Sahn-ı Seman Medresesi ve Kanuni döneminde açılan Süleymaniye Medresesi çağın en ileri bilim kuruluşları olmuştur.
*1869 yılındaki Maarif i umumiye nizamnamesi ile öğretmen okullarına gayrimüslimlerde alınmaya başlanmış
*En eski fransız okulu 1583-saint Benoit.amerikalıların açtığı ermeni okulu Robert koleji
*Külliye;medrese,hastane,imaret,aşevi gibi sosyal kuruluşların bir araya getirildiği yapılardır.külliyeler genellikle camilerin etrafında olurdu.
*Osmanlılarda devletin resmi yazışma dili Türkçe, din ve bilim dili Arapça ve edebiyat dili de Farsça idi.
*Mimar Sinan; şehzade,süleymaniye,selimiye
*Pîri Reis;Kitab-ı Bahriye (Denizcilik Kitabı).16.yy?da çizdiği Dünya haritası, Dünya?daki ilk doğru Dünya haritası oldu.
*Seydi Ali Reis;Mirat?ül Memalik (Ülkelerin Aynası)
*Kâtip Çelebi;Cihannüma (Dünya Coğrafyası)
*Evliya Çelebi;Seyahatname
*Süleyman Çelebi;Mevlid(peygamberin hayatı)
*Ali Kuşçu;astronomi ve matematik alanında çalışmıştır.
*Hazerfan Ahmet Çelebi;kanatla uçan ilk Türk bilim adamı
* Lagari Hasan Çelebi; roketle uçan ilk bilim adamı
*Mustafa Behçet Efendi; İtalyanca tıp kitaplarını osmanlıcaya çevirip ilk tıp okulunu açmıştır.(Behçet hastalığı)
*Osmanlılarda ilk matbaa Lâle Devri'nde İstanbul'da kurulmuştur (1727). Bu ilk matbaanın kurucuları Sait Efendi ve İbrahim Müteferrika'dır. Burada basılan ilk eser ise Vankulu Lugatı?dır.
*Osmanlı devletinde ilk resmî gazete, II. Mahmut zamanında haftalık olarak çıkarılan Takvim-i Vekayi'dir (1831).
* Türkçe olarak çıkarılan bir başka gazete ise Ceride-i Havadis'tir (1840).
* İlk özel Türk gazetesi Agâh Efendi ve Şinasi'nin 1860'ta çıkardıkları Tercüman-ı Ahval'dir.
*Şinasi ayrıca 1862'de Tasvir-i Efkâr adıyla bir fikir gazetesi çıkardı.
*İttihat ve Terakki yönetimine karşı olanlar Volkan Gazetesini çıkardılar. Volkan gazetesi 31 Mart Olayı'nın çıkmasında etkisi olduğu gerekçesiyle kapatıldı.
* Osmanlı Devleti'nde ilk dergi Mecmua-i Fünun
* ilk resmî dergi ise Mir'at (1862)
* ilk mizah dergisi Diyojen 1872.
*Abdülmecit döneminde Türkçe yi sadeleştirme çerçevesi içersinde Cevdet paşanın çabalarıyla kurulan Encümen-i Daniş isimli akademi Türk dilinin gelişimi için çalıştı.
OSMANLIDA SANAT DALLARI
* Minyatür Sanatı: Osmanlılarda el yazmalarını süsleyen resimlere minyatür, bu sanat ile uğraşanlara da nakkaş denirdi. İslam dinine göre resim yasaklandığı için resim yerine daha soyut olan minyatürü tercih etmişlerdir. Matrakçı Nasuh ve Nakkaş Osman önemli minyatür ustalarındandır.
* Çinicilik Sanatı: Kökeni Orta Asya?ya kadar giden çini sanatı, Osmanlılarda gelişmiştir.
* Cilt Sanatı: Osmanlılarda cilt sanatı, özellikleri deri ciltler, çeşitli malzemeleri ve zengin bezemeleri ile dikkat çeker. Deri ciltler üzerine farklı tekniklerle bezemeler yapılmıştır. Bu işle uğraşanlara mücellit denirdi.
*Hat Sanatı: Güzel yazı yazma sanatıdır. İslamiyet?e geçişle başlamıştır. Hat sanatı ile uğraşanlara hattat denir. İslam ülkelerinde resim sanatının yerini almıştır. Türk yazı sanatı, en parlak dönemini Osmanlı hattatlarıyla yaşamıştır. 13. yüzyılın sonlarından itibaren hattatlar sülüs, nesih, muhakkak, reyhanî, tevki ve rika gibi yazı çeşitleri kullanmışlardır.
*Tezhip Sanatı: Kitapların altınla yaldızlanmasına tezhip, tezhip yapanlara da müzehhip denirdi. Her kitaba uygulanmaz sadece değerli kitaplara uygulanırdı.
* Cam Sanatı: Camilerde ve ahşap binalarda kullanılmıştır. Küçük renkli cam parçalar bir araya getirilerek yapılır.
* İlk Türkçe tiyatro oyunu Şinasi?nin Şair Evlenmesi?dir.
*İlk Türk romanı; Şemseddin Sami nin Taaşşuk-u Talat ve Fitnat adlı eseridir.
*İlk tarihsel roman; Namık Kemal in Cezmi sidir.
*İlk köy romanı; Nabizade Nazım ın Karabibik idir.
* Şeker Ahmet Paşa önemli ressamlardandır. 19. yüzyılda resim dalında Osman Hamdi Bey Güzel Sanatlar Okulu?nu açarak Batı Tarzında Resim Sanatının gelişmesi yolunda ilk adımı atmıştır.
* Fatih tarafından yaptırılan Topkapı sarayı Yıldırım Bayezıt tarafından yaptırılan Anadolu Hisarı ile Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Rumeli Hisarı.
* Avrupa mimari tarzının etkisinde yapılan ilk eser Nur-u Osmaniye Camii?dir.
*2.beyazid döneminde yapılan bayezid camii klasik uslubün ilk örneğidir.
* Kırım savaşı sırasında ilk defa telgraf hattı döşenmiştir. Yine yeni bir teknoloji olan demiryolu Osmanlı ülkesine girmiştir. Verilen imtiyazlarla İngilizler Batı Anadolu hattını, Almanlarda Bağdat Demiryolunu inşa etmişlerdir.
İLKLER
? 1.Ahmed;İLK defa ekber ve erşad sistemi,kafes usulüne son verildi,sancağa gitmeyen İlk padişah.
? 2.Osman(Genç);İLK defa saray dışından evlendi.İLK yenilikçi padişah,yeniçerilerce öldürülen ilk padişah.
? Köprülüler;ilk şartlı kabul,
? Tarhuncu Ahmet paşa,ilk denk bütçe.
? Lale devri;gerileme döneminde ilk defa batılılaşma hareketleri, ilk kez geçici elçilikler, ilk Türk matbaası kuruldu.Basılan ilk eser Vankulu Lugatı.,ilk kez çiçek aşısı.
? 28 çelebi Mehmet efendi; avrupaya gönderilen ilk elçi(Paris)
? 1.mahmud, ilk defa askeri alanda avrupayı örnek alıp islahat yapan padişah.
? 3.mustafa, esham senetleri adı verilen ilk iç borçlanma.
? 3.selim,ilk köklü islahatlar,ilk sürekli elçilikler.
? Sırplar ilk isyan Yunanistan;ilk bağımsız.
? 2.mahmud; ilk Türkçe gazete takvim-i vekayi,ilk nüfus sayımı,tımar sist. Kalktı,müsadere kalktı,memur maaş sistemi,bakanlıklar kuruldu.
? Sened i ittifak;ilk kez padişahın yetkileri kısıtlandı.
? Tanzimat fermanı;ilk kez hukukun üstünlüğü kabul edildi.
? Islahat fermanı; ilk kez azınlıklar siyasi haklar kazandı.
? 1.meşrutiyet(1876 kanun i esasi),ilk anayasa İlk kez meclis,dünyanın İlk çok uluslu meclis
? 2.meşrutiyet, İLK kez çok partili yaşam.
? ilk dış borç,1854 ingiltere,kırım savaşı sırası,Abdülmecit.
? ilk demiryolu hattı,İzmir-aydın
? İlk telgraf hattı,İstanbul-edirne.
? İlk özel gazete,Tercüman ı ahval,ilk bilimsel dergi vakayi tıbbiye.
? Basına ilk sansür ,kararname i ali.(Abdülaziz)
? M.kemal,31 mart olayı ile ilk kez tarih sahnesinde.
? 31 mart ayaklanması,rejime karşı yapılan ilk halk ayaklanması.
? Derne,tobruk,bingazi;m.kemal in ilk askeri başarıları.
? uşi ant.,Osmanlı-italya arasındaki ilk antlaşma.
? Halifelik siyasi güç olarak ilk defa küçük kaynarca ant. Kullanıldı.
? İttihat ve terakki ilk kez istibdat döneminde ortaya çıkıyor.
? Marn cephesi,1.dünya savaşında genel anlamdaki ilk cephe.
? 1.dünya sav. Savaştan çekilen ilk devlet Japonya.
? Çanakkale cephesi, Topraklarımızda İLK açılan ve İLK kapanan cephe;
? Tank,zehirli gazlar,denizaltı uçak,İLK kez 1.dünya sav. Kullanıldı.
? İLK ateşkes imzalayan;Bulgaristan.
? meclisin çıkardığı İLK kanun,hayvan vergisi(ağnam)
? tbmm nin imzaladığı İLK ant.;gümrü
? Mondros Ateşkes ant; Türk devletinin tümüne yönelik yapılabilecek işgalin İLK belirtisi.
? Mondros Ateşkes ant; ile Osmanlı devleti İLK defa fiilen ortadan kalkmıştır.
? İşgallere karşı halkın İLK tepkisi;direniş cemiyetlerini kurmak olmuştur.
? Batıda İLK cephe Ayvalıkta açılmıştır.
? İLK defa Batıdaki Cemiyetler Balıkesir kongresinde birleştirilmiştir.
? İLK işgal;İngiltere(Musul)
? İşgallere karşı İLK direniş Güney Cephesinde Fransızlara karşı olmuştur.
? İşgallere karşı kurulan İLK Cemiyet Trakya paşaeli cemiyetidir.
? İLK defa,İzmir ve çevresinin Yunanistan a verilmesi Paris Barış Konf gerçekleştirildi.
? İLK defa Manda ve Himaye fikri Paris barış konf.dan sonra İtilaf Dev. tarafından ortaya atıldı.
? İLK kez saldırılara karşı koyma kararı İzmir müdafaa i hukuk Kongresinde kabul edilmiştir.
? İLK defa Kuva-yı Milliye Hareketi Yunan işgaline karşı kuruldu.
? Havza ve Amasyada yayınlanan Tamimlere halkın gösterdiği İLK olumlu tepki protesto ve mitinglerdir.
? Amasya Genelgesi;İLK defa Milli Mücadelenin gerekçesi,yöntemi ve amacı.
? Amasya Genelgesi ;İLK defa Türk Milletine Hakimiyetini eline alması amacıyla çağrıda bulunuldu.(UlusalEgemenlik)
? Amasya Genelgesi ;İLK defa Devlet rejiminin değişeceğinin belirtisi ortaya atılmıştır.
? Amasya Genelgesi; İLK defa Osmanlı dev.nin Türk Milletine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmediğini kamuoyuna duyurmuştur.
? Amasya Genelgesi; varolan düzene ilk tepki olmasından dolayı M.Kemal?in yayınladığı İLK ihtilal bildirisidir.
? Amasya Genelgesi;İLK kez temsil kurulunun oluşturulması gereği.
? M.Kemal;Amasya genelgesi sonrası askerlikten istifa etmiştir.
? İLK defa Kuva-yı Milliye deyimini Doğu and. müdafaa i hukuk cemiyeti kullanmıştır.
? Temsil Heyeti;M.Kemal?in başkanlığını yaptığı İlk siyasi kuruluştur.
? Erzurum Kongresi;İLK defa hakimiyetin kayıtsız şartsız gerçekleştirileceğine karar verildi.
? Erzurum Kongresi;İLK defa Kurulacak yeni devletin temelleri atılmıştır.(Hükümet kurma fikri)
? Erzurum Kongresi;İLK defa bölgesel temsil heyeti oluşturuldu.
? Erzurum Kongresi; İLK defa misak ı milli kararlarına öncülük.
? Erzurum kongresi;İLK kez azınlıklara ayrıcalıklar verilemez.
? Erzurum kongresi; İLK defa manda ve himaye kabul edilemez.
? Erzurum kongresi; M.kemal in İLK sivil çalışması.
? Temsil heyetinin İLK siyasi başarısı;D.ferit hükümeti istifa ettirilip yerine ali rıza paşa hükümeti kuruldu.
? ermeni sorunu,İLK kez 1878 berlin ant. İle doğmuştur.mondros ateşkes ant. İle de 24.maddesiyle itilaf devletlerince doğu and. bir ermeni devleti kurulması kararı alınmıştır.
? Misak-ı Milli düşüncesinin ortaya atıldığı İLK SİYASİ teşekkül Sivas kongresidir.
? İLK defa MİLLİ bir temsil Heyetinin kurulması kararı Sivas kongresinde alınmıştır.
? Milli örgütlenmenin bütün yurdu kapsayacak şekilde ele alınması ilk defa Sivas kongresinde olmuştur.
? Kapitülasyonlara karşı ilk tepki misak ı millide olmuştur.
? İLK Meclis 23 NİSAN 1920 te açıldı.
? İLK meclis ve hükümet başkanı MUSTAFA KEMAL dir.
? İLK yasaları TBMM çıkardı.
? TBMM Hükümetinin ayaklanmalara karşı aldığı İLK önlem HIYANET-İ VATANİYE KANUNU nu çıkarmasıdır.
? Amasya Görüşmesi ile İstanbul Hükümeti MİLLİ MÜCADELEYİ İLK defa resmen tanımıştır.
? Amasya protokolü ile İstanbul hükümeti ve temsil heyeti İlk kez birlikte hareket etmiştir.
? TBMM nin İLK ASKERİ başarısı ERMENİSTAN SAVAŞI dır.
? TBMM nin İLK siyasi başarısı GÜMRÜ ANTLŞAMASI dır.
? Düzenli ordu ile yapılan İLK savaş I.İNÖNÜ SAVAŞI dır.
? TBMM Hükümetini İLK tanıyan ve siyasi ilişkiler kuran Müslüman Devlet AFGANİSTAN dır.
? Moskova Antlaşmasıyla İLK defa Bir Avrupa Devleti Misak-ı Milli yi tanıdı ve kapitülasyonların kaldırılmasını kabul etti.(s.s.c.b)
? Doğu sınırımız İLK defa KARS ANTLAŞMASI ile kesin olarak belirlendi.(13 Ekim 1921)
? TBMM Hükümeti ile İLK anlaşma imzalayan İtilaf devleti FRANSA dır.(Ankara Ant.20 Ekim 1920)
? kahramanlık ünvanı alan İLK şehir MARAŞ tır.
? Anadolu?dan çekilen İLK devlet İTALYA olmuştur.
? Kütahya ?Eskişehir Savaşları Milli Mücadelenin İLK ve SON yenilgisidir.
? M.Kemal İLK defa KÜTAHYA?ESKİŞEHİR SAVAŞI ndan sonra TBMM tarafından Başkomutanlığa getirilmiştir.
? M. Kemal in Başkomutan olarak katıldığı İLK savaş SAKARYA SAVAŞI dır.
? Yunan ordusu İLK defa SAKARYA SAVAŞINDAN sonra savunmaya,Türk Ordusu ise İLK defa TAARRUZA geçmiştir.
? TBMM ordusunun İLK taarruz Harekatı BÜYÜK TAARRUZ dur.
? Türkiye İtilaf devletlerinin hepsine birden Misak-ı Milliyi ve Tam Bağımsızlığı İLK defa LOZAN ANTLAŞMASI ile kabul ettirdi.
? İLK Genelkurmay Başkanı FEVZİ ÇAKMAK tır.
? T.C. nin kurulan İLK siyasi partisi CUMHURİYET HALK PARTİSİ dir(Halk Fırkası)
? T.C. nin kurulan İLK Muhalefet partisi TERAKKİ PERVER CUMHURİYET FIRKASI dır.
? İstanbul Hükümetinin Mustafa Kemal Paşa'ya 9.ordu komutanı olarak yüklediği görevler:
? Yetki bölgesindeki huzurun sağlanıp sürekli kılınması
? Ordu ve halkın elinde bulunan silah ve cephanenin toplanması
? Toplanan silah ve cephanelerin güvenli depolarda korunma altına alınması
? Türklerin kurduğu direnme örgütlerinin ortadan kaldırılması.
? Nazilli KongresiOsmanlı Hükümeti'ne yardımcı olmak amacı altında Kuvayı Milliye birlikleri arasında uyum sağlamak ve bu milis güçlerine asker kazandırmak gibi önemli kararların alındığı yerel nitelikli kongre
? Sivas Kongresinin sonuçları:
? Yurttaki dağınık ve birbirinden habersiz direniş örgütlerinin tek çatı altında toplanması
? Bağımsızlık düşüncesi ile bağdaşmayan manda isteklerinden vazgeçilmesi
? Damat Ferit Hükümeti'nin tutumuna karşı kesin cephe alınması
? Meclis-i Mebusan'ın toplanması için Padişah üzerinde baskı yapılmasına karar verilmesi
? Türk demokrasi yaşamına "muhalefet" kavramını yerleştiren parti İttihat ve Terakki Fırkası'dır.
? I.Dönem TBMM'nin özellikleri:
? Birinci Dönem TBMM meşruiyet kaynağını Ulustan almıştır.
? Vekillerin, milletvekilleri arasından ve doğrudan doğruya TBMM tarafından seçilmesi
? Yürütme gücünün doğrudan doğruya TBMM içinde olması.
? Her vekilin kendisini seçen TBMM'ye karşı sorumlu olması.
? Ordu ve kolordu komutanlarının milletvekili olabilmesi.
? Birinci TBMM'nin yurtta ve dünyada otoritesini yaymak ve yeni bir varlık olduğunu kanıtlamak amacıyla attığı adımlar:
? İstanbul Hükümeti ile her türlü ilişkisini kestiğini duyurması
? Hıyanet-i Vataniye Kanununu çıkararak vatana ihanet suçu ve cezasının belirlenmesi.
? Dünyadaki parlamentolara bir yazı gönderilerek, yeni doğan siyasal varlığın tanınmasının istenmesi.
? Rusya'da yeni kurulan rejimin hükümeti ile ilişkiler kurulması için girişimlere başlanılması
? Sevr Antlaşması ile ilgili bir değerlendirme yapıldığında şu sonuçlara ulaşılır:
? Osmanlı Devleti'nin İstanbul üzerindeki egemenliğinin sona erdiği.
? Ege Bölgesi'nin yönetiminin Yunanistan'ın eline geçtiği
? Güneydoğu Anadolu'nun bir bölümünün özerkleşip, Anlaşma Devletleri denetimi altına girdiği
? Azınlıkların Türklerden daha fazla haklara sahip olduğu
? I.İnönü Zaferinin sonuçları:
? TBMM Hükümeti'nin otoritesinin ve saygınlığının artması.
? Anlaşma Devletleri arasındaki çekişmelerinin açığa çıkması.
? Fransız ve İtalyanların Yeni Türk Devletini görüşülmesi gereken bir siyasal varlık olarak kabul
? etmeye başlaması.
? İngiliz kamuoyunda TBMM ile anlaşmak ve pazarlık etmek eğiliminin ortaya çıkması.
? Tarafların Mudanya Ateşkesi ile üzerinde anlaştıkları noktalar:
? Doğu Trakya'nın ateşkesin imzalanmasından sonra on beş gün içinde boşaltılması.
? Meriç'in batısında güvenliği sağlamak amacıyla Anlaşma Devletlerince bir miktar asker bulundurulması.
? Barış sağlanıncaya kadar TBMM Hükümetinin sekiz bin jandarma erini Doğu Trakya'da tutabilmesi
? Doğu Trakya'da boşaltılan yerlerin ilk önce Anlaşma Devletlerinin temsilcilerine daha sonra da Türk memurlarına bırakılması
? TBMM Hükümeti'nin, Lozan'a gidecek olan Temsilciler Kurulu'na verdiği yönerge ile kesinlikle ödün verilmemesini istediği iki konu: Ermeni yurdu ve Kapitülasyonlar
? TBMM'ni olağanüstü yetkilere sahip bir meclis olmaktan çıkaran düzenleme 1924 Anayasasıdır.
? Montrö Sözleşmesinin hükümleri:
? Savaşta Türkiye tarafsız ise savaşanların savaş gemilerinin Boğazlardan geçememesi.
? Türkiye'nin, savaşa girerse ya da yakın bir savaş tehlikesi ile karşılaşması halinde Boğazları dilediğine açıp kapatmada özgür olması.
? Boğazlarda Türkiye'nin savunma hakkının kesin olarak tanınması.
? Ticaret gemilerinin geçişlerinin serbest olması.
? 5 Haziran 1925 te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kapatılması, Meclisin Takriri Sükun Kanunuyla Hükümete verdiği yetkinin sonuçlarından biridir.
? Lozan Antlaşması ile İmroz, Bozcaada ve Tavşan Adası dışındaki Ege adalarının geri alınamamasının nedeni, Ege adalarının Balkan savaşlarında yitirilmiş olmasıdır.
? Mecellenin özellikleri: Kişilik, aile ve mirasla ilgili konuları içermemesi. Eşya-kişi ilişkilerine çok az yer verilmesi. Daha çok borç ilişkilerini düzenlemiş olması. Hanefi hukukunun kurallarına göre düzenlenmiş olması.
? Almanyanın, 1.Dünya savaşı öncesi Osmanlı Devleti üzerinde tam bir egemenlik kurarak gerçekleştirmek istediği amaçlar:
? Süveyş kanalını denetimleri altına alarak İngilterenin sömürgeleri ile bağlantısını kesmek.
? Padişahın halife kimliğinden yararlanarak ingiliz sömürgelerinde huzursuzluk çıkarmak.
? Fazla nüfusunu Anadoluya yerleştirerek bir alman kolonisi oluşturmak.
? Osmanlı Devletinden ekonomik ayrıcalıklar elde etmek.
? 1.Dünya Savaşı sonunda Avrupa'da oluşan genel siyasi durumlar:
? Alman sömürgelerinin İngiliz ve Fransızlar arasında bölüşülmesi.
? Tirollerin İtalyaya bağlanması.
? Çekoslovakya'nın kurulması.
? Polonya'ya Alman topraklarından büyük bir pay verilmesi.
? Osmanlı Devletinde Rumi Takvim daha çok mali işlerde kullanılmıştır.
? Hatay'ın Türkiye'ye katılmasını sağlayan gelişmeler:
? Fransa'nın Suriye'deki mandasını bırakmak istemesi,
? İngiltere'nin Türkiye'den yana arabuluculuk görevini üstlenmesi,
? Uluslar Kurumunun denetiminde olan Hatay parlamentosunu oluşturacak seçimlerin Fransızlar tarafından yürütülememesi,
? Hatay parlamentosunda Türkiye ile birleşme kararının alınması.
? Atatürk ideolojisinin üzerinde kurulduğu iki üst ilke Akılcılık ve Ulusçuluktur.
? Atatürk 4 defa cumhurbaşkanı olmuş
? 29/10/1923:01/12/1927 I. Cumhurbaşkanlık dönemi
? 01/12/1927:04/05/1931 II. Cumhurbaşkanlık dönemi
? 04/05/1931:01/03/1935 III. Cumhurbaşkanlık dönemi
? 01/03/1935:02/09/1938 IV. Cumhurbaşkanlık dönemi
? tanzimat fermanı devlet rejimi konusunda değişiklik yapmamıştır
? şeyh sait ayaklanması,Terakkiperver Cumhuriyet fırkasının kapanmasına neden olmuştur.
? Kadının kararlarını,kazasker değiştirebilir.
? İstanbul u ilk kuşatan emevilerdir.
? ilk savaş uçağını,İtalyanlar 1911 de Türklere karşı kullandılar ve Libya yı işgal ettiler.
? tanklar ilk defa,birinci dünya savaşının ortalarında(1916)İngilizler tarafından kullanılmıştır
? t.c,ilk dış borcunu Osmanlıdan kalan borçlarını bitirdiği 1954 yılında abd den aldı.
? ilk meclis 352 üyeden oluşmuştur.
? ezan,1924 anayasasına göre 1945 de Türkçeleştirilmiştir.1952 de yeniden eski haline gelmiştir.
? 1901 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren ilk devlet,Finlandiya olmuştur.
? cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 Türk devleti;
? büyük hun imp.
? Batı hun imp.
? Avrupa hun imp.
? Ak hun imp.
? Göktürk imp.
? Avar imp.
? Hazar imp.
? Uygur devleti
? Karahanlılar
? Gazneliler
? b.s.d
? harzemşahlılar
? altınordu dev.
? Babür imp.
? Osmanlı imp.
? Türkiye cum.
? 8 şubat 1935 de yapılan seçimlerde parlemantoya 17 kadın milletvekili seçildi
? 29 haziran 1925 de Diyarbakır istiklal mahkemesi şeyh sait ve 46 arkadaşını ölüme mahkum etti.
? 150 likler kurtuluş savaşı sırasında düşmanla işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Türkiye dışına çıkarılması kararlaştırılan kişilere verilen addır.
? 11 ağustos 1927 de Latin harfleriyle ilk ders dolmabahçe sarayında verildi
? Halide edip adıvar,Üsküdar amerikan kız lisesinde okudu kurtuluş savaşında üstçavuş rütbesi aldı.
? tosun paşa;kavalalı Mehmet ali paşa nın oğludur.
? Berlin de askeri ateşe olarak görev yapan Enver paşa kendini o kadar çok sevdirmiştir ki,almanyanın en büyük sigara fabrikası,Enver bey ismiyle sigara çıkarmıştı.(zamanın otobs. Üstünde reklamı bile var)
? Almanya 42 yıl boyunca savaş tazminatı ödedi
? 1924,Sovyetler petrograd ın adını Leningrad olarak değiştirdi
? Bursa,8 temmuz 1920 tarihinde yunanlılar tarafından işgal edilince tbmm kürsüsüne matem belirtisi olarak siyah örtü konmuş ve bu örtü 10 eylül 1922 de kurtulana kadar orda kalmıştır.
? Türk ordusunun, Sakarya Nehri?nin doğusuna çekilmesi, Kütahya-Eskişehir Savaşları sonundadır.
? İkinci Beş Yıllık Sanayi Planının istenilen şekilde uygulanamamasının sebebi,yaklaşan 2.dünya savaşıdır.
? fatih sultan Mehmet ten sonra halka din ve mezhep ayrılığı olmayacağı teminatını veren 2.mahmut dur.
? levni,minyatür sanatında eserler yapmıştır.
? ferman ve berat,padişah tarafından verilir.
? Türkiyenin,Fener Rum Patrikhanesi?nin İstanbul?dan çıkartılması isteği Lozan ant. Olmuştur.
? erkeğin ailevi ayrıcalıklı hakları medeni kanunun kabulü ile sona ermiştir.
? Serbest Cumhuriyet Fırkası?nın kapatılma nedeni,gerici çevrelerin partiye girmeleridir.
? İstanbul üniversitesi ,bursa olayı,halkevleri millet mektepleri,hıfzısıhha enstitüsü,konservatuvarların açılması Atatürk döneminde olmuştur.
? Türk-İslam devletlerinde akılcılığı ön plana alan ve pozitif bilimlerin gelişmesine katkı sağlayan bilim adamı,farabi.
? lale devrinde batının üstünlüğünün kabul edildiği alanlar; Askeri-Teknoloji
? Padişah, savaşa kazanan ordu ile döndüğünde, Padişah tahta çıktığında; Yeniçerilere cülüs bahşişi verilirdi.
? 28 Mayıs 1927?de çıkartılan Teşvik-i Sanayi Kanunu?nun amacı, Özel teşebbüsü güçlendirmek
? Türkiye tarihinde çok partili döneme geçiş denemeleri,1924.
? cumhuriyetçilik ilkesi,ilk önce yaşama geçirilmiştir.
? imarethane,fakir insanlara yemek dağıtmak
? Sovyet Rusya?nın Kurtuluş savaşında TBMM?nin yanında yer alarak onu desteklemesinin nedeni, Bolşevik devriminin yerleşmesini ve güçlenmesini sağlamak.
? kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi hem halkçılık hem de cumhuriyetçilikle ilgilidir.
? yunanistanla çözümlediğimiz sorunlar ve barış;Kıbrıs sorunuyla tekrar gün yüzüne çıkmıştır.
? eyalatlerde beylerbeyi,sancaklarda sancakbeyi,kazalarda kadılar,nahiye ve köyde tımar beyi bulunurdu.
? 1921 anayasası,1.inönü savaşından sonra hazırlanmıştır.
? vezir-i azam-kazsaker-beylerbeyi-sancak beyi.
? Montrö ant. İle Türkiye nin jeopolitik konumu artmıştır.
? Edirne,Mudanya ant. İle hiç savaşılmadan kazanılmıştır.
? Selçukluların celali,Osmanlının rumi takvimi kullanma sebepleri;ekonomik gereksinimleridir.
? şeyh sait ve menemen olayları çok partili hayata geçişi önlemiştir.
TÜRK İNKILABININ GELİŞİMİ
LALE DEVRİ
* Osmanlı tarihinde Pasarofça Antlaşması'ndan Patrona Halil isyanına kadar geçen döneme Lale Devri denilmiştir.
* İlk kez Avrupa'nın önemli merkezlerinde geçici elçilikler açıldı (Paris, Viyana, Moskova ve Lehistan). Osmanlı Devleti, elçilikleri kurmakla; Avrupa'daki teknik, bilimsel ve sosyal gelişmeleri takip etmeyi ve Avrupa devletlerinin politikalarını öğrenmeyi amaçlamıştır.
* Osmanlı Devleti hattatları mağdur etmemek amacıyla önceleri matbaada dini kitapların basımını yasaklamıştır.
* Yeniçerilerden oluşturulan bir itfaiye örgütü (Tulumbacılar) kurulmuştur.
*Yalova'da bir kâğıt imalathanesi, İstanbul'da kumaş ve çini imalathanesi açılmıştır.
*İlk defa çiçek hastalığı için aşı bulunmuştur.
*Doğu klâsiklerinden bazı eserler Türkçeye tercüme edilmiş, kütüphaneler açılmış, resim, minyatür, edebiyat ve az da olsa bilim alanında gelişmeler gözlenmiştir.
*Avrupa'dan Rokoko ve Barok tarzı mimari örnek alınarak çeşitli eserler yapılmıştır.
*Lâle Devri ıslahatları Avrupa'nın etkisiyle yapılan ilk esaslı ıslahat hareketleridir. Bilim, teknik, sanat ve kültürel alanlarda ıslahat yapılmış, askeri alanda ıslahat yapılmamıştır. Osmanlı mimarisinin Avrupa mimarisinin etkisinde kalması sonucunda sivil mimari ön plana çıkmıştır.
I. Mahmut Dönemi Islahatları (1730 -1754)
*I. Mahmut, ıslahatların yapılmasını Fransız asıllı Humbaracı Ahmet Paşa'ya (Kont dö Boneval) vermiştir.
*Subay yetiştirmek amacıyla Kara Mühendishanesi'ni kurmuş (1734), böylece Osmanlı Devleti, Avrupa tarzında ilk teknik okulu askeri alanda açmıştır. Bu durum, yapılan yeniliklerin bilimsel gelişmelerle takviye edilmesinin amaçlandığını göstermektedir.
*Emrindeki kıtaları Avrupa ordularının düzenine göre örgütlemiş; orduyu bölük, tabur ve alay gibi bölümlere ayırmıştır.
*Osmanlı Devleti'nde Avrupa tarzında askeri ıslahatlar ilk kez bu dönemde başlamıştır. Bu ıslahatların etkisiyle Osmanlı ordusu, 1736 ? 1739 Osmanlı -Rus ve Avusturya Savaşlarını kazanarak büyük bir başarı elde etmiştir.
III. Mustafa Dönemi Islahatları (1757- 1774)
*Çeşme faciasından sonra tersane ıslah edilerek yeni bir donanma kuruldu. Ayrıca deniz subayı yetiştirmek amacıyla Mühendishane-i Bahri-i Humayün (Deniz Mühendishanesi) kurulmuştur (1773).
*Mali alanda düzenleme yapılmış, iç borçlanma sistemi (esham) uygulanmıştır.
I. Abdülhamit Dönemi Islahatları (1774-1789)
*1768 ? 1774 Osmanlı - Rus savaşlarında Osmanlı Devleti'nin mağlup olması ve Küçük Kaynarca Antlaşması ile ağır şartların kabul edilmesi, yapılan ıslahatların yetersiz olduğunu
ortaya çıkarmıştır.
.
III SELİM DÖNEMİ (1789 -1807)
* III. Selim döneminde yapılan ıslahatlara Nizam-ı Cedit adı verilmiştir. Bu dönem ıslahatlarının ağırlık merkezini askeri ıslahatlar oluşturmuştur.
Nizam-ı Cedit Ordusu kuruldu.Ordunun giderleri yeni kurulan İrad-ı Cedit Hazinesi tarafından karşılanmıştır.
*Mühendishane-i Berr-i Hümayun (Kara Mühendishanesi) adlı askeri okul açılmıştır.
*Avrupa'nın önemli merkezlerinde sürekli elçilikler kurulmuştur.
*Fransızca devletin ilk resmi yabancı dili haline getirilmiştir.
*Anadolu ve Rumeli yirmi sekiz eyalete ayrılmıştır.
*III. Selim dönemi ıslahatları Kabakçı Mustafa İsyanı ile sona ermiştir (1807).
II MAHMUT DÖNEMİ YENİLİKLERİ
*Sened-i İttifak (1808)
Bu senet II. Mahmut ile ayanlar arasında imzalanmıştır.
Ayanlarla II. Mahmut arasında Sened-i İttifak'ın yapılmasında Alemdar Mustafa Paşa önemli rol oynamıştır. Osmanlı Devleti, Sened-i İttifak'la ayanları merkeze bağlayıp, devletin eyaletler üzerindeki etkisini güçlendirmeyi ve ıslahatların başarılı olmasını amaçlamıştır.
*Yorum: Sened-i İttifak;
Padişahın yetkilerini sınırlandırmış ve padişahın ilk defa kendi otoritesi yanında bir güç olarak ayanları kabul etmesine ortam hazırlamıştır.
Osmanlı Devleti'nin ayanlara söz geçiremeyecek kadar zayıfladığını ortaya çıkarmıştır.
* Nizam-ı Cedit'in yerine Sekban-ı Cedit ismiyle yeni bir ocak kurdu.
*Sekban-ı Cedit'in kaldırılması yeniçerilerin şımarmasına neden oldu. II. Mahmut yeniçerilerden Eşkinci adıyla yeni bir ocak kurdu. Bu ocak Avrupa tarzında eğitim yapacaktı. Yeniçeriler, "Eğitim istemeyiz" diyerek ayaklandılar. Buna karşılık halk, esnaf, medrese öğrencileri, topçu birlikleri padişahın yanında toplanarak Yeniçeri Ocağı'nı kaldırdılar (1826)
(Vaka-yı Hayriye).
*Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasından sonra yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye adıyla bölük, tabur, alay, şeklinde düzenlen yeni bir askeri teşkilat kuruldu. Bu ordu çağdaş nitelikli merkez ordusu olarak kuruldu.
*Ayrıca; eyaletlerde tımarlı sipahilerin ortadan kalkmasıyla doğan askeri boşluğu doldurmak için Redif Birlikleri (1834) ve Rumeli'de Müşirlikler kuruldu (1836).
* Divan örgütü kaldırılarak yerine bugünkü anlamda bakanlıklar (nazırlıklar) kuruldu (1826).
*Devlet memurları dahiliye ve hariciye diye ayrılmış, tımar ve zeamet kaldırılarak devlet memurlarına maaş bağlanmıştır.
*Görevden alınan veya ölen devlet adamlarının mal varlığına el koymak demek olan müsadere usulü kaldırılmıştır.
*Osmanlı uyruğundaki herkese tam bir din ve mezhep özgürlüğü tanınmıştır.
*İller merkeze bağlanmış ve âyanlık kaldırılmıştır. Mahalle ve köylerde muhtarlıklar, şehirlerde ise posta ve polis teşkilatları kurulmuştur. Bu yeniliklerle merkezi otorite güçlendirilmeye çalışılmıştır.
*Anadolu ve Rumeli'de askeri amaçlı ilk nüfus sayımı yapılmıştır (1831). Sadece erkeklerin sayılması bu duruma kanıt olarak gösterilebilir.
*Karantina servisleri kurulmuştur.
*Kılık - kıyafet alanında değişiklik yapılmış, memurların fes ceket ve pantolon giymeleri kabul edilmiştir. Ancak halk kıyafet konusunda serbest bırakılmıştır.
*Yurtdışı seyahatlerinde pasaport uygulaması getirilmiştir.
