Editörler : Lanet


Yasaklı
31 Mart 2009 17:06

Neden Yalan Söyleriz?

Yalan bir hastalık mıdır? Hangi kişilik tipleri yalana yatkındır? Masum yalan ile çıkar yalanı arasında fark var mıdır? Yalan öğrenilir mi? Yalanın altında yatan psikolojik dinamikler nelerdir? Neden antisosyaller ve histriyonikler daha çok yalan söylerler?


gokkusağı
Müsteşar Yardımcısı
31 Mart 2009 17:10

karşı taraf yalana zorlarsa illa yalan söyle diye o zaman söylerim...

histriyonik ne ya ?


SECKIN06
Yasaklı
31 Mart 2009 17:17

Yalanı yalan yapan şey nedir?

Söyleyenin inanmamasıdır.

Yalan bir psikolojik kaçış olabilir mi?

Bazı kişiler sadece ilgi çekmek için çok renkli hikayeler uydururlar. Hedefleri zor bir durumdan kurtulmak veya çıkar sağlamak değildir. Sadece ilgi odağı olmaktır. Bu tür yalanlara 'pseudologia fantastica' denir, 'fantastik laflar uydurma'. Bunlar genellikle 'histriyonik' dediğimiz 'oyuncu' kişiliklerdir


so*n
Kapalı
31 Mart 2009 17:18

yalanın rengi boyutu olmaz, yalan yalandır, söyleyen de yalancıdır. eskiden insanlar canı pahasına doğruluktan vazgeçmezlermiş, ama şimdi ufak menfaatler için bile yalan söylenebiliyo, yalan ancak iki eşi barıştırmak için söylenmesindeki gibi, faydalı amaç için söylenebilir


gokkusağı
Müsteşar Yardımcısı
31 Mart 2009 17:19

teşekkür ederim seçkin...

ya onlar zaten boyut değiştirenler, kopuk onlar hatlar kesik... demek bunlara deniyormuş.. hımm ...

fincanlıkahve ama öyle ya, bazen ısrarala yalana teşvik ediyorlar insanı:))


SECKIN06
Yasaklı
01 Nisan 2009 10:20

Sade Bir Yalan

Demek sade bir yalanmiş

Her şeyin bir yalanmiş

Neyin gerçekki o dogru olsun

Yinede sevmişim helal olsun

Gözlerin de yalanmiş

Seni seviyorum derken yalnamiş

Zengin bir yalan söylemiş

Ben de aldanmişim zenginligine

Ben ise sevmiştim

Sade sevmiştim

Az miydi ki bu sade sevmek

Az mi geldi bu denli sevmek

Yetmedi mi o dudaklarim

Yetmedi mi o kalbim

Şimdi ise o para yetiyor mu

Gözlerin hiç mi özlemiyor beni

Parayla da olsa bulabiliyor musun

Ben gibi sana köle olan var mi

Parayla da olsa kul yapabiliyor musun onu

O şerefsiz para her şeye kadir mi

Hadi hadi sen evlendin

Gitmesen de, Ölmesen de son elvedam

Ölmesen de ölmüş gibi yapacagiz

Hadi elveda son olarak, dudaklarimla


SECKIN06
Yasaklı
01 Nisan 2009 10:37

Kişi hangi durumlarda kendini yalan söylemek zorunda hisseder?

Antisosyal kişilikler çıkar sağlamak için, hem de hiç pişman olmadan yalan söylerler. Histriyonikler ise ilgi odağı olmak için yalan söylerler.


SECKIN06
Yasaklı
01 Nisan 2009 10:40

Yalan söyleyen kişileri katagorize etmek mümkün müdür? Örneğin; yarar için yalan söyleyenler, narsistik duyguların tatmini için, zarar görmekten korunmak için vs..

Evet, tabii kabaca yukarıdaki tasnif yapılabilir: Antisosyaller ve histriyonikler. Ama herkes yalan söyleyebilir.