*Çeşitli konularda teklifler hazırlamak ve kendilerine gönderilen sorunları incelemek üzere bazı meclisler kuruldu. Askeri konularda Dar-ı Şura-yı Askeri, adli konularda Meclis-i Vala-yı Ahkâmı Adliye, bürokraside Dar-ı Şura-yı Babıâli gibi meclisler çalışmaya başlamıştır.
*İstanbul'da ilköğretimin zorunlu hale getirilmiştir (1824).
*Yüksek öğretime öğrenci yetiştirmek için Rüşdiye (ortaokul) ve Mekteb-i Ulum-u Edebiye gibi orta dereceli okullar açılmıştır.
*Devlet memuru yetiştirmek için Mekteb-i Maarif-i Adliye kurulmuştur.
*Doktor yetiştirmek için Tıbhane-i Amire (1827), Cerrahhane (1832) ve Mekteb-i Şahane-i Tıbbiye (1839) açılmıştır
*Mekteb-i Harbiye (Harp Okulu), Mızıka-i Hümayun (Bando Okulu) gibi askeri okullar açılmıştır.
*Takvim-i Vekayi adıyla ilk resmi gazete çıkarılmıştır (1831).
*Yerli malların kullanılması teşvik edilmiş, Osmanlı parasının dışarıya çıkışını önlemek için yabancı kumaştan elbise yapılması yasaklanmıştır.
*Yorum: Ekonomik çalışmalara en büyük darbeyi 1838 Balta Limanı Antlaşması vurdu. Osmanlı Devleti, Mehmet Ali Paşa isyanına karşı destek bulabilmek için önce İngiltere, sonra da Fransa'ya önemli tavizler verdi. Bu ticaret antlaşmasıyla yabancı tüccarlar, Osmanlı ülkesinde çok düşük vergi karşılığında ticaret yapmaya başladılar. Osmanlı tüccarları yabancı tüccarlarla rekabet edemedi, ithalat ve ihracat arasındaki denge bozuldu. Böylece Osmanlı pazarlarını Avrupa malları istilâ etti. 1838 Balta Limanı Antlaşması'yla Osmanlı Devleti, bağımsız dış ticaret politikasından vazgeçmiştir.
ABDÜLMECİT DÖNEMİ(1839-1861)
*Tanzimat Fermanı'nın ilanından (1839) I. Meşrutiyetin ilanına kadar geçen süreye Tanzimat Dönemi (1876) denir.
*İlk kez bu dönemde İngiltere ve Fransa?dan dış borç alınmıştır (1854).
*Tanzimat Fermanı (1839)
Tanzimat Fermanı, dönemin Dışişleri Bakanı Mustafa Reşit Paşa tarafından hazırlanmıştır.
*Fransız İhtilali'nden etkilenen Osmanlı Devlet adamları ve aydınlarının, Avrupa ülkelerindeki yönetim anlayışını ve vatandaşlık haklarını örnek alarak yenilik yapmak istemeleri
*Osmanlı Devleti'nin varlığını kendi kuvvetiyle koruyamayacağını anlamasından sonra
*Avrupalı devletlerin desteğini sağlamak istemesi
*Rusya'nın Hıristiyan halka yeni haklar verilmesi için yaptığı baskıların önlenmek istenmesi, etkili olmuştur.
*Tanzimat fermanı herkese diye başlar herkese diye biter.
*Tanzimat Dönemi'nde askerlikte ocak usulü ortadan kaldırılmış, askerlik vatan görevi haline gelmiştir.
*Tanzimat Fermanı'ndan sonra askerlik süresi beş yıl olarak belirlenmiştir.
* İlk banka bu dönemde kurulmuştur(Bank-ı Dersaadet, bu bankanın iflas etmesi üzerine Bankı Osmanî adlı banka kurulmuştur 1856)
* Ceride-i Havadis, Tasvir-i Efkâr ve Tercüman-ı Ahval gazeteleri çıkarılmıştır. Islahat Fermanı (1856)
ISLAHAT FERMANI
*Osmanlı Devleti, Avrupalı devletlerin baskıları sonucunda içişlerine karışılmasını önlemek amacıyla Islahat Fermanı'nı hazırladı. Bu ferman Paris Antlaşması'nda yer almıştır.
*islahat fermanı sadece gayrimüslimlere yöneliktir.
*Islahat Fermanı'nın ilan edildiği 1856 tarihlerinde Avrupa devletlerinde din ve ırk ayrımına dayalı hukuksal düzenlemeler devam etmiştir.
ABDÜLAZİZ DÖNEMİ (1861-1876)
* Abdülaziz Avrupa?ya giden ilk Osmanlı padişahı ve Yavuz?dan sonra Mısır?ı ziyaret eden tek Osmanlı hükümdarıdır.
*Devletin en ağır borcu bu dönemde alınmıştır
*Yeni yasaları bildiren Düstur dergisi yayınlanmaya başlandı.
*Bahriye Nezareti kuruldu. Büyük ve modern bir donanma oluşturuldu. Deniz Ticaret Kanunu çıkarıldı.
*Mecelle adı verilen bir medeni kanun hazırlandı. Mecelle II. Abdülhamit döneminde yürürlüğe girmiştir.
II. ABDÜLHAMİT DÖNEMİ (1876-1909)
* Bir hükümdarın başkanlığı altında toplanan parlamenter sisteme meşrutiyet denir. Bu sistemde hükümdarın yanı sıra halkın oluşturduğu bir meclis yer alır. Böylelikle halk padişahın yanında yönetime katılır. Meşrutiyet ilan edilen devletlerde genellikle bir anayasa hazırlanarak devlet idaresi bu anayasa doğrultusunda yürütülür.
I. Meşrutiyetin İlanı (1876)
Tanzimat Dönemi'nde yetişen Osmanlı aydınları arasında Fransız İhtilali'nin etkisiyle gelişen vatan, millet, hürriyet, eşitlik, hak, hukuk, meşrutiyet gibi kavramlar yayılmaya başlamıştır. Bu aydınlar devletin eski gücüne ulaşabilmesi için Müslüman ve Hıristiyan bütün Osmanlı vatandaşlarının tam bir eşitlik içinde ülke yönetimine katılmasını, meşrutiyet yönetiminin kurulmasını ve anayasa yapılmasını istiyorlardı. Avrupalıların Jön Türkler adını verdikleri Yeni Osmanlılar bu düşüncelerini yaymak amacıyla cemiyetler kurdular.
.
*Sultan Abdülaziz'in meşrutiyete karşı çıkması üzerine Şehzade V. Murat ile anlaşan Mithat Paşa ve arkadaşları Abdülaziz'i tahttan indirmeye çalıştıkları sırada padişah suikast ile öldürülmüştür. V. Murat'ın sağlık durumu padişahlık yapmaya elverişli olmadığından Yeni Osmanlılar bu defa meşrutiyeti ilan edeceğine söz veren II. Abdülhamit'i tahta çıkardılar.
*İstanbul Konferansı'nda Osmanlı Devleti aleyhine karar alınmasının önlenmek istenmesi
*Azınlıkların da ülke yönetimine katılmalarını sağlayarak imparatorluğun dağılmasının önlenmek istenmesi
* Not: Osmanlı Devleti azınlıkları ülke yönetimine katarak Avrupalı devletlerin içişlerine karışmasını engellemeyi, toplumu milliyetçilik akımının olumsuz etkisinden korumayı amaçlamıştır. Bu uygulama Osmanlıcılık düşüncesiyle bağdaşmaktadır.
*Ayan Meclisi üyeleri padişah tarafından ölünceye kadar tayin edilebilecektir. Mebusan Meclisi'nin üyeleri dört yılda bir yapılan seçimle her elli bin Osmanlı erkeğinin seçeceği milletvekillerinden oluşacaktır.
*Halk ilk kez seçme ve seçilme hakkına sahip olarak yönetime katılma hakkı elde etmiştir.
*Osmanlı Devleti'nde parlamenter sisteme geçilmiştir.
*Meclisi açmak ve kapatmak padişaha aittir.
*Hükümet meclise karşı değil, padişaha karşı sorumlu olacaktır.
*Bu madde, padişahın yetkilerinin milli iradenin üstünde olduğunu göstermektedir.
*Osmanlı - Rus Savaşı sırasında II. Abdülhamit, Kanun-i Esasi'nin kendisine verdiği yetkiyi kullanarak meclisi tatil etmiştir (14 Şubat 1878). Bu kararın alınmasında Meclisin etnik yapısının çalışmaları aksatması da etkili olmuştur.
II. Meşrutiyet'in İlanı (1908)
II. Abdülhamit'in Mebuslar Meclisi'ni kapatması ve anayasayı yürürlülükten kaldırması meşrutiyet yanlılarını yeniden harekete geçirdi.
Meşrutiyet yanlıları 1889 yılında İttihad-ı Osmanî Cemiyeti'ni kurarak örgütlendiler. Cemiyet daha sonra adını İttihat ve Terakki Cemiyeti olarak değiştirmiştir. Cemiyet üyeleri faaliyetlerini genişleterek yurt içinde ve dışında cemiyetin şubelerini açtılar. Rus çarı ile İngiltere kralının Reval'de bir araya gelerek Boğazlar sorununu görüşmeleri ve Makedonya'da ıslahat yapılmasını istemeleri üzerine Avrupalı devletlerin Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışmasını engellemek ve imparatorluğun çok uluslu yapısını korumak isteyen İttihatçı subaylardan Enver Bey Selanik'te, Resneli Ahmet Niyazi Bey Manastır'da kendilerine bağlı birliklerle ayaklandılar. Rumeli'de Meşrutiyet isteğiyle gösterilerin artması sonucunda II. Abdülhamit meşrutiyetin yürürlüğe girdiğini ilan etmek zorunda kaldı (23 Temmuz 1908).
*II. Meşrutiyet Dönemi'nde ilk siyasi partiler kurularak faaliyet gösterdiler. Bu partilerin başlıcaları İttihat ve Terakki Partisi, onun ilk rakibi Ahrar (Hürler) Partisi ve İttihatçıların amansız düşmanı Hürriyet ve İtilaf Fırkası idi. Bu partiler sayesinde tarihimizde demokratik parlamenter sistemin İlk denemeleri yapıldı.
*31 Mart Olayı (13 Nisan 1909)
Meşrutiyete karşı olanlar İttihat ve Terakki'ye karşı olan partilerin bünyesine girerek halkın dini duygularından da faydalanarak halkı isyana teşvik ettiler. Bu arada bazı subaylar da İttihatçılara karşı tavır aldılar. İttihatçıların milli bir politika izleyeceğinden çekinen bazı Avrupa devletleri isyancıları desteklediler.
*Hareket ordusu isyanı kısa sürede bastırdı. Bu durum ordunun yenilik hareketlerini ve rejimi koruduğunun göstergesidir. İsyandan sorumlu olduğu gerekçesiyle II. Abdülhamit tahttan indirilerek V. Mehmet Reşat padişah ilan edilmiştir. Bu olaydan sonra Kanun-i Esasi'de önemli değişiklikler yapılmıştır.
Not: 31 Mart Olayı Osmanlı devlet düzenini değiştirmeye yönelik bir isyandır. Bu isyanın bastırılması meşrutiyet rejiminin sürdürülmesini sağlamıştır.
*II. Meşrutiyet Döneminde Kanun-i Esasi'de Yapılan Önemli Değişiklikler
*Padişah Mebuslar Meclisi?nde anayasaya bağlılık yemini edecektir.
*Bu hüküm ile kanun üstünlüğü ilkesi pekiştirilmiştir.
*Bakanlar Kurulu Mebuslar Meclisi?ne karşı sorumludur.
*Padişahın meclisi feshetme yetkisi oldukça zorlaştırılmıştır.
*Yorum: Kanun-i Esasi'de yapılan bu değişiklerle,
*Padişahlık makamı sembolik hale gelmiştir.
ATATÜRK?ÜN KURDUĞU KURUMLARDAN BAZILARI
Anadolu Ajansı
Türkiye Cumhuriyeti?nin yarı resmi haber ajansı olan Anadolu Ajansı, 6 Nisan 1920'de, Milli Mücadele davasını yurda ve dünyaya duyurup yaymak amacıyla, Atatürk tarafından Ankara'da kuruldu. Başlangıçta bir tek teksir makinesiyle çalışan Anadolu Ajansı, Kurtuluş Savaşı yıllarında büyük yararlılıklar gösterdi. Anadolu Ajansı, 1 Mart 1925'te Devletin %40 hissedarı olduğu bir anonim ortaklık haline getirildi.
Ankara Hukuk Fakültesi
Ankara Hukuk Fakültesi 5 Aralık 1925 tarihinde Ankara Adliye Hukuk Mektebi adıyla kuruldu. Ankara'da bir hukuk mektebinin açılması için ilk teşebbüs 1921 yılında yapıldı. Bu tarihte Kastamonu milletvekili Abdulkadir Kemal Bey Meclise 3 maddelik bir teklif vererek Ankara'da bir hukuk mektebi açılmasını önerdi. Gazi Mustafa Kemal?de 1922 yılında meclisi açış konuşmasında Ankara'da bir hukuk mektebinin açılması gereğini belitti. 1925'te Hukuk Mektebi açıldı ve 301 öğrenci kayıt yaptırdı. Okula uygun bir bina bulunamadığı için açılış Büyük Millet Meclisinin toplantı salonunda yapıldı. Fakültenin açılış konuşmasını Gazi Mustafa Kemal yaptı ve ilk dersi Ahmet Bey (Ağaoğlu) verdi. Hukuk mektebi 1927 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Ankara Hukuk Fakültesi ismini aldı
Ankara Orman Çiftliği
Atatürk, Ankara?nın 7 km batısındaki çorak topraklarda örnek bir çiftlik kurmayı düşünmüş, Türk çiftçisine, toprak ve tabiat şartları uygun olmasa dahi, bilgiyle ve kararlılıkla çalışıldığı takdirde başarı sağlanabileceğini göstermek istemişti. Bunun üzerine 29 Ocak 1925?te Gazi Çiftliği?ni kurmak amacıyla bir miktar arazi satın aldı.
5 Mayıs 1925?te kurduğu Orman Çiftliği?nde, çiftliğin her türlü faaliyetiyle uğraşan, bütün masraflarını kendisi karşılayan Atatürk burada Atatürk Köşkü?nü yaptırmıştır.
Atatürk 11 Mayıs 1937?de çiftliklerini, içerisindeki köşklerle birlikte milletine armağan etmiştir.
Çocuk Esirgeme Kurumu
Çocuk Esirgeme Kurumu, eski adıyla Himaye-i Eftal Cemiyeti Atatürk'ün öncülüğünde kuruldu. Önceleri Kurtuluş Savaşına katılanların çocuklarını esirgeme ve eğitmeyi amaç edindi. Sonraları muhtaç çocuklara yiyecek, giyecek ve okul malzemesi yardımı yapmak, kimsesiz çocukların yönetimini üzerine almak, doğumevleri ve çocuk yuvaları, çocuklar için hastane, prevantoryum, sanatoryum, dinlenme kampları kurmak, doğum ve çocuk sağlığı konularında annelere öğüt vermek gibi görevler yüklendi
Demiryolları ve Limanlar Genel Müdürlüğü
Demiryollarının yapımı ve işletmesi için kurulan ve Nafıa Vekaleti'ne bağlı olarak çalışan müdürlükler 1927'de birleştirilerek Devlet Demiryolları ve Limanları İdare-i Umumiyesi olarak kuruldu. Bu kuruluşun adı, 1929'da Devlet Demiryolları ve Limanları Umum Müdürlüğü, 1931'de ise Devlet Demiryolları Umum Müdürlüğü olarak değiştirildi. Bugünkü adını aldığı 1953'e değin katma bütçeli devlet kuruluşu iken, o yıl İktisadi Devlet Teşekkülüne dönüştürüldü. 1984'te ise Kamu İktisadi Kuruluşu konumuna getirildi.
Elektrik İşleri Etüt İdaresi
Türkiye'yi elektriğe kavuşturma planını ve bu plan içinde yer alan kuruluşların ön projelerini hazırlamak üzere düzenlenen kanunla, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı?na bağlı Kamu İktisadi Teşebbüs?ü niteliğinde bir kurum olarak 24 Haziran 1935'te kuruldu
Etibank
Türkiye'de maden, enerji ve bankacılık alanlarında faaliyet gösteren İktisadi Devlet Teşekkülü olarak 2 Haziran 1935 tarih ve 2805 sayılı kanunla kuruldu. 1963'te Etibank'ın Kuzeybatı ve Batı Anadolu elektrik sistemlerine Balıkesir-Bursa enerji nakil hattı bağlandı. Etibank'ın kuruluş kanununun 10. maddesi bankacılık faaliyetlerini yalnız kendi bünyesindeki müesseseler için öngörüyordu. 1955'te 6590 sayılı kanun bu maddeyi kaldırdı. Önce büro, sonra şube niteliğindeki bir nüve, daha sonra, bir bankacılık dairesi kuruldu.1956'da ilk şubeler Pangaltı (İstanbul) ve İskenderun'da açıldı.
Halkevleri
Halkın eğitimine ve kültürel gelişmesine yardımcı olmak üzere 19 Şubat 1932?de kuruldu. Ankara'da yapılan açılış töreninde Atatürk teşebbüsün amacını şöyle açıkladı:"Gençlik, gelişen ve yetiştiren bir çalışmanın içinde yaşatılmalıdır. Millet, şuurlu, birbirini anlayan, birbirini seven, ideale bağlı bir halk kitlesi halinde teşkilatlandırılmalıdır. En kuvvetli ders vasıtalarına yetişkin muallim olduklarına malik olmak kafi değildir. Halkı yetiştirmek, halkı bir kitle haline getirmek için ayrıca bir milli halk mesaisinin tanzimini ihmal etmemeliyiz"
Halkevlerinin açılması hakkındaki karar C.H.P. genel yönetim kurulunca alındı. Açılacak müesseselerin yönetim ve denetim görevleri partinin il idare kurullarına verildi. 1951 yılında kuruluşa tüzel kişilik kazandırmak ve bunun o tarihte muhalefete geçmiş olan C.H.P. ile ilişkisini kesmek amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan bir tasarı, tartışmalar sırasında mahiyet değiştirdi ve halkevlerinin kapatılmasını, her türlü menkul ve gayrimenkul varlıkların hazineye intikal ettirilmesini öngören 5830 sayılı kanun kabul edilerek gereği yerine getirildi.
Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA)
Yeraltı zenginliklerimizi arayıp çıkarmak, bunlardan işletilmekte olanları daha verimli duruma getirmek, bu alanda inceleme ve araştırma yapmak, faaliyet konusuyla ilgili elemanları yetiştirmek üzere 1935 yılında kuruldu. Bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı, tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi Kamu İktisadi Teşebbüsü olarak, çalışmalarına devam etmektedir.
Merkez Bankası
Cumhuriyet'in ilk yıllarında siyasal yönetimin ana düşüncesi, bir merkez bankası oluşturmaktan çok, ulusal ticaret bankaları yaratmaktı. Bunun için 1924'te, önce Türkiye İş Bankası oluşturuldu. 1925'te süresi dolacak Osmanlı Bankası'nın imtiyazı 1935'e değin uzatılmakla birlikte, yeni anlaşmada hükümetin banknot çıkaracak bir merkez bankası kurabilmesi için kapı açık bırakıldı. Türk parasının değerindeki düşüşlere karşı duyarlı olan Cumhuriyet yöneticileri 1926'da bir merkez bankası kurulması hazırlıklarını başlattı. Merkez Bankasının yolunu açmak için Türk parasının kıymetini koruma hakkında kanun çıkarıldı. Haziran 1930'da kabul edilen bir yasayla Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Ekim 1931'de 15 Milyon sermaye ile karma bir anonim şirket olarak kuruldu. Ocak 1932'de çalışmaya başladı.
Merkez Hıfzısıha Enstitüsü
Türkiye'de koruyucu hekimliğin gerektirdiği tahlil, kontrol, üretim ve araştırma görevlerini yürütmek üzere, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına bağlı olarak 27 Haziran 1928 yılında kuruldu. 1267 sayılı kanuna göre "Türkiye Cumhuriyeti Merkez Hıfzısıhha Müessesesi" adıyla çalışmaya başladı.
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı
Koruyucu ve tedavi edici hekimlik hizmetlerini düzenlemek, sosyal yardım çalışmalarını yürütmek, serbest hekimlik ve eczacılık faaliyetini denetlemek amacıyla kurulan Sıhhat ve İctimai Muavenet Vekaleti adı altında 1920'de kuruldu. 1945'te Anayasa terimlerinin Türkçeleştirme sırasında, adı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı olarak değiştirildi.
Sanayi ve Maadin Bankası
Cumhuriyetin, ilk yıllarında benimsenen liberal ekonomi politikası doğrultusunda, 1925-1932 yılları arasında etkinlikte bulunan devlet bankası olan Sanayi ve Maadin Bankası'nın kuruluşunu düzenleyen 633 sayılı yasaya göre bankanın görevleri; kendisine devredilen devlet fabrikalarını, özel sektöre devredilinceye değin işletmek, özel sektörle ortaklıklar kurmak, tek başına ya da ortaklıkları aracılığıyla, maden ayrıcalığı almak ve bunları özel sektörle ortaklık yoluyla işletme ki sanayi ve madencilik alanlarında etkinlikte bulunan özel girişimcilere kredi açmak ve bankacılık işlemleri yapmaktı.
Sümerbank
Sümerbank, tüzel kişiliği ve özel kanununda belirtilen sınırlar içinde muhtariyeti olan, sorumluluğu sermayesiyle sınırlı; sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere, özel hukuka tabi şekilde Sanayi Bakanlığına bağlı, İktisadi Devlet Teşekkülü olarak 1933 yılında kuruldu. O dönem verimlilik ve karlılık ilkelerini göz önünde tutarak, imalat sanayii kurdu, işletmecilik, sınai mamullerini pazarlama, bankacılık işleriyle meşgul oldu.
Türk Dil Kurumu
Türkçe'nin incelenmesi, özleştirilmesi, geliştirilmesi için çalışan kurum,12 Temmuz 1932?de kuruldu.
26 Eylül 1932'de Dolmabahçe Sarayında toplanan Birinci Türk Dil Kurultayı, kurumun çalışma programı olarak şu maddeleri tespit etti: 1.Türk dilinin başka dil aileleriyle karşılaştırılması, 2.Türk dilinin tarihi ve karşılaştırmalı gramerlerinin yazılması, 3.Anadolu ve Rumeli ağızlarından kelimelerin derlenmesi, Osmanlıca kelimelere Türkçe karşılıklar bulunması, 4.Türkçe bir sözlük hazırlanması, 5.Kurumun organı olarak bir derginin yayımlanması, 6.Türk dili üstüne yazılmış yerli ve yabancı eserlerin toplanması ve gerekenlerin çevrilmesi, 7.Terimlerin Türkçeleştirilmesi.
İşbankası
Atatürk tarafından, 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu. Kuruluşunun ilk yıllarındaki iktisadi şartlara uygun olarak, daha çok kalkınma ve yatırım, bankacılık yönü ağır bastı. Türkiye İş Bankası, kuruluş gayesine de uygun olarak ülkenin iktisadi kalkınması ve sanayileşmesinde önemli rol oynadı; bu amaçla çeşitli yatırımlar yaptı. Ülkede tasarrufu teşvik amacıyla, ikramiye ve kumbara sistemini ilk defa uygulayan; seyahat çeklerini ülkeye ilk getiren banka da Türkiye İş Bankası oldu. Sigortacılık alanında öncülük yaptı ve Anadolu Türk Sigorta şirketi ile Destek Reasüran Anonim şirketini kurdu.
Ziraat Okulları ve Yüksek Ziraat Enstitüsü Zirai alanda çalışmak üzere, teknisyen seviyesinde eleman yetiştirmek çeşitli bölgelerin zirai yapılarını ve özellikleri hakkında incelemeler yapmak amacıyla kurulmuştur.
TÜRK DIŞ POLİTİKASI KRONOLOJİSİ
1920 > Milletler Cemiyeti kuruldu.
1925 > Locarno Paktı (Avrupa?da barışı koruma amaçlıydı. Almanya ihlal etti.
1926 > Ankara Antlaşması à Musul Irak?a kaldı.
1928 > Kellog- Briand Paktı (ABD-Fransa öncülüğünde)
1929 > Türkiye Kellog-Brian Paktı?na üye oldu.
1930 > Nüfus mübadelesi
1932 > Milletler Cemiyeti?ne üye olduk.
1934 > Balkan Antantı (Türkiye+Yunanistan+Yugoslavya+Romanya)
1936 > Montrö Boğazlar Sözleşmesi
1937 > Sadabat Paktı (Türkiye+İran+Irak+Afganistan)
1938 > Hatay Türk Devleti kuruldu.
1939 > Hatay anavatana katıldı.
1945 > Birleşmiş Milletler kuruldu.
1946 > Türkiye Birleşmiş Milletlere üye oldu.
1949 > NATO kuruldu.
1951 > Kore?ye asker yolladık.
1952 > NATO?ya üye olduk.
1955-1990 > Soğuk savaş yılları?
OLAYLAR?.
1920 > İl Sağlık Bakanlığı
1 Kasım 1922 > Saltanat kaldırıldı.
9 Eylül 1923 > Cumhuriyet Halk Fırkası kuruldu.
3 Mart 1924 > Halifelik kaldırıldı.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu
Şeriye ve Efkaf Vekaleti kaldırıldı.
11 Mart 1924 > Medreseler kapatıldı.
8 Nisan 1924 > Şeriye mahkemeleri kapatıldı
24 Nisan 1924 > 24 Anayasası yürürlüğe girdi.
17 Kasım 1924 > Terakki Perver Cumhuriyet Fırkası kuruldu.
1924 > İş Bankası kuruldu.
1925 > Şeyh Sait İsyanı.. Doğu Anadolu?da çıkan bir isyandır.
Takrir-i Sükun Kanunu
5 Kasım 1925 > Ankara Hukuk Mektebi açıldı.
25 Kasım 1925 > Kıyafet Devrimi (Şapka Kanunu)
30 Kasım 1925 > Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması.
1926 > Yeni saat sistemi, miladi takvim.
Maarif Teşkilatı Kanunu (MEB)
Kabotaj Kanunu
17 Şubat 1926 > Medeni Kanun- İsviçre?den aldık.
1 Mart 1926 > Ceza Kanunu ? İtalya?dan aldık.
22 Nisan 1926 > Borçlar Kanunu ? Almanya?dan aldık.
Haziran 1926 > İzmir Suikastı.
Mayıs 1927 > Teşvik-i Sanayi Kanunu
1928 > Uluslar arası rakamlar alındı.
Anayasa laikleşti.. (Devletin dini İslamdır ibaresi kalktı)
1 Kasım 1928 > Harf Devrimi
1929 > Dünya Ekonomik Bunalımı
1 Ocak 1929- Millet Mektepleri açıldı.
1930 > Merkez Bankası kuruldu.
Kadınlara yerel seçimlere katılma hakkı tanındı.
12 Ağustos 1930 > Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruldu.
Aralık 1930 > Menemen olayı
1931 > Ağırlık ve uzunluk ölçüleri değişti.
12 Nisan 1931 > Türk Tarih Kurumu kuruldu.
1932 > Halk evleri açıldı.
12 Temmuz 1932 > Türk Dil Kurumu açıldı.
1933 > Üniversite reformu.
Bursa Olayı.
1934 > Bazı kisvelerin giyilmeyeceğine dair kanun.
Soyadı kanunu
Kadınlara genel seçimlere katılma hakkı verildi.
1935 > Hafta tatili Cuma?dan Pazar?a alındı.
1937 > Atatürk ilkeleri anayasaya alındı.
1939 > Karabük Demir Çelik tesisleri kuruldu.
1940 > Köy Enstitüleri açıldı.
1942 > Varlık vergisi alınmaya başlandı.
1946 > Demokrat Parti kuruldu.
ETİBANK VE MTA:1935
DEVLET DEMİR YOLLARI GENEL MÜD:1927
İLK MİLLİ HAVA ULAŞTIRMA TEŞKİLATI:1933
YÜKSEK ZİRAAT ENSTİTÜSÜ:1927
SANAYİ VE MADEN BANKASI:1925
SÜMERBANK:1933
KONU DISI BAZI OLAYLAR
? Sultanahmet Mitingleri (23 Mayıs 1919-13 Ocak 1920) İzmir'in işgal edildiğinin duyulmasıyla birlikte, başta İstanbul olmak üzere tüm yurtta derin infial uyandı. Bunun üzerine İstanbul Sultanahmet Meydanı'nda bir dizi protesto mitingi yapıldı.Mitingleri "Karakol Cemiyeti" ve "Türk Ocakları" organize ediyordu. Bu mitinglerde Şair Mehmet Emin Yurdakul, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Halide Edip Adıvar, Şükufe Nihal gibi hatipler konuşmuştur. Sultanahmet mitingleri Anadolu direnişinin moral ve kadro kaynağı olmuşlardır.
? Anadolu Ajansı'nın kurulması (6 Nisan 1920) Kısaca A.A. olarak bilinen Anadolu Ajansı'nın görevi milli mücadele ile ilgili haberleri vermek ve savaşın seyrini etkileyecek propaganda ile yalan haberleri önlemekti.
? Koçgiri Ayaklanması (6 Mart 1921-17 Haziran 1921) Sivas, Erzincan ve Tunceli yöresinde, adını ayaklanan Koçgiri aşiretinden alan, 3,5 ay süren ayrılıkçı ayaklanma. Türk ordusu tarafından bastırılmıştır.
? Talat Paşa Öldürüldü (15 Mart 1921) İttihat Terakki'nin önde gelen liderlerinden Talat Paşa bir Ermeni komitacı tarafından öldürüldü.
? Kemal Film (1922) İlk özel Türk film şirketi olan Kemal Film kuruldu.
? İstiklal Mahkemeleri (31 Ocak 1922) Bu mahkemelerdeki savcı ve üyelerinin çoğunun adının "Ali" olmasından dolayı "Dört Aliler Mahkemesi" olarak da anılmıştır. (Ali Çetinkaya, Kılıç Ali, Necip Ali Küçüka, Rize Milletvekili Ali)
? Cemal Paşa öldürüldü (22 Temmuz 1922) İttihat Terakki önderlerinden Cemal Paşa bir Ermeni komitacı tarafından öldürüldü.
? Ateşten Gömlek (1923) Kurtuluş savaşını konu alan ilk film "Ateşten Gömlek" çevrildi. Yönetmenliğini Muhsin Ertuğrul'un yaptığı filmde Bedia Muvahhit ve Neyyire Neyir oynadılar.
? 150'likler sürgünde (1 Haziran 1924) Lozan Barış görüşmeleri esnasında Milli Mücadele aleyhine faaliyet gösterdikleri gerekçesiyle af kanunu dışında tutulan, 150'likler diye bilinen kişilerin listesi çıkartıldı. Bu kişiler sürgüne gönderildiler. 15 Haziran'da vatandaşlıktan çıkartıldılar. Bunlar arasında Ali Galip, Çerkez Ethem, Refik Halit Karay, Refi Cevat Ulunay, Rıza Tevfik gibi isimler bulunuyordu.
? Türkiye İş Bankası (26 Ağustos 1924) Yeni Türkiye ekonomisinin temel direklerinden Türkiye İş Bankası kuruldu. İlk genel müdürlüğüne o zaman iktisat vekili olan Mahmut Celal Bey,(Bayar) getirildi.
? İlk bacak güzeli (1925) İlk bacak güzeli seçimine 3 genç kız katıldı. Enise isimli bir kolejli kız birinci oldu.
? İlk Cumhuriyet Altını (5 Ekim 1925) İlk Cumhuriyet Altını İstanbul darphanesinde basıldı.
? Darülbedayi (1926) İstanbul şehir tiyatrolarının atası "Darülbedayi" kurumlaştı. 1934'te ismi "İstanbul Şehir Tiyatroları" olarak değişti.
? İskilipli Atıf Hoca'nın idamı (4 Şubat 1926) "Frenk Mukallitliği ve Şapka" adlı risalenin yazarı İskilipli Atıf Hoca'nın idamı Ankara İstiklal Mahkemesi kararına göre gerçekleştirildi.
? Tayyare Piyangosu (19 Nisan 1926) Cumhuriyetin ilk "Tayyare Piyangosu" tertiplendi. İkramiye miktarı 7.500.000 lira idi.
? İzmir Suikasti (16 Haziran 1926) Mustafa Kemal'in İzmir'e yapacağı seyahati fırsat bilen eski ittihatçılar Atatürk'e karşı bir suikast hazırladılar. Ziya Hurşit ve adamları Atatürk'e Gaffarzade Oteli yakınında silah ve bombalarla saldıracaklardı. Ancak suikastçilerin Sakız adasına kaçmasını sağlayacak motorcu Şevki korkuya kapılıp, durumu Vali Kazım Dirik'e bildirecek ve aralırında birçok ünlü ismin de bulunduğu suikastçiler tutuklanıp, yargılanacaklardı. Bunların önderleri idam edildi. Böylelikle eski İttihat Terakki geleneğinin son kadrolarıyla da hesaplaşılmış oluyordu.
? Süreyya Opereti (15 Haz 1928) Dönemin en çok tutulan opereti sahneye kondu.
? Havuz Yavuz Davası (16 Nisan 1928) Türkiye'nin bilinen ilk yolsuzluk davası başladı. Yavuz zırhlısının onarımında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla eski bahriye nazırı İhsan Bey, 2 yıl 2 ay hapse mahkum oldu.
? İlk Türkiye Güzeli (1929) Feriha Tevfik Hanım, Cumhuriyet Gazetesi tarafından tertiplenen ilk güzellik yarışmasının birincisi oldu.
? Troçki İstanbul'da (12 şubat 1929) Sovyetler Birliği eski Dışişleri Halk Komiseri Leon Troçki, Stalin'in emriyle sürgün edilerek İstanbul'a geldi. Troçki Büyükada'ya yerleşti.
? Bekarlık vergisi (18 Mart 1929) Yozgat Milletvekili Süleyman Sırrı Bey tarafından "Bekarlık Vergisi" önerildi. Amaç evlilik ve çocuk sahibi olmanın özendirilmesiydi.
? Yerli Malları Haftası (25 Aralık 1929) Bir kanunla "Milli Tasarruf Günü" kabul edilen bu gün ondan sonra "Yerli Malları Haftası" olarak anılacaktı. Uzun yıllar Cumhuriyet kuşaklarınca benimsendi. Simgesi "kumbara" oldu.
? İlk müstehcen Neşriyat davası (10 Ağustos 1931) Vala Nurettin'in Akşam Gazetesinde tefrika edilen "Rahipler ve Rahibeler Arasında" romanından dolayı dava açıldı.
? Ezanın Türkçe okunması (18 Temmuz 1932) Ezanın Türkçe okunmasına başlandı.
? Keriman Halis Dünya Güzeli (31 Temmuz 1932) Belçika'daki Dünya Güzellik Kraliçesi Yarışmasını bir Türk kızı, Keriman Halis Ece seçildi.
? Yo Yo çılgınlığı (1932) Dünyayı etkiliyen "Yo Yo" oyuncağı çılgınlığı Türkiye'yi de sardı. Tahtakale dükkanları sadece yoyo imal edip, satmakla meşgul oldu. Belediye Kasım ayında bu oyunun satışını yasaklamak zorunda kaldı.
? Vagon-Li Olayı (22 Şubat 1933) Fransız Vagon-Li (Yataklı Vagonlar) şirketinde Türkçe konuşan bir memuru müdürün azarlaması üzerine çıkan olaylarda şirketin acentası tahrip edildi.
? Razgrad Olayları (20 Nisan 1933) 17 Nisan günü Bulgaristan'ın Razgrad şehrindeki Türk mezarlığına yapılan saldırılar üzerine İstanbul'da MTTB büyük bir protesto gösterisi düzenledi.
? Üniversite reformu (1933) Almanya'da Nazi teröründen kaçan Alman Bilim adamları Türkiye'ye gelerek birçok fakülte, kürsü ve yeni bilimsel çalışmanın başlangıcına önayak oldular. Bu dönemde Türkiye'de bilim büyük bir sıçrama yaptı. Bu süreçte "Darülfünun" kapandı ve modern anlamda "üniversite" kanunlaştı.
? "Lüküs Hayat" Opereti (1933) Kuşakların hafızasına yer edecek "Lüküs Hayat" opereti İlk defa Ses Tiyatrosu'nda Avni Dilligil tarafından sahneye kondu.
? "Leblebici Horhor" (1934) Bir Türk filmi ilk defa ödül aldı. Muhsin Ertuğrul'un çektiği ve senaryosunu Mümtaz Osman takma adıyla Nazım Hikmet'in yazdığı "Leblebici Horhor" 1934 2.Venedik Film Festivali'nde Türkiye'ye ilk uluslararası ödülü getirdi.
? "Bataklı Damın Kızı Aysel" (1935) Türkiye'de ilk köy filmi sayılan "Bataklı Damın Kızı Aysel" çekildi ve gösterime girdi. Muhsin Ertuğrul'un yönettiği filmde Cahide Sonku ve Talat Artemel başrolleri oynadılar.
. Harpokulu Davası (29 Mart 1938) Askeri isyana teşvik ve komünizm propagandası yapmaktan Nazım Hikmet 15 yıl ağır hapse mahkum oldu.
? Ekrem Köning Olayı (Ocak 1939) Türkiye Cumhuriyeti'nin adını sahte belgeler kullanarak zora sokan Ekrem Köning'in dolaplarını ortaya çıkaran mahkemedir. Köning Kanada'dan Türkiye için 50 uçak alınacakmış gibi gösterip, bu uçakları İspanyol milliyetçilerine satmıştı.
? Refah Faciası (23 Haziran 1941) 2. Dünya Savaşı başlamadan İngiltere'ye sipariş edilen 4 denizaltı ve 4 muhripi teslim almak için yola çıkan Refah Şilebi batırıldı. Mersin Limanından Mısır'ın İskenderiye Limanına giderken gece vakti atılan bir torpido sonucu gemi sulara gömüldü. Gemide yaklaşık 150 kadar mürettebat bulunmaktaydı.
? Varlık Vergisi (11 Kasım 1941) Özellikle gayrimüslüm ticaret erbabını hedefleyen "varlık vergisi" kanunu çıkartıldı. Uygulama 1,5 yıl sürdü. Ödeme yapmayanlar çalışma kamplarına gönderildi.
? İlk Çok Partili Seçimler (21 Temmuz 1946) Cumhuriyet tarihinin ilk muhalefet partili seçimi yapıldı. CHP 396, DP 61 milletvekili çıkardı.
? ABD Yardımı (12 Mart 1947) Cumhuriyet tarihi içinde ilk ABD yardımı gündeme geldi. Böylelikle daha sonra ABD ile gelişecek ilişkilerin temeli o günlerde atıldı.
? DP İktidarı ve Seçimler (14 Mayıs 1950) O güne kadarki CHP'nin tek parti iktidarına seçimler yoluyla son verildi. "Yeter, söz milletindir!" şiarıyla yola çıkan Demokrat Parti 14 Mayıs'taki seçimlerde 396 milletvekili çıkartarak tek başına iktidar oldu. CHP 68 milletvekili çıkartabildi. Celal Bayar Cmhurbaşkanı, Adnan Menderes Başbakan oldu. Böylelikle yeni bir dönem başlıyordu.
? Arapça Ezan okunması (16 Haziran 1950) DP iktidarının ilk icraatlarından birisi Türkçe okunan ezanın tekrar Arapça okunmasını sağlamak oldu.
? Din Dersleri (4 Kasım 1951) İlkokulların ders programlarına din dersi alındı.
? Günseli Başar Avrupa Güzeli (20 Ağustos 1952) Avrupa güzellik yarışmasını bir Türk kızı Günseli Başar kazandı.
? İlk renkli film "Halıcı Kız" (1953) Türk sinema tarihinin ilk renkli filmi "Halıcı Kız" gösterime girdi. Film Yapı Kredi ve Doğan Kardeş desteğiyle, Muhsin Ertuğrul tarafından çekildi. Vedat Nedim Tör senaryosunu yazdı.
? MBK Kuruldu (12 Haziran 1960) TBMM'nin yetkileri feshedildi, anayasanın bazı maddeleri geçersiz sayıldı. Onun yerine Milli Birlik Komitesi tüm yetkiyi eline aldı. 38 üyeden oluşan MBK fiilen ülkeyi yönetmeye başladı.
? Yassıada Yargılamaları başladı (14 Ekim 1960) DP'li yöneticilerin yargılandığı Yassıada mahkemesi başladı. Bu mahkemeler 203 celse sürmüş olup, 529 sanık, 1063 tanık dinlenmiştir. 15 kişi ölüm cezası, 31 kişi müebbet hapis, 418 kişi muhtelif cezalar almış, 123 kişi ise beraat etmiştir. MBK, 15 ölüm cezasından 4'ünü onaylamamış, Celal Bayar'ın cezası yaşından dolayı hapse çevrılmiş, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun idamları ise onaylamıştır.
? Yeni Anayasa'nın kabulu (9 Temmuz 1961) Halk oyuna sunulan yeni anayasa %65 evet, %35 hayır oranıyla kabul edilmiştir. Bu anayasa cumhuriyetin en demokratik ve özgürlükleri genişleten anayasası olarak bilinmektedir.
? İdamlar uygulandı (16-17 Eylül 1961) Yassıada Duruşmaları sonucu idama mahkum edilen Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu İmralı adasında idam edildiler. Ertesi gün de Adnan Menderes idam edildi. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir başbakan idam ediliyordu.
? Johnson Mektubu (4 Haziran 1964) Türk hükümetinin Kıbrıs'a müdehale kararı alması üzerine, ABD başkanı Johnson İnönü'ye sert bir mektup gönderdi.
? Anadolu Pop/Rock doğdu (1967) Cem Karaca ve Apaşlar 1967 Altın Mikrofon şarkı yarışmasında "Emrah" adlı parçayı seslendirerek, Türk popunda bir akımın ilk öncülerinden oldular.
? Anadol Otomobil (1 Ocak 1967) Anadol marka ilk oto piyasaya çıktı.
? Maçta kavga 40 Ölü (17 Eylül 1967) Kayseri'de oynanan Sivasspor-Kayserispor maçında kavga çıktı. 40 ölü, 300 yaralı var.
? Yılmaz Güney savcı vurdu (14 Eylül 1974) Türk Sinemasının "Çirkin Kral"ı Yılmaz Güney, Adana'nın Yumurtalık ilçesinde tartıştığı yargıç Sefa Mutlu'yu vurarak öldürdü.
? Sezen Aksu olayı (1975) Popta o güne değin adı hiç duyulmamış bir isim göze çarptı. 1975'in yılbaşı gecesi ilk kez TRT'ye çıkan Sezen Aksu "Kusura Bakma", "Yaşanmamış Yıllar" isimli parçalarıyla bir anda tanındı. Ondan sonra "Minik Serçe" olarak popta kendi tarzını geliştirdi.
? Eurovizyon (1975) O yıllarda oldukça önemli bir yarışma olan Eurovizyon'da Semiha Yankı "Seninle Bir Dakika" ile sonuncu oldu.
? Anayasa Referandumu (7 Kasım 1982) 12 Eylül yönetimin hazırladığı Anayasa halk oyuna sunuldu. Yüzde 91.5 evet oyuyla anayasa kabul edildi ve Kenan Evren'de otomatik olarak Cumhurbaşkanı seçilmiş oluyordu.
? Yaşar Kemal'e nişan (9 Mayıs 1984) Yaşar Kemal'e Fransız "Legion D'Honneur" nişanı verildi.
? Yasaklar Referandumu (6 Eylül 1987) MGK kararıyla politika yapması yasaklanan eski siyasi liderlerin tekrar politika sahnesine dönüp dönmemesi üzerine bir halk oylaması yapıldı. Sonuç % 50.16 evet, %49.84 hayır oldu. Böylelikle Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Alpaslan Türkeş, Necmettin Erbakan gibi liderlere tekrar siyaset yolu göründü.
? İlk Özel Televizyon (1990) Türkiye'nin ilk özel televizyonu "Magic Box" kuruldu.
? Türksat düştü (24 Ocak 1994) Türkiye'nin ilk uydusu olan Türksat, Fransız Guyana'sında kalkıştan sonra bir arıza nedeniyle düştü.
? Atatürk'e Hakaret (25 Şubat 1994) RP'li Hasan Mezarcı, mecliste yaptığı basın toplantısında Atatürk için "Veled-i Zina" dedi.
? "Orospu" Krizi (9 Haziran 1995) 3 Avrupa parlementosu üyesi kadın milletvekiline "orospu" diyerek hakaret eden DYP milletvekili ve Devlet bakanı Ayvaz Gökdemir sorun yarattı. Ardından olay bir özür krizine dönüştü.
? Merve Kavakçı Krizi (3 Mayıs 1999) Fazilet Partisi'nden İstanbul milletvekili seçilen Merve Kavakçı'nın Meclis Genel Kurulundaki yemin törenine türbanıyla gelmek istemesi bir iç tüzük tartışması başlattı. TBMM'ye türbanlı olarak gelip yemin etmek isteyen Merve Kavakçı protestolar karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Ardından Kavakçı'nın ABD vatandaşlığı söz konusu oldu. Demirel, Kavakçı için "provakatör" dedi.
CUMHURİYET DÖNEMİ PARTİLERİ
Cumhuriyet Halk Partisi (1923)
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1924)
Serbest Cumhuriyet Fırkası (1930)
Ahali Cumhuriyet Fırkası (1930)
Amele ve Çiftçi Partisi (1930)
Laik Cumhuriyetçi İşçi ve Çiftçi (1931)
CUMHURİYET SONRASI PARTİLER
Milli Kalkınma Partisi (1945)
Demokrat Parti (1946)
Sosyal Adalet Partisi (1946)
Liberal Demokrat Partisi (1946)
Çiftçi ve Köylü Partisi (1946)
Türk Sosyal Demokrat Partisi (1946)
Türkiye Sosyalist Partisi (1946)
Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (1946)
Türkiye İşçi ve Çiftçi Partisi (1946)
Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi (1946)
Yalnız Vatan İçin Partisi (1946)
Ergenekon Köylü ve İşçi Partisi (1946)
Arıtma Koruma Partisi (1946)
İslam Koruma Partisi (1946)
Yurt görev partisi (1946)
İdealist Partisi (1947)
Türk Muhafazakar Partisi (1947)
Türkiye Yükselme Partisi (1948)
Millet Partisi (1948)
Öz Demokrat Partisi (1948)
Serbest Demokrat Partisi (1948)
Müstakil Sosyalist Partisi (1948)
Toprak, Emlak ve Serbest Teşebbüs (1949)
Müstakiller Birliği (1950)
Çalışma Partisi (1950)
Liberal Köylü Partisi (1950)
Demokrat İşçi Partisi (1950)
Bağımsızlar Siyasi Derneği (1950)
İslam Demokrat Partisi (1951)
Türkiye Köylü Partisi (1952)
Cumhuriyetçi Millet Partisi (1954)
Hürriyet Partisi (1955)
Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (1958)
Birlik Partisi (1958)
Vatan Partisi (1954)
Hür Türkiye Adalet Partisi (1957)
Memleketçi Serbest Parti (1961)
Memleketçi Cumhuriyet Partisi (1961)
Çalışma Partisi (1961)
Mutedil Liberal Parti (1961)
Düstur Partisi (1961)
Adalet Partisi (1961)
Yeni Türkiye Partisi (1961)
Türkiye İşçi Partisi (1961)
Millet Partisi (1962)
Demokrat Parti (1962)
Sosyal Demokrat Partisi (1963)
Milliyetçi Hareket Partisi (1965)
Türkiye Birlik Partisi (1966)
Milli Güven Partisi (1967)
Milli Nizam Partisi (1970)
Demokratik Parti (1970)
Türkiye İşçi Çiftçi Partisi (1970)
Türkiye Ulusal Kadınlar Partisi (1972)
Sosyalist Vatan Partisi (1972)
Cumhuriyetçi Parti (1972)
Türkiye İleri Ülkü Partisi (1972)
Milli Selamet Partisi (1972)
Nizam Partisi (1973)
Cumhuriyetçi Güven Partisi (1973)
Türkiye İşçi Partisi (1975)
Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (1974)
Vatan Partisi (1975)
Türkiye Emekçi Partisi (1975)
Sosyalist Devrim Partisi (1975)
Türkiye İşçi Köylü Partisi (1978)
Milliyetçi Demokrasi Partisi (1983)
Halkçı Parti (1983)
Anavatan Partisi (1983)
Sosyal Demokrat Parti (1983)
Büyük Türkiye Partisi (1983)
Doğru Yol Partisi (1983)
Yeni Doğuş Partisi (1983)
Yüce Görev Partisi (1983)
Refah Partisi (1983)
Yeni Düzen Partisi (1983)
Bizim Parti (1983)
Cumhuriyetçi Muhafazakar Parti (1983)
Bayrak Partisi (1983)
Fazilet Partisi (1983)
Islahatçı Demokrasi Partisi (1983)
Milliyetçi Çalışma Partisi (1984)
Sosyalist Parti (1984)
Sosyal Demokrat Halkçı Parti (1985)
Demokratik Sol Parti (1985)
Demokratik Merkez Parti (1990)
Halkın Emek Partisi (1990)
Yeniden Doğuş Parti (1992)
Büyük Birlik Partisi (1993)
DEP (1993)
Liberal Demokrat Parti (1994)
Demokrat Parti (1995)
İşçi Partisi (1995)
HADEP (1995)
Millet Partisi (1996)
Emeğin Partisi (1996)
Barış Partisi(1996)
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (1996)
Sosyalist Birlik Partisi (1996)
Demokrat Türkiye Partisi (1997)
FP Fazilet Partisi (1997)
DEPAR (1998)
KONU DIŞI BİLGİLER
? Osmanlı tarihinin ilk savaşı, Bursa'nın İnegöl kazasına 10 km uzaklıkta bulunan Hamzabey köyünde gerçekleşen Ermeni-Beli savaşıdır (1284). Bu savaşta Osman Gazi'nin yeğeni Baykoca şehit düştü. Osmanlı tarihindeki ilk kale fethi olan Kulaca Hisar'ın fethi ise 1285 yılında gerçekleşti.
? fahrüddin-osman gazinin lakabı
? Osmanlı tarihinin ilk camisi olan Hacı Özbek Camiini Orhan bey, 1333'de İznik'te yaptırdı.
? Sultan Murad Hüdavendigar, bizzat katıldığı 37 savaşın hepsini kazandı.
? murat hüdevandigar ;Minarelerden salatu selam okuma adetleri onun devrinde başladı.
? sultan murat oğlu savcının gözlerine mil çektirip öldürtmüştür
? Top, tarihte Türkler tarafından ilk kez Birinci Kosova Savaşı'nda kullanıldı.
? 1.murat,1.kosova savaşında sırp miloş obiliç tarafından hançerleniyor ve yerini oğlu beyazid a bırakıyor.diğer kardeş Yakup çelebi,hak iddaa etmesin diye boğularak öldürülüyor.
? yıldırım beyazid in Annesi Gülçiçek Hatun Rum'dur.
? yıldırım beyazid İstanbul u ilk defa kuşatan padişahtır.
? Ankara savaşında,Timur un ordusunda 32 de fil vardır.yıldırım beyazid tutsak alınıyor.yıldırım beyazid Timur a tutsak olunca onun kendisini semerkant a göndereceğini öğrenince parmağında ki zehri içerek intihar etmiştir ama pek çok Osmanlı kaynağı böyle yazmaz.yıldırım beyazid içkiye düşkün.
? Sultan Mehmed Çelebi, Osmanlı Padişahları arasında ölümü gizlenen ilk padişah o oldu.
? 2.murat,Osmanlı padişahları içinde batılı elçiyi ilk kabul eden
? Fatih Sultan Mehmed 1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı.
? Fatih Sultan Mehmed yabancı ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul'a getirtirdi. Nitekim astronomi bilgini Ali Kuşçu kendi döneminde İstanbul'a geldi. Ünlü Ressam Bellini'yi de İstanbul'a davet ederek kendi resmini yaptırdı.
? Fatih Sultan Mehmed 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat 25 sefere katıldı.
? 20 yaşında Osmanlı padişahı olan Sultan İkinci Mehmed, İstanbul'u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğunu ortadan kaldırarak Fatih ünvanını aldı.
? Orta Çağ'ı kapatıp, Yeniçağ'ı açan Cihan İmparatoru Fatih Sultan Mehmed, Nikris hastalığından dolayı Maltepe'de vefat etti ve Fatih Camii'nin yanındaki Fatih Türbesi'ne defnedildi
? 2.mehmet, İtalya üzerine sefer düzenleyen ilk ve son padişah
? f.sultan Mehmet,İstanbul u 54 günde kuşattı ve 29 mayıs 1453 günü fethetti
? f.sultan Mehmet,avni takma adıyla şiirler yazmıştır.
? İstanbul un fethi sırasında,top atışları yapılıyor.halkın moralini yüksek tutmak için saraydaki Meryem tablosu sokaklarda gezdirilmiş.
? Cem Sultan vakası Osmanlı tarihinde Yıldırm Bayezid'in Timur'un elinde esir düşüp, demir kafese hapsedilmesinden sonra ikinci büyük trajik hadisedir. Rumeli'den tekrar Osmanlı topraklarına gelmek isteyen Cem Sultan, 13 yıl esir hayatı yaşadı. En son Papa'nın elinden Fransız Kralı tarafından kurtarılmış, ancak büyük bir ihtimalle zehirlendiği için bir hafta içinde yolda vefat etmiştir.
? 14 Eylül 1509'da tarihinde "Kıyamet-i Suğra - Küçük Kıyamet" adıyla anılan deprem meydana gelmişti. Bu deprem İstanbul'u harabe haline getirdi. 1510 yılında İstanbul yeniden inşa edilmeye başlandı.
? Yavuz Sultan Selim, ataları hep sakal uzattıkları halde sakalını keserdi. Bunun sebebini soranlara "Sakalımı ele vermemek için kesiyorum" dediği rivayet edilir. Bir kulağına da küpe takardı. 22 Eylül 1520'de "Aslan Pençesi" denilen bir çıban yüzünden henüz 50 yaşında iken vefat etti.
? Yavuz Sultan Selim, ordusuyla birlikte, ilkçağdan beri hiçbir komutanın cebren geçemediği Sina Çölü'nü 13 günde geçerek, Ridaniye'de Mısır Ordusu ile karşılaştı.
22 Ocak 1517'de Ridaniye Zaferi kazanıldı. Bu zaferle birlikte Memlük Devleti tarihe karıştı.
? 1551 yılında düzenlenen İkinci Hint Seferinde Osmanlı donanmasının başında Piri Reis vardı. Türk denizcilik tarihinde önemli bir yere sahip olan Piri Reis, bu sefer sırasında Maskat'ı almış ve Portekiz donanmasını büyük bir bozguna uğratmıştı. Ancak, Portekizlilerin Basra Körfezi'ni kapatacaklarını düşünerek, donanmayı Basra'da bırakıp ganimetlerle geri döndüğü için Piri Reis Mısır'da idam edilmiştir.
? İlk defa 1352 yılında Cenevizlilere verilen Kapitülasyonlarla, darülharb kabul edilen yabancı ülke tüccarına Osmanlı topraklarında ticaret yapma hakkı veriyordu
? Preveze deniz savaşı; Haçlı donanması 602, Osmanlı donanması ise sadece 122 parçaydı. Preveze körfezinde 27 Eylül 1538'de yapılan savaşta, Barbaros Hayreddin komutasındaki Osmanlı donanması büyük bir zafer elde etti. Tarihe Preveze Deniz Zaferi olarak geçen bu savaş sonunda Akdeniz bir Türk Gölü haline geldi
? İlk Fransız Kapitülasyonu, Kıbrıs seferi öncesinde 1569 yılında verildi. Katolik dünyasına ve Papa ambargosuna karşı ittifak sağlamak için Protestan olan İngiltere'ye 1580'de, Hollanda'ya 1612'de Kapitülasyonlar verildi.
? kanuni sultan Süleyman,en uzun süre tahtta kalmış olup 46 yıl boyunca 13 kez sefere çıkmıştır
? zigetvar,k.sultan Süleyman ın son seferidir.
? Kanuni döneminde,neretva nehri üzerinde mimar Sinan tarafından yapılan mostar köprüsü Sırplar tarafından yıkılmıştır.
? Sultan 2.selim,istanbulda ölen ilk Osmanlı padişahıdır.
? İçkiye ve eğlence meclislerine düşkün olan Sultan Üçüncü Murad, saltanatı boyunca İstanbul'dan hiç çıkmadı ve saraydaki kadınların etkisinde kaldı. Daha sonraki yıllarda Osmanlı İmparatorluğunun bir devrini etkileyecek olan kadınlar saltanatı onun devrinde başladı. 29 yaşında çıktığı tahtta 20 yıl kalan Sultan Üçüncü Murad 16 Ocak 1595 tarihinde felç geçirdi ve vefat etti. Ayasofya Camii'nin avlusuna defnedildi.
? 1.ahmet,padişahlık hakkını en büyük kardeşe vermiştir.
? birinci Ahmet,bahti mahlasıyla şiirler yazmıştır.
? atına rütbe veren ölüncede mezara gömdüren roma imp. Neron gibi,Osmanlı padişahı 2.osman(genç) da sisli kırat adlı atı için özel mezar yaptırmıştır.
? en çok içki içen padişahlardan 4.murat kahvehaneleri meyhaneleri yıktırmış içkiyle tütünü yasaklamıştı.sarhoşluğun cezası idamdı.geceleri sarhoş avına çıkar bazen yakaladıklarını bizzat öldürürdü.bir gece veziri bayram paşa ile Üsküdar dan kayığa bindiler.bir kayıkçı zuladan şarap testisi çıkarıp buyur etti.4.murad şarabı yudumlarken;sen padişahın yasağından korkmazmısın diye sordu.padişah deryanın ortasında beni nereden görecek dedi.ya padişah bensem diye yokladı 4.murad.güldü kayıkçı;sen de ilk yudumdan kendini padişah sanmaya başladın.bu espriyle kelleyi kurtardı adı bekri mustafaydı.
? sultan İbrahim han ın Yaptığı ilk işlerden biri, Emir-Gûne adlı bir Şii'yi öldürtmek oldu. Çünkü bu adam, Osmanlı Sarayına içki, kumar, eğlence gibi kötülükleri sokmaya çalışıyordu. İşte bu yüzden Şiiler sultan İbrahim han a"Deli" adını taktılar. Önceleri gizli gizli, sonraları açıkça "Deli" demeye başladılar.
? 3.ahmet necip mahlası ile şiirler yazmıştır.
? tanzimata kadar,padişahların elçilerle karşılıklı konuşmazlardı.bu adedi terk eden 2.mahmut 1821 de Fransa büyükelçisine Türkçe hitap etmiş ve bu yadırganmıştı.bu olaydan sonra halk 2.mahmud a gavur padişah demeye başladı.
? Abdülaziz,1867 de Avrupa gezisine çıkan ilk padişahtır.
? 11 temmuz 1867 figaro gazetesi manşeti;Osmanlı sultanı(Abdülaziz)Fransızlar ın kalbinide beraberinde götürüyor.
? İzmir in sembolü saat kulesini 1901 yılında 2.abdülhamit yaptırmıştır.
? 2.abdülhamit,halife ünvanını kullanan ilk padişahtır.
? vatana ihanetle suçlanan vahdettin,malaya adlı İngiliz gemisiyle vatanı terk etmiştir.
? Vahdettin;Osmanlı padişahları içinde hacca giden tek padişahtır.
? vahdettin,İtalya san remo da 1926 yılında ölmüştür.
? Osmanlı padişahları içinde batılı elçiyi en son kabul eden vahdettindir.
? vahdettin;yüz birinci İslam halifesi.
? İslam dünyasının son halifesi olan Abdülmecit efendinin,sarayda Beethoven,saraylı hanım gibi portreleri vardır.
? Bulaşıcı ve tehlikeli bir hastalık oluşundan dolayı, toplum tarafından istiskal görerek tecrid edilen cüzzamlılara, Osmanlı vakıf medeniyetinin şefkat elini uzatarak, onlar için her türlü bakım ve görümünün yapıldığı miskinhaneler kurduğunu. Bunların ilkinin de, 1421-1451 seneleri arasında Edirne'de II. Murat tarafından yaptırıldığını ve buralara "Miskinler tekkesi" denildiğini.
? Kendi yaşadığı dönemde de kız öğrencilerin başörtüsü takmaları yüzünden üniversitelere alınmaması üzerine, merhum Necip Fazıl Kısakürek'in bu haksızlığa: Bir kız öğrenciyi, başını örttüğü için tahsil hakkından mahrum etmek İstiklal Savaşı başlarında ve Maraş'ta düşmanlar tarafından başörtüsü çekilip düşürüldüğü için başlayan milli şahlanışın ruhuna tükürmektir" diye yazarak kalemini kılıç gibi kullandığını..
? Latin harflerinin kabulüyle birlikte isminin "Hamit" diye yazılmasına müthiş tepki gösteren şair Abdülhak Hamid'in: "Ömrümün sonunda ismimin sonuna bir de 'it' taktılar" dediğini.
.
? Büyük İslam seyyahı İbn-i Batuta'nın yazdığına göre 1258'de Moğolların Bağdat'da 24.000 ilim adamını öldürdüğünü... Şehirdeki kütüphanelerdeki yüz binlerce kitabı çıkartıp Dicle nehrine attığını ve bunların çokluğundan dolayı adeta nehrin önünde bir baraj oluştuğunu... Bunun üzerine Moğolların, ırmağın taşmasından korkup geri kalan kitapları cayır cayır yaktıklarını...
? Osmanlı Devleti'nin 1913 yılında İngiltere'ye parasını peşin olarak yatırarak iki adet büyük zırhlı ısmarladığını... "Sultan Osman" ve "Reşadiye" ismi verilen bu zırhlılar için büyük bir kısmı halktan toplanarak yaklaşık 6.775.000 altın lira ödendiğini... Fakat I. Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla birlikte İngilizlerin bize bu zırhlıları teslim etmeyip paramızı da geri vermediğini... Bugün zırhlıların karşılığı olarak İngiltere'den alacağımız olan bu paranın, tazminatıyla birlikte yaklaşık 32 trilyon lirayı bulduğunu yani 1992 yılı bütçe açığımıza tekabül ettiğini...
? Özellikle Osmanlı kültüründe, lalenin oldukça yoğun bir alaka görüp bir lale soğanının bin altına kadar müşteri bulabildiğini ve zamanın padişahı III. Ahmet'in bir ferman yayınlayarak bu fiyatlara bir sınırlama getirmek zorunda kaldığını... Bir devre adını veren bu tefekkür simgesi çiçeğin o dönemde 1108 çeşit renkte üretildiğini...
? Türk halkının nüktedan hazır cevap ve zeki bir fıkra kahramanı olarak tanıdığı Nasreddin Hoca'nın (1208-1284 ), aslında medresede ders veren büyük bir müderris ve ayrıcada kadı olduğunu... Talebeleri arasında oldukça sevilen Nasreddin Hoca'nın, ders verdiği medreseden merkebine binip evine giderken dahi talebeleri tarafından yalnız bırakılmayıp yolda kendisine sualler sorulduğu... Hem yol alıp hem de talebelerin sorularına cevap veren Nasreddin Hoca'nın, sual soran talebelerine arkası dönük olarak cevap vermenin İslami edebe aykırı olacağından dolayı,merkebine ters binip, talebeleri ile yüz yüze gelerek ders verdiğini...
? Büyük dahi Sultan Mehmed'in, İstanbul'un fethi için balistik hesaplarını bizzat kendisinin yaptığı, yaklaşık 17 ton bakır kullanılarak dökülen ve 1,5 ton ağırlığındaki mermileri 1000 metre uzağa atabilen "şahi" adını verdiği muazzam toplar döktürdüğünü... 50 çift manda ve 700 askerle iki ayda Edirne'den İstanbul yakınlarına getirilebilen bu, o zamana kadar misli görülmemiş topların ilk deneme atışları yapılmadan önce yakında bulunan kimselerin dillerini yutmamaları ve gebe kadınların çocuklarını düşürmemeleri için şehrin her tarafına münadiler salınarak topların atılacağı zamanın ilan ettirildiğini...
? Yeniçeri ocağı kaldırıldığında yeni teşkil edilen Asakir-i Muhammediye?ye, halktan ayırt edilmesi için serpuş yerine başlarına şal sarılmış, silah yerine ellerine birer sopa verilmişti.
? Eskiden gemilerde korsan gözlemek için maymunlar kullanılırdı. İstanbul?da da Tersanekapı karşısında bir sıra maymuncu dükkânı vardı.
? Bir zamanlar en büyük gemimiz olan iki bacalı ve dört direkli ?Gülcemal? e bu isim, Sultan Reşat tarafından verilmişti. Gülcemal bu padişahın annesinin adı idi.
? İstiklal Marşı işgal altında bulunan İstanbul?da ilk defa Muallim Ahmet Halit Yaşaroğlu tarafından bastırılmış ve İstanbullulara gizlice dağıtılmıştır. Bu, dört sayfalık ince uzun bir risaledir.
? III. Mehmet, tahta çıkar çıkmaz 19 erkek kardeşini cellâtlara boğdurarak idam ettirmişti. Bunların dördü 15?21 yaş arasında gençlerdi. Öbürleri sabi, bir kısmı da henüz kundak çocuğu idi.
? Devlet idaresinde ve kıyafetinde inkılâplar yapan II. Mahmut?u geri fikirli mutaassıplar hiç sevmezdi. Padişahın ölümü için büyüler yapıldı. Bu arada II. Mahmut?a benzeyen bir kuklayı bıçakla boğazından kesen Cezayirli bir adam da yakalandı ve derhal idam edildi.
? 14 Mart 1827?de II. Sultan Mahmut, askeri hekim ve cerrah yetiştirmek üzere Tıbhane ve Cerrahhaneyi açmıştı.
? 29 Şubat 1924?te Halife II. Abdülmecit Efendi İstanbul?da sonuncu Cuma selamlığına çıkmıştı. 3 gün sonra halifelik kaldırılmış ve bütün Osmanlı ailesi Türkiye dışına çıkarılmıştır. Abdülmecit Efendi, son halife olup TBMM tarafından seçilmişti. Halifeliğin kaldırılmasıyla da ülke dışına çıkarılmış ve 1945?te Paris?te vefat etmişti.
? 6 Nisan 1920?de, Mustafa Kemal tarafından Anadolu Ajansı kurulmuştu. Mustafa Kemal Paşa, TBMM?nin açılması için çalışmalarına devam ederken Anadolu Ajansı?nı kurmuş, adını da kendisi koymuştur. Anadolu Ajansı ilk çalışmalarına Müdafaa-i Hukuk Temsil Heyeti?nin teşkilatından ve araçlarından faydalanarak başlamıştı.
? 10 Mayıs 1795?te, Halıcıoğlu?nda ilk topçuluk okulumuz ?Mühendishane-i Berri Hümayun? açılmıştır. Bu okul, III. Selim devrinin en hayırlı teşebbüslerinden biridir. Yeniçeri ocağının kaldırılmasından sonra Mühendishane daha çok önem kazanmıştır.
? 11 Mayıs 1876?da, Sadrazam Mahmut Nedim Paşa?nın vükela meclisinden çıkarttığı bir kararla İstanbul?da ve taşrada basılan gazetelere sansür konmuştur. Bizde basına konan ilk sansür budur
? 22 Mayıs 1955?te,Nene Hatun öldü. Kadın kahramanlarımızdan birisidir. 1877-1878 Türk-Rus savaşı sırasında Erzurum şehrinin savunmasına katılmış, Aziziye Tabyası?nda, diğer kadın ve erkeklerle beraber kahramanca çarpışmıştır. 1955 yılında ?Yılın Annesi? seçilmiştir.
? 25 Mayıs 1807?de, Kabakçı Mustafa isyanı meydana gelmiştir. Osmanlı tarihinde padişah III. Selim?in tahttan indirilmesiyle sonuçlanmış bir isyandır. III.Selim?in başlattığı Nizam-ı Cedit ıslahatı, çıkarları elden giden bazı kimselerin ve Yeniçerilerin işlerine gelmemiştir. 28 Mayıs?ta III. Selim Nizam-ı Cedit?i resmen kaldırmak zorunda bırakıldı. 29 Mayısta da Topal Ataullah Efendi?nin fetvasıyla tahttan indirildi ve sonra da öldürüldü.
? 25 Mayıs 1895?te, Ahmet Cevdet Paşa öldü. Ünlü ?Tarih-i Cevdet? ve ?Kısas-ı Enbiya? eserlerinin yazarı olan Türk devlet adamı, bilgini ve tarihçisidir. İlk adliye nazırıdır.
? 10 Haziran 1923'te, meşhur Fransız romancısı Piyer Loti ölmüştü. Asıl adı Jülyen Viyo olan Piyer Loti bir deniz subayı idi. Mesleği dolayısıyla muhtelif memleketleri, Japonya'yı ve Türkiye'yi gezmişti. Hattâ bir müddet İstanbul'da ikamet ederek buradan memleketine 'Azade' adlı bir romanla dönmüştür. Piyer Loti Türklere karşı büyük bir dostluk hissi beslemekle meşhurdur.
? 15 Haziran 1860'da, Şinasi 'Tasviri Efkâr' gazetesini çıkarmaya başlamıştır. İlk zamanlarında haftada iki defa neşrolunurdu. Şinasi, Agâh Efendi ile beraber kurduğu 'Tercümanı Ahval'de pek az müddet kalarak ayrılmış ve sonra bu gazeteyi kurmuştu. Tercüman'dan daha esaslı bir fikir gazetesi idi. Zaten Şinasi, yurdumuzda ilk Avrupai fikirleri yayan büyük üstattır.
? 28 Haziran 1857'de, Sultan Abdülâziz, Fransa İmparatoru Üçüncü Napolyon'un daveti üzerine Avrupa seyahatine çıkmıştı. Bir Osmanlı padişah ve halifesinin Hıristiyan bir hükümdarı ziyareti, tarihte misli görülmemiş bir hâdise telâkki edilmiştir. Abdülâziz, deniz yoluyla Fransa'nın Tulon limanına, oradan da Paris'e gitmiştir. Mutad ziyaretlerden sonra Londra'ya gidilmiştir. Padişahın Londra ziyareti 23 Temmuza kadar devam etmiştir. Viyana ve Peşte yoluyla Varna'ya, oradan da İstanbul'a dönülmüştür.
? 31 Ağustos 1876'da, Beşinci Murat, vükelânın kararıyla tahttan indirilmişti. Yerine İkinci Abdülhamit tahta çıkarılmıştı. Beşinci Murat, sinirleri bozuk bir insandı. Yerine tahta geçtiği Abdülâziz'in intiharı gibi hâdiseler, onu büsbütün muvazenesiz bir hale getirmişti. Tahttan indikten sonra 1904'te ölümüne kadar, 18 yıl baskı altında yaşamıştır.
? İlk hastahaneler Yıldırım Bayezıt zamanında açıldı. Dür?ün Tıp adıyla. II. Bayezıt?ın Edirne?de kurduğu külliyenin akıl hastalıkları bölümünde hastalar müzikle tedavi ediliyordu. Bu dönemde Avrupa?da akıl hastaları ateşe atılarak yakılıyordu. Devrin ünlü doktorları arasında Amasyalı Sabuncuoğlu Şerafettin, Ahi Çelebi ve kendi hocasını ameliyat eden Altunî Zade sayılabilir.
? Osmanlı Devleti?nde en çok gelişen sanat dalı mimari idi. Kuruluş döneminde Selçuklu ve Bizans Mimarisinin etkisi görülür. 18.yy?da mimaride İran ve Avrupa?nın etkisi görülmüştür. 19.yy?da Avrupa?nın barok ve gotik mimari tarzları örnek alınmıştır. Dolmabahçe, Çırağan, Yıldız ve Beylerbeyi sarayları bu yüzyılda inşa edilmiştir.
? I. Mahmut Ayasofya'ya bitişik olarak sarayın bâb-ı hümâyun tarafında bir imaret yaptırarak 23 Zilkade 1155'de kendisinin de huzuruyla açılış töreni yapılmıştır. Yine bu pâdişâh amcasının Tophane çeşmesini kendisine mal etmişti. Kendisi de Nur-ı Osmaniye Camii'ni yaptırıp henüz ikmal edilmeden vefat ettiğinden kardeşi III. Osman onu ikmal ile "henüz namaz kılınmayan mescid emlâk hükmündedir" diye kabullenip kendi adına olarak Nur-ı Osmanî demiştir.
? Yalova kağıt fabrikası,1.mahmut zamanında açılmşıtır.
? Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın idaresinde kurulmuş olan Kadınları Çalıştırma Cemiyet-i İslamiyesi'dir.
? Otağ ı hümayun da,Sultan dışında yalnızca en büyük dini yetkili "Şeyhü'l-İslam" vezirler ve büyük eyaletlerin yöneticileri olan "Beylerbeyi" kırmızı kumaştan yapılan bu çadırda oturma hakkına sahiptirler.
? Sultan tabiri Osmanlı Padişahları' nın erkek evlatlarına, kızlarına, padişah validelerine hatta ailelerine kadar teşmil edilmiştir. Bu ünvanın Padişahların erkek çocuklarında ismin evveline kızların da ise ismin sonuna gelmesi adet olmuştu. Sultan Selim, Sultan Ahmed, Ayşe Sultan, Fatma Sultan vs. gibi. Sultan tabiri yanlız olarak kullanılırsa padişahın kıs çocukları kastedilmiş olurdu. Sultanların kız çocuklarına ise Hanım Sultan denir.
? Kanuni sonrası dönemde, haremi idare eden ilk valide sultan olan Nurbanu Sultan'a günlük 2000 akçelik bir maaş bağlanmıştı. III. Mehmed'in annesi Safiye Sultan da ise, bu rakam 3000 akçeye çıkmıştır.