SECKIN06
Yasaklı
01 Nisan 2009 10:47

Peki yalanı bir başka açıdan da sınıflamak mümkün müdür? Mesela, adi yalanlar, entelektüel yalanlar gibi..

Antisosyallerin yalanı, adi yalana iyi örnek olur. Bu kişilerde sahte kimlikler, sahte adlar, adi suçlardan ceza evine girişler gırla gider. Üstelik hep kendilerini haklı görürler. Histriyonikler çıkar gütmezler, ama doktorlarını bile kandırabilirler. Entelektüel yalana iyi örnek, 20nci yüzyılın ünlü bilim felsefecisi Popper'in 'pseudoscience', yani 'sahte bilim' dediği şey olabilir. Sahte bilime marksizm ile psikanalizi misal gösteriyordu. Çünkü marksistler ve psikanalistler hipotezlerini 'yanlışlanmaya' değil 'doğrulanma'ya açık olarak kuruyorlar ve ne olursa olsun daima haklı çıkıyorlardı. Halbuki Einstein 1919'da güneş tutulması olacağını yıllar evvel yazmıştı, güneş tutulmasaydı hipotezi yanlışlanacaktı, bu yüzden Einstein'in bilimi doğru bilimdi.


SECKIN06
Yasaklı
01 Nisan 2009 10:50

Yalan bilgisizlik bağlantısı kurulabilir mi?

En bilgili insanlar bile yalan atabilirler. Bilgisizler, belki yalana daha çok muhatap olabilirler. Ama entelektüel yalanların muhatabının genellikle okumuş kesim olduğunu da unutmamak gerekir.


SECKIN06
Yasaklı
01 Nisan 2009 10:55

Biraz değiştirerek şöyle sorayım o halde. Sizce cahiller mi daha çok yalan söyler, okumuş yazmış tabaka mı?

Okumuş yazmışlar entelektüel yalana maruz kalır ve entelektüel yalan atarlar. Ama iyi niyetli, samîmî oldukları için buna yalan demek zordur. Kanabilirler, ama kandırmazlar.

01 Nisan 2009 10:56

doğru söylemenin kaybettirecekleri çokturda ondan..


SECKIN06
Yasaklı
01 Nisan 2009 10:59

Zekice üretilen yalanlar gerçekten zeka işareti midir?

Yalanın bile iyisini uydurmak zekâ gerektirir. Mesela henüz olgunlaşmamış olan çocukların yalanları hemen anlaşılacak tarzdadır, çok masumanedir.


SECKIN06
Yasaklı
01 Nisan 2009 11:02

Politik yalanlar konusunda ne düşünüyorsunuz?

Turgut Özal sağlığında İncirlik'e Çekiç Güç'ü konuşlandırmıştı. Saddam Kürtleri Irak'ın kuzeyine doğru kovalıyordu ve kendisini katliamdan alıkoyacak vicdanı yoktu. Ya sınır kapısını Kürtlere açacaktık (nitekim bir süreliğine açtık da) veya Saddam'ın gözünü korkutacak askerî gücü güney bölgemize yığacaktık. Bu askeri gücün Türk ordusu olması, her an Türkiye'yi savaşa sokmaya çalışmak demekti. Tatsız bile olsa en makul ve ehven çözüm İncirlik'e Amerikan kuvveti yığmaktı, yani Çekiç Güç'tü. Ama muhalefet Çekiç Güç'e şiddetle karşı çıktı, ülkemiz ABD tarafından işgal edilecekti vesaire. O devirde muhalefette olan bütün partiler 90'lı yıllarda iktidara geldiler ve hepsi de Çekiç Güç'ün görev süresini uzattılar. Yalan, Türk siyasetinin en büyük zaaflarından biridir. Bu kötü mirastan kurtulmadıkça ülkemizde iyi şeylerin olması çok zor?

01 Nisan 2009 11:03

ben çok güzel yalan söylerim çok profesyonelimdir..)))))