? Fatih Sultan Mahmed kendisini yetiştiren ve hristiyanlık dininde kalmaya devam eden üvey annesi Mara'ya geniş bağışlarda ve temliklerde bulunmuştur
? Otuz altı Osmanlı padişahından sadece yirmi üçünün annesi valide sultan ünvanını kullanmış, diğerleri oğulları tahta geçmeden vefat ettikleri için bu ünvanı alamamıştır.
? Valide Sultanların kendilerine verilmiş paşmaklık denilen hasları vardır. Daha sonraları haslarından başka kendilerine darphaneden muayyen bir maaş da tahsis edilmiştir.
? Kuruluş döneminden II. Bayezid'e gelinceye kadar Osmanlı padişahları ve şehzadeleri ilk zamanlardan Müslümanlardan nüfuzlu kişilerin, Anadolu beylerinin, Bizans, Sırp ve Bulgar krallarının kızları ile evlendiler. Bu evliliklerde siyasi nüfuz elde etme, diplomatik faydalar veya kız babası öldüğünde toprak talep etmek gibi gayeler hedefleniyordu.
? I. Mustafa'nın hiç kadını tesbit edilmemiştir. Yavuz Sultan Selim, II. Selim, III. Mehmed, IV. Murad ve II. Ahmed'in birer; Osman Gazi, Çelebi Sultan Mehmed, III. Ahmed, II. Osman ve III. Osman'ın da ikişer kadını olduğu anlaşılmaktadır.
? Ermeniler,Ortodoksluğun farklı bir yorumu olan monofizit denilen hristiyan inancına sahiptirler.
? Fütüvvet;islamı yayma anlayışı.
? Osmanlı devletinde,Tanzimat döneminde(1839-1876) 5 çeşit mahkeme kurulmuşturŞeri mahkemeler,Azınlık mahkemeleri,Konsolosluk mahkemeleri,Ticaret mahkemeleri,Nizamiye mahkemeleri(Osmanlıda ilk hukuk birliği bozulmuştur.)
? Yükseliş dönemimizin ruhunu yansıtan mütevazı Topkapı Sarayı'na karşılık, yıkılışımızı remzeden Versay taklidi Dolmabahçe Sarayı'nın Avrupa'dan borç alınan para ile, 9 ton altın ve 41 ton gümüş kullanılarak inşa edildiğini...
? Devlet-i Aliye-i Osmaniye'nin üç kıtada at oynatıp buyruk yürüttüğü ihtişamlı dönemlerinde, Avrupa'da Türk hayat tarzı ve modasının çok tesirli hale geldiğini Evlerinde Türk köşesi bulundurmayan sosyete mensuplarının ayıplandığını...
? Birinci Dünya savaşı sıralarında Musul'da Açlıktan çocukların etlerini kasap
dükkanlarında koyun ve kuzu eti diye satan veya aşçı dükkanlarında pişirip halka yedirme vahşetini gösteren on-on iki kişinin idam edildiğini...
? II. Mahmut döneminde Osmanlı ordusunun modernleştirilmesi için danışmanlıkta bulunan Alman komutanı Helmuth von Moltke'nin Tanzimat dönemi ordusunun halini: "Bu ordu: kaputları Rus, talimatnameleri Fransız, tüfekleri Belçika, sarıkları Türk, eğerleri Macar, kılıçları İngiliz ve öğretmenleri her milletten, Avrupa sisteminde bir ordudur" diyerek tarif ettiğini...
? 1967 Mısır-İsrail savaşında, Mısır askerlerinin, düşmanlarını beklerken İsrail ordusunun bir anda Süveyş'in öbür yakasını geçerek dünyayı şaşırtığını... Mose Dayan'ın bu muazzam başarıyı daha sonra bir basın toplantısında: "İsrail'in bu başarılı stratejisi, Yavuz Sultan Selim'in yıllar önce Mısır'ı fethederken uyguladığı harp planının bir kopyasıdır" diye açıklayıp gafletimizi yüzümüze vurduğunu..
? Mehterhâne 1828'de II. Mahmud tarafından kapatılmış, bunun yerine III. Selim'in yakın dostu Napolyon'un emekli bando subayı Giuseppe Donizetti'ye Mızıka-i Hümâyun adlı Batı kopyası saray bando okulu kurdurulmuştur.
? Teb'asını "Emanetullah" olarak gören Osmanlı Devleti'nde, akıl hastalarına bimarhanelerde son derece şefkatle muamele edilip ceviz karyolalarda, ipekli çamaşır ve çarşaflarda yatırılıp musiki ile tedavi edildiğini, Aynı dönemde Avrupa'da ise, akıl hastalarının ruhuna şeytan girmiş denilerek diri diri yakıldığını, İstanbul'daki bimarhaneleri giren Mongeri Pere'nin: "Burası Avrupa'nın asırlar sonra tahayyül edeceği bir hayal müessesidir" dediğini ve Osmanlı'nın uyguladığı bu musiki ile tedavi metodunun ABD'de ancak 1956 yılında uygulamaya geçebildiğini...
? Batı musiki şaheserlerini yazmış olan Mozart,Bizet gibi büyük bestekarların mehter musikisinin büyüleyici tesiri altında kalarak,Türk tarzında Alla Turca denilen kısımlarını yazdıklarını....
? Kanuni Sultan Süleyman'ın, bir meseleden dolayı dönemin şairi Baki'yi, ?Baki bed - Nefyi ebed Bursa'ya red" diyerek Bursa'ya sürgüne gönderdiğini ve Baki'nin de buna karşılık: "Öldünse ey Baki Değildir cihan mülkü Süleyman'a baki Buna çarkı felek derler Ne sen baki, ne ben baki" diyerek şairane bir şekilde cevap verdiğini...
? ilk basımevi istanbulun sultanselim semtindeki müteferrika İbrahim efendi evinde kuruldu.burada ilk kez bin tane basılan kitap vankulu lugatı ile tanınan Vanlı Mehmet bin mustafanın kaleme aldığı sıhahi cevheri adlı sözlüğün Türkçe çevrisidir.ikinci kitap ise katip çelebi nin tuhfetül-kibar fi esfaril bihar adlı Osmanlı denizciliğini anlatan kitaptır.
? bugün harp akademilerinde savunma için plevne zaferle sonuçlanan harpler içinde mohaç örnek stratejileri olarak okutulmakta,Türk ün harp dehası vurgulanmaktadır.
? Türkiye de ilk elektrik enerjisi 1902 yılında kullanılmaya başlandı.(ilk Tarsus)
? cumhuriyet ilan edildiğinde yalnız İstanbul Tarsus ve Adapazarı elektrikten faydalanıyordu.
TARİH
İSLAM ÖNCESİ TÜRK DEVLETLERİ MEDENİYETİ
*Og;anne-Kang;Baba
* Urug;Ailelerin birleşmesiyle,
Boy;urugların birleşmesiyle
Budun; boyların birleşmesiyle
İl(Devlet) budunların birleşmesiyle
* Yaylak;Yazın yaşadıkları yerler Kışlak;Kışın yaşadıkları yerler.
*Hükümdarın ünvanları; Kağan, hakan, han, şanyü, yabgu, tanhu, ilteber, idikut, erkin
* Hükümdarlık Sembolleri; Otağ ( hakan çadırı ), örgin (taht), kotuz ( sorguç ), tuğ ( sancak ), yay ve davul.
* Katun(hatun);hükümdar eşlerine verilen ad. Söz sahibidirler, gerekirse naip ( vekil ) olarak devlet başkanlığı yapar, elçileri kabul eder, devlet meclisine katılır.
* Kurultay ? toy - kengeş ;Devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı büyük meclis.
* Toy(Şölen);Baharda düzenlenen büyük şölenlerdir. Kurban kesilir, yarışlar yapılır, dans edilirdi.
*Kut inancı; Hükümdarlığın kaynağı ilahidir. Kutlu hanedan soyundan olanlar hükümdar olabilir.Göktanrı yetkiyi verir, buna kut denir. Kan yoluyla babadan oğla geçer.
* Töre ( türe ); ülke töreye göre yönetilir. Devlet ve topum yaşamını düzenleyen kurallardır.töreye uymamak en büyük suçtur.
* Taygun(milletvekili); meclise katılma hakkına sahip olanlara denir.
* Ayukı ( hükümet ): Siyasi örgütlenmenin kurumlarından biridir. Hakanın ve meclisin emirlerini uygulardı.
* Ayguci ( başbakan ): Hükümetin başında bulunur.
* Buyruk ( bakan ): Hükümet üyeleridir.
* Bitikçi ve tamgacı; Yazışmaları yapar ve dış politikayı yürütür.
* Tarkan, Apa; Saray görevlilerindendir. Askeri ve sivil yönetimden sorumludur.
* Tudun: Denetim ve vergi işleriyle ilgilenir. Vali.
* Ebi ( hükümet konağı )
* Bitigciler: Kâtip
* Agı (Agılıg) : Hazine
* Agıcı: Hazinedar
* Kenetçi: Danışman
* Subaşı: Ordu Komutanı
* Tigin: Hükümdar Çocukları (Tekin)
* Şad: Diğer Hanedan Mensupları
* Tamgacı: Dış siyaset işlerini yürüten görevliler
* Börk: Genellikle Hayvan Postundan Yapılan Başlık
* Kült: Tapma, Tapınma. Din.
* Umay tanrıça
* Yada taşı; yağmur yağdırmak ve rüzgar estirmek için sihrine başvurulan kutsal taştır.
İlkbaharda ve sonbaharda at ve koyun kurban edilir. İlkbaharda törenler yapılır ( Nevruz: Yenigün )
* Atalar Kültü: Ölen kişilere ve atalara ait hatıralar kutsaldır. Ataların ruhlarının kendilerini koruduğuna inanılır ve kurban kesilir. Mezarlara yapılan saldırı savaş nedeni olabilir.
* Gök Tanrı İnancı: Türklerin asıl dinidir. Bütün kâinatı yaratan Göktanrı?dır.
Bugünkü Tanrı sözcüğü, Orhun yazıtlarında Tengri veya Tengiri biçimindedir. Gök kutsaldır, gök ve yer yedi kattan yaratılmıştır.
* Yuğ;Ölenlerin ardından yas tutulur ve yuğ adı verilen törenler yapılır. Bu törenlerde ziyafet verilir, at yarışları yapılır.
*Kurgan;Türklerin mezarlarına verdiği isim.Ölümden sonraki hayata inanç vardır. Eşyalar da gömülür.Kazakistan?ın Almatı şehrine yakın Esik Kurganı en ünlüsüdür.Altın eşyalar, seramik küpeler, gümüş çanaklar bulunmuştur. Altın Adam adlı altından yapılmış bir zırh bulunmuştur.
*Balbal:mezarlara dikilen taşlar.
*Uçmağ; Cennet, Tamu; Cehennem olarak ifade edilmiştir,
*Kam;Din adamları
* Yazı: Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve Latin alfabeleri kullanılmıştır. Göktürk ve Uygur alfabeleri milli alfabelerdir.
*Sagu: Cenaze törenlerinde söylenen ağıt.
*Koşuk;şölenlerde saz eşliğinde söylenir.
*Sav;atasözleri
* Ir ( yır );Söyledikleri beste(şarkı sözü)
* Küg;sazlarla çalınan melodi.
* Aprın ? çur Tigin; Adı bilinen en eski Türk şairi
*Yargan; Mahkemelerin başında bulunan kişiler.
*Yargu;Kağanın başkanlık ettiği mahkemedir.Yüksek mahkemelerdir ve siyasi suçlara bakar.
*Tarıglag;Tarla Tarıgcı;çiftçi .Saban kelimesi Türkçe de bilinen eski kelimelerden biridir.
*ÖNEMLİ TÜRK DESTANLARI
*Oğuz Kağan Destanı : Hunlar
*Alper Tunga ve Şu destanı : İskitler ( Sakalar )
*Manas Destanı : Kırgızlar
*Bozkurt Destanı ve Ergenekon destanı : Göktürkler
*Türeyiş Destanı ve Göç Destanı ;Uygurlar
*TÜRK YAZITLARI(KİTABELERİ)
*Yenisey Yazıtları : Kırgızlar
*Karabalgasun( Ordubalık ) Yazıtları : Uygurlar
*Orhun ( Göktürk ) Yazıtları : Göktürkler
BAŞKENTLER
*Asya hunları-Göktürkler-Kutluklar(2.Göktürk);Ötüken
*Avrupa hunları-etzelburg(Macaristan),
*Uygurlar-karabalasagun(ordubalık)
ÖNEMLİ TİCARET YOLLARI
*İpek Yolu : Çin?den başlayıp Akdeniz ve Karadeniz?de sona eren ticaret yoludur.Türkler bu yol için Çinlilerle mücadele etmişlerdir.
*Kürk Yolu : Hazar ve Bulgar ülkelerinden başlar, Altay ve Sayan dağlarından İpek Yolu?na paralel olarak uzanarak Çin?e ulaşan yoldur.Hazar, Sabir, Ogur ve Bulgar Türkleri genellikle ön plana çıkmıştır.
* İlk Türk devletlerinde hükümdarın resmi mührü vurulmuş ipekli bez parçalar para olarak kullanılmıştır.
*İlk madeni para Türgişler ( Türgeşler ) döneminde kullanılmıştır.
* Dokumacılık gelişmiş olup dünyanın en eski halısı Pazırık kurganında ortaya çıkarılmıştır. Halı ilk kez Hunhar tarafından koyun yününden dokunmuş ve kullanılmıştır.
* Türklerde ilk devlet teşkilatı Mete Han tarafından kurulmuştur. Mete Han?ın başa geçtiği M.Ö.209 yılı Türk Kara Kuvvetleri?nin kuruluş tarihi olarak kutlanmaktadır.
Onlu sistem vardır. En küçük on, en büyük onbin kişilik birlikler vardır. Onbin kişilik birimlere tümen denir. Ordu 24 tümenden oluşur.
Avrupa bu sistemden etkilenmiştir. Romalılar, Ruslar, Moğollar, Çinliler vb. devletler taklit etmişlerdir.
* Ülke sağ ? sol ( doğu ? batı ) şeklinde ikiye ayrılarak yönetilir.
Doğu batıya göre üstündür. Güneşin doğduğu yer olduğu için. Hakan doğuda oturur, batıyı yabgu unvanıyla kardeşi yönetir. Yabgu iç işlerinde serbest, dış işlerde büyük hakana bağlıdır.
Tigin hükümdarın çocuklarıdır. Şad unvanıyla çeşitli yerlere tecrübe kazanmaları için gönderilir. Selçuklu ve Osmanlı?da da görülür.
* Kadın erkek her Türk savaşa hazırdır ( Ordu millet anlayışı )
*Genellikle hafif silahlar; ok, yay, kılıç, kalkan, kargı, mızrak, süngü ve hançer kullanılmıştır. Düşman ve araziye göre taktik vardır. Keşif, yıpratma, ani baskın ve Turan Taktiği ( kurt oyunu ) savaş taktikleridir. ( Malazgirt, Niğbolu, Mohaç)
* Türklerde şamanizm?den etkilenme vardır fakat din değildir, büyü ve gizli güçlere inanma vardır. Temsilcilerine şaman denir. Şifa vericilik esastır.
* Ural ? Altay dil grubunun Altay kolundandır.
* Hayvancılık yaygındır. Atı evcilleştirmişlerdir. Göçleri kolaylaştırmıştır.
* Türk devletlerinin en zayıf yönü tahta geçme konusunun belli kurala bağlanmamış olmasıdır.
Töreye göre hükümdar öldüğünde oğullarının hepsi tahta geçme hakkına sahiptir. Bu durum taht kavgalarına sebep olmuştur.
*ilk yetiştirilen tarımsal ürün hayvanlar için olan;yonca insanlar içinde darı(mısır) yetiştirilmiştir.İlk tarımsal gıda ürünü ise buğdaydır.
*Dokuma,madencilik(demircilik) yerleşik hayat için belirleyici değildir.
* Türklerin kullandığı ilk takvim; 12 hayvanlı Türk takvimi
UYGURLAR
* Yerleşik hayata geçen ilk Türk devletidir.
* Uygurlar evlerini tuğladan yaparlardı, şehirlerine balık demişlerdir. Ordu balık önemli ticaret merkezi olmuştur.
* İpek, pamuk, devetüyü ve yünden elbiseler giyilir, Turfan?da dokunan çiçekli Uygur kumaşları ünlüdür.
*Uygurlar arasında Budizm, Maniheizm, Hıristiyanlık ve İslamiyet yayılmıştır. Hazarlar da Museviliği kabul etmişlerdir. Macarlar, Kumanlar, Peçenekler, Tuna Bulgarları Hıristiyanlığı kabul etmiş, itil Bulgarları ise İslamiyet?i seçmişlerdi.
* Türk hukuku ilk kez Uygurlar tarafından yazılı hale getirilmiştir
* Uygur Alfabesi;.18 harfli olup, üçü sesli on beşi sessizdir. Sağdan sola yazılır. Moğolların resmi yazısı olmuştur.
GÖKTÜRKLER
*Göktürk alfabesi, en eski milli alfabemizdir.38 harf bulunur. Dördü sesli otuz dördü sessizdir. Sağdan sola yazılır, Orhun Alfabesi de denilmiştir. En güzel örneği Orhun Kitabeleridir.
*Orhun Kitabeleri-Yazıtları ( Göktürk Kitabeleri ) : Kutluk devleti döneminde ilki Vezir Tonyukuk adına 727?de, ikincisi Kültigin adına 732?de Bilge Kağan tarafından, üçüncüsü Bilge Kağan adına 735?de oğlu tarafından dikilmiştir.
TÜRK-İSLAM DEVLETLERİ
Karahanlılar ? ( 840 ? 1212 )-Başkent balasagun-İlk Müslüman Türk devleti.
Gazneliler ? ( 963 ? 1187 )-gazne
Büyük Selçuklular ? ( 1040 ? 1157 )-cend-rey,İsfahan,nişabur
Harzemşahlar ? ( 1097 ? 1231 )
MISIR?DA KURULANLAR
Tolunoğulları ? ( 868 ? 905 )-mısır
İhşidler ? ( 935 ? 969 )-mısır
Eyyübiler ? ( 1174 ? 1250 )
Memlükler ? ( 1250 ? 1517 )
* Türk ? Arap ilişkileri Talas Savaşı?ndan sonra olumlu gelişti.
*Abbasiler döneminde Türklerin yerleştirildiği sınır şehirlerine Avasım denir.Bağdat yakınlarındaki askeri şehre Samarra denilmiştir.
* ülke-eyalet-vilayet(il)-kaza-nahiye-köy(merkezi hakimiyet ve ülke yönetimi kolaylığı)
* Hutbe okutmak, sikke, tuğra, nevbet, sancak, taç, taht ve saltanat çadırı, hilat ( giysi ), asa, alem ve çetr ( saltanat şemsiyesi ) hükümdarlık sembolleridir.
*divan-ı saltanat;devlet işlerini yürütür.
*divan-ı mezalim;yüksek mahkeme.
*divan-ı pervane;tapu kadastro
*divan-ı istifa;mali işlere bakar
*divan-ı tuğra;iç ve dış yazışmalar
*divan-ı işraf;her türlü denetim işi.
*divan-ı arzül ceyş;ordunun ihtiyacını düzenler
* Hacip; Divan üyeleri ile sultan arasındaki yazışmaları ve görüşmeleri düzenleyen kişiye denmiştir.Başkanı Has Hacip?tir. Karahanlılar?da tayangu ( ulu hacip ) denir.
* Saray Görevlileri;
*kapucubaşı : günlük hizmetlerin görülmesinden
*Silahtar : Silah imalathanesinden
*Emir-i Candar : Sarayı korumaktan
*Alemdar : Devlete ait bayrakları taşımaktan,
*Cemedar : Elbise ve diğer resmi kıyafetlerin hazırlanmasından,
*Emir-i Ahur : Hayvanlardan sorumlu.
*Serhenk : Sulatana ait kuvvetlerin önündeki yol açıcıdır.
*Melik; Eyaletlerin ve vilayetlerin başındaki hükümdar soyundan olan askeri görevlilere denir.diğerlerine ise şıhne denir.
*Amid; Yönetimden sorumlu sivil görevliler
*Muhtesip;vilayetlerin vergisini toplayanlara amil, ticari hayatı düzenleyenler
*Reis; halk tarafından seçilen yöneticiler
*Ulak; posta teşkilatında çalışan görevliler
*Atabey;Küçük yaştaki hanedan üyelerinin yanındaki yetenekli ve bilgili devlet görevlileri
*Tuğraci ; hükümdarın nişan ve tuğrasını çeker, münşii de denilir.
*Emir-i Ariz ; ordu ile ilgili işlere bakar.
*Müstevfi ; gelir gider hesaplarına bakan görevlidir.
*Müşrif ; askeri ve adli işler dışındaki idari ve mali teşkilatın işleyişini kontrol eder.
*Pervaneci ; arazi defterlerinde tutulan has ve iktaların düzenlenmesini yapar.
*Emir-i Dad ; beylerbeyi ve atabeyler ile soruşturma ve tutuklamalardan sorumlu adalet bakanı.
*Subaşı ; merkeze bağlı vilayetleri idare eden kişi.Öenmli şehir merkezlerinde şıhne denilen askeri valiler vardır.
*Emir?ül Ümera ; ordu komutanıdır.
*Hacibülhüccap;sarayın genel sorumlusu.
*Taştdar;hükümdarın ellerini yıkamasına yardımcı olan kişi.
*Gulam ; değişik milletlerden küçük yaşta satın alınan ve toplanan çocuklardır.Hükümdara bağlıdırlar.
* Hazine-i Amire ? devlet hazinesi, Hazine-i Hassa ? Hükümdarın şahsına ait hazine.
KARAHANLILARDA KÜLTÜR
*Karahanlılar?da devlet dili, konuşma dili, edebiyat dili Türkçe?nin Hakaniye lehçesidir.Uygur alfabesi kullanılmıştır.
* Karahanlılarda ; Semerkant, Buhara, Kaşgar bilim ve kültür merkezidir.
*Kutadgu Bilig ( 1069 ? 1070 ) : Yusuf Has Hacip;İlk İslami Türkçe eserdir.Manzumdur, siyasetname özelliği var.
*Divan-ı Lügati?t ? Türk ( 1074 ) : Kaşgarlı Mahmut; ilk Türkçe ansiklopedik sözlük ve dilbilgisi kitabıdır.İçinde İlk Türk dünyası haritası vardır.Bağdat?taki Abbasi halifesine sunulmuştur.
*Atabetü?l Hakayık ( 12. YY ) : Yüknekli Edip Ahmet;Uygur alfabesi ile yazılmıştır.
Satuk Buğra Han Destanı : Karahanlıların ilk Müslüman hükümdarını konu almıştır.Türklerin İslamiyete geçişini anlatan ilk sözlü edebiyat örneklerindendir.
*Divan-ı Hikmet ( 12. YY ): Hoca Ahmet Yesevi; İlk Türk mutasavvufudur. Tasavvuf şiirlerini içerir.
ANADOLU SELÇUKLULARDA KÜLTÜR
* Anadolu Selçukluları ve beylikler armalarında ve paralarında arslan resmi kullanmışlardır.Selçukluların sembolü haline gelen çift başlı kartal ve diğer hayvan figürleri Konya surlarında kullanıldı.
* Asd de açılan ilk medrese 1193 tarihinde açılan kayseri hoca hasan medresesidir.
*A.S.D ye önce İznik sonra Konya başkentlik yapmıştır.
*Erzurum Çifte Minareli Medrese ? Anadolu?nun en büyük medresesidir.
* Karamanoğlu Mehmet bey Türkçeyi 1277 yılında Konya da resmi dil ilan etmiştir.
* İlk Selçuklu külliyesi;kayseri-hunat hatun külliyesi
* Battalname,Danışmenthane,Dede Korkut Hikayeleri
GAZNELİLERDE KÜLTÜR
*Gulam Sistemi : Savaş esirleri ve diğer küçük çocukların toplanması ile oluşur.Gulamhane denilen yerde yetiştirilir, çoğunluğu Türktür.Eyalet askerleri atlı askerler ve meliklerin askerlerinden oluşur.Gazne ordusunda filler vardır.
*Gaznelilerde; bilim dili Arapça, edebiyat dili Farsça, halk ve ordu arasında Türkçe konuşulurdu.
*Sultan ünvanını ilk kullanan hükümdar Gazneli Mahmut?tur.
*Şair Firdevsi Sultan Mahmut için Şehname?yi yazmıştır.
* Gaznelilerde Nisabur?da medreseler kurulmuştur.
*El Biruni Hindistan?ın tarihi ve coğrafyasını yazmıştır.
BÜYÜK SELÇUKLULUAR
*Büyük Selçuklularda ilk parayı Tuğrul Bey bastırdı.Tuğrul Bey, Alparslan, Melikşah, Çağrı Bey?in oğlu Kavurd altın para ( dinar ) bastırdı.
Altın para ? Dinar, gümüş para ? Dirhem
*Büyük Selçuklu Devleti?nde Tuğrul Bey döneminde ikta uygulanmaya başlandı.
*Büyük Selçuklu Dönemi camileri;İsfahan,haydariye,nahçivan,rey gibi orta asyaya yakın yerlerde görülür.anadolu Selçuklu devletine ait camiler ise genellikle Sivas,kayseri,Konya gibi Anadolu topraklarında görülür.
* Büyük Selçuklularda ilk medrese Tuğrul Bey zamanında Nişabur?da açıldı.
*Alparslan zamanında Nizamülmülk Bağdat?da Nizamiye Medresesi?ni kurdu (1066). Dünyanın ilk üniversitesi sayılır.
*Büyük Selçuklularda resmi dil Farsça, edebiyat dili Farsça, eğitim ve bilim dili Arapça, halk ve ordu arasında Türkçe konuşulmuştur
*Ömer Hayam Rubaileri ile Enveri kasideleri ile ünlüdür.
*Nizamülmülk Siyasetnameyi Farsça olarak yazmıştır.
* Türk mimarisine yeni usuller getirmişlerdir.çift kubbe,yivli minare, gibi?
*Büyük Selçuklu ordusu
Tuğrul Bey döneminde askeri ikta uygulaması başladı.Bu sistem ilk defa Hz. Ömer döneminde uygulandı.Buna göre ülke toprakları vergi gelirlerine göre ikta adı verilen bölümlere ayrılır, askeri ve sivil devlet görevlilerine hizmetleri karşılığında verilir.
* miri arazi : devlete ait arazilere denir.
* Has : Hükümdar ve ailesine aittir, gelirleri hazineye ait olup masrafları için ayrılır.
* ikta : Meliklere, devlet görevlilerine yaptıkları hizmetlerin karşılığı olarak tahsis edilen toprakladır.İkta verilenler maaş almazlar, atlı askerlerin masraflarını karşılarlar.İkta sistemi ilk defa Hz. Ömer döneminde uygulanmaya başladı.
* Haraci : Müslüman olmayan halkın elindeki arazilerdir.Toprakların işlenmesinden dolayı vergi alınır ve doğrudan hazineye gider.
*Mülk : Yönetim ve askerlikte başarılı olanlara mülk olarak toprak verilir.Sahibi alıp satabilir, miras bırakabilir ve devredebilir.
*Vakıf ; gelirleri ilmi ve sosyal kuruluşların masraflarına ayrılan topraklardır.Özel şartnamelerine vakfiye denir.
*Şer?i hukuka giren davalara kadılar, örfi hukuka girenlere ise emir-i dad ( adalet bakanı ) bakar.Devletin kadılar üzerinde baskı ve etkisi yoktur, kararları kesindir.İtiraz edenler kadılardan oluşan bir kurula başvurabilir.
TÜRK İSLAM SANAT DALLARI
*Tezhip(süsleme) : El yazması kitap ve levhaların altın tozu ve boya ile süslenmesi.
* Hat : Arap harflerinin süslü olarak yazılması.
* Fresk : Yaş alçı ve sıva üzerine yapılan resim.
* Minyatür : Türk ? İslam sanatında en çok kullanılandır.(islamda resim yasak olduğu için.)kitap sayfalarına yapılan resim süsleme sanatı.
* Müzik : Tasavvuf müziği gelişmiştir.
* Çini : Kökeni Orta Asya?ya kadar gider.Çiniye sırça da denir.Malzeme iyi cins kildir.Çeşitli işlemlerden sonra yüksek dereceli fırınlarda pişirilir.16. yy en parlak dönemidir.Bitkisel motifler ile sarı , yeşil , beyaz ve kırmızı renkler kullanılmıştır.İznik ve Kütahya merkezidir.
TÜRK İSLAM BİLİM ADAMLARI
*Harezmi ( 780 ? 850 ): Matematikçidir, cebirle ilgili çalışmaları ünlüdür.(Kitabül cebrevel mukabele)
*İbn-i Türk ( 9. YY ): Cebirle ilgilenmiştir.
*Farabi ( 870 ? 950 ) : Farab şehrinde doğmuştur. Aristo?nun düşüncelerinin İslam dünyasına yayılmasını sağlamıştır.Muallim-i Sani ( ikinci öğretmen ) denilir.Avrupa?da Alfarabyus olarak tanınır.pozitif bilimleri devam ettirmiştir.
*El Biruni ( 973 ? 1051 ) : Harezm?de doğmuştur.Serbest düşünceyi savunmuştur. Enlem-boylamı tespit etmiş, dünyanın güneş etrafındaki dönüşünün bir yılda gerçekleştiğini söylemiştir.
*İbn-i Sina ( 980 ? 1037 ) : Avrupa?da Avicenna olarak tanınır.Farabi?nin etkisinde kalmıştır.El Kanun Fi?t ? Tıp Avrupa?da ders kitabı olarak okutulmuştur.
*Gazali ( 1058 ? 1111 ) : Büyük Selçuklu döneminde yetişmiştir.Nizamiye medreselerinde çalışmıştır.İhyaü?l ? Ulumiddin ( Din ilimlerinin yeniden yapılanması ) en ünlü eserlerinden biridir.
*Ömer Hayam ( ? 1123 ) : Sultan Melikşah zamanında çalışmalar yaptı.Takvim-i Melikşah veya Takvim-i Celali denilen bir takvim düzenledi.
HAYIR KURUMLARI
*Kümbet ve türbeler ; mezar anıtlardır.
*Külliyeler ; Camiyle birlikte kurulan medrese, kütüphane, imaret, hastahane ve hamam gibi yapıların bütünüdür.Anadoluda ki ilk külliye;Divriği külliyesi-mengücekler.
*İmaret; öğrencilere, yolculara ve fakir halka yemek dağıtan yerdir.
*Kervansaray; konaklama yerleridir.
*Darüşşifa(Bimarhane); hastahaneler.
*Köprüler; Malabadi köprüsü-diyarbakır,Belkız köprüsü-antalya,Eri köprüsü-Sivas,Hıdırlık köprüsü-Tokat
OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ
OSMANLIDA DEVLET YÖNETİMİ
*I. Murat Döneminde ülke padişah ve çocuklarının ortak malıdır anlayışı geçerli olmaya başlamıştır.
* fatih döneminde,kardeş katli yasallaştı.(kanunname i Ali Osman).Fatih Sultan Mehmet zamanında, başa geçen şehzadeye karşı kardeşlerinin karşı çıkmasını engellemek amacıyla (Nizam-ı Âlem için) kardeşlerini öldürebilme yetkisi verilmiştir. Bunun nedeni taht kavgaları nedeniyle devletin tehlikeye düşmesini ve parçalanmasını önlemek ve en güçlü olanın padişah olmasını sağlamaktı.
*1.ahmet,en yaşlı kişiyi başa getirdi(ekber erşad)-tecrübesiz ve yaşlı padişahlar.17. yüzyılın başlarında I. Ahmet zamanında Osmanlı ailesinin en yaşlı ve tecrübeli üyesinin (Ekber ve Erşed) başa geçmesi kuralı getirildi. Bu değişiklik sonucunda şehzadelerin sancağa çıkma uygulaması kaldırılarak yerine? Kafes Usulü? getirildi. Bu uygulama şehzadelerin tecrübesiz ve bunalımlı yetişmesine neden olmuştur. Bu sistemle tahta kimin geçeceği belli olmuş ve ilk dönemlerdeki taht kavgaları görülmemiştir.(Bu sistem şehzadeler arasındaki rekabet duygusunu ortadan kaldırması bakımından olumsuz, taht kavgalarına son vermesi bakımından da olumlu sonuçlar doğurmuştur).
*2.selim den itibaren yönetim hakkı sadece büyük oğla tanındı.
*2.selim(sarı) ordunun başında sefere çıkmayan ilk padişah
*Osmanlı devleti,kuruluşundan meşrutiyete kadar mutlak monarşiyle yönetilmiştir.
*3.selim döneminde;meşveret meclisi açıldı.
* Osmanlı devlet yapısı;
tek elden yönetim-monarşi
dinsel kurallara dayanma ?teokrasi
merkezi otorite tek elde olduğundan-mutlakiyetçi
çok farklı dinsel ve etnik yapılanma içinde olduğundan-imparatorluk
yönetim ve denetim kesin olarak merkeze ait olduğundan-merkeziyetçi
*Osmanlı padişahları, Yavuz Sultan Selim?den itibaren halife unvanını alarak, İslam dünyasının da dini lideri konumuna gelmiştir(1517).
* Hükümdarların aldığı başlıca unvanlar; Han, Hakan, Hüdavendigar, Hünkâr ve genellikle Padişah?tır.
*Hükümdarlık sembolleri ise; hutbe, sikke, davul, sancak, tuğ ve kılıç kuşanmaktı.
*Şehzade-Çelebi; Padişah çocuklarına verilen isim.16. yüzyılın sonlarına kadar şehzadeler 14?15 yaşlarına gelince, Anadolu?daki sancaklara sancakbeyi olarak gönderilirlerdi. Şehzadeler, başlarında Lala denilen bilgili, tecrübeli devlet adamlarının gözetiminde sancaklara yönetici olarak gönderilirlerdi. III. Mehmet'ten sonra şehzadelerin sancağa çıkma usulü kaldırıldı. (Şehzadeler sarayda kafes hayatı yaşadılar).
* Osmanlılar, kuruluş döneminde devlet teşkilatını oluştururken Moğol İlhanlıları ve Anadolu Selçuklularını örnek aldılar.
*Osmanlı Devleti'ne sırasıyla Söğüt,Bilecik,karacahisar,Yenişehir,Bursa, İznik,Edirne ve İstanbul başkentlik yapmıştır.
* İskan Politikası; Osmanlı devletinin balkanlarda kalıcı olmak için uyguladığı bir politikadır.(Türk ailelerinin balkanlara,gayrimüslimlerinde anadoluya göçü şeklinde)
OSMANLIDA SARAY
1- Enderun (İç Saray) : Padişahın özel hayatını geçirdiği bölümdür. Enderun, padişahın güvenilir ve yetenekli elemanlarının yetiştiği, gerekli bilgi ve deneyim kazandıkları bir yerdi. Enderun yönetim örgütü içinde önemli görevlere getirilecek insanların seçiminin yapıldığı bir okul görevi yapmıştır.
2- Birun (Dış Saray) : Padişahın devlet işlerine baktığı bölümdür
*Osmanlılarda ilk saray Bursa da yapılmıştı. Başkent Edirne olunca burada daha büyük bir saray yapılmış, İstanbul'un fethiyle Fatih Beyazıt'taki mevcut sarayda oturmuş, buranın yeterli gelmemesi üzerine aynı yerde başka bir saray yaptırılmıştı. Eski Saray denilen bu sarayın da yeterli olmaması üzerine Topkapı Sarayı(yeni saray) yapılmıştır. Padişahlar 19. yüzyıla kadar burada oturmuşlar, 19. yüzyılda Dolmabahçe, Beylerbeyi, Çırağan ve Yıldız Sarayları yapılmıştır.
* Divanı hümayun Orhan Bey döneminde kurulmuştur.2.mahmut kaldırdı. Osmanlıların en üst yönetim organı, en üst mahkeme ve padişahların danışma meclisidir. Bugünkü ?Bakanlar Kurulu?na benzeyen bir teşkilattır. Üyeleri padişah tarafından atanır, her türlü kararda son sözü padişah söylerdi. Divanın aldığı kararlar Mühimme adı verilen defterlere kaydedilirdi.topkapı sarayındaki Kubbealtı denilen yerde toplanırdı.
*Divan-ı Hümayunda padişaha ait yetkileri kullanmak üzere görevlendirilmiş üç kolun temsilcileri vardı. Bu kollar Seyfiye, İlmiye ve Kalemiye kollarıydı.
*Divanın kesin üyeleri;padişah,sadrazam,Kubbealtı vezirleri, kazasker,defterdar,nişancı,kaptan-ı derya
1-Seyfiye (Ehl-i Örf, Ehl-i Seyf, Ümera)
Padişahın örfünü uygulayıcısı olan koldur. Diğer bir deyişle yürütme gücünü temsil eden koldur. Seyfiyeden olan her derecedeki görevliler, reayanın huzurlu yaşayabilmesi ve adaletle yönetilebilmesi için merkezde ve taşrada görev yaparlardı. Seyfiyenin iki temel görevi vardı: Yönetim ve Askerlik. Seyfiye Sınıfı,Osmanlı toplumunda yönetimde görev de olan askeri zümreyi ifade eder.Seyfiyenin divandaki temsilcileri ve görevleri şunlardır
.
a) Sadrazam (Vezir-i Azam): Günümüzde başbakan konumundaki sadrazam, padişahın mutlak vekili olup yönetimde padişahtan sonra en yetkili kişidir. Devletin en yüksek rütbeli memuru durumundadır. Fatih?ten itibaren Divan?ın da başkanı olan sadrazam çoğu zaman padişah adına devleti idare etmiştir. Padişah bulunmadığı zamanlarda orduya da Serdar-ı Ekrem unvanıyla sadrazam komuta ederdi.
b) Kubbealtı Vezirleri: Günümüzdeki devlet bakanları konumunda olan vezirler daha çok askeri ve siyasi işlerden sorumluydular. Zaman zaman değişik işlerde görevlendirilirlerdi.
c) Yeniçeri Ağası: Vezir olan Yeniçeri Ağaları Divan?ın daimi üyesiydiler. Ancak vezir olmayan Yeniçeri ağaları ise ihtiyaç duyulduğunda görüşmelere katılırlardı.
d) Kaptan-ı Derya: Osmanlı Devleti?ni ilgilendiren denizlerdeki bütün işlerin sorumlusu ve Donanmay-ı Hümayunun başkomutanıdır.
2-İlmiye (Ehl-i Şer)
Devletin temel ideolojisini savunan gruptur. İlmiye sınıfı, medreselerde yetişen bilgili kişilerden oluşuyordu.
a) Kazaskerler: I. Murat döneminde kurulmuş Fatih döneminde Anadolu ve Rumeli Kazaskerlikleri olmak üzere sayıları ikiye çıkarılmıştır. Kazaskerler Divan?da büyük davalara bakarlar, kendi bölgelerindeki kadı ve müderrisleri atama veya görevden alma işlerine karar verirlerdi.
b) Şeyhülislam (Müftü): İlmiye sınıfının başıdır. Yükselme dönemine kadar divan üyesi değildi ve gerektiğinde çağrılırdı. Kanuni?den itibaren divana üye olmuştur. Divan?da alınan kararların İslam Dini?ne uygun olup olmadığı konusunda fetva verirdi. Yükselme döneminde protokoldeki yeri hızla arttı ve sadrazamla eşit duruma geldi. Fetva verme yetkisi vardı. İlk şeyhülislam II. Murat döneminde görev yapan Molla Fenari?dir.
3-Kalemiye (Ehl-i Kalem)
Osmanlı idari ve mali bürokrasisini oluşturan gruptur. Kalemiyenin divandaki temsilcileri ve görevleri şunlardır:
a) Nişancı: Divanda çıkan belgelere, padişah adına yazılacak fermanlara, beratlara ve namelere hükümdarın imzası olan tuğrayı çekerlerdi.
b) Defterdar: Maliye işlerinden sorumlu bakanlar idi. İlk defterdar I. Murat döneminde atanmıştır.
c) Reisülküttap: Divandaki kâtiplerin şefi olan Reisülküttap nişancıya bağlıydı. 17. yüzyıldan sonra önemi artmış ve devletin dışişlerinin sorumluluğu Reisülküttaplara verilmiştir.
*18.yüzyılda,Avrupa ile diplomatik ilişkilerin yoğunlaşmasına paralel olarak ?Kalemiye? sınıfının önemi artmıştır. Artık sadrazamlar seyfiyeden değil kalemiyeden seçilmişlerdir.
Kadılar; Osmanlı Devletinde adalet işlerine Kadılar bakardı.Padişah, Şer?i konularda kadının kararlarına müdahale edemezdi. Kadıların verdiği kararı kabul etmeyenler bir üst mahkeme olan Divan-ı Hümayuna müracaat ederlerdi. Kadıların yardımcılarına Naip (Kadı Naibi) denirdi.
*Sefer Divanı: Vezir-i azam sefere çıkarken toplanan divan
*Ulufe Divanı: Yeniçeri maaşları için toplanan divan
*Galebe Divanı: Yabancı elçilerin kabulü sırasında toplanır
*Ayak Divanı: Olağanüstü durumlarda toplanan divan.
*At Divanı: Sefer sırasında at üzerinde yapılan toplantı.
*şehremini;İstanbul un belediye hizmetlerini yürütürdü.
18. Yüzyılda Meydana Gelen Değişiklikler:
*Tahta Osmanlı ailesinin en yaşlı üyesinin geçmesi, zamanla devlet işlerinin sadrazamlara bırakılması sonucun doğurdu. Sadrazamların güçlenmesi ile Divan Bab-ı Ali?de (Sadrazam kapısı = Yüksek Kapı) toplanmaya başlamıştır
*I. Mahmut ve II. Osman zamanlarında divan toplantıları kaldırıldı. Devlet işleri sadrazam konağında görülmeye başlandı.Bu durum sadrazamların gücünü arttırmıştır.
*18. yüzyılda Avrupa devletleriyle diplomatik ilişkilerin artması kalemiye sınıfının özellikle de Reisu?l Küttab'ın etkinliğini arttırmıştır
19. Yüzyılda Meydana Gelen Değişiklikler
*1826'dan itibaren Bab-ı Ali sadrazamın özel ikametgâhı olmaktan çıkmış, devletin hükümet binası haline gelmiştir.
* II. Mahmut, merkez teşkilatının temel kurumu olan Divan-ı Hümayun?u kaldırarak Avrupa tarzında bakanlıklar (Nazırlıklar) kurmuştur.
*Yönetim, adalet ve askerlik işlerinin planlanması ve yürütülmesi için Dar-ı Şuray-ı Babıâli, Meclis-i Valy-ı Ahkâm-ı Adliye ve Dar-ı Şuray-ı Askeri gibi meclisler kurulmuştur.
*Osmanlı Devleti ilk dönemlerinde tek merkezden yönetiliyordu. Bu dönemde devletin temel birimi, sancak beyleri tarafından yönetilen ?Sancak? idi.
Rumeli?de toprakların sürekli genişlemesi sonucu, idari yönden Osmanlı Devleti Rumeli ve Anadolu eyaletlerine ayrılmıştır. Eyaletleri ?Beylerbeyi? denilen kişi yönetiyordu.
*16. yüzyılda toprakların genişlemesinden sonra, Osmanlı eyalet teşkilatı daha düzenli hale gelmiştir. 16. yüzyılda taşra teşkilatı ?tımar? sistemine göre düzenlenmiştir.
Tımar: Devletin miri araziden belirli bir kısmının yıllık gelirinin tamamını veya bir kısmını, belli hizmetler karşılığında asker ve memur görevlilere bırakmasına denir.
OSMANLI DEVLETİNDE TAŞRA TEŞKİLATI
a) Merkeze Bağlı Eyaletler (Saliyanesiz Eyaletler) :
Tımar sisteminin uygulandığı eyaletlerdir. Bu eyaletler dirliklere ayrılır, maaş karşılığı asker ve görevlilere verilirdi. Rumeli, Erzurum, Budin, Karaman, Sivas, Dülkadr, Halep ve Şam saliyanesiz eyaletlerdendir.
b) Özel Yönetimi olan Eyaletler ( Saliyaneli Eyaletler):
Tımar sisteminin uygulanmadığı eyaletlerdir. Buralardan yıllık bir vergi alınıyordu. Vergiler iltizam usulü ile yıllık olarak alınırdı. Bu gelirlerden beylerbeyi, sancakbeyi ve asker maaşları ödenir, kalan kısmı ise hazineye girerdi. Mısır, Habeş, Yemen, Trablusgarp, Tunus ve Cezayir özel yönetimi (Saliyanesiz) olan eyaletlerdendi.
c) Bağlı Hükümet ve Beylikler (İmtiyazlı Eyaletler):
İçişlerinde serbest, dışişlerinde merkeze bağlı eyaletlerdir. Yöneticileri, halkın seçimi ve padişahın onayı ile belirlenirdi. Hicaz dışındakiler vergi ve asker göndermek zorundaydılar. Eflak, Boğdan, Erdel, Kırım ve Hicaz bu eyaletlerdendir.
OSMANLIDA ASKERİYE
1- KAPIKULU ASKERLERİ
I. Murat döneminde Yeniçeri Ocağı kurularak (1362?1363) bu ocağın asker ihtiyacını karşılamak için pençik sistemi uygulanmıştır.
*Pençik Sistemi: Savaş esirlerinin beşte birinin asker olarak yetiştirilmesi.
Daha sonra II. Murat döneminde uygulamaya başlanan ?Devşirme Sistemiyle? kapıkulu ocaklarının asker ihtiyacı karşılanmıştır.padişaha bağlı,aylıklı,sürekli askerlerdir.
*Kapıkulu askerleri devletten üç ayda bir ?Ulufe? denilen maaş alırlardı. Kapıkulu askerleri kendi aralarında ?Kapıkulu Piyadeleri? ve ?Kapıkulu Süvarileri? olarak ikiye ayrılırlardı.
a) KAPIKULU PİYADELERİ
*Acemioğlanlar Ocağı: Devşirme usulü ile toplanan gayrimüslim çocuklar, Türk-İslam kültürü alarak yetiştirildikten sonra Acemioğlanlar Ocağına, oradan da Yeniçeri Ocağına alınırdı.
*Yeniçeri Ocağı: Kapıkulu askerlerinin en önemli kısmı olan Yeniçeri Ocağı, savaşta ve barışta padişahı korumakla görevliydi. Evlenmeleri ve askerlikten başka işte çalışmaları yasak olan bu ocak II. Mahmut tarafından kaldırılmıştır(1826).
*Cebeci Ocağı: Ordunun silahlarını yapan, tamir ve temin işlerine bakardı.
*Topçu Ocağı: Top dökmek, top atmak ve top mermisi yapma işlerine bakarlardı. Osmanlılar topu ilk defa I.Kosova Savaşında kullandılar.
*Top Arabacıları Ocağı: Top arabalarının yapımı ve topların taşınması işlerine bakarlardı.
*Humbaracı Ocağı: Havan topu ve el bombası yapımı ile uğraşırlardı.
*Lağımcı Ocağı: Kuşatılan kalelerde tünel kazılması, top fitillerinin ateşlenmesi ve köprü inşası işlerine bakarlardı.
*Kapıkulu süvarileri Enderun Okulu ve yeniçeri ocağından terfi ile seçilirdi. Kapıkulu süvarilerine, altı bölümden oluştuğu için ?Altı Bölük Halkı? da denir.
*Sipahi ve Silahtar: Savaşta hükümdarın sağında ve solunda bulunur padişahın çadırını korurlardı.
* Sağ ve Sol Ulufeciler: Savaşta saltanat sancaklarını korurlardı.
*Sağ ve Sol Garipler: Savaşta ordunun ağırlıklarını ve hazineyi korurlardı.
Acemiler
Yeniçeriler
Cebeciler
Topçular
Top Arabacıları
Kapıkulu Süvarileri
*Yeniçeriler 17. yüzyılın başında sadrazamın görevden alınması için padişah III. Mehmet'i ayak divanına çağırmışlar, padişah istekleri kabul etmek zorunda kalmıştır.
*Padişah II. Osman Lehistan seferi sırasında yeniçerilerin isteksiz davranışını görünce, sefer dönüşü Anadolu, Mısır ve Suriye?den toplayacağı askerle yeniçerileri kaldırmayı düşünmüş, ancak bunu öğrenen yeniçeriler ayaklanarak II. Osman?ı şehit etmişlerdir.
*IV. Murat saltanatının ilk yıllarında yeniçerilerin isteklerini kabul etmek zorunda kalmış, fakat sonra sert tedbirlerle onları sindirmiştir.
* (Vakayı Vakvakiye= Çınar vakası); IV. Mehmet zamanında zorbalıkları devam eden yeniçeriler 1656'da devlet adamlarını öldürdüler
*1687'de IV. Mehmet?i tahttan indirerek yerine II. Süleyman?ı geçirdiler.
*Kabakçı Mustafa Ayaklanması;Nizam-ı Cedit?i kuran III. Selim'i tahttan indirdiler.
EYALET ASKERLERİ
1- Tımarlı Sipahiler: Tımarlı sipahilerden oluşan, dirlik sahiplerinin beslemek zorunda olduğu, çağrıldığında toplanıp orduya katılan, maaş almayan ve Osmanlı ordusunun büyük bölümünü oluşturan ordudur. Osmanlı toprak sisteminin doğal sonucu olarak oluşan bu ordu devlete ekonomik bakımdan yük olmazdı. Tımarlı sipahi aldığı dirlikle, hem kendi geçimini sağlar hem de tımar kanunnamesinde belirlenen miktarda atlı asker beslerdi. Tımarlı sipahilerin beslediği bu atlı askerlere cebellü denirdi.
2-Akıncılar: Bahar aylarında düşman ordularına akınlar düzenlemek, keşif hizmetlerinde bulunmak, ordunun güvenle ilerlemesini sağlamak ve savaş sırasında akınlar yaparak düşmanın moralini bozmak amacıyla sınır ve uc boylarında görev yapan atlı birliklerdir.
3-Azaplar: Savaşlarda yeniçerilerin önünde bulunup, savaşlarda yeniçerilerin önünü açmak göreviyle yükümlü olan Anadolu?daki bekâr erkeklerden oluşan askerlerdir.
4-Yaya ve Müsellemler: Ordunun geri hizmetinde bulunup, ordunun geçeceği yolları açmak, köprüleri tamir etmekle görevliydiler. Anadolu?daki müsellemlere Yörük denirdi.
5-Deliler: Sınır boylarını koruyan hafif süvari birlikleri.
6-Gönüllüler: Sınır boylarındaki halktan seçilip sınırdaki şehir ve kasabaların korunmasından sorumlu askerler.
7- Beşliler: Geri hizmet ocaklarından olup, sınır boylarında görev yaparak kaleleri korurlardı.
8-Sakalar: Ordunun su ihtiyacını karşılarlardı.
* kapıkulu askerleri maaşlı ve devşirme kökenlidir.tımarlı sipahilerse maaşsız ve Türk ve Müslümanlardır.
OSMANLIDA DENİZCİLİK
*Osmanlı Devleti?nin ilk deniz kuvvetleri Karesi Beyliği?nin alınması ile oluştu.
* İlk Osmanlı tersanesi (gemi inşa ve tamir etme yeri) Yıldırım beyazid devrinde Gelibolu?da açılmıştır.
*Donanmanın başında Kaptanıderya (Kaptan Paşa) bulunurdu. Kaptanıderya, Ege adalarını içine alan bir eyaletinde yöneticisi durumundaydı. Donanma askeri genellikle Batı Anadolu?dan seçilir ve bunlara ?Levent? denirdi. Osmanlı donanmasındaki gemilere ?karamürsel, kalite, kadırga ve mavna? gibi isimler verilirdi.
*Abdülaziz döneminde donanmaya ağırlık verilerek, dünyanın üçüncü büyük savaş filosu oluşturuldu.
* Abdülmecit döneminde ilan edilen Tanzimat Fermanı ile askerlik hizmeti bütün tebaaya yayıldı. Böylece gayrimüslim tebaanın askere alınması sağlandı. Askerlik ocak hizmeti olmaktan çıkıp herkes için vatan görevi sayıldı.
*II. Abdülhamit, ordunun düzenlenmesi için Almanya?dan subaylar getirterek, askeri subayların sayısını arttırdı. Harp Akademisi (Erkânı-ı Harbiye)?ni kurdu. Ayrıca Doğu Anadolu?daki aşiretlerden Ermeni isyanları ve Rus saldırılarına karşı koymak için ?Hamidiye Alaylarını? kurdu.
*Şer?i Hukuk?un esası, Kur?an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerdir. Şer?i Hukuk sadece Müslümanlara uygulanırdı. Müslüman olmayan halk kendi dini kurumlarınca yargılanırdı.
*Örfi Hukuk ise, Şer?i Hukuka ters düşmemek kaydıyla padişahın koyduğu kanun, kanunname ve ferman gibi kurallardır. Padişahın koyduğu bu kurallar örfe(töreye) uygun olurdu.
OSMANLIDA HALK
*Osmanlı Devleti?nde yönetilenlere ?reaya? denirdi. Reaya askerlerden farklı olarak vergi öderlerdi. Reayayı, çeşitli din, mezhep, ırk ve dilden topluluklar oluşturmuştur.
*Reaya içindeki Müslüman olmayanların devşirme yoluyla Müslümanlaştığını ve kapıkulu sistemi içinde eğitimlerini tamamlayarak devletin önemli kadrolarında görev aldıklarını görüyoruz. Mesela 1453?1566 yılları arasında görev yapan 24 veziri azamın 20'si devşirmedir.
*II. Mahmut döneminde, müsadere usulü (memurların mallarına el konulması) kaldırılmıştır.
OSMANLIDA TOPRAK İDARESİ ve TARIM
*Osmanlı Devleti, ekonomisinin en önemli kaynağı olan toprağı Miri Toprak olarak kendi mülkiyetinde tutmuştur. Devlet, toprakların işlenmesini reayaya bırakmış ve ekonomik hayatı düzenlerken her köylü ailesinin geçimini sağlayacak kadar toprağa sahip olmasına dikkat etmiştir. Osmanlı Devleti?nde ülke toprakları, mülkiyet hakkı bakımından ?Mülk, Miri ve Vakıf? olmak üzere üçe ayrılmıştır.
1- Mülk Arazi: Mülkiyeti kişilere ait olan topraklardır. Bu tür topraklar kendi aralarında iki kısma ayrılmıştır;
*Öşri Topraklar: Bu toprakları işleyenler Müslümanlardı. Toprağın mülkiyetine sahip olan Müslümanlar ürünlerinin bir kısmını devlete vergi olarak öderlerdi.
*Haraci Topraklar: Gayrimüslimlerden alınan topraklar olup, fetihten sonrada eski sahiplerinde bırakılmışlardır.
2- Vakıf Arazi: Gelirleri cami, medrese, hastane, imarethane, han ve hamam gibi topluma hizmet veren kuruluşların masrafları için ayrılmış olan arazilerdir.
3- Mirî Arazi: Mülkiyeti devlete ait olan topraklardır. Devlet bu toprakları çeşitli hizmetler ve görevler karşılığı kullanıma vermiştir. Miri arazi gelirlerine göre şu bölümlere ayrılırdı:
*Dirlik Araziler: Hizmet karşılığı olarak devlet adamlarına tahsis edilen arazilerdi. Bu sistemde toprağın mülkiyeti devlete, tasarruf hakkı köylüye, üreticinin devlete vermesi gereken vergi ise dirlik sahibine aitti. Böylece devlet hazinesinden memur ve sipahi maaşları için para çıkmamış oluyordu. Dirlikler gelirlerine göre üç bölüme ayrılıyordu:
*Has: Yıllık geliri 100.000 akçeden fazla olan dirliklerdir. Bunlar padişah, şehzade, beylerbeyi vb. üst düzet yöneticilere verilirdi.
*Zeamet: Yıllık geliri 20.000 akçe ile 100.000 akçe arasında olan dirliklerdir. Orta derecedeki devlet memurlarına (kadı, divan kâtipleri vb.) verilirdi.
*Tımar:Yıllık geliri 3.000 akçe ile 20.000 akçe arasında olan dirliklerdir.
*Dirlik sahipleri kendisine verilen toprakları köylüye 50?150 dönümlük topraklar halinde dağıtır Ve hasat zamanında köylünün yetiştirdiği ürünün vergisini alırlardı.
* Tımarlı Sipahi Şu Durumlarda Toprağı Köylüden Geri Alabilirdi
Toprağı sebepsiz yere terk edenlerden,
Sebepsiz yere 3 yıl üst üste ekmeyenlerden,
Sebepsiz yere vergisini vermeyenlerden.
* Tımarlı Sipahinin Köylüye Karşı Görevleri Şunlardır:
Köylünün güvenliğini sağlamak,
Köylünün tohum, gübre vb. ihtiyaçlarını temin etmek,
Köylünün vergisini en kolay şekilde ödemesini sağlamak
*Osmanlı devleti dirlik sistemini uygulamakla birçok kazançlar elde etmiştir. Bunlar:
Devlet, üretimi denetimi altına almış ve sürekliliğini sağlamıştır.
Eyalet askerleri bu sistem sayesinde yetiştirilmiş ve devamlı savaşa hazır bir ordu bulundurulmuştur.
Devlet, bazı görevlilerine maaş vermekten kurtulmuştur.
Ülkenin bayındır hale gelmesi, araziden daha iyi yararlanılması, askeri masrafların azalması ve gelirlerin arttırılması sağlanmıştır.
Devlet, dirlik sisteminin uygulandığı yerlerde vergi toplama yükünden kurtulmuştur.
Bu sistem sayesinde ülkenin her tarafına yayılan askerler sayesinde köylerde bile güvenlik sağlanmıştır.
*İltizam Sistemi: İltizam devlete ait bir gelirin ihale yoluyla şahıslara verilmesidir. 16. yüzyıldan sonra uygulamaya konulan bu sistemde devlete ait bir gelir genellikle 3 yıllık bir süre için açık artırmaya çıkarılır, en yüksek bedeli verene devredilirdi. Bu ihaleyi kazanan kişiye ?Mültezim? denirdi. Mültezimlere dirlik sahiplerine verilen haklar tanınmıştı.
*NOT: Bu sistemin en önemli yararı devletin acil para ihtiyacını karşılamasıdır.
*NOT: Mültezim denen iltizam sahipleri daha fazla vergi toplamak için halka baskı yapmışlardır. Bu durum "Celali İsyanlarına" veya vergisini ödeyemeyen köylünün toprağını terk ederek büyük şehirlere göç etmesine neden olmuştur.
*Paşmaklık Arazi: Vergi gelirleri padişahların eşlerine ve kızlarına bırakılan topraklardır.
*Malikâne arazi: Üstün hizmetleri nedeniyle bazı devlet görevlilerine verilen topraklardır.
*Mukataa Arazi: Gelirleri doğrudan devlet hazinesine ait olan topraklardır.
*Ocaklık Arazi: Gelirleri kale muhafızları ve tersane giderlerine ayrılan topraklardır.
*Yurtluk Arazi: Gelirleri sınır boylarındaki askerlere verilen topraklardır.
*Metruk Arazi: Otlak, yaylak, kışlak ve mera gibi tarıma kapalı olan ve halkın kullandığı topraklardır.
*Arpalık Arazi;yüksek rütbeli devlet görevlilerine ek gelir için ayrılan topraktır.
*Devletin artan masraflarının karşılanması için Mukataalar mültezimlere üç yıllık dönemler için değil, ömür boyu verilmeye başlandı. Bu sisteme malikâne usulü denilir. (1695'te)
"Malikâne usulüyle" sağlanan gelirlerde yetmeyince, bu defa Mukataaların yıllık kârları paylara ayrılarak satılmaya başladı. Bu usule de Esham Usulü denilmiştir (1775).
* 1854'te Arazi kanunnamesi ile mülkiyet sistemine geçilerek, uzun süre bir toprağı kullananlar o toprağın sahibi olmuşlardır.
*1858'de çıkarılan bir başka "arazi kanunu" ile tarım ürünlerinden alınan çeşitli vergiler kaldırılarak, tek vergi olarak aşar vergisi yürürlükte tutuldu.
OSMANLIDA KAMU EKONOMİSİ
Osmanlı en önemli gelir kaynağı vergilerdi. Vergiler ikiye ayrılır;
1- Şer?i Vergiler: İslami temellere dayanıyordu. Şer?i vergiler şunlardır:
Öşür: Müslüman halktan ürettiği ürünün onda biri oranında alınan vergidir.
Haraç: Gayrimüslimlerden alınan vergidir. İkiye ayrılıyordu:
Cizye: Müslüman olmayan halktan, askerlik hizmetinden muafiyeti karşılığı olarak alınan şahsi vergi idi. Kadın, çocuk, papaz ve düşkünlerden alınmazdı.
Zekat;zengin olan Müslümanlardan alınırdı.
2-Örfi Vergiler: Devletin sürekli veya olağanüstü ihtiyaçları için padişahın emriyle konan vergilerdir. Örfi Vergiler şunlardır:
*Çift Resmi: Tarım üreticisinin kullandığı toprağın büyüklüğüne ve üreticinin evli veya bekâr oluşuna göre alınan vergidir.
*Niyabet Rüsumu: Yöneticilerin yönetim sırasında reayadan aldıkları vergidir. Suçlulardan alınan cerimeler (Bad-ı Hava)?de bu grup içindedir.
*Bâclar ve Gümrük Vergileri: Tüccarlardan alınan vergilerdir.
*Çift bozan vergisi: Toprağını izinsiz olarak terk eden veya üç yıl üst üste ekmeyenlerden alınan vergi.
* Avarız; önceleri olağnüstü hallerde alınırdı sonraları sürekli hale geldi.(sel,savaş)
*Resmi asiyap;değirmenlerden alınır.
*Resmi aruz;tımarlarda yaşayan kadınların evlenmesi durumunda kocalarından alınırdı.
OSMANLILARDA PARA VE FİYAT HAREKETLERİ
* Osmanlı maliyesi-1.murat
* bakır para-osman bey,gümüş para-orhan bey,altın para-fatih
* ilk kağıt para?kaime?-abdülmecit
*Osmanlı para birimi-akçe
* Osmanlı Devleti'nde maliyenin başında Defterdar bulunurdu. Devlet hazinesine ?Hazine-i Amire? denirdi.
*Osmanlı parasının yanı sıra yabancı altın ve gümüş paralar da kullanılmıştır. Bunun nedeni Osmanlı ülkesinde altın ve gümüş madeninin az olmasıdır.
* Osmanlı Devleti ilk defa Abdülmecit zamanında 1854?te Kırım Savaşı sırasında İngiltere?den borç para almıştır.
* 1 Şubat 1936?da Osmanlı banknotları tedavülden kaldırıldı.
* ilk imtiyaz-venedik-fatih,ilk kapitülasyon-fransa-kanuni
*1.mahmut döneminde,kapitülasyonlar devamlı hale gelmiştir.
*2.mahmut döneminde İngiltere ile imzalanan balta limanı ant. İle Osmanlı bağımsız bir dış ekonomi politikası izleyebilme imkanını kaldırmıştır.
OSMANLILARDA EĞİTİM VE ÖĞRETİM
1- ENDERUN
Bu okul II. Murat Dönemi?nde Edirne Sarayı?nda açılmıştır. Endurun?un en önemli özelliği, saray üniversitesi olmasıdır. Osmanlı Devleti?ni yönetecek idareci, komutan, devlet memuru ve sanatkârlar burada yetişmiştir. Bu okul İstanbul?un fethinden sonra Topkapı Sarayı?nda faaliyetlerine devam etmiştir.
*İç oğlanı denilen Enderûn talebesi ortak bir kültürü özümseyerek, saray ve padişah hizmetlerinin yürütülmesini sağlarlar, böylece Osmanlı Devleti'nin sarayda, yönetimde, ordu ve bürokraside ihtiyaç duyulan kadrolarının bir kısmı bu şekilde yetiştirilmiş olurdu. Sarayda kademe kademe yükselerek sancakbeyi rütbesiyle taşrada görev alırlardı.
* Bugün ABD'de sadece "Enderun okulu" hakkında hazırlanan uzman eserlerin ve doktora tezlerinin sayısı 350-400 civarındadır.
2-MEDRESELER
* Osmanlı Devleti?nin dayandığı sistemlerin temel düşüncesini veren, eğitim ve öğretim sisteminin temel kurumu medreselerdir.
*Medrese, nakli ve akli bilimlerin öğretildiği eğitim kurumudur. İslam dinine ilişkin bilimler Nakli bilimleri oluşturur. Tefsir (Kur?an-ı Kerimin açıklaması), Fıkıh (İslam hukuku), Kelam (İslam felsefesi) nakli bilimlerdendir. Akli bilimler ise, bir yönüyle Allah?ın varlığını ve yüceliğini kanıtlayan, diğer yönüyle dünyanın düzenini ve özünü akıl yoluyla açıklayan bilim dallarıdır. Matematik, Cebir, Tarih, Fizik, astronomi akli bilimlerdendir.
* İlk medrese 1331 yılında Orhan Bey tarafından İznik?te açılmıştır. Buraya atanan ilk müderris ise Davud-ı Kayseri?dir.
* Medreselerde ders veren öğretmenlere Müderris, yardımcıklarına da Müid denirdi.
*Süleymaniye medresesindeki: Darül-Hadis kürsüsü Osmanlı medreselerinin en yüksek (11. derece) derecesini ifade ediyordu. 500 Akça yevmiye alan müderrislere ya da mevleviyet denilen büyük şehirlerin kadılarına "Molla" deniyordu ki bugün ordinaryus karşılığındadır.
*Osmanlılarda eğitimin ilk basamağı Sıbyan Mektebi idi. Bunlara ?Mahalle Mektebi? de denirdi. Hemen her mahallede, her caminin yanında bir Sıbyan Mektebi vardı. Sıbyan mekteplerinde eğitim karma ve ücretsizdi.
*Osmanlı Devleti?ndeki genel amaçlı orta öğretim kurumlarının belli başlıcaları ?İdadiler (Ortaokul), Sultaniler (Lise) ve Darulmaarif (Rüştiyeler ile Darülfünün arasında eğitim veren lise dengi okul)?tir?.
* Padişahların görevlendirdiği resmi tarih yazıcılarına Vakanüvist veya Şehnameci denirdi. Hoca Saadettin Efendi padişah tarafından görevlendirilen ilk resmi tarihçidir.
*Osmanlı Devleti?ndeki yüksek öğretim kurumları ise Darülfünündür. 1871 yılında kapatılan Darülfününlar zaman zaman açılmışsa da istenilen sonucun alınmaması üzerine 1933 yılında kapatılarak yerine üniversiteler açılmıştır.
*Medreseler,Tanzimat sonrasında gelişmeyi engelleyen kurum haline gelmiş ve 3 Mart 1924 yılında çıkarılan ?Tevhid-i Tedrisat Kanunu? ile kapatılmışlardır.
* NOT: Tanzimat dönemine kadar bütün eğitim kurumları Şeyhülislama bağlı idi.
* Fatih döneminde açılan Sahn-ı Seman Medresesi ve Kanuni döneminde açılan Süleymaniye Medresesi çağın en ileri bilim kuruluşları olmuştur.
*1869 yılındaki Maarif i umumiye nizamnamesi ile öğretmen okullarına gayrimüslimlerde alınmaya başlanmış
*En eski fransız okulu 1583-saint Benoit.amerikalıların açtığı ermeni okulu Robert koleji
*Külliye;medrese,hastane,imaret,aşevi gibi sosyal kuruluşların bir araya getirildiği yapılardır.külliyeler genellikle camilerin etrafında olurdu.
*Osmanlılarda devletin resmi yazışma dili Türkçe, din ve bilim dili Arapça ve edebiyat dili de Farsça idi.
*Mimar Sinan; şehzade,süleymaniye,selimiye
*Pîri Reis;Kitab-ı Bahriye (Denizcilik Kitabı).16.yy?da çizdiği Dünya haritası, Dünya?daki ilk doğru Dünya haritası oldu.
*Seydi Ali Reis;Mirat?ül Memalik (Ülkelerin Aynası)
*Kâtip Çelebi;Cihannüma (Dünya Coğrafyası)
*Evliya Çelebi;Seyahatname
*Süleyman Çelebi;Mevlid(peygamberin hayatı)
*Ali Kuşçu;astronomi ve matematik alanında çalışmıştır.
*Hazerfan Ahmet Çelebi;kanatla uçan ilk Türk bilim adamı
* Lagari Hasan Çelebi; roketle uçan ilk bilim adamı
*Mustafa Behçet Efendi; İtalyanca tıp kitaplarını osmanlıcaya çevirip ilk tıp okulunu açmıştır.(Behçet hastalığı)
*Osmanlılarda ilk matbaa Lâle Devri'nde İstanbul'da kurulmuştur (1727). Bu ilk matbaanın kurucuları Sait Efendi ve İbrahim Müteferrika'dır. Burada basılan ilk eser ise Vankulu Lugatı?dır.
*Osmanlı devletinde ilk resmî gazete, II. Mahmut zamanında haftalık olarak çıkarılan Takvim-i Vekayi'dir (1831).
* Türkçe olarak çıkarılan bir başka gazete ise Ceride-i Havadis'tir (1840).
* İlk özel Türk gazetesi Agâh Efendi ve Şinasi'nin 1860'ta çıkardıkları Tercüman-ı Ahval'dir.
*Şinasi ayrıca 1862'de Tasvir-i Efkâr adıyla bir fikir gazetesi çıkardı.
*İttihat ve Terakki yönetimine karşı olanlar Volkan Gazetesini çıkardılar. Volkan gazetesi 31 Mart Olayı'nın çıkmasında etkisi olduğu gerekçesiyle kapatıldı.
* Osmanlı Devleti'nde ilk dergi Mecmua-i Fünun
* ilk resmî dergi ise Mir'at (1862)
* ilk mizah dergisi Diyojen 1872.
*Abdülmecit döneminde Türkçe yi sadeleştirme çerçevesi içersinde Cevdet paşanın çabalarıyla kurulan Encümen-i Daniş isimli akademi Türk dilinin gelişimi için çalıştı.
OSMANLIDA SANAT DALLARI
* Minyatür Sanatı: Osmanlılarda el yazmalarını süsleyen resimlere minyatür, bu sanat ile uğraşanlara da nakkaş denirdi. İslam dinine göre resim yasaklandığı için resim yerine daha soyut olan minyatürü tercih etmişlerdir. Matrakçı Nasuh ve Nakkaş Osman önemli minyatür ustalarındandır.
* Çinicilik Sanatı: Kökeni Orta Asya?ya kadar giden çini sanatı, Osmanlılarda gelişmiştir.
* Cilt Sanatı: Osmanlılarda cilt sanatı, özellikleri deri ciltler, çeşitli malzemeleri ve zengin bezemeleri ile dikkat çeker. Deri ciltler üzerine farklı tekniklerle bezemeler yapılmıştır. Bu işle uğraşanlara mücellit denirdi.
*Hat Sanatı: Güzel yazı yazma sanatıdır. İslamiyet?e geçişle başlamıştır. Hat sanatı ile uğraşanlara hattat denir. İslam ülkelerinde resim sanatının yerini almıştır. Türk yazı sanatı, en parlak dönemini Osmanlı hattatlarıyla yaşamıştır. 13. yüzyılın sonlarından itibaren hattatlar sülüs, nesih, muhakkak, reyhanî, tevki ve rika gibi yazı çeşitleri kullanmışlardır.
*Tezhip Sanatı: Kitapların altınla yaldızlanmasına tezhip, tezhip yapanlara da müzehhip denirdi. Her kitaba uygulanmaz sadece değerli kitaplara uygulanırdı.
* Cam Sanatı: Camilerde ve ahşap binalarda kullanılmıştır. Küçük renkli cam parçalar bir araya getirilerek yapılır.
* İlk Türkçe tiyatro oyunu Şinasi?nin Şair Evlenmesi?dir.
*İlk Türk romanı; Şemseddin Sami nin Taaşşuk-u Talat ve Fitnat adlı eseridir.
*İlk tarihsel roman; Namık Kemal in Cezmi sidir.
*İlk köy romanı; Nabizade Nazım ın Karabibik idir.
* Şeker Ahmet Paşa önemli ressamlardandır. 19. yüzyılda resim dalında Osman Hamdi Bey Güzel Sanatlar Okulu?nu açarak Batı Tarzında Resim Sanatının gelişmesi yolunda ilk adımı atmıştır.
* Fatih tarafından yaptırılan Topkapı sarayı Yıldırım Bayezıt tarafından yaptırılan Anadolu Hisarı ile Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Rumeli Hisarı.
* Avrupa mimari tarzının etkisinde yapılan ilk eser Nur-u Osmaniye Camii?dir.
*2.beyazid döneminde yapılan bayezid camii klasik uslubün ilk örneğidir.
* Kırım savaşı sırasında ilk defa telgraf hattı döşenmiştir. Yine yeni bir teknoloji olan demiryolu Osmanlı ülkesine girmiştir. Verilen imtiyazlarla İngilizler Batı Anadolu hattını, Almanlarda Bağdat Demiryolunu inşa etmişlerdir.
İLKLER
? 1.Ahmed;İLK defa ekber ve erşad sistemi,kafes usulüne son verildi,sancağa gitmeyen İlk padişah.
? 2.Osman(Genç);İLK defa saray dışından evlendi.İLK yenilikçi padişah,yeniçerilerce öldürülen ilk padişah.
? Köprülüler;ilk şartlı kabul,
? Tarhuncu Ahmet paşa,ilk denk bütçe.
? Lale devri;gerileme döneminde ilk defa batılılaşma hareketleri, ilk kez geçici elçilikler, ilk Türk matbaası kuruldu.Basılan ilk eser Vankulu Lugatı.,ilk kez çiçek aşısı.
? 28 çelebi Mehmet efendi; avrupaya gönderilen ilk elçi(Paris)
? 1.mahmud, ilk defa askeri alanda avrupayı örnek alıp islahat yapan padişah.