SECKIN06
Yasaklı
01 Nisan 2009 11:04

İddia ve yalan sizce nasıl bir ikilidir?

İddia sahibi kişiler yalana inanmaya da yalan söylemeye de daha yatkındırlar. İnançlarını ateşli biçimde savunan, sonra fikir değiştiren, fikir değiştirdikten sonra sanki hiç öyle bir geçmişleri olmamış gibi yeni inançlarını çok yüksek sesle haykıran, kendileri gibi düşünmeyenleri ihanetle suçlayan insanlar aramızda eksik değil. Hepimiz yanılabiliriz, ama iddiacı kişiler yanılgılarını fanatikçe savunurlar ve başkalarını inandırmak için söylenecek yalanları meşru görürler.


SECKIN06
Yasaklı
01 Nisan 2009 11:07

Kişilerin yalanları olduğu gibi devletlerin de yalanları var. Bunu nasıl değerlendirmek gerekir?

Yalan, modern devletin temelidir desek yanlış olmaz belki de. Benedict Anderson, meşhur 'Hayalî Cemaatler' kitabında tarihte millet diye soyut bir cemaatin olmadığını, 19uncu yüzyılda milliyetçilik akımı doğduktan sonra milletin icat edildiğini, sonra bu milletlerin savaşarak devletlerini kurduklarını anlatır. Yunanlılar, Bulgarlar, Arnavutlar, Macarlar, Romanyalılar, Sırplar, Macarlar, Çekler önce kendilerine bir geçmiş yaratmışlar, bu geçmişte kendilerine kahramanlar bulmuşlar, tarih müzeleri kurmuşlar, hamasî bir edebiyat oluşturmuşlar, sonra da Osmanlı ve Avusturya-Macaristan'dan bağımsızlaşmışlardır. 19uncu yüzyıl ortalarında İtalyan milliyetçiliğinin çalışmalarıyla İtalya Birliği kurulmuş, ama çeşitli İtalyan şehirlerinden gelen kişiler birbirleriyle anlaşamadıkları için Fransızca konuşmak zorunda kalmışlardır. Devlet yalanları konusunda Türklerin de sicili temiz değildir. Eti Türkleri, Sümer Türkleri, Güneş Dil Teorisi gibi icatlar yalan konusunda pek de başarılı olamadığımızı gösterir.


SECKIN06
Yasaklı
01 Nisan 2009 11:10

Biraz söyleşinin yönünü değiştirelim müsadenizle? İnsan yaşamına dönelim. Yalanın mayalandığı dönem size göre hangi yaşlardır?

Çocuklukta yalan sıktır ve bu pek de anormal değildir. Ancak bir insanın ileride yalancı olup olmayacağı genellikle ergenlik yıllarında kendisini belli eder.


SECKIN06
Yasaklı
01 Nisan 2009 11:13

Yalan aileden veya büyüklerden öğrenilen bir durum mudur?

Bütün huylar gibi yalancılıkta da öğrenmenin rolü büyüktür. Fakat bazen çocuklarını aşırı dürüst yetiştirmeye çalışan aileler, katı ve cezalandırıcı davranarak, çocuklarını yalan söylemeye itebilirler.


fora
Başbakan Müsteşarı
01 Nisan 2009 11:13

çok uyanık olduğumuz için karşımızdakinide bi o kadar saf zannederiz..


SECKIN06
Yasaklı
01 Nisan 2009 11:17

Peki yalana yatkın olmaktan söz edilemez mi? Aynı aileden yetişmiş iki kişi bu konuda çokta farklı olamazlar mı?

İkizler bile pek çok konuda birbirinden farklılık gösterirler. Kardeşler, aynı ortamda büyüseler bile aynı şartlarda büyümemişlerdir. Bir tarlanın verdiği ürünün lezzeti her sene farklı olabilir. Kardeşlerin huyları da farklı olabilir.

Toplam 39 mesaj

Çok Yazılan Konular

Sözlük

Son Haberler

Editörün Seçimi