? 3.mustafa, esham senetleri adı verilen ilk iç borçlanma.
? 3.selim,ilk köklü islahatlar,ilk sürekli elçilikler.
? Sırplar ilk isyan Yunanistan;ilk bağımsız.
? 2.mahmud; ilk Türkçe gazete takvim-i vekayi,ilk nüfus sayımı,tımar sist. Kalktı,müsadere kalktı,memur maaş sistemi,bakanlıklar kuruldu.
? Sened i ittifak;ilk kez padişahın yetkileri kısıtlandı.
? Tanzimat fermanı;ilk kez hukukun üstünlüğü kabul edildi.
? Islahat fermanı; ilk kez azınlıklar siyasi haklar kazandı.
? 1.meşrutiyet(1876 kanun i esasi),ilk anayasa İlk kez meclis,dünyanın İlk çok uluslu meclis
? 2.meşrutiyet, İLK kez çok partili yaşam.
? ilk dış borç,1854 ingiltere,kırım savaşı sırası,Abdülmecit.
? ilk demiryolu hattı,İzmir-aydın
? İlk telgraf hattı,İstanbul-edirne.
? İlk özel gazete,Tercüman ı ahval,ilk bilimsel dergi vakayi tıbbiye.
? Basına ilk sansür ,kararname i ali.(Abdülaziz)
? M.kemal,31 mart olayı ile ilk kez tarih sahnesinde.
? 31 mart ayaklanması,rejime karşı yapılan ilk halk ayaklanması.
? Derne,tobruk,bingazi;m.kemal in ilk askeri başarıları.
? uşi ant.,Osmanlı-italya arasındaki ilk antlaşma.
? Halifelik siyasi güç olarak ilk defa küçük kaynarca ant. Kullanıldı.
? İttihat ve terakki ilk kez istibdat döneminde ortaya çıkıyor.
? Marn cephesi,1.dünya savaşında genel anlamdaki ilk cephe.
? 1.dünya sav. Savaştan çekilen ilk devlet Japonya.
? Çanakkale cephesi, Topraklarımızda İLK açılan ve İLK kapanan cephe;
? Tank,zehirli gazlar,denizaltı uçak,İLK kez 1.dünya sav. Kullanıldı.
? İLK ateşkes imzalayan;Bulgaristan.
? meclisin çıkardığı İLK kanun,hayvan vergisi(ağnam)
? tbmm nin imzaladığı İLK ant.;gümrü
? Mondros Ateşkes ant; Türk devletinin tümüne yönelik yapılabilecek işgalin İLK belirtisi.
? Mondros Ateşkes ant; ile Osmanlı devleti İLK defa fiilen ortadan kalkmıştır.
? İşgallere karşı halkın İLK tepkisi;direniş cemiyetlerini kurmak olmuştur.
? Batıda İLK cephe Ayvalıkta açılmıştır.
? İLK defa Batıdaki Cemiyetler Balıkesir kongresinde birleştirilmiştir.
? İLK işgal;İngiltere(Musul)
? İşgallere karşı İLK direniş Güney Cephesinde Fransızlara karşı olmuştur.
? İşgallere karşı kurulan İLK Cemiyet Trakya paşaeli cemiyetidir.
? İLK defa,İzmir ve çevresinin Yunanistan a verilmesi Paris Barış Konf gerçekleştirildi.
? İLK defa Manda ve Himaye fikri Paris barış konf.dan sonra İtilaf Dev. tarafından ortaya atıldı.
? İLK kez saldırılara karşı koyma kararı İzmir müdafaa i hukuk Kongresinde kabul edilmiştir.
? İLK defa Kuva-yı Milliye Hareketi Yunan işgaline karşı kuruldu.
? Havza ve Amasyada yayınlanan Tamimlere halkın gösterdiği İLK olumlu tepki protesto ve mitinglerdir.
? Amasya Genelgesi;İLK defa Milli Mücadelenin gerekçesi,yöntemi ve amacı.
? Amasya Genelgesi ;İLK defa Türk Milletine Hakimiyetini eline alması amacıyla çağrıda bulunuldu.(UlusalEgemenlik)
? Amasya Genelgesi ;İLK defa Devlet rejiminin değişeceğinin belirtisi ortaya atılmıştır.
? Amasya Genelgesi; İLK defa Osmanlı dev.nin Türk Milletine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmediğini kamuoyuna duyurmuştur.
? Amasya Genelgesi; varolan düzene ilk tepki olmasından dolayı M.Kemal?in yayınladığı İLK ihtilal bildirisidir.
? Amasya Genelgesi;İLK kez temsil kurulunun oluşturulması gereği.
? M.Kemal;Amasya genelgesi sonrası askerlikten istifa etmiştir.
? İLK defa Kuva-yı Milliye deyimini Doğu and. müdafaa i hukuk cemiyeti kullanmıştır.
? Temsil Heyeti;M.Kemal?in başkanlığını yaptığı İlk siyasi kuruluştur.
? Erzurum Kongresi;İLK defa hakimiyetin kayıtsız şartsız gerçekleştirileceğine karar verildi.
? Erzurum Kongresi;İLK defa Kurulacak yeni devletin temelleri atılmıştır.(Hükümet kurma fikri)
? Erzurum Kongresi;İLK defa bölgesel temsil heyeti oluşturuldu.
? Erzurum Kongresi; İLK defa misak ı milli kararlarına öncülük.
? Erzurum kongresi;İLK kez azınlıklara ayrıcalıklar verilemez.
? Erzurum kongresi; İLK defa manda ve himaye kabul edilemez.
? Erzurum kongresi; M.kemal in İLK sivil çalışması.
? Temsil heyetinin İLK siyasi başarısı;D.ferit hükümeti istifa ettirilip yerine ali rıza paşa hükümeti kuruldu.
? ermeni sorunu,İLK kez 1878 berlin ant. İle doğmuştur.mondros ateşkes ant. İle de 24.maddesiyle itilaf devletlerince doğu and. bir ermeni devleti kurulması kararı alınmıştır.
? Misak-ı Milli düşüncesinin ortaya atıldığı İLK SİYASİ teşekkül Sivas kongresidir.
? İLK defa MİLLİ bir temsil Heyetinin kurulması kararı Sivas kongresinde alınmıştır.
? Milli örgütlenmenin bütün yurdu kapsayacak şekilde ele alınması ilk defa Sivas kongresinde olmuştur.
? Kapitülasyonlara karşı ilk tepki misak ı millide olmuştur.
? İLK Meclis 23 NİSAN 1920 te açıldı.
? İLK meclis ve hükümet başkanı MUSTAFA KEMAL dir.
? İLK yasaları TBMM çıkardı.
? TBMM Hükümetinin ayaklanmalara karşı aldığı İLK önlem HIYANET-İ VATANİYE KANUNU nu çıkarmasıdır.
? Amasya Görüşmesi ile İstanbul Hükümeti MİLLİ MÜCADELEYİ İLK defa resmen tanımıştır.
? Amasya protokolü ile İstanbul hükümeti ve temsil heyeti İlk kez birlikte hareket etmiştir.
? TBMM nin İLK ASKERİ başarısı ERMENİSTAN SAVAŞI dır.
? TBMM nin İLK siyasi başarısı GÜMRÜ ANTLŞAMASI dır.
? Düzenli ordu ile yapılan İLK savaş I.İNÖNÜ SAVAŞI dır.
? TBMM Hükümetini İLK tanıyan ve siyasi ilişkiler kuran Müslüman Devlet AFGANİSTAN dır.
? Moskova Antlaşmasıyla İLK defa Bir Avrupa Devleti Misak-ı Milli yi tanıdı ve kapitülasyonların kaldırılmasını kabul etti.(s.s.c.b)
? Doğu sınırımız İLK defa KARS ANTLAŞMASI ile kesin olarak belirlendi.(13 Ekim 1921)
? TBMM Hükümeti ile İLK anlaşma imzalayan İtilaf devleti FRANSA dır.(Ankara Ant.20 Ekim 1920)
? kahramanlık ünvanı alan İLK şehir MARAŞ tır.
? Anadolu?dan çekilen İLK devlet İTALYA olmuştur.
? Kütahya ?Eskişehir Savaşları Milli Mücadelenin İLK ve SON yenilgisidir.
? M.Kemal İLK defa KÜTAHYA?ESKİŞEHİR SAVAŞI ndan sonra TBMM tarafından Başkomutanlığa getirilmiştir.
? M. Kemal in Başkomutan olarak katıldığı İLK savaş SAKARYA SAVAŞI dır.
? Yunan ordusu İLK defa SAKARYA SAVAŞINDAN sonra savunmaya,Türk Ordusu ise İLK defa TAARRUZA geçmiştir.
? TBMM ordusunun İLK taarruz Harekatı BÜYÜK TAARRUZ dur.
? Türkiye İtilaf devletlerinin hepsine birden Misak-ı Milliyi ve Tam Bağımsızlığı İLK defa LOZAN ANTLAŞMASI ile kabul ettirdi.
? İLK Genelkurmay Başkanı FEVZİ ÇAKMAK tır.
? T.C. nin kurulan İLK siyasi partisi CUMHURİYET HALK PARTİSİ dir(Halk Fırkası)
? T.C. nin kurulan İLK Muhalefet partisi TERAKKİ PERVER CUMHURİYET FIRKASI dır.
? İstanbul Hükümetinin Mustafa Kemal Paşa'ya 9.ordu komutanı olarak yüklediği görevler:
? Yetki bölgesindeki huzurun sağlanıp sürekli kılınması
? Ordu ve halkın elinde bulunan silah ve cephanenin toplanması
? Toplanan silah ve cephanelerin güvenli depolarda korunma altına alınması
? Türklerin kurduğu direnme örgütlerinin ortadan kaldırılması.
? Nazilli KongresiOsmanlı Hükümeti'ne yardımcı olmak amacı altında Kuvayı Milliye birlikleri arasında uyum sağlamak ve bu milis güçlerine asker kazandırmak gibi önemli kararların alındığı yerel nitelikli kongre
? Sivas Kongresinin sonuçları:
? Yurttaki dağınık ve birbirinden habersiz direniş örgütlerinin tek çatı altında toplanması
? Bağımsızlık düşüncesi ile bağdaşmayan manda isteklerinden vazgeçilmesi
? Damat Ferit Hükümeti'nin tutumuna karşı kesin cephe alınması
? Meclis-i Mebusan'ın toplanması için Padişah üzerinde baskı yapılmasına karar verilmesi
? Türk demokrasi yaşamına "muhalefet" kavramını yerleştiren parti İttihat ve Terakki Fırkası'dır.
? I.Dönem TBMM'nin özellikleri:
? Birinci Dönem TBMM meşruiyet kaynağını Ulustan almıştır.
? Vekillerin, milletvekilleri arasından ve doğrudan doğruya TBMM tarafından seçilmesi
? Yürütme gücünün doğrudan doğruya TBMM içinde olması.
? Her vekilin kendisini seçen TBMM'ye karşı sorumlu olması.
? Ordu ve kolordu komutanlarının milletvekili olabilmesi.
? Birinci TBMM'nin yurtta ve dünyada otoritesini yaymak ve yeni bir varlık olduğunu kanıtlamak amacıyla attığı adımlar:
? İstanbul Hükümeti ile her türlü ilişkisini kestiğini duyurması
? Hıyanet-i Vataniye Kanununu çıkararak vatana ihanet suçu ve cezasının belirlenmesi.
? Dünyadaki parlamentolara bir yazı gönderilerek, yeni doğan siyasal varlığın tanınmasının istenmesi.
? Rusya'da yeni kurulan rejimin hükümeti ile ilişkiler kurulması için girişimlere başlanılması
? Sevr Antlaşması ile ilgili bir değerlendirme yapıldığında şu sonuçlara ulaşılır:
? Osmanlı Devleti'nin İstanbul üzerindeki egemenliğinin sona erdiği.
? Ege Bölgesi'nin yönetiminin Yunanistan'ın eline geçtiği
? Güneydoğu Anadolu'nun bir bölümünün özerkleşip, Anlaşma Devletleri denetimi altına girdiği
? Azınlıkların Türklerden daha fazla haklara sahip olduğu
? I.İnönü Zaferinin sonuçları:
? TBMM Hükümeti'nin otoritesinin ve saygınlığının artması.
? Anlaşma Devletleri arasındaki çekişmelerinin açığa çıkması.
? Fransız ve İtalyanların Yeni Türk Devletini görüşülmesi gereken bir siyasal varlık olarak kabul
? etmeye başlaması.
? İngiliz kamuoyunda TBMM ile anlaşmak ve pazarlık etmek eğiliminin ortaya çıkması.
? Tarafların Mudanya Ateşkesi ile üzerinde anlaştıkları noktalar:
? Doğu Trakya'nın ateşkesin imzalanmasından sonra on beş gün içinde boşaltılması.
? Meriç'in batısında güvenliği sağlamak amacıyla Anlaşma Devletlerince bir miktar asker bulundurulması.
? Barış sağlanıncaya kadar TBMM Hükümetinin sekiz bin jandarma erini Doğu Trakya'da tutabilmesi
? Doğu Trakya'da boşaltılan yerlerin ilk önce Anlaşma Devletlerinin temsilcilerine daha sonra da Türk memurlarına bırakılması
? TBMM Hükümeti'nin, Lozan'a gidecek olan Temsilciler Kurulu'na verdiği yönerge ile kesinlikle ödün verilmemesini istediği iki konu: Ermeni yurdu ve Kapitülasyonlar
? TBMM'ni olağanüstü yetkilere sahip bir meclis olmaktan çıkaran düzenleme 1924 Anayasasıdır.
? Montrö Sözleşmesinin hükümleri:
? Savaşta Türkiye tarafsız ise savaşanların savaş gemilerinin Boğazlardan geçememesi.
? Türkiye'nin, savaşa girerse ya da yakın bir savaş tehlikesi ile karşılaşması halinde Boğazları dilediğine açıp kapatmada özgür olması.
? Boğazlarda Türkiye'nin savunma hakkının kesin olarak tanınması.
? Ticaret gemilerinin geçişlerinin serbest olması.
? 5 Haziran 1925 te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kapatılması, Meclisin Takriri Sükun Kanunuyla Hükümete verdiği yetkinin sonuçlarından biridir.
? Lozan Antlaşması ile İmroz, Bozcaada ve Tavşan Adası dışındaki Ege adalarının geri alınamamasının nedeni, Ege adalarının Balkan savaşlarında yitirilmiş olmasıdır.
? Mecellenin özellikleri: Kişilik, aile ve mirasla ilgili konuları içermemesi. Eşya-kişi ilişkilerine çok az yer verilmesi. Daha çok borç ilişkilerini düzenlemiş olması. Hanefi hukukunun kurallarına göre düzenlenmiş olması.
? Almanyanın, 1.Dünya savaşı öncesi Osmanlı Devleti üzerinde tam bir egemenlik kurarak gerçekleştirmek istediği amaçlar:
? Süveyş kanalını denetimleri altına alarak İngilterenin sömürgeleri ile bağlantısını kesmek.
? Padişahın halife kimliğinden yararlanarak ingiliz sömürgelerinde huzursuzluk çıkarmak.
? Fazla nüfusunu Anadoluya yerleştirerek bir alman kolonisi oluşturmak.
? Osmanlı Devletinden ekonomik ayrıcalıklar elde etmek.
? 1.Dünya Savaşı sonunda Avrupa'da oluşan genel siyasi durumlar:
? Alman sömürgelerinin İngiliz ve Fransızlar arasında bölüşülmesi.
? Tirollerin İtalyaya bağlanması.
? Çekoslovakya'nın kurulması.
? Polonya'ya Alman topraklarından büyük bir pay verilmesi.
? Osmanlı Devletinde Rumi Takvim daha çok mali işlerde kullanılmıştır.
? Hatay'ın Türkiye'ye katılmasını sağlayan gelişmeler:
? Fransa'nın Suriye'deki mandasını bırakmak istemesi,
? İngiltere'nin Türkiye'den yana arabuluculuk görevini üstlenmesi,
? Uluslar Kurumunun denetiminde olan Hatay parlamentosunu oluşturacak seçimlerin Fransızlar tarafından yürütülememesi,
? Hatay parlamentosunda Türkiye ile birleşme kararının alınması.
? Atatürk ideolojisinin üzerinde kurulduğu iki üst ilke Akılcılık ve Ulusçuluktur.
? Atatürk 4 defa cumhurbaşkanı olmuş
? 29/10/1923:01/12/1927 I. Cumhurbaşkanlık dönemi
? 01/12/1927:04/05/1931 II. Cumhurbaşkanlık dönemi
? 04/05/1931:01/03/1935 III. Cumhurbaşkanlık dönemi
? 01/03/1935:02/09/1938 IV. Cumhurbaşkanlık dönemi
? tanzimat fermanı devlet rejimi konusunda değişiklik yapmamıştır
? şeyh sait ayaklanması,Terakkiperver Cumhuriyet fırkasının kapanmasına neden olmuştur.
? Kadının kararlarını,kazasker değiştirebilir.
? İstanbul u ilk kuşatan emevilerdir.
? ilk savaş uçağını,İtalyanlar 1911 de Türklere karşı kullandılar ve Libya yı işgal ettiler.
? tanklar ilk defa,birinci dünya savaşının ortalarında(1916)İngilizler tarafından kullanılmıştır
? t.c,ilk dış borcunu Osmanlıdan kalan borçlarını bitirdiği 1954 yılında abd den aldı.
? ilk meclis 352 üyeden oluşmuştur.
? ezan,1924 anayasasına göre 1945 de Türkçeleştirilmiştir.1952 de yeniden eski haline gelmiştir.
? 1901 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkını veren ilk devlet,Finlandiya olmuştur.
? cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 Türk devleti;
? büyük hun imp.
? Batı hun imp.
? Avrupa hun imp.
? Ak hun imp.
? Göktürk imp.
? Avar imp.
? Hazar imp.
? Uygur devleti
? Karahanlılar
? Gazneliler
? b.s.d
? harzemşahlılar
? altınordu dev.
? Babür imp.
? Osmanlı imp.
? Türkiye cum.
? 8 şubat 1935 de yapılan seçimlerde parlemantoya 17 kadın milletvekili seçildi
? 29 haziran 1925 de Diyarbakır istiklal mahkemesi şeyh sait ve 46 arkadaşını ölüme mahkum etti.
? 150 likler kurtuluş savaşı sırasında düşmanla işbirliği yaptıkları gerekçesiyle Türkiye dışına çıkarılması kararlaştırılan kişilere verilen addır.
? 11 ağustos 1927 de Latin harfleriyle ilk ders dolmabahçe sarayında verildi
? Halide edip adıvar,Üsküdar amerikan kız lisesinde okudu kurtuluş savaşında üstçavuş rütbesi aldı.
? tosun paşa;kavalalı Mehmet ali paşa nın oğludur.
? Berlin de askeri ateşe olarak görev yapan Enver paşa kendini o kadar çok sevdirmiştir ki,almanyanın en büyük sigara fabrikası,Enver bey ismiyle sigara çıkarmıştı.(zamanın otobs. Üstünde reklamı bile var)
? Almanya 42 yıl boyunca savaş tazminatı ödedi
? 1924,Sovyetler petrograd ın adını Leningrad olarak değiştirdi
? Bursa,8 temmuz 1920 tarihinde yunanlılar tarafından işgal edilince tbmm kürsüsüne matem belirtisi olarak siyah örtü konmuş ve bu örtü 10 eylül 1922 de kurtulana kadar orda kalmıştır.
? Türk ordusunun, Sakarya Nehri?nin doğusuna çekilmesi, Kütahya-Eskişehir Savaşları sonundadır.
? İkinci Beş Yıllık Sanayi Planının istenilen şekilde uygulanamamasının sebebi,yaklaşan 2.dünya savaşıdır.
? fatih sultan Mehmet ten sonra halka din ve mezhep ayrılığı olmayacağı teminatını veren 2.mahmut dur.
? levni,minyatür sanatında eserler yapmıştır.
? ferman ve berat,padişah tarafından verilir.
? Türkiyenin,Fener Rum Patrikhanesi?nin İstanbul?dan çıkartılması isteği Lozan ant. Olmuştur.
? erkeğin ailevi ayrıcalıklı hakları medeni kanunun kabulü ile sona ermiştir.
? Serbest Cumhuriyet Fırkası?nın kapatılma nedeni,gerici çevrelerin partiye girmeleridir.
? İstanbul üniversitesi ,bursa olayı,halkevleri millet mektepleri,hıfzısıhha enstitüsü,konservatuvarların açılması Atatürk döneminde olmuştur.
? Türk-İslam devletlerinde akılcılığı ön plana alan ve pozitif bilimlerin gelişmesine katkı sağlayan bilim adamı,farabi.
? lale devrinde batının üstünlüğünün kabul edildiği alanlar; Askeri-Teknoloji
? Padişah, savaşa kazanan ordu ile döndüğünde, Padişah tahta çıktığında; Yeniçerilere cülüs bahşişi verilirdi.
? 28 Mayıs 1927?de çıkartılan Teşvik-i Sanayi Kanunu?nun amacı, Özel teşebbüsü güçlendirmek
? Türkiye tarihinde çok partili döneme geçiş denemeleri,1924.
? cumhuriyetçilik ilkesi,ilk önce yaşama geçirilmiştir.
? imarethane,fakir insanlara yemek dağıtmak
? Sovyet Rusya?nın Kurtuluş savaşında TBMM?nin yanında yer alarak onu desteklemesinin nedeni, Bolşevik devriminin yerleşmesini ve güçlenmesini sağlamak.
? kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi hem halkçılık hem de cumhuriyetçilikle ilgilidir.
? yunanistanla çözümlediğimiz sorunlar ve barış;Kıbrıs sorunuyla tekrar gün yüzüne çıkmıştır.
? eyalatlerde beylerbeyi,sancaklarda sancakbeyi,kazalarda kadılar,nahiye ve köyde tımar beyi bulunurdu.
? 1921 anayasası,1.inönü savaşından sonra hazırlanmıştır.
? vezir-i azam-kazsaker-beylerbeyi-sancak beyi.
? Montrö ant. İle Türkiye nin jeopolitik konumu artmıştır.
? Edirne,Mudanya ant. İle hiç savaşılmadan kazanılmıştır.
? Selçukluların celali,Osmanlının rumi takvimi kullanma sebepleri;ekonomik gereksinimleridir.
? şeyh sait ve menemen olayları çok partili hayata geçişi önlemiştir.
TÜRK İNKILABININ GELİŞİMİ
LALE DEVRİ
* Osmanlı tarihinde Pasarofça Antlaşması'ndan Patrona Halil isyanına kadar geçen döneme Lale Devri denilmiştir.
* İlk kez Avrupa'nın önemli merkezlerinde geçici elçilikler açıldı (Paris, Viyana, Moskova ve Lehistan). Osmanlı Devleti, elçilikleri kurmakla; Avrupa'daki teknik, bilimsel ve sosyal gelişmeleri takip etmeyi ve Avrupa devletlerinin politikalarını öğrenmeyi amaçlamıştır.
* Osmanlı Devleti hattatları mağdur etmemek amacıyla önceleri matbaada dini kitapların basımını yasaklamıştır.
* Yeniçerilerden oluşturulan bir itfaiye örgütü (Tulumbacılar) kurulmuştur.
*Yalova'da bir kâğıt imalathanesi, İstanbul'da kumaş ve çini imalathanesi açılmıştır.
*İlk defa çiçek hastalığı için aşı bulunmuştur.
*Doğu klâsiklerinden bazı eserler Türkçeye tercüme edilmiş, kütüphaneler açılmış, resim, minyatür, edebiyat ve az da olsa bilim alanında gelişmeler gözlenmiştir.
*Avrupa'dan Rokoko ve Barok tarzı mimari örnek alınarak çeşitli eserler yapılmıştır.
*Lâle Devri ıslahatları Avrupa'nın etkisiyle yapılan ilk esaslı ıslahat hareketleridir. Bilim, teknik, sanat ve kültürel alanlarda ıslahat yapılmış, askeri alanda ıslahat yapılmamıştır. Osmanlı mimarisinin Avrupa mimarisinin etkisinde kalması sonucunda sivil mimari ön plana çıkmıştır.
I. Mahmut Dönemi Islahatları (1730 -1754)
*I. Mahmut, ıslahatların yapılmasını Fransız asıllı Humbaracı Ahmet Paşa'ya (Kont dö Boneval) vermiştir.
*Subay yetiştirmek amacıyla Kara Mühendishanesi'ni kurmuş (1734), böylece Osmanlı Devleti, Avrupa tarzında ilk teknik okulu askeri alanda açmıştır. Bu durum, yapılan yeniliklerin bilimsel gelişmelerle takviye edilmesinin amaçlandığını göstermektedir.
*Emrindeki kıtaları Avrupa ordularının düzenine göre örgütlemiş; orduyu bölük, tabur ve alay gibi bölümlere ayırmıştır.
*Osmanlı Devleti'nde Avrupa tarzında askeri ıslahatlar ilk kez bu dönemde başlamıştır. Bu ıslahatların etkisiyle Osmanlı ordusu, 1736 ? 1739 Osmanlı -Rus ve Avusturya Savaşlarını kazanarak büyük bir başarı elde etmiştir.
III. Mustafa Dönemi Islahatları (1757- 1774)
*Çeşme faciasından sonra tersane ıslah edilerek yeni bir donanma kuruldu. Ayrıca deniz subayı yetiştirmek amacıyla Mühendishane-i Bahri-i Humayün (Deniz Mühendishanesi) kurulmuştur (1773).
*Mali alanda düzenleme yapılmış, iç borçlanma sistemi (esham) uygulanmıştır.
I. Abdülhamit Dönemi Islahatları (1774-1789)
*1768 ? 1774 Osmanlı - Rus savaşlarında Osmanlı Devleti'nin mağlup olması ve Küçük Kaynarca Antlaşması ile ağır şartların kabul edilmesi, yapılan ıslahatların yetersiz olduğunu
ortaya çıkarmıştır.
.
III SELİM DÖNEMİ (1789 -1807)
* III. Selim döneminde yapılan ıslahatlara Nizam-ı Cedit adı verilmiştir. Bu dönem ıslahatlarının ağırlık merkezini askeri ıslahatlar oluşturmuştur.
Nizam-ı Cedit Ordusu kuruldu.Ordunun giderleri yeni kurulan İrad-ı Cedit Hazinesi tarafından karşılanmıştır.
*Mühendishane-i Berr-i Hümayun (Kara Mühendishanesi) adlı askeri okul açılmıştır.
*Avrupa'nın önemli merkezlerinde sürekli elçilikler kurulmuştur.
*Fransızca devletin ilk resmi yabancı dili haline getirilmiştir.
*Anadolu ve Rumeli yirmi sekiz eyalete ayrılmıştır.
*III. Selim dönemi ıslahatları Kabakçı Mustafa İsyanı ile sona ermiştir (1807).
II MAHMUT DÖNEMİ YENİLİKLERİ
*Sened-i İttifak (1808)
Bu senet II. Mahmut ile ayanlar arasında imzalanmıştır.
Ayanlarla II. Mahmut arasında Sened-i İttifak'ın yapılmasında Alemdar Mustafa Paşa önemli rol oynamıştır. Osmanlı Devleti, Sened-i İttifak'la ayanları merkeze bağlayıp, devletin eyaletler üzerindeki etkisini güçlendirmeyi ve ıslahatların başarılı olmasını amaçlamıştır.
*Yorum: Sened-i İttifak;
Padişahın yetkilerini sınırlandırmış ve padişahın ilk defa kendi otoritesi yanında bir güç olarak ayanları kabul etmesine ortam hazırlamıştır.
Osmanlı Devleti'nin ayanlara söz geçiremeyecek kadar zayıfladığını ortaya çıkarmıştır.
* Nizam-ı Cedit'in yerine Sekban-ı Cedit ismiyle yeni bir ocak kurdu.
*Sekban-ı Cedit'in kaldırılması yeniçerilerin şımarmasına neden oldu. II. Mahmut yeniçerilerden Eşkinci adıyla yeni bir ocak kurdu. Bu ocak Avrupa tarzında eğitim yapacaktı. Yeniçeriler, "Eğitim istemeyiz" diyerek ayaklandılar. Buna karşılık halk, esnaf, medrese öğrencileri, topçu birlikleri padişahın yanında toplanarak Yeniçeri Ocağı'nı kaldırdılar (1826)
(Vaka-yı Hayriye).
*Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasından sonra yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye adıyla bölük, tabur, alay, şeklinde düzenlen yeni bir askeri teşkilat kuruldu. Bu ordu çağdaş nitelikli merkez ordusu olarak kuruldu.
*Ayrıca; eyaletlerde tımarlı sipahilerin ortadan kalkmasıyla doğan askeri boşluğu doldurmak için Redif Birlikleri (1834) ve Rumeli'de Müşirlikler kuruldu (1836).
* Divan örgütü kaldırılarak yerine bugünkü anlamda bakanlıklar (nazırlıklar) kuruldu (1826).
*Devlet memurları dahiliye ve hariciye diye ayrılmış, tımar ve zeamet kaldırılarak devlet memurlarına maaş bağlanmıştır.
*Görevden alınan veya ölen devlet adamlarının mal varlığına el koymak demek olan müsadere usulü kaldırılmıştır.
*Osmanlı uyruğundaki herkese tam bir din ve mezhep özgürlüğü tanınmıştır.
*İller merkeze bağlanmış ve âyanlık kaldırılmıştır. Mahalle ve köylerde muhtarlıklar, şehirlerde ise posta ve polis teşkilatları kurulmuştur. Bu yeniliklerle merkezi otorite güçlendirilmeye çalışılmıştır.
*Anadolu ve Rumeli'de askeri amaçlı ilk nüfus sayımı yapılmıştır (1831). Sadece erkeklerin sayılması bu duruma kanıt olarak gösterilebilir.
*Karantina servisleri kurulmuştur.
*Kılık - kıyafet alanında değişiklik yapılmış, memurların fes ceket ve pantolon giymeleri kabul edilmiştir. Ancak halk kıyafet konusunda serbest bırakılmıştır.
*Yurtdışı seyahatlerinde pasaport uygulaması getirilmiştir.
*Çeşitli konularda teklifler hazırlamak ve kendilerine gönderilen sorunları incelemek üzere bazı meclisler kuruldu. Askeri konularda Dar-ı Şura-yı Askeri, adli konularda Meclis-i Vala-yı Ahkâmı Adliye, bürokraside Dar-ı Şura-yı Babıâli gibi meclisler çalışmaya başlamıştır.
*İstanbul'da ilköğretimin zorunlu hale getirilmiştir (1824).
*Yüksek öğretime öğrenci yetiştirmek için Rüşdiye (ortaokul) ve Mekteb-i Ulum-u Edebiye gibi orta dereceli okullar açılmıştır.
*Devlet memuru yetiştirmek için Mekteb-i Maarif-i Adliye kurulmuştur.
*Doktor yetiştirmek için Tıbhane-i Amire (1827), Cerrahhane (1832) ve Mekteb-i Şahane-i Tıbbiye (1839) açılmıştır
*Mekteb-i Harbiye (Harp Okulu), Mızıka-i Hümayun (Bando Okulu) gibi askeri okullar açılmıştır.
*Takvim-i Vekayi adıyla ilk resmi gazete çıkarılmıştır (1831).
*Yerli malların kullanılması teşvik edilmiş, Osmanlı parasının dışarıya çıkışını önlemek için yabancı kumaştan elbise yapılması yasaklanmıştır.
*Yorum: Ekonomik çalışmalara en büyük darbeyi 1838 Balta Limanı Antlaşması vurdu. Osmanlı Devleti, Mehmet Ali Paşa isyanına karşı destek bulabilmek için önce İngiltere, sonra da Fransa'ya önemli tavizler verdi. Bu ticaret antlaşmasıyla yabancı tüccarlar, Osmanlı ülkesinde çok düşük vergi karşılığında ticaret yapmaya başladılar. Osmanlı tüccarları yabancı tüccarlarla rekabet edemedi, ithalat ve ihracat arasındaki denge bozuldu. Böylece Osmanlı pazarlarını Avrupa malları istilâ etti. 1838 Balta Limanı Antlaşması'yla Osmanlı Devleti, bağımsız dış ticaret politikasından vazgeçmiştir.
ABDÜLMECİT DÖNEMİ(1839-1861)
*Tanzimat Fermanı'nın ilanından (1839) I. Meşrutiyetin ilanına kadar geçen süreye Tanzimat Dönemi (1876) denir.
*İlk kez bu dönemde İngiltere ve Fransa?dan dış borç alınmıştır (1854).
*Tanzimat Fermanı (1839)
Tanzimat Fermanı, dönemin Dışişleri Bakanı Mustafa Reşit Paşa tarafından hazırlanmıştır.
*Fransız İhtilali'nden etkilenen Osmanlı Devlet adamları ve aydınlarının, Avrupa ülkelerindeki yönetim anlayışını ve vatandaşlık haklarını örnek alarak yenilik yapmak istemeleri
*Osmanlı Devleti'nin varlığını kendi kuvvetiyle koruyamayacağını anlamasından sonra
*Avrupalı devletlerin desteğini sağlamak istemesi
*Rusya'nın Hıristiyan halka yeni haklar verilmesi için yaptığı baskıların önlenmek istenmesi, etkili olmuştur.
*Tanzimat fermanı herkese diye başlar herkese diye biter.
*Tanzimat Dönemi'nde askerlikte ocak usulü ortadan kaldırılmış, askerlik vatan görevi haline gelmiştir.
*Tanzimat Fermanı'ndan sonra askerlik süresi beş yıl olarak belirlenmiştir.
* İlk banka bu dönemde kurulmuştur(Bank-ı Dersaadet, bu bankanın iflas etmesi üzerine Bankı Osmanî adlı banka kurulmuştur 1856)
* Ceride-i Havadis, Tasvir-i Efkâr ve Tercüman-ı Ahval gazeteleri çıkarılmıştır. Islahat Fermanı (1856)
ISLAHAT FERMANI
*Osmanlı Devleti, Avrupalı devletlerin baskıları sonucunda içişlerine karışılmasını önlemek amacıyla Islahat Fermanı'nı hazırladı. Bu ferman Paris Antlaşması'nda yer almıştır.
*islahat fermanı sadece gayrimüslimlere yöneliktir.
*Islahat Fermanı'nın ilan edildiği 1856 tarihlerinde Avrupa devletlerinde din ve ırk ayrımına dayalı hukuksal düzenlemeler devam etmiştir.
ABDÜLAZİZ DÖNEMİ (1861-1876)
* Abdülaziz Avrupa?ya giden ilk Osmanlı padişahı ve Yavuz?dan sonra Mısır?ı ziyaret eden tek Osmanlı hükümdarıdır.
*Devletin en ağır borcu bu dönemde alınmıştır
*Yeni yasaları bildiren Düstur dergisi yayınlanmaya başlandı.
*Bahriye Nezareti kuruldu. Büyük ve modern bir donanma oluşturuldu. Deniz Ticaret Kanunu çıkarıldı.
*Mecelle adı verilen bir medeni kanun hazırlandı. Mecelle II. Abdülhamit döneminde yürürlüğe girmiştir.
II. ABDÜLHAMİT DÖNEMİ (1876-1909)
* Bir hükümdarın başkanlığı altında toplanan parlamenter sisteme meşrutiyet denir. Bu sistemde hükümdarın yanı sıra halkın oluşturduğu bir meclis yer alır. Böylelikle halk padişahın yanında yönetime katılır. Meşrutiyet ilan edilen devletlerde genellikle bir anayasa hazırlanarak devlet idaresi bu anayasa doğrultusunda yürütülür.
I. Meşrutiyetin İlanı (1876)
Tanzimat Dönemi'nde yetişen Osmanlı aydınları arasında Fransız İhtilali'nin etkisiyle gelişen vatan, millet, hürriyet, eşitlik, hak, hukuk, meşrutiyet gibi kavramlar yayılmaya başlamıştır. Bu aydınlar devletin eski gücüne ulaşabilmesi için Müslüman ve Hıristiyan bütün Osmanlı vatandaşlarının tam bir eşitlik içinde ülke yönetimine katılmasını, meşrutiyet yönetiminin kurulmasını ve anayasa yapılmasını istiyorlardı. Avrupalıların Jön Türkler adını verdikleri Yeni Osmanlılar bu düşüncelerini yaymak amacıyla cemiyetler kurdular.
.
*Sultan Abdülaziz'in meşrutiyete karşı çıkması üzerine Şehzade V. Murat ile anlaşan Mithat Paşa ve arkadaşları Abdülaziz'i tahttan indirmeye çalıştıkları sırada padişah suikast ile öldürülmüştür. V. Murat'ın sağlık durumu padişahlık yapmaya elverişli olmadığından Yeni Osmanlılar bu defa meşrutiyeti ilan edeceğine söz veren II. Abdülhamit'i tahta çıkardılar.
*İstanbul Konferansı'nda Osmanlı Devleti aleyhine karar alınmasının önlenmek istenmesi
*Azınlıkların da ülke yönetimine katılmalarını sağlayarak imparatorluğun dağılmasının önlenmek istenmesi
* Not: Osmanlı Devleti azınlıkları ülke yönetimine katarak Avrupalı devletlerin içişlerine karışmasını engellemeyi, toplumu milliyetçilik akımının olumsuz etkisinden korumayı amaçlamıştır. Bu uygulama Osmanlıcılık düşüncesiyle bağdaşmaktadır.
*Ayan Meclisi üyeleri padişah tarafından ölünceye kadar tayin edilebilecektir. Mebusan Meclisi'nin üyeleri dört yılda bir yapılan seçimle her elli bin Osmanlı erkeğinin seçeceği milletvekillerinden oluşacaktır.
*Halk ilk kez seçme ve seçilme hakkına sahip olarak yönetime katılma hakkı elde etmiştir.
*Osmanlı Devleti'nde parlamenter sisteme geçilmiştir.
*Meclisi açmak ve kapatmak padişaha aittir.
*Hükümet meclise karşı değil, padişaha karşı sorumlu olacaktır.
*Bu madde, padişahın yetkilerinin milli iradenin üstünde olduğunu göstermektedir.
*Osmanlı - Rus Savaşı sırasında II. Abdülhamit, Kanun-i Esasi'nin kendisine verdiği yetkiyi kullanarak meclisi tatil etmiştir (14 Şubat 1878). Bu kararın alınmasında Meclisin etnik yapısının çalışmaları aksatması da etkili olmuştur.
II. Meşrutiyet'in İlanı (1908)
II. Abdülhamit'in Mebuslar Meclisi'ni kapatması ve anayasayı yürürlülükten kaldırması meşrutiyet yanlılarını yeniden harekete geçirdi.
Meşrutiyet yanlıları 1889 yılında İttihad-ı Osmanî Cemiyeti'ni kurarak örgütlendiler. Cemiyet daha sonra adını İttihat ve Terakki Cemiyeti olarak değiştirmiştir. Cemiyet üyeleri faaliyetlerini genişleterek yurt içinde ve dışında cemiyetin şubelerini açtılar. Rus çarı ile İngiltere kralının Reval'de bir araya gelerek Boğazlar sorununu görüşmeleri ve Makedonya'da ıslahat yapılmasını istemeleri üzerine Avrupalı devletlerin Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışmasını engellemek ve imparatorluğun çok uluslu yapısını korumak isteyen İttihatçı subaylardan Enver Bey Selanik'te, Resneli Ahmet Niyazi Bey Manastır'da kendilerine bağlı birliklerle ayaklandılar. Rumeli'de Meşrutiyet isteğiyle gösterilerin artması sonucunda II. Abdülhamit meşrutiyetin yürürlüğe girdiğini ilan etmek zorunda kaldı (23 Temmuz 1908).
*II. Meşrutiyet Dönemi'nde ilk siyasi partiler kurularak faaliyet gösterdiler. Bu partilerin başlıcaları İttihat ve Terakki Partisi, onun ilk rakibi Ahrar (Hürler) Partisi ve İttihatçıların amansız düşmanı Hürriyet ve İtilaf Fırkası idi. Bu partiler sayesinde tarihimizde demokratik parlamenter sistemin İlk denemeleri yapıldı.
*31 Mart Olayı (13 Nisan 1909)
Meşrutiyete karşı olanlar İttihat ve Terakki'ye karşı olan partilerin bünyesine girerek halkın dini duygularından da faydalanarak halkı isyana teşvik ettiler. Bu arada bazı subaylar da İttihatçılara karşı tavır aldılar. İttihatçıların milli bir politika izleyeceğinden çekinen bazı Avrupa devletleri isyancıları desteklediler.
*Hareket ordusu isyanı kısa sürede bastırdı. Bu durum ordunun yenilik hareketlerini ve rejimi koruduğunun göstergesidir. İsyandan sorumlu olduğu gerekçesiyle II. Abdülhamit tahttan indirilerek V. Mehmet Reşat padişah ilan edilmiştir. Bu olaydan sonra Kanun-i Esasi'de önemli değişiklikler yapılmıştır.
Not: 31 Mart Olayı Osmanlı devlet düzenini değiştirmeye yönelik bir isyandır. Bu isyanın bastırılması meşrutiyet rejiminin sürdürülmesini sağlamıştır.
*II. Meşrutiyet Döneminde Kanun-i Esasi'de Yapılan Önemli Değişiklikler
*Padişah Mebuslar Meclisi?nde anayasaya bağlılık yemini edecektir.
*Bu hüküm ile kanun üstünlüğü ilkesi pekiştirilmiştir.
*Bakanlar Kurulu Mebuslar Meclisi?ne karşı sorumludur.
*Padişahın meclisi feshetme yetkisi oldukça zorlaştırılmıştır.
*Yorum: Kanun-i Esasi'de yapılan bu değişiklerle,
*Padişahlık makamı sembolik hale gelmiştir.
ATATÜRK?ÜN KURDUĞU KURUMLARDAN BAZILARI
Anadolu Ajansı
Türkiye Cumhuriyeti?nin yarı resmi haber ajansı olan Anadolu Ajansı, 6 Nisan 1920'de, Milli Mücadele davasını yurda ve dünyaya duyurup yaymak amacıyla, Atatürk tarafından Ankara'da kuruldu. Başlangıçta bir tek teksir makinesiyle çalışan Anadolu Ajansı, Kurtuluş Savaşı yıllarında büyük yararlılıklar gösterdi. Anadolu Ajansı, 1 Mart 1925'te Devletin %40 hissedarı olduğu bir anonim ortaklık haline getirildi.
Ankara Hukuk Fakültesi
Ankara Hukuk Fakültesi 5 Aralık 1925 tarihinde Ankara Adliye Hukuk Mektebi adıyla kuruldu. Ankara'da bir hukuk mektebinin açılması için ilk teşebbüs 1921 yılında yapıldı. Bu tarihte Kastamonu milletvekili Abdulkadir Kemal Bey Meclise 3 maddelik bir teklif vererek Ankara'da bir hukuk mektebi açılmasını önerdi. Gazi Mustafa Kemal?de 1922 yılında meclisi açış konuşmasında Ankara'da bir hukuk mektebinin açılması gereğini belitti. 1925'te Hukuk Mektebi açıldı ve 301 öğrenci kayıt yaptırdı. Okula uygun bir bina bulunamadığı için açılış Büyük Millet Meclisinin toplantı salonunda yapıldı. Fakültenin açılış konuşmasını Gazi Mustafa Kemal yaptı ve ilk dersi Ahmet Bey (Ağaoğlu) verdi. Hukuk mektebi 1927 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile Ankara Hukuk Fakültesi ismini aldı
Ankara Orman Çiftliği
Atatürk, Ankara?nın 7 km batısındaki çorak topraklarda örnek bir çiftlik kurmayı düşünmüş, Türk çiftçisine, toprak ve tabiat şartları uygun olmasa dahi, bilgiyle ve kararlılıkla çalışıldığı takdirde başarı sağlanabileceğini göstermek istemişti. Bunun üzerine 29 Ocak 1925?te Gazi Çiftliği?ni kurmak amacıyla bir miktar arazi satın aldı.
5 Mayıs 1925?te kurduğu Orman Çiftliği?nde, çiftliğin her türlü faaliyetiyle uğraşan, bütün masraflarını kendisi karşılayan Atatürk burada Atatürk Köşkü?nü yaptırmıştır.
Atatürk 11 Mayıs 1937?de çiftliklerini, içerisindeki köşklerle birlikte milletine armağan etmiştir.
Çocuk Esirgeme Kurumu
Çocuk Esirgeme Kurumu, eski adıyla Himaye-i Eftal Cemiyeti Atatürk'ün öncülüğünde kuruldu. Önceleri Kurtuluş Savaşına katılanların çocuklarını esirgeme ve eğitmeyi amaç edindi. Sonraları muhtaç çocuklara yiyecek, giyecek ve okul malzemesi yardımı yapmak, kimsesiz çocukların yönetimini üzerine almak, doğumevleri ve çocuk yuvaları, çocuklar için hastane, prevantoryum, sanatoryum, dinlenme kampları kurmak, doğum ve çocuk sağlığı konularında annelere öğüt vermek gibi görevler yüklendi
Demiryolları ve Limanlar Genel Müdürlüğü
Demiryollarının yapımı ve işletmesi için kurulan ve Nafıa Vekaleti'ne bağlı olarak çalışan müdürlükler 1927'de birleştirilerek Devlet Demiryolları ve Limanları İdare-i Umumiyesi olarak kuruldu. Bu kuruluşun adı, 1929'da Devlet Demiryolları ve Limanları Umum Müdürlüğü, 1931'de ise Devlet Demiryolları Umum Müdürlüğü olarak değiştirildi. Bugünkü adını aldığı 1953'e değin katma bütçeli devlet kuruluşu iken, o yıl İktisadi Devlet Teşekkülüne dönüştürüldü. 1984'te ise Kamu İktisadi Kuruluşu konumuna getirildi.
Elektrik İşleri Etüt İdaresi
Türkiye'yi elektriğe kavuşturma planını ve bu plan içinde yer alan kuruluşların ön projelerini hazırlamak üzere düzenlenen kanunla, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı?na bağlı Kamu İktisadi Teşebbüs?ü niteliğinde bir kurum olarak 24 Haziran 1935'te kuruldu
Etibank
Türkiye'de maden, enerji ve bankacılık alanlarında faaliyet gösteren İktisadi Devlet Teşekkülü olarak 2 Haziran 1935 tarih ve 2805 sayılı kanunla kuruldu. 1963'te Etibank'ın Kuzeybatı ve Batı Anadolu elektrik sistemlerine Balıkesir-Bursa enerji nakil hattı bağlandı. Etibank'ın kuruluş kanununun 10. maddesi bankacılık faaliyetlerini yalnız kendi bünyesindeki müesseseler için öngörüyordu. 1955'te 6590 sayılı kanun bu maddeyi kaldırdı. Önce büro, sonra şube niteliğindeki bir nüve, daha sonra, bir bankacılık dairesi kuruldu.1956'da ilk şubeler Pangaltı (İstanbul) ve İskenderun'da açıldı.
Halkevleri
Halkın eğitimine ve kültürel gelişmesine yardımcı olmak üzere 19 Şubat 1932?de kuruldu. Ankara'da yapılan açılış töreninde Atatürk teşebbüsün amacını şöyle açıkladı:"Gençlik, gelişen ve yetiştiren bir çalışmanın içinde yaşatılmalıdır. Millet, şuurlu, birbirini anlayan, birbirini seven, ideale bağlı bir halk kitlesi halinde teşkilatlandırılmalıdır. En kuvvetli ders vasıtalarına yetişkin muallim olduklarına malik olmak kafi değildir. Halkı yetiştirmek, halkı bir kitle haline getirmek için ayrıca bir milli halk mesaisinin tanzimini ihmal etmemeliyiz"
Halkevlerinin açılması hakkındaki karar C.H.P. genel yönetim kurulunca alındı. Açılacak müesseselerin yönetim ve denetim görevleri partinin il idare kurullarına verildi. 1951 yılında kuruluşa tüzel kişilik kazandırmak ve bunun o tarihte muhalefete geçmiş olan C.H.P. ile ilişkisini kesmek amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan bir tasarı, tartışmalar sırasında mahiyet değiştirdi ve halkevlerinin kapatılmasını, her türlü menkul ve gayrimenkul varlıkların hazineye intikal ettirilmesini öngören 5830 sayılı kanun kabul edilerek gereği yerine getirildi.
Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA)
Yeraltı zenginliklerimizi arayıp çıkarmak, bunlardan işletilmekte olanları daha verimli duruma getirmek, bu alanda inceleme ve araştırma yapmak, faaliyet konusuyla ilgili elemanları yetiştirmek üzere 1935 yılında kuruldu. Bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı, tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi Kamu İktisadi Teşebbüsü olarak, çalışmalarına devam etmektedir.
Merkez Bankası
Cumhuriyet'in ilk yıllarında siyasal yönetimin ana düşüncesi, bir merkez bankası oluşturmaktan çok, ulusal ticaret bankaları yaratmaktı. Bunun için 1924'te, önce Türkiye İş Bankası oluşturuldu. 1925'te süresi dolacak Osmanlı Bankası'nın imtiyazı 1935'e değin uzatılmakla birlikte, yeni anlaşmada hükümetin banknot çıkaracak bir merkez bankası kurabilmesi için kapı açık bırakıldı. Türk parasının değerindeki düşüşlere karşı duyarlı olan Cumhuriyet yöneticileri 1926'da bir merkez bankası kurulması hazırlıklarını başlattı. Merkez Bankasının yolunu açmak için Türk parasının kıymetini koruma hakkında kanun çıkarıldı. Haziran 1930'da kabul edilen bir yasayla Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Ekim 1931'de 15 Milyon sermaye ile karma bir anonim şirket olarak kuruldu. Ocak 1932'de çalışmaya başladı.
Merkez Hıfzısıha Enstitüsü
Türkiye'de koruyucu hekimliğin gerektirdiği tahlil, kontrol, üretim ve araştırma görevlerini yürütmek üzere, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına bağlı olarak 27 Haziran 1928 yılında kuruldu. 1267 sayılı kanuna göre "Türkiye Cumhuriyeti Merkez Hıfzısıhha Müessesesi" adıyla çalışmaya başladı.
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı
Koruyucu ve tedavi edici hekimlik hizmetlerini düzenlemek, sosyal yardım çalışmalarını yürütmek, serbest hekimlik ve eczacılık faaliyetini denetlemek amacıyla kurulan Sıhhat ve İctimai Muavenet Vekaleti adı altında 1920'de kuruldu. 1945'te Anayasa terimlerinin Türkçeleştirme sırasında, adı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı olarak değiştirildi.
Sanayi ve Maadin Bankası
Cumhuriyetin, ilk yıllarında benimsenen liberal ekonomi politikası doğrultusunda, 1925-1932 yılları arasında etkinlikte bulunan devlet bankası olan Sanayi ve Maadin Bankası'nın kuruluşunu düzenleyen 633 sayılı yasaya göre bankanın görevleri; kendisine devredilen devlet fabrikalarını, özel sektöre devredilinceye değin işletmek, özel sektörle ortaklıklar kurmak, tek başına ya da ortaklıkları aracılığıyla, maden ayrıcalığı almak ve bunları özel sektörle ortaklık yoluyla işletme ki sanayi ve madencilik alanlarında etkinlikte bulunan özel girişimcilere kredi açmak ve bankacılık işlemleri yapmaktı.
Sümerbank
Sümerbank, tüzel kişiliği ve özel kanununda belirtilen sınırlar içinde muhtariyeti olan, sorumluluğu sermayesiyle sınırlı; sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi alanda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere, özel hukuka tabi şekilde Sanayi Bakanlığına bağlı, İktisadi Devlet Teşekkülü olarak 1933 yılında kuruldu. O dönem verimlilik ve karlılık ilkelerini göz önünde tutarak, imalat sanayii kurdu, işletmecilik, sınai mamullerini pazarlama, bankacılık işleriyle meşgul oldu.
Türk Dil Kurumu
Türkçe'nin incelenmesi, özleştirilmesi, geliştirilmesi için çalışan kurum,12 Temmuz 1932?de kuruldu.
26 Eylül 1932'de Dolmabahçe Sarayında toplanan Birinci Türk Dil Kurultayı, kurumun çalışma programı olarak şu maddeleri tespit etti: 1.Türk dilinin başka dil aileleriyle karşılaştırılması, 2.Türk dilinin tarihi ve karşılaştırmalı gramerlerinin yazılması, 3.Anadolu ve Rumeli ağızlarından kelimelerin derlenmesi, Osmanlıca kelimelere Türkçe karşılıklar bulunması, 4.Türkçe bir sözlük hazırlanması, 5.Kurumun organı olarak bir derginin yayımlanması, 6.Türk dili üstüne yazılmış yerli ve yabancı eserlerin toplanması ve gerekenlerin çevrilmesi, 7.Terimlerin Türkçeleştirilmesi.
İşbankası
Atatürk tarafından, 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu. Kuruluşunun ilk yıllarındaki iktisadi şartlara uygun olarak, daha çok kalkınma ve yatırım, bankacılık yönü ağır bastı. Türkiye İş Bankası, kuruluş gayesine de uygun olarak ülkenin iktisadi kalkınması ve sanayileşmesinde önemli rol oynadı; bu amaçla çeşitli yatırımlar yaptı. Ülkede tasarrufu teşvik amacıyla, ikramiye ve kumbara sistemini ilk defa uygulayan; seyahat çeklerini ülkeye ilk getiren banka da Türkiye İş Bankası oldu. Sigortacılık alanında öncülük yaptı ve Anadolu Türk Sigorta şirketi ile Destek Reasüran Anonim şirketini kurdu.
Ziraat Okulları ve Yüksek Ziraat Enstitüsü Zirai alanda çalışmak üzere, teknisyen seviyesinde eleman yetiştirmek çeşitli bölgelerin zirai yapılarını ve özellikleri hakkında incelemeler yapmak amacıyla kurulmuştur.
TÜRK DIŞ POLİTİKASI KRONOLOJİSİ
1920 > Milletler Cemiyeti kuruldu.
1925 > Locarno Paktı (Avrupa?da barışı koruma amaçlıydı. Almanya ihlal etti.
1926 > Ankara Antlaşması à Musul Irak?a kaldı.
1928 > Kellog- Briand Paktı (ABD-Fransa öncülüğünde)
1929 > Türkiye Kellog-Brian Paktı?na üye oldu.
1930 > Nüfus mübadelesi
1932 > Milletler Cemiyeti?ne üye olduk.
1934 > Balkan Antantı (Türkiye+Yunanistan+Yugoslavya+Romanya)
1936 > Montrö Boğazlar Sözleşmesi
1937 > Sadabat Paktı (Türkiye+İran+Irak+Afganistan)
1938 > Hatay Türk Devleti kuruldu.
1939 > Hatay anavatana katıldı.
1945 > Birleşmiş Milletler kuruldu.
1946 > Türkiye Birleşmiş Milletlere üye oldu.
1949 > NATO kuruldu.
1951 > Kore?ye asker yolladık.
1952 > NATO?ya üye olduk.
1955-1990 > Soğuk savaş yılları?
OLAYLAR?.
1920 > İl Sağlık Bakanlığı
1 Kasım 1922 > Saltanat kaldırıldı.
9 Eylül 1923 > Cumhuriyet Halk Fırkası kuruldu.
3 Mart 1924 > Halifelik kaldırıldı.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu
Şeriye ve Efkaf Vekaleti kaldırıldı.
11 Mart 1924 > Medreseler kapatıldı.
8 Nisan 1924 > Şeriye mahkemeleri kapatıldı
24 Nisan 1924 > 24 Anayasası yürürlüğe girdi.
17 Kasım 1924 > Terakki Perver Cumhuriyet Fırkası kuruldu.
1924 > İş Bankası kuruldu.
1925 > Şeyh Sait İsyanı.. Doğu Anadolu?da çıkan bir isyandır.
Takrir-i Sükun Kanunu
5 Kasım 1925 > Ankara Hukuk Mektebi açıldı.
25 Kasım 1925 > Kıyafet Devrimi (Şapka Kanunu)
30 Kasım 1925 > Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması.
1926 > Yeni saat sistemi, miladi takvim.
Maarif Teşkilatı Kanunu (MEB)
Kabotaj Kanunu
17 Şubat 1926 > Medeni Kanun- İsviçre?den aldık.
1 Mart 1926 > Ceza Kanunu ? İtalya?dan aldık.
22 Nisan 1926 > Borçlar Kanunu ? Almanya?dan aldık.
Haziran 1926 > İzmir Suikastı.
Mayıs 1927 > Teşvik-i Sanayi Kanunu
1928 > Uluslar arası rakamlar alındı.
Anayasa laikleşti.. (Devletin dini İslamdır ibaresi kalktı)
1 Kasım 1928 > Harf Devrimi
1929 > Dünya Ekonomik Bunalımı
1 Ocak 1929- Millet Mektepleri açıldı.
1930 > Merkez Bankası kuruldu.
Kadınlara yerel seçimlere katılma hakkı tanındı.
12 Ağustos 1930 > Serbest Cumhuriyet Fırkası kuruldu.
Aralık 1930 > Menemen olayı
1931 > Ağırlık ve uzunluk ölçüleri değişti.
12 Nisan 1931 > Türk Tarih Kurumu kuruldu.
1932 > Halk evleri açıldı.
12 Temmuz 1932 > Türk Dil Kurumu açıldı.
1933 > Üniversite reformu.
Bursa Olayı.
1934 > Bazı kisvelerin giyilmeyeceğine dair kanun.
Soyadı kanunu
Kadınlara genel seçimlere katılma hakkı verildi.
1935 > Hafta tatili Cuma?dan Pazar?a alındı.
1937 > Atatürk ilkeleri anayasaya alındı.
1939 > Karabük Demir Çelik tesisleri kuruldu.
1940 > Köy Enstitüleri açıldı.
1942 > Varlık vergisi alınmaya başlandı.
1946 > Demokrat Parti kuruldu.
ETİBANK VE MTA:1935
DEVLET DEMİR YOLLARI GENEL MÜD:1927
İLK MİLLİ HAVA ULAŞTIRMA TEŞKİLATI:1933
YÜKSEK ZİRAAT ENSTİTÜSÜ:1927
SANAYİ VE MADEN BANKASI:1925
SÜMERBANK:1933
KONU DISI BAZI OLAYLAR
? Sultanahmet Mitingleri (23 Mayıs 1919-13 Ocak 1920) İzmir'in işgal edildiğinin duyulmasıyla birlikte, başta İstanbul olmak üzere tüm yurtta derin infial uyandı. Bunun üzerine İstanbul Sultanahmet Meydanı'nda bir dizi protesto mitingi yapıldı.Mitingleri "Karakol Cemiyeti" ve "Türk Ocakları" organize ediyordu. Bu mitinglerde Şair Mehmet Emin Yurdakul, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Halide Edip Adıvar, Şükufe Nihal gibi hatipler konuşmuştur. Sultanahmet mitingleri Anadolu direnişinin moral ve kadro kaynağı olmuşlardır.
? Anadolu Ajansı'nın kurulması (6 Nisan 1920) Kısaca A.A. olarak bilinen Anadolu Ajansı'nın görevi milli mücadele ile ilgili haberleri vermek ve savaşın seyrini etkileyecek propaganda ile yalan haberleri önlemekti.
? Koçgiri Ayaklanması (6 Mart 1921-17 Haziran 1921) Sivas, Erzincan ve Tunceli yöresinde, adını ayaklanan Koçgiri aşiretinden alan, 3,5 ay süren ayrılıkçı ayaklanma. Türk ordusu tarafından bastırılmıştır.
? Talat Paşa Öldürüldü (15 Mart 1921) İttihat Terakki'nin önde gelen liderlerinden Talat Paşa bir Ermeni komitacı tarafından öldürüldü.
? Kemal Film (1922) İlk özel Türk film şirketi olan Kemal Film kuruldu.
? İstiklal Mahkemeleri (31 Ocak 1922) Bu mahkemelerdeki savcı ve üyelerinin çoğunun adının "Ali" olmasından dolayı "Dört Aliler Mahkemesi" olarak da anılmıştır. (Ali Çetinkaya, Kılıç Ali, Necip Ali Küçüka, Rize Milletvekili Ali)
? Cemal Paşa öldürüldü (22 Temmuz 1922) İttihat Terakki önderlerinden Cemal Paşa bir Ermeni komitacı tarafından öldürüldü.
? Ateşten Gömlek (1923) Kurtuluş savaşını konu alan ilk film "Ateşten Gömlek" çevrildi. Yönetmenliğini Muhsin Ertuğrul'un yaptığı filmde Bedia Muvahhit ve Neyyire Neyir oynadılar.
? 150'likler sürgünde (1 Haziran 1924) Lozan Barış görüşmeleri esnasında Milli Mücadele aleyhine faaliyet gösterdikleri gerekçesiyle af kanunu dışında tutulan, 150'likler diye bilinen kişilerin listesi çıkartıldı. Bu kişiler sürgüne gönderildiler. 15 Haziran'da vatandaşlıktan çıkartıldılar. Bunlar arasında Ali Galip, Çerkez Ethem, Refik Halit Karay, Refi Cevat Ulunay, Rıza Tevfik gibi isimler bulunuyordu.
? Türkiye İş Bankası (26 Ağustos 1924) Yeni Türkiye ekonomisinin temel direklerinden Türkiye İş Bankası kuruldu. İlk genel müdürlüğüne o zaman iktisat vekili olan Mahmut Celal Bey,(Bayar) getirildi.
? İlk bacak güzeli (1925) İlk bacak güzeli seçimine 3 genç kız katıldı. Enise isimli bir kolejli kız birinci oldu.
? İlk Cumhuriyet Altını (5 Ekim 1925) İlk Cumhuriyet Altını İstanbul darphanesinde basıldı.
? Darülbedayi (1926) İstanbul şehir tiyatrolarının atası "Darülbedayi" kurumlaştı. 1934'te ismi "İstanbul Şehir Tiyatroları" olarak değişti.
? İskilipli Atıf Hoca'nın idamı (4 Şubat 1926) "Frenk Mukallitliği ve Şapka" adlı risalenin yazarı İskilipli Atıf Hoca'nın idamı Ankara İstiklal Mahkemesi kararına göre gerçekleştirildi.
? Tayyare Piyangosu (19 Nisan 1926) Cumhuriyetin ilk "Tayyare Piyangosu" tertiplendi. İkramiye miktarı 7.500.000 lira idi.
? İzmir Suikasti (16 Haziran 1926) Mustafa Kemal'in İzmir'e yapacağı seyahati fırsat bilen eski ittihatçılar Atatürk'e karşı bir suikast hazırladılar. Ziya Hurşit ve adamları Atatürk'e Gaffarzade Oteli yakınında silah ve bombalarla saldıracaklardı. Ancak suikastçilerin Sakız adasına kaçmasını sağlayacak motorcu Şevki korkuya kapılıp, durumu Vali Kazım Dirik'e bildirecek ve aralırında birçok ünlü ismin de bulunduğu suikastçiler tutuklanıp, yargılanacaklardı. Bunların önderleri idam edildi. Böylelikle eski İttihat Terakki geleneğinin son kadrolarıyla da hesaplaşılmış oluyordu.
? Süreyya Opereti (15 Haz 1928) Dönemin en çok tutulan opereti sahneye kondu.
? Havuz Yavuz Davası (16 Nisan 1928) Türkiye'nin bilinen ilk yolsuzluk davası başladı. Yavuz zırhlısının onarımında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla eski bahriye nazırı İhsan Bey, 2 yıl 2 ay hapse mahkum oldu.
? İlk Türkiye Güzeli (1929) Feriha Tevfik Hanım, Cumhuriyet Gazetesi tarafından tertiplenen ilk güzellik yarışmasının birincisi oldu.
? Troçki İstanbul'da (12 şubat 1929) Sovyetler Birliği eski Dışişleri Halk Komiseri Leon Troçki, Stalin'in emriyle sürgün edilerek İstanbul'a geldi. Troçki Büyükada'ya yerleşti.
? Bekarlık vergisi (18 Mart 1929) Yozgat Milletvekili Süleyman Sırrı Bey tarafından "Bekarlık Vergisi" önerildi. Amaç evlilik ve çocuk sahibi olmanın özendirilmesiydi.
? Yerli Malları Haftası (25 Aralık 1929) Bir kanunla "Milli Tasarruf Günü" kabul edilen bu gün ondan sonra "Yerli Malları Haftası" olarak anılacaktı. Uzun yıllar Cumhuriyet kuşaklarınca benimsendi. Simgesi "kumbara" oldu.
? İlk müstehcen Neşriyat davası (10 Ağustos 1931) Vala Nurettin'in Akşam Gazetesinde tefrika edilen "Rahipler ve Rahibeler Arasında" romanından dolayı dava açıldı.
? Ezanın Türkçe okunması (18 Temmuz 1932) Ezanın Türkçe okunmasına başlandı.
? Keriman Halis Dünya Güzeli (31 Temmuz 1932) Belçika'daki Dünya Güzellik Kraliçesi Yarışmasını bir Türk kızı, Keriman Halis Ece seçildi.
? Yo Yo çılgınlığı (1932) Dünyayı etkiliyen "Yo Yo" oyuncağı çılgınlığı Türkiye'yi de sardı. Tahtakale dükkanları sadece yoyo imal edip, satmakla meşgul oldu. Belediye Kasım ayında bu oyunun satışını yasaklamak zorunda kaldı.
? Vagon-Li Olayı (22 Şubat 1933) Fransız Vagon-Li (Yataklı Vagonlar) şirketinde Türkçe konuşan bir memuru müdürün azarlaması üzerine çıkan olaylarda şirketin acentası tahrip edildi.
? Razgrad Olayları (20 Nisan 1933) 17 Nisan günü Bulgaristan'ın Razgrad şehrindeki Türk mezarlığına yapılan saldırılar üzerine İstanbul'da MTTB büyük bir protesto gösterisi düzenledi.
? Üniversite reformu (1933) Almanya'da Nazi teröründen kaçan Alman Bilim adamları Türkiye'ye gelerek birçok fakülte, kürsü ve yeni bilimsel çalışmanın başlangıcına önayak oldular. Bu dönemde Türkiye'de bilim büyük bir sıçrama yaptı. Bu süreçte "Darülfünun" kapandı ve modern anlamda "üniversite" kanunlaştı.
? "Lüküs Hayat" Opereti (1933) Kuşakların hafızasına yer edecek "Lüküs Hayat" opereti İlk defa Ses Tiyatrosu'nda Avni Dilligil tarafından sahneye kondu.
? "Leblebici Horhor" (1934) Bir Türk filmi ilk defa ödül aldı. Muhsin Ertuğrul'un çektiği ve senaryosunu Mümtaz Osman takma adıyla Nazım Hikmet'in yazdığı "Leblebici Horhor" 1934 2.Venedik Film Festivali'nde Türkiye'ye ilk uluslararası ödülü getirdi.
? "Bataklı Damın Kızı Aysel" (1935) Türkiye'de ilk köy filmi sayılan "Bataklı Damın Kızı Aysel" çekildi ve gösterime girdi. Muhsin Ertuğrul'un yönettiği filmde Cahide Sonku ve Talat Artemel başrolleri oynadılar.
. Harpokulu Davası (29 Mart 1938) Askeri isyana teşvik ve komünizm propagandası yapmaktan Nazım Hikmet 15 yıl ağır hapse mahkum oldu.
? Ekrem Köning Olayı (Ocak 1939) Türkiye Cumhuriyeti'nin adını sahte belgeler kullanarak zora sokan Ekrem Köning'in dolaplarını ortaya çıkaran mahkemedir. Köning Kanada'dan Türkiye için 50 uçak alınacakmış gibi gösterip, bu uçakları İspanyol milliyetçilerine satmıştı.
? Refah Faciası (23 Haziran 1941) 2. Dünya Savaşı başlamadan İngiltere'ye sipariş edilen 4 denizaltı ve 4 muhripi teslim almak için yola çıkan Refah Şilebi batırıldı. Mersin Limanından Mısır'ın İskenderiye Limanına giderken gece vakti atılan bir torpido sonucu gemi sulara gömüldü. Gemide yaklaşık 150 kadar mürettebat bulunmaktaydı.
? Varlık Vergisi (11 Kasım 1941) Özellikle gayrimüslüm ticaret erbabını hedefleyen "varlık vergisi" kanunu çıkartıldı. Uygulama 1,5 yıl sürdü. Ödeme yapmayanlar çalışma kamplarına gönderildi.
? İlk Çok Partili Seçimler (21 Temmuz 1946) Cumhuriyet tarihinin ilk muhalefet partili seçimi yapıldı. CHP 396, DP 61 milletvekili çıkardı.
? ABD Yardımı (12 Mart 1947) Cumhuriyet tarihi içinde ilk ABD yardımı gündeme geldi. Böylelikle daha sonra ABD ile gelişecek ilişkilerin temeli o günlerde atıldı.
? DP İktidarı ve Seçimler (14 Mayıs 1950) O güne kadarki CHP'nin tek parti iktidarına seçimler yoluyla son verildi. "Yeter, söz milletindir!" şiarıyla yola çıkan Demokrat Parti 14 Mayıs'taki seçimlerde 396 milletvekili çıkartarak tek başına iktidar oldu. CHP 68 milletvekili çıkartabildi. Celal Bayar Cmhurbaşkanı, Adnan Menderes Başbakan oldu. Böylelikle yeni bir dönem başlıyordu.
? Arapça Ezan okunması (16 Haziran 1950) DP iktidarının ilk icraatlarından birisi Türkçe okunan ezanın tekrar Arapça okunmasını sağlamak oldu.
? Din Dersleri (4 Kasım 1951) İlkokulların ders programlarına din dersi alındı.
? Günseli Başar Avrupa Güzeli (20 Ağustos 1952) Avrupa güzellik yarışmasını bir Türk kızı Günseli Başar kazandı.
? İlk renkli film "Halıcı Kız" (1953) Türk sinema tarihinin ilk renkli filmi "Halıcı Kız" gösterime girdi. Film Yapı Kredi ve Doğan Kardeş desteğiyle, Muhsin Ertuğrul tarafından çekildi. Vedat Nedim Tör senaryosunu yazdı.
? MBK Kuruldu (12 Haziran 1960) TBMM'nin yetkileri feshedildi, anayasanın bazı maddeleri geçersiz sayıldı. Onun yerine Milli Birlik Komitesi tüm yetkiyi eline aldı. 38 üyeden oluşan MBK fiilen ülkeyi yönetmeye başladı.
? Yassıada Yargılamaları başladı (14 Ekim 1960) DP'li yöneticilerin yargılandığı Yassıada mahkemesi başladı. Bu mahkemeler 203 celse sürmüş olup, 529 sanık, 1063 tanık dinlenmiştir. 15 kişi ölüm cezası, 31 kişi müebbet hapis, 418 kişi muhtelif cezalar almış, 123 kişi ise beraat etmiştir. MBK, 15 ölüm cezasından 4'ünü onaylamamış, Celal Bayar'ın cezası yaşından dolayı hapse çevrılmiş, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun idamları ise onaylamıştır.
? Yeni Anayasa'nın kabulu (9 Temmuz 1961) Halk oyuna sunulan yeni anayasa %65 evet, %35 hayır oranıyla kabul edilmiştir. Bu anayasa cumhuriyetin en demokratik ve özgürlükleri genişleten anayasası olarak bilinmektedir.
? İdamlar uygulandı (16-17 Eylül 1961) Yassıada Duruşmaları sonucu idama mahkum edilen Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu İmralı adasında idam edildiler. Ertesi gün de Adnan Menderes idam edildi. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir başbakan idam ediliyordu.
? Johnson Mektubu (4 Haziran 1964) Türk hükümetinin Kıbrıs'a müdehale kararı alması üzerine, ABD başkanı Johnson İnönü'ye sert bir mektup gönderdi.
? Anadolu Pop/Rock doğdu (1967) Cem Karaca ve Apaşlar 1967 Altın Mikrofon şarkı yarışmasında "Emrah" adlı parçayı seslendirerek, Türk popunda bir akımın ilk öncülerinden oldular.
? Anadol Otomobil (1 Ocak 1967) Anadol marka ilk oto piyasaya çıktı.
? Maçta kavga 40 Ölü (17 Eylül 1967) Kayseri'de oynanan Sivasspor-Kayserispor maçında kavga çıktı. 40 ölü, 300 yaralı var.
? Yılmaz Güney savcı vurdu (14 Eylül 1974) Türk Sinemasının "Çirkin Kral"ı Yılmaz Güney, Adana'nın Yumurtalık ilçesinde tartıştığı yargıç Sefa Mutlu'yu vurarak öldürdü.
? Sezen Aksu olayı (1975) Popta o güne değin adı hiç duyulmamış bir isim göze çarptı. 1975'in yılbaşı gecesi ilk kez TRT'ye çıkan Sezen Aksu "Kusura Bakma", "Yaşanmamış Yıllar" isimli parçalarıyla bir anda tanındı. Ondan sonra "Minik Serçe" olarak popta kendi tarzını geliştirdi.
? Eurovizyon (1975) O yıllarda oldukça önemli bir yarışma olan Eurovizyon'da Semiha Yankı "Seninle Bir Dakika" ile sonuncu oldu.
? Anayasa Referandumu (7 Kasım 1982) 12 Eylül yönetimin hazırladığı Anayasa halk oyuna sunuldu. Yüzde 91.5 evet oyuyla anayasa kabul edildi ve Kenan Evren'de otomatik olarak Cumhurbaşkanı seçilmiş oluyordu.
? Yaşar Kemal'e nişan (9 Mayıs 1984) Yaşar Kemal'e Fransız "Legion D'Honneur" nişanı verildi.
? Yasaklar Referandumu (6 Eylül 1987) MGK kararıyla politika yapması yasaklanan eski siyasi liderlerin tekrar politika sahnesine dönüp dönmemesi üzerine bir halk oylaması yapıldı. Sonuç % 50.16 evet, %49.84 hayır oldu. Böylelikle Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Alpaslan Türkeş, Necmettin Erbakan gibi liderlere tekrar siyaset yolu göründü.
? İlk Özel Televizyon (1990) Türkiye'nin ilk özel televizyonu "Magic Box" kuruldu.
? Türksat düştü (24 Ocak 1994) Türkiye'nin ilk uydusu olan Türksat, Fransız Guyana'sında kalkıştan sonra bir arıza nedeniyle düştü.
? Atatürk'e Hakaret (25 Şubat 1994) RP'li Hasan Mezarcı, mecliste yaptığı basın toplantısında Atatürk için "Veled-i Zina" dedi.
? "Orospu" Krizi (9 Haziran 1995) 3 Avrupa parlementosu üyesi kadın milletvekiline "orospu" diyerek hakaret eden DYP milletvekili ve Devlet bakanı Ayvaz Gökdemir sorun yarattı. Ardından olay bir özür krizine dönüştü.
? Merve Kavakçı Krizi (3 Mayıs 1999) Fazilet Partisi'nden İstanbul milletvekili seçilen Merve Kavakçı'nın Meclis Genel Kurulundaki yemin törenine türbanıyla gelmek istemesi bir iç tüzük tartışması başlattı. TBMM'ye türbanlı olarak gelip yemin etmek isteyen Merve Kavakçı protestolar karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Ardından Kavakçı'nın ABD vatandaşlığı söz konusu oldu. Demirel, Kavakçı için "provakatör" dedi.
CUMHURİYET DÖNEMİ PARTİLERİ
Cumhuriyet Halk Partisi (1923)
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1924)
Serbest Cumhuriyet Fırkası (1930)
Ahali Cumhuriyet Fırkası (1930)
Amele ve Çiftçi Partisi (1930)
Laik Cumhuriyetçi İşçi ve Çiftçi (1931)
CUMHURİYET SONRASI PARTİLER
Milli Kalkınma Partisi (1945)
Demokrat Parti (1946)
Sosyal Adalet Partisi (1946)
Liberal Demokrat Partisi (1946)
Çiftçi ve Köylü Partisi (1946)
Türk Sosyal Demokrat Partisi (1946)
Türkiye Sosyalist Partisi (1946)
Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (1946)
Türkiye İşçi ve Çiftçi Partisi (1946)
Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi (1946)
Yalnız Vatan İçin Partisi (1946)
Ergenekon Köylü ve İşçi Partisi (1946)
Arıtma Koruma Partisi (1946)
İslam Koruma Partisi (1946)
Yurt görev partisi (1946)
İdealist Partisi (1947)
Türk Muhafazakar Partisi (1947)
Türkiye Yükselme Partisi (1948)
Millet Partisi (1948)
Öz Demokrat Partisi (1948)
Serbest Demokrat Partisi (1948)
Müstakil Sosyalist Partisi (1948)
Toprak, Emlak ve Serbest Teşebbüs (1949)
Müstakiller Birliği (1950)
Çalışma Partisi (1950)
Liberal Köylü Partisi (1950)
Demokrat İşçi Partisi (1950)
Bağımsızlar Siyasi Derneği (1950)
İslam Demokrat Partisi (1951)
Türkiye Köylü Partisi (1952)
Cumhuriyetçi Millet Partisi (1954)
Hürriyet Partisi (1955)
Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (1958)
Birlik Partisi (1958)
Vatan Partisi (1954)
Hür Türkiye Adalet Partisi (1957)
Memleketçi Serbest Parti (1961)
Memleketçi Cumhuriyet Partisi (1961)
Çalışma Partisi (1961)
Mutedil Liberal Parti (1961)
Düstur Partisi (1961)
Adalet Partisi (1961)
Yeni Türkiye Partisi (1961)
Türkiye İşçi Partisi (1961)
Millet Partisi (1962)
Demokrat Parti (1962)
Sosyal Demokrat Partisi (1963)
Milliyetçi Hareket Partisi (1965)
Türkiye Birlik Partisi (1966)
Milli Güven Partisi (1967)
Milli Nizam Partisi (1970)
Demokratik Parti (1970)
Türkiye İşçi Çiftçi Partisi (1970)
Türkiye Ulusal Kadınlar Partisi (1972)
Sosyalist Vatan Partisi (1972)
Cumhuriyetçi Parti (1972)
Türkiye İleri Ülkü Partisi (1972)
Milli Selamet Partisi (1972)
Nizam Partisi (1973)
Cumhuriyetçi Güven Partisi (1973)
Türkiye İşçi Partisi (1975)
Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (1974)
Vatan Partisi (1975)
Türkiye Emekçi Partisi (1975)
Sosyalist Devrim Partisi (1975)
Türkiye İşçi Köylü Partisi (1978)
Milliyetçi Demokrasi Partisi (1983)
Halkçı Parti (1983)
Anavatan Partisi (1983)
Sosyal Demokrat Parti (1983)
Büyük Türkiye Partisi (1983)
Doğru Yol Partisi (1983)
Yeni Doğuş Partisi (1983)
Yüce Görev Partisi (1983)
Refah Partisi (1983)
Yeni Düzen Partisi (1983)
Bizim Parti (1983)
Cumhuriyetçi Muhafazakar Parti (1983)
Bayrak Partisi (1983)
Fazilet Partisi (1983)
Islahatçı Demokrasi Partisi (1983)
Milliyetçi Çalışma Partisi (1984)
Sosyalist Parti (1984)
Sosyal Demokrat Halkçı Parti (1985)
Demokratik Sol Parti (1985)
Demokratik Merkez Parti (1990)
Halkın Emek Partisi (1990)
Yeniden Doğuş Parti (1992)
Büyük Birlik Partisi (1993)
DEP (1993)
Liberal Demokrat Parti (1994)
Demokrat Parti (1995)
İşçi Partisi (1995)
HADEP (1995)
Millet Partisi (1996)
Emeğin Partisi (1996)
Barış Partisi(1996)
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (1996)
Sosyalist Birlik Partisi (1996)
Demokrat Türkiye Partisi (1997)
FP Fazilet Partisi (1997)
DEPAR (1998)
KONU DIŞI BİLGİLER
? Osmanlı tarihinin ilk savaşı, Bursa'nın İnegöl kazasına 10 km uzaklıkta bulunan Hamzabey köyünde gerçekleşen Ermeni-Beli savaşıdır (1284). Bu savaşta Osman Gazi'nin yeğeni Baykoca şehit düştü. Osmanlı tarihindeki ilk kale fethi olan Kulaca Hisar'ın fethi ise 1285 yılında gerçekleşti.
? fahrüddin-osman gazinin lakabı
? Osmanlı tarihinin ilk camisi olan Hacı Özbek Camiini Orhan bey, 1333'de İznik'te yaptırdı.
? Sultan Murad Hüdavendigar, bizzat katıldığı 37 savaşın hepsini kazandı.
? murat hüdevandigar ;Minarelerden salatu selam okuma adetleri onun devrinde başladı.
? sultan murat oğlu savcının gözlerine mil çektirip öldürtmüştür
? Top, tarihte Türkler tarafından ilk kez Birinci Kosova Savaşı'nda kullanıldı.
? 1.murat,1.kosova savaşında sırp miloş obiliç tarafından hançerleniyor ve yerini oğlu beyazid a bırakıyor.diğer kardeş Yakup çelebi,hak iddaa etmesin diye boğularak öldürülüyor.
? yıldırım beyazid in Annesi Gülçiçek Hatun Rum'dur.
? yıldırım beyazid İstanbul u ilk defa kuşatan padişahtır.
? Ankara savaşında,Timur un ordusunda 32 de fil vardır.yıldırım beyazid tutsak alınıyor.yıldırım beyazid Timur a tutsak olunca onun kendisini semerkant a göndereceğini öğrenince parmağında ki zehri içerek intihar etmiştir ama pek çok Osmanlı kaynağı böyle yazmaz.yıldırım beyazid içkiye düşkün.
? Sultan Mehmed Çelebi, Osmanlı Padişahları arasında ölümü gizlenen ilk padişah o oldu.
? 2.murat,Osmanlı padişahları içinde batılı elçiyi ilk kabul eden
? Fatih Sultan Mehmed 1466 yılında Batlamyos Haritasını yeniden tercüme ettirip, haritadaki adları Arap harfleriyle yazdırdı.
? Fatih Sultan Mehmed yabancı ülkelerdeki büyük bilginleri İstanbul'a getirtirdi. Nitekim astronomi bilgini Ali Kuşçu kendi döneminde İstanbul'a geldi. Ünlü Ressam Bellini'yi de İstanbul'a davet ederek kendi resmini yaptırdı.
? Fatih Sultan Mehmed 1481 yılına kadar hükümdarlık yaptı ve bizzat 25 sefere katıldı.
? 20 yaşında Osmanlı padişahı olan Sultan İkinci Mehmed, İstanbul'u fethedip 1100 yıllık Doğu Roma İmparatorluğunu ortadan kaldırarak Fatih ünvanını aldı.
? Orta Çağ'ı kapatıp, Yeniçağ'ı açan Cihan İmparatoru Fatih Sultan Mehmed, Nikris hastalığından dolayı Maltepe'de vefat etti ve Fatih Camii'nin yanındaki Fatih Türbesi'ne defnedildi
? 2.mehmet, İtalya üzerine sefer düzenleyen ilk ve son padişah
? f.sultan Mehmet,İstanbul u 54 günde kuşattı ve 29 mayıs 1453 günü fethetti
? f.sultan Mehmet,avni takma adıyla şiirler yazmıştır.
? İstanbul un fethi sırasında,top atışları yapılıyor.halkın moralini yüksek tutmak için saraydaki Meryem tablosu sokaklarda gezdirilmiş.
? Cem Sultan vakası Osmanlı tarihinde Yıldırm Bayezid'in Timur'un elinde esir düşüp, demir kafese hapsedilmesinden sonra ikinci büyük trajik hadisedir. Rumeli'den tekrar Osmanlı topraklarına gelmek isteyen Cem Sultan, 13 yıl esir hayatı yaşadı. En son Papa'nın elinden Fransız Kralı tarafından kurtarılmış, ancak büyük bir ihtimalle zehirlendiği için bir hafta içinde yolda vefat etmiştir.
? 14 Eylül 1509'da tarihinde "Kıyamet-i Suğra - Küçük Kıyamet" adıyla anılan deprem meydana gelmişti. Bu deprem İstanbul'u harabe haline getirdi. 1510 yılında İstanbul yeniden inşa edilmeye başlandı.
? Yavuz Sultan Selim, ataları hep sakal uzattıkları halde sakalını keserdi. Bunun sebebini soranlara "Sakalımı ele vermemek için kesiyorum" dediği rivayet edilir. Bir kulağına da küpe takardı. 22 Eylül 1520'de "Aslan Pençesi" denilen bir çıban yüzünden henüz 50 yaşında iken vefat etti.
? Yavuz Sultan Selim, ordusuyla birlikte, ilkçağdan beri hiçbir komutanın cebren geçemediği Sina Çölü'nü 13 günde geçerek, Ridaniye'de Mısır Ordusu ile karşılaştı.
22 Ocak 1517'de Ridaniye Zaferi kazanıldı. Bu zaferle birlikte Memlük Devleti tarihe karıştı.
? 1551 yılında düzenlenen İkinci Hint Seferinde Osmanlı donanmasının başında Piri Reis vardı. Türk denizcilik tarihinde önemli bir yere sahip olan Piri Reis, bu sefer sırasında Maskat'ı almış ve Portekiz donanmasını büyük bir bozguna uğratmıştı. Ancak, Portekizlilerin Basra Körfezi'ni kapatacaklarını düşünerek, donanmayı Basra'da bırakıp ganimetlerle geri döndüğü için Piri Reis Mısır'da idam edilmiştir.
? İlk defa 1352 yılında Cenevizlilere verilen Kapitülasyonlarla, darülharb kabul edilen yabancı ülke tüccarına Osmanlı topraklarında ticaret yapma hakkı veriyordu
? Preveze deniz savaşı; Haçlı donanması 602, Osmanlı donanması ise sadece 122 parçaydı. Preveze körfezinde 27 Eylül 1538'de yapılan savaşta, Barbaros Hayreddin komutasındaki Osmanlı donanması büyük bir zafer elde etti. Tarihe Preveze Deniz Zaferi olarak geçen bu savaş sonunda Akdeniz bir Türk Gölü haline geldi
? İlk Fransız Kapitülasyonu, Kıbrıs seferi öncesinde 1569 yılında verildi. Katolik dünyasına ve Papa ambargosuna karşı ittifak sağlamak için Protestan olan İngiltere'ye 1580'de, Hollanda'ya 1612'de Kapitülasyonlar verildi.
? kanuni sultan Süleyman,en uzun süre tahtta kalmış olup 46 yıl boyunca 13 kez sefere çıkmıştır
? zigetvar,k.sultan Süleyman ın son seferidir.
? Kanuni döneminde,neretva nehri üzerinde mimar Sinan tarafından yapılan mostar köprüsü Sırplar tarafından yıkılmıştır.
? Sultan 2.selim,istanbulda ölen ilk Osmanlı padişahıdır.
? İçkiye ve eğlence meclislerine düşkün olan Sultan Üçüncü Murad, saltanatı boyunca İstanbul'dan hiç çıkmadı ve saraydaki kadınların etkisinde kaldı. Daha sonraki yıllarda Osmanlı İmparatorluğunun bir devrini etkileyecek olan kadınlar saltanatı onun devrinde başladı. 29 yaşında çıktığı tahtta 20 yıl kalan Sultan Üçüncü Murad 16 Ocak 1595 tarihinde felç geçirdi ve vefat etti. Ayasofya Camii'nin avlusuna defnedildi.
? 1.ahmet,padişahlık hakkını en büyük kardeşe vermiştir.
? birinci Ahmet,bahti mahlasıyla şiirler yazmıştır.
? atına rütbe veren ölüncede mezara gömdüren roma imp. Neron gibi,Osmanlı padişahı 2.osman(genç) da sisli kırat adlı atı için özel mezar yaptırmıştır.
? en çok içki içen padişahlardan 4.murat kahvehaneleri meyhaneleri yıktırmış içkiyle tütünü yasaklamıştı.sarhoşluğun cezası idamdı.geceleri sarhoş avına çıkar bazen yakaladıklarını bizzat öldürürdü.bir gece veziri bayram paşa ile Üsküdar dan kayığa bindiler.bir kayıkçı zuladan şarap testisi çıkarıp buyur etti.4.murad şarabı yudumlarken;sen padişahın yasağından korkmazmısın diye sordu.padişah deryanın ortasında beni nereden görecek dedi.ya padişah bensem diye yokladı 4.murad.güldü kayıkçı;sen de ilk yudumdan kendini padişah sanmaya başladın.bu espriyle kelleyi kurtardı adı bekri mustafaydı.
? sultan İbrahim han ın Yaptığı ilk işlerden biri, Emir-Gûne adlı bir Şii'yi öldürtmek oldu. Çünkü bu adam, Osmanlı Sarayına içki, kumar, eğlence gibi kötülükleri sokmaya çalışıyordu. İşte bu yüzden Şiiler sultan İbrahim han a"Deli" adını taktılar. Önceleri gizli gizli, sonraları açıkça "Deli" demeye başladılar.
? 3.ahmet necip mahlası ile şiirler yazmıştır.
? tanzimata kadar,padişahların elçilerle karşılıklı konuşmazlardı.bu adedi terk eden 2.mahmut 1821 de Fransa büyükelçisine Türkçe hitap etmiş ve bu yadırganmıştı.bu olaydan sonra halk 2.mahmud a gavur padişah demeye başladı.
? Abdülaziz,1867 de Avrupa gezisine çıkan ilk padişahtır.
? 11 temmuz 1867 figaro gazetesi manşeti;Osmanlı sultanı(Abdülaziz)Fransızlar ın kalbinide beraberinde götürüyor.
? İzmir in sembolü saat kulesini 1901 yılında 2.abdülhamit yaptırmıştır.
? 2.abdülhamit,halife ünvanını kullanan ilk padişahtır.
? vatana ihanetle suçlanan vahdettin,malaya adlı İngiliz gemisiyle vatanı terk etmiştir.
? Vahdettin;Osmanlı padişahları içinde hacca giden tek padişahtır.
? vahdettin,İtalya san remo da 1926 yılında ölmüştür.
? Osmanlı padişahları içinde batılı elçiyi en son kabul eden vahdettindir.
? vahdettin;yüz birinci İslam halifesi.
? İslam dünyasının son halifesi olan Abdülmecit efendinin,sarayda Beethoven,saraylı hanım gibi portreleri vardır.
? Bulaşıcı ve tehlikeli bir hastalık oluşundan dolayı, toplum tarafından istiskal görerek tecrid edilen cüzzamlılara, Osmanlı vakıf medeniyetinin şefkat elini uzatarak, onlar için her türlü bakım ve görümünün yapıldığı miskinhaneler kurduğunu. Bunların ilkinin de, 1421-1451 seneleri arasında Edirne'de II. Murat tarafından yaptırıldığını ve buralara "Miskinler tekkesi" denildiğini.
? Kendi yaşadığı dönemde de kız öğrencilerin başörtüsü takmaları yüzünden üniversitelere alınmaması üzerine, merhum Necip Fazıl Kısakürek'in bu haksızlığa: Bir kız öğrenciyi, başını örttüğü için tahsil hakkından mahrum etmek İstiklal Savaşı başlarında ve Maraş'ta düşmanlar tarafından başörtüsü çekilip düşürüldüğü için başlayan milli şahlanışın ruhuna tükürmektir" diye yazarak kalemini kılıç gibi kullandığını..
? Latin harflerinin kabulüyle birlikte isminin "Hamit" diye yazılmasına müthiş tepki gösteren şair Abdülhak Hamid'in: "Ömrümün sonunda ismimin sonuna bir de 'it' taktılar" dediğini.
.
? Büyük İslam seyyahı İbn-i Batuta'nın yazdığına göre 1258'de Moğolların Bağdat'da 24.000 ilim adamını öldürdüğünü... Şehirdeki kütüphanelerdeki yüz binlerce kitabı çıkartıp Dicle nehrine attığını ve bunların çokluğundan dolayı adeta nehrin önünde bir baraj oluştuğunu... Bunun üzerine Moğolların, ırmağın taşmasından korkup geri kalan kitapları cayır cayır yaktıklarını...
? Osmanlı Devleti'nin 1913 yılında İngiltere'ye parasını peşin olarak yatırarak iki adet büyük zırhlı ısmarladığını... "Sultan Osman" ve "Reşadiye" ismi verilen bu zırhlılar için büyük bir kısmı halktan toplanarak yaklaşık 6.775.000 altın lira ödendiğini... Fakat I. Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla birlikte İngilizlerin bize bu zırhlıları teslim etmeyip paramızı da geri vermediğini... Bugün zırhlıların karşılığı olarak İngiltere'den alacağımız olan bu paranın, tazminatıyla birlikte yaklaşık 32 trilyon lirayı bulduğunu yani 1992 yılı bütçe açığımıza tekabül ettiğini...
? Özellikle Osmanlı kültüründe, lalenin oldukça yoğun bir alaka görüp bir lale soğanının bin altına kadar müşteri bulabildiğini ve zamanın padişahı III. Ahmet'in bir ferman yayınlayarak bu fiyatlara bir sınırlama getirmek zorunda kaldığını... Bir devre adını veren bu tefekkür simgesi çiçeğin o dönemde 1108 çeşit renkte üretildiğini...
? Türk halkının nüktedan hazır cevap ve zeki bir fıkra kahramanı olarak tanıdığı Nasreddin Hoca'nın (1208-1284 ), aslında medresede ders veren büyük bir müderris ve ayrıcada kadı olduğunu... Talebeleri arasında oldukça sevilen Nasreddin Hoca'nın, ders verdiği medreseden merkebine binip evine giderken dahi talebeleri tarafından yalnız bırakılmayıp yolda kendisine sualler sorulduğu... Hem yol alıp hem de talebelerin sorularına cevap veren Nasreddin Hoca'nın, sual soran talebelerine arkası dönük olarak cevap vermenin İslami edebe aykırı olacağından dolayı,merkebine ters binip, talebeleri ile yüz yüze gelerek ders verdiğini...
? Büyük dahi Sultan Mehmed'in, İstanbul'un fethi için balistik hesaplarını bizzat kendisinin yaptığı, yaklaşık 17 ton bakır kullanılarak dökülen ve 1,5 ton ağırlığındaki mermileri 1000 metre uzağa atabilen "şahi" adını verdiği muazzam toplar döktürdüğünü... 50 çift manda ve 700 askerle iki ayda Edirne'den İstanbul yakınlarına getirilebilen bu, o zamana kadar misli görülmemiş topların ilk deneme atışları yapılmadan önce yakında bulunan kimselerin dillerini yutmamaları ve gebe kadınların çocuklarını düşürmemeleri için şehrin her tarafına münadiler salınarak topların atılacağı zamanın ilan ettirildiğini...
? Yeniçeri ocağı kaldırıldığında yeni teşkil edilen Asakir-i Muhammediye?ye, halktan ayırt edilmesi için serpuş yerine başlarına şal sarılmış, silah yerine ellerine birer sopa verilmişti.
? Eskiden gemilerde korsan gözlemek için maymunlar kullanılırdı. İstanbul?da da Tersanekapı karşısında bir sıra maymuncu dükkânı vardı.
? Bir zamanlar en büyük gemimiz olan iki bacalı ve dört direkli ?Gülcemal? e bu isim, Sultan Reşat tarafından verilmişti. Gülcemal bu padişahın annesinin adı idi.
? İstiklal Marşı işgal altında bulunan İstanbul?da ilk defa Muallim Ahmet Halit Yaşaroğlu tarafından bastırılmış ve İstanbullulara gizlice dağıtılmıştır. Bu, dört sayfalık ince uzun bir risaledir.
? III. Mehmet, tahta çıkar çıkmaz 19 erkek kardeşini cellâtlara boğdurarak idam ettirmişti. Bunların dördü 15?21 yaş arasında gençlerdi. Öbürleri sabi, bir kısmı da henüz kundak çocuğu idi.
? Devlet idaresinde ve kıyafetinde inkılâplar yapan II. Mahmut?u geri fikirli mutaassıplar hiç sevmezdi. Padişahın ölümü için büyüler yapıldı. Bu arada II. Mahmut?a benzeyen bir kuklayı bıçakla boğazından kesen Cezayirli bir adam da yakalandı ve derhal idam edildi.
? 14 Mart 1827?de II. Sultan Mahmut, askeri hekim ve cerrah yetiştirmek üzere Tıbhane ve Cerrahhaneyi açmıştı.
? 29 Şubat 1924?te Halife II. Abdülmecit Efendi İstanbul?da sonuncu Cuma selamlığına çıkmıştı. 3 gün sonra halifelik kaldırılmış ve bütün Osmanlı ailesi Türkiye dışına çıkarılmıştır. Abdülmecit Efendi, son halife olup TBMM tarafından seçilmişti. Halifeliğin kaldırılmasıyla da ülke dışına çıkarılmış ve 1945?te Paris?te vefat etmişti.
? 6 Nisan 1920?de, Mustafa Kemal tarafından Anadolu Ajansı kurulmuştu. Mustafa Kemal Paşa, TBMM?nin açılması için çalışmalarına devam ederken Anadolu Ajansı?nı kurmuş, adını da kendisi koymuştur. Anadolu Ajansı ilk çalışmalarına Müdafaa-i Hukuk Temsil Heyeti?nin teşkilatından ve araçlarından faydalanarak başlamıştı.
? 10 Mayıs 1795?te, Halıcıoğlu?nda ilk topçuluk okulumuz ?Mühendishane-i Berri Hümayun? açılmıştır. Bu okul, III. Selim devrinin en hayırlı teşebbüslerinden biridir. Yeniçeri ocağının kaldırılmasından sonra Mühendishane daha çok önem kazanmıştır.
? 11 Mayıs 1876?da, Sadrazam Mahmut Nedim Paşa?nın vükela meclisinden çıkarttığı bir kararla İstanbul?da ve taşrada basılan gazetelere sansür konmuştur. Bizde basına konan ilk sansür budur
? 22 Mayıs 1955?te,Nene Hatun öldü. Kadın kahramanlarımızdan birisidir. 1877-1878 Türk-Rus savaşı sırasında Erzurum şehrinin savunmasına katılmış, Aziziye Tabyası?nda, diğer kadın ve erkeklerle beraber kahramanca çarpışmıştır. 1955 yılında ?Yılın Annesi? seçilmiştir.
? 25 Mayıs 1807?de, Kabakçı Mustafa isyanı meydana gelmiştir. Osmanlı tarihinde padişah III. Selim?in tahttan indirilmesiyle sonuçlanmış bir isyandır. III.Selim?in başlattığı Nizam-ı Cedit ıslahatı, çıkarları elden giden bazı kimselerin ve Yeniçerilerin işlerine gelmemiştir. 28 Mayıs?ta III. Selim Nizam-ı Cedit?i resmen kaldırmak zorunda bırakıldı. 29 Mayısta da Topal Ataullah Efendi?nin fetvasıyla tahttan indirildi ve sonra da öldürüldü.
? 25 Mayıs 1895?te, Ahmet Cevdet Paşa öldü. Ünlü ?Tarih-i Cevdet? ve ?Kısas-ı Enbiya? eserlerinin yazarı olan Türk devlet adamı, bilgini ve tarihçisidir. İlk adliye nazırıdır.
? 10 Haziran 1923'te, meşhur Fransız romancısı Piyer Loti ölmüştü. Asıl adı Jülyen Viyo olan Piyer Loti bir deniz subayı idi. Mesleği dolayısıyla muhtelif memleketleri, Japonya'yı ve Türkiye'yi gezmişti. Hattâ bir müddet İstanbul'da ikamet ederek buradan memleketine 'Azade' adlı bir romanla dönmüştür. Piyer Loti Türklere karşı büyük bir dostluk hissi beslemekle meşhurdur.
? 15 Haziran 1860'da, Şinasi 'Tasviri Efkâr' gazetesini çıkarmaya başlamıştır. İlk zamanlarında haftada iki defa neşrolunurdu. Şinasi, Agâh Efendi ile beraber kurduğu 'Tercümanı Ahval'de pek az müddet kalarak ayrılmış ve sonra bu gazeteyi kurmuştu. Tercüman'dan daha esaslı bir fikir gazetesi idi. Zaten Şinasi, yurdumuzda ilk Avrupai fikirleri yayan büyük üstattır.
? 28 Haziran 1857'de, Sultan Abdülâziz, Fransa İmparatoru Üçüncü Napolyon'un daveti üzerine Avrupa seyahatine çıkmıştı. Bir Osmanlı padişah ve halifesinin Hıristiyan bir hükümdarı ziyareti, tarihte misli görülmemiş bir hâdise telâkki edilmiştir. Abdülâziz, deniz yoluyla Fransa'nın Tulon limanına, oradan da Paris'e gitmiştir. Mutad ziyaretlerden sonra Londra'ya gidilmiştir. Padişahın Londra ziyareti 23 Temmuza kadar devam etmiştir. Viyana ve Peşte yoluyla Varna'ya, oradan da İstanbul'a dönülmüştür.
? 31 Ağustos 1876'da, Beşinci Murat, vükelânın kararıyla tahttan indirilmişti. Yerine İkinci Abdülhamit tahta çıkarılmıştı. Beşinci Murat, sinirleri bozuk bir insandı. Yerine tahta geçtiği Abdülâziz'in intiharı gibi hâdiseler, onu büsbütün muvazenesiz bir hale getirmişti. Tahttan indikten sonra 1904'te ölümüne kadar, 18 yıl baskı altında yaşamıştır.
? İlk hastahaneler Yıldırım Bayezıt zamanında açıldı. Dür?ün Tıp adıyla. II. Bayezıt?ın Edirne?de kurduğu külliyenin akıl hastalıkları bölümünde hastalar müzikle tedavi ediliyordu. Bu dönemde Avrupa?da akıl hastaları ateşe atılarak yakılıyordu. Devrin ünlü doktorları arasında Amasyalı Sabuncuoğlu Şerafettin, Ahi Çelebi ve kendi hocasını ameliyat eden Altunî Zade sayılabilir.
? Osmanlı Devleti?nde en çok gelişen sanat dalı mimari idi. Kuruluş döneminde Selçuklu ve Bizans Mimarisinin etkisi görülür. 18.yy?da mimaride İran ve Avrupa?nın etkisi görülmüştür. 19.yy?da Avrupa?nın barok ve gotik mimari tarzları örnek alınmıştır. Dolmabahçe, Çırağan, Yıldız ve Beylerbeyi sarayları bu yüzyılda inşa edilmiştir.
? I. Mahmut Ayasofya'ya bitişik olarak sarayın bâb-ı hümâyun tarafında bir imaret yaptırarak 23 Zilkade 1155'de kendisinin de huzuruyla açılış töreni yapılmıştır. Yine bu pâdişâh amcasının Tophane çeşmesini kendisine mal etmişti. Kendisi de Nur-ı Osmaniye Camii'ni yaptırıp henüz ikmal edilmeden vefat ettiğinden kardeşi III. Osman onu ikmal ile "henüz namaz kılınmayan mescid emlâk hükmündedir" diye kabullenip kendi adına olarak Nur-ı Osmanî demiştir.
? Yalova kağıt fabrikası,1.mahmut zamanında açılmşıtır.
? Harbiye Nazırı Enver Paşa'nın idaresinde kurulmuş olan Kadınları Çalıştırma Cemiyet-i İslamiyesi'dir.
? Otağ ı hümayun da,Sultan dışında yalnızca en büyük dini yetkili "Şeyhü'l-İslam" vezirler ve büyük eyaletlerin yöneticileri olan "Beylerbeyi" kırmızı kumaştan yapılan bu çadırda oturma hakkına sahiptirler.
? Sultan tabiri Osmanlı Padişahları' nın erkek evlatlarına, kızlarına, padişah validelerine hatta ailelerine kadar teşmil edilmiştir. Bu ünvanın Padişahların erkek çocuklarında ismin evveline kızların da ise ismin sonuna gelmesi adet olmuştu. Sultan Selim, Sultan Ahmed, Ayşe Sultan, Fatma Sultan vs. gibi. Sultan tabiri yanlız olarak kullanılırsa padişahın kıs çocukları kastedilmiş olurdu. Sultanların kız çocuklarına ise Hanım Sultan denir.
? Kanuni sonrası dönemde, haremi idare eden ilk valide sultan olan Nurbanu Sultan'a günlük 2000 akçelik bir maaş bağlanmıştı. III. Mehmed'in annesi Safiye Sultan da ise, bu rakam 3000 akçeye çıkmıştır.
? Fatih Sultan Mahmed kendisini yetiştiren ve hristiyanlık dininde kalmaya devam eden üvey annesi Mara'ya geniş bağışlarda ve temliklerde bulunmuştur
? Otuz altı Osmanlı padişahından sadece yirmi üçünün annesi valide sultan ünvanını kullanmış, diğerleri oğulları tahta geçmeden vefat ettikleri için bu ünvanı alamamıştır.
? Valide Sultanların kendilerine verilmiş paşmaklık denilen hasları vardır. Daha sonraları haslarından başka kendilerine darphaneden muayyen bir maaş da tahsis edilmiştir.
? Kuruluş döneminden II. Bayezid'e gelinceye kadar Osmanlı padişahları ve şehzadeleri ilk zamanlardan Müslümanlardan nüfuzlu kişilerin, Anadolu beylerinin, Bizans, Sırp ve Bulgar krallarının kızları ile evlendiler. Bu evliliklerde siyasi nüfuz elde etme, diplomatik faydalar veya kız babası öldüğünde toprak talep etmek gibi gayeler hedefleniyordu.
? I. Mustafa'nın hiç kadını tesbit edilmemiştir. Yavuz Sultan Selim, II. Selim, III. Mehmed, IV. Murad ve II. Ahmed'in birer; Osman Gazi, Çelebi Sultan Mehmed, III. Ahmed, II. Osman ve III. Osman'ın da ikişer kadını olduğu anlaşılmaktadır.
? Ermeniler,Ortodoksluğun farklı bir yorumu olan monofizit denilen hristiyan inancına sahiptirler.
? Fütüvvet;islamı yayma anlayışı.
? Osmanlı devletinde,Tanzimat döneminde(1839-1876) 5 çeşit mahkeme kurulmuşturŞeri mahkemeler,Azınlık mahkemeleri,Konsolosluk mahkemeleri,Ticaret mahkemeleri,Nizamiye mahkemeleri(Osmanlıda ilk hukuk birliği bozulmuştur.)
? Yükseliş dönemimizin ruhunu yansıtan mütevazı Topkapı Sarayı'na karşılık, yıkılışımızı remzeden Versay taklidi Dolmabahçe Sarayı'nın Avrupa'dan borç alınan para ile, 9 ton altın ve 41 ton gümüş kullanılarak inşa edildiğini...
? Devlet-i Aliye-i Osmaniye'nin üç kıtada at oynatıp buyruk yürüttüğü ihtişamlı dönemlerinde, Avrupa'da Türk hayat tarzı ve modasının çok tesirli hale geldiğini Evlerinde Türk köşesi bulundurmayan sosyete mensuplarının ayıplandığını...
? Birinci Dünya savaşı sıralarında Musul'da Açlıktan çocukların etlerini kasap
dükkanlarında koyun ve kuzu eti diye satan veya aşçı dükkanlarında pişirip halka yedirme vahşetini gösteren on-on iki kişinin idam edildiğini...
? II. Mahmut döneminde Osmanlı ordusunun modernleştirilmesi için danışmanlıkta bulunan Alman komutanı Helmuth von Moltke'nin Tanzimat dönemi ordusunun halini: "Bu ordu: kaputları Rus, talimatnameleri Fransız, tüfekleri Belçika, sarıkları Türk, eğerleri Macar, kılıçları İngiliz ve öğretmenleri her milletten, Avrupa sisteminde bir ordudur" diyerek tarif ettiğini...
? 1967 Mısır-İsrail savaşında, Mısır askerlerinin, düşmanlarını beklerken İsrail ordusunun bir anda Süveyş'in öbür yakasını geçerek dünyayı şaşırtığını... Mose Dayan'ın bu muazzam başarıyı daha sonra bir basın toplantısında: "İsrail'in bu başarılı stratejisi, Yavuz Sultan Selim'in yıllar önce Mısır'ı fethederken uyguladığı harp planının bir kopyasıdır" diye açıklayıp gafletimizi yüzümüze vurduğunu..
? Mehterhâne 1828'de II. Mahmud tarafından kapatılmış, bunun yerine III. Selim'in yakın dostu Napolyon'un emekli bando subayı Giuseppe Donizetti'ye Mızıka-i Hümâyun adlı Batı kopyası saray bando okulu kurdurulmuştur.
? Teb'asını "Emanetullah" olarak gören Osmanlı Devleti'nde, akıl hastalarına bimarhanelerde son derece şefkatle muamele edilip ceviz karyolalarda, ipekli çamaşır ve çarşaflarda yatırılıp musiki ile tedavi edildiğini, Aynı dönemde Avrupa'da ise, akıl hastalarının ruhuna şeytan girmiş denilerek diri diri yakıldığını, İstanbul'daki bimarhaneleri giren Mongeri Pere'nin: "Burası Avrupa'nın asırlar sonra tahayyül edeceği bir hayal müessesidir" dediğini ve Osmanlı'nın uyguladığı bu musiki ile tedavi metodunun ABD'de ancak 1956 yılında uygulamaya geçebildiğini...
? Batı musiki şaheserlerini yazmış olan Mozart,Bizet gibi büyük bestekarların mehter musikisinin büyüleyici tesiri altında kalarak,Türk tarzında Alla Turca denilen kısımlarını yazdıklarını....
? Kanuni Sultan Süleyman'ın, bir meseleden dolayı dönemin şairi Baki'yi, ?Baki bed - Nefyi ebed Bursa'ya red" diyerek Bursa'ya sürgüne gönderdiğini ve Baki'nin de buna karşılık: "Öldünse ey Baki Değildir cihan mülkü Süleyman'a baki Buna çarkı felek derler Ne sen baki, ne ben baki" diyerek şairane bir şekilde cevap verdiğini...
? ilk basımevi istanbulun sultanselim semtindeki müteferrika İbrahim efendi evinde kuruldu.burada ilk kez bin tane basılan kitap vankulu lugatı ile tanınan Vanlı Mehmet bin mustafanın kaleme aldığı sıhahi cevheri adlı sözlüğün Türkçe çevrisidir.ikinci kitap ise katip çelebi nin tuhfetül-kibar fi esfaril bihar adlı Osmanlı denizciliğini anlatan kitaptır.
? bugün harp akademilerinde savunma için plevne zaferle sonuçlanan harpler içinde mohaç örnek stratejileri olarak okutulmakta,Türk ün harp dehası vurgulanmaktadır.
? Türkiye de ilk elektrik enerjisi 1902 yılında kullanılmaya başlandı.(ilk Tarsus)
? cumhuriyet ilan edildiğinde yalnız İstanbul Tarsus ve Adapazarı elektrikten faydalanıyordu